25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 31EKİM1993PAZAR HABERLER Türkeş'inisteği jştemekonmadı • A\KAR\(ANKA)- MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş'in, terör konusımdaki gizli oturum talebi TBMM Başkanlığı'nce işleme konmadı. MHP Genel Başkanı AJparslan Türkeş, MHP milletvekilleri, ANAP MilJetvekiLSadi Pehlivanoğlu ve bağımsız milletvekili Gaffar Yakın'm terör konusundaki gizli oturum talepleri işleme konmadı. TBMM Kanunlar ve KararlarDairesi Başkanlığı yetkilileri. gizli oturum talebinin ancak terör konusundaki herhangi bir görüşme sırasında talep edilebileceğini ve böyle bir görûşmenin gündemde bulunmadığnı gerekçe gösterdiler. Demokpasi ve Laiklîk Meclisi • DENİZLİ (Cumhnriyet) - Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet'i korumak ve yaşatmak içın Denizli'de demokratik bir katıhmla "Laiklik ve Demokrasi Meclisi" oluşturuldu. Meclise siyasi parti, dernek. oda, sendika ve demokratik kitle örgütlerinden oluşan 40'tan fazla kuruluş üye oldu. Meclis, laiküğe ve demokrasiye karşı saldınlar için kamuoyu yaratarak, gerektiğinde eylemler sergileyecek. Meclis, ilk etkinük olarak tarikatlara karşı savaş açarak. yurtlann Milli Eğitim BakanlığYna deVredilmesi için imza kampanyası başlatacak. Laiklik ve Demokrasi Meclisi, ilk toplantısında yürütme ve kordinasyon kurulunu seçti. Yürütme kurulu başkanhğına Baro Başkanı Tuncer Yılmaz getirildi. DSP, uzlaşma hükümeti istedi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Demokratik Sol Parti (DSP) Ankaraİl Başkanı Baki Yaşar Akça, ülke sorunlannın çözümü için, DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit başkanhğında "ulusal uzlaşma hükümeti" kurulmasını önerdi. Akça dün yaptığı ya/jlı açıklamada terör, ekonomi, yolsuzluk ve dış poliüka sonınlanna değinerek, ülkenin ancak sorunlara gerçekçi biçimde yaklaşacak ulusal uzlaşma hükümeti ile kurtulabileceğini kaydetti. Aykutiçin soruşturma komisyonu • ANKARA (AA)-Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Imren Aykut için kurulan Meclis Soruşturma Komisyonu'nun görev süresi iki ay daha uzaüldı. Komısyon, İmren Aykut'un SSKİleSİSATEVÇSağlık Sağlık Hizmetlerini Geliştirme Vakfı) arasında tetkikhizmetlerin sağlanması vegayrimenkul kiralanmasına ilişkin ilgili yönetmelik hükümlerini ihlal ettiği gerekçesiyle kurulmuştu. Almanya'dan oto kaçakçılıgı • EDİRNE(AA)- AJmanyadan Türkiye'ye yaşadışı olarak satılmak üzere Mercedes marka 5 otomobil getiren 6'sı Alman uyruklu, l'iTürk 7 kişi Kapıkule'de yakalandı. Kapıkule Gümrük Muhafaza Müdürlüğü Kaçakçıbk İstıhbarat ve Harekât Şubesi ekipleri, Türkiye'ye giriş yapan Mercedes marka 5 otomobildeki kişilerin durumundan şüphelendiler. Ekiplerce yapılan araştırmada. araçlan getiren l 'i Türk. 6"sı Alman uyruklu 7 kişinin, yurda normal yollardan soktuklan otomobillerin motor-şasi numaralannı değiştirdikten sonra yaşadışı olarak satan şebekenin üyeleri olduklan belirlendi. Uyuşturucu öldürdü • tstanbul Haber Servisi - Edirnekapı'da bir benzin istasyonunun tuvaletinde, fazla miktarda uyuşturucu alan bir kişi ölü bulundu. Edirnekapı Fevzipaşa Caddesi üzerinde bulunan Petrol Ofısi'nde calışanlar. benzinliğin tuvaletinde bir erkek cesedi buldular. Olay yerine gelen polisler 27 yaşındaki Hasan Biçer'in fazla miktarda uyuşturucu aldığıiçinöldüğünü söylediler. Biçer'in ölü bulunduğu tuvalette aynca kullandığı uyşuturucu ve şınngada bulundu. Çillerciler, Cindorukçular, Şahinler, MHP'liler, Ergenekoncularve Kesiciciler DYP'de muhalefet 6parça p D Y P\le partiiçi muhalefet yaklaşan büyük YaralanmiŞ Başbakan Demirere yakm milletvekilleri, kongreöncesi 6 parçayabölünmüş bir durumda.DYP çevreleri, bu 'Delegenin karşısına bu defa yaralanmış bir Başbakan çıkacak; bölünmüşlüğün yapay olduğunu, gerçek bölünmüşlüğün bu, partiyi yereî seçimler öncesinde daha da zaafıyete götürür; Çillercilerle, Çiller karşıtlan olarak ortaya çıktığını söylüyor. Demirel buna, dur diyecektir. Cindoruk gelebilir' diyorlar. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Doğru Yol Partisinde (DYP). kasım ayında yapılacak olağan genel kurul için geriye sayma sürerken, parti, "6 parcaya böiünmüşlük" görünümü sergi- liyor. "Çillerciler, Cindorukçular, Şahin- ler, MHP'liler, Ergenekoncular ve Ke- sici'yi destekleyenler" diye tanımlanan gruplar arasmdaki aynmın "yapay" ol- duğunu savunan DYP çevreleri, "Aslın- da Çilkrci ve karşıtlan olmak üzere iki grup var, bu fark kongre arefesinde daha da keskinleşecektir" diyorlar. Çüler'in kongrede delege önüne "jaralanmış" biçimde cıkacağını savunan DYP mil- letvekilleri. "Genel Başkan kongrede de örselenecektir. bu durum partiyi, mart seçimleri öncesinde büyük zaafîyete uğ- ratır. Demirel mutlaka buna, 'dur' diye- cektir" görüşünü savunuyorlar. DYP'de genel başkanlık yanşında adı geçen İlhan Kesici'nin ise henüz tav- nnı netleştiremediği. bunda Cumhur- başkanı Demirel'den aldığı "Konuşma- sın" tarzındaki uyannın etkili oldugu öne sürülüyor. DYP'deki Çiller karşı- tlanna eöre, partinin çevresinde kenet- leneceğTisim hala. TBMM Başkanı Hü- samettin Cindoruk. Bu gruptaki millet- vekilleri, "Bir sUkiniş yapılacaksa, bu ancak Cindonık'la olur. Herkeste bu sürprize yöneiik beklentiler oluşhı" diye konuşuyorlar. Şu sırada DYP'de göz- lemlenen gruplaşmalarda yer alan isim- ler şöyle: Çillerciler: Başbakan Tansu Çiller'in çevresinde kabinedeki bakanlann bü- yük bölümü ile dışandan bazı isimler, örneğin Tokat Milletvekili Ali Şevki Erek ve Gaziantep Milletvekili Ayvaz Gökdemir yer alıyor. Bu grupta yer alanlar, martta yapılacak mahalli se- çimler öncesinde partide genel başkan değişikliğinin DYP'yi kamuoyu önün- de güç durumda bırakacağını savunu- yorlar. Çiller rüzgannın hala sürdüğu- nü savunan bu gruptakilere göre, 3 ay gibi kısa bir sürede dünyarun önde gelen liderleri ile ardı ardına ikili görüşmeler yapabilmesi bile Çiller'i rakipsiz kıhyor. Çiller karşıtlan: Bu grupta, DYP Genel Sekreteri Gökberk Ergenekon, parti saymanı Özden Özbilun ile eski bakan Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Topçu gibi isimler yer ahyor. Geçen kongrede Çiller'in karşısında aday olan Ismet Sezgin ile Cavit Çağlar gibi isimlerin de bu gruba destek vereceği kaydediliyor. Şahinler: Daha önce Hüsamettin Cin- doruk'un yanında yer alan, ancak genel başkan adayı olmaktaki kararsızlığı ne- deniyle düş kınklığına uğrayan Tunç Bilget, Coşkun Kırca, Münif Islamoğlu gibi isimler bu grubu oluşturuyor. Şa- hinlerin tutarlı bir lider çevresinde işi bi- len bir ekibin toplanması görüşünü sa- vunduğu belirtiliyor. MHP'liler: Çiller kabinesinin Tanm Bakanı Refaiddin Şahin'in başı cektiği bu grupta, MHP'ye yakm isimler yer abyor. Aralannda Ayvaz Gökdemir gi- bi isimlerin bulunduğu bu grup Çiller'i destekliyor. Kesici'ye sempati duyanlar. Genel Başkan adayı olacağı söylenen İlhan Kesici'ye sempati duyan kimi milletve- killeri ile Sıvas delegelerinin bu grupta yer aküğı söyleniyor. Top Demirel'de Partideki bu böiünmüşlük görüntü- sünün aslmda "yapay" olduğunu savu- nan Demirere yakın kimi miUetvekilleri ise şöyle diyorlar: "Çiler'in ayağında olması gereken top, artık Süleyman Demirel'ûı ayağuıa geç- miştir. Çiller kongreye, yaralanmış, orasından burasından bereienıniş bir Ge- nel Başkan görünümöyle girecektir. Bu durum partiyi büyük zaafa uğratır. De- mirel buna, 'dur' diyecektir. Cindoruk sürpriz bir kararia ortaya çıkacakor." Çiller'in DYP liderligine seçıldiği 13 haziran kongresinde 200'ün üzerinde delegesi ile TOBB'un desteğinin Çiller'e verümesini sağlayan Yaüm Erez'in, kasım ayında yapılacak kongrede Çiller için aynı desteği sağlayamayacağı bildi- nliyor. Çiller '3 aylıkbaşbakanım, ama 10 yülık sorunu çözmek bize nasip olacak' dedi ve iddialı konuştu: Terörün (lil)iııi kazıyacağuıı •Seçim bölgesindeki okul açıüşlanna katılan Başbakan ÇiUer.PKK aleyhtan sloganlar arasında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin verecek tek bir çakıltaşı olmadığıru vurguladı. İstanbul Haber Servisi- Başba- kan Tansu Çiller. Türkiye'nin verecek tek bir çakıl taşı bile ol- madığını belirterek. "Başba- kanuğımdan bu yana üç ay geçti, ama 10 vıldır süren terörün dibi- ni kazımak bize nasip olacaktır inşallah. O yöre vatandaşınuzm bebeği, kadını, kızı öldürülüyor- sa buna tahammül edemeyiz. Gerekirse kendimizi siper ede- riz" dedi. Dün İstanbul'a gelen Başbakan Tansu Çiller, okul acılışlanna katıldı. Beraberinde Milli Eği- tim Bakanı Nevzat Ayaz ile Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Yıldmm Aktuna olan Çiller, ilk olarak seçim bölgesi olan Avcılar'daki Denizköşkler İlkögretim Okulu'nu açü. Öğ- renciler tarafmdan sevgi göste- risiyle karşılanan Çiller, kürsü- ye. "Kahrolsun PKK", "Türki- ye", "Tansu" sloganlanyla çıkü. Kürsüye yetişemediği için ayaklannın altına yükseklik konulan Çiller, yaptığı konuş- mada terör konusuna ağırlık verdi. "Bir aradayız, buiik içindeyiz" diyen Çiller, dünyaya verilmesi gereken mesajm da "Biz karde- şiz ve el eleyiz" olması gerektiği- ni söyledi. Atatürk'ün. "Biıük ve beraberlik içinde olduğumuz takdirde üstesinden gelemeyece- ğimiz hiçbir şey yoktur" sözünü Başbakan Tansu ÇUIer. Avcılar'daki Denizköşkkr İlkögretim Okulu'nun açüışını yaparken öğrencfler tarafmdan sevgi gösterisiy- k karşüandı. Çiller. terör konusuna ağırlık verdiği konuşmasında "Bir aradayız. birlik içindeyiz" dedi. Çiller, dünyaya verilmesi gereken mesajm da "Biz kardeşiz ve el eleyiz" olması gerektiğini söyledi.(Fotoğraf: HATİCE TUNCER) hatırlatan Çiller, şöyle devam etti: "Biz, bin ydlık bir tarihten geti- yoruz. Bütün dünyaya bir kez daha bağınyoruz. Bizim. birliği- mize, bütüıilüğuınüze kimse göz dikmesin. Bu ülkenin verecek tek bir çakıltaşı yoktur." Yaklaşık 3 aylık bir başbakan- hk dönemi bulunduğunu hatır- latan Çiller, "Ama 10 yüdır süren terörün dibini kazımak ve yok etmek bize nasip olacaktır inşallah" dedi. Devletin tarih- ten gelen bir gücü olduğunu ve kişilerle kaim olmadığını belir- ten Çiller, sözlerini şöyle sür- dürdü: "Bir duj cinayet şebekesi bir dizi cinayet işlemekte. Bebekleri yakmakta; kadmları, öğretmen- leri öMürmekte. Bugün İstan- bul'da 61 okul açıyoruz. Bu öğretmenlerimizin isimleri bu okullarda, içimizde yaşayacak." Türkiye'nin çağdaş toplum ol- ma yolunda hızla ilerlediğini ifade eden Çiller, cumhuriyeün ilk kurulduğu yıllarda topluiğ- ne bile yapılamazken bugün F-16 üretildiğini söyledi. Çiller ve beraberindekiler daha sonra Sanyer'deki Şükran Ül- gezen Uygulamalı Şanatlar Anadolu Kız Meslek Lisesi'nin açılışına katıldı. Törende sunu- culuk yapan Nedret Selçuker, Başbakan'ı "Sayın Başbakam- mız şür seviyor, ama kendisi şj- ir" diye takdim etti. Çiller, gazetecılenn DYP-SHP koalisyonuna ilişkin sorulanna ise yanıt vermedi. Bu arada. Çiller'in Avcılar Denizköşkler ilkögretim Okulu'na gelişi sıra- sında koruma polisleri ile gaze- teciler arasında tartışma çıktı. Bazı öğrenciler korkarak ağlar- ken, gazetecileri tartaklayan koruma polislerinden birisi, Sa- bah gazetesi muhabiri Ahmet Uçar'akafaattı. Korfu'dan Çller'e: Stajyer Başbakanİstanbul Haber Servisi - ANAP Genel Başkan Yardımcısı Cem Kozlu. Türkiye gündeminin birinci maddesini oluştu- ran Güneydoğu ile ekonomik sorunla- nn, Başbakan Tansu Çiller'in becerik- sizliginden ve yönetim anlayışındaki bencilliğinden kaynaklandığını ileri sür- dü. Hükümetin her iki sorunda da "skandal" derecede başansız olduğunu savunan Kozlu. Başbakan Tansu Çil- ler'e "stajyer" yakışürmasını yaparak devletin üst kademelerinde yönetim boşluğu yaşandığını söyledi. Cem Kozlu, ANAP İstanbul İl Mer- kezi'nde düzenlediği basın toplantısın- da, Başbakan Tansu Çiller'in Türkiye'- yi yönetme şekline ve yaşanan sorunla- ra ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'nin en önemli sorunlannı Gü- neydoğu ve ekonomik olmak üzere iki- ye ayıran Kozlu, hükümetin bu konu- larda "skandal" derecede başansız olduğunu ileri sürdü. Başansızlığın ne- denini,Başbakan Tansu Çiller'in dağı- nıklığına ve sorunlara yanlış yöntemle yaklaşmasına bağlayan Kozlu, "Bunun sebebi de başbakanın devletteki tecrü- • ANAP Genel Başkan Yardımcısı Cem Kozlu, Başbakan Tansu Çiller'in Türkiye'yi yönetme şekline ve yaşanan sorunlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'nin en önemli sorunlannı Güneydoğu ve ekonomik olmak üzere ikiye ayıran Kozlu. hükümetin bu konularda "Skandal" derecede başansız olduğunu ileri sürdü. besizliği.gereken bilgi, birikim ve ciddi- yete sahip olmayışı ile yönetim üslubun- daki bencilliğinden ötürü doğru dürüst kadro kuramayışıdır" dedi. Bu ıiiteb'klerinden ve yurt dışı gezile- rindeki gaflan nedeniyle Başbakan Tansu Çiller'e 'stajyer' yakıştırmasını yapan Kozlu, devletin üst kademelerin- de bir yönetim boşluğunun yaşandığına dikkat çekti. Mehmet Gazioğlu'nun İçişleri Ba- kanbğı'ndan ekonomiden sorumlu dev- let bakanlığına getirilmesini de eleştiren Kozlu, başansız bakanlann yerinin de- ğiştirilmesi formülünün, hükümetin içinde bulunduğu kötü durumu daha da körükleyeceğini savoındu. Kozlu şöyle dedi: "Gazioğlu başarılı bir bakandı da biz mi kıymetini bilemedik. Yoksa. eko- nomi önemsiz bir alandır da başansız bakanlann rehabilitasyon merkezi ola- rak mı kullanümaktadır? Çiller'in eko- nomi komutanı olarak performansı orta- dır. Ekonomiyi perişan etmistir.Saym Gazioğlu Çiller'den daha iyi bir iktisatçı mıdır da, ekonomiyi düzeltme mucizesini gösterecektir. Başbakan'ı uyarıyonun, Güneydoğu sonımınun çözümü de ekono- miye bağlıdır." Başbakan Tansu Çiller'in ABD gezi- sine de değinen Kozlu, "Başbakan bü- tün dış gezilerinde yaptığı gibi ABD'de de itibanmızı aşındırmış ve milli onurumuzu rencide etmiştir" dedi. Toplantı sonunda gazetecilerin soru- lann yanıtlayan Kozlu. "Bu kadar eleş- tirdiğiniz bir başbakanla erken seçim konusunda işbirliği ve mutabakata git- meyi düşünmeniz çeliskili değil mi" şek- lindeki bir soru üzenne, "Bizim eleştiri- lerimizi Başbakan'uı üslubu ve yönetim biçimi oluşturmaktadır. Muhalefet ola- rak eksiklikleri dile getirmeye mecburuz. Türkiye çok zor günler geciriyor. Biz hem doğru bildiklerimizi söylemek hem de çözüm bubnak zorundayız" dedi. ANAP Genel Başkanı Mesut Yıl- maz'ın. "MecBs'te DEP'U istemiyoruz" şeklindeki sözlerine ilişkin bir soru üze- rine de, genel başkanlannın böyle bir beyanatının söz konusu olmadığını söy- ledi. Kozlu, yerel seçimlerde aday olup ol- mayacağının sorubnası üzerine de ken- dısinin aday olmadığını, partisinin de bu konuda herhangi bir yönlendirmede bulunmadığını söyledi. The New York Times: Çiller, işbirliğini saüşaçıkardı Dış Haberler Servisi - Amerikab ya- zar WQliam Safire'ın Başbakan Tansu Çiller'in ABD gezisi dolayısıyla The New York Times gazetesinde yazdığı ve Türkiye'yi "satılık müttefık" olarak ta- nımladığı yorumun geniş bir özeti şöyle: "Başbak.n Tansu Çiller, zeki ve açık bir bayan. Ama ne yazık ki VVashing- ton'a getirdiği mesaj gururlu Türk halkı- na yakışan bir mesaj değil. Çiller'in Beyaz Saray'a ilettiği mesaj şu: Irak'a petrol ambargosu Türkiye'yi mily arlarca dolar zarara sokuyor. Bayan Çiller, Amerika'mn bu zaran telafi etme- sini istiyor. Şündi Türk hükümetinin ittifaklann anlamnu ne kadar yetersiz kavradığını göreceğiz. Çiller, Türkiye'nin zaran kar- şdanmazsa, Kuzey Irak'taki Kürtleri korumak için havaalanlarının kullanımı- na ilişkin anlaşmanın süresira uzatmak- tan kaçınabUeceğini belirtmiştir. Çiller bu kadar açıklıkla söylememesi- ne karşuı raesajı netti: Bize para verin biz de sizin Saddam'ın Kürtleri katletmesini engeüemenize izin verelim. ÇUIerin bu tavn 'reelpoUtik'ten ötede şantaj aıüamma geliyor. Ama, işbirliğini satısa çıkaran bir müttefık, daha yüksek fiyat ödeyen başka ülkelere de satış yapa- bilir. Çiller daha da ileri gitti. Saddam'ın Irak'ta popülaritesinin her gün arttığını. yaptırımların etkili olmadığını ve Sad- dam'la iş yapmak istediğini söyledi. Balkan Clinton, Türkiye'deki havaa- lanlanna karşılık kendisine yüklü bir fa- tura sunubnasından duyduğu rahatsızlığı beUi etmedi. Çünkü İran'daki dinsel fa- natizme karşılık, Türkiye laik ve Müslü- man bir ülke. Bu iki ülke Orta Asya'daki Türki Cumhuriyetter konusunda rekabet içindekr. Batı'nın Türkiye'ye başka açıdan da ihtiyacı var: îktidannı orduya dayanarak sünlüren Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin, si- lahlı kuvTetlerin isteği doğrultusunda es- ki 'Sovyet İmparatoıiuğu'nu tekrar kurmaktadır. Rusya'nm kuşatılması ve denetim altında tutulması için Türkiye'- nin istikrarlı olması şarttır. Ama unut- mamalı ki, bir ittifak iki yanlıdır. Rus emperyalizminin hortlamasından Türki- ye de, VVashington kadar kaygüıdır." HAFTAYABAKIŞ A.TANER KIŞLALI 70 Yılın Muhasebesi... 1920'lerin Türkiyesi.. Sanayi yok. Savaşlar sadece ekonomiyi değil, toplu- mu da çökertmiş. Kişi başına düşen ulusal gelir 70 do- lar. Taş işçiliğinden kuyumculuğa kadar, tüm "uste'iarya Rum, ya Ermeni, ya Yahudi. Ticaret yaşamı da hemen tümüyle onların elinde. Topluiğne bile dışandan geliyor. Daha sonra fstanbul Üniversitesi'ne dönüşecek olan Darülfünun'daki öğrenci sayısı 2100.. Mustafa Kemal in arkadaşları, istanbul'dan Ankara'ya gelen trenin yolunu her akşam umutla gözlüyorlar. Acaba biraz mürekkep yalamış birilerinerastlarda, "genelmüdür falan"yapa- bilirler mi diye.. Şeyhülislamların, "Insan ölmeden yeraltına inemez" diye fetva verip.. Dünyanın ilk üç metrosundan biri olan "tünel"de yıllarca ancak hayvan taşınmasına izin ver- dikleri bir toplum vardır o günlerde. Bir ortacağ toplumu vardır. Ama bir "ulus" yoktur.. ••• Kemalist Türk Devrimi'nin ereğs laik-demokratik bir sanayi toplumu idi.. Ve Batı, o "çağdaş"topluma. yüzyıl- larca sadece başka halkları sömürerek değil, aynı za- manda kendi halkını sömürerek ulaşmıştı. Kuşaklar boyu kan dökerek, çocukları yeraltında günde 14-16 saat çalıştırarak ulaşmıştı.. ingiltere'de devrim 1688de başlamış, ama insanların "hukuksal eşitliği" ancak 229 yıl sonra gerçekleşebil- mişti. Amerikan Devrimi'nin o noktaya ulaşabilmesi içinse, iki buçuk yüzyıl bile yetmemişti. ikinci Dünya Savaşı sı- rasında, o "çağdaş" Amerikan toplumu, kendi yurttaşla- rını "toplama kampları'na almakta sakınca görmemiş- ti.. Japon kökenli olma "suçu"nu işlemiş 100 bin yurtta- şını.. "Yasalar önünde eşitlik" ilkesiyle yola çıkan Fransız Devrimi bile.. Kendi isçisine "oyhakkı" vermek için, 59 yıl ve binlerce yurttaşının kanının dökülmesini beklemiş- ti. Sanayileşmiş ülkeler olduklan halde.. Ne Japonya ne Almanya ne italya, "çağdaş demokratik toplum"a kendi iç dinamikleri ile geçtiler. Demokrasiyi onlara savaş ye- nilgisi getirdi.. ••• 70 yılda Türkiye nereden nereye geldi? 1929-39 arasmdaki on yılda dünyada sanayi üretimi yüzde 19 artarken, Türkiye'de yüzde 96 arttı. Ekonomi- nin ve toplumun altyapısının temelleri oluşturuldu. Bu toplumun insanı, bu toplumun kadını, hukuksal ve siyasal eşitliği, birçok Batılı ülkeden daha önce elde etti. Türk işçisi, ne seçme ve seçilme hakkı için, hatta ne de grev ve toplusözleşme hakkı için kan dökme durumun- da kaldı. Batı'da uzun bir evrim ve çabanın ürünü sosyal hakların hepsine, hemen hiçbir savaşım vermeden sa- hip oldu. Ne feodal yapıdan ne babasının adından destek alan çağdaş birgenç kadın.. Hemde "ılımlısağ" bir partinin, kırsal kesim ağırlıklı delegelerinin oyları ile genel baş- kanı oldu. Başbakan oldu.. Diyarbakır Devlet Tiyatrosu, geçen mevsimi yüzde 88 doluluk oranı ile kapattı. Üstelik Şekispir bile oynaya- rak.. Klasik müzik konserlerini, Ankara Hipodromu'nda on- binlerce genç izledi.. Yıl 1993.. Türkiye, çağdaşlığı ucundan yakalamış tek Müslüman ülke.. Ve bütün bunlar, Kemalist Türk Devrimi'nin ürünü.. ••• Ama aynı Türkiye, tam 60 milyar dolar dış borç yükü- nün altında.. "Eğitimin birliği" yasası ayaklar altına alınmış. Laik li- selerde eğitim görenlerin sayısı son 20 yılda 3 kat artar- ken, imam-hatip okullarını bitirenlerin sayısı 14 kat artmış. Valiler, kaymakamlar, savcılar, yargıçlar, "milli" (!) eğitim yönetimi imamlaşıyor. Bakanlıkları zaptedilen bakanlar kuklalaşıyor. Bazı valiliklere, kamu görevlileri -koltuklarının arasın- da- "Zaman" gazetesi dışında bir gazete ile giremiyor- lar. Derviş Vahdeti ler artık tek kişi değiller, yüzlerceler.. Kemalistleri bir otele sıkıştırıp yakanları, sıradan avu- katlar değil; laikliği yıkmaya azimli partilerin üstdüzey yöneticileri savunuyorlar.. Devlet örgütü yozlaşmış.. Siyasal yaşam yozlaşmış.. Güneydoğu kan gölüne dönmüş.. Ve bütün bunlar da Türkiye'nin son 40 yılına damgası- nı vuranların, yani Kemalizm karşıtlarının marifeti.. ••• 60 yıl kadar önce. Mussolini -Türkiye'yi de kapsadığı izlenimini veren- birtehdit savuruyor. Mustafa Kemal'in tepkisi de gecikmiyor. Mussolini, bulabildiği ilk fırsatta Türk büyükelçisi ile görüşecek ve şu mesajı verecektir: "- O sözlerim sizinle ilgili değildi. Çünkü Türkiye bir Avrupa ülkesidir!.." Kemalist Türkiye'yi, ırkçı bir diktatör bile "Avrupalı" sayıyordu. Kemalizm karşıtlarının getirdiği noktada ise, Avrupalı sayılabilmek için kapı kapı dilenen bir ülkedir Türkiye.. Kemalistlerin birleşip, yeniden "yazgı"sına egemen olmasını bekleyen bir ülke!.. DEP'ten ANAP'a sert tepki Renızi Kartal: Yılmaz ucuz politika yapıyor ANKARA (ANKA) - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz- ın Güneydoğu'daki son geliş- meler sonrası DEPTilere yöne- lik "PKK'yı kınamayanlann Medis'te ne işleri var" şeklinde- ki sözleri tepkilere yol açü. DEP Parlamento Sözcüsü Remzi Kartal, ANAP'ın Gü- neydoğulu il başkanlannın Yı- lm'aza. "DEP ortadan kalkar- sa birinci parti otunız" şeklinde bir rapor verdiklerini öne süre- rek. "Yıimaz, oy hesabıyla ucuz politika yapıyor" dedi. DEP Adıyaman Milletvekili Mah- mut Kdınç, Yılmaz'ın kendileri- ne yöneük sözlerini, "Bizim Kürt sorununda çözüm için ta- raf olduğumuzun göstergesidir" şeklinde değerlendirdi. Kartal, Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ın öldürühnesi ve PKK saldınlannın artmasının ar- dından Yılmaz'ın Güneydoğu- daki il başkanlanyla toplantı- lar gerçekleştirdiğini belirtti. Kartal. il başkanlannın Yı- lmaz'a "DEP ortadan kalkarsa birinci parti olunız" şeklinde bir rapor verdiklerini öne sürerek şöyle dedi: "Mesut Yılmaz, oy hesabıyla hareket ediyor. Küçük poh'tika yapıyor. Bize saJdırmasmın ne- deni bizi ortadan kaldmnca par- tisinin birinci olacağını sanma- sıdır. O kadar ucuz >e küçük po- litika yapıyor ki kendi müfctve- kili olan Yaşar Ernlmaz'm Do- ğubeyazıt'taki evi yıkıunca or- talığı ayağa kakunyor, ama Güneydoğu'daki 30 kadar yer- leşim birimi yıkıunca tek ses et- miyor." Kartal, Yılmaz'ın hü- kümeti eleştirmeye hakkının bulunmadığını da savunarak, "Bu ülkeyi biz yönetmedik. Me- sut Ydmaz yönettL Sorumhıluk- tan kurtulamaz" diye konuştu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear