25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
20 ARALJK1993 PAZARTESİ CUMHURlYET SAYFA GENÇLİK - EĞİTİM Zengin olmak için bilim adamı olunmayacağını söyleyen TÜBİTAK Başkanı Tosun Terzioğlu: GENÇLER, sevdiğinizişi yapın TÜBİTAK Başkanı Tosun Terzioğlu IŞIKKANSU j NKARA-Türkiye Bilimselve jM Teknik Araştırma Kurumu /U (TÜBİTAK) Başkanı Prof. / • Dr Tosun Terzioğhı, gençlik 7 • için tek başan kriterinin -^- -^L. gıderek çabuk ve çok para • ^ ^ ^ • B kazanmak olduğunu behrterek. "Dünyada hiçfoir genç, zengin ofanak için bilim adamı obnaz" dedi. Gençliğın son derece yaratıa ve dünyaya açık olduğunu belırten Terzioğlu, gençlenn eskisine oranla daha bencil olmalannın, sağhksızhk ışareti diye değerlendınlmemesinı ıstedi. Terzioğlu, Cumhuriyet'in, gençliğin özlemleri ve yönelimleri ile ilgili soruJannı yarutlarken, son 7-8 yıldır gençliğin başan İcnterinin; çabuk, çok ve bir ölçüde de kolay para kazanmak olduğuna dikkat çekti. Genç insanın, özellikle kendi sev diğu yatkın olduğu konulara girmesi gerektığini anlatan Terzioğlu. şunlan söyledi: "Insan; sevdiğL, yatkm olduğu işi çok daha iyi yapar ve hayatnu çok daha tatmin edici bir şeldMe götürebinr. Son yıllarda lise çağlannda çok söy lenen bir söz \ an" Bilim adamı ol, aç kal' Dünyada hiçbir insan, genç, zengin olmak için bilim adamı ohnaz. 'Berı bilim adamı olacağım, çünkü zengin olmak istiyorum." Yok, böyle birşey. Hemen zengin ohnak isteyen birisinin, başlıca amacı bu olursa; büim adamı olmak, iyi bir meslek değil. Türkiye'de de, Amerika'da da, Almanya'dada değil." Bilim adamı olmanın. araştırma ile uğraşmanın müthış tatmin edıci taraflan bulunduğunu kaydeden Terzioğlu, şöyle devam ettı: "Eğer insan, belli bir konuda kendini yetiştirirse. öyle anlar gelecektir ki, o anda gördfiğü, bulduğu şeyi bir tek o biliyor olacak. Böyle anlar. çok da olma> acaktır muhakkak. Böyle anların arasında. bir sürü hayalkınklıklan, çıkma7 sokaklar olacaktır. Ama, işte bir dağın donığundan, kimsenin görmediği bir manzaraya bakma anlannı yaşamak, bana gore, diiny ada en çok keyif verici olgulardan biridir. Bilim, bir maceradır esasında." Türkıye'de,sondereceyaratıaolabilen, dünyaya açık ve kalabalık bir gençliğin var- lığından sözeden TÜBİTAK Başkanı, "Gençler, herşeyi sorgulayabiliyor. Bu da, ge- nelde çok iyi bir gelişme. Ben, gençliği hor gö- ren bir anlaytşta kesinlikle değUim" dıye kc- nuştu Yenı kuşaklann daha benal olduğu yolun- dakı clcştınler konusunda da Terzioğlu, şu görüşlen dile getirdi: "Bence, eskisine oranla daha bencil olmalan, o kadar sağlıksız değil. Çünkü, unatmamak lazım. Türkiy e, son 10-15 yıl içinde çok değiş- ti. Bunun, iyi ve körii taraflan da > ar. Bir takun değerter y ıkıldı. Bu y ıkılan değerlerden bir kısmı. belki de iyi değerlerdi. Yerine gelen- ler, belki çok tek yönlü. Ama, geçiş süreci içindeyiz, tam anlamıyla oluşan değerlere ka- vuşmadık. Bunu da bihnemiz gerekli. Ama, öbür taraftan Türkiye'de, bir dtşa açılma ol- du. Türkiye, daha çok kendine güvenen insan- ların ülkesi ohnaya başladı. Orneğin, iletişiın- de ortay a çıkan olanaklar. Bundan belki 10-15 yil önce, doğnı dürüst İstanbul ile bfle konuşamıyorduk. Ancak, bunlan berşey san- mayahm. Bu, çok büyük bir yanılgı. Yani, 'Bıze verilen bu ımkanlar herşeydır ve ben bu ımkanlan de\ amlı alarak, bunu ıdame ettırebilirim' deraemeliyiz. Biraz daha duşünmeye, okumay a ve kendi ko- nulannuz dışmda da, Türkiye ve dünyada ne- ler olup bitiyor, onu anlamaya çaba gösterme- üyiz." • Ünhrerslte öğrenclsl karamsar Bilimseleğitim yok bilime saygı yok Yıldız Üniversitesi öğrencileri örgütsüzlükten yakınırken öğrenci derneklerinden de hoşnut değiller FİGEN ATALAY Â dı, Kış Bahçesi. A Yıldız Ünıver- SW sıtesi'nin yeşili ^ ^ M bol bahçesinde, / • camlarlaçevrili ^^^^^^ sıcak bir me- ^ ^ ^ ^ ^ ™ kan. Benzerleri gibi havasız, sigara dumanlı, gürültülü ve pıs. Burası. öğ- renci arkadaşlanmızla rande- vu yerimiz. Dumanı, havasız- hğı. pisliği dertetmıyoruz ama uğultuda konuşmak müm- kün olmayacak. En iyısi san- dalyeleri kapıp, açık havaya çıkinak Öyle yapıyoruz ve Kış Bahçesi'nin hemen önün- de, ağaçlann dibinde, küçük bir "yuvarlak masa" oluşturu- venyoruz Hayalı masanın çevresinde- kiler, Mimarlık Fakültesi son sımf öğrenaleri Ayhan Kara- yiğit, Nağme Sanoğlu, Tolga Aksoy ile Jeodezi ve Fotogra- metn Bölümü son sınıf öğren- cisi Nihat Kaya. Sohbetimizin konusu tabii ki üniversite. Ve bu çerçevede daldan dala ath- yoruz. "örgütsüzlük, iletişim- sizlik, beklentilerin gerçekleş- memesi, hayal kırıklıklan, bi- njnseilikten uzak eğitim, bilim- seUfltten uzak öğrenci ve bilim- sellikten uzak ülke..." Kısacası çıkan tablo bıraz umutsuz. karamsar... Jeodezi ve Fotogrametri Bölümü son sınıf öğrencisi Nihat Kaya, üniversıtenın bırçok yönden yetersız kaldığını. ilgj alanlannda ça- lışma yapma olanağının bu- lunmadığını, bılimsellikten uzak, meslek lisesı düzeyinde eğitim venldığini belirtiyor ve şunlan söylüyor. "öğrencilerde bilim adamı oiabilecek potansiyel yok. Bu, öğrencilerin hatası değil. Nota, smıf geçmeye dayanan ezberci eğitim sisteminin sonum. Bu- Nağme Sanoğlu Mimarlık Fakülıesi öğ- rencisi. "Ümversiteliler, ya eylem yapıyoır ya eğ- lence" divor. Tolga Aksoy Mimarlık Fakültesi öğ- rencisi. "Baskıya dayalı eğitim sisteminden geldi- ğimiz için üniversitede bo- calıyoruz" dıyor. Nihat Kaya Jeodezi ve Fotogrametri öğrencisi. "Öğrencilerde bilim adamı oiabilecek po- tansiyel yok" diyor. gün üniversitede bUimsel eği- tim verüse bile bilim adamı ye- tişebüeceğine inanmıyorum. Öğrencinin bu kapasitede ol- duğunu varsaysak bu kez de ül- kenin koşullan karşımıza çı- kıyor. Uygulama alanı yok, ül- kenn _ bilime saygKi yok. ODTÜ, çayda radyasyon bo- lunduğunu açıkladığında poli- tikacüann takuKÜğı kayıtsız tavır buna bir örnek." Pekı, hayal kınklığı içındekı öğrenci ne yapıyor.çıkışı nere- de buluyor? Kaya'ya göre, öğ- renciler önce bir süre bocala- ma yaşıyor. Sonra ya kendile- nni tamamen derslere venyor ya da okulu bir tarafa bırakıp, kültürel, sosyal faahyetlere dalıyorlar. îkisı arasında den- ge kurulamıyor. Mimarlık Fakültesi'nde be- şmci yıhnı okuyan Ayhan Ka- rayığit de düş kınklığı ıçınde. Üniversitede daha akb başı- nda ınsanlarla karşılaşa- cağınıbekleyen Karayiğit. de- ğişik eğılımleri olan, kendini çevTesinden soyutlamaya çalı- şan kişilerle karşılaşmış. Ay- han Karayiğit. u Biz, mimarlık öğrencileri olarak hamur ha- lindeyiz. Bunun bicimlendiril- mesi lazım" dıyor. Pekı ya ör- gütlülük'' Ayhan Karayiğit, öğrenci derneklerinin önce il- ginç gcldığini ama içine gır- dikçe soğuduğunu anlaüyor. Derneklerde öğrena sorun- lanyla ilgilenılmediğini, ye- mekleri boykot ederken baş- ka bir konuda pankart açıldığını. bundan rahatsızlık duyduklannı belirtiyor. Nağ- me Sanoğlu, öğrenci derne- ğinden ürktüğünü, okul so- runlanyla ilgili toplantı ya- parken birden PKK lehine sloganlar atılmaya başlandı- ğını söylüyor. Kısacası. "ör- gütsüz üniversite" istemiyorlar ama mevcut öğrenci dernekle- nnden de hoşnut değiller. • Gençler, söykşikrinde her türlü sonmlarını dile getiren,aileye düşen görevleri anlatan Atabek'i, y alnız bırakmıyor. Yeni bir kimlikle yeni bir dünya icin... ERDAL ATABEK u yüzyılla bırlikte ''tek boyutlu insan" kav- ramı da sona enyor mu? Yenı yüzyıl, onunla bırlikte başlay acak olan yeni binyıl "çok boyutlu insan" düşüncesini de birlıkte getırecekmı? Günümüze kadar işlene ış- lene getırilen "kendi dar alanmda uzmanla- şan endûstri çağı insanı" tek boyutluluğun- dan kurtanlarak yenı bir insan oiabilecek mi? Yeni bınyüın insanı, dar meslek alanının sınırlannı aşarak bilimin yanına kültürün. kültürün yanına sanatın zenginlığini katarak yaşayabılecek mi? Günümûzün genç insanı bu arayışın ıpuçlannı veriyor. Her yıl liselerde, kolejlerde. ünıversıtelerde bırlikte oldu- ğumuz gençler, "çokyönlü yeni insan kmliği" arayışının ıçınde görunüyor Toplum henüz bu değişımı doğru algı- lamış değil. Babalar. anneler. öğretmenler. polıtikaalar alışılmış "toplumsal rollennden vazgeçmeye ruyetlı değil- ler. Niyetleri olanlar da bunu naal başaracağını bilemi- yor. Boşlukta kalıverme korkusu ağır basıyor. .Ama artık "ya teknik ya sosyalbilim** aynmı ya da "hukukçu olursan müzikle uğraşmay acaksın" öğretısı geçerli olmayacak. "Bilgi çağının geniş ufuklu çok yönlü insanı" dünya nımet- lerinın hepsını bırlikte yaşamayı ısteyecek Bilim-kültür- sanat daha doğru bir gelecek ıçın elele verecek. Etnık köken bağnazlığının. ırk milhyetçiliğinın. din fanatızmınin. savaş çığırtkanlığının, insan somürücülü- ğünün son bufması da böyle yenı bir insan kımlığınden geçiyor. Bu sayt'ada gençlerle birlikte olacağız. Yeni bır dünya için... • Yabana uyruklulara tek aşamalı sınavmayısta F abana uyruklulann sınav koşullan belirlendi. ÖSYM, yabana uyruklulann 1994 yılı yüksek öğrenime giriş sınavma ilişkin koşullannı ^ ^ • ^ ^ H # belırledı. Başvurular 16 mayısa kadar ÖSYM'ye ulaşacak biçımde yapılacak. Smavlan ise tek aşamalı olarak 26 haziran tarihinde gerçekleştinlecek. ÖSYM tarafından düzenlenen merkezi smavla alınacak yabana uyruklulann, Türk liselerine denk okullann son sınıf öğrenasi veya mezunu olmalan gerekiyor. ÖSYM'ye şahsen veya yazılı başvuru sonunda elde edilecek başvuru belgelennin kullanılması zorunluluğu olan smav başvurusu için 100 dolar veya karşıhğı yabana para yatınlması gerekiyor. Ankara, Bağdat, Tahran; Beyrut, Üsküp, Kuala Lumpur, Kahire. Islamabad. Hartum, Şam. Tunus ve Amman'da gerçekleştirilecek sınavlarda iki test uygu- lanacak. Temel öğrenme beceri testi, öğrenci seçmeve yerleştirmede, Türkçe testi ıse, Türkçe eğitım yapan bir yüksek öğrenim kurumunu kazanması halinde hemen öğrenime başlayıp başlayamayacaklannı öğrenhıede kuîlanılacak. Geçımlennı kendilen karşı- layacak öğrencilerin, ayda 150-200 dolar sağladıklannı belgelemeleri gerekiyor. Girecekleri öğrenim kurumlannın maliyetleri de yıllık olarak hesaplanıyor. Devam etmekte olan öğretım yılı içinbu mıktardevletüniversitelerinde programlara bağlı olarak 300-1500 dolar, özel üniversıtelerde ise 5000 dolar. Yüksek öğrenim kurumlannda okumakta ıken transfer yapmak isteyenler ile. lısansustü oğrenım göreceklenn bu merkezi smavla bir ilişkilen yok. Bu kışilerin doğrudan öğrenim görmek istedikleri yükseköğrenım kurumuna başvurmalan gerekiyor. • Çocuklara gürültüden uzakçalışma merkezi İngiltere'de her10çocuktan 7'sievde yemekpişirip kardeşlerine bakıyor. _^^. ngiltere'de evde, gürültülü ve kalabalık or- ^W^ tamlarda çalışmak zorunda kalan çocuklar m için kurulan özel çahşma merkezlen yaygın- m laşünhyor. Ingiltere Veliahtı. şimdilik sekiz m okulda açılan pilot merkezlerde mceleme . ^ L yapmak üzere bır araştırma kurulu atadı. M M H Kurulun çalışmalannda. pilot merkezlenn, sınavlardaki başanyı arttırdığı ortaya çıktı. Araşürma- lar, öğrencilere "okulun değersiz olmadığı" düşüncesi- ni n aşılandığını gösterdı. Araştırmaya göre. pilot okullardan bırinde, merke- zın açılmasından ikı yıl sonra 16 yaş grubu öğrenalen- nın fen derslerindeki başan oranı yüzde 36'dan 76'ya; matematık dersınde yüzde 39'dan 62"ye yükseldi. Prof. John MacBeathın yaptığı çalışmaya göre herlO öğren- cıden 9"unun. pilot merkezlenn sınav geçme şanslannı arttırdığını, üstelık derslen kolaylaştınp daha zevklı hale getırdığını düşünüyor. Araştırmaalar, 10 çocuk- tan 7'sinın evde yemek pişirmek, küçük kardeşlere bakmak gjbi ışleri üstlendiğını söylüyor • Resim ve Ebru kulüplerinin sergisi 15 Ocak'a kadar tsianbul Üniversitesi Oğrencı Kullur Merkezi nde 20 Aralık Pazartesı İTÜ Rektorlük Binası Buyuk Toplantı Salonu AnadoluUn. Rektör adaylan seçiliyor . ^ _ ^ rof. Dr Yıfanaz M ^\ Büvükerşen'ın MM YÖK tarafı- r ^ ndan "Da- M luştay 5. Daire -^L. Karan" ile gö- • • ^ ^ ^ revden alı- nrnasıyla boşalan Anadolu Üniversitesi rektörlüğu için adaylan belirleme seçımi bu- gün yapılacak. Rektör Vekili Prof. Dr. Şan Öz-Alp. rektör aday- lannı belirlemek amaayla yapılacakseçımin 2547 sayılı Yüksek Öğreüm Kanunu"- nun 13 maddesini değiştiren 3826 sayılı kanun hükümleri doğrultusunda gerçekleşun- leceğmı söyledi. Prof. Dr. Şan Öz-Alp, seçi- mın"Rektör Adaylarının Se- çimk Belirlenmesine İlişkin Usûl ve Esaslar" uyannca yapılacağını söyledi. Seçimde üniversitede herhangi bır kadroda görev yapan öğre- tım üyeleriyle sözleşmeli çalışan öğretim üyeleri oy kullanabilecek. Şu ana kadar rektör adaylığı seçimıne katı- lacaklannı açıklayanlar ıse şöyle: Rektör yardımcılanndan Prof Dr. Akar Öçal. Edebı- yat Fakültesi Dekanı Prof Dr Inal Cem Aşkun ile Iktı- sadi ve İdan Bılımlen Fakül- tesi öğretım üyesı Prof. Dr Nejat Berberoğlu • Üçüncü özel üniversite Q stanbul Haber M Servisi - Koç Ünı- m versıtesi ile Gala- m tasaray Yükse- m köğretim Kuru- •^L. mu'nun öğretime ^ ^ • H başlamasından şpnra şımdı sıra İstanbul Batı Üniversıtesfnde İstanbul Liselıler Vakfı ta- rafmdan Çatalca'da kurula- cak Türkiye"nin ılk Almanca tednsatlı yükseköğretim ku- rumu olan İstanbul Batı Üni- versitesi ile ilgili ön çalışmalar tamamlandı. 1996-97 öğre- tım yılında açılması planla- nan üniversite bünyesınde Mühendisbk Fakültesı'ne bağlı olarak Makina, Elekt- ronik, Bilgısayar. Çevre. De- nız Ulaşım, İşletme. Mühen- dislik bölümleri. Fen-Edebı- yat Fakültesi'ne bağlı olarak Fizik, Matematık. Yabana DiUer bölümleri, İşletme Fa- kültesfne bağlı İşletme %e İktısat bölümleriyle Sosyal Bilimler, Fen Bilımlen ve Uluslararası İlişkiler enstıtü- leri bulunacak. İlende başka bolümlenn devreye sokul- ması da gündeme gelecek. İstanbul Batı Üniversitesf ne ılk yıl 960 öğrena alınacak. Bunlann 46O'ı ÖSYS ile 500'ü de Almanca bılenler arasında yapılacak özel sı- navla belirlenecek. Aynca orta öğretıminı Almanya'da yapmış oğrencilerle Orta Asya Türk Cumhunyetlen'- nden gelecek öğrenciler için de kontenjan aynlacak • Bu sayfada yer almasını ıs- tedıklerınızı. onerılerınızı ya da duşuncelennızı su adre- se yazabılırsınız Cumhuriyet Gazetesi Genç Sayfa PK 246 Sirkeci İstanbul Aynca (212ı 513 85 95 nu- maraya da "Genç Sayfa" notuyla faks gönderebılırsı- nız
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear