25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
10ARALIK1993CUMA SAYFA DUNYADAN Ikinci Arap ve İslam Halkı Konferansı geniş yelpazeye yayıldı. Hartum'daki toplanüya Refah Partili milletvekili de katıldı Sudan, ıhmhliderliğe oynamaktakararlı RFli Vasin Hatipoğlu 2 ve 4 aralık tarihleri arasında Hartum'da düzenlenen konfe- ransa 60 ülkeden 450 temsilci (> r asal, ılımlı hatta yasaklanmış tsla- mı hareketlerin geniş yelpazesinden temsilciler ve bağımsız aydınlar) kauldı. Katıhmcılar, Arap-İslam dünya- sını baskıa olarak tanımladıklan uluslararası yeni düzenle karşı kar- şıya bırakan meydan okumalan tar- tışü. Turabi oy hakkı olmayan Müslü- man topluluklara da söz hakkı ver- mekle birlikte, Batı karşıü mahke- menin sıralanna oturmak istemiyor. Tersıne. kendı ilkelerine göre kendi kaderini tayin etmek isteyen ılımlı bir İslam görüntüsünü göstermeyı amaçlıyor. Sudanlı yetkililer. konfe- rans öncesinde hükümetten ve mu- halefet partilerinden yetkililerle bera- ber Hartum'da görevli diplomatlan içeren bir toplantı düzenledi. Bu toplantıda Sudanlı yetkililer. uluslararası alanda kabul edilmeyen hiç kımsenin kongrede takdim edil- meyeceğini belirtıi. tncitmeyecek kararlar Konferanstan bir gün önce. baş- kanlık işlerinden sorumlu Devlet Bakanı Gazi Selahaddin konferasta alınacak kararlann hıç kımseyı in- citmemesine dikkat edeceklerini önemle belirtti. Gerçekten de İslam dünyasının büyiik sorunlanyla (Fi- listin, Bosna. Afganistan, Keşmır, Somali vb.) ilgilı olan kararlann ço- ' udan İslami iktidannm arkasmdaki gizli el Hasan Turabi, Hartum'da yapılan II. Arap ve İslam Halkı Konferansfnda İslam dünyasındaki otoritesini sürdürmeye ve Sudarnn tek başına ölmadığını göstermeye çalıştı. ğunluğu. İslam Konferansı Ör- gütü'nün kabul edebileceği bilinen şekilleriyle yinelendi. Filistin'e özerklik tanıyan antlaş- manın kabul edilmemesine ve FKÖ (Filistin Kurtuluş Örgütü) karşıtla- nnın ve Lübnanlı Hızbullahçılann çok isıemelenne karşm antlaşma mahkum edilmedi. Bu beklenen ka- rann ahnmasındakı en büyük etmen Turabi'nin ısteğiydı. Bu antlaşmaya karşı oluşan kin dolu atmosfer. kon- feransın kurucu üyelennden olan Yaser Arafat'ın katılımını engelledi. Arafat karşıtlan hiçbir uzlaşma giri- şimini kabul etmeyeceklerini açıkça belirtmişlerdı. ABD tarafından terörizmi des- tekleyen ülkeler listesınde eklenen Sudan bu konferansla katılımcılann desteğıni kazandı. Konferans kara- nnda. Sudan'daki İslami projenin Müslümanlann umudunu güçlen- dırdıği belirüldi. Aynca. her bın. bu ülkeyi yalnız bırakmaya yönelık girişımlere di- renme>e. ona karşı yönlendirilen basın kampanyasına karşı çıkmaya ve bunu amaçlayan tüm önlemlere meydan okumaya çağnldı. Şiilerin katılımı Konferansa ilk kez çağnlan Şiiler ve İran. İslam dünyasında üçüncü bir merkez oluşturulmasına karşı çıktı. Bunun dışında Sudan bu tür etkinbkleri karşılayacak ekonomik güce sahıp değil Bu yûzden katılım- cı ülkelerden bundan sonra gerçek- leştirilecek konferanslann fınanse edilmesinın garanti alüna alınması- nı istedi. Bir terörist toplantısından oldukça uzak geçen bu konferans Arap ve İslam dünyasındaki bölun- meleri açıkça ortaya serdi. Türkive'den de RP'li temsilci Turabi'nın. Müslüman toplumlar arasındakı yakmlaşmanın bir kanıtı olarak tanımladığı konferansın bir gün tüm hükümetler tarafından dikkate alınacağını belirtti. Hartum Dostluk Sarayfnda ya- pılan ve 4 gün süren konferansa Re- fah Partisı Çorum Milletvekili Yasin Hatipoğlu da katıldı. Franeoise Chipaux Hırvadar, Sırplarınevleriııidinamitliyor Helsinki Gözlem Komitesi, Zagrep'te açtığı büro aracılığı ile Hırvatistan'daki insan haklan ihlallerini inceliyor H elsinki İnsan Haklan Gözlem Komıtesi'nin Zagreb'de yeni açılan bü- rosuna göre, Hırvatistan hükü- meti, şimdiye dek karşıtlanndan binlercesinı evlerini ve ülkelerini terketmeye zorlamış durumda. Helsinki Gözlem Komitesi Hır- vatistan bürosundan tvan Zvoni- mir Çiçak, bu eylemlerin çoğunun bir zamanlar Hırvatistan'da önemli bir azınlık durumundaki Sırplar kadar, Devlet Başkanı Franjo Tuj- man'ın yönetimine karşı olan Hı- rvatlara yönelik olduğunu söyledi. İnsan haklan ihlallerine ilişkin bir broşür hazırlayan Çiçak, ken- disiyle yapılan bir görüşmede "1991'den beri Horvat yetkililer çoğu Sırptara ait, ama aralarmda Hırvatlara ait olanlann da bulun- duğu 10 bin evi yıkhlar. Bazı olay- larda evleri içlerinde ailelerin bu- lunduğu sırada dinamitlediJer. Ai- leler toplu halde imha edildi. Pek çoğu da yaralandı" dedı. Hükümet Çiçak'ın yakınma- lanna karşı henûz pek bir şey yapmamış, fakat hükümetin or- ganı olan gazetelerde ve televiz- yonda üstü kapalı olarak bu yakı- nmalardan söz edilmiş. Evlenn di- namitlenmesi konusunda hem Dı- şişleri Bakanı Mate Granic. hem de Başbakan Nikica Valentk Sırplann evini bombalayan Hı- rvatlann bu davranışını "kabul edi- lemez bir davranış" olarak niteledi. Evini bu şekilde yitiren Hırvat- lardan birinin "Pen Qub öyesi bir yazar" olan Ante Semjar olduğunu söyledi. "Pag adasında bü>ük bir evi vardı. Sadece düzene karşı olduğu için evini havaya uçurdular" dedi. Çiçak. eylülde muhalıflerin Dal- matinska Novine adlı bağımsız bir gazete çıkarmaya karar verdikleri deniz kıyısındaki Splıt kentindeki binanın "100 kiloluk dinamit''le yı- kıldığmı söyledi. Tudjman hükü- metinin dışişleri bakanı Mate Gra- nik'in mayısta yaptığı bir açıklama aracılığıyla Hırvatistan'daki Sı- rplara ait **7 bin evin" yıkılmış oldu- ğunu bildirdı. Adalet yetkilileri şimdiye dek dinamitleme olay- lannın 100 tanesini inceleyebilmiş. Toplam 280 bin Sırp dinamit kampanyasıyla diğer önlemlerin yarattığı korku yüzûnden Hırva- tistan'daki evlerini terketmek zo- runda kaldılar. Zagreb'in savaş öncesi nüfusu- nun içerdiği 60 binlik Sırp azınlık bugün 20 bine inmiş durumda. Hırvatistan'ın savaş öncesi top- lam nüfusu yaklaşık 5 milyondu. Bir bilgisayar ve bir faks makine- sinin bulunduğu Gazeteciler Evi'- nin çatı katında küçük bir büroyu işgal eden örgütünün "dinamitle- nen evler" konusunda hiçbir geliş- me kaydedemediğini söyledi. Evleri havaya uçurma kampan- yası gözle görülür biçimde azai- makla birlikte, Çiçak, Hırvat yetki- lilerin Sırplan evlerinden aynlma- lan için zorlamaya devam ettikleri- ni bildirdiler. Helsinki Gözlem Ko- mitesi Split'te bin 300 kişinin evin- den edildiğini saptamış. Bunlann çoğu Sırp kökenli emekli subaylar. Apartman dairelenne askeri zo- runluluk gerekçesiyle el konulmak- ta. Çiçak, "Askeri polis geliyor ve 'Btırası bizim. çık git' diyor. İnsanlar yakuzca üstlerindeki giysilerle kendilerim sokakta buluyorlar" di- yor. Çiçak kendisine yansıyan yakınmalarla ilgilı olarak askeri ve sıvil yetkilılen uyardığını, ancak şimdiye dek hiçbir sonuç ala- madığını da belırtiyor. Küçük bir başan elde edebildiği tek alan, 20 bin kişinin Hırvat yurttaşlığından çıkanlmasına ilişkin yakınmalar ol- muş. Eylül ayında, Split'teki küçük bir muhalefet grubu olan Dalmaçya Eylemi'nın 10 üyesi terörizm suçuy- la göz altına alındı. İki tanesı kefa- letle serbest bırakıldı. Hırvat parla- mentosu üyesi olan Mira Gubk- Lorger'in daıresine dalan 16 polis kadın parlamenteri evınden çıkartılmış. The New York Times Yönetiyorlar, yönetiyorlar: Kim ll-sung'tan II. Ellzabeth'e kadar dtinyamn en uzun süre hizmet veren llderlerl Kim Il-sıutg j Kuzey Kore: İktıdara geliş tarihı. 1948 Nasü: Çin-Sovyet desteğiy- le. Yaşj 81 Sağlık durumu. Kötü oldu- ğu sanılıyor. Genel görünüm. Nükleer program konusunda ABD '- den gıttikçe artan baskılar. il.EEzabeth /tngihere Tahta çıkış tarihi. 1952 Nasü: Babasuıdan devr aldı. Yaş: 67 Sağlık durumu: Çok iyi. Genelgörünüm: Kişisel ola- rak seviliyor; bazı ailevi so- nmları var. Kral Hüseyin j Crdün İktıdara gelıs tarihı 1952 Nasıl: Babasmdan devr aldı. Yaş: 58 Sağlık durumu: İyi olduğu sanılıyor. Genel görünüm: Çalkantıh bölgede popülerliği a: olsa da meşruiyeti var. Fidel Castro \ Küba İktıdara geliş tarihi. 1959 Nasıl• Gerilla devrimiyle. Yaş: 68 Sağlık durumu: Çok iyi. Genel görünüm. Sovyetler Birliği'nin çök- mesiyle devrim ıdealı pa- ram parça olau. Mobutu Sese Seko / Zmre İktıdara geliş tarihi: 1965 Nasıl• ABD destekli dar- beyle. Yaş- 63 Sağlık du- rumu: Inzivaya çekilmiş du- rumda. Genel görünüm: Çok sayıda düşmanı olduğu sanılıvor. ttastings Banda \Mcdawi İktidara geliş tarihi. 1966 Nasıl• Ingiltere'den ba- ğtmsızlık alan tek partinin lideri olarak. Yaş: 95 Sağlık durumu • Çok yakı- nlarda ciddi bir beyin ame- liyatı geçirdi Genel görü- nüm: Büinmivor. Gen Suharto /Endonezya İktidara geliş tarıhr 1968 Nasıl• ABD destekli bir darbeyle. Yaş- 73 Sağlık durumu: Sonsuza dek yaşayacağa benziyor. Ge- nel görünüm: Aynen bir önceki gibi. Albay Muammer Kaddafi I Lib\a İktidara geliş tari- hi. 1969 Nasıl: Ordu dar- besmin lideri olarak. Sağlık durumu: İyi olduğu sanılı- yor. Genel görünüm. Git- tikçe halktan soyutlanıyor. Hcütitiler sürgündede olmmuuyor H aitili sığınmacılann koruyuculan, salı günü yaptıklan açıklamada, 1991'den beri öldürülen üçüncü demokrasi yanlısı olan Haitili radyo sunucusunun ekim ayındaki ölümünün perde arkasmdaki en önemli etkenın soygun olduğuna inanmadı- klannı belırttiler. Sonışturmayı yürütenleri si- yasal cinayetin aydınlatılması için kanıt topla- maya çağırdılar. Miamı'dekı Haiti Sığınmacılar Merkezi baş- kanı Rolande Dorancy, "İnanüacak gibi değil. Son derece saçma. Miami polisinin soruşturma- da dikkatü oünalan gerekiyor. Kim ne söylerse söyksin. bu bir suikasrtir" dedı. Öldürülen Haitili radyo spikeri Dona StPli- te'ın kansı Solange St.Plite,"Bunun bir soygun olduğuna manmıyonun. Bu, siyasal bir cinayet- tir" dedi. Her ıki olayda da sava yardıması ola- rak görev yapan John Kastrenakes, "KatiHere bu iş için para ödenınişti. Bu iki kişi, radyo yaymcısi okluklan için sustunnak amacıyla öl- dûrtüldûler" dedi. Pazar gecesı Mıami polisı 18 yaşındaki Jean- Jacques Macton'u St.Phte'in ekım ayındaki ölümüyle ilgili olarak birinci dereceden cinayet- ten tutukladı. St.Plite. sürgündeki Haiti devlet başkanı Jean-Bertrand Aristide'yı desteklemesi ve Arisüde"yi ülke dışına çıkartan ordu men- suplannı eleştirmesiyle tanıruyordu. Miami Polisı sözcülerinden Armando Villo- rin. St.Plite cinayetinin özelliklerinden ötürii, soruşturmaalann olayın bir soygun olması üzerinde durduklannı söyledi. Villorin, "Olay soyguna benziyor. Ama soruşturma kesin bir so- nuca ulaşıuncaya dek sürecek" dedi. Tutuklama sırasmda tutulan polis raporu Macton'un St.Pilte'ı, sunucunun 1991'de öldü- rülen meslektaşı Fritz Dor için kurulan fon için para toplandığı bir toplantıdan aynldıktan son- ra Miami Edison Lisesi'nin önünde vurmuş ol- duğunu belirtiyor. Raporda aynca Macton ve ortağı St.Püte'in üzenndeki değerli eşyalar ve çağn cihazını alıp kaçüklan belirtiliyor. Macton ve ortağı 1991'deki cinayetlerde suç ortağı olmaktan da yargılanacaklar. Bunlar- dan biri Glossy Bruce Josep haziranda Dor cina- yetine katılmak kuşkusuyla goz altına alınmış- tı. Cinayetin asıl sorumlulan ise henüz yakala- namadı. New York'taki Gazetecileri Koruma Derneği üyesi Greg Victor. St.Plite'in Aristide yandaşlanndan oluşan bir ölüm listesınde yer aldığmı belirtti. Fildişi Sahili, cımılıurbaşkanınıyitirdi Afrika'nın, hükümet darbesi yaşa- mayan ender devletlerinden olan Fildişi Sahili'nin 33 yıllık Devlet Başkanı Felix Houpfouet-Boigny 88 yaşı- nda kansere yenik düşerek öldü. üzun süredir hasta olan Boigny'nin ölümü üze- rine ülkede bir ay boyunca yas ilan edildi. Eski bir Fransız sömürgesi olan Fildişi Sahili'nin bağımsızlığına kavuşmasmda büyük katkılan olan Boıngny"nin ölümü- nün, Fildişi Ulusal Bağımsızlık Bayramı'- na denk gelmesi ayn bir üzüntü yaratü. Ölümü belirsizlik yarattı Her ne kadar anayasanın 11 maddesın- de bu tür olaylar göz önünde tutularak bazı önlemler alınmış da olsa, Bo'ıgny'nin ölümü ülkede behrsizlik ortamı yarattı. Anayasanın bir maddesı gereğmce, boşa- lan devlet başkanlığı koltuğuna meclıs başkanı Henri Konan Bedie oturdu. 59 yaşındaki avukat Bedie, devlet başkanlığı görevinı 1995 Eylülü'ne kadar sürdürecek. Anayasanın bu maddesiyle doldurulan görev boşluğu Fildişi pohtikaalarca yeter- li bulunmuyor. Çünkü anayasal atamanın tarrı anlamıyla yasallaşması için Anayasa Mahkemesi başkanı tara- fından onaylanması gerekli. Ama Anayasa Mahkemesi başkanı bır süre önce görevini kötüye kullandığı ge- rekçesiyle görevden alınmışü. A>nca mahkemenin iki üyesi de istifa etmişti. Onlann yerine bakan geçici üyeler de an- cak devlet başkanının emriyle görevlerine atanabiliyor. Anayasa Mahkemesi ne yapacak? Bu durumda ortaya çıkan ikilem şu: Anayasanın öngörmesiyle Boigny'nin görevini üstlenen Bedie'nin atamasının yasallaşması ancak Anayasa Mahkemesi tarafından onaylandığı zaman gerçekle- şecek ve Anayasa Mahkemesi'nin bunu yapabilmesi için devlet başkanı tarafın- dan eksık üyelerin yerine yenilerinın atanması gerekiyor. Bu ikilem karşısında muhalefet partile- ri itirazlan belirtirken soruna kalıci çö- züm önerileri getiriyor. Ana muhalefet partısı FPI (Fildişi Halk Cephesi) anaya- Felix Houpfouet-Boigny: 1978'deki Fransa ziy aretinde meslektaşı Vakry Giscard d'Estaingie görüşmek için bekkrken. sanın demokratik olmadığını. devlet baş- kanlığının miras yoluyla geçtiğini belirti- yor ve bu konuda anayasada düzenleme- îer yapılmasını istiyor. FPI'nm başkanı Laurent Garbo devlet başkanlığı secımle- rinin tek aşamalı halk oylamasıyla yapıl- masını öngören anayasanın 9. maddesine dayanarak (kendisinin de katılacağı) ge- çici bir hükümet kurulmasını ve bu hükü- metin on iki ay içinde genel seçimlerle devlet başkanlığı seçimlerini düzenleme- sini istiyor. Aslında bu anayasa düzenlemesi isteği Boigny'nin ölümünden aylar önce ortaya çıkmıştı. Tek partili dönemde hazırlanan anayasanın işlerliğinin ve uygulanabilirli- ğinin azalması üzerine daha önce de (Bo- igny hayattayken)bu konuya ilişkin ta- lepler gelmişti. Ama Boigny bu düzenle- melerin gerekliliğini bilmesine karşın bunlara karşı çıkmışü. Fransa Cumhuri- yeti'nde altı kez bakanlık yapan Boigny ülkeyi ölüme kadar yöneteceğini birçoİc belirtmişti. Ve söylediği gibi oldu. Boigny'nin ölümü içeride kanşıklık ya- ratmasının dışında Fransa'da da huzur- suzluk yarattı. Devletin başında bulun- duğu 33 yıl içinde Fransa'yla Fildişi Sahi- li arasındakı ilişkiler gelışmişti ve rayına oturmuştu. Ama bu yeni dönemde üişki- lerin nasıl gelişeceği Fransa'da merak ko- nusu oldu. Yeni devlet başkanı veya yeni başbakan Fransa'yla olan ılişkileri yeni- den ele alacak mı? Bu değişiklik ilişkilerin olumlu veya olumsuz yönde gelişmesini sağlayabılır. Aynca Fildişi Sahili'nin komşulanyla -kı bunlar genellikle eski Fransız sömürgeleri- olan üişkileri ve Af- rika'nın bu bölgesindeki dengelerde deği- şiklik olabilir. Çünkü Boigny bölgedeki dengeyi sağlayan en büyük unsurdu. Derleven Erden Sidal BOTSVVANA r P r - O l t a Johann«*burg Siyah gençlerin pembe unudlan Güney Afrika'da siyahlann çoğun- lukta bulunduğu "Guguletıı" ka- sabasında Anıy Biehl adlı Arneri- kah bir öğrena yalnızca beyaz olduğu için dö\TJlerek öldürüldü. 18 yaşındaki Mdekazi ülkedeki siyah öğrenci hareketi- nin başını çekıyor. Mdekazi, yıllardır uy- gulanan "apartbeid" politikasının etki- siyle siyah gençlığin sağduyu ve aarna duygulannın nasırlaştığını söylüyor; ken- dilerinı temsılen sürdürülen siyasi görüş- meleri ciddıye almıyor. Yaklasan secım- lere ilişkin ıki görüşün yaygın olduğunu behrtiyor: Gençler ya seçimleri önem- semiyor, ya da çok şey bekliyor. Afriİca Oğrenci Birliği Başkanı Tsietsi Telite konuya ilişkin görûşlerini şöyle belirtiyor:"Burada gerçekçi ve dürüst olmahyız. İçinde bulunduğumuz top- lumun bıze verdiği nefret ıçımizde bü- yüyüp gelişiyor. Nefreü doğru yola ka- nalize etmek ıçın siyasi eğitim gereki- yor." Amy Biehl'in öldürülmesıne kadar Guguletu, sıyah-beyaz çatışmasmdan uzak, sakın bir kasabaydı. Cape Town'un yakınlannda, Okyanus kıyı- sında yer alan bu yoksul kasabanın sa- kinleri, Amerikah öğrencinin öldürül- mesinden sonra. olayın tüm sorum- luluğunu üstlenerek. tutuklanan genç- leri kurtarma çabasına girdi. Parola: Sömûtgecflere birerkurşun Siyah militanlar beyaz yönetime baş- kaldırmak için yedı gericin mahkeme önüne çıkartılmasını firsat bildiler. Mahkemenin yapılacağı Cape Town Adliyesı'nin önünde bıriken gösterici- ler, haber peşindeki beyaz bir gazeteci- yı ve bır beyazm tanıklığmı protesto ederek, "Her Sömürgeciye bir kurşun" dıye bağırarak savaş dansı yapülar. Guguletu'lu gençler. Amy Biehl'i is- tenmediği bir yerde kalmakta direttiği için suçlayıp. beyazlann yönetimındeİu mahkemenin suçlulan yargılamaya hakkı olmadığını ileri sürüyor. Kasaba sakinlerinlerinin her biri, te- ker teker öldürme olayını üstlenip, su- çu paylaşıyor. Tutuklulardan 22 yaşın- daki Mzikhona'nın annesi, cinayetin oğlunun da içinde olduğu grup tarafın- dan değil. tüm ülke insanlan tarafın- dan işlendiğini iddia ediyor. Guguletu'nun tekdüze yaşarru kırsal bölgelerden iş aramaya gelenlerle bo- zuluyor. Eskiden düzenli küçük evlerin sıralandığı sokaklar, şimdi gecekondu- lann yeraldığı, çamurlu, Iağım sulan- nın aktığı mahallelere dönüşüyor. Mzikhona'nın babası çocuklannı yokluk içinde büyütmesine karşın, ço- cuklannm düzene başkaldırmadığını, yalnızca Mzikhona'nın başını derde soktuğunu belirtiyor. Tüm fakırliğine karşın beyazlar tarafından yönetilmek- ten rahatsız olmadığım da ifade ediyor. Ne var ki, yeni gençlik kendisı gibi ka- derci değil. Mzikhona'nın kız arkadaşı, gençlerin hiçbir şeyden korkmadığını, çünkü kayıp edecek hiçbir şeyleri ol- madığını vurguluyor. Yaşlılann fakir bile olsalar işleri olduğunu, gençlerin ise işlerinin bile olmadığını sözlerine ilave ediyor Afnka Ulusal Kongresi'nin Lideri Nelson Mandela bu pembe umutlan frenlemek istiyor. Ekonomik eşitliğın bir gecede gerçekleşmeyeceğine dikkat. çekiyor. Oysa Pan Afrikanistler bu umutlann doğuştan kazanılrmş haklar olduğunu savunarak, beklentüeri kö- rüklüyor. BiU Keller
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear