22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
13 KASIM1993 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DUNYADAN BeyazEv'de ölenlerin sayısı gizlendi mi? M oskova Tıp Kurulu. 3 ve 4 Ekim tarihlerinde is- >ancılarla Yeltsin'e bağlı birhklerin arasında meydana gelen çarpışmalarda 144 kişınin öldüğü- nü, 878 kişinin ise >aralandığıru bildiriyor. Ancak bu rakamlan öğ- renen Ruslann çoğunluğu, hükü- raetin ölü ve yarah sayısını özellik- le az gösterip göstermediğini me- rak ediyor. Çok sayıda gazete. hükûmetin açıklamak istediğinden çok daha fazla insanın öldürülmüş olduğu ve cesetlerinin gizlice gömüldûğü şeklindeki suçlamalara yer vererek bu spekülasyonlan besliyor. Yeni Günlük Gazete'de yakın tarihte yayımlanan bir makalede ayak- lanma sırasında 1052 kişinin öldü- ğü y;azıyordu. Savunma. Güvenlik ve İçişleri Bakanlıklan sözcüleri ortaya atılan iddialarla ilgili her- hangj bir yorumda bulunmadı. Bu yüksek rakamlan destekleyecek herhangı bir kanıt yok. Ancak Yeltsin'in karşısındaki politikacı- lar da medyanın kuşkulannı pay- laşıyor. Yeltsin'e bağlı kuvvetlerin parlamentoya saldınsı sırasında kaç kişinin öldüğü üzerine tartışmalar bitmek bilmiyor. İçeride bulunan yaklaşık 1500 kişi ya tünellerden kaçtı ya da cesetleri tünellerden kaçınldı. Mikhail Gorbaçov "Halk kimin- le karşı karşıy a olduğıinu ve vetkjli- lerin insan hay atına ne değer biçtik- lerini anladı. Politik hesaplaşmanın söz konusu olduğu durumlarda in- san ha> atını göz önüne almadıklan ortaya çtktT'dedı. En çok üzennde durulan nokta. Rus Parlamentosu'nun binası Be- yaz Ev'de neler olduğu? 4 ekim sa- bahında İçişleri BakanlığYna bağlı birlikler. binayı bombalamaya başladığında içende 1500 kişi bu- lunduğusanılıyor. I8katlıbinanın pencerelerinin büyük çoğunluğu- na ateş edildi. Üst katlan saran yangının ıse ertesi sabaha kadar söndürülemediği biliniyor. Bırlıklerin labirent benzeri bina- da ve altındaki tünellerde sağ ka- lan insanlan kurtarmak için sür- dürdükleri çahşmalar bir haftada tamamlanabildi. Yeni Günlük Gazete'nin bildirdiğine göre Beyaz Ev'de çarpışanlardan bıri binada 415 ceset bulunduğunu işitmiş. Konsomalskaya Pravda gazetesi ise yakınlardaki bir binada en azı- ndan 200 kişinin öldürüldüğüne tanıklık etmiş bırinin sözlerine yer verdi. Moskova Haber gazetesi ce- setlerin yeralu tünellennden.taşı- narak hemen yakılmaya götürül- müş ya da Beyaz Ev'in içinde yok edilmiş ollabileceğini inanıyor. Ancak bu bilgilerin kaynaklan he- nüz saptanabilmış değil. aynca şu ana kadar aralanndan doğrula- nan bir haber de olmadı. Bağımsız Gazete. Nikolai Niki- tenko adında işeal sırasında Beyaz Ev'e sık sık girip çıkan bınnden ge- len bir mektubu yayımladı. Niki- tenko, mektupta binayı savunmak amacıyla Saint Petersburg'dan ge- len 36 kişıden hıçbinnin hayatta olmadığını yazıyor. Ancak resmi makamlar tarafı- ndan açıklanan ölü listesi Mosko- va bölgesi dışından gelen 18 kişinin adına yer veriyor. Nikitenko ayn- ca Beyaz Ev'deki yangın sürerken pencerelerde görülen itfaiyecilerin baa insanlara göre yüzlerce cese- tın yanmasını beklediklerinı belir- tiyor. Ancak tüm bunlara karşın önce- den inanıldığından daha çok insa- nın kaçabilmiş olduğuna dair delil- ler var. Sağ kurtulan birkaç kişinin belirttiğine göre, çok sayıda is- yancı binanın altında bulunan ve kentin değişık bölgelerine uzanan tünellerden kaçmayı başardı. Ara- lannda dağıtılan Parlamento'nun Başkanı ve ayaklanmaya önderlik etmekle suçlanan eski Başkan Yardımcısı Aleksander V. Ruts- koy'un da bulunduğu pek çok kişi binanın orlasındaki geniş holde pencerelerden uzakta toplandı. Yetkililer. spekülasyondan do- layı rahatsız olmuşa benzemiyor. Tıp Kurulu sözcüsü olan Igor F. Nadezdin "Bu her zaman karşılaşı- lan bir durum. Bir sûrü ceset gör- düklerini hatta kendilerinin de bazı cesetleri gömdüklerini iddia eden insanlar hep olur. Ancak Moskova'daki politik du- rum öyle ki hiç kimsenin ceset sak- lamasına gerek yok. Yeltsin, kendi yaptıklarıniD gerekli olduğunu kanıtlamak için olaylaıuı çok kanlı bir boyuta vardığını göstermek zo- nmda. Rutskoy ve Hasbulato\ ise Yeltsin'in bir canavar gibi dav- randığınu doktorların ölü ve yaralı saysmı saldamaya çahşmadı- klarmı ispatlamak zorunda" diyor. KomünisÜer gö S orunlann giderek büyüdüğü- nün ilk işaretı, fabrikanın kapısında patlayan bom- baydı. Paüama çok şiddetli değildı. ama Lenin heykeli büyük zarar gör- dü. Voronez Makme Fabnkası'nın önündeki Lenin, şimdı beline kadar tahtaya gömülü. ama hâlâ dimdık ayakta. Bunun niye vapıldığı tam olarak anlaşılabilmiş değil. Polıs suçluyu anyor. Fabnkanın yöneücisı. Lenin nişanı sahıbı. Lenınıst Georgi Kostin. demokratlar tarafından düzenlen- miş bir sabotaj olduğunu düşünü- yor. Demokrat sözcüğü. ağzmdan. bütün aşağılamalann en agmymış- çasına dökülüyor. Kostin. "Dıirma- yın. beni kızıl yönerici diye çağırma- ya devam edin. Bu en fazla, işçilerin bana güvenebilecegini, onlann y anın- da olduğumu gösterir" dıyor. Boris Yeltsin'in başlattığı ekonomik reformlara karşı verilen savaş, kendisini en fazla kamu fabrikalannda hissettiriyor. Voronez Eyaleti'ndeki 'kızıl müdür', Boris Yeltsin'e meydan okuyor. Ancak. Lenin heykelinin bomba- lanmasından sonra gelen ıkınci dar- be, Kostin ıçın çok daha sarsıcıydı. Gelen. artık roket motorlan yerine et öğütücüleri, petrol pompalan üreten fabnkayı denetlemekten so- rumlu Devlet Savunma Endüstrilen Komitesi'nin yolladığı bir faks me- sajıydı. Mesajda. Kostin'in tatilini yanda kesip bir an önce işinin başına dön- mesi emredıliyordu. Birkaç dakika sonra Moskova'dan yollanan ıkinci bir mesajda ise Kostin'in işe dön- dükten sonra yapması gerekenler sı- ralanıyordu: Masasını. çekmecele- rini, dolaplannı boşaltacaktı. Kos- tin işten kovulmuştu. Şimdi evde oturmuş öç planlan yapan Kostin. "Beni işten atamaz- lar. Tatilim daha bitmedi" diyor ve ekliyor: "Her tarafta bir korku hava- sı estiriyorlar. Eğer Devlet Başkanr- nı desteklemiyorsanız. çekip gitme- niz gerekiyor." Fabnka aslında öyle aman aman bir ödül değil. 16 bin işcisi "Zam, zam'* dı>e haykınyor. Kredi ola- naklan sınırlı, işten cıkarmalar gün- demde. Bu travmalar. fabnkanın bir ka- mu işletmcsi olduğunu bas bas bağj- nyor. Fabrika, Rusya"nınsözde"de- eyi reddediyor \ oronez'de bombalı saldınya uğray an Lenin he\ kelinin hasar gören lusunları tahta perdeyle saklanıyor. Bölgede yaşayanlara göre, saldırının suçlusu demokratlar. mokratik" devrimınin ne kadar ılcr- leyebildiğinın sınandığı bir deney tahtası haline geldi. Şimdi önem ka- zanan soru şu: Boris Yeltsin'in tasfi- ye çabalan. politikacılann ötesine geçip ülkenin. yerlen en sağlam. en inatçı seçkinlerine. Rusy a'nın "kızıl yöneticüeri"ne kadar ıılaşabilecek mr Kızıl >öneticıler. devlet çiftlikle- rinden feshedilen Kongre'nin belke- miğine kadar pek çok kurumu şekıl- lendırmışlerdi ve işçiler üzerinde hala ciddı bir etkileri var Özelleştir- me. fabrikalannın statülerini değiş- tirdi. ancak işçilerin ve yöneticilerin denetlemekteki sorumluluklanna dokunulamadığından, değişiklik fazla etkili değil. Yeltsin'in Voronez Eyaletı'ndeki temsılcisı Viktor Davidkin, "Potitika satranç gibidir" diyor ve konuşması- nı şöyle sürdürüyor: "İnisivarifi eti- nizde rutmanı/ gerekir. Zantan kay- bederseniz, inisi>atifl de kaybedersi- niz. Bi/ infazdan söz etmiyoruz. ve- tersiz yöneticiler göre>den alınsın di- yoruz." Davidkin. 1991'deki darbe girişiminden beri Kostin'i görevden uzaklaştırmaya çalışıyor. Mos- kova'daki son kanşıkhklarla eline sağlam bir bahane geçti. Hazırladığı dosyayı doğruca Moskova'ya pos- taladı. Yetersızlığiyle ilgili kanıtlan- nın. ikınci dereceden av nntılar oldu- ğu söylenebılır. Asıl sorunSd. politik temellere da- yaruyor. Fabrikalann denetimi, hem "demokratlar". hem "komünist- ler" ıçın. ıktıdarla özdeş. Voronez'- de tek bir fabrika için yaşanan kapı- şma. bu gücü ellerinde tutabilmek için harcadıklan yoğun çabanın göstergesı. Demokrat harekette yer alan Nikolay Morozo» "Kostin kötü bir yönerici ohnayabilir, ancak poli- tik açHİan bakıldığından yoldao sapmtş biri" diyor. Komünist kesimden, eski bir par- ti sekreten Ivan Şabanov'a göre ise. "Kostin, mükenuTtel bir bilim adamı, mesleğinde çok başarılı ama görüşle- rini açıklarken fazla düriist da\ranı- yor ve bu çoğu kimsenin hoşuna git- miyor." Kostin'in dürüstlüğüne diyecek bir şey yok. Yeltsin'den nefret edi- yor. Yeltsin'in 21 eylüldeki Parla- mento'vu kapatma karannın ardm- dan, 3 bin işçisiyle bir protesto yürü- yüşü düzenlemiş, fabnkanın tepesi- ne kızıl bayrak dıkmişti. Kostin, "Demokrat değilim ama yasalart uyiılması gerektiğini savunuyonım" diyor. IKostin, muhalefetin simgesi oldu Davidkin, Kostin'in yöneticiliği bırakıp politikaya soyunduğunu söylüyor. Fızik eğitımi gören Da- vidkin ise kirli politayı çok iyı bece- riyor. Davidkin, yerel gaz ve elekt- rik şirketlerinı. Kostin'in geri dön- me olasılığına karşı tehdit olarak kullanmış. elektriğın veyakıtın kesi- leceğinı söylemişü Bankalar kredi vermeyı reddetti. Kostin avukat tu- tup, işi ve fabnkanın uğradığı mad- di hasar için mahkemeye başvurma tehdıdınde bulundu, aklına gelen herkesı aradı. Vorone7 Mekanik Gereçler şirke- tinin patronu Yaleri Dnabin, "Poli- tikaya biraz fazla bulaşmıstı, ama bu onu kovmak için geçerli bir neden de- ğil'" diyor Kalinin'deki fabrikanın yönetıcısi Nyaçeslav Koodratev'in konuyla ilgili düşüncelen de şöyle: "Ekonomi, tamamen çökmüş du- rumda. "iy i" y önetici, yüksek aylık ve- ren y önetici demek. Yani herkes bu- gûnü düşünüyor. Yannı düşünen biri- si 'kötü' oluyor. Kostin'in görevden alınması. ancak politik infazla açı- klanabilir. YasaJara aykırı bu, sağ- duyuya aykm." Makıne fabrikasmda calışan işçi- ler de ayru görüşlen paylaşıyor ve Kostin'in işsizhğin önündeki en bü- yük engel olduğunu düşünüyor. Her iki kesım ıçın de, Kostin'in başına gelenler. Voronez'i çok çok aştı. Eski parti sekreten Şabanov "Kostin rejime karşı muhalefetin simgesi haline döndii" dıvor ve ekli- yor: "Elimden gelen her şeyi yapaca- ğım. Ne >ar ki şûndilik yeterince gü- cüm yok." Bütün bu kabadayılığın altında yatan bir gerçek var: Kostin'e yapı- lanlar. oldukça Kosunvari bir şekil- de yapıldı. The Independent Kıyamet tarikatının kadın Isa'sı yakalandı Ukraynalı yetkililer. bu ayın 14ünde Kiev'deki St. Sop- hia Katedrali'nin önünde kendini çarmıha gereceğine yemin ederektümkentialarmageçiren"Be- yaz Kardeşlik" adlı tarikatın mesihi Maria Devi Hristos'un yaka- landığını açıkladı. Tankat üyeleri, planlanmakta olan bir kitle intihan- nda liderlerinin yanında yerlerini alabilmek için yığmlar halinde Ki- ev'e gelmişlerdi. Polis, 800"den fazla üyeyi hapishanelerde ve hastaneler- de gözaltına alırken, 14 kasımda kı- yametin kopacağı iddialanna yer vercn broşürlere ve atişlere de el koydu. Kendi kendini mesih ilan eden Mana Devi Hrisıos'u altın işlemeh beyaz bir gıysi ve beyaz bir turbanla gösteren posterler son ikı yıldır Ki- ev'den Moskova'ya neredeyse tüm bınalann duvarlannda görülmeye başlanmıştı. Beyaz Kardeşlik. kömünizmin çöküşünden bu yana ortaya çıkmış Ukrayna'mn başkenti Kiev'de, kendini çarmıha gereceğine yemin ederek ~ bütün kenti alarma geçiren Beyaz Kardeşlik adlı tarikatın Mesihi Maria Devi Hristos yakalandı. Tarikat üyeleri, liderleriyle birlikte ölmek için akın akın başkente gelmişti. olan pek çok tarikattan biri. 150 bin üyesı olduğu iddia edılen bu kıyamet günü tarikatı. tüm ken- tin panığe kapılmasına neden oldu. Evlerinden kaçan çocuklann, lideri- nın kurtancı güçlerinın çevresinde odaklanan bu tarikat tarafından esir tutulduğu söylenüleri tüm kenti etkisi altına almış durumda. Tari- kat, Ukrayna Ortodoks Kilisesı üst düzey yetkililcnnden biri olan Met- ropolitan Rlaret tarafından İsa'ya karşı olmakla suçlandı. Geçtiğimiz hafta. tarikaün üyelen kıyametin ve kitlc intihannın 24 Kasım'da ger- çekleşeceğini bildiriyorlardı. Sonra- dan bu tarihi 14 Kasım olarak yeni- den ilan ettiler ve o tarihte İsa'nın çarmıha genlişinı canlandırmaya karar verdiklerini açıkladılar. Bu yeniden canlandırmada Maria Devi Hnstos İsa rolünü üstlcnirken, Dev- let Başkanı Leonid Kravçuk'a ise Pontus Pilate >anı İsa'nın ölüm fer- manını veren adam rolü düşecekti. Gcçcn hafta ortaya çıkacağına söz vermesıne ve takipçilennin akın akın kente gelmeye devam etmeleri- Safire'in yazısına gelen tepki mektuplan Bir makale belki de ilk kez gerçek değerinden ötesinde bir tepki yarattı. Konu ABD. Türkiye ve PKKİdi.VVilliam Safire'in önce 28 kasımda The New York Times, ardından 28 ekimde International Herald Tribune gazetelerinde yayımlanan makalesi, Türk basınında çeşitli tepkilere ve bu iki gazeteye okuyucu mektuplan yağmasına yol açtı. Aşağıdabu mektuplardan baaları yer alıyor: Türkiye'nin fedakârbğı Bay Safire. Türkiye'nin bugünkü siyasasını ve Çöl Fırtınası Operas- yonu dolayısıyle yaptığı fedakârlık- lan hıç anlamadığını yazısında orta- ya koyuyor. Fedakârhklanmız yalnızca mıl- yarlarca dolarlık mali kayıplar ve Arap dünyasından yabancılaşma- dan ibaret kalmadı. Bunlardan da- ha da kötüsü, büyük müttefıkimiz ABD'nin önderliğinde yapılan Hu- zur Operasyonu "sayesinde" Kürt teröristlerin cennetine dönüşen Ku- zey Irak'tan Türkiye'ye yapılan sal- dınlarda büyük birarüş olmasıydı. Bay Safıre'e savaşın bitmesinden hemen önce ABD'nin Çöl Fırtı- nası'ndan kaynaklanan giderlerini Araplara. Almanya'ya ve Japonya'- ya odetmekte bir an bile duraksa- madığını anunsatmak gerekiyor. İşbirlıği ve liderliğı satılık olmayan müttefık de bu ışte! Muhittin Kara - Belçika Kürtler sadık değil Bay Safire, Türkiye'nın ABD'yle ıttifakının nitelığıni doğru değerlen- dirmiş. Fakat, Türkiye'nin yeni baş- bakanı Tansu Çiller'in Iraklı Kürt- ler'e "özerk bir yönetim" kurmala- nnda yardım etmesinin. Türkiye'- deki Kürtleri "sadık Kûrt TürklerP- ne dönüştüreceği iddiasında hatalı. Nerede olurlarsa olsunlar, Kürt halkı bağımsız bir Birleşik Kürdis- tan hayalini kurmaktadır ve yalnız- ca kendi vatanlanna sadık Kürtler olabilirler. Hayk Arslanyan - Belçika Türkiye ve Kürtler Kürt sorunun çözümü askeri de- ğil, siyasi ve ekonomiktir. Kürdis- tan tşçi Partisi ya da PKK bu çağda artık îanetlenmiş olan Marksizme bağlı kahrken. Türk Silahlı Kuvvet- leri PKK terörüne karşı verdiği be- ceriksiz ve aamasız karşılıkla yalnız yerel Kürt halkını kendinden soğut- makla kalmayıp, onlan (böyle dav- ranmasa hiçbir çekiciliğe sahip ola- mayacak) PKK'nın yandaşı olmaya itmektedir. Izin verirse, Başbakan Tansu Çil- ler'e tavsiyem şu olacak: Türkiye'- nin iyiliği için, generallerden daha güçlü olun. Kürtlere vermiş olduğu- nuz sözleri tutun. Böylece Türkiye yalnız daha kazançlı olmakla kal- mayacak. aynı zamanda daha akıllı davranan taraf olacaktır. Eric Sean Goldstein - tngiltere Türkiye neyle yüz yüze? Türkiye, Körfez Savaşı sırasında Saddam Hüseyin'in durdurulması ve alaşağı edilmesı gerektiği inanay- le hareket etmişti. Irak petrolüne konulan ambargoyu uygulayan ilk ülkeoknuştu. ABD ise verdiği sözleri tutmadı ve savaşı mantıklı bir biçimde bitire- medi. Saddam hâlâ iktidarda. Bu arada Türkiye 15 milyar dolarlık kayba uğradı ve kayıplan sürüyor. Bu da ekonomisini büyük bir sıkjntıya sokmaktadır. Başbakan Tansu Çiller. Bay Sa- fire'in ima ettiği gibi şantaja başvur- mamıştır; hakh olarak Türkiye'nin uğradığı aşın kayıplan telafı etmeye çalışmaktadır. Vermiş oiduğu sözle- ri tutma ve sadık bir müttefikinin ekonomisini destekleme. ABD'nin ahlaki sorumluluğudur. Kürtler'e gelince. Türkiye Cum- huriyeti'nin bölgesel ve ulusal bü- tünlüğü artık apaçık bir isyana dö- nüşmüş olan Kürt huzursuzluğu yü- zünden tehlike alüna girmiştir. Çil- ler'in bu konuda orduya yardımcı olmaması düşünülemez bile. Türk halkının büyük çoğunluğu. bu ayaklanmanın ezilmesine öncclik verilmesi gerektiğine inanmaktadır. Aslında yüzyıllardır Türklerle iç içe yaşamış ve hiçbir aynmcılığa uğ- ramadan ülkenin sunduğu fırsatlar- dan yararlanarak sivıl ve askeri mevkilerde yükselmiş olan sadık Kürtler de vardır. Şimdi onlara düşen görev, aynlıkçılann karşısına dikilerek Türkiye'ye olan bağlılıklannı gös- termek olacaktır. Altemur Kılıc - İstanbul Türkiye Batı'ya bakıyor VVilliam Safire'in Satılık Müttefık başlıklı yazısı. onun Türkiye'nin bö- lünmez bir parçası olduğu Batı ıtti- fakına ne denlı denn bir bağlılığı ol- duğunu anlamaktan uzak olduğunu gösteriyor. İkinci Dünya Savaşf- ndan ben Türkiye özgürlük. de- mokrasi. insan hakları ve ekonomik liberalleşme konulanndakı ortak ideallere saygısı bir yana, Batı'yla olan itüfakını süreklı olarak geliştir- mekte ve güçlendirmektedir. Türkiye, Körfez Savaşı ve onu iz- leyen günlerde. ABD ve dığer müt- tefıkJerinin yanında yer almıştır. Türkiye'nin Irak'takı durumla ilgili olarak konumunu zayıflatmak gibi bir niyeti yoktur. Bununla birlikte. Irak'a uygulanan ekonomik ambar- go Türkiye'nin son dört yıl içinde 20 milyar dolarlık kayba uğramasına yol açmıştır. Bu, özellikle Türkiye'- nin güneydoğu bölgesinde ters etki- ler yaratmıştır Bay Safıre'ın Tür- kiye'nin aci cekmeye devam etmesı- ni istemesini anlamak güçtür. Kürtlere gelince, Marksist-Lenirust teröristörgüt olan PKK ıleçeşitli et- nik kökenlerden gelen Türk yurttaş- lan arasında bir aynm yapmak ge- rekir. PKK terörü kendi yıkıcı ve bölücü amaçlannı gerçekleştirmek- te kararlıdır. Türkiye ise toprak bü- tünlüğünü ve egemenliğinı koru- makta kararlıdır. Kürt ya da diğer etnik kökenli Türk yurttaşlan Türkiye'nin de- mokratik toplumu içinde eşit hak- lardan yararlanmaktadır. Türkiye, Irak Kürtleri'ne de yardım etmekte- dir. 1988"de Türkiye. Irak yönetimi- nin zulmünden kaçan 60 bin Kürt sığınmacıyı bağrına basmıştı. Son dönemde Kuzey Irak'ta yaşayan Kürtler'e ve diğer halklara 13 mılyon dolarlık insanal yardım yapmış bu- lunuyoruz. Türkiye'nin ABD'yle ilişkilerinin daha da büyüyeceğinı Başbakan Çiller'le yaptığı görüşmede Başkan Clinton söyledi. Clinton bu görüş- mede şunlan da belirtmişti: "L luslararası toplumun iradesini uygulay abilmek için hepimiz bazı be- deller ödemek zorundayız ve bu an- lamda Türkiye, kesinlikle üzerine dü- şenden fazlasını yapmtştır. Ve bu katkısı dolayısıyle ona minnettarız." Nüzhet Kandemir - Türkiye'nin ABD Büyükelçisi ne rağmen tarikatın lideri son ana kadar kendini saklamayı uygun gö- rüyordu Ukray nalı yetkililer, tarikata kar- şı saldırgan bir kampanya yürüterek takipçılerini hapishanelere. psiki- yatri koğuşlanna atmayı ya da sınır dışı etmeyi tercıh etti. Gözaltına ah- nan tarikatçılann büyük çoğunlu- ğu. özgür bırakılıp, kurtancılanrun ortaya çıkacağı anı beklemek üzere St. Sophia Meydanı'na gitmelerine izin verilmesi için açlık grevi başlat- mışlardı IYakınını arayanlar hapishaneye koşuyor tçışlen Bakanlığı ise tutuklulan serbest bırakmak yerine "açlıktan baygın düşüp zoria beslenebilecek" duruma gelene kadar bekleyecekle- rini belirtmişti. Yetkililer, bazı tu- tuklulann açlık grevini sona erdirdi- ğini veevlerine gönderildiklerini bil- dirdi. Anne babalara, radyolardan çocuklannı sokaklardan ve ta- nkatın hipnotık etkisinden uzak tut- malan yolunda uyanlar yapıh- yordu. Devlet kontrolündeki televizyon. İçişleri Bakanlığı tarafı- ndan hazırlanan ve yakınlan tarikata katılmış pözü yaşîı aılelere yer verilen programlar yayımlıyor. Tarikat. korku. nefret ve intihara yol açmaktan dolayı suçlanıyor. Sürdürülen kampanya. Ukrayna ve Rusya'daki evden kaçmış çocuk- lann ve kayıp kişilerin yakınlannı sorumlunun tarikat olduğuna inan- dırdı. Bu ailelenn pek çoğu bugün çocuklannı ve eşlerini bulmak umu- duyla Ukrayna'dakı hapishanelere koşuyor. Hapishanelerdeki tarikat üyeleri son derece sakin gözüküyor. Daha çok kotlar ve kazaklar içinde olduk- lan görülen bu eğıtimli, orta sınıf ai- lelere ait insanlar hapishanedekı za- manlannın çoğunu mesihleri Maria Devis Hristos'un ismini tekrarlaya- rak geçiriyorlar. Isimlerini. yaşlannı ya da tarikata katılmadan önceki yaşamlannı saklamayı tercih ederek "tüm bunlar önemsiz ve anlamsız" dıyorlar. Genç bir adam. "Tann önünde dürüstüz. Sokaklarda şarkı söylerken hiçbir hakları olmadığı halde gelip bizi tutukladılar. Tek iste- diğimiz Maria Davis Hristos'u gör- mek" dedi. Olaylann devam etmesinden kor- kulduğu için düzinelerce polıs, ka- tedralin önündeki meydanda devri- ye gezmeye devam ediyor. The New York Times
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear