25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 7KASIM1993PAZAR 10 PAZAR KONUKLAKI Medeni Kanun Değişikliği Sadecedogarkenmi eşifler?Sunuş: Medeni Kanun değişiklik tasansı, Bakanlar birlikte, özellikle aileyaşamında eşit haklardan ve eskiAdalet Bakanı Mahmut Oltan Sımgurlu ve Kurulu'ndan geçerek TBMM'ye geldi. Şimdiki yararlanmalarını öngörüyor. Tasarıyla Hgiliolarak, Medeni Kanun 'da değişiklik tasarısının halde tasarı, ilgilikomisyonlaragirmek için sıra bazı değişiklikleringeleneksel Türk aileyapısına ters mimarı, Türk Hukukçu Kadınlar Derneği Başkanı bekliyor. Değişiklik tasarısı kadınların, erkeklerle düşeceğinisavunan AN A P Gümüşhane Milletvekili Prof. Aysel Çelikelilekonuştuk. Söyleşi Leyla Tavşanoğlu Konuklar M.Oltan Sungurlu Eski Adalet Bakanı Prof. Aysel Çelikel Hukukçu ÇefikekDıdkalankadmmvayhaBneedeni Kanun değişiklik tasansı Bakanlar Kurulu'ndan geçti ve Mectis 'e sevkedtM. Şu anda ügi- £ konüsyonlarda görüşübnek için bekliyor. TBMM Genel Ku- rulu'na ne zaman gelebitir? Bu konuda herhangi bir tahrran yapabia'yor musunuz? ÇELİKEL - Medeni Kanun değişikliği tasan halindedir. Meclıs'te ilgili komis- yonlara sırayla girecek, tartışılacak. Belki kabul edüecek, belki baa değişikliklere uğrayacak. O değişiklikler çerçevesinde komisyonlardan geçtikten sonra genel ku- rula gelecek. Genel kurulda önce tümü ûzerinde konuşulacak, sonra maddelere geçilecek; kabul edilecek, ya da edilmeye- cek. Meclis'te de baa değişikliklere uğra- yabilir. Ne zaman görüşüleceği konusunda ise hiçbir işaret almadım, duymadım. Tabii bu Meclis'ın gûndemiyle, gündemin yo- ğunluğuyla ilgili. Bir de bu konunun yasa- laşmasını isteyip istememekle ilgili. Önem veriliyorsa daha öncelikli olarak komis- yonlardan geçmesinı ve Meclis'e gelmesıni sağlamak mümkün. - Belki de Medeni Kanun değişikBğinden daha önemügörülen Kanun Hükmünde Ka- rarnameler ve başka yasa tasanlan günde- min daha ön sırahannda yer alnus olabilir mi? ÇELÎKEL - Dışandan gördüğüm ka- danyla Mechs iyi, hızlı çahşmıyor, bekle- nen yasalan çıkarmıyor. Hatta Kanun Hükmünde Kararnameler'in ıptalınin ge- rekçesi de yasama organının görevini yap- ması, icranın yasamaya kanşmaması gere- ğiydi^Oysa Meclis hızlı çalışsaydı belki de hükümet Kanun Hük- münde Kararname ya- parak işi hızlandırma- ya çalışmayacaktı. Esas olan tabii ki yasa- ma organından geçme- sidir. Son derece yavaş bir mekanizma var. Sayın milletvekilleri de son derece devamsız ve isteksiz. Hatta 27 şu- batta Medeni Kanun'- un yıldönümü nede- niyle haarladığımız Medeni Kanun deği- şikliklerinı ve bununla ilgili 100 bin imzayı alarak bütün Türkiye'- den kadın dernekleri başkanlan. temsilcileri olarak TBMM'ye git- tik. Meclis Başkanı Sayın Cındoruk'a im- zayı verdik. O arada da bir oturum izledik. Medeni Kanun'un yı- Idönümü olduğu için orada partiler adına konuşmalar yapıla- caktı. Onlan da duy- mak istedik. Yaklaşık 70-80 kadın vardı ve bunlar herhangi kadı- nlar değıldi. Her biri örgüt temsilcisi. seçkin kişilerdi. Ne yaak ki bu konu konuşulurken Meclis'te enfazla 30-40 kişi vardı. Hiç ilgi göstermedi- ler. Siyasetin içinde ol- mayan bizler için bu, bir hayal kınkiğı ya- rattı. Ama sonradan denildi ki: "Bütün otummlar böykdir. Me- ğer ki kendileri için çok önemü olan bir konu olsun." - Tasan hahndeki Medeni Kanun deği- şikliği ne getiriyor? ÇELİKEL - Bu, 1926'nın Medeni Ka- nunu'dur. 19001ü yıllanru İsviçre Medeni Kanunu'ndan alınmış olduğu için yak- laşık 90 yıllık bir geçmışi vardır. Bu kanu- nun çağımıza, günümüz koşullanna. gü- nümüzün insan haklan anlayışına uygun olarak yeniden düzenlenmesi zorunludur. Örneğın çocuklann durumuyla ilgili ko- nulann da ele alınması gerekiyor. İ.Ü. Kadın Sorunlan Araştırma Merke- zi olarak hazırladığımız bu kanun laslağı- nda kadın konusu ele alınmıştır. Bizim hazırladığımız taslakla Devlet BakanlığYndan gecip Sayın Başbakan'ın Meclis'e sunduğu taslak hemen hemen ayru hükümleri taşıyor. Bu taslak kadının durumunu iki bakımdan düzeltmek iste- mektedir. - Bu noktalar nekr? ÇELİKEL - Bunlardan birisi evli kadının aile içinde kocasıyla ve çocuk- lanyla olan ılişkilerindeki statüsünün dü- zeltilmesi. İkinci kategoride ise mallarla il- gili konular var. Yani biri kadının şahsıy- la, kişiliğiyle ilgili olaylar; diğeri ekonomik güvencesi. aile içinde edinilen mallarla ilgi- li değişiklikler. Şüphesız başka değjşiklık- ler de düşünülebilır. Ama önce böyle bir paket hazırlayalım sonra başka bir paket hazırlanabilir, karanna varmıştık. Bu de- ğişiklikler kadınlann bütün sorunlarını çözecek diye bir iddiamız yok. Çok daha değışık yasalarda, çok daha değişık konu- lar için gündeme gelmelidir. - Bir boşanma durumunda erkek, bu nud- lan ben yaptım, bana aittir, ahp giderim, <£- yemesin diye bu hükümier getiriliyor, an- ladığım kadanyla... ÇELİKEL - Boşanmanın zorlaştın- lması, kolaylaştınlması, ya da şartlannın •İstediğimiz değişikliklerden biri de kadının ayn bir ikametgahının olmasıdır. Ya da aile birliğinin reisi kocadır hükmünün kaldınlmasını istiyoruz değiştiribnesi konusunda herhangi bir önenmiz olmadı. Mevcut taslakta da yok. - Peki, ama boşanmanın zor koşuuara bağh obnast sizce insan haklanna uygun mu? ÇELtKEL - Her iki eş de boşanmayı is- tıyorsa zaten "anlaşmalı boşanma" diye bir sistem var. Boşanma kolay olmamalı Ama taraflardan biri istemiyorsa bo- şanma o kadar da kolay olmamalı. özgür- lüklenn en geniş olduğu Batı ülkelennde bile otomatık boşanma sistemi yok. Bu, bir takım kriterlere bağlanmış. Oysa, bi- zim bugünkü sistemirrüzde bir boşanma davasının reddedümesi ve karann kesin- leşmesınden üç yıl geçtikten sonra hiç kim- senın kusuruna bakmaya gerek olmadan, hiçbir şey incelenmeden yeni dava açıldığı- nda boşanma kesinleşmış oluyor. Geçen yıl bu sürerun daha kısaltılması için bir ka- nun tasansı verildi. Bu, epeyce de tepkiye yol açmıştı. Daha kısaltılması gerçekten kadınlann aleyhınedir. Çünkü bugün, kadınlann yasal ve toplumsal olarak aile içinde bulunduklan bir statü var. gelirle bağlantılı, kadının yoksul olması şartına bağlıdır. Tabii düzenleme "kadm" kelimesiyle değil. "eşterden biri" olarak yapılıyor. Ama toplumda boşanmak iste- meyen, çoğunlukla kadınlardır. Çünkü bu durumda kadınlar mağdur otmaktadır. Boşanma, mal rejimi acısından birinci önemli olaydır. İkinci önemli olay ise ölümdür. Ölüm halinde miras haklan eşe çok az miktarda tanınmaktadır. - Kaçta kaç oluyor? ÇELİKEL - Çocuklanyla birlikteyse dörtte bir mülkiyettir. lntifa olayını kaldırdüar. Aslında intifa kadınlar için önemliydi. - Neden- ÇELİKEL - Başka malı olmayan eş için intifa önemliydi. Çünkü yansında hayat boyu yaşama hakkı vardı. Şimdı ise dul kalan kadının dörtte birinin mülkiyetine sahıp oluyor. Geri kalaru ise çocuk- lannındır. - Peki, vasiyet neden yeterti obnuyor? ÇELİKEL - Vasiyet çok sınırlıdır. Çün- kü mırasçılann "rnahfuz hisse" dediğimiz saklı paylan vardır. Ona tecavüz edilemez. Onun için vasiyet çok ufak oranda etkili •Toplumumuzda boşanmak istemeyen, çoğunlukla kadınlardır Çünkü sonuçta kadınlar mağdur olmaktadır. Boşanma, mal rejimi acısından birinci öneırüi olaydır. İkinci ise ölümdür. Ölüm halinde miras haklan eşe çok az miktarda yansıyor. Bir de toplumda evienmenin algılanış biçimi var. Kadınlar hep. bir ailenin içinde yaşayacakmış gibi bir düşünceyle evleni- yorlar "Kocam her konuda yetkilidir. Bü- tün yetküer zaten ondadır. E>in reisi de odur." düşüncesindeler. Evlenmek, kadın için hep kocasına bağh olarak sosyal ve ekonomik statü ka- zanmak olarak algılanıyor. - Bu, ne derece doğru bir düşünce? ÇELİKEL - Bu. yanlış bir anlayış. Çün- kü günün birinde bu evlilik sona erebili- yor. Bütün hayatıruzı, örneğin kırk yıl bo- yunca, bu erkek bana bakacak umuduyla ona bağladıysanız sonuç bu oluyor. Yıllar geçtikten sonra koca, kansını be- ğenmeyebilir. Bunun sonucunda da bo- şanmak ister Ama yasalar kadını eve hap- setmişse, ev kadınİığı modelini ona ver- mişse. toplumsal anlayış da kadını eve bağlamışsa o kadın bütün ömrünü çocuk- lan ve evin hizmetleriyle tüketmişse bu bo- şanma çok da süratli olmamalı. Mallar nasıl paylaştınlacak Yasalan, eşlenn eşitliklerine göre kimlik ve kişiliklerini geliştırmelerine uygun bir biçimde değiştirmek gerekir. Aynca evlilik süresince edinilen mallann evlilik sona er- diği zaman hakca paylaşılmasını öngöre- cek bir sistem ve kadınlann toplumda ayakta durabileceklerine yakın bir sistemi öngörecek yasal bir değişiklik getirildiği takdirde boşanmanın kolaylaştınlması düşünülebilır. Bugünkü ortamda bu ko- laylaştırma kadınlan gerçekten yoksul du- rumda bırakmakta, çocuklanna muhtaç hale getinnektedir. Bir adam düşünün ki 20-25 yıl sonra evini terk ediyor ve boşanmak istiyor. Kadın ne yapacaktır 0 25 yıllık emeği nasıl değerlendinlecektir? Bugünkü yasalar buna yanıt verecek durumda değil. Ve- rilen. küçük bir nafakadır. O nafaka da olabilir. Ama evlilik süresince edinilmiş mallara katılma rejimi kanuni rejim ola- rak kabul edilirse ölüm halinde de sağ ka- lan eş evlilik süresindeki bu mallardan yanm payı zaten alacaktır. Ondan sonra da zaten miras payını alacaktır. Bu, olduk- ça güvenceli bir sistem olarak görünüyor. - Yeni taslakta bu husus var nu? ÇELİKEL - Evet, var. Bu. ıdeal olarak iyi bir sistem gibi görünüyor. Ancak bu- nun bazı sakıncalan da var. Deniliyor ki: "Kadınlar için bu sistemi özellikle öngörü- yorsamz çok girişimci. mal-mülk sahibi kadınlar da var. Bu sistem kabul edilirse kadınlann zaranna olur." Bir boşanma durumunda bu kez daha fazla kadının malı kocaya gıdecek düşün- cesi var. Bu açıdan bize bazı sorular yönel- tiliyor. Ancak, biz sistemi getirirken kadın ya da erkek aynmı yapmıyoruz. "Eşler di- yoruz. Sadece "kadmlar" deseydik, bu yanlış olurdu. Çünkü sıstemin eşitliğe da- yalı ve hakca olmasını istiyoruz. Bundan kadınlar yararlanacaksa arada sırada. ge- rektiği zaman kocalar da yararlanacak. Ama burada Türkiye'deki kadınlann ço- ğunluğu bundan yararlanacaktır. Bu sisteme yapılan başka bir eleştiri de var. Deniyor ki: "Bu, İsviçre'de beş yıldır uygulanmakta. Bazı hesap zorluklan olu- yor." Çünkü bu sistemde taksim yapıldıgı zaman kadının kişisei mallan. kocamn ki- şisel mallan diye ayn kategoriler var. Bun- lar miras kalmış, bağış yapdmış mallardır. Ortak mallara girmezler. Bu da tabii çok doğal. Bir de evlilik süresince edinilen mallan belirleyen kategoriler var. Deniyor ki: "Bu iki kategori mal birbirinden nasıl aynlacak? Bunlarda zorluk olacaktır. Bir de evlilik sü- resince kişisei mal satümış, başka bir mal alınmışsa bu ne olacak?" Bunun da kanunda yeri var. Kişisei mal satılmış, yerine yeni bir mal alınmışsa tabii ki yenisi de yine onun kişisei malıdır Ya da şu söylenebiliyor "Kötü niyedi bir eş varsa ve boşamnaya niyetliyse, daha önceden mallan elinden çıkarabilir." Buna karşı da tasanda hüküm var. Şunu belirte- yim: Bu tasan İsviçre Medeni Kanunu de- ğişikliğinden alınmıştır. Bunlar ne benim, ne bakanhğın yarattığı hükümler... De- nenmiş, bir bilim kurulunun haarladığı hükürnlerdir. Orada da yine kötü niyetîe elden çıkanlan mallar için geri alma biçi- minde birtakım hükümler getirilmiştir. Bir de şu söyleniyor: "Zaten yargı vükömöz fazla. Şimdi bir sürü problem olacak ve yargıya gibnek zonında kalmacak." Bunlar haklı eleştırüer olarak görülme- lidır. Ama acaba savunmak istediğirniz hakca paylaşımı ortadan kaldıracak nite- likte midir? Yargı yükümüz dolu olabilir. Bu da bir uyuşmazlıktır. bu da kişi hak- lannın korunmasıdır. Dolayısıyla bu da yargıya gidecektir. Adaletın hızlı yürüye- bilmesi için demokratik bir yargı reformu hala yapılmayacaksa bunun kusurunu bu sisteme bağlamak doğru değil. O bakı- mdan ben sistemi benimsiyor ve adaletli bir sistem olduğunu düşünüyorum. Fakat işin bir yanı da şu: Her halükârda bugünkü durumun süratle değişmesi gerekiyor. Bu değişmeye artık hukukçular da ittifakla karar verdiler, buna inandüar. Ama mal rejimi değişikliğınin bu zorluklan nedeniy- le diyorlar ki: "Bu. problem doğurabüir. Bunun yerine eşJerin ölüm halinde miras paylannı yükseltelim. Ve boşanma halinde de özel bir tazminat düzenlemesi yapalun. Ve bu edinilmiş mallara katılma rejüninm bukuksal zorluklanndan kurtulaüm." - Peki hangisi daha pratik? ÇELİKEL - Evet, hangisi daha gerçek- çi. hangisi daha pratik? Bunlann yeniden bir sempozyumda incelen- mesi gerekiyor. Ama herkesin fikir birliğjnde olduğu bir şey var ki bu- günkü sistem kadınlar için adaletsizdir Ben yine ısrarla, edinilmiş mallara katılma rejimi- nin kanuni rejim ol- masının kadın haklan bakımından ve ailede elde edilmiş mal varlığının ortak ohna düşüncesinden hareket ettiğimizde daha adil, daha doğru. daha hakça paylaşım olduğunu dü- şünüyorum. Aile bir or- taklıknr, yaşam birlikte- üğidir ve görevler pay- laşılmıştır. Eşlerin biri e\ de, diğeri dışanda çalışır. Bunu terazıye koyarak ekonomik ola- rak ölçmek doğru değil- dır. Eşdeğer ağırlıktacİır, insani olarak eşdeğerdir. Ve elde edilen sonuçlar- da da her iki tarafın or- tak hakkı olmahdır. -Bvrde kaduun evlense daU genç kızhk soyadua yasal olarak kuüanabil- mesi konusundaki deği- şiklik vardı... ÇELİKEL - Bazı de- ğişiklikler var ki ilk bakı- şta hiç önemli değilmiş gibi görünüyor. Kadın kendi soyadını konısa ne olur, kocasının so- yadını alsa ne olur. diye düşünülebilir. Istediğımiz değişikliklerden bir başkası kadının ayn bir ikametgahının olmasıdır. Ya da aile birliğinin reisi kocadır hükmü- nün kaldınlmasını istiyoruz. Bunlar hiç önemli sonuçlar doğurmayacakmış gibi görünüyor. Aslında bu ve bunun gibi deği- şiklikler. evli kadının kişiliğinin gelişmesi- ne ve kimliğini korumasına yönelik deği- şiklikler. Kendine güvenmesini sağlaya- cak. değışiklikler. Soyadı sorunu Soyadı meselesi de bunlann bir parçası. Bugünkü sistemde şu öngörülmüş: Kadın artık kendi ailesinden aynlıyor; kimliğini de bu"akıyor; kocasının ailesinin bir ferdi oluyor. Yaklaşım bu. Dolayısıyla ko- casınm soyadını taşıyacak. Bir kere bu an- layış kadının bağımsız kimliğini ve kişiliği- nı korumasına, tek başına ayakta dur- masına, hatta dış dünyaya açılmasına. çalışma yaşarmna katılmasına, işe girip para kazanmasına engeldir. Çünkü evlen- mekle tamamıyla başka kişilerin iradesine terkedilmiştir. Yani bekârkensahipolduğu haklan terk etmiş, evlenmekle adeta başka bir aileye, başka bir kişiye bağlı olmuştur. - Sözünü ettiğiniz istisnalar nedir? ÇELİKEL - Eğer kadın kocasının so- yadıyla bir kimlik kazanmış, ünlü bir kişi olmuşsa, toplumun tanıdığı bir kişi haline gelmişse, kendisinin bu soyadını kullan- makta ekonomik, kişisei çıkan varsa, bu konuda yargıcın izniyle kocasının so- yadını boşandıktan sonra da kullanabil- mesine olanak tanınmıştır. Ancak burada bir ince nokta bulunuyor. Kocamn buna, kendi çıkarlanna aykm olduğu konusun- da itiraz hakkı vardır. Ama yine de takdir hakkı mahkemededir. Sık sık kullamlan gerekçe, kadın gayri ahlaki bir yaşam sü- rüyor, onun için de kendi soyadımın artık onun tarafından kullarulmasırıi istemiyo- rum. biçimindedir. Ben ayaküstü evlenip, ayaküstü boşanmadan yana değilim. Sungurlu: Erkekler dahaçokeziliyor akanlar Kurulu'ndan geçerek TBMM'ye sevkedilen yeni Me- deni Kanun değişiklik tasarısını nasıl değerlendmvorsunuz? SUNGURLU Bakanlar Ku- rulu'ndan geçerek Türkiye Bü- yük Millet Meclisi'ne sevk edilen Medeni Kanun değişiklik tasansı henüz komis- yonlara intikal etmemiştir. Medeni Ka- nun'da değişiklik öngören bu tasanyı şimdi buldurdum. Ve ancak bir gözata- bildim. Değerlendirmelerimde bu sebep- le de noksanlıklar olabilir. Türkiye'de son yıllarda kadının ezil- mişliği yolunda bazı kesimlerde yeni ce- reyanlar türemiş ve Türk insanırun başının taa, gözünün nuru değerli varbğmuz kadına rcklam dünyasında, gösteri dünyasında ve daha başka fıziksel ısusmar sahasında yapılan küçültücü davranışlar görmemezlikten gelinerek Türk toplumu haksızca suçlanmıştır. Kadın-erkek konusunda kadınlann da erkeklerin de inandıklan değerler vardır. Bunlar ortak değerlerdir. Buna inanan- lara saygı göstereceğiz. buna inanmayan- lara da saygı göstereceğiz. Ben birçok bakımdan ve özellikle aile içinde kadının daha güçlü olduğu ve erkeğin ezildiği kanaatindeyim. Ama kadının doğuştan olan üstünlüğünü, bu hâkimiyet kurma gücünü siz nasıl engellersiniz, onu bilemem. Türkiye'de tamamına yakını alnı secde gören, bıyıkh olarak tarif edilen Türk erkeklerinden olu- şan Doğruyol Büyük Kongresi belki de hiçbir kadın oyu almadan Sayın Tansu Çiller'i Ge- nel Başkan ve Başbakan seçtikten sonra artık bu konuda mevcut iddialar spekülasyondan öteye gjdemez. Sanıyo- rum ki Sayın Çiller, kadın ohna niteliğin- den dolayı bir rahatsızhk duymamak- tadır. Yeni Medeni Kanun değişikliği, böyle- sine bir konuda oturmuş bir toplumda (köylerimizde uzun yıllardır kadın muh- tarlanmızın bulunduğu da göz önüne abndığında) tamamen kadın-erkek me- selesini ele aJmakla isabetli bir çıkış. nok- tasında olduğu kanaatinde değilim. Buna rağmen birçok hükmü zaten fiilen yaşanan hayatımızda olan bu değişikbk- lerin kanunda yapılmasına genelde karşı değilim. Ailede problerrder çıkar -Siz, özellikle kaduüara öngörûlen hak- lar konusunda Medeni Kanun değişikugini geleneksel toplum yapmuza ters düşeceği düşüncesiyle eUştirnüştiniz. Bu görüşü- nüzde ısrar ediyor musunuz? Gerçekten değişiklik geleneksel toplumyapumza ters düşebiür mi? SUNGURLU Kadmlar için öngörü- len haklar konusunda eleştiride buhın- duğıımu hatırlamıyorum. Ancak, benim düşüncelerim bazı kimselere öyle görü- nebilir. Şu anda hazırlanmış olan yasa tasansı- nda bazı hususlar ailede problem yarat- mayı, ihtilaf çıkarmayı adeta hedeflemiş hükümlerdir. Gelenekte toplum yapısına ters düşüp düşmemesi ise bu işin öncülüğünü ya- panlar tarafmdan ifade edibnekte, gele- neksel toplum yapısmdan şikâyet edenler ise bu haklan talep etmektedirler. ^-Sizce Medeni Kanun'da boşanmayı k'olaylaştıran bir değişiklik yapıbnah nu? SUNGURLU Medeni Kanun gereğin- ce boşanmak zordur. Ben, ailenin yıkı- lmasına çok şiddetle karşı çıkan bir kişi- yim. Çünkü aile son derece ulvi bir mües- sesedir. Aileyi ayakta tutan o anlayış ve eğıtimdır. Ailede karşıbkh fedakarük ge- rekir. Bu sebeple benim boşanmadan yana olmam mümkün değildır. Ancak kabul etmek lazım ki. aile birliği ne yaak ki kanunlarla himaye edilemiyor. Şu anda boşanmada bellı ufak tefek, aynntı niteliğinde değişiklikler yapılabilir. An- cak ayaküstü evlenip, ayaküstü boşan- madan yana değilim. Evlibk. en çok eşleri ilgilendirir. Buna karşılık boşanma ise eşlerden önce ço- cuklan, eşlerden sonra da aileleri ve top- lumu ilgilendiren bir eylemdir. -Yeni tasanda eşlere mal paylaşımım öngören hükümler getiriliyor. özellikle de bu, bir boşanma durumunda kadınlann korunması amaayla yapıldı, deniyor. Bu hükümleri destekü- yor musunuz. SUNGURLU Mal paylaşımıyla il- gili hükürnler, son derece kaüdır. Olayın yapısına göre hâkime takdir hakkı vermeyen bu hü- kümler doğru değil- dir. Ancak, boşan- mada mali yönden her iki eşi de koru- yanvehâkimede tak- dir hakkı getiren hü- kümler koymak ge- rekh'dir. - Anayasa Mahke- mesi karanyla erkeğin aile reisi statüsüne son verildi. Bu kararla ilgili görüşleriniz nedir? SUNGURLU Her ailede kim güçlüy- se, kim işbilir ise o kişi reistir. Aile reisliği biraz içerde, daha çok da dışarda, yani aile dışmda aile birliğinin temsiü bakımı- ndan anlam ifade eder. Burada bir eşitlik kelimesi uğnına bir kargaşaya yol açmak doğru değüdir. - Yeni Medeni Kanun değişiklik tasansı kadının kimliğini kaybetmemesi acısından genç kızhk soyadını da taşıyabilmesini ön- görüyor. Buna kanhyor musunuz? SUNGURLU İsteyen kadının evlilik- ten sonra, kanundaki gibi kızhk soyadını da eşinin soyadından önce taşıma arzu- suna karşı çıkmıyoruz. Bunun hiç kimse- ye getirebileceği bir zarar yoktur. -Sizce tasan, Türkiye Büyük Millet MecHsi'nin ilgili konüsyonlannda ne za- man görüşühneve başlanabitir? SUNGURLU Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin ilgili komisyonunda bu ta- sannın ne zaman görüşüleceği konusun- da hiçbir bilgim yok. Komisyon günde- mini bilmiyorum. Komisyon üyelerinin olaya verdikleri müstaniyeti de bilmiyo- rum. Hükümetin kanun tasansına hangi derecede müstaniyet tanıyacağı konu- sunda da bir bilgim yok. Ancak kapsamlı bir kanun olup, komisyonlarda yoğun bir çabşmayı gerektirdiğini görüyor ve hayırlı olmasını diliyorum. Ben birçok bakımdan ve özellikle aile içinde kadının daha güçlü olduğu ve erkeğin ezildiği kanaatindeyim. Bence kadınlar doğuştan avantajlı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear