25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 13KASIM1993CUMARTESİ HABERLER Ersever'in arkadaşları PKK'yı suçlach ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Jandarma İstıhbaratçı Binbaşı Ahroet Cem Ersever ile istihbarat gorevlisı Mustafa De- niz'in arkadaşlan, Ersever vc Deniz'in PKK ya da işbirlikçi- len tarafından öldürüldüğûnü ileri sürdüler. Ersever'in öldü- rûlmesınden sonra "saklanan" arkadaşlan, Ersever'ın sevgilisı olduğu savlanan Sunye uyruk- lu Mahsune'nin soyadının Dgo- ube olduğunu açıklayarak, Mahsunenin PKK lideri Öca- lan'ın karargahına gırip çıkabil- dığinı ve devlete bilgi sızdırdığı söylediler. Ersever'in arkadaşlan Ana- dolu Ajansı'na yaptıklan açık- lamada. Ersever'in emeklı ol- duktan sonra da çaLşmaya de- vam ettiğini ve PKK'nın uyuş- turucu kaçakçılığını sonıştur- duğunu ifade ettiler. Arkadaş- lan. Ersever'in uyuşturucu ile mücadele yapan ülkelenn ikili anlaşmalar gereği Türkıve'de bulunan yetkilileriyle görüşme- ler yapüğını ve PKK'nın uyuş- turucu işlenne ilişkın önemli bılgiler aktardığmı belirttiler. Arkadaşlannın açiklamasına göre, Ersever ile sevgilısi olduğu savlanan Mahsune arasında duygusal bır ılışki yoktu. Dok- tor Mahsune. PKK liden Öca- lan'ın Şam'da bulunan karar- gahına rahatlıkla ginp çıkıyor- du ve devlete örgüte ilişkin bil- giler veriyordu. Arkadaşlan. Ersever'in. Ku- zey Irak'ta bulunan Türkmeıı- lerin bir aşireti olan Sürcflerle görûştüğûnü ve PKK'ya tavır almalannı sağladığını belirte- rek. "Türkiye bunun çeşitli za- manlarda faydalarını görmüş- tür" dedıler. Bu arada, kaybolduğu ilen sürükn thsan Hakan adında bir kışinin gerçekte var olmadığı ve ismin öldürülen Mustafa De- niz'in takma ısmı olduğu bıldı- rildı. thsan Hakan. Ersever'ın kurduğu Mezopotamya Basın ve Yaymcdık Anoniın Şirkeü"- nin yüzde 45 hissedan olarak gözüküyordu. Cinayet esrarını koruyor ' ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Emekli Jandarma İstih- barat Binbaşı Ahmet Cem Erse- ver'in öldürülmesi ile başlayan cinayet silsilesı gızemını koru- yor. Yetkılilerin gazetelerde çı- kan haberlenn dışında bir açık- lama yapmaması dikkat çeker- ken. tçışleri Bakanı Nahit Men- tese. öncekı gün yaptığı açıkla- mada Ersever'in korunmak ıs- temediği dışında yeni bırşev söylemedı. Yetkililerin acıklama yap- maktan kaçınması Ersever ci- nayetinde birçok noktanın ka- ranhkta kalmasına yol açtı. Er- sever cinayetıne ilişkin yanıt bekleyen sorular şöyle: - Uçak kazasında yaşamını yitiren Jandarma Genel Komu- tanı Eşref Bitlis'in ölümünün ardından ısufa eden Ersever, jandarma teşkilatı ile bağını ta- mamen kestı mı? Ersever'in isti- fasının ardından Mersm'de gö- rüldüğü ve burada bırtakım çalışmalar yürüttüğü ılen sûriil- dü. - Kaynaklar. Ersever'in Bitlis Paşa'dan Kuzey Irak'a gıtmesi için ızin ıstedığim; ancak. "Res- mi birinin orada çalışmalar yü- rütmesi sıkıntı yaratır'" yanılını aldığmı, Ersever'ın bunun üze- nne "Istifa edeyim, öyle gide- yta" önerisinde burunduğunu bdirtrjler. Ersever. bazı çahşma- lannı rahat yürütebilmek için mi istifa etti? - Yetkililer, cinayetin Ersever'- in kaçınlmaândan sonra ıştendi- ğtni ve muhtemelen 3-4 gün sor- gulandığını behrtirken, kritik görevlerde buhınmuşbir binbaşı- nın kaçınlması üzerine ne yapü- dı? Kaçınklığı hiç fark edilmedi mi, sprusu cevapsz kahyor. - İçişleri Bakanı Menteşe, Er- sever'in korunmasın) istemediği- nı ve güçlükler çıkardığmı söyle- db Güneydoğu'daki çahşmalan nedeniyle PKK'nın hedef seçebı- leceği Ersever, neden korunrnak ıstemedi ve korumalara güçlük çıkardı? - Ersever, bir istihbaratçı ola- rak. ahşümışındışında. gazetelere demeç vermeye başladı. Ersever. neden açüdarnada bulunmak ge- reğj duydu ve Güneydoğu'da uygulanan poütikayı eleştirdi? - Ersever'in, Kahta'da bulu- nan Hizbullahçı şeyhle ilgisi ne- dır? Kâhtalı muhtarlar neden Ersever'in tayminin çıkmaması için ımza topladılar? - Mustafa Deniz'in cesedi. "kiniiğj betirienemediği içm" günlerce morgda bekleülırken, kardeşı naal bulundu ve cesedi teşhıs etmesı ıcin Ankara'ya cağı- nldı? - Mustafa Deniz, ailesinin dı- şında kimsenın bulunmadığı bir cenaze namazının ardından top- rağa verikü. Kardeşi, Deniz'in devlet için çalışüğmı açıkca söy- lerken, Deniz'in cenazesne ne- den tek bır devlet yetkılisı bık kaülmadı? IslaıııiHareketoperasyonusüıiiyor Örgütün 'yasama' ve 'icra şûrası' üyesi olduğu ileri sürülen avukat Hüsnü Yazgan ikinci kez gözaltına alındı Yazgan ikinci kez gözaltında YAHVA KOÇOĞLIT Merter'de banka sovgununda polisle çatışmay a girenlerin Islami Hareket Örgütü üyesı olduklannın anlaşılması üzerine başlatılan operasyonlarda. örgütün "yasama" ve "icra şurası" üyesi oİduğu ıleri sürülen Avukat Hüsnü Yazgan ikinci kez gözaltına alındı. Yazgan'la birlikte iki avukatın da Terörle Mücadele Şubesi'nde gözaltında olduğu öğrenildı. Yazanmız Uğur Mumcu, Çetin Emeç, Turan Dursun, AIi Akbar Gorbani ve Abbas Golizade'ninöldürülmesı ve bazı bombalama eylemlerini gerçekleştirdiğj ileri sürülen Islami Hareket Örgütü'yle ilgih belgelerde. Hüsnü Yazgan'ın örgütün 26 Aralık 1992 günü Yalova'da yapılan genel toplantısında "yasama şurası", 29Arahk 1992'delstanbul'da Şefik Polat'ın evinde yapılan toplantıda da "icra şurası" üyeliğıne seçildıği belırtiliyor. Hüsnü Yazgan. Uğur Mumcu'nun öldürülmesınden bir gün önce başlatılan operasyon sırasında gözaltına alınmış, çıkanldığı DGM'de tutuklanmış; ancak yapılan ilk duruşmada tahliye edilmişti. Hakkında "süahh cete yöneticisi olraak" suçlamasıy la TCK'nın 168. maddesınden açılandava İstanbul DGM'de süren Hüsnü Yazgan, 5 kasım cuma günü Merter Garantı Bankası Şubesı soygununu gercekleştirenlenn Islami Hareket Örgütü üyesi olduklannın anlaşılması üzenne genışletılen operasyonda yeniden gözaltına alındı. Hüsnü Yazgan'la bırhkte ikı avukatın daha gözaltında bulunduğu öğrenildi Gözaltında bulunan İslami Hareket Örgütü üyelerinin sayılan ve gözaltına alınma nedenlerine ilişkin bilgi edinilemedi. Hüsnü Yazgan, emniyet sorgusunda. örgüte üye olduğunu. İslam devleti için çalışmalarda bulunduğunu kabulederek"Süahlı eylemlere girmedim. Örgütün oluşum aşaması çalışmalarında teorisyen olarak katktda bulundum" demiştı. Işkenceaasuuneşterlekesmek istedi UFUKTEKtN ADAıNA - Son iki buçuk yıl icerisinde bağırsağından altı, belinden bir kez bıcak altına yatmıştı. Ne var ki aalan din- mek bir yana. artıyordu. Boşal- üm sistemi alt-üst olmuş. yeme- den içrneden kesilmışti. Bel ağnsı yüzünden koltuğa bıle oturamıyor, gecelen "gündiiz kabuslan"na dönüşüyordu. Ama nasıl bilebilirdiİc ki bır gün... Ashnda ortak dostumuz Mu- rat Ateş'i, hevecanh ses tonuyla telefonda dinlerken de kavra- yamamıştık durumun "vaha- metini." Yapmayı düşündüğü şeyden vazgeçmesi ıcin her tür- lü sözü venp Cumhuriyet'ın Adana Bürosu'na gelmesini sağlamıştık. Onu ilk kez 15 gün önce görmüştü k. Çok ameliyat ve doktor görmüş, vücudunu güçlükle taşıyordu. Zayıflamış. avurtlan çökmüştü. Gözlennın altı tor- ba torbaydı. Dar zamana sıkışürdığı öy- küsüne "ateş düştüğü yeri ya- kar" dıye başlayıp konuşmasını şöyle bağlamıştı: "Tıp başaramadı, ben başara- cağnn..." Oyle zayıftı ki: deyim yerin- deyse "bir deri bir kemik" kal- mıştı. Bılıncı yerindeydi, ama ona "psikosomatik" diyen dok- torlar da çıkmışü. "Hastalık hastası^diyenbırdoktora/'duy- duğum acıyı benden iyi mi bile- ceksin" diye çıkışmış. bir dığen- ne, "'Belimdeki sızıyı durdur, bağırsaklarunın yaptiğına razı- yım" demiştı. Söylediğıne gore ne yese. doğruca bağırsaklanna gjdiyor. mide öğütmediği için de "giren her şey, su hariç, girdi- ği gibi çıkıvordu." "Acılarına acı eklediği öykü- sü", SSK'ya 1991 yılında baş- vurduğunda başladı Galip Er- demir'in. En az 6-7 kez, tahlıl ve amehyat edilmek için ÇÜ Tıp Fakültesı Balcab Hastanesı'ne başvTirdu. Kozan_Devlet Has- tanesi, Tarsus Ömer Sayar Hastanesi. Adana Özel Hayat Hastane- si son 2.5 yılda yattığı. göründüğü yer- lerdi. 10 kadar profesöre ve doçente yal- varmıştı: "Lyumak ve yemek istiyo- nım." Bürodan uğurlarken son bir kez kontrolden geçme sözü almış ve vazge- Galip Erdemir 1968 yılında iic jandarma tarafından kıyasıya dövüldü. Beline Mirulan sopalar kuyruk kemiğini e/.di, uzama&ına neden oldu. Bağırsaklarında da polip >ardı. \ anlış çalışıvordu. boşaltun sis- temi. Çalmadık doktor kapısı bırakmadı Galip. Ama ne boşaltun sistemi düzene girdi >e de kuyruk kemiğinden gelen acıyı altedebildi tıp. Aldı eline bistüriyi, karnını yardı bir baştan öbür başa. çirdığımizı düşünerek bıraz rahat- disini kesmışti. lamıştık. Yanılmışız... Sendikaa Murat Ateş'in telefondaki sesı heyecan yüklüydü. Ya ne söylediği- ni bilmıyor ya da abartı>or olmalıvdı "Cerrahi yoğun bakunda" dıyebildı so- nunda. Galip. acılannı kesmek ıcin ken- Hastane Müdürü Haynıllah Arsla- noğlu'ndan izin alarak voğun bakım ünıtesine gıttık. "46 yaşındaki 68ü işçi Galip"in karru boydan boya sargılar içındeydi. "BiÜyor musnuz" dıye başladı."Kuy- ruk sokıunundaki acının nedeni- ni galiba buldum. 1968'in şu- batıydı. TİPin Fatih ilçe örgü- rüne üyeydim. İşçi gösterilerine katılıyordum. Gcncler de üni- \ersitede boş durmuyordu. Or- tam giderek sertleşjyordu. Bir gün bir ejlcm dönüşünde ya- kaladılar. l ç jandarmanın eline verdiler. Sultanahmet'te bir ka- rakoldu galiba. Polisler de vardı. \ urmadıkları yer bırakmadılar. Yüzüme yumruk ve tekme, sırtı- ma. arkama ise sopa vuruyorlar- dı. Birden tarifsiz bir acı duy- dum. Gözlerim karardı. Belimin koptuğunu hissettim, bayılmı- şım. Sonra..." Sonra. uzun süre hastanede yattı Galip Erdemir. İyileştiğini düşünerek kalktı bir gün. Bir iş- çi olarak çalışmasına devam et- ti. Ama yıllar sonra bir gün aynı acıyı duydu, vurduklan yerde. Kuyruk sokumundaki acı- dan kurtulmak için ünlü orto- pedist Ömer Sayar'a gıtti. Dok- tor Sayar, çok acı çektiği için bazı psikolojik rahatsızlıklar da saptadığı hastası Galip'i neden ameliyat ettiğini şu sözlerle an- latacaktı bıze: "Kuyruk kemiği çok sert dar- be almış. Ezilmiş. Çok acı ya- par. Biraz kemiğini kestik ucun- dan. Belki darbe. ezilme neden olmuştur uzamasına, onu bile- mem." 'Yetti artık 1 "Yaptığım belkı çılgınbk. Al- dım elime bistünyi 'yetti' deyip vurdum kamuna. Y erişmeseler- di..." Galip Erdemir 1968 yılında üç jandarma tarafından kıyası- ya dövüldü. Beline vurulan so- palar kuyruk kemiğini ezdi, uzamasına neden oldu. Bağır- saklannda da polıp vardı. Yan- lış çalışıyordu. boşaltım siste- mi. Çalmadık doktor kapısı bı- rakmadı Galip. Ama ne bo- şaltım sistemi düzene gırdi ve de kuyruk kemiğinden gelen acıyı altedebildi tıp. Aldı eline bistüriyi. karnını yardı bır baş- tan öbür başa. Kanlar içinde yığildı yere. Eşı ve yakınlan yetıştıler. Tut- masalardı kolunu bir darbe daha vura- caktı. Bu kez, tam 25 yıl önce üçjandar- manın sopayla ezdıği kuyruk sokumu- nu acıp. "işkencenin acısını kesecekri" Galip. Terörle Mücadele Yasa tasansı Meclis'te görüşülürken değişiklik önergesi verilecek Basın cezalarında SHP-muhalefet işbiıliği ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Te- rörle Mücadele Yasasf nın değiştirilme- sini öngören tasannın. kapatma dahıl basına ağır cezalar getiren maddesi, mu- halefet parlilerinin yanısıra, koalisyon ortağı SHP'nin TBMM grubunda da eleşürilere hedef oldu. SHP, CHP ve ANAP. tasannın TBMM'de görüşül- mesi sırasında, basına ağır cezalar geti- ren hükümler için değişiklik önergesi vermeye haarlanıyor. RP'nin ise tasan- nın, TCK'nın kaldınlan 163. maddesin- deki hükümlerin geri getınlmesıni ön- gören maddelerinin değıştırilmesi için çalışacağı belirtiüyor. SHP Grup Başkanvekılı Ercan Kara- kaş. "Terörle Mücadele Yasası'nda van- lan uzlaşma gnıpta tasvip görüyor. Bir madde hariç. Basına verilen cezaİann ar- tırılmasını doğru bulmuyorum. Terörün nedeni basmmış gibi bir hava doğuyor. Grubumuzda basına yönelen cezalann artırılması doğru bulunmuyor. Grubu- muz tasarı genel kurula geldiğinde o maddenin tekrar ek almmasını istiyor" dedi. ANAP Grup Başkanvekili Hasan Korkmazcan da öncekı günkü grup top- lanüsında, tasannın, Türk Ceza Ka- nunu'nun kaldınlan 141, 142 ve 163. maddelerini "hortlatacağını" soyleye- rek, basına getırilen cezalarla ilgili mad- delere karşı çıkacaklannı açıklamıştı. CHP'denhayır Tasan üzennde CHP tarafından da inceleme yapılıyor. CHP Grup Başkan- vekili Lluç Gürkan tarafından yapılan inceleme sonucunda. tasannın demok- ratik bulunmayan maddeleriyle ılgılı aynntılı acıklama yapılacağı bıldirildi. Grup Başkanvekillennden Ali Dinçer. CHP'nın, cumhuriyetın kurucusu. de- mokrasinin savunucusu bir parti oldu- ğunu belirterek. "CHFnin, demokra- tiklesme adı altında böyle bir yasaya 'evet' demesi beklenemez" dedı. Dinçer. "Demokrasive. özgürlüklere. temel insan haklanna a\kırı \e bunları >ok etmeye yönelik bu > asa tasartsına \e benzerierine olumlu bakmamu mümkün değil " dıye konuştu. Hazırlanışı sırasında koalis- yon ortaklan arasında da genış tartı- şmalara neden olan Terörle Mücadele Yasası'nda değişiklik öngören taslağa. DYP'nın ısran üzerine. ülke bütünlüğü- ne karşı yayın yapan basın kuruluşlan- na ağır cezalar getiren bir madde eklen- mişti. Maddeye göre, "ülke bütünlüğüne karşı yayın yaptıklarına karar verilen" basın-yayın kuruluşlanna verilecek 3 ile 15 gün arasındaki kapatma cezasırun, yayının tekran halinde 3 ile 6 aya çıka- nlması ongörülüyordu. RP Ankara Milletvekili Melih Gök- çek, "Herkes basına geririlen cezalarla ilgileniyor da, 163'ün geri gelmesinden niye yakınmıyor?" dıye sordu. Gökçek, Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, "Ta- sarının yasalaşmasıyla, Türkive'de iste- diğini konuşmak dahi y asak olacak. İlgili maddede, "Her ne suretle olursa. olsun, hangi maksatla olursa olsun' diyor. Ben, 'Ben laik değilim' dediğim zaman, hakim mutalaa vürütüp, beri mahkûm aJecek" dedi. çağdas Hukukcular Derneğl ıraso tasartsını değerlendlrdl 'Gestapo hukuku tasansı'İstanbul Haber Servisi - Koalisyon hükümetı tarafından son şekli verilerek yasallaşma sürecine sokulan 3713 sayılı Terörle Mücadele Yasası'nda de- ğişiklik yapılmasına ilişkin yasa ta- sansının. kaldınlan 140, 141, 142 ve 163'üncü maddelenn "hortlamasf ol- duğu öne sürüldü. 12 Nısan 1991'de yürürlüğe giren yasanın "zaten bukuk- la ilgisi oünadığını" belırten Çağdaş Hukukçular Derneğı (ÇHD) İstanbul Şube Başkanı Ali Rıza Dizdar. "Gesta- po hukuku tasartsı" olarak nıtelendırdi- ği yasa tasansına askeri darbe dönem- iennde bile rastlanmadığınj bildirdi. İstanbul AdlHesi'nde bir basın acı- klaması yapan ÇHD uyelen, tasanya göre. herkesin terönst olarak nitelendi- rilmesinin olanaklı olduğunu belırttı. Halen ışletilen yasanın ve değişiklik on- goren ta.sannın bütün maddelerinin Avrupa İnsan Haklan Sözleşmesı'nin tüm hükümlerine aykın olduğunu be- lırten Av. Ali Rıza Dizdar, yasanın en çok ışletilen maddesinin ise basınla ilgi- li 8"inci madde olduğunu, tasanda bu maddenin daha da ağırjaştınldığını söyledı. Dizdar, sözlerinı şöyle sürdür- dü: "3713 sayılı yasa yürürlüğe girdiğin- den bu yana kamuovunda oluşan tepki ve yasanın açık hukuka aykırı hükümler içermesi nedenivle birçok maddesi uy- gulama alanı bulamamış. yasanın en fazla u\ gulanan ve gün geçtikçe uygula- ma alanı genişletüen hükmü 8'inci mad- de olmuştur. Bu maddede 'Türkiyc Cumhunyeti Devleti'nin ülke vemilletı ile bölünmez bütünlüğünü bozma..." suç sayılırken, tasanvia. 'devletin laik niıelığ!..' aleyhindeki cürümler de bu madde kapsamına alınmış, ülke dtşında- ki propaganda da cezalandırılarak, 3713 sayılı yasanın geçki maddeleriyle kaldınlan TCK'nın 140, 141, 142 ve 163'üncü maddeleri, flilen bu tasarıyla yeniden yürürlüğe konmak istenmiştir." ÇHD üyelerinin, TMY de değişiklik yapılmasını öngören tasanyla ilgili eleştirileri şöyle: "Kürt sorununu şiddete dayalı politikalar ile derinleştiren de>let, şiddeti yaşamın ber alanına yavma, Kürtlere karşı toplumsal hezeyanı geliş- tirme, şiddeti daha da güçlendirme poü- tikalanna bağlı olarak y asal düzenleme- ye ihtiyaç gösterdi. Ve antidemokratik bir yasa olan 3713 sayılı yasa, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen hü- kümlerin daha da ağırlaştınlması ile tekrar gündeme getirildi. Tasarı, genel yönelimi açtsından, top- lumda şiddeti >aymak isteyen güçlere karşı mücadele \eren demokratik kitle örgütleri, sendikalar vc muhalif basını da hedef almıştır. Hedef kapsamına meslek odaları ve şirketler dahi sokul- muştur. Tasan ile getirilen ceza hüküm- leri, terör örgütü' mensuplanndan zi- yade 'yardım'. 'yataklık'. 'bağış', 'pro- paganda' gibi fiilleri cezalandırmaya yönelmiştir. Tasannın en belirgin özelli- ği budur." islami Hareket Davası Yeni bağjantılar yanıtsızsorular HALİLNEBİLER Polis tarafından geçencuma gunü öldürülen İslami Hareket ör- gütü milıtanlanndan Abduflah Bilen'in, örgütün üst düzey dört yöneticisinden bin olan Mustafa Kayacan'ın eşı Hasine Yağ- mur'un akrabası olduğu ortaya çıktı Hasine Yağmur'un, Mus- tafa Kayacan ile Abdullah Bilen arasındaki ılışkıy11 Şubat 1993 tanhli ıfadesınde anlatmasına karşm, polisin soruşturma dos- yasında Bilen'in örgütsel calışmalanna ilişkin hıçbır bilgıye yer venlmedi. Polis tarafından çatışmada yaralı olarak yakalandığı söylenen tdris Yağmur da Hasine Yağmur'un kardeşi ve İdris Yağmur hakkında da dava dosyasında bir bilgi bulunmuyor. Polisin elinden iki yıl önce kılpayı kaçan Nezih BeyTet'in, Mer- ter"deki çatışma sırasında polis tarafından her tarafı sanlmış bölgeden kaçışı da çeşitli sorulara neden oldu. Geçen cuma günü Merter'dekı banka şubesini soyan İslami Hareket Örgütü üyeleri, daha sonra karşılanna çıkan bir polis otosundakı ekıple çaüştılar. Çatışma sırasında Abdullah Bilen ve Salih Akduman oldü. Olaydan ıkı saat sonra İstanbul polisi, Abdullah Bilen'in "ameliyat tmlerf" sorumlusu. yasama ve ıcra şurası üyesi olduğu ve Emeç cinayetınin planlanmasında rol aldığını açıkladı. Ancak İstanbul polisi tarafından 23 ocak tan- hınde başlatılan operasyonlar sonunda hazırlanan yaklaşık 1500 sayfalık İslami Hareket dava dosyasında Abdullah Bilen'- in örgütün yönetıminde yer aldığına. yasama veya icra şurası üyesi olduğuna, ameliyat tımlen sorumluluğuna getınldığine dair hiçbir bilgiye yer verilmedı. İstanbul DGM'ye bu dosyanın teslim edılmesinden sonra tek önemli gelışme. iki hafta önce ör- gütün önemli adamlanndan Ekrem Baytap'ın yakalanması oldu. Ancak yıne polisin verdiği bilgiye göre Baytap ıfadesinde hıçbir şey söyiememişti. Bu durumda istanbul pohsinin olaydan iki saat sonra. henüz olayda kullanılan silahlar da balısti'k in- celemeye gıtmemişken bu bılgjlen nasıl verdiği merak konusu oldu. Bu sorulara yanıt vermeye yanaşan bir yetkıli deçıkmadı. Dosyadaki Abdullah Bilen Nezih Beyret: Polisin elinden kılpayı kaçmıştt İstanbul Devlet Guvenlik Mahkemesı'ndeki İslami Hareket dava dosyasında Abdullah Bilen adına herhangi bir suçlama yöneltilmiyor. Hatta. Bilen'in adı sadece bır kez, bir akrabalık ilışkisinin açıklanması dışında hıç geçmıyor. Abduüah Bilen'in adı, Hasine Yağmur'un (Aksoy) ıfadesınde şöyle yer alıyor: "Beni babamdan Mustafa Kayacan'a istemeye geldiİer. Ba- bam düşüneceğini sövledi ve kendilerine birkaç gün sonra cevap >ereceğini soyledi. Bu arada ben Mustafa Kavacan ile görüştüm te konuşrum. Daha sonra beni >ine annemden \e babamdan iste- meye geldiler. benim de rızamı aldıktan sonra aramızda söz kestik ve evden ayrıldılar. Aradan birkaç gün gectikten sonra. yine bizim e>de dini nikah vc nişan vaptık ve nişarüım, an- nemin amcasının oğlu Abdul- lah Bilen ile birlikte aynla- rak İstanbul'a gitti. Aradan 3-4 a} gectikten sonra yine annemin amcasınuı oğlu Ab- dullah Bilen ve nişanhm Mustafa Kayacan bizim İskcndcrun'daki eve gelerek düğün y apacaklannı söy ledi- ler. Bizde düğün hazırüklan yapıklı, mevlit okundu >e dü- ğünü burada vaptık. Bir müddet sonra da buradan aynlarak ben. babam, an- nem, amcamın hanımı. Ab- duUah Bilen ve nisanlım Mustafa Kavacan. İstan- bul'a geldik. Burada Abdul- lah Bilen'in Şirinevler'de bu- lunan evint gittik. burada birkaç gün kaldıktan sonra nişanhm Mustafa kav acan'- ın kiralamış olduğu Ataköv 9. kısımdaki eve taşındık." İslami Hareket davası- nda cuma gününe kadar Abdullah Bılen'e ilişkin bü- tün bilgi bu kadarken cuma günü olaydan iki saat sonra polis Bilen'in örgütün yasa- ma ve icra şurası üyesi oldu ğunu ve Emeç cınayetır planladığmı ileri sürdü. An- cak şu sorular yanıts - kaldı? -Polis. Hasine Yağmur'- un ıfadelennde adı geçtığı ıçın Abdullah Bilen'i soruş- turdu mu? Soruşturduysa soruşturma sonuçlan neden dosyada yer almadı ve mah- kemeye sunulmadı? Sonış- tunılmadıysa neden? -AbduUah Bilen bu ifade- den sonra soruşturulmadıy- sa polis. nasıl olup da olay- dan ikı saat sonra. sahte kımüğine karşın onun kim olduğunu. örgüt içindeki yenni belirledi'' -Acıklama yapıldığı sırada. soygunda kullanılan silahlar ba- listık incelemeden geçinlmemiştı. Balistık inceleme yapılmadan sılahlann hangi olaylarda kullanıldığı nasıl anlaşıldı ve basına bu yolda bilgi verildi? Nezih Beyret kaçtı mı, kaçınldı mı? İslami Hareket Örgütü'nün kilit isımlerinden biri olan Nezih Beyret'ın. Merter'deki soyguna kanşmasına ve çatışmalara gır- mesine karşın nasıl kaçabildiği konusuna da açıklık gelırilemı- yor. Nezih Beyret. pobsle ilk kez 11 Ekim 1991 tarihınde, Gay- rettepe'deki Emniyet Müdürlüğü binasına 200 metre uzaklıkta- ki Çevre Pastanesı önünde karşılaştı Toyota marka bir otomo- bilın hatalı park etmesine müdahale eden trafık polisleriyle ko- nuşan kışi, otomobıhn babasının üzerine kayıth olduğunu söy- ledi ve çağırmak üzere gittıkıen sonra geri dönmedi. Bunun üze- nne otomobilde arama yapıldı ve Turan Dursun'un öldürülme- sinde kullanılan sılah ile birlikte Beyret"e aıt bir sahte kimlik bu- lundu. Aynı kişinin soygundan sonra kaçabilen tek İslami Hareket üyesi olması. çeşitli çevrelerde değişik yorumlann yapılmasına neden oldu Yaralı, Mustafa Kayacan'ın kayınbiraderi Cuma günkü soygunun ardından gerçekleştınlen operasyon- da, yaralı olarak bir apartman boşluğuna sığındığı sırada yaka- lanan İdris Yağmur'un, İslami Hareket Örgütü üst yönetimın- den Mustafa Kayacan'ın kayınbiraderi olduğu ortaya çıktı. Daha önce gözaltına alınan ve tutuksuz olarak yargılanmak üzere serbest bırakılan Hasine Yağmur'un erkek kardeşi olan 22 yaşındaki İdris Yağmur hakkında da polisin herhangi bir so- ruşturma yapmadığı. yaşı, medenı durumu ve mesleğınden baş- ka dosyada hiçbir bılginin olmadığı belırlendi. İdns Yağmur, dokuz ay sonra İslami Hareket Örgütü adına soygun yapan bir kişı olarak ortaya çıktı. E k r e m B a v t a p . ifa d e s i I K |e hJr l i
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear