25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet İmtiyaz sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmeni: özgen Acar •Genel Yayın Koordinatörü: Hikmet Çetinkaya •Genel Yayın Danışmanı: Orhan Erinç •Yazuşleri Mü- dürlen: tbrahimYıMız. Cdal Başlang* (Sorunı- lu)» Haber Merkezi Müdürü: Ipek ÇaiişUr • Görsel Yönetmen: Ali Acar ODış Haberler: Ergun Balcı « İ ş - Ekonomi: Dinc Tayanç • İstıhbarat: Yalçın Çakır • Yurt Haberleri: Mehmet Saraç • Makaleler: Sami Karaören • Spor: Abdülkadir Yücefanan • Düzelt- me: Abduilah Yazıcı Ankara Temsilcisı: Mustafa Balbay •Haber Müdürü: Doğan Akm AtatürkBul- vanNo: 125, K.at: 4, Bakanlıklar-Ankara Tel. 4195020 (7 Hat). Telex: 42344, Fax: (4)4195027 • İzmirTemsılcısi: SerdarKızık, H.Ziya Blv. 1352 S.2'3 Tel:4411220 Telex: 52359, Fax: 4419! 17 • Adana Temsilcısi: Çetin Yiğenoghı İnönü Cd. 119 S. No. 1 Kat: l.Tel 3522550-3522601-3522492. Telex: 62155, Fax: 3522570 Müessese Müdürü. Erol Erkut •Koordinatör Ahmet Konrisan «Muhasebe Bölene Yener • Idare: Hüseyin Gürer • tşletme: önder ÇeKk • Bılgi-Işlem. NaU tnal »Bılgısayar Sıstem: Mûrtvrt Çîler • Reklam: Reh» Işrtraan Yaymiayu « Basaa: Ycnı Gun Haber Ajansı, Basın ve Yayıncıhk A.Ş TûrkocağıCad 39'41 Cagalo&lu 34334 Ist. PK 246 tstanbul Tel (0l 212)512O505(2Ohat)Teka 22246, Fax(0 212)5138595 13KASIM 1993 İmsak 5 14 Güneş- 6 41 Öâle: 11 53 İkındi 14.30 Akşam 16.55 Yatsı: 18.17 Kelliğepuva tedavisi •KAYSERİ (AA) - Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başanyla uygulanan "puva" yöntemiyle üzüntü ve strese bağlı saç dökülmelerinin tedavi edilebileceği bildirildi. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ekrem Aktaş. Pisoralen adh ilaçla birlikte ultraviyole ışınlannın verilmesinden ibaret "puva" tedavisini 1986 yıhndan ben uyguladıklanm ve yüzde 54 oranında başan sağladıklannı kaydetti. Aktaş, puva tedavisinin 12 yaşından büyüklere uygulandığını, kalp, şeker ve karaciğer hastalan ile hamik kadınlann kesinlikle bu tedaviye abnmadıklanru sözlenneekledi. Çinkoekslkliğine dikkat • ANTAL YA (AA) - Çinko eksikliğinin kısırhktan saç dökülmesine, sinir hastahklanndan gnbe kadar pek cok hastahğa neden olduğu, bu hastalıkJardan konınmak için, dengeli beslenmek gerektiği bildirildi. Hacettepe Üniversitesi Tıbbi ve Cerrahi Araştırmalar Bölümü öğreüm üyesi Prof. Dr. Naci Bor. AA muhabirine Konu ile ilgili bilgi verirken çinko, demir. magnezyum gibi metallerin eksikliğinin neden olduğu hastalıklann. özellikle hayvani besinlerin az tüketildıği ülkelerde daha çok görüldüğünü söyledi. Çinko eksikliğinin. yaşlılıkta da birtakım hastalıklara neden olduğunu kaydeden Prof Dr. Naci Bor, yaşlılarda görülen halsizliğin çinko eksikliği ile yakından ilgili olduğunu, romatizmal hastalıklann bazı türlerinde, çinko venldiği zaman hastarun kısa zamanda iyileşme gösterdiğini belirtti. İran'da İbrahim • TAHRAN (AA) - Türk halk rnüziği sanatçısı İbrahim Tatlıses'in kasetleri İran'da kapışüıyor. Kuzey Baü'ya Türkçe konuşan nüfusun yoğunluk kazandığı İran Azerbaycanı'na doğru gidildikçe 'İbrahim' hayranhğı da giderek güçleniyor. Uzun yıllar Iran'da iş yapan bir Türk tüccar, 'İbrahim milletvekilliğine adaylığıru koysa Tahran'da büyük ihtimalle seçilir. Tebriz'de koysa kesin liste başı olarak Meclise girer" diyor. Tatlıses'in Hülya Avşar ile başrol oynadığı 'Mavi Mavi' fılminin kasedi, kacak olarak girdiği İran'da büyük beğeni toplamış, Hülya Avşar da filmdeki adı 'Ayşe' ile tanıruyor. Türklere en fazla 'İbrahim'le Ayşe'nin şimdi ne yapüklan' soruluyor. Gelişmekte olan ülkeler ve sigara • İSTANBLL(AA)- Uluslararası alanda sigara ile mücadele eden European Medical Associaton SmokingOrHealth (EM ASH) örgütü Başkanı Prof. Dr. Paul Freour, gelişmekte olan ülkelerde sigara kullanımının, bulaşıcı bir hastalık gibi yayıldığmı söyledi. EMASH ile İstanbul Tıp Fakültesi Sigara ve Sağlık Kolu tarafından ortaklaşa düzenlenen "Sigara veya Sağlık" konulu panelde konuşan Prof. Dr. Freour, sigara kullanımının bireysel bir konu olmadığını belirterek "Sigara önce kişiyi etkisi aJtına alıyor. Ardındao bu olay. bulaşıcı bir hastalık gibi tüm topluma yayılmaya başlıyor" dedi. Onasis'in serveti mahkemelik • ATİNA (AA) - Dünyamn en zengin çocuğu olarak bilinen Atina Onasis"in (7) trilyonluk serveti mahkemelik oluyor. Minik Onasis'in babası Fransız işadamı Thierr>' Roussel İsviçre mahkemesine başurarak kızı 18 yaşına gelinceye kadar servetinin tek sorumlusu olarak kabul edilmesini istedi. Atina'nın annesi Hristina Onasis'in vasiyeti üzerine kurulan ve Roussel'in de dahil olduğu beş kişilik Onasis heyeti tarafından Atina'da yapılan açıklamada ise servetin idaresi konusunda vasiyetnamenin gecerli olduğu vurgulandı. Ekolojikürünyasası beklenîyor1970'li yıllardan sonra insan ve çevre sağlığına olumsuz etkileri nedeniyle ekolojik ürünlere ilgi giderek artmaya başladı. ASUMAN ABACIOĞLU İZMİR - Avrupa ve Amerikada "ekolojik ürün" olarak adlandınlan, hiç bir suni gübre, kimyasal madde ve hormon kullanılmadan üretîlen tanm ürünlerine talep artarken. Tür- kiye'de de ihracata yönelik ekolojik ürün üre- timi yaygınlaşıyor. Türklye'deki ekolojik ürün ihracatçılan, Tanm BakanhğYnın gerekli yasal düzenleme- leri 1994 Temmuz ayına kadar gerçekleştir- mesini istiyorlar. Dünyada gelişen çevre bilincine paralel olarak 1970'li yıllardan sonra insan ve çevre sağlığına olumsuz etkileri nedeniyle ekolojik ürünlere ilgi artmaya başladı. Ekolojik tanmı. "geleneksel tarıma göre daha az dış tanmsal girdi kullanılan, daha çok biyoJojik öniemkrin yoğunlaştığı üretim" olarak tanı- mlayan ılgılıler, bu sistemde doğa ve insan sağlığını tehdit eden hiçbir kimyasal veya sen- tetik maddenin kullanılmasına izin verilme- diğini söylediler. Türkiye'ye ekolojik tanmın, ilk olarak 1985-86 yıllannda Avrupa'da faaliyet göste- ren yabancı fırmalar ile girdiğini belirten Ekolojik Tanm Organizasyonu Demeği Ge- nel Sekreten Atilla Erten. bu ülkelerden gelen isteklerdoğrultusunda tanm ürünlerinin eko- lojik olarak üretiminin başladığını bildırdi. Günümüzde ekolojik ürünlerin. tanm ürün- leri ihracatımızda iyi bir yer edinme yolunda olduğunu ve hızlı bir şekilde hacmini artürdı- ğıru kaydeden Erten, "Şu anda Avrupa'nın ta- lebini karşılayabilmek için her yıl önemli mik- tarlarda araziler. ekolojüı üretime alınmak- tadır" dedi. Erten, ihracatla ilgili şu bılgileri verdi: "1992 yılı değerierine göre, yülık ekolojik ürün ihracatımız 20 milyon dolar civanndadır. Bunun içinde ilk üç sırayı 4.2 milyon dolar ile çekirdeksiz kuru üzün, 3.5 milyon dolar ile kuru incir, 2.7 milyon dolar ile iç fındık almak- tadır. Vıllık 14 bin ton olan ekolojik ürün üreti- mimizin büyük bir böiümü Almany a ve Hollan- da'ya gönderilmektedir. 1992 yılı değerierine göre. kontrol altında yapılan ekolojik üretimde 60 bin 469 dekar arazi, 1780 üretici bulunmak- tadır. Bu tarz üretim, ülkemizin hemen her böl- geaoe yayılıruştır. Ancak üretim alanlannın Ege Bölgesf nde yoğunlaşması ye konuyla ilgili ihracatçı firmaların çoğunun lzmir'de bulun- masından dolayı. ülkemize yatırun vapan ya- bancı firmaların merkezleri genellikle I/mir'- dedir." Yeni düzenlemeler gerekli AT ülkelennde konunun hükümetler ve üniversiteler düzeyinde addıyetle ele alındığını vurgulayan Erten. Türkıye"de de ekolojik tanm ıhracaüru ilgilendiren düzenle- meler yapılması gerektiğiru savundu. Bugüne kadar. ekolojik ürün ihracatında devlet düze- yinde bir kıstas olmadığını ve bu tür ürünler- de hiçbir kimyasal madde kullanılmadığını, ihracatçı firmanın ziraat mühendislerine onaylatarak belgelendırdiğinı anımsatan Er- ten. sözlennı şöyle sürdürdü: "AT ülkelerinin hazırladığı bir anlaşmaya göre, AT dışındaki ülkelerden y apılacak ekolo- jik ürün ihracatı, belli standartlara bağlandı. AT, bundan böy le bu ürünlerde hiçbir kimy asal madde kullanılmadığının. ihracatçı ülkenin tanm bakanlığının >eya ilgili bir bakanlığın onay lay ıp belgelendirmesini istiyor. AT ülkele- ri. 1993 Temmuz ay ına kadar bir süre tanıdığt- nda, bizim gibi ülkelerde bir panik yaşandı. Tanm Bakanlığı ile görüşmelerimizde, kendi- lerine neler yapılabileceği yönünde önerilerde bulunduk. Nevse ki, AT'nin tanıdığı süre 1994 Tenunuzu'na kadar uzatıldı. Şu anda ihracatta bir tıkanıklık yok. Ancak, er geç bu yasal dü- zenlemelerin y apılması gerekiy or." İzmir İhracatçı Birlikleri Kuru Meyve Bö- lümü Şefi Mustafa San, Avrupa ülkelerindeki ithalatçılann talebine bağlı olan Türkiye'deki ekolojik tanmın iç piyasada da gelişmesi için tüketicınin bılinçlenmesi gerektiğini söyledi. Ekolojik ürünlerin, hiçbir gübre ve hormon kullanılmadığı için fıyatlannın nonnah'n iki katı ve üretimin de düşük olduğunu vurgula- yan San, şu görüşlere yer verdi: "Ekolojik yada diğer bir adjyla biyoktjik tanm, ithalatçılann sezon öncesi büdirimine göre gerçekleştiriliyor Türkiye'de. Avrupa ve Amerika'da bu tür ürünlere büyük bir kayma var. ancak iç piyasada bunun gelişmesi binu zor görünüy or bana. Bu. arz-talep meselesidir. Bizim üreticimizin ekonomik dunımu pek iyi değü. Çok üretip çok para kazanmak düşünce- sinde. Ona, üriinünün satılacağı garantisinin verilmesi gerek. Her ürün. biyolojik sistenüe üretilebilir. Yeter ki talep olsun. Bu da tüketici- nin bilinclenmesine bağlı." Halil Bayülker, Tahtanın verdiği acaklığıhiçbirşey vermiyor. Buçekicilik başkabirşey...' Gemi ıııoclelcilioTiıde6 zor' yok IŞIK KANSU ANKARA - Tavanda asılı 2. Dünya Savaşı döneminden kalma pırpırlı ucak üzerinize bom- ba attı, atacak. Şu, yandan çarklı Mıssissippi tipi gemiden, saçlan karmakanşık, ayaklan çıplak Tom Sawyer pkar mı çıkar. Alman pan- zerinin namlusu. geçmişte kaç cana kıydı kımbi- lir? Menekşe Pasajfndaki daracık dükkan, mo- delci ve maketçilerin nitelemesiyle "Babür Ağa- bey"in. Yüzyıllar burada minnaak. Ne boğa başlı Viking savaşçılannın gemısinden azgın bağınşlar duyuyorsunuz ne de Romaklardkn kalma kalyondan. kölelerin sırtlannda şakla- yan kamçı sesini. Ama. küçülmüş, küçülmüş; bugüne gelmişler. hem de üpkısıyla. Model gemi yapıması Halil Bayülker, bu işe gönül verilmişse mutlaka tıpkısını yapmarun özenle korunması gereken bir ilke olduğunu söylüyor: '"Örneğin, 1600'lerden kalma birvasa (kalyon) yapmak istiyorsanız, onun hangi bayraîda yüz- düğünü, bu gemide isyan çıkıp çıkmadığını, salgın hastalıkla karşılaşıp karşılasmadığını. ha- pishanesinin olup olmadığını araştırmanız gerek. Geminin hangi ağaçla yapıldığı da çok önemli. Tüm bu tarihsel gerçekler gözönüne alınarak mo- del yapdabilir." Modelciliğin ilkesi Bütün bu aynnülar; ansiklopediler, denizci- lik müzelerindeki belgeler. yurtdışından edinile- cek literatûr kanştınlarak bulunuyor. Modelci- liğin bir başka ilkesi de yapılacak geminin. de- nizcilik tarihınde önemli yeri olması. Ömeğin, "Bounty." İngiliz gemısi Bounty, 1788'de Pasi- fik'e açılmış. Ertesi yıl, kaptanın sert hareketleri yüzünden gemide isyan çıkmış. îsyancılar, Ta- hiti ve Pitcairn adalanna yerleşmişİer. Bu "asi"- lerin torunlan, bugün o adalarda yaşıyorlarmış. Modelciler için Bounty'nin çekiciliği burada. Ancak Bounty'i. "boğuntuya" getirmek modela- lik için yüzkarası. Yani, gemi maun ağacından yapılmışsa maun bulacaksıraz. Geminin direğı- nin gerçek uzunluğu neyse, model de o kadar kü- çülecek. Merdivenine bir fazla basamak eklediği- nizde. modelcilerin gözünden düşüyorsunuz. Biiyûlü yolculuk aracı kalyonlar Koca koca toplan, parmak ucu kadar yap- mak. hem de aslma uygun olarak. Modelcılikte. zor yok. Kurşunu bıçımleyen minicik kalıplar. incecik tomalar kullarulıyor. Gemi iplerinı ge- ren "bogoto"lar düşünün. gömlek düğmesinden de küçük. Bunlar da tornadan çıkıyor, tek tek... Halil Bayülker, takalar, çektirmeler yapmış. Tahtadan. "Tahtanın verdiği sıcaklığı hiçbir şey vermiyor'' diyor. Yaptığı, takalardan bir bölü- mü rialen kullanılıyor. Avşa'dan, Marmara Adası'ndan İstanbul a şarap taşıyorlar. 1992 yılı plastik maket birincisi Ogan Kırsaçl- •oğlu. Spitfire-5 ucağı ile almış ödülü. Birinciliği, maket uçağı kutusundan çıktığı gibi değil de ona yaptığı eklemelerle kazanmış. Neler ekle- miş? Aİüminyum dondurma kabından motor, silah şarjörleri, makıneli tüfek delikleri. uçağın içindeki göstergeler, gaz pedah. Kırsaçlıoğlu, neredeyse el kadar makete, tam tamına 100"e yakın ek parça koymuş. kimisi bir toplu iğne başı kadar. En çok hangi araçla büyülü yolculuklara çıkıyor insanlar? Bu soruya. Babür Borteçin yanıt veriyor: - Daha çok kalyon istiyorlar. Kalyonlan. aske- ri ucak gemfleri, denizaltılar izliyor. Modelcilikte. zor yok. Kurşunu biçimleyen minicik kalıplar, incecik tomalar kullanılıyor. Gemi iplerini geren "bogoto"lar düşünün, gömlek düğmesinden de küçük. Bunlar da tornadan çıkıyor. tek tek... Kıyı yaçjmasını protesto Bakırköylü denizianyor MEHMET DEMtRKAYA Bakırköy sahılınin halka kapatılmasına tepkıler giderek büyüyor. Yaklaşık iki buçuk kılometrehk sahile yapılan otel. motel, dıskotek ve lokantalar ile mannanın görünmez hale getirdiği denize halkın ulaşabilmesi. birde bu bınalar arasına tel örgüler çekilmesiyle, olanaksızlaştı. Bakırköy Belediye Başkanı Ali TalipÖzdemir. tel örgüleri gereİcırse dozerlerle kaldırabıleceklerini, ancak^unun köklü çözüm olmayacağını söyledi. Tel örgülerin kaldınlması için kampanya yürüten "Bakırköy Postası" dergisi. bugün. tel örgüler önünde bir protesto göstensi düzenliyor Bakırköy Belediye Başkanı Ali Talip Özdemir, anayasa ve Kıyı Kenar Kanunu'na göre kıyılann halka açık olduğunu. hıç bir suretle kapatılmaması gerektiğini belirterek "Ama maalesef, ülkemizde bir takım olaylar neticesindt'. kıy ılar bazı birimler tarafından halka kapatılmıştır" dedi. Mimarlar Odası istanbul Büyükkent Şube Başkanı Oktay Ekinci, Türkiye'nin en iyi planlanmış mödern yerleşimlerinden biri olan Ataköy"de, ımar planlannda \ e yasalarda halka açık yeşıl kuşak olarak aynlan sahil bandının tel örgülerle kapatıhp özel kullanıma tahsisedilmesinin, kamuya ve toplum yaranna karşı işlenen açık bir suç niteliği taşıdığını sövledi. va$anası 30 kent İstanbıd24, Ankara29.sırada MİŞELPERLMA.N PARİS - Avrupa'da en i>i yaşam koşullanna sahip 30 kent arasında, istanbul 24. Ankara'da 29. sıradayeraldı. Fransa'nın önde gelen haftalık dergilerinden L'E.\press'in uluslararası baskısında yay ımlanan bir anket. genel ortalamada. Paris'in 1. olduğunu gösteriyor. L'Express International. A 20 ajansı ve France Info radyo istasyonunun düzenledıği bu ankette. Avrupa'da hayatın en ucuz olduğu kentler olarak başta Ankara. onun peşinden de Jstanbul gelıyor. Sonuçlar konusunda bilgi venlırken. örneğin. Ankara ile tstanbul'da orta sevıyede bir lokantada. hesabın "ancak 40 frankı bulduğu" vurgulanıyor. Anketin, araştırmalan yürütürken esas aldığı 7 tema şunlar: Güvenlik. sağhk, ekonomi. ulaşım. çevre, hayat pahalılığı, eğitim-kültür. İrdelenen ülkeler ise, 12'lenn yanı sıra. Finlandiya. Norveç, İsveç, İsviçre, Türkiye ve Avusturya. L'Express International'in anketindeki Avrupa kentlerine ilişkin genel sıralama ise şöyle: 1- Paris, 2- Londra. 3- Brüksel. 4- Lüksemburg, 5- Berlin. 6- Viyana, 7- Stokholm.8-Oslo,9-Zürih. 10-Amsterdam. 11-Atina, 12-Madrid, 13-Hamburg, 14- Dubhn, 15-Helsinki, 16- Barselona. 17- Lizboa 18- Münih. 19- Roma. 20-Porto, 21- Anvers. 22- Marsilya. 23- Lyon. 24- İstanbul. 25- Kopenhag. 26- Bern. 27- Birmingham, 28- Glasgov, 29- Ankara. 30- Rotterdam. KuşadasıLapis'e ülkücükoruma LATİFSANSÜR KUŞADASI - Kuşadası'nda küçük esnaf ile büyük holding- lerin turizm gehrinden pay alma kavgası, siyasi bq>'ut ka- zandı. Kuşadası SHP Ilçe Ör- gütü MHP'lilerin küçük esnafı korumak adına mafyavan yön- temlerle haraç aldıklannı açı- kladı. MHP ilçe örgütünden yapı- lan açıklamada da esnafa yar- dıma olunduğu savunuldu. Ülkücüler, Efes antik kentin- de turistlere bildiri dağıtarak büyük merkezlerden alış veriş yapmamalan konusunda uyanda bulundular. Ülkücüler. yaptıklan "hizmet" karşılığı- nda esnaftan 500'er bin lira para istediler. MHP İlçe Baş- kanı Sefaap Akın, bildiri dağı- tan ülkücü gençleri minibüsler- le antik kente taşıdıklannı ve bu "operasyonun" maliyetine es- nafın da katkıda bulunmalannı istediklerini belirterek, "Esnaf, bu durumdan memnun kaldı ve bizden operasyonu sürdürmemi- zi istedi" dedi. Kuşadah esnaf- lann oluşturduğu Kuşadası Turistik Eşya Satıcılan Derneği yetkilileri ise kendilerinin MHP'lilerden böyle bir istemi olmadığını söylediler. Olayın boyutlan büyürken, SHP ilçe örgütü kamuoyuna yaptığı açı- klamada. gelişmelen kaygı ven- ci olarak nitelendirerek. "haraç toplama eyleminin mafyavan" olduğunu bildirdi. Bu arada. ülkücülerin. büyük holdinglere giderek, onlardan da "operasyo- nu sona erdirmek için para ta- lep ettikleri" savı oı taya atıldı. Kuşadası'nda süregelen küçük esnaf - büyük holding çatışması. ülkücülerin olaya kanşmasıyla siyasi boyut ka- zandı. Kuşadası'nda. Lapis ve Fabergie gibi büyük holdingle- rin. turistleri rehberler araalığıyla gemiden alıp kendi alış veriş merkezlerine götüre- rek, yeniden gemiye bırakması- na tepki gösteren küçük esnaf, Jernek kurmuş, kepenk ka- patıp yürüyüş yaparak bu olayı protesto etmışti. LTkücüler bedel istiyor Sorunu çözmek için harekete geçen MHP ilçe örgütü, her gün bir minibüs dolusu gencı Efes antik kentine götürerek, bura- da yabancı turistlere, "rehberle- rin komisyon almalarım yasak- layan 1618 sayılı yasayı hatnia- tan" bildiriler dağıttırdı ve bü- yük merkezlerden abş venş yapmamalan konusunda uyanda bulundu. Ancak bu "operasyonun" bir bedeli olması gerektiğini düşü- nen ülkücüler, esnaftan 500'er bin lira para isteyince ortahk kanştı. Bu gelişmeler üzenne SHP ilçe örgütü, kamuoyuna bir açı- klama yayımladı. SHP'nin açı- klamasında. "Efes turundan sonra Lapis ve Fabirgie alış veriş merkezlerine gidecek grupları dağıttıklannı ve küçük esnaftan alış veriş yapmalannı sağladı- klannı iddia eden bazı insanlar ortaya çıkmış >e bu işin bir mali- yeti olduğunu ileri sürerek, es- naftan para toplama yoluna git- mişlerdir'" denildı. Açıklamada. şu görüşlere yer verildi: "L'çerli beşerli gruplar halin- de işyerlerine gidip, karşılık ola- rak herhangi bir makbuz ya da belge vermeksizin para toplan- ması. Kuşadasrnın bu günü >e gekceği açtsından kaygı verici- dir. Bunun adı, esnaftan haraç toplamaktır. Her haraç topla- ma eyleminin ardında bazı ka- ranlık güçlerin bulunduğu da herkesçe bilinmektedir. Aynı kişilerin, esnafı koz olarak kul- lanıp, grupları dağıtmaya de- vam ederiz tehdidiyle, bu kez Lapis'ten önemli miktarda para talep etmeleri. bu faaliye- tin tam da mafyavan bir faali- yet olduğunu göstermektedir." SHP ilçe örgütü, açıklaması- nda, esnafın kimsenin hamiliği- ne gerek duymadığını belirerek. her türlü ga>n meşru faaliyetin takipcısı olacaklannı vurau- ladı. SHP"nin açıklamasında MHP adının da kullanılması üzenne. bu kez MHP ilçe örgü- tü ımzalı bir bildiri yayımlandı. MHP'nin bildirisinde. "Tröst- leşmenin serbest piyasa ekono- misi adı altında tırmanması ve haksız rekabetin ortalığı sar- ması. küçük esnafın baskı altı- nda ezilmesi, sosyal demokrat- ları rahatsız etmedi de MHP'nin realist ve haksızlığa başkaldıran politikası mı akıilarını başlanna getirdi" dcnılerek. Kuşadası es- nafının hamıye ihtıyacı ol- madığı. ancak bazı sorunlann çözümü için siyasi desteğe ıhti- yacı olduğu vurgulandı. DOJTİ.AR ALTS-VER1STE G<?/?Sİ/SS ,',
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear