25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 29 KASIM1993 PAZARTESİ 8 DUNYADA GEÇEN HAFTA Danimarkalılar skandaldanbıktı • "Danimarka'nın Watergate'i" olarak adlandınlan skandala, şimdi yürütmeyi denetlemekle görevli, Ombudsman kurumunun başkanı Hans Gammeltoft- Hansen'in telefonlannın, dinlendiği iddialan yol açtı. FERRUHYILMAZ KOPENHAG - Skandal. skandal. yine skandal. Yenı bir skandal daha Danimarka'yı sarsıyor. "Danimarka'nın Watergate'i" olarak adlandınlan skandala, şimdi yürütmeyi denetlemekle görevb. Türkiye'deki Danıştay karşıtı Ombudsman kurumunun başkanı Hans Gammeltoft- Hansen'in telefonlannın. Ombudsman adaylığı sırasında dinlendiği iddıalan yol açtı. Önceki hafta sonunda sansasyon gazetelerinden Ekstra Bladet'in kimbğini açıklamadığı ıkı kişiye dayanarak verdiği haberde, 1986yıbnda Gammeltoft-Hansen'in Ombudsman adayı olduğu sıralarda, o zamanlar profesör olarak görevb olduğu Kopenhag Ünıversıtesı'ndekı telefonlannın dinlendiği haberi yankı yarattı. Hafta ortalanna doğru ortalık yatışırken haberin kaynağmın belli olması, skandabn boyutlannın büvümesıne yol açtı. Kopenhag Cniversitesi Rektörü Ove Nathan'ın hukuk danışmanı Lars Erik Allin, Hansen'in telefonundaki dinlemecihazlannı kendisinin söktüğünüaçıkladı. Gazetelerde yer alan haberlere göre özel bir av partisi sırasında subay arkadaşlanndan Gammeltoft - Hansen'in telefonlanrun dinlediği yolunda duyum aldı. Bunun üzenne başka bir ünıversite görevlisi ile birlikte Hans Gammeltoft-Hansen'in üniversitedeki odasma gjzlıce giren Allin. ahizedekı dinleme cıhazını söktükten sonra bir zarfa koyup üzenne "ödûnç venfiğiııiz için teşekkürler" yazarak polis istihbarat servisinegönderdı. Allin'in çarşamba günü bu olayı kendisıne anlatması üzenne RektörOveNathan, Eğitim Bakanıyla ibşkiye geçti ve devreye Başbakan Poul Nyrup Rasmussen'in de girmesiyİe parlamentodaki bütün siyasi partiler, perşembe günü aal toplantıya çağnldı. Toplantıda ıddıalann soruşturulması karan abnırken şoruşturmayı daha önce Pobs İstihbarat Servısı Şefı olan Kopenhag Devlet Savcısı yenne, Şjaelland Devlet Savcısı Erik Merlung'un üstlenmesi kararlaştınldı. Olayın daha ilginç bir yönü daha var. Hans Gammeltoft-Hansen'in telefonlannın dinlendıği ıddıa edilen sıralarda Adalet Bakanbğı görevınde bulunan Muhafazakar Partıh Erik Nmn - Hansen, Gammeltoft - Hansen'in Ombudsman'a seçilmesını engellemeye çabşıyordu. Polis İstihbarat Servısi'nın en üst yetkılısı olarak bütün şüpheleri üzerinde toplayan Erik Nınn-Hansen, doğalbkla bu konuda hiçbır bılgisi olmadığını belirterek telefonlan pobsin dinlemiş olabileceği iddialannı reddetti. Öte yandan Hans Gammeltoft - Hansen'in Ombudsman'a seçildikten sonra kendisıne yapılan bir şıkayet üzerine hazırladığı bir raporda Adalet Bakanlığı'nı, Tamil mültecilerinın eşlerinı yanlanna getirmelerini yasalara aykın bir şekilde geciktirmekle suçlaması, önce Erik Ninn-Hansen'in sonra da sağ koahsyon hükümetmin düşmesine yol açan gebşmeler zincınne yol açmıştı. Tamil olayından sonra siyasi kanyeri sona eren eski Adalet Bakanı Erik Nınn-Hansen şimdi Tamil olayından dolayı Yüce Dıvanda yargılanıyor. Avnıpa'nınen iyi metrosııçöktü EDtPEMİLÖYMEN LONDRA- İlk yapıldığında dünyanın en fenni ve hızb metrosuymuş, şımdilerde artık müzelik. Londra Metrosu, dünyada hep ilklerin başına gelenleri çekıyor. 250istasyonu. ulusal demiryolu şebekesiyle ıç içeçalışan karmaşık sistemiyle dünyanın hala en büyük metrolanndan. Aına yer yer öyle dökülüyor ki ve hükümet "kendi kaynağını kendisi bubun" saplantısı içinde öyle az bütçe ayınyor ki inanmak zor. Geçen hafta sayısı en az 100 bin tahmin edilen yolcu. metroda kapah kaldı. Trenler işlemediği için vagonlardan yolculan indinp tünellerin içinden yürüterek yeryüzüneçıkarttılar. Karanlıktan korkanlar. kapah yerlerden korkanlar. böyle bir yürümeye dayanamayanlar. çocuk arabalılar, yaşlılar sorunu daha da büyüttü. Aksak, ama ışleyen metrolardan sayılan Londra Metrosu'nun kenti enine. doğudan baüya bircizgi şeklinde kesen Merkez Hattı (Central Line) geçen hafta iflas etti. Demiryoljan eskimiş. trenleri çekmez olmuştu. Üstelık, 40 kilometrelik hatta bir yerde sigortalar atnuş, makaslarkapanmıştı. Ama mühendısler, bu şantajcı sıgortayı bir türlü bulamadılar. Öyle bir gün falan da değıl. birkaç gün aradılar ve yine bulamadılar. Hattın büyük bölümü metrosuz kaldı. Metro fdaresi. Otobüs İdaresi ile anlaşıp halkı otobüslerle taşımaya kalktı. Olmadı. Bir metro yüzlerce yolcu alıyor. Hele biraz sıkıştın mı bir o kadar daha. Otobüsün eti ne budu ne?Ve radyo-TV'den. metro gınşlerinde anonslar başladı: Bu otobüslere de binmeyin diye. İşine gücüne halk neyle naal gideceİc? Gitmeyenler oldu. İşyerleri anlayışla karşıladılar. Çünkü Londra dev bir kent. Şehirlerarası kadar uzun yollardan gelip dönüyor ınsanlar. Sorunlar. kamu hizmetini muhasebecilerin mi yaptığına. yoksa kamu hizmeti vermeye gönüllü memurlann mı yaptıgına gelip dayanıyor. Muhasebeci, eline hesap makinesini alıpda toplama, çıkartma, çarpma, bölme yapıp da bir işletmenin karlı olmadığma karar verirse, ve hükümet de sırtını dönüp "Bana ne? Kendin çöz" derse. işletmenin eli böğründe kalıyor. Thatcher Dönemi'nin özelleştirme saplantısının, karhlığı ve verimi arttırma gıbi olumlu özellikleri yanında. böyle içinden çıkılmaz şorunlar yaratan özelhklen de var. İşletme de mecburen küçülüyor. Ama küçülen, bir şırket değil ki. bir kamu hizmeti. Bu durumda hızmetçok fena aksamaya başlıyor. Hatta geçen hafta gibi durduğu oluyor. Çare? Hükümetın, "kaynağnı kendin yarat" saplanüsı yerine, metro için bütçeye para koyması. Büyük Avrupa kentlennde olduğu gibı. Londra'da kamu taşımacıhğı hem Avrupa'nın en pahalısı hem deen döküleni üstelik. Muhasebe ve iktisat. insan hayatına her zaman uymayabıliyor demek ki. p y g bancılara açılmasını protesto eden üni- versite öğrencilerini engellenmeye çafişmır. Öğrencuer önceki gün cumhurbaşkanlığı köşküne son karariarı protesto etmek amacıyla gitmek isterlerken yollarını kesen çevik güç polislerine karşı koydular. Ülkede daha önce de pirinç üretküeri de geniş çaplı protesto gösterüeri düzenietnişierdi. (Fotoğraf: REUTER) Sığmma lıakkı istismarediliyor GÜRHANUÇKAN STOCKHOLM - Geçen hafta Uppsala yakınlanndaki bir manastın basan pobs, sığınma başvurulan gen çevrildikten sonra burada yaşayan çok sayıda sığmmacıyı yakaladı Ğöçmenlere yardımlanyla tanınan Marianne adb rahibenin koruduğu sığınmaalar arasında çocuklan iki yıldır okula gıden. 34aydır burada saklanan Kosovah bir aile de var. Polisin operasyonu sırasında yaşanan üzüntü verici sahneler, kitle iletişim araçlanyla kamuoyuna ulaştınlcb. Öte yandan Avrupa'da uluslararası yasalarla güvence alüna alman sığınma hakkının giderek çok sayıda ülke tarafından kısıtlanması, üzücü olduğu kadar düşündürücü. Kitlesel göçlere sınır kapısı açmanın mab y önü açık. Ancak küçük gruplar habnde. ama sürekli olarak gelenler arasında sığınma hakkı gibi temel bir msan hakkını ısü'smar edenlerin varlığı da ortada İsveç'e ve bir ölçüde Finlandıya'ya son zamanlarda gemiyle başta Estonya olmak üzere Baltık ülkelerinden ve Rusya'dan basında "tatil stğınmacılan" olarak tanımlanan kışilergelıyor Bir günlükturistgibi gclen "sjğunnacüar". ccplenndeki para bitince en yakın polis karakoluna gıdip "Mafyadan korkuyoruz" gibi sudan nedenlerle sığınma başvurusunda İSVEC bulunuyorlar. İsveç'te böyle bir başvuru iki hafta süresmce sıcak yemek. temiz yatak ve bazı hallerde çep harçlığı almak demek. Üstelık İsveç gibı pahab bir ülkede ıkı hafta bedava tatıl yapmanın kolaybğını dönünce ballandıra ballandıra anlatan bu kışiler. başkalannın da akbna aynı şeyi yapmayı getiriyorlar. Doğudan gelen sığınmaalar arasında İranlı ve Iraklı Kürtler de var. Adam başı 500-1500 dolan aracılara ödeyen aıleler, karaya çıkmadan önce pasaportlannı da yok ediyorlar. Karada polise *M> passport is Godf (Benim pasaportum Allah'ur) yanıünı veren sığınmacılardan başvurusu geri çevnlenleri polis sınır dışı edemiyor. Bunun nedeni, sığınmacılann ılk geldikleri ülkede başvuruda bulunmalannı ıçeren anlaşmayı Estonya"nm imzalamamış olması. Rusya'nında bu anlaşmayı imzalamasından sonra Sankt Petersburg kapısı da kapanınca Kürtler. Talbn üzennden gelmeye başladılar. Geçükleri her yerde soyulan, can güvenüği olmayan gemilerde yolculuk yapan bu çaresiz insanlann geleceği, "Özgür Batı'nın nimetlerinden pay almak için" sığınma hakkını ıstismar eden kişıler tarafından daha da karanlık hale getiriliyor. 'KapıyatekmeTidemokrasiyehayır Mercedes-Benz Mercedes-Benz Türk A.Ş. Wir suchen zum sofortigen Eintritt Mitarbeiter/- innen mit guten Deutschkenntnissen und hoher Einsatzbereitschaft für unterschiedliche Funktionen mit nachstehenden Zusatzqualifikationen: LOG001: EINKAUFSINGENIEURE für Einkauf Ausland und Industrialisierung. • Maschinenbau-oder VVirtschaftsingenieure • Erfahrung im Einkauf • gute Englischkenntnisse • PC-Kenntnisse • Führerschein • Auslandserfahrungen vverden bevorzugt. LOG002: DISPONENTEN fûr Beschaffung von auslaendischen Lieferanten. • Maschinenbau-bzw. VVirtschaftsingenieure oder Techniker • Erfahrung in Dispositıon • PC-Kenntnisse • Führerschein • Auslandserfahrungen und Englischkenntnisse vverden bevorzugt. IHR01: BETRIEBSVVIRTSCHAFTLER oder VVİRTSCHAFTSİNGENİEURE für den Bereich Export. • sehr gute Englisch-oder Französischkenntnisse • min. 2 Jahre Marketingerfahrung in verantvvortungs- voller Position IHR02: SACHBEARBEITER für den Bereich Export. • gute Russischkenntnisse • Englisch-und PC-Kenntnisse vverden bevorzugt. VVir ervvarten die schhftlichen Bevverbungen (tabellarischer Lebenslauf in den Fremdsprachen, Lichtbild und Zeugniskopien) der interessierten Damen und Herren (mit abgeschlossenem Miiitaerdienst) unter 35 Jahre an folgende Adresse: Mercedes-Benz Türk A.Ş. Personalabteilung Burmalı Çeşme Sok. Askeri Fırın Yolu No: 2 34022 Davutpaşa/İSTANBUL ALtKIŞLAK \L\DRİD - İspanyollar. "tekmeii demokrasi" istemiyor. Bir yıl önce, uyuşturucu trafığın önlemek için hükümet. İçişleri Bakanı Jose Lıris Corcuera öncülüğünde bir yasa çıkardı. Yasaya göre pobs gerek görürse savcının izni olmadan konutlara girebilecek. sokakta kimbk kontrolü yapabilecek. SendıkalarveKomünist Partisi hemen yollara döküldüler, karşı gösteriler yaptılar; y asanın. vatandaşın özgürlüğüne bir saldın olduğunu iddia ettiler. Her zaman. örneğin sabah bakkala ekmek almaya gjderen bile kimlik kartını yanında bulundurmak zorundasın; yoksa şüphe üzenne polis tutup karakola götürebibr. Kamuoyunda yasa "kapıya tekme" yasası diye ünlendi. Pobs, şüphelinin evinin zilini çahyor. üç beş dakıka içinde kapı açılmazsa tekmeyle kınp içeri girebiliyordu. Toplumun sağlığına zarar veren, toplumun güvenbğini bozan uyuşturucu kaçakçilanndan kurtulabihnesi için, yani toplumun güvenliğini, özgürlüğünü sağlamak için demokrasüçin "tekme" gerekb olabılırdi. İçişleri Bakanı öyle düşünüyordu. Anayasa Mahkemesi ise tekmeli demokrasinin olamayacağına karar vererek yasanın bazı maddelerini iptal etti. Öyle ki suçlu bulunup tutuklananlann bile sab\ erilmeleri söz konusu. Çünkü, anayasaya aykın bir ISPANYA yasanın uygulanmasıyla yargılandılar! Anayasa Mahkemesi'nin "kapıya teknie" yasasını iptal edilmesi üzenne İçişleri Bakanı Corcuera istifa etü! "Toplumun güvenliğini sağlamak için bu yasanın olduğu gibi gerekKliğine inanıyonım. Ana\ asa Mahkemesi'nin kararına da saygilıyım \e istifa ediyorum" dedı veçektıgitü. Başbakan FeÛpe Gonzalez'ın "gibne kal" çağnsı da fayda etmedi. Corcuera, toplumun güvenini kazanmış birpobtikaa. Terör örgütü ETA'nın ağır darbeler alması, Corcuera'nın başağnsıyla mümkün oldu. Ama, bu toplum öylesine bir toplum ki bir Franko diktatörlüğü yaşamış; üç beş yıl değil, kırk yıl! En küçük bir baskıya ödün vermiyor. Sabahm üçünde kapıyi çalan sütçüdür! Bir diktatörlüğün kırk yılbk karabasanından sonra artık huzurlu, mışıl mışıl uyumak istıyorum. Sabahm üçünde kapımı çalan polis olamaz, sütçüden başka kimse olamaz! Demokrasi bu mu acaba? Bir ülkenin böylesinebirdemokrasiye erişebilmesi için ille de kırk yılbk bir diktatörlüğün sılındir gıbi üstünden geçmesi mi gerekir? Ekonomik kriz; Dazlaklar. uyuşturucular salgını: ama "ille de demokrasi'' dedi İspanyollar. Herru de "tekmesiz demokrasi!" Dondurucusoğuk, evsizleri alt etti l ^ î î ^ k i î I m t l n m n l n ı n Gökdelenlerinden kahramanlanna Lrtinu kutlaınalan kadar her ^ ^^^ ^^olan Amerikalılar, geleneksel Şükran Günü'nü de "dev boyııtlarda" kutladılar. Gecit törenleri- nin bu yıl en çok ilgi gören konuğu da her zamanki gibi kaykayının üstünde kutlamalara katılan sevimli çizgi fihn kahramanı Bart Simpson oldu. (Fotoğraf: REUTER) MİŞEL PERLMAN PARİS - Rastlanü bu! 4 JFK' ile 'SDF. bu yıl aynı tarihte gündeme geldi. ABD Başkanı John F. Keımedy'nın kurşunlara kurban gıdışinin 30. yıldönümü ile Fransa'daki SDF olayı birbinyle özdeşleşti. Biri kudrete, paraya, karizmaya, diğeri ise fakirliğe, açlığa, sefaletedayanan, karşıt nıtelikteki iki feci olay. K.ennedy'nin resmi raporlara göre Lee Oswald Harvey tarafından Dallas'ta öldürülünceye dek elde etüği servete bir bakın. Bir de burada. Fransada gündemde bulunan evsiz barksız garibanlann. ortalığı kasıp kavuran dehşetli kış mevsiminde ölüme yenilmelerini şöyle gözünüzün önünden bir geçiriverin... Olmaz böyle şey diye h haykırası gebyorinsanın. Ama oluyor işte.Evet,'SDF evsiz barksız kişi anlamma geliyor. Kelimesı kelimesine çevirmek gerekse. *sabit ikametgahı bulunmayan' demek olanaklı. Bir hafta bile dolmadan, 11 kişiyi alıp götürdü şiddetli soğuklar. Köprü altlannda, metro girişlerinde, parklardaki banklara uzanmış ve ecele teslim ohnaktan başka seçeneği bulunmayan insanoğlu kardeşlerimiz... SDFler eskiden beri var. Ama soğuklar bastınnca, yardım yoklugunda doğayla cebelleşmek olanakb mı ki? özel olsun. resmi olsun, önlemleri arttırmanın yollan FRANSA araştınlıyor. Siyaset arenasındakiler bile pürdikkat izliyor gelişmeleri. Ömeğin sağ hükümet ortaklanndan Fransc Demokrasisi İçin Büiik (UDF) partisine mensup bir milletvekilinin döküntü durumundaki boş hanelere kimsenin iznini almadan yerleşenlere karşı mücadele yasa önensi alelacele rafa kaldınldı. Bunun dışında. başka önlemlerin de ahnması söz konusu. Örneğın kiralık apartmanlardan (HLM) küçük bir bölümünü yoksullara ayırma önensi ortaya aüldı. Aynca önemi tarüşmasız bir başka husus var. O da mevcut olan 'sığınma evleri". Kimileri özel ve iyi donatılmış, kimileri de evsiz barksızlan pek tatmin edemeyen ynrtlar. Şu sıralar klasik yöntemlerden biri olan servis dışmdaki Saint Martin metrosunu açmış bulunuyor yetkililer. Aynca belediyenin 13. kesimde Nicolas-Flamel sokağındaki bannak var ki ateş püskürüy or ona evsiz barksızlar. Kötü koşullardan ötürii. FakatParis Belediyesi'nin yeni tesislerinin, tedricen önümüzdeki şubattan itibaren hizmetegirmesi haberi olumlu bir sürpriz. Bu arada Protestanlann ünlü SelametOrdusu, görevıni yıl boyu sürdürüyor. Fakat evsiz-barksızlann birçoğu, sokaklarda yatıp yaşamayı yeğlıyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear