25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
20 ARALIK1993 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 11 AB'den mali yardım • ANKARA (AA>- Avrupa Komisyonu. Avrupa Birliği-Türkiye işbirliği projeleri için 3 milyon ECU (yaklaşık 3.4 milyon ABD Dolan) aynldığını açıkladı. 1993 bütçesinden aynlan bu fonla, toplam üç ana hedefe yönelik 17 proje fınanse edilecek. Bu hedeflergümrük birliği için teknik haarlıklar. AB-Türkiyeticaret işbirliğinin geliştirilmesi ve OrtaAsya cumhuriyetlerinde yatınm olanakJanndan ticarete, gümrük duvarlannın kaldınlmasından • topluluğun ortak tanm politikasına kadar çeşitli konularda seminer ve araştırmalar fınanse etmek olarak açıklandı. Bankalararası takas • ANKARA (AA). Bankalararası Takas Odalan Merkezi Yönetmeliği'nde yapılan değişikliğe göre Bankalararası Takas Odalan Merkezi Yönetim Kurulu'na kalkınma ve yaunm bankalan temsilcileri giremeyecek. Ücretliler, Kurumlar Vergisi'ne tabi şirketlerden daha çok vergi ödeyecek Dar gelirli yine vergi rekortmeni • Yeni vergi tasansına dayanılarak yapılan hesaplamalar, ücretlilerin. şirketlerden daha yüksek oranda vergilendirileceğini gösteriyor. ANKARA (Cunüıuriyet Bü- rosu) - Yeni vergi tasansının TBMM Plan ve Bütçe Komis- yonu'ndan geçen ilk bölümüne dayanılarak yapılan hesaplar. Gelir Vergisi yükümlûsü bordro mahkumlan ile serbest meslek sahiplerinin, Kurumlar Vergisi ödeyen şirketlerden daha fazla oranda vergilendirüeceğini orta- ya koyuyor. Gelîr Vergjsfne tabi olan, me- mur, işçi ve esnaf, 75 milypn lira- ya kadar olan yıllık gelirleri üze- rinden yüzde 25 oranında vergi ödeyecekler. Ancak kazançlan arttıkça gelirlerine uygulanan vergi oranlan da "artan oranlılık" ilkesi uyannca yükse- lecek. Kurumlar Vergjsi'ne tabi olan şirketlerse. bütün kazanç düzeylerinde, yüzde 25 oranıyla vergilendirilecekler. Bu oran. Kurumlar Vergisi'nden muaf bırakılan "kazançtardaıT yapı- i Kesimlere göre | vergi oranlan Geür Vergisfne tabi olan kesim (işçi, memur, esnaf. serbest mesiek) ' Gelir İIk75mil)onTL. Ikıncı /J milvon IL İkinci 150 milyon TL İkinci ?00 milvon TL İkinci 600 milvon TL Vergi oranı %25 0/ Tfi %35 %40 %45 Kurumlar Vergisfne tabi olan kesim Bütûn gelirler %:5 | Vergi sonrası kalacak gelir Gelir VergisfnetabiO Toplam yıllık gelirl 50 milyon TL - Vergiye tabi vıllık gelir Odenecek vergi Kalan gelir - 150 milyon TL 41 milyon 250 bin TL 108 milvon 750bin'TL Kurumlar Vergisi'ne tabi Toplam yıllık gelir Gaynmenkul vatınm fonlan geliri Menkul kıymet >atınmortaklığı geliri Vergiye tabi vıllıİc gelir Odenecek vergi Kalan gelir 150mılyonTL (-) 10 milyon TL (-) 20 milyon TL 120 milyon TL 30 milyon TL 120 milyon TL * Vlaaşlardanyapılan EmeklıSandığı.SSK.konuttasarrufukesintilcri rakamlaradahıldeğıldır. lacak indirimlcri kapsamıyor. Yeni tasanya göre bir şirket. his- se senedi ve menkul kıymet yatınm fonlan. menkul kıymet- lerin yatınm ortaklıklan ve risk sennayesinden elde ettiğj ka- zançlan vergiye esas olan geli- rinden düşebilecek. Aynca yatınm fonlan ve gayrimenkul yatınm fonlanndan doğan ka- zançlar da matrahtan dûşürüle- rek vergi oranı yüzde 2O"ye ka- dar indirilmış olacak. Bordro mahkumlannı içeren Gelir Vergisi'ne tabi olan kesim ise 75 milyona kadar olan yıllık gelirlerinden yüzde 25 vergi öde- yecek. Bu kesimler, kazançlan arttıkça ikinci 75 milyonluk gelir için yüzde 30:150 milyon liranın üzerindeki gelirlcri için yüzde 35 üzerinden vergilendirilecekler. Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası uzman- lannın yaptıklan hesaplamalar, Gelir Vergisi'ne tabi olan kesi- min, yıllık 150 milyon lira gelir elde ettiği zaman, 41 milyon 250 bin liralık vergi ödeyeceğini or- taya koyuyor. Oysa yılda 150 milyon lira ge- lir eldc eden bir şirket. kazan- cının 37,5 milyonunu vergi ola- rak verecek. Bu rakama Ku- rumlar .Vergisi'ne tabi olanlara sağlanan indirimler dahil değil. Yıllık kazana 150 milyon lira olan bir Gelir Vergisi yükümlü- sünün gelirinin ilk 75 milyon li- ralık bölümüne yüzde 25 oranı üzerinden 18 milyon 750 bin li- ralık kesinti yapılacak. Yüzde 30'luk dilime giren ikinci 75 mil- yon liradan ise 22 milyon 500 bin lira kesilecek. Böylece yıllık kazana 150 milyon lira olan Ge- lir Vergisi yükümlüsü, toplam 41 milyon 250 bin lira vergi öde- yecek. Yıllık kazana 150 milyon lira olan bir Kurumlar Vergisi mü- kellefi ise yüzde 25 oranı üzerin- den. muafıyetler hariç, 37 mil- yon 500 bin lira vergj ödeyecek. Eğer şirket kazancının 10 mil- yon lırası gayrimenkul yatınm fonlanndan, 20 milyon lirası da menkul kjymetler yatınm fon- lanndan elde edilmiş ise bu ra- kamlar vergi matrahından indi- rilebilecek. Bu muafıyetlerden de yararlanan bir Kurumlar Vergisi yükümlüsünün 150 mil- yon lira üzerinden ödeyeceği yıllık vergi 30 milyon liraya ka- dar düşebilecek. DUNYA EKONOMSINE BAKIŞ ERGİN YILDIZOĞLU LONDRA GATT ve gefişmekte olan ûlkelerABD ve AT'nin aylarca ve yıllarca kendi aralanncia amansız bir pazarlık sürdürup bir anlaşmaya vardıktan sonra bunun sonuçla- rını gelişmekte olan ülkelere birkaç saat içinde zorla kabul ettir- miş olmaları GATT anlaşmasının aslında kime hizmet etmek üzere planlandığı hakkında bize birfikir veriyor Ama GATT imza- landı, imzalanarnayacak türünden medya tarafından yaratılan heyecansırasında "Gelişmekteolan ülkeler nasıl etkılenecekler'' türünden sorular çok az kimsenin ilgisini çekti. Halbuki GATT sa- dece gelışmiş merkez ülkeleri arasındaki ticaret hiyerarşilerini ve hegemonya ilişkilerini düzenlemeye yönelik bir anlaşma de- ğil. GATT'ın aynı derecede önemlı bir başka amacı daha var. Bu amaç da global ekonomık krizin ve yeni teknolojık gelişmelerin (özellikle bilgisayar programları. mıkrobiyoloji ve genetik gibi ko- nularda) uluslararası işbölümü üzerinde yarattığı ve yaratması muhtemel uzun vadeli etkilerin, gelişmiş ülkeler yaranna düzen- lenmesi. Ama biz yine de GATT tartışmalannın adetıne uyup, konuya. uzun vadeli etkilere değinmeden önce salt ticari kazanç ve kayıp açısından bir bakalım. Yoksulsun sen, yoksul kal! OECD uzmanlarının hesaplarına göre GATT anlaşması dünya ticaretine yılda ortalama 213 milyor dolar ek bir katkıda buluna- cak. Ne var ki gelişmiş ülkeler bu ek ticaretten faydalamrken en yoksul Afrika ülkeleri yılda ortalama 2 6 milyar kaybedece*ler. Diğer taraftan tarım malları ihracat teşvikleri azaltılacağı için bu ürünlerin fiyatları dünya pazarında yaklaşık en az %10 arta- cak. Bu koşullarda net besın ürünleri ithalatçısı olan en fakir Afrı- ka ülkelerii Endonezya ve Karayib Adaları ülkeleri gibi bölgeler zararlı çıkacaklar Sanayi ürünleri ithalatındada gelişmekte olan ülkeler açısından durum pek parlak değil. Sanayileşmiş ülkeler- den gelen ithal mallarına uygulanan gümrük indirimi ortalama %38 olurken gelişmekte olan ülkelerden gelen mallara uygula- nacak indırim ortalama %33 ve en az gelişmiş ülkelerden gelen- lere uygulanan indirim de ancak % 18 olacak Admınaçıklanması- nı istemeyen bir Latın Amerıka ulkesi GATT pazarlıkçısının Bu anlaşmada veren hep biz olduk" demesi boşuna değil (WSJ 16 Aralık, s.2). Kısaca, anlaşılan GATT anlaşması zenginı daha zen- gın ederken yoksulları ise dahayoksullaştıracak. ARMAĞAN FUAR'INDA 18-31 ARALIK 1993 GUZEL j /ARMAĞAN / 'KİTAPTIRjğİ İMZAGUNU 20 Aralık Pazartesi 14.00-16.00 BUGÜN METE AKYOL YARIN 21 Aralık Sah 14.00-16.00 A. YILMAZ YÜCETÜRK . Hergün 11.00-20.00 | FM Fua/ Merkezi, M. AVNİ SÖZEN Cad. Mecidiyeköy İşçisin sen işçi kal! GATT anlaşmasının en büyük becerisı gelişmiş ülkelere ticari kazanç sağlamasında değil. onların gelişmekte olan ülkeler kar- şısındaki göreli üstünlüklerını korumasında yatıyor. Yeni teknolo- jik gelışmelerle birlikte. gelişmiş ülkelerin, araştıma/geliştirme harcamalarına ayırdıklan paralar ve eğitim sistemlerinin göreli üstünlüğü bir kere daha ekonomık politik üstünlüğe dönüsmeye başladı. Bu en çok kendini bilgisayar programları ve çizimlerin- de. mikrobiyoloji ve genetik dallarında ve ilaç sanayiinde göster- di. Ortayaşöyle bir eğilim çıktı: Kafa emeğınedayalı (entelektüel) ürünler gelişmiş ülkelerde yaratılıyor, sonra bunlar ucuz emek alanlarında teknik üretime ve ürüne dönüşüyor. Böylece merkez ülkeleri kafa emeğini ellerinde tutmanın avantajlarırtdan faydala- nırken çevre ülkeleri de kol emeğı ile yetinmek zorunda kalıyor- lardı. Bu gelışmenin uluslararası yasal çerçevesı henüzoluşma- mış olduğu için de az gelişmiş ülkelerdeki sermaye bugüne kadar patent vetelif hakkı gibi inceliklerebakmadan bu bilgileri kendile- rine transfer ederek bu fasit daireyi kırmaya çalışıyordu GATT, entelektüel mülkiyeti koruma hakkını getirerek bu yolu kapadı. GATT'a göre komputür programları 50 yıl, patentler 20 yıl ve yarı iletkenlerin devrelerinin çizimi ise 10 yıl korunuyor. Böylece GATT sayesinde merkez ülkeleri çevre ülkelerine, uluslararası işbolümünün uzun vadesinde en fazla vasıflı işçi kaynağı olma şansı ve hakkı tanıyor. Biyolojik-genetik talan GATT'ın entelektüel mülkiyeti koruma yasalarının etkileri bu- nunla da bıtmiyor. özellikle genetik alanında bu mülkiyet hakları gelişmekte olan ülkelerin ellerindeki bitkisel genetik hazinenin gelişmiş ülkeler tarafından talan edilmesi anlamına geliyor. Ge- lişmiş uikelerde geleceğın en verimli sanayi dallarından biri biyo- teknoloji ve genetik Genetik mühendisliği 1976-80 arasında ABD ekonomisıne tanm ürünlerınin geliştirilmesi yolu ile yaklaşık 66 milyar dolar gelir sağladı. Bu, yeni bitkiler ve genlerin bulunması ve bu genlerin ABD'ye taşınarak burada uygulamaya konması, sonra da ürünlerinin hem ÂBD'de kullanılması hem de ihracatı ile oldu. Ne var ki en enteresan cinslere ve genlere g-nellikle geliş- mekte olan ülkelerin elindeki bölgelerde rastlanıyor. örneğin ABO pizza sanayii kendine en uygun domatesin genlerini Peru'- daki bir yabani domatesten alıyor, lösemi için en son ilaçlardan biri Madagasgar'daki bir bitkide ve bir biohaşarat ilaa için gerekli genler de Hindistan'dakı bir bitkide bulunuyor (Le Monde Diplo- matique, Aralık 93, sf 19). Şimdi GATT anlaşmasına göre bunları bulan (bulabilen) Batılı şirketler, bu yeni ürünlerin teknolojisıni bir kere kendi adlanna kayıt ettirince de bunun entelektüel hakkını 20-30 yıl bizzat bu ürünün kaynağı olan ülkelere karşı koruyabile- cekler. Böylece de gelişmekte olan ülkeler kendi doğal çevreie- ı rinden gelen genlerden faydalanamazken, ileri ülkelerin şirketle- ri bu doğal/biyolojik genetik zenginlıkleri GATT yasalarından faydalanarak talan etme hakkını elde ediyor. Entelektüel mülkiyetin en acımasız etkisini ise ilaç patentleri alanında göreceğiz. Bugüne kadar gelişmekte olan ülkelerde, küçük ve orta boyutlu yerel şirketler, araştırma ve geliştirme mas- raflarının etrafından dolaşarak, çokuluslu şirketlerin sentez ettik- leri ilaçları kopya edip piyasaya çok daha ucuza sürebiliyorlardı. Böylece bir ölçüde piyasada tekel etkisi kırılmış oluyordu. GATT, patent yasasını getirerek bu uygulamaya son veriyor. Sonuç, ilaç piyasalarının, ilaç fiyatlarının bir avuç tekelin insafına kalması olacak. Bunun gelişmekte olan ülkelerdeki etkilerini düşünmek bile insanın uykularını kaçırmaya yeter doğrusu. Kısaca, medyanın, dünya tıcaretinin sözde serbestleşmesini kutlamasına bakarken enayi yerine konmamak için bu gerçekleri de aklımızın bir ucunda tutmakta yarar var sanırım. Galeri • Atölye Y 232 64 26 • 230 21 87 PABEIUM)cafe • restaurant SUNA ÖZKALAN Resim Sergisi 13Arol.k93-23Ocak94 Büyükdere Cad. 57 / 1 MaslokTeJ: 0-212 285 1568 Resım Sergısı 6 Anlık. 25 Aralık 1993 Hviciy* Konığı Sok. NO:1 Stel *pt Gumuyuyu T* (0-212) M9 92 K U7 RESİM SEROtSl 1-31 ARALIK 1993 PEYAMİ S A N A T G A L E R 1 S 1 aır/wtdete Cod Sıvnfos Sok hbcı Hol.i Kafar Işhanı No H / 7 8 Meaayelov IST Te. ,212ı 272 58 5Ç SANATÇILARA D U Y U R U"7. İstanbul Sanat Bayramı" içinde yer alan Yeni Egilimler Sergisi 3-31 Mart 1994 tarihleri arasında yapılacaktır. Katılma koşulları Mimar Sinan Oniversiteıi. Kûltür Komitesi Sekrelerliği Fmdıklı, İstanbul adresinden saglanabilir. Semra Ongan 'Seramık" Sergısi Elske Straatsma "Tekstil " Sergısi 20 Aralık 93/7Ocak94 İ A K I C A L E R I S I Şakayık Sok. 62/5 Nışantaşı B0200T9İ (0-212)241 76 33 BUBIGCRSEl N f î N E l f î S E R G I İ 1 17 A r a l ı k 9 3 / 1 2 O c o l U Caltrtnıı fazar - Paıorlııı kopoltdır VtAanaâı Gxi Alimak Sok. No : 22 Ni^ariioTd (0-2121232^0 81 YUSUF TAKTAK 16 A r a l ı k ' 9 3 - 2 9 O c a k ' 9 4 GALERİ B G a l e r i m i z P a z a r - P . t e s i k a p a h d ı r . HûsrevGeredeCad. FırınSok 2/1 Teyıkıye Tel:(p-212)227 03 63 EYLUL SANAT GAIİRİSİ AVNİ ARBAŞ HAYATİ MİSMAN ATİLLA ATAR GÜLSEREN SÜDOR CİHAT BURAK TEOMAN SÜDOR • GÜL DERMAN BERNA TÜREMEN FEVZİ KARAKOÇ İSMAİL TÜREMEN • ÖZGÜN BASKI SEROİSİ 17 Arailk 93-11 OeA 94 Açılış 17 Araiık, Cuma saat. 17 00 Nişantaşı A(*fmanS<* No 5S Ş^lı Tsl (212)2316*46- 23169 56 AKBANK BEBEK SANAT GALERlSÎ SEMİRAMİS SOKUL Resim Sergisi 15 - 30 ARALIK 1993 Tatil gönleri dışında 9.00 - 12.00 & 14.00 - 17.00 saatleri arasında Ce\det Paşa Caddesi, ZiH Bebek - Isunbul AKBANK ANKARA PAZARI YAKUP KEPENEK Gösterge Doğru Değilse Ekonomik işlemler, çalışmalar ve davranışlar, sayısal göstergelere dayanır, onlara bağımlıdır. Eğer gösterge ya da göstergeler gerçeği yansıtmazsa sonucun ne ola- cağı çok açıktır. Ekonomik verilerin gerçeği yansıtması, bu nedenle, araştırmacılar kadar sokaktaki yurttaşı da ilgilendirir. Bu olgu kuşkusuz ekonomi politikasım yapanlar için de geçerlidir. Ekonominin tümüne ilişkin büyüklüklerin başında da katkılı toplam ulusal üretim (ya da eski ve yaygın kullanı- mıyla gayri safi milli hasıla, GSMH) geür. Ulusal gelir, sektörlerin üretim değerlerinden bu üretim için yapılan tüm hammmadde ve ara girdilere ilişkin masraflar çı- karıldıktan sonra kalan bölümdür. Katkılı olan bu top- lamdan, amortisman giderleri çıkarıldıktan sonra kalan bölümü, üretime katkısı bulunan emek ve sermaye ke- simleri arasında bölüşülür. Tüketim, yatınm, vergileme gibi ekonominin toplamı- na yönelik değişkenlerin eğilimleri ulusal gelire göre yorumlanır. Tanm, sanayi ve hizmet sektörleriyle bun- ların alt sektörlerinin gelişmesi, gelir, istihdam, verimli- lik ve kişi başına gelir hesapları da ulusal gelir serileri kullanılarak değerlendirilir. Ekonominin tümüne ilişkin değişkenlerin tartışmasız en önemlisi olan ekonomik büyüme, ulusal gelirin sabit fiyatlarla artışından başka bir şey değildir. Dlkemizde, ulusal üretim değeri Başbakanlığa bağlı iki kamu kuruluşu, Devlet istatistik Enstitüsü (DİE) ve Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) tarafından hesaplanı- yor. Ancak ilginçtir, ekonominin bu en önemli, bu işle uğraşanları en çok ilgilendiren değişkeni, bu iki kamu kuruluşu tarafından çok farklı bulunuyor. örneğin son verilerin bulunduğu 1992 yılında, DİE toplam ulusal geli- ri 1.072,1 trilyon, DPT de 779.5 trilyon olarak açıklamış bulunuyor. Ve sıkı durun, bu sayılardan ilki Maliye Bakanlığı'nın 1994 Bütçe Gerekçesi ile birlikte dağıtımaçıkardığı Yıllık Ekonomi Rapor'da (s.7) yer alıyor. ikincisi de 30 Ekim 1993 tarihli Resmi Gazete'de Bakanlar Kurulu kararı olarak yayımlanan 1994 yılı programında (s.22) yer alı- yor. Kolayca görüleceği gibi, ulusal üretimin bu iki değeri arasındaki fark 292.6 trilyon liradır ve bu miktar 1992 yılı konsolıde bütçesinin 225.4 trilyon olan toplam harca- malarından yaklaşık %30 daha fazladır. Eklenecek bir nokta daha var. Bu iki güzide kamu kuruluşunun ulusal gelir ve kimi başka konulardaki "veri uyuşmazlığı" otuz yMa yakın bir süredir sürüyor. Nedenleri ne olursa olsun, bu farklılık. çok daha önce- leri ortadan kaldırılmalıydı. Kaldı ki burada söz konusu olan, aynı nesneyi ölçen iki kamu kuruluşunun yıllardır, değişik sonuçlarla. iç ve dış kamuoyunun karşısına çıka- bilmeleridir. • • • Gelecek yıl (1994) için DİE'ye Genel Bütçe'den ayrılan" ödenek 493.67 milyar, DPT'ye ayrılan ödenek de 440.85 milyar liradır. Bu kurumlann görevlerini yapmaları, başarılı olmalarını istemek, bu ödenekte katkısı olan tüm toplum kesimlerinin en doğal hakkı sayılmalıdır. Veri üretmek güç ve pahalı bir iştir. Bu nedenle birey- sel olanaklarla yapılamaz. Veri üretiminde asıl görev kamu kuruluşlarının olmalıdır. Çünku ekonomi politi- kasım yürütecek olanlar yöneticilerdir. önemli verilerin kamu eliyle uretilmesi, aynca bunların doğruluğu ya da güvenilirliği açısından da gerekli sayılır. Ülkemizde, ulusal gelir gibi. ekonominin en önemli göstergelerinden biri bu durumda olunca, geriye söyle- necek çok şey kalmıyor. • • • Verilerin kullanıcılarına da sorumluluklarını anımsat- makta yarar vardır. Önce, ekonomi politikasıyla uğraşan siyasetçilerin bu veri karmaşasında sağlıklı politika üretecekleri nasıl beklenir? Neden doğru veri konusuna gereken önemi vermezler? Yanlış gösterge ile doğru ekonomi politikası kararı alı- namaz. Asil sorun, daha doğrusu sorumluluk düğümü buradadır. Öbür kullanıcılar, özellikle araştırmacılar ve ekonomi konusunda yazıp çizenler için de büyük ozan Can Yü-. cel'in şu dizeleri çok anlamlı değil mi? Aman ne zor ımiş yonca yolması Bizim memlekette adam olması. MERKEZ BANKASIKURLARI 18 ARALIK 1993 chm 1 ABD Dolan 1 Alman Markı lAvustralya Dolan 1 AvusturyaŞılini 1 Belçika Frangı IDanimarkaKronu IFinMarkkası 1 Fransız Frangı 1 HoltandaFlorini 11svec Kronu 11sviçre Frangı 100halyanüreti UaponYenı IKanada Doları 1 Norver. Kronu 1 Sterlin 1 S.Arabistan Riyali DflVİZ 14078.79 8254.93 9548.24 1172.55 39603 210858 2435 78 241584 7378.04 1679.50 9684.79 836.03 128.11 10542.75 1902.54 20998.51 3747.35 SATIŞ 14107 00 827147 9567.37 1174.90 39682 2112.81 2440.66 2420.68 7392.83 1682.87 9704.20 837.71 128.36 EFEITİF AUŞ 14064 71 824668 9405.02 1171.38 392.07 2087.49 2411.42 2413.42 7370.66 1662.71 SATJJ 14149 32 829628 9596.07 1178.42 398.01 2119.15 2447.98 2427.94 741501 1687 92 9675.11 827.67 126.18 10563.88 1906.35 2104059 3754.86 10384.61 188351 20977 51 369114 9733.31 84022 128.75 10595.57 191207 21103 71 3766.12 ÇAPRAZKURLAR 1AB0D0UUH 1.7055 1.4745 12 0070 6 6769 5 7800 5 8277 1.9082 140.26 8.3827 14537 1634 00 109.90 1.3354 7.4000 3.7570 IStftrtİE 1ECU: SOR: Hffi: AMM Markı Avıstnlyı Dotan AvnttpyaŞNM DMinarfcaKrsM FkMarkfcası FMMsaFraagı tsnyıl Pszstuı »ıçKroM rtFç RalyaıUrtd JaiMYHİ SJIraMstMRIyali 1.4915AB0Dtian 1 133iAB0D»ton 1.3854 AN Mart 19543.14TI. SERBEST DÖVİZ CİNSİ ABO Doları Alman Markı Isvıçre Frangı Fransız Frangı Hollanda Florıni IngılizSterlını S.Arab.Rıyali AvusturyaŞılini 100hal.Lıreti AUŞ 14330 8375 9790 2440 7460 21300 3800 1187 840 SATIŞ 14360 8400 9840 2465 7520 21500 3840 1200 860 ALTIN CİNSİ Cumhunyet Reşat 24ayaraltın 22ayvMeztk AUŞ 1 175.000 1240 003 178 500 159 750 SATIŞ 1 205 000 1 300 000 178 500 176.000
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear