22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 17EKİM1993PAZAR HABERLER PKK'dangazetecileretehdit Diyarbakır'da görev yapan gazetecileri kent dışındaki kampa götüren PKK, salı gününe kadar bürolann kapatılmasını istedi. Karara uymayan kuruluş ve muhabirlerin hedef olacağı belirtildi Haber Merkezi - PKK Di- yarbakır'da görev yapan basın mensuplannı tehdit ederek, 3 giin içerisinde görevlerini bıra- karak bürolannı kapatmalanru istedi. Silahlı iki PKK militanı tarafından Gazeteciler Cemi- yeti"nden alınarak Diyarbakır"- ın Silvan ilçesi dağhk kesimin- deki PKK kampına götürülen basın ve ajans temsilcilerine, "Önümüzdeki salı gününden iti- baren biirolannızı kapatacaksı- nız. Bu bir mesajdır, uyarıdır. Karşı çıkanlar olacaktır. Ancak kararı uygulamada karariıyız" denildı. Merkezi Diyarbakır"da bulu- nan Güneydoğu Gazeteciler Cemıyeti'ne önceki gün sabah saat 08.30 sıralannda gelen si- lahlı iki PKK militanı, Cemiyet Başkanı Ramazan Pamuk'la göriiştüler. Militanlar Pamuk'- tan, Diyarbakjr"da bulunan Milliyet. Cumhuriyei. Hürri- yet. Sabah. Günaydın. Özgür Gündem, Kurd-Ha ve Anado- lu Ajansı büro şeflerini cemiyet- te toplamasını istedi. Gazeteciler Cemiyeti'ne ba- sın mensuplarının gelmesinden sonra silahlı iki militan Hürri- yet Gazetesi'nden İhsan Dört- kardeş, Milliyet Gazetesı'nden Ertuğrul Pirinçcioğlu, Cumhu- rıyct Gazetesi"nden Ziya Ak- soy Sabah Gazetesi'nden Ertan İÇİŞLERİ BAKAM'NDAN GÜNEYDOĞU DEĞERLENDİRMESİ Gazioğlu: Polisi arasalardıANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - İçişleri Bakanı Mehmet Gazioğlu, "Güneydoğu'da sı- kjntımız halkla teröristi ayıra- mamaktan kaynaklanıyor. Ayırabilsek. mesele kalmaya- cak" dedi. Gazioğlu. gazetecilerin PKK tarafından kırsal alana götürülmesı ve burada büro- lannı kapatmalan tehdıdinde bulunmalan ilc ılgili olarak da "Gazeteciler. terör örgütünön davetine icabet etmişierdir. Po- lise haber veremezler miydi?" dedi. Gazioğlu. Diyarbakır"- daki gazetecilerin görevlerine devam etmelerini isteyerek "Gerekli güvenlik tedbirierinin alınacağını" söyledi. İçişleri Bakanı Gazioğlu. dün Iran'a hareket etmeden önce dûzenlediği basın top- •lantısında. Diyarbakır'daki gazete temsilcilerinin PKK ta- rafından dağhk bölge- ye götürül- mesi ve bura- da "Büro- lannızi ka- pata- caksınız'" tehdidi>le karşılaş- malanrun so- rulması üze- rine şunlan söyledi: "15.10.1993 günü saat 0630 sralannda Güneydoğu Gazete- ciler Cemiyeti'ne gelen kimliği • Gazioğlu. gazetecilerin PKK tarafından silah zoruyla şehir dışına çıkanlmalan ve tehdit edilmeleri ile ilgili olarak da "Terör örgütünün davetine icabet etmişierdir. Polisi arasalardf dedi. beürsiz iki kişi, Cemiyet Başkanı Ramazan Pamuk'a bir basın toplantısı düzenleye- ceklerini belirterek gazete tem- silcilerinin ce- miyete gelme- sini istiyorlar. Gazete temsU- cileri, cemiye- te geldikten sonra basın toplantısını kı- rsalda düzen- leyeceklerini belirterek ga- zetecileri bir minibüsle Sil- van bölgesin- deki dağhk alana götürüyorlar ve tehdit ediyorlar. Burada bir kaçırılma olayı olmadığı. gaze- tecilerin terör örgütünün dave- tine icabet ettikleri değerlendi- rilmiştir." Gazioğlu, "Silah zoruyla gö- türülmüşler" sorusuna "Efen- dim. iki dakika zamanlan yok muydu? Polise, bir telefon edebilirlerdi" yanıtını verdi. Gazioğlu, bu sözleri ûzerine bir gazetecinin, "Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti'nin tele- fonları dinleniyor. Potisin nasıl haberi olmamış" sorusunu ise yanıtsız bıraktı. İçişleri Bakanı Gazioğlu, PKK'nın tehdidi nedeniyle ga- zetecilerin güvenliğinin sağla- nıp sağlanmayacağının sorul- ması Ü7erine ise "Elbette gü- venlikleri sağlanacaktır" de- mekle yetındı. YurttaŞj_ Anadolu Ajansı'ndan Musa Ozer, Günaydın Gaze- tesi'nden Ekrem Sunar. Güney- doğu Gazeteciler Cemiyeti Baş- kanı Ramazan Pamuk ve Yöne- tim Kurulu üyesi Naci Sapan. Özgür Gündem Gazetesi'nden Hasan Özgün ve Kürdistan Ha- ber Ajansı"ndan(Kurd-Ha) Ferhat Yddırım'ı da yanlanna alarak plakası okunamayacak kadar silik bir minübüse bindir- diler. Gazeteciler minibüsle Di- yarbakjr dışına çıkanlarak, Sil- van ilçesini geçtikten sonra Ma- labadi Köprüsüne gelmeden in- dirildi. Militanlar gazete ve ajarislann temsilcilerini dağhk ve kayalık arazide bir buçuk saat kadar yürüttükten sonra PKK militanlannın üstlendiği kampa getirdiler. Basın mensuplannın getiril- diği PKK kampında kendisini "Amed ERNK-Kürdistan L'lu- sal Kurtuluş Cephesi" Bölge So- rumlusu olarak tanıtan "Çek- dar" kod adlı militan basın mensuplanna kampa getiriliş nedenlenni şöyle açıkladı: "Burjuva basını ve onun ka- lemşörleri, doletin Kürdistan'- da yürüttüğü kirli savaşın adeta sözcüleri durumuna gelmiştir. Öte yandan sosyalist basma ya- pdan baskdar, gazetecilerin öl- dürülmesi dağıtımeılarına yapı- lan saldırılara burjuva basını hep duyarsız kalmıştır. Bizier bası- nm özgür ve tarafsız bir şekilde yayın yapmasından yanayız. Fa- kat şu ana kadar mevcut gazete- ler kraldan çok kralcı' kesilmiş- lerdir. 'AydınlıkdahiT Kürdistan'daki özel savaşı ve \erilen ulusal kurtuluş mücade- lesini çarpıtarak, ö/ünden boşal- tarak kamuoy unun doğru haber alma özgürlüğünü engellemişler- dir. Burjuva basının köşe yazar- iannın kalemlerinden adeta kan damlamaktadır. Bu nedenle par- rimizin aldığı karar doğrultusun- da ikinci bir emre kadar Kürdis- tan'daki bütün gazete burolan kapatılacak, gazeteler Kürdis- tan'a sokulmay acaktır. Alınan bu karara burjuva ga- zeteleriran yanı sıra son dönem- lerde MİTin bir şubesi gibi çalı- şan Aydmlık gazetesi ile bazı yerel gazeteler de dahildir. Par- timizin aldığı bu karara uyma- yan tüm basın kuruluşlan ve muhabirleri partinüzin hedefi durumuna gelecektir.'* Meclis Başkam Cindoruk: DEP'in hedefi büyük kentler AYŞESAYIN ANKARA - Doğu ve Gü- neydoğu'da yerel seçimlere, "güç koşullarda" gıdılcceği, devlet yetkılilen \e siyasıler ta- rafından sık sık dile getirilir- ken Demokrasi Partisi (DEP), bölge oylannın yüzde 50"sini almayı hedefliyor. DEP'liler, büyük kentlerdeki Kürt oy- lannı alarak yerel seçimlerde "patlama" yapmayı planlıyor. Güneydoğu Araştırma Ko- misyonu DEPGenel Sekreteri fbrahim Aksoy, "PKK ile DEP arasında organik bağ ol- madığım" üstüne basa basa \ urgularken "Bölgedeki olay- larda elbette PKK'nın etkisi olacaktır. Çünkü hükümet, PKK'lı olduklan için köyleri yakıyor" dedi. 'Söylentiler kasıtlı' Güneydoğu Araştırma Ko- misyonu Başkanı Coşkun'un. sözlerini de eleşüren Aksoy, "Hükümet. PKK'nın baskı- larını bahane ederek bölgede sağlıklı seçim yapılamaya- cağmı ifade ediyor. Oysa hü- kümetin bölgeye gitmeye yüzü yoktur" görüşünü savundu. Seçimlerin sağlıklı yapılama- yacağı yönündeki savlann ılk kez hükümet çevreleri tarafı- ndan telaffuz edilmesine dik- kat çeken Aksoy, sözlenni şöyle sürdürdü: '•Söylentiler, bölgede seçi- min sağlıklı yapüamayacağı. Söylentiler önce hükümet çev- relerinden çıktı. Çok entere- san. Bir hükümet düşünün ki seçimlere daha 6 s»y varken yö- nettiği ülkenin bir bölgesinde seçimleri tehlikeli görmeye başbyor. Öylevse bu hükümet, ülkemiz için tehlikeli demektir. Bu hükümet, DEP, bölgede se- çime katılırsa biz katılamaya- cağız' diyor. İki yıllık koalis- yon döneminde bugüne kadar 900 ci\ arında faili meçhul cina- yet işlenmiştir. Bu hükümet dö- neminde. PKK'lı olduklan ge- rekçesivle 600 kö\ yakıldı. Bu hükümetin baskıları sonucu. bugüne kadar bölgeyi 1.5 mil- yon dolaj ında insan terk etmiş- tir. O nedenle SHP »e D\ P'- nin bölgedeki secmenlere söy- leyecek sözü yoktur. Halk bun- lan reddedecektir. Çünkü halk. SHP ve DYFyi faili meçhul cinayetlerin zanlısı ola- rak görüyor." Halkııi kendilerine. "PKK basktsıyla" değil. "bölge halkı- nın acılarını paylaşmayı bildik- leri için" oy vereceğini savu- nan Aksoy! "Elbette bölgede- ki olaylarda PKK'nın etkisi olacaktır. Hükümet. PKKIı olduğu için köyleri yaktığını söylüyor. Tabü ki PKK'da bunların köylere, bölgeye gir- mesini güçleştirecektir" dedi. Bolgedc seçimlere yönelik. "sıkıyönetim söylenti ve ima- larının" söylentide kalmasıru dılediğını belirten Aksoy. se- çim ortamı antidemokratik bir hale getirilirse uluslararası platformlarda haklannı ara- yacaklannı ifade etti. Nazik davrandjlar, sertçeuyardılar • PKK tarafından 'uyanlmakN için Silvan'ın kırsal kesimine götürülen gazeteciler arasında bulunan Diyarbakır temsilcimiz Ziya Aksoy, militanlann son derece kararlı olduklannı söyledi. Aksoy, gidiş ve gelişlerinde hiçbir güvenlik birimine rastlamadıklanna dıkkat çekti. Aksoy. Başkan'ın çağnsı ûzerine Gazeteciler Cemiyeti'ne gitti Haber Merkezi - Silvan'ın kırsal kesiminde bulunan PKK kampına götürülerek "uyan- lan" gazete ve ajans temsilciieri arasında Cumhuriyet Diyarba- kır Temsilcisi Ziya Aksoy da bulunuyordu. Devlet yanlısı pohtika izle- dikleri ve Özgür Gündem Ga- zetesi'ne sahip çıkmadıklan ge- rekçesiyle "uyan"lan basın mensuplan sabah saatlerinden başlayarak Dıyarbakjr kent merkezinden Silvan dağlanna uzanan maceralı bir yolculuk yaptılar. Gazetemiz Diyarbakır Tem- silcisi Ziya Aksoy başından ge- çenleri şöyle anlattı: Önceki gün sabah saat 08.30 sıralannda tabancalı iki PKK militanı Güneydoğu Gazeteci- ler Cemiyeti'ne geliyor. Mili- tanlar Cemiyet Başkanı Rama- zan Pamuk'la görüştükten son- ra kendisinden. Diyarbakır'da bulunan Milliyet. Hürriyet, Sa- bah. Cumhuriyet. Günaydın, Anadolu Ajansı büro şeflerini cemiyete çağırmasını istiyorlar. Bunun ûzerine Pamuk, büro şeflerini tek tek arayarak, 'Fo- toğraf makinelerinizi ahn he- men cemiyete gelin' dedi. Başkanın bu çağnsı ûzerine cemiyette toplandık. Daha ne olduğunu anlayamadan cemi- yette iki PKK militanının varlı- ğını öğrendik. Militanlar bizleri dağa götürmek için emir aldık- lannı söyleyerek dışan çıkardı ve cemiyetin önünde bekleyen plakası okunmayan bir mini- büse bindirildiler. Nasü gittik? Diğer gazeteci arkadaşlar ve iki militanla bindığimiz minı- büs Silvan yönüne doğru hare- ket etti. Yaklaşık bir buçuk saat sonra Silvan'a ulaştık. Burada da durmadan Batman yönüne doğru gittik. Malabadı Köp- rüsü'ne varmadan araarruz durdu. Militanlar inmemizi istedi. Bundan sonra vürüyeceğimizi saylediler. Dağlık ve engebeli bir araziyi tırmanmaya baş- ladık. Çok zor bir yolculuktan sonra sık ağaçlann olduğu bir yerde durmamızı istediler. Yaklaşık 15 dakika burada bekledik. Önce tam teçhizatlı 4 PKK militanı geldi, tek tek eli- mizi sıkarak "Hoşgeldiniz" de- diler ve oturmamızı istediler. Bir süre sonra kendisini PKK Amed ERNK Bölge Sorumlu- su olarak tanıtan "Çekdar" kod adlı bir militan, korumala- nyla birlikte yanırruza geldi ve onlar da "hoşgeldiniz" dedilcr. "Bürolan kapatacaksınız" Elinde telsız bulunan PKK'b komutan, önce neden çağnldı- ğımızı anlattı. Basına karşı her- hangi bir eylem gerçekleştirmek istemediklerini belirterek. "Sah gününden itibaren bürolarmızı kapatacaksınız. Bu bir mesajdır. uyarıdır. Karşı çıkanlar olacak- tır. Ancak karan uygulamada karariıyız. Sizin şahsınızda di- ğer çalışaniarınız da bu karara uyacaklar. Süremiz salı gününe kadardır. Gazete patronlannız sizleri çalışmaya zorlayabilirler. O za- man istifanızı \erir. çekilirsiniz. Basının üstlendiği rol önemlidir. Basın yay ının özgür ounası gere- kiyor. Ancak bu uygulan- mamıştır. Olağanüstü Hal Böl- ge Valiliği'nin bir aracı, bir koiu hah'ne gelmiştir. Haberleri de- ğiştirerek yayınlamak hiç de onaylamadığımız bir durumdur. Basınm kalemi bir jandarmadan beterdir. Türkiye Cumhuriyeti bir sömürgeci dunımundadır. Onun bir kolu olan basın da bu nedenle hedeftir. Bu uyandan amacımız. gazeteleri basın ahla- kına uymaya da\et etmektir. Size bizim yanımızda yer alm de- miyoruz, zaten buna da ihtiy acı- mız yok. Ancak, olay ları tek ta- raflı çarpıtarak vermeyin. Bu- nun tersini doğru bulmuyoruz" dedi. Bürolann durumu hakkında ilerisi için şimdiden bir şey be- lirtmenin doğru olmadığını vurgulayan PKK'lı komutan özetle şunlan söyledi: "Biz bu durumu herhangi bir yöntemle de bildirebilirdik, ama bu toplantıda açıklamamız daha iyi oldu. Ateşkeste bir tek mermi sıkmadık. Ancak, tahrik ertiler, bartşa kurşun sıktılar, dostluk elimizi yere >ıırdular. Bundan sonra savaşı her alana yaymak görevimizdir. Bu uyanmız bura- ya çağnlmayan diğer gazete ve ajanslar için de geçerlidir. Çalı- şanı cezalandırırız. Sadece ken- dileri hedef obnaz aileleri de he- def olur." Bu arada Cemiyet Başkanı Ramazan Pamuk'un. "Cemiye- timizin durumu ne olacak?" içe- riğindeki sorusuna yetkili, "Gü- neydoğu Gazeteciler Cemiyeti de aynı tarihte işlevini durdura- cak. Ancak cemiyet üyeleri sa- dece lokalde oturâbilirter"' yanı- tını verdi. Daha sonra gazetecilere çay ikram eden PKK militanlan, kararlannı bir kez daha anım- sattılar ve "Bu uygulama sadece bu bölgeye özgü değil tüm Kür- distan'ı kapsıyor. Amed bölgesi pilot bölgedir. Adana için de ge- çerlidir. Erzunım için de. Ora- daki bölge sonunlulara da bu uy- gulamayı devreye sokacaktır" şeklinde konuştular. PKK'hlar daha sonra "ser- bestsiniz" diyerek basın men- suplannın tek tek ellerini sıka- rak vedalaşülar. Bu arada, 4 militan basın mensuplanna asfalta kadar gö- türdü ve geri döndü. Bizi götü- ren militanlar minibüste bekli- yorlardı. Tekrar mınibüse bine- rek Diyarbakır'a hareket ettik. Kentin girişinde bizleri mini- büsten indirdiler. Oradan taksi- lere binerek kentte geldik. Bu arada, gidiş ve gelişimizde hiçbir güvenlik birimine rastla- mamamtz dikkat çekiciydi. Tanığısuçkaiuıkycagıyetkisinc tecavüzttiir Uğur Mumcu Cinayetini İzleme Kurulu Başkanı Çelenk, Ankara DGM Savabğı'nın Mumcu suikastı tanığı Ayhan Aydın hakkında suç duyurusunda bulunmasını eleştirdi Haber Merkezi- Uğur Mum- cu suikasü tanığı Ayhan Aydın hakkında Ankara DGM Baş- savcılığı'nın suç duyurusunda bulunmaşı, Uğur Mumcu Ci- nayetini İzleme Kurulu Başka- nı Avukat Halit Çelenk tarafın- dan "45 yıllık meslek > aşamım- da rastlanmamış bir olay" ola- rak nitelendi. Çelenk, suç duyu- rusunun soruşturmanın güve- nilir bir sonuca ulaşmasına ve bundan sonrakı ihbarlann ve tanıkhklann engellenmesine neden olacağını söyledi. Usul hukukuna aykırı Uğur Mumcu Cinayetini İz- leme Kurulu Başkanı Avukat Halit Çelenk. suç duyurusunun usul hukuku açısmdan uygun olmadığını ve yargının yetkile- rine tecavüz anlamına geldiğini belirtti. Çelenk. konuya ilişkin sorulanmıza şu yanıtlan verdi: -Uğur Mumcu suikastıvla il- gili olarak ortaya çıkan tanık- lardan Ayhan Aydın hakkında Ankara DGM Başsaveılığı'nın suç duyurusunda bulunmaşı, usul hukukumuz yönünden mümkün müdür? Geçmişte böy- le olaylar yaşanmış mıdır? ÇELENK: Yürürlüktekı ya- salara göre bir tanığın doğru söyleyip söylemedığınin sap- tanması ve giderek toplanan kanıtlann değerlendirilmesi. yargı organlanna ait bir görev veyetkidir. Bu \etkiyi başka bir makamın üstlenmesi, yargı or- Halit Çelenk ganlannın yetkilerine bir teca- vüzdür. Olayımızda cinayet soruştur- ması sona ermemişür. Bu soruşturma bitmeden Ankara DGM Başsavcıbğı'nın birtanık hakkında iftira suçu iddiası ile dava yoluna gitmesi. ceza ve yargılama yasalanna aykın düşmektedir. Kaldı ki olayla ilgili polis tutanaklanndaki tahnfat konusu da henüz aydınlan- mamıştır. Böyle bir olayın benzerine gerek benim 45 yıllık meslek yaşamımda gerekse ku- rul üyesi arkadaşlanmın mes- lek yaşamlannda pek rastlan- mamıştır. -Bu suç duyunısu Uğur Mum- cu cinayetinin aydınlatılmasma. deli1lerin toplanmasına nasıl etki edebilir? ÇELENK: Böyle bir girişim. cinayet soruşturmasının gü- venilir bir sonuca ulaşmasını ve aydınlanmasını engelleyebile- ceği gibi, bundan sonra da bu konuda yapılabilecek ihbarlan ve tanıklıklan önleyebilecektir. -Ankara DGM Başsaveılığı'- nın suç duyunısu bir dava konu- GAZİOĞLU TUTANAK TAHRİFATEVIYORUMLADI: Hepimizgünleri unutabiliriz ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İçişleri Bakanı Mehmet Gazioğlu. yazanmız Uğur Mumcu'ya suıkastiyle ılgilen araştınlan İslami Hareket Örgütü militanlannın yakalama vegözetim tutanaklanndaki tahrifat için. "Hepimizin günleri unuttuğu olur" "dedi. Gazioğlu. dün İran gezisiyle ilgili dûzenlediği basın toplantısında konuyla ilgili bir soru ûzerine. şunlan söyledi: "Onları korumak pozisyonunda falan demiyomm, ama çok zaman günleri unuttuğumuz olur. On dört yazarız, ama bir hatırlarız ki on beşiymiş. Çünkü karşı taraf öylesöylüyor,'berum hiçbir kötü niyetim yok'diyor. Bu gibi olayları hepimiz yaşamışızdır." Gazioğlu, Mumcu suikastı soruşturmasına yönelik bir soruya ise şu yanıtı verdi: "Bu soruşturmada inanmanızı istcrim ki görev alan herkes çok büy ük bir efor sarfetmektedir. Bütün gelişmeler en ince detay larına kadar değerlendirilmektedir. Olay ın üzerinden zaman geçmis. olması. hiçbir şekilde olay ı küllendirmemiştir. savsaklatmamıştu-. Kamuoyunun gündeminden düştü pozisyonuna gidilmemiştir. Her an olayın üzerinde çok büyük hassasiy etle durulmaktadır. Zaten son zamanlarda bir takım deliller yine bulunmuştur. Fakat o günlerde bu konunun hemen basına sızdırılması tahkikat açısmdan zararlı olmuşrur. Bu konu aydınlanacaktır. Biraz daha tedbirli davranmakta fayda mülahaza ediyorum." su oldu mu? -ÇELENK: Bu konuda aglmış bir dava bulunup bu- lunmadığını bilmiyoruz. Böyle bir dava açıldığı takdirde, ilk sorunuzda açıkladığımız hu- kuk ve usul ilkelerinin mahke- mece gözönüne ahnacağma ve değerlendirileceğine inanı- yonız. Soruşturma yetkisi -Uğur Mumcu cinayeti soruş- turmasının Ankara DGM Baş- saveılığı'nca yüriirülmesini hu- kuk ilkeleri yönünden nasıl de- ğeriendiriyorsunuz? -ÇELENK: Bir cinayeti so- ruşturma yetkisi doğrudan doğruya Cumhuriyet Baş- savahğı'na ve olayımızda An- kara Cumhuriyet BaşsavcılığV- na aittir. Cumhuriyet Baş- savcılığı olayı araştıracak, tüm kanıtlan toplayacak ve görevli mahkemeye davayı açacaktır. Eğer hazırlık soruşturması so- nunda. konunun DGM'lerin görevine girdiği sonucuna van- rsa dosyayı DGM Baş- savcılığı'na gönderecektir. Yasanın gereği bu iken olaya doğrudan doğruya Ankara DGM BaşsavcılığYnın el koy- ması ve hatta İstanbul Cum- huriyet Başsaveılığı'nın görevi içinde bulunan polis tutanakla- nndaki tahrifat soruşturmasını da kendisinin yürütmesi usul yasalanmıza açık bir aykınlık teşkıl etmektedir. Olağanüstühalvarken sıkıyönetimegerekyok EVREN DEĞER ANTALYA - TBMM Başkanı Hüsamertin Cindoruk. Gü- neydoğu'da 27 Mart 1994'de yapılacak genel yerel seçimlerin sağlıklı bir şekilde yapılamayacağı kaygılanna karşılık, sıkıyö- netim ılanına karşı çıktı. Cindoruk, "Ben kişisel olarak sıkryö- netime karşıyım" dedi. Türk Atlantik Konseyi tarafından Antalya Belek'te gerçek- leştirilen NATO toplantısı nedeniyle Antalya'da bulunan Hü- samettin Cindoruk, sıkıyönetim istemlerine TBMM Başkanı olarak karşı çıktı. Cindoruk, "kişisel olarak sıkıyönetime karşı olduğunu" vurgularken. "Güneydoğu'da olağanüstü hal varken sıkıyönetime ne gerek var?" diye sordu. Cindoruk. kasım ayın- da öüneydoğuda uygulanmakta olan olağanüstü hal uygula- masının süresinın dolacağına ilişkin anımsatma ûzerine ise, "Meclis gerekirse uzatir" yanıtını verdi. JBMM Başkanı Cindoruk. ANAP Samsun Milletvekili Hüseyin Özalp ile Ordu Milletvekili Şadi Pehlivanlıoğlu'nun. bölücülük ve terör eylemlerinı ortadan kaldırmak amacıyla başta DYP ve ANAP olmak üzere siyasi, sosyal, ekonomik görüş ve inanışlan birbirine yakın olan siyasi partiler ile millet- vekillerinin bir "milh* mutabakat hükümeti" kurma çağnsı yap- uklannın anımsatılması ûzerine de, "Ben zaten milli mutabakat meclisinin başkanıyım" karşılığını verdi. ARGK'nın iddiası KDP13 milyon dolara PKKya karşısavaşıyor Yurt Haberleri Servisi -Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kuzey Irak'takı PKK kamplanna karşı dûzenlediği "sınır ötesi ope- rasyon" sürûyor. Bu arada PKK'nın askeri kanadı ARGK ta- rafından yapılan açıklamada. Kürdistan Demokrat Parti- si(KDP)'nin Türkiye adına savaşa kaüldığı ve PKK'ya saldın karşılığı olarak da 13 milyon dolar aldığı öne sürüldü. Kuzey Irak'ta üstlenen PKK militanlanndan bir gnıbun Türkiye'ye sızarak Şırnak ve Hakkari'de eylemler vapacağı yönünde duyumlar alınması ûzerine 8 ekimde TSK tarafından başiatılan sınır ötesi operasyon sürüyor. Operasyonla ıigili ola- rak şu ana kadar Olağanüstü Hal Bölge ValiliğTnden yapılan açıklamalarda 23 PKK militanının öldürüldü belirtildi. Kurd-Ha Haber Ajansı'ndan dün geçen haber bülteninde. PKK'nın askeri kanadı ARGK'nin bir açıklaması yer akL. Açıklamada geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Türkiye'nın Kuzey Irak'taki Kürt yöneürni ile işbirliğı yaparak PKK'yı ezme poli- tikası izlediği, bunu sağlamak için KDP'ye 13 milyon dolar sağlandığı ve KDP'lilerin Türk güvenlik güçlerinin önünde PKK'ya saldırdığı kaydedildi. Açıklamada sınır ötesi operas- yonda KDP güçlerinin 5 komutan ve 19 peşmergesini yitirdiği belirtilirken, PKK'nın kaybının 9 olduğu açıklandı. istanbul Barosu 50 avukat DEP'egirch İstanbul Haber Servisi - İstanbul Barosu'na kautlı yaklaşık elli avukat Demokrasi Partısi'ne (DEP) üye oldu. DEP il mer- kezinde avukatlann partiye katıhmı dolayısıyla yapılan basın toplantısında konuşan İstanbul İl Başkanı Kemal Pariak, amaçlannın demokrasiye saldınlar karşısında her kesimi du- yarlı hale getirmek olduğunu belirterek "Demokrasi güçlerine ve Kürt halkına saldırıların giderek boyutlandığı ve partimiz üze- rinde odaklandığı askeri çözümlerin ve miUtarist politikalann dayatıldığı bu dönemde, çağdaş düşünceden, demokrasiden ve barıştan yana olan hukukçulann partimize üye ounayı seçmele- rini son derece anlamlı buluyoruz" dedi Pariak. partisinin "Kürt" partisi değil. demokrasinin her alanda yerleşmesi için mücadele veren bir parti olduğunu ifade ederek "Demokrasi olmadan temiz toplum" olma/. Avukat arkadaşlar DEP üye o[- maları da göstermiştir ki diğer partiler çözüm üretmede yetersiz kalmışlardır" dedi. İLANENTEBLİGAT ELMADAĞ İCRA MÜDÜRLÜĞC'NDEN Dosya:! 993İ182 Alacaklı: Hûseyın Taşdelenler. Serasker Cad. Kazasker Sok, Detay Han 3 10 Kadıköy Borçlu: Mehmet ŞakirÖztulunç. Beyazıt İş Bankası'nda, istanbul Borç: 600.000.000 (alü yüz milyon) TL'sıdır. Masraf, faiz ücreti. vekalet aynca hesap edilecektir. Yukanda yazılı bulunan alacaklı tarafından hakkınızda yapılan icra takibinde. yazılı adresinize gönderilen ödemeemri biia tebliğ iade edilmiştir. Zabıta tarafından yapılan araştırmada da adresiniz tespit edilemediğinden bu kerre ödeme emrinin ilanen tebliğine karar veril- miştir. işbu ödeme emrinin ilanen tebliği tarihinden borcu ve takip masraflannı 22 gün içinde ödemenız (teminat vermeniz). borcun ta- mamına veya bir kısmına veya alacaklının takibat icrası hakkında bir itirazınız varsa senet altındaki imza sıze ait değilse yine bu 22 gün için- de aynca açıkça bildirmenız. aksı halde icra takibinde bu senedin siz- den sadır olmuş sayilacağı ımzayı ret ettığıniz takdirde merci önünde yapılacak duruşmada hazır bulunmanız, buna uymazsanız vaki itira- zınızın tnuvakkaten kaldınlacağı senet veya borca itirazıruzı yazılı veya sözlü olarak icra dairesine 22 gün içinde bildirmediğiniz takdir- de ayni müddet içinde 74. madde gereğince mal beyanında bulunma- nız veya hakikata aykın beyanda bulunursanız hapısle cezalandın- landınlacağınız. borç ödenmez veya itiraz edilmezse cebn icra devam edileceği tebliğ yerine kaim olmak üzere ilan olunur. Basın: 51805 İLANENTEBLİGAT ELMADAĞ İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN Dosya: 1993 1183 Alacaklı: Hüseyin Taşdelenler. Kadıköy. Altıyol, Serasker Cad. Kazasker Sok. Detay Han, No: 8. Kat: 3, No: 10 İstanbul Borçlu: Reşat Yıldınm, Yıldınm Cad. No: 5. Haliç-Fener İstanbul Borç: 250.000.0000 TL'sı %30 faiz ücreti. vekalet aynca tahsil edi- lecektir. Yukanda yaalı bulunan alacaklı tarafından hakkınızda yapılan icra takibinde yazılı adresinize gönderilen ödeme emri bila tebliğ iade edilmıştir. Zabıta tarafından yapılan araştırmada da adresiniz tespil edilemediğinden bu kerre ödeme emrinin ilanen tebliğine karar veril- miştır, işbu ödeme emrinin ilanen tebliği tarihinden borcu ve takip masraflannı 22 gün içinde ödemeniz (teminat vermeniz) borcun ta- mamını veya bir kısmına veya alacaklının takibat icrası hakkında bir itirazınız varsa senet altındaki imza size aiı değilse y ine bu 22 gün için- de aynca açıkça bildirmeniz, aksi halde icra takibinde bu senedin siz- den sadır olmuş sayılacağı, imzayı ret ettiğiniz takdirde merci önünde yapılacak duruşmada haar bulunmanız. buna uymazsanız vaki itira- anızın muvakkaten kaldınlacağı senet ve borca itirazınızı yazılı veya sözlü olarak icra dairesine 22 gün ignde bildirmediğiniz takdirde ayni müddet içinde 74. madde gereğince mal beyanında bulunmanız veya hakikata aykın beyanda bulunursanız hapisle cezalandınlandınlaca- ğınızı, borç ödenmez veya itiraz edilmezse cebri icra devam edileceği tebliğ yerine kaim olmak üzere ilan olunur. Basın: 51807
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear