22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 26 XASIM 1993 CUMA OLAYLAR VE GORUŞLER Mektuplarlagelen MELIH CEVDET ANDAY D r. M.E.A.'dan aldığun mektupşoyle: "SayınÂnday, Bugunku Cumhun- yet'te 'tki kez iki kaç eder' başhklı yazınızı se- verek okudum Bazı bıldıklenm oku- duklanm ve duyduklanm tazelendı Boylece ufak bır katkıda bulunmak ıs- tedım Her ıkı Buyuk Savaş'ian sonra Al- man>a'nın kalkınması ve ılerlemesı söz konusu olduğunda, bızde tumuyle yanlış bır bılgı veınanışvarolur Yuk- sek sesle Alman mucızesi denz Buna aklı eren Almanlar gulmuşlerdır ve gulerler Çunku kalkınmada ılerleme- de ve yukselmede mucızeye yer yok- tur Bız bu gıbı laflarla alay konusu oluruz Bıhnır kı, başannın ve ılerie- menın ana unsuru İnsandır", ozellıkle ıyı ve duzgun eğıtım görmuş ınsandır, kabfıye ve bılgılı ınsandır Ozellıkle kaytancı, ıdare edıcı (ıdareı maslahat- çı) ve mazeretçı ınsan değıldır1 Bu ozel- lıkler Doğu ve Islam ulkelen ıçın daha çok geçerlı olsa gerek Aılede eğıtımde ve toplumun her katında bıhmsel ve teknık araştırmaya ve eleşurel akla uzakhğımız. bızı her ış- de olduğu gıbı kalkınma ve ılerleme ışlennde de hem düşuncede. hem aktı- vıtedekayıtlıvor Burada bır anımı da dıle getırmek ıstıyorum Doktora çalışmalan yaptı- ğım yıllardan bınnde (1956-57 olabı- Lr) o zamankı Cumhurbaşkarumız Celal Bayar Almanvada resmı nya- rette bulunuy ordu Alman y etkılıleny - le (Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Ekonomı Bakanı dıye hatırlıyorum) ekonomık ışbırlığı, yardım ve kredı konulannda ıkı memleket temsılcılen arasında anlaşma olmamış, anlaşmaz- lık olmuş Bunun uzenne Cumhurbaş- kanımız (galıba alınarak) 'Biz vardım- sız da kalkınabiliriz, kalkınmamız içuı gerekirse ceketımızı satanz' gıbı bır soz etmıştı kı. bız bunu o zaman ıhşkı- de bulunduğumuz ekonomı çevrele- nnden yerb-yabancı basından ve bız- zat gazetecılerden (refakat edenler) duyduk, oğrendık Tabu uzulduk Kalkınma ılerleme nasıl Hnsan'a daya- nıy orsa. ekonomık ışbırlığı. kredı ışien de 'projetere ve istikrara' dayarur ger- çeğını. şımdılerde olduğu gıbı o do- nemlerde de yetennce bılmedığımız anlaşılıyordu ve anlaşılıyor Ceket sat- ma sozlen bunu gostenyordu Kısa zamanlarda. toplumumuzun eğıtım, bıhmsel teknık araştırma ve eleştırel akıl alanlannda uzun mesafe- ler alması dıleğıyle ve saygılanmla " • Gemlik, Umurbev'den yazan Saym A. Bilgi'nin mektubuna başlamadan önce, okurumuzun bir sorusunu yanıtla- ja>un: Gonderdiğinizi söylediğiniz kitaplar ve mektup elime geçmedi. 'Sayın Melıh Cevdet Anday, O günler' başhklı vazınız (22 Ekım 1993) benı de 'O gunlere', *O ydlara' çektı goturdu Ankara da. Gazı Lı- sesı'nde okuduğum ıçın, her gun onunden geçtığım Neşnyat Mudurlu- ğu ıle çevresıne ve ınsanlanna Gazı Lısesfnde Fransızca hocamız Vedat Gunyol ıdı Onun araalığı ıle Neşnyat Mudurluğu nu ve Tercume Burosu'nu tarudım Vedat Bey de bu mudurlukte gorevlıydı Okul çıkışı va- nına uğrar. odasının hemen yanıbaşın- dakı Tercume Burosu na gıren çıkan- lan gorurdum Yanına uğrayanlara benı 'öğreocinı' dıve tanıtır, pek bo- bürlenırdım Sonradan bunlardan Nusret Hızır ve Orfaan Burian fakulte- de hocam oldular ve ilk itişi başta Ve- dat Bey olmak uzere bunlardan aldığı- mı hep duşünurum ve onur duyanm Yazınızdakı bır tanıma değınmek ıstıyorum Neşnyat Mudurluğu'nu tarif ederken '... Bakanlıkta değildi; Postahane caddesi Ue Bakanltğa giden arka yolun köşesindeki üç kadı yapı- nın...' dıyorsunuz Bılırsınız, Ankara'da 'Bakanlık' de- yınce genelbkJe Yenışehır dekı Bakan- lıklar semtı anlaşılır Sanınm sız 'Ba- kanlık' derken Llus'takı yanan taş bınayı. Mılh Eğıtım Bakanhğı nı kas- tedıyorsunuz Ama tammınızda'Ulus' sozu geçmedığı ıçın okur Neşnyat Mudurluğu ıle Tercume Bürosu nun yerlennı pek anlayamamıştır Hele de genç okurlar Bır de caddenın adı 'Postahane' caddesı değıl 'Posta' cad- desı ıdı Hanı sızın kuşağın unlendırdı- ğı 'Kûrdün Meyhanea'nın bulunduğu cadde Yanı Neşnyat Mudurluğu, Posta caddesı ıle Sanayı caddesının ke- sıştığı koşedeydı Sakın alınmayın Butun bunlan sankı onemlı bır yanlışı duzeltır gıbı soyledığımı sanmayın Sadece 'V esile-i muhabbet' olsun ıstedım Bır de ben -ovunmek gıbı olmasın- özbeoz Anka- rahyım, bütun ömrum o caddelerde sokaklarda geçtı Tercume Burosu ıçın onemh not Burası, ıkı kanatlı camlı kapısının uze- nne raptıye ıle tutturulmuş bır karton- da 'Tercume Bürosu' yazan sıradan bır evın sıradan bır salonu, daha doğrusu buyücek bırodasıydı fşteyuzlercecılt klasık ıle Tercume Dergısı bu mınna- cık odada kotanlmışü Denn saygılanmla " • Sayın Mustafa AtakoPun mekrubu daşöyle: "Sayın Melıh Cevdet Anday Sıze, bugun ılgınızı çekeceğını sandı- ğım bır 'Göz Boyama-tllüzyon' v e sah- te Ataturkçuluk hıkayesı anlatmak ıstıyorum Bızım bu taraflarda. soyadı B ıle başlayan ve kendıru yıne bıam taraflardakı Gordıon'dakı duğumu çozecek yerde kılıcı ıle kesen 'Büyük Iskender'e benzeten kesıcı bır Rektor vardır Kendısı, 1981 yılında sıki bır asken yonetım taraftan ve destekleyıası ola- rak gunun modasına uygun bır şekılde mumyadan Atatürk HeykeUen Mu- zesı nı zamanın Buyuk Paşasına aç- tırtmıştı Boylece Rektorluğunu ga- rantı altına almışü Rıvayet odur kı Paşalann Paşası bu heykellen beğen- medığı ıçın bızım Buyuk Iskender bunlan bır depoda saklamıştır 'Sakla samanı geür zamanı' ozdeyışıne uygun olarak Buyuk B , bunlardan bır tane- sını geçenlerde deposundan çıkararak Anıtkabır'dekı Ataturk Muzesı'ne koydurtmuştur Çünku, Danıştav 5 Daıresı, İstanbul Dukası Demiroğlu ıle bırlıkte bızımkının rektorluğunu ıptal etmıştır Ne olur ne olmaz, Sayın Cumhurbaşkaru ve Hukumet erkanı ıle Ataturk heykelını bahane ederek ış- len sıkılaşürmak gerekır Yıne bızım Ataturk heykellen tüc- can Buyuk B , Anayasa Mahkemesı'- ne ıptal davası açılabılır umıdıyle, (Çunku Danıştaydan çıkan kararda aleyhte oy kullanan bır uye. konunun Anayasa Mahkemesı'ne gotürulmesı- nı ıstemıştır ) bu kuruma da 6 5 metre buyukluğunde bır Ataturk heykelı he- dıye etmışur Mahkeme fuavesınde duran bu heykelın kaıdesıne de dunya- nın hıçbır heykebnde gorulmeyecek buyukluktekı harflerle kendı adını yazmıştır BUYUK ISKENDER Şüphe edıyorsanız. Sayın Yekta Bey'e sorabılırsınız Herhalde 50 yıl sonrakı nesıl, Anayasa Mahkemesı'ne gıttığın- de, bır heykele bır de ısme bakarak Buyuk İskender'ın bu yuce Mah keme'de ne ışı vardı dıye soracaklar- dır Çunku Buyuk Ataturk'ün bu çok buyuk heykelı kendısınden çok onu yapüran Buyuk Iskender e benzemek- tedır ve onun adını taşımaktadır Ataturk'ün şu anda sıra bekleyen 8 adet mumya heykelı, herhalde onu- muzdekı 12 yıl ıçinde( 1993-1981 = 12 yıl) ıktıdara gelecek Hukumet ve Dev- let Başkanlanna, uygun zaman aralık- lan \e ortamda bır vesıle ıle oluşturu- lacak muzelenn açılışında takdım edılecektır Çunku Buyuk B 'nın bu hukuk tanımayan, bezırgan v e tüccar' ahnıyetı, Sayın yonetıcılenmızm ger- çeğı gormesıne kadar devam edeceğe benzemektedır Heyhat, Turkıye'de Ataturk ve Ata- turkçuluk, boyle bezırganlann elıne mı duşecektı9 Şahsı çıkarlan ıçın dev- let kescsınden her tarafı Ataturk Hey- kellen ıle donatan, bunlann kaıdelen- ne kendı ısmını yazan bu buyuk adama acaba zamanla bınlen çıkjp hesabını sorabılecek mıdır9 Bu ışın (heykel yapımının) bır bılımı ve kuralı yok mudur9 Yoksa kendını Buyuk Is- kender sanan herkes Ataturk heykelı- nı yapıp ıstedığıkamudaıresınekoya- bılır mı9 Mesela sız9 Acaba Türkıye de kalemını henuz satmayan gerçek Ata- turkçu gazetecıler, Ataturk heykellen- nı nufuz ucaretı ve şahsı çıkarlannı maksımıze etmek ıçın bır araç olarak kullanan bu muhtens kışılere bır gun 'dur' dıyebılecekler mıdır9 Hıç umıdı- mız yok ama, yıne de sıze yazarak bazı durumlardan haberdar etmek ıstedık Çunkü guneş balçıkla sıv anmaz Elbet bır gun 'heykelciler' değıl. gerçek Ata- turk"çuler olaylara hakım olacaktır Saygı ve sevgılenmızle Bır grup 'GERÇEK' Ataturkçu Aydın Adına Mustafa Atakol' • Saym GuIKuzej'e Şiirlennizi bana değil. edebiyat der- gilerinden binne yollasanız daha ıyi olur. • Sayın Kudret Krvanç'a V azılarınız için \ ayın Mudurumuzle konuşmalısınız. PENCERE ARADABIR VAVUZ GÖR Emekli Elçi Anti-Kemalist? Gençlığımızde 'RobertKolej lıhanımarkadaşlarımı- zın bazıları bır sure, 'çıft renk corap gıyme modası çıkarmışlardı Yanı bır ayaktakı çorap, orneğın sıyah oburündekı bej gıbısınden Aynı donemlerde, 'Bob Stıl' modası ıle "Epaule Carr" (dıkdortgen omuz) seçeneğı ortaya çıkıp, hangısı daha "fıyakalı 'dır konusu uzerınde, cıddı polemık var- dı Butun bunlar ahşılagelmışın dışına, ustune yanına taşmak ve sonuçta ılgı çekmek gıbı masum gençlık ıs- teklerının dışa vuran belırtılerı ıdı, galıba İstanbul un seçkın okullan' ndakı oğrencıler gıbı, "taşra çocukları da bu çorap ve stıl konusundakı he- vesler bır yana yerlı malı gıyınıyor 23 Nısan da, 19 Mayıs'ta 30 Ağustos'ta 29 Ekım de "Yerlı Malı ıdeolo- jısının bayrağını tasıyor ve Ataturk Turkıyesı'nde yaşa- manın mutlu duyguları ıle 15 mılyonluk yenı bır devletın geleceğını yuklenmek hevesı ve coşkusu ıle yetışıyor- lardı 'Fast Food ' bılmıyor Madonna'nın otesını berısını gormek ya da Michael Jackson'un elierını ıkıde bır edep yerıne goturerek zıplayıp hoplamasını ızlemek ıçın, orta hallı aılelerın butçesını zedeleyecek ucretler odemıyor, 'dısco'larda bocek ılacı puskurtulmuş çekırgeler gıbı zıp zıp zıplamıyor her gece, amma her gece ve gunduz, TV ekranlarında sureklı belıren seks adam oldurme, ırza tecavuz sahnelerını ya da Magnum la dağıtılan beyınlerı seyretmek 'zeWc"ınden yoksun bulunuyordu, ama bır bılgı yarışmasına çıkıp da Harf Devrımı nı 1913 yılına go- turmuyor, Kazım Karabekır Paşa'nın Ikıncı Vıyana Ku- şatması nı yuzune gozune bulaştıran Osmanlı Serdar'ı olupolmadığı konusunda kameralar karşısında tarıfsız streslere gırmıyordu Kımlerden soz etmedığımızı gozlerınızın onune getır- memız ıçın 10 Kasım 1938 den sonrakı gunlerde, Dol- mabahçe dekı Katafalk ın onunden geçen izcı'lerın, kuçuk genç yuzlerını mendıllerı ıle ortmeye çalışan oğ- rencılerın nınelerın ve dedelerın gorunumunu yansıtan otıtrekfıimı seyretmelısınız ••• Bızım kuşağımızın, "şartlandırılmış olduğu konusun- da bazı gençlerden açıkyadakapalı ımalaralmışızdır Bu tanıda yanlışlık yapıldığını savunma olanağı yok- tur Yoktur ama, 15 mılyonluk devletın bugunku 60 mıl- yonluk devlete donuşumu surecınde, şartlandırılmtş kuşağın ve onun korumaya kararlı olduğu ' Kemalıst" oğelerın etkınlığını eğer bınlen çıkıp da eleştırmeyeyo- nelırse, bunlara yanıt olarak şımdı kendılerını çıft renklı çorap gıymeye ortalarda 'Antı-Kemalıst' dıye dolaşa- bılıp, raconlar kesmeye ulaştıran ortamların kaynağını ve olasılıklarını lyıce araştırmalarının gerekeceğı kanı- sındayız Bızım düşuncelerımızın karşısında olanların kendı duşuncelerını soylemek ve yaymak hakkı elbette vardır Bu duşuncelerı, eğer sadece eskıyı eleştırmeye yonelık değılse, eğertaklıtçıdeğılse eğersırfdeğışıkgorunmek hevesınden kaynaklanmıyorsa, eğer dış kokenlı ve kotu maksatlı değılse ve de daha onemlısı, "akılcı" turden değılse, bunlan dınlemek ıçın, yıne de uygarca davrana- caâımız kesındır Ozetle "Antılığı" bır yana bırakıp, şımdı etrafı ateş ve hasette, duşmanlıklarla, boluculukleçevrılı bu ulke ıçın hangı "yapıcı 'oğelerı savunduklarını açıklamak zorun- dadırlar -deyım mazur gorulsun- bu yenı Jon Turk ler Yoksa 'lâf-ı guzaf la yurutulen peynır gemısı Usku- dar dan kalkıp, Kuzkulesı açıklarında batar maazaal- lah TARTIŞMA Zordur. Ama, tarihi okuyabilmeliyiz aırvedüşunurMeüh Cevdet Anday, tanhten ıbret alındığının soylenmesıne karşın, uygulamda. ondan ıbret alanın gorulmemışhgını ışaret edıyor Yaşca, Melıh Cevdet Anday'ın ağabeyı olarak soyleyeyım Tanhten ders alanlar vardır. ders alınması da gerekır Oyle kı. "rnadam ki, sonunda öHun var, bu y aşamda, şimdiden, çabalayıp, ve de, yıpraıup duracağunıza, keyfimize bakalım" denmesıne karşın, tanh, bıze bır şeyler ogretır kı, çabalamaya, yıpranmaya da değer. belİcı de, keyfımızı bozmadan (Keyfımızı bozanın, geçmışten geleceğe uzanma surecının künhüne varamayışımızın bıze etüğı azızlıkten geldığmı duşunmek, daha doğru olur Tanhe. olaylann künhunu okuyarak bakarsak. Pans'te. Seıne nehn nhtımılannda guneşleyen hane-berduşun felsefesındekı taddan daha fazlasını alınz) Yanı, dememız oraya gelıyor kı, tanhten neyın oğrenıleceğını, geçmışten geleceğe doğru akışın kunhunu anlavarak saptayabılınz W ashington -1789 Fransız Kunıcu Meclisi'ının uyelen -Mustafa Kemal ve Kuva\-ı VüUiyecileri, bu kunhu kav ramış \ e ondan, gereklı dersı almışlardır Once, tanhın genel çızgısını keşfederek, sonra da kendı devnmcı davranışlannı bu genel çızgının geleceğe akışı ıçınde bır tutum uslubuna oturtarak Boy lece. alınan bır ıbretle, kendılennı ve ulkelennı çağdaşlığa da kavuşturmuşlardır Donemlenrun kımı aydınlan ve de, kımı kıtlelenn ınsanlan da bu tutum ve uslubu ozumseyerek. kendılennı ona ayarlayarak, hep bırlıkte, gelecek tanhı oluşturmuşlardır Şımdı, bır de gunümuze bakalım Dunyada, huzur çızgısıyıtmış Amenka eksenınde bır "Y eni Düzen" savı ortay a çıkmış Bu, serbest rekabet v oluy la pıy asaya açılma, lıberal bırzıhnıyetle sıyasaya açılma (demokrasıye açılma) ve ulaşmadır, söylemınde Ama, obur yandan da, çok, pek çok ulkede, gelır dengesızlıklen-ışsızlık-açlık- sefalet-korkuve guvensızlık-süreklı goçler-kurşunla, açlıkla hastabkla, soğukla gelen olumler Neden 1 ' Gerçek hberal zıhnıyetı sapürmaktan. sosyal çızgırun. gıderek y ıtmesınden banşa. hukuk duzenıne tıranlık baskılanndan Büieşmiş Milletler, Avnıpa Konseyi, Helsinki Gözlemciliği gıbı kurumlann amaçlanna ters bır atalete uğramalanndan Dunya konulan üzennde bır genel v e nesnel eleştın gucu gostenlememesınden-toparla- yıpduzenleyıabır enternasyonalızm ülküsunün golgeye çekılmesınden Onlann venne. karşısında bır *sosyal etik' olmadığı ıçın, sermayenın, vahşete donmesınden, ırklan-dınlen, kendı özgurluklennden taşırtıp kendılennı. kendı aynmlılıklan ıçınde koruyup gebştırerek, ulusal veulusustü mozayıklenn öğelen olmaktan çıkaran saldınalığın egemen kıbnmasından Butun bunlann nedenı de. y ıneleyebm dunyada, bır genel eleştınnın olmayışıdır, bır eşıtlık temebnde, tenasuplu bır enternasy onalızmın olmayışıdır, bo\ lece de, o tek eksenın dengelenemeyışıdır Turkıye'ye gelınce, Mustafa Kemal'ı kuçumseyıp, onun "bir ve tek parça >e sonsuz Cumhuriyet"ını numaralay arak "Osmanlı Cedit"bğınde dışa bağımlaşmada aramacılık ortaya çıktı Bu acıklı durum, kımı Amenkan katlannın (makamlannın) "Kuran okuyun, Osmanlıya dönun; size, bu > aktşır ve bu gerekir" sabğı vennelennden gelıyor, sosyalı tersleyen bır eksık bberabzmle, vahşı pıyasa rekabetıne açılmayı, boyuna sermayeye kaynak aktarmada bulan megapolculuk hevesınden geb\or Ve asıl, tanhımızı okuyamamadan gebyor Evet, bır tanhımız vardır öğretıcı Sened-i lttifak tan -Tanzhnat'tan -Me^utiyet lerden gelen ve Kuvay-ı Mıllıyecı laık Cumhunyet v e onun "Asri Bir Hejet'i İçtimaiye Olma" amacmdakı laık -demokratık- sosyal devınımlen ve bunlann getırdığı kazanımlan ıçeren bır tanh Insan Haklanna. turlu duşunlenn kendılennı deyımleme ve tartışmaya sokma surecı olan konsensüs çoğulculuğuna açılımlı bır tanh Içınde, laık vıcdanın olduğu. açık toplum, sıvıl toplum dınamıklennm sıy asa eleştırdığı. sıyasa yapma olanağı bulduğu bır tanh Bunun bır kunhü vardır Geleceğın davranış kategonlennı ışaret eden, ıçeren Bu ışaretı gormek. bu ıçenğı kavramak 1 Iştesorunbu 1 Bu sorunun çozumu. "tarihi okumak"tan geçer. 'tarih okumak" değıl "tarihi okumak"tan Tanhokumayı aşıp tanhıokumaya geçebıldığımız zaman RedKit kulturu ıle. bır Osmanlı "Cedit"bğı bıle yapılamayacagı anlaşıbr Hele. vızyona yuksebnenın olanaksızlığı. busbutun anlaşıbr Prof. Bahri Savcı Makale yazmak neden suç oldu Sevdiklerinize Yeni Yılda 1994 CUMHURİYET AJANDASI umhuriyei Mibcrfı svakast mazky Armağan Edin Bu yü ilk kez satışa sunulan, lüks cütli, büyük boy ajandayı Cağaloğlu ve Taksim sergi sa- lonlanmızdan, aynca Cumhun- yet Ankara, tzmır, Adana bürola- nndan edinebıhrsımz. nyatelMMMOTL ÖdcnKİİ göndcribncz Cumhuriy* Kltap KuübuÇag Pazarlama A.Ş Turkocağ Cad 39-41 Cağalotfu İstanbul B asında çıkan kımıhaberve yorumlardan SEKATefüş Kurulu Başkanı Burhan Özbey'ın ulusal ve y erel basında yer alan çeşıtlı gazetelerde yazı (makale) yazdığı ıçın gorevınden alındığını oğrenmış bulunuvoruz Bızler ozellıkle, son yıllarda Cumhuriyet Gazetesi'nde çıkan yazılanyla Burhan Ozbey'ı yakından tanımışolduk Kendısıne özgu anlatım tarzı ve olaylara objektıf ve cesaretlı yaklaşımıyla bıam gıbı sanınz, bırçok Cumhunyet okuru uzennde olumlu düşunceler bırakmıştır Yayımlanan haber ve bazı okurlann değerlendırmelennden oğreruyoruz kı, SEKA Teftış Kurulu Başkanı Burhan Ozbey, Türkiye'de mılyonlarca ınsanı başkaldın durumuna getıren haksızveyersız uygulamalara karşı tavır koyduğu ıçın, devlet, ulus, yonetım ve uygulamalar adına duşuncelennı açıkca kamuoyuna yansıttığı ıçın, bırçok kamu gorevhsının kafasından geçınp de, bır turlu cesaret edıp ortaya koy amadığı gerekçelen dıle getırdığı ıçın gorevınden alındı Daha doğrusu resmen susturuldu Çunkü yazmaya de\ am ederse korkulan gerçekler bır bır dıle getınlecektı kımbılır9 Evet. bız sutunlarda gerçek kımlığını ortaya kovarak gerçeklen dıle getıren, kamuoyu onunde tartışan, vazan Sn Burhan Ozbey dışında başkaca bır burokratı anımsamıy oruz Herkesın suskun kalıp. etbye sutluve kanşmamay ı yeğledığı ve gununu gun ettiğı Tûrkıye'de bır burokrat açıkça ortaya çıkıp. haksızlıklara. yanlışlara. uy garca tavır koyuy or ve bır anlamda halkı savunuyorsa. o burokratı boğup yıllarca odun vermedığı şereflı çızgısınden kopanpatmak mesleğmı elınden almak, demokrası, ınsanlık, uygarbk cınayetınden başka bır şey değıldır Anayasanın25 ve26 maddelen açıktır Herkes duşunce ve kanaatlannı açıkça soylemek, yazmak ve yaymak serbestısındedır Buhuküm dev let memuru olunca geçerlı değıldır dıy e bır kısıtlama Anayasa maddelen ıçensınde yeralmamaktadır Sayın Burhan Ozbey hakkında soruşturma açtınp, gorevden aldıran saym bakan ve soruştumıavı yuruten mufettışın vıcdanlan şu anda rahat mıdır9 Hırsızlann uğursuzlann ant attığı bır ulkede, onurlu ve mert ınsanlar duşuncelenru ortaya ko\ duklan ıçın hesap v ermek durumuna getınbp gorevlennden abnarak şeref \ e havsıyetlenvleoynanıyorsa o ulkede y aşıyan v ıcdanı hur, yureğı hur, beynı hur mılyonlarca ınsanın ne bu duzene ne de bu duzenın başındakılere saygısı kabr' Bu ulkede bır bakan bır mufettış onyargılanyla koşullanmış. anavasayı ve demokrasıyı elbırbğı ıîe çığnemış ya da çığnemey e kararb ıse, bunlan durduracak başkaca y etkılı guç y ok mudur1 Şinasi Özduran / İstanbul Dine Saygısı Olan Dini Kullanmaz... MuratKarayalçın'ın laıklığe 'aslan sosyal demokrat' gıbı sahıp çıkması, çeşıtlı tepkılere yol açtı, Erbakan of- kelendı, Hoca, 'Bunlar"dıyor "becerıksız.şuursuzdur, bunlarlaıklık dıye gâvurca kelımeyı sıper ederek Islam duşmanlığı yapmak ıstıyorlar ' (Cumhunyet, 25 11 1993) Hoca doğru soyluyor 'Laık' gâvurcadır 'Demokrası' sozcuğu de gavurca değıl mr? Laık sozcuğu keşke Turkçe olsaydı laıklığı bız ıcat et- seydık, otomobıl, televızyon da gâvurca1 Dokuz yuz doksan dokuz bın dokuz yuz doksan dokuz Turkçe Mılyon gâvurca' Laıklık ıle Fransız devrımı ozdeş sayılabılır, dın ıle devlet ayrımının hayatageçırılebılmesı ıçın 1789 unçar- pıcı çatışması yaşandı, dunya şallak mallak ve aliak bul- lak oldu, Osmanlı bıle hop oturup hop kalktı • Server Tanilii'nın ' Dunyayı Değıştıren On Yıl' (Fran- sız Devrımı Ustune, 1789-1799) adlı kıtabı bır devrımın, çok kısa surede ınsanlık tarıhının tarlasını nasıl derın- den surup tohumlarını attığını gosterır Bu kıtabın sonu- natarıhçı Bemard Lewis'ın ılgınç ıncelemesı eklenmış- tır O donemde de istanbul un gobeğınde pek çok Erba- kan Hoca yaşıyordu 1789 ılkbaharında Reısul-kuttab Ahmet Atrf Efendi (Bugunku Dışışlerı Bakanı konumundadır) Fransız dev- rımını nefretle anlatır Fransa dakı Başkaldın ve vahşet selı kımı lanetlık sapığın yıllar once kafalara ektıklennın urunudur Şoyle kı Voltaıre ve Rousseau ve onlann tıynetındekı otekı materyalıstler gıbı unlu Allahsızlar çeşıtlı eserler bastı- rıp yayımlamışlardı Bu eserler -Allah bızı korusun- ter- temız peygamberlere ve buyuk hukumdarlara sovgu ve ıftıra ıle doludurlar, her turlu dını ortadan kaldırmaya yonelıktırler eşıtlık ve cumhurıyetçılığm tatlılığına ıma- da bulunurlar ve butun anlattıkları, sıradan ınsanların dılındekı o alaycı havayla anlaşılması kolay kelıme ve cumleler halıne getınlmıştır ( ) Her devletın duzen ve tutarlılığınm asıl temelı, kutsal yasayı dın ve oğretıyı oluşturan şeylen sağlam bır butun olarak kavramaktır ' Ahmet Atıf Efendi 1789'u Osmanlı Devletı ıçın bır tehlı- ke olarak goruyor Jean J. Rousseau ve VoHalre'ı suçlu- yor Bunlar ' Fransa halkını hayvan surusune ındırgeyen yolu hazırlamışlardır Mehmet Said Halet Efendi 1803 ten 1806ya değın Pa- ns'te elçılık gorevı yaptıktan sonra ' Artık dıyor ' kralları olmadığı ıçın Fransızlann hu- kumetlerı de olamaz ( ) Gerçek ıktıdar aşağılık halkın ellerınoedır Bır devnmcı topluluğundan başka bır şey olmadıklan ıçın ya da tam Turkcesıyle sadece bır kopek surusu olduklan ıçın bır bunlardan dostluk ve meşruluk beklenemez ' Vakanüvis Asım Efendi 1791-1808 yılları arasındakı tarihi yazarken altını çızıyor "Cumhunyet, bulanan mıdenın gurultuları gıbıdır Dı- nın terkedılmesı ve zengınlerle yoksullann eşıtlığınden başka bır şey değıldır • Erbakan Hoca nın ve Refahçıların savundukları sıya- sal akım yenı bır şey değıl Tarıhsel kokenlerı bellı Evet RP lıderı haklıdır laıklık -ne yazık kı- "gâvur- ca"dır, sıyasal sıstemde dın ıle devletın ayrılığı anlamı- nadır ve bu anlamda 1789 devrımıyle yukselmıştır, Re- fahçılar da laıklık duşmanıdırlar islam dınını sıyasal ıktıdarı ele geçırmek ıçın kullanı- yorlar Refahçılar Pekı ayıp değıl mı? Dıne saygısı olan, sıyasal ıktıdar çıkarlan ıçın dını kul- lanır mı? cem Yoyıne/ TARİH VE KÜLTÜR DIZİSİ OS\H\L1 DEVLETİNE KAD*RTUkltR Imıl Hassan/Halıl Bertlav 4\U Odekan OSMANLI DEVLETI 1300-1600 Meiın KunLHusevin G \urdavdın AvUOdekjn OSMANLI DEVLETI 1600 1908 Mclın Kunl/'Sıru \kf«ı/Huse)ıtı G > urdaydm, ^vlj Ockkdj ÇAÛDAŞ TLRKhE 1908-1980 Meıt Tunt jy'Cotııl Koykj'HıknKi OzdemırlSelahjnın HıU Koricui BTiiav Muraı Kaıo^la'AvU Odekjn TIRKLERİN DlLt Fıut Bozkun T C D F T E k PARTI V O N E H M İ M N M R l LVIAM Mete Tur\a\ NASII BİR DEMOKRASI ISTlYORU Server Tanıllı DIMAV.I DEGtSTtRFN ON MI Scoer Tanıllı LSLAM ÇAfilMIZA V AMT VERtBlLtR Ml • Server Tjnıllı D f V l t T VE DEMOKRASI Servtr Tanıllı AIFVİLİK BEKTA!}İIİK MılbOzkınmlı TARtHİMlZin KIRT1FR \E \\ AKI ANMAI AR1 Alpj\ Kahjtal AİATIRK IN tZtNDE BİR ARPA BOH Bahnvt Lv ik TlRKlVFDE LAlKLlK O?er O?anka\j CAGDAS EGfTtM Ca»dj, YaMmı De leklemı; Dernep ÇAGDA^ KILTLRIMLZ Çagda ^ jsaıuı De^teklemt Dernegı kADIM AR \f ShASAI \ AŞAM OSdj İJMnıı De lekleme Derne'ı İS1 AM FELSEFFSİ Hılnı /ıvaLlken OR1AD(K,IDA DF\RİM \ I i l \ R I Mahmuı Dık^rct. rlP 01 AM ıl%l W] Sadun \ren TIRK lhH(,HFRlM> KAR^II A«}1 IRMAI I Ferhaı / >nai* ^ BATH A CO^IN SANATSAI 1-\RHHRİ Dogan Kuhan ISTANBll HIKIMET1ERİ \t M l l l l M U A D h U HutfAı I, l)mı IV V <tt*. Smj \%^m ISTANBU HlKlMETLFRt V t M l l I I M U A D h l t Sına \k^ n TARtHTEN DFRSII'R VVılhe Arıel Durjil TARlHVEOGRFTlVfl Salıh Ozraraı TAKStTLE UĞUR PAZARLAMADA W^mUğurPt^azarlama Kuçuipamokkopı Ipelt Satoçp No /1 80060 Uvm SlANSUt y 2430S50 2432023 1800 000 TL tutarındakı bu dızının pe?nalı 600 00 TL dır Kalan odeme8 «şıl Uksıltt odeneceklır Avrındlı bılp ıçın basvırularınızı beklıvoruz
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear