22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 23 EKİM1993 CUMARTESİ 12 DIZIYAZI Hindistan \n birçokkesinünde bugün hâlâ kadınlara salt 'çocuk makinesi"gözü ÖzgürUikler,"Mahabharata"dak Hintli kadınlann eskiye oranla yine de belli haklan elde etmiş olmasında Mahatma'nın, yani sevgili "Gandhiji'lerinin ve Nehru'nun etkisi var. Ve tabii Indira'nın... Yıllarca "Hindistan'ı bir kadın yönetebilir mi?" tartışması yapan Hintliler, sonunda bir kadının da evet, en az erkekler kadar iyi ya da kötü "Hindistan'ı yönetebüeceğini" anladılar. B B N B İ R Y Ü Z L Ü Ü L K E INDISTAN LNTMEİ Mahabharata'nıngözyaşları -5- Erkeklerle eşit yasal haklannı 1949 yüında elde eden Hintli kadınlann büyük bir çoğunluğu hala bu haklar- dan habersiz yaşıyor. Ancak gelişmiş kentlerde. aydm ke- sim arasında görece bir 'eşitlik'ten söz etmek mümkün. Çokeşlilik 1955 yıbnda yasaklan- mış, Hintli kadınlar da ancak bundan sonra boşanma hakkını alabilmiş- lerdir. Tarihe göz atınca, Hintli kadınlann ashnda yüzyıllar öncesinden ellerinde bulundurduklan özgürlükleri, bugün en gelişmiş toplumlarda bile göremi- yoruz. Hint-Avrupa kavimleri dönemin- de yan çıplak gezdnen ve cinsel ilişkile- rinde herhangi bir sınırlama olmayan bu kadınlara Sanskrit dilinin en ünlü yapıtı "Mahabharata"da rastlıyoruz. Ama sonra herşey değişti tabii. Öz- gürlükler, "Mahabharata"da kaldı. Hindistan'da birçok kesimde bu- gün hâlâ kadınlara salt "çocuk maki- nesi" gözüyle bakıhyor. Dul kadınlara kocalan öldüğü için bugün artık kafalan kazınıp, tek tip giysi giymek zorunda bırakünlaraku deti muaıneiesi" yapılmasa da belirli bir baskı var. IDul'eşittir' fataişe! Bir kere Hint dilinde bugün hala "dul" ve "fahişe" kavramlannı aynı sözcük karşılıyor. Hinüi kadınlann eskiye oranla yine de belli haklan elde etmiş olmasında Mahatma'nın, yani sevgili 'Gandhi- ji'lerinin ve Nehru'nun etkisi vat Ve tabiiIndka'nın „, , , V Yıllarca "Hindistan'ı bir kadm yö- netebilir mi?" taruşması yapan Hintli- ler, sonunda bir kadının da evet, en az erkekler kadar iyı ya da kötü "Hindis- tan'ı yönetebileceğiııi" anladılar. Yeni Delhfdeyken tanışuğım bir- çok kişi, Türk olduğumu duyunca he- men ve heyecanla Tansu ÇÜleri kut- lamıştı. Ama Yenı Delhı, Hindistan'- ın bütür.ü ele abndığında bir istisna sonuçta. Hindistan'da kadınlann yüzde 9O'ı okuma yazma bilmiyor. Ve bu çoğunluk için, modern Hindis- tan'ın değil, geçmişin kurallan geçer- li. müş. Kimi tarihi kaynaklara göre, Mümtaz Mahal kocasına ölürken bir daha kimseyle evlenmemesini ve ken- ^'âisr'İÇnvçok güzel bir mezar yŞpv 1 tırmasıru istemiş.îlk isteğinın yerine gelmiş olması kuşkulu da olsa, kansı için yapürdığı ve bugün dünyanın yedi harikasından biri sayılan Tac Mahal, ortada. Hindistan'ın "beyaz hanımefendisi", "mermerden şiiri"; Tagore'a göre, "zamanın yanaklanndan akan bir gözyaşı..." Zamanının parasına göre toplam 3 milyon po- undu aşkın bir bütçeyle- yaptınldığı söylenen Tac Mahal, şimdi hasta. ve aralannda kimyasal, deri ve cam anıtın çevresıni çitlemek ve eski be- imal eden 212 fabrika arük cıkardığj yazbğına kavuşabilmesi için kimyasal zehirli gazlarla Tac Mahal'e zarar ve- maddelerle temizlenmesi gjbi önlem- remeyecek. •' "•- — —-sî=«. -terine de izin verilmeyecek. " ' ' " • Fotoğraflardaki Tac Mahal bir imaj yalnızca, ilk gördüğüm an böyle IBir de işsizlere sorun züyle, havada süzülüyormuş izlenimi veren bir bembeyaz panltı... Tabii Yamuna'ya çok yakından bakma- makgerek. Agra'nın 3 milyonluk nüfusunun kanalizasyonu bu nehre akıyor, Tac düşünüyorum. Önceki halini görme- Mahal'in romantık görüntüsüne pek Ancak bu fabrikalarda çahşan on- binlerce kişi de böylece işsız kalmış diğim için "neresi sararmış" diye dü- şünüyorum. Öylesine güzel ki, gökyüzünde salı- I Şab Pefalevfye 'özel izin' Söylentiye göre İran'ın son şahı Tac Mahal'i görünce öylesine büyü- lenmiş ki, 1950'li yıllardaki nyareti sı- rasırda ilk kansı ile birlikte bu diller- den düşmeyen anıt mezarda mehtaplı bir gece kalmak istemış, izni de ko- parmış! Hindistan Arkeoloji Kurumu, Ag- ra'da dilden dile dolaşan bu öyküyü şiddetle yalanhyor. YeniDelhi'ye trenle yaklaşık iki sa- aüik bir mesafede bulunan Agra, Delhi'deki eski-yeni karmaşasmın aksine tamaman gecmişiyle yaşayan bir kent. Tac Mahal'i, bir de merme- riyle ünlü. Nüfusu 3 milyona yaklaşan Agra'- ya Tac Mahal'i görmek için günde or- talama 15 bin tunst geÛyor! Ancak Agra'nın hiç turist görmüş hali yok. Yollan, lokantalan ve otelleri berbat durumda. Agra, fena halde hazıra konmuş. 20 bin işçinin tam 22 yıknı alan ünlü Tac Mahal'i Hint-Türk İmpa- ratoru Şah Cihan, ölen kansı Müm- taz MahaTın anısına yaptırmıştı. Şan Cihan'ın dört kansından ıkincisi ve aynı zamanda en sevdiği kansı olan Mümtaz Mahal, Cihan'a 14 çocuk doğunnuş. Kocasıyla çıktığı bir sefer sırasmda da, bir çocuk daha doğururken öl- I'Beyaz lady' karanyor Uzmanlar Tac Mahal'in hastahğma "taş kanseri" diyorlar. Ashnda bugüne dek kapılanndaki gümüş parçacıklanndan tepesin- dekı alün kaplamanın sö- kühnesine ve hatta Lord William Bentinck zamanı- nda East India Company tarafından neredeyse par- çalanarak mermerinin açık arttırmaya çıkanlması gibi tehlikeler yaşayan (Hintli tücçarlar bumı en- gellemek için özellikle mer- mer fıyatlannı düşük tut- muşlar) Tac Mahal'in bu- gün hala hiç de fena olma- yan bir durumda, en azın- dan "tek parça" kalması ashnda bir mutize. Tac Mahal'in mermeri eskidik- ce, hava kirliliğin de etkisiy- le saranyor. Hindistan'da çevreci kesimlerin yapüğı uyanya göre. Tac Mahal'in yaklaşık 50 yıl sonra simsiyah olması tehlikesi var. "Beyaz Lady"nin göz- yaşlan, ölmek üzere olduğu bir sırada farkedildi. Geçen ayın sonunda Hin- distan Yüksek Mahkemesi anıtın daha fazla zarar görmemesi için Tac Mahal dolayındaki 200'ü aşkın fabri- kayı kapatma karan aldı. Agra'da en fazla kirliliğe yol açan Zamanının parasına gore toplam 3 milyon poundu aşkın bir bütçeyle yaptınldığı söylenen Tac Mahal, şimdi hasta. UzmanlarTac Mahal'in hastalığma "taş kanseri" diyorlar. Tac Mahal'in bugün hâlâ hiç de fena olmayan bir durumda, en azm- dan "tek parça" kalması ashnda bir mucize. İçeri gırince Tac Mahal'i beyazlat- ma işlemınin her an sürdüğüne tanık oluyoruz! Bir yandan hayranhk içinde duvarla- ra dokunanlar, bir yan- dan duvarlara dokunan- lan engellemek için sü- rekli bağınp çağıran gö- revüler, bir yandan kirle- nen duvarlan içinden su içtıkleri kovalara baürdı- klan eski dış fırçalanyla temizlik yapan genç ço- cuklar... Tabii yıllann da etkisi var Tac Mahal ın "eskı- mesinde"... Rüzgarlar, ısı değışikhkleri, mantar- lann neden olduğu leke- ler... 1988 yılmda yayınla- nan ve Tac Mahal'i gün- de belirli bir ziyaretçi sayısı sının konması ko- nusunda yetkileri uyaran raporu önemseyen çık- madı. Ancak kimi önlemler deahnmadı değil. Özelhkle Sikh terörist- lerin yapüğı birkaç ih- bardan sonra, geceleri Tac Mahal'e gjrmek mümkün obnuyor. Balayı için Hindistan'ı seçenkr arük mehtaph gecelerde Tac Mahal'in bahçelerinde gezemeye- cek. oldu. Bir yetkili, "Bu fabrikalar, kazanç- lannın yüzde birini kirliliği önlemek >çin kullansalardı durum çok farklı olurdu. Biz kimsenin işsiz kalmasını istemezdik" diyor. Bu arada Turizm Bakanhğı'nın Tac Mahal'i gönneye gelen turistlerin yapıya el sürmesini engellemek için nan bır inci gibi, sanki bir martı olup ucacak. Fotoğraflarda hep devasa boyut- larda. görkemli bir yapı gibi görünür Tac Mahal, oysa -büyük olmasına karşm- o denli kibar ki, çok çok zarif bir kadın gibi. Arkasında Yamuna Nehri ve gü- nün saatine göre renkler alan gökyü- Bu ilk yazı dtim'm sevincini yaşar- ken kardeşimle paylaşmıştım. Yayı- mlandığı sırada artık aramızda de- ğildi. Bu diziyi o 'uzun yürüyüş'ün çok başında yaşammı yitiren karde- şim, dostum Tolga 'nın anısına adıyo- rum. BİTl'İ ÎLAN T.C. PENDİKASLİYE BtRİNCİ HUKUK MAHKEMESİ Hâkim: Ismet Yıldınm > 18570 Zabıt Kâtibi: Yüksel Aydemir EsasNo: 1991/149 KararNo-, 199M367 Karar Tarihi: 17.10.1991 Davaa Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü tarafindan davalılar îbrahim Güler aleyhine mahkememizde açılan 2942 sayılı yasanın 17. madde- sine göre tescü davasırun yapılan açık duruşması sonunda: Mahkememızden verilen 17.10.1991 gün ve 1991/149 esas. 1991/ 1367 karar sayıb ilamınuz ile davalılann hissedar bulunduklan Istan- bul ili, Pendik üçesi, Kurtköy köyü mevkıinde kain bulunan 055 paf- ta, 598 parsel sayılı tasınmazda davalılara isabet eden 1440/10398 hissenin toplam 11 522.216.-TL'sı karşılığında davaa Arsa Ofısı Ge- nel Müdürlüğü adına tapuya tesciline karar venlmiştır. Mahkememiz tarafından adresi tespıt edilemeyen, duruşma günü ve saatı ilanen teblığ edilen davah İbrahim Güler tarafa karanmız daveüye yenne kaım otmak üzere ilanen tebbğ olunur 8.10 1993 Oavahnın en son adresi ve ismı: İbrahim Güler, Akyaa Mah. 41 Sok. No: 161, Ordu Basm: 42915 PENDtKASLİYE BÎRİNCİ HUKUK MAHKEMESİ Esas 1991/406 Davaa Arsa Ofisı Genel Müdürlüğü tarafindan mahkememiz- de açılan 2942 sayılı yasanın 16-17. maddelen gereğinoe tescil davaa- nın yapılan açık yargüaması sırasında: Aşağıda ısun ve en son bıldinlen adresleri yazüı bulunan davalılara mahkememiz tarafından tebligat yapılması mümkün obnadığı gibi yapılan tüm yaaşmalara ve tahkikaüara rağmen davalılann tebligata sarih açık adreslerinin tespiü mümkün olmadığından davalılara du- ruşma günü ve saatinin ilanen tebliğine karar venlmıştır. Aşağıda hüviyetleri ve en son bildinlen adresleri yaalı bulunan da- valılann duruşma günü olan 7.12.1993 tarihınde saat 10.35'te mahke- memiz duruşma salonda hazır bulunmalan, dava ile ilgili her türlü yazılı belge ve delillenni dosyamıza duruşma gününe kadar ibraz et- melen, delillenni ibraz etmezler ve mazaret göstermeksizın duruşma günü ve saatinde mahkememizde hazır bulunmazlarsa yargılamamn gıyaplannda yapılarak karar verileceğı davalılara daveüye yerine ka- im olmak üzere ilanen teblığ olunur. 7.10.1993 Davalılar: Mehmet Tezcan Adresi meçhul Tescıli istenen dava konusu taşınmaz: Pendik ilçesi, Kurtköy köyü, 6 pafta, 836 parsel sayıh taşınmaz. Basın:42918 PENDİKASLİYE BİRİNCİ HUKUK MAHKEMESİ 1991/409 Esas Davaa Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü tarafından mahkememiz- de açılan 2942 sayılı yasanın 16-17 maddelen gereğjnce tescil davası- nın yapılan açık yargılaması sırasmda Aşağıda ısım ve en son bildırilen adresleri yazılı bulunan davalılara mahkememiz tarafından tebhgat yapılması mümkün olmadığ) gibi yapılan tüm yazışmalara ve tahkikaüara rağmen davalılann tebligata sarih açık adreslennin tespiti mümkün olmadığından davalılara du- ruşma günü ve saatinin ilanen tebliğine karar verilmiştır. Aşağıda hüviyetleri ve en son bildinlen adresleri yazılı bulunan da- valılann duruşma günü olan 7.12 1993tarihindesaal 10.35'te mahke- memiz duruşma salonda hazır bulunmalan, dava ile ilgili her türlü yazılı belge ve delillenni dosyamıza duruşma gününe kadar ibraz et- meleri, delillenni ibraz etmezler ve mazaret göstermeksızin duruşma günü ve saatinde mahkememizde hazır bulunmazlarsa yargılamanın gıyaplannda yapılarak karar verileceğı davalılara daveüye yerine ka- im olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 7.10.1993 Davalılar Mehmet Tezcan Adresi meçhul Tescib istenen dava konusu taşınmaz: Pendik ilçesı, Kurtköy köyü, 6 pafta, 957 parsel sayıh taşınmaz. Basm: 42919 POLfriKA VE ÖTESİ MEHMEDKEMAL Tûkenmek Bilmiyor... Amerika'da etkili ve yetkililerle görüştükten sonra Tansu Çlller, "Acı reçetelerle geliyorum" diyor. Hangi tatlı yüzle gitti ki şimdi acı yüzle getiyor. Zenginlerden vergi alamadı ki yoksullardan vergi alabilsin! Görüştüğü kişi ve kuruluşlar "Vergi alın" derken, ortada vergi ala- mayan bir devlet var. Amerika hep bir şeyler söyler, bi- zimkiler de hep bu şeyleri yapmaya çalışır. Baştndan beri böyle olmuştur. Turkey, Amerikan Ingilizcesi'nde 'törkey'okunur; an- lamı da 'hindi' demektir. Amerikalılarla ilk karşılaşma- mızda biz bu 'turkey'm hindi olduğunu öğrenmiştik. Ikinci Dünya Savaşı'ndan sonra Türkiye'ye gelen Amerikan Büyükelçisi, yanında bir de hindi getirmişti. O yıllarda çıkan gazetelerde, armağan olarak gönderilen hindinin resimleri vardır. Amerikan Büyükelçisi ile bi- zim Oışişleri Bakanı NecmetHn Sadak'ın ve Milli Şef Inönû'nün birçok resmi vardır. "Bu hindi ne oldu" diye soracak olursanız hemen söyleyeyim; armağan olarak gönderilen bütün hayvanlar gibi bu hindi de, Orman Çift- liği'ndeki "hayvanatbahçesi"r\e kondu. Dahaönce Hint- liler, 'Mohini' diye bir fil göndermişlerdi; o da oraya kondu. Bu Mohini, Ankaralı çocukların sevgilisi olmuştu. Amerikalılarla ilk kaynaşmamız bu iri hindiyle olmuş- tur. Gerçi savaş sırasmda Roosewelt' diye postallar da vermişlerdi. Bir de iple sarılmış cam mataralar, Steen makineli tüfekler vardı. Savaş bitti, Amerikan yardımı sona erdi; ülkemizde DP iktidara geldi. Celal Bayar ismet Paşa'ya sorarmış: "Biz neden NATO'ya girmedik?" İsmet Paşa'nın yanıtı, "Aldılar da girmedik mi?" olur- muş. Bayar'ın gözü NATO'daL Derken Bayar'ı Amerika'ya çağırdılar. Artık gün doğ- muştu. Bayar Kore Savaşına da, NATO'ya da, Bağdat Paktı'na da girdi. Gazeteciler Amerika'dan dönen Ba- yar'a sordular: "Geziniz nasıl geçli?" "Yakında küçük bir Amerika olacağız". Aradan kırk yılı aşkın bir süre gecti 'Küçük Amerika' olamadık ama, Amerika'nın her dediğini yapan bir uydu olduk. Tansu Çiller'in gezisi, görüşmeleri, diledikleri, vaatettikleri Amerika'nın doğrultusundadır. PKKterörü- ne karşı alınacak önlemleri bile Amerika'dan bekliyo- ruz. Insan hiç kendi iç sorununun cözümünü başkasın- dan bekler mi? Biz bir 'Küçük Amerika' olamadık ama, Amerika küçük bir 'turkey' oldu. Çekiç Güç Adana'nın ortasında, Güney Anadolu'nun tepesindedir. Birisi höt demesin, fırdolayı nöbettutmaktadır. Ülkemiz ne zaman bir kargaşa içine girse Amerika'- nın baskısı artar, ekonomi paramparça olur, ekonomiyi birileri dışardan yönetmeye kalkışır. Bu kalkışma ya as- kerle olur, ya siville .. 1960'tan bu yana yönetim, askeri güçlerle ve onların gözetiminde oldu. Gelirler, sıkıyöne- tim ilan ederler: anayasa yapacağız, tez fırsatta seçime gideceğiz derler; ondan sonra, ülkeyi on yıllık bir kaos içine sokarlar giderler. Bunun böyle oluşu Kenan Ev- ren'in uluortadolaşmalanndan bellidir. Birdiktator, gün gelir kendini ressam bile sanır. Ressamlık diktatörlük- ten daha mı kolay? Bu karmaşayı biraz da tiyatroya benzetmek nasıl olur? öyle ya, ortada bir senaryo oynanıp duruyor. Bu- nun yazanı da, çizeni de, yeniden sahneye koyanı da belli değil mi? öyle yönetmenler gördüm ki, senaryo karşısındaterler; bizimkindeyse senaryo o denli kolay... Her şey yerli yerine oturuyor. Bir zamanlar "Amerikan sömürgesi olacağız" dendi- ğinde, "Nemiz var ki Amerikan somurgesı olalım" der- lerdi. Bakıyorum Amerika'ya verecek o kadar çok şeyi- miz varmış ki, bir türlü tûkenmek bilmiyor. Ye babam, ye! BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Evrenin oluşumunun ve sürekli genleşmesinin en az 10 milyar yıl önce, çok sıcak bir madde ve enerji kütlesmin patlama- sıyla başladığını Öne sü- ren kuram. 2/ Duvar lambası... Bölmeli göçebe çadın. 3/ Nazar değmesı- ne karşı tütsü olarak kul- lanılan bir bitki. 4/ Bır meyve... Olumsuzluk be- 8 lirten bir önek. 5/ Bır g makineyi oluşturan ve iş- lemesine > ardım eden parçalardan her biri... Kanşıkhk. kargaşa. 6/ Oktay Rifat'ın bir romaru. 7/ Uğ- raş... İskambildekı dört işaretten her binne venlen ad. 8/ Uzak... İs- kambilde koz. 9/ Üstü kapalı ola- rak anlatma... Bile bile en kötü davranışlarda bulunan kimse. YLKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Ta- şıyıa ahşap direkler üzerine cakı- lan çıtalar ya da kamışlar üzerine sıva vurularak yapılan duvar. 2/ Alfred Hitchcock'un bır fılmi... Bir yerden bir yere gjdiş geliş. 3/ Tahıl unlanndan nişasta çıkanldıktan sonra geri kalan albü- minli madde... Radyumun simgesı. 4/ Kunduracılann delik açmakta kullandıklan çelık üğ... Bağ budamakta kullanılaneğ- ri bıçak. 5/ Olgunlaşınca kendiliğinden çatlayıp açıhnayan kuru meyve... Kahcılık. 6/ Çamaşırcı ayı da denilen ve Amerika'da yaşayan kürkü değerli hayvan 7/ Futbolda sayı... Dağ sırtla- nnda davarlann yatınldığı düz ve kuytu yer. 8/ Amerika'da yaşayan hörgüçlü \aban öküzü... Uzakhk işareti. 9/ Temiz... Gem altına takılan küçük zincir. Değişmedi9 eyecektir., tncıl'e kadar gelen Kutsal Kitaplar, kendınden öncekı Kutsal Yaalan bozuldu. değişlı ya da hukmü geçti diye yadsımıyor Oysa VII. yûzyılda ortaya atılan bazı görûşler, bu vahiy dızısinın kopanldıgını iddıa etmeye başladı. Insan bu konuda kulaktan dobna bilgılerle yetınmemelı Asıl kaynaklan ıncelemek daha dogru obnaz mı 7 lsteme adresi: MUjde Yaymafık P.K.:8 EVET, Kıtabt Mukaddcs Tanrt Sözü'dûr!
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear