22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
KİM1993CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 11 RKETLERDEN VBERLER >EMPA PAZARLAMA at Renaissance Otel'de laform bayileri için ılantı düzenledi. Genişbir linat yelpazesine ve çok ,itlipostforming şekillere ûp olan Delaform'un, jbilyadan dekorasyona •çokkullarum alanı ılunuyor. •EVYAF ın Adam Tamüm tarafından hazırlanan >urusabun reklamlannda ener Şen yer alıyor. Şener en'in "Beyaz sabun, renkli abun" konusuna açıklık Ktirdiği reklam filnileri )undan sonra her akşam rv'deyavımlanacak. •SÖĞLTSERAMİK Hikon Exhibition Center'da 20-24ekim tarihleri arasında düzenlenecek "'Mutfak Banyo93 Fuan"na kaülacak. •COMMER- CIALUN1ON Sigorta 57 metre kare alana yerleşmiş Gapitol binasını yangın ve tümrisklerekarşı 320milyar liralık teminaüa sigortaladı. •BECELin doktor ve beslenme uzmanlanna yönelik olarak 3 ayda bir yayımladığı "Becel Sağhk Bülteni"nin ekim, kasım, aralık aylanm kapsayan beşinci sayısı çıktı. •WELLA Lifetex sensme, kuru ve yıpranmış saçlarda etkili olacak "Lifetex Protein Plus"u ekledi. •ÇEVKO VAKF1, îzmir Fuan sırasında sürdürdüğü anket ve ambalaj auklannın ayn ayn toplatılması çahşmasıru lamamladı. Fuar süresince 3250kilo ambalaj atığı toplandığı ve bunun büyük bir çoğunluğunu teneke ve alüminyum meşrubat kutulannın oluşturduğu belirtildi. "-JT-7 BNOBEL m A ILAÇ ¥ W SANAYİİ I g kaulmışolduğu A / "9'uncu £ I Kardiyolojive4'üncü UlusalTürk Gastroenteroloji Kongreleri'nde Dispeprid, Altizem SRve Konveril ilaçlarinin tanıümını yaptı. •BtLGİŞAYAR MAGAZİN DERGtSt tarafından İsıanbul Sergi Sarayında düzenlenen " 11"inci Bilgisayar Fuan COMPEX93"sonaerdi. •TARİŞ 80'inci kuruluş yılıetkinlikleri çerçevesinde "Edebiyat Ödülleri Y'anşmasT düzenledi. Amatör ve profesyonel kaulımcılara açık olarak düzenlenen yanşmada şiir, öykü ve deneme alanında yanşılacak. •HEKTAŞ tarafından düzenlenen eğitim ve program toplantılannın sonuncusunda, 1993yıhrun genel değerlendirilmeşinin yam sıra 1994yılına ilişkin olası gelişme ve tahrninler yapıldı. • GOODYEAR LASTİKLERİİzmitve Adapazan fabrikalannın ISO9002 Belgesialmalan üzerine MövenpickOteli Galaxy Salonu'nda basın toplanüsı düzenledi. •GÜNEŞSİGORTA Nova Baran İş Merkezi binasım all risk teminaüile sigortaladı. •OLIVETTlyeni ürünlerini tanıtmak amacıyla SvvissOtel'deyetkili satıcılara bir seminer düzenledi. Seminerde üç ayn masa üstüşerileriyle birlikte iki taşmabilir PÇ ve fax çekebilenOFX3100'ü t a m t ^ ^ «UNIVER- i l ^ SAL I I 1 SİGORTA 1 I I 1993ymnınuk I aluayında8.2 milyaruk hasar ödemesi yapu. • MONDEO FORD yıhn ilk alü ayındayüzde 12 olan Avrupa otomobil pazanndaki payını, ağustos ayında geçenyıla göre yüzde 7 artıraTak yüzde 15'e ulaşurdı. " UKX\ SİGORTA Ankara Bölge Müdürlüğüne Yaşar Ay Ak'ı atadı. • KİMSİGARALARI1989 yüından itibaren düzenlenmekte olan Bodrum Kupası etkinliklerinde "Yelkenli Ahşap Yat Yanşlan"na sponsor oluyor. • AGRO-SAN Tanm İlaçlan A.Ş ıle kimyevi ürünler ve eczaalık grubu Fransız Rhone-Poulenc Şirketi arasında 5 milyarsermayeli bir ortaklık kuruldu. İstanbul'dan yönetilecek şirketin 10 bölgede ojS« bulunacak. Profılo, Polonya'da ilk kez kampanyalı televizyon, buzdolabı satışı başlatacak TaksitliyaşamsatacağızBÜLENT KIZANLIK VARŞOVA - Eski Doğu Bloku ülkele- rine yatınm yapan Türk şirketleri. yüksek enflasyon nedeniyleTürkıye'de geüşurilen serbest piyasa modeUerini bu ülkelere de nana ödedikleri tutan geri vermek türün- de ikramiye dağıUıklannı anlatan Üner, Polonyalılar için ödeme kolaylıklannı 1994"te başlatacaklannı bebrtti. Bayilere 15 günlük vadeyle verdikleri mallar için yüzde 2 vade farkı uyguladıklannı dakay- taşıyorlar. Polonyalılar da gelecek yıl bir deden genel müdür vekili Üner, taksitü Türk şirketi sayesinde '"taksitli satış kâm panyalan" ile tanışacaklar. Profilo, Varşova'daki fabrikasında üre- teceğı kahverengi ve beyaz eşya ürünleri ile diğer dayanıkh tüketim mallannı. du- varlar yıkıldıktan sonra enflasyonun pen- çesine duşen Polonyalı- t lara taksitle satmaya haarlaruyor. Polonya'- da yaklaşık 2yvldır tele- vizyon üretmekte olan Pronlo. gelecek yıl baş- ta buzdolabı olmak üzeTe, video. audio. ya- zarkasa ve terazi üre- timine de başlayarak ürün yelpazesini ge- nişletecek. Yıllık enflasyonun yüzde 35'i aşüğı Polon- ya'da. hayat şartlan ağırlaşırken satın alma gücü de her geçen gün azahyor. Fabrikalarda ortalama aylık ücretler 3.5-4 milyon ziloıi a- vannda. Buna karşın mağazalarda çoğu Sony, Sanyo. Toshiba gibi yabancı mar- kalar taşıyan renkli televizyonlann en ucuz sayılabilecek 51 ekranlannda etiket- ler 5-5.5 milyon zilotiden başlıyor. Profılo tarafından Varşova'da üreülen Telestar marka televizyonlardan almak için de Po- lonyalı bir çakşanın en az 1.5-2 aylık ma- aşıru yaurması gerekiyor. Profılo Telra'nın Varşova'daki tesisle- rinde genel müdür vekilliğini yürüten Ser- han Göfcbudak Üner, çek-seneı gıbi değerli kağıtlar ve yeterli bir bankacıhk sistemi bulunmadığı için taksitle satışlara henüz başlayamadıklannı söyledi. Şimdilik tele- vizyon alanlar arasında çekiliş yapıp kaza- Yüksek enflasyoB nederaykalîm gücü dü^n PoîonyaMara gelecekyü Varşova'da ürettiğikahveretış ve beyazeşyayı taksitie satmayahazırlanan Profılo-Telra, ATiîe ayncalıklı ticaret anlaşması buiunan bu üîkeüzerinden Avrapa pazanna yeni birkapıaçmayı planhyor. kampanyalarda şu an yüzde 44'e ulaşan yıllık faiz orarüannı dikkate alacaklannı ifade etti. Profılo Holding Pazarlamadan Sorum- lu Başkan Yardıması Orhan İyiler ile Pro- fılo Elektronik Grubu Başkanı Dr. Ferzad Kuchani, Telra'nın Po- lonya'daki fabrikası ile ilgili olarak Türk basıru ıçın düzenlenen tanıtım gezisinde, tesisin dış pa- zarlarda iki fonksiyon üstleneceğini soylediler. İyiler ve Kuchani'rün verdiğı bilgiye göre, bu tesisin öncelikle Avru- pa'da >eni ve iyi bir pa- zar haline gelmekte olan Polonya'da önemli bir müşteri kitlesi sağlaması amaçlanıyor. Ancak asıl hedef, Türkiye'nin 2 yıl önce 1 milyon 300 bin adede ulaşan televizyon ihracatı nedeniyle AT- nin koyduğu gümrük sınırlamalanm aşmak. Avrupah sanayicile- rin, Türkiye'deki fırmalarca Uzakdoğu'- dan gümrüksÜ2 ıthal edilen komponentle- rin ATye ihraç edilecek televizyonlarda kullamlması dampmg krizi yaratmışü. Elektronik Grubu Başkanı Dr. Ferzad Kuchani, ihracaı kaydıyla yapılan ithalat- takı bu gümrükmuafıyetinin sana>icilerin isteğjyle hûkümetçe kaldınldığmı haU- rlattı. Kuchani. AT komisyonunun da Türkiye'deki teşvigin kaldınlması üzerine. Türk televizyonuna koyduğu yüzde 14'- lük gümrük vergısini kaldıracağını söyle- di. Dr. Kuchani, Telra'nın komponent it- halatını Uzakdoğu yenne Avrupa'dan yapüğını ve bunu ATkomisyonuna belge- Polon\a'da 2 \ıldır televi/\on üretmekte olan Profilo, gelecek >ıl başta buzdo- labı, video, audio, yazarkasa ve terazi üretimiyte ürün yelpazesini genişletecek. ledikten sonra, yüzde 14'lük gümrük ver- gisindcn korunduğunu da belirtti. Dr. Kuchani Profılonun Türkiye'den televizyon ihracatmın engellendiği süre- lerde, Polonya'daki üreümi yoluyla bupa- zara girmeyi planladığjnı da vurguladı. DT. Kuchani"nin verdiği bilgiye göre, Po- lonya yaptığj anlaşmalar uyannca 1995'- ten itibaren ATye gümrüksüz mal satabi- lecek. Polonya'da halen yılda 400 bini kacak yoldan ülkeye sokulan toplam 1 milyon civannda televizyon satılıyor. Bu yıl40bin olan üreümini 60 binin üzerine çıkarmayı hedefleyen Telra, böylece Polonya paza- nnda yüzde 10'un üzerinde bir paya ulaşa- cağını hesaplıyor. Sermayesi 1 milyon 30 bin dolara yük- seltilen bu uluslararası ortaklıkta. Profılo Telra'nın yüzde 48.34 hissesini arttırmak için yüzde 25'lik bir obsiyonu da bulunu- vor. Ekonomidışgözetimegiriyor • Dünya Bankası ve IMFden iki ayrıKeyet, kasım ayında konsuîtasyona gelecek. NURSUNEREL ANKARA - Türkiye ekonomisi. Dünya Bankası ve İMF heyetlerinin art arda yapacaklan ziyaretlerle u dış göıe- tim"e ahnacak Türkiye'nin özelleşür- mede uygulaması gereken stratejiyi be- ürleyecek olan Dünya Bankası heyeti 25 ekimde, "yıHık. kofeffltasyon" yapacak IMF heyeti de 22 kasımda Ankara'da olacak. Dünya Bankası heyeünin Ankara'da yapacağı görüşmelerin ardından özel- leştirme konusunda Türkiye'nin atması gereken adımlan belirleyecek bir dokü- man Haarlayacağı. bu koşullann Türki- ye tarafından benimsenerek uygulan- ması halinde de kuruluştan 1 milyar do- lara yakm kredi kullanılabileceğibilcliri- liyor. Dünya Bankası'nm bu girişimtne paralel olarak, Japonya'dan da 250 mil- yon dolan bulacak bir "köprü kredi" sağlanacağı beürtiliyor. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarhğı yetkilileri, Dünya Bankası uzman- lannın toplumsal uzlaşma>T N^ırgulaya- cak bir "âzeHeştirme yasasT hazırlan- ması üzerinde önemle durduklannı kay- .dederek."HerhaWe haznianacak dokü- nıanda vurgulanacak en önemli koşullar- dan biri de bu olur" dediler. Yetkilüer, Cumhuriyet'e şunlan soylediler. "Dünya Bankası uzmanlarmm 25 ekim tarihinde Ankara'va yapacaklan riyarette özelleştirme önem taşıyacak. Zivaret sırasında uzmanlar Türkive'nin özelleştirnıe operasyonlarını başarı ile ta- mamlaması için gereken ilkeleri beürle- yecekler. Bu ilkeler bir dokümanda yer alacak, biz Türkiye olarak bunları uy- gulamayı kabul eder \e başarı ile uygula- yabilirsek bankanın bize 1 milyar dolan bulması beklenen bir kredi açması müm- kün olacak. Dünya Bankası Türkiye'nin bu konuda başanlı olahilmesinin ilk şartını toplumsal uzlaşmada görüyor. Tabii sadece taahüt etntek yeterli olmu- yor, bu taahhütlerinizi yerine getirmeniz gerekiyor." IMF de getiyor Uluslararası Para Fonu (IMF) heye- ünin ise 22 kasımda Ankara'ya bir kon- sültasyon ziyareti yapması bekleniyor. Bu ziyaret sırasında IMF yetkilileri Türkiye ekonomisi üzerinde bir "durum saptaması" yapacaklar. Türkiye 1980'den bu yana IMF ile "stand-by" anlaşması yapmadığı ve kre- di ahşverişine girmediğj için IMF yetki- lilerinin yaptıklan "konsülta^yon ziya- «11611" eskisi kadar önem taşımıyor. Hazine bürokratlanna göre kredi açısı- ndan değil de "kredibilite''' açısından önemli sayılan bu ziyaretin anlamı şu: "Türkiye ekonomisi Standard and Po- ors'un 3-B'sinden sonraki en önemli no- tunu IMF'den almış olacak. Bu, aynı zamanda Çiller hükümetine dış fınans çevrelerinin bakış açsını da be- lirlevecek." DOKUMA TEZGÂHLARI üeı ıizlilitekstilci rahatsolukaldı ÖMER YLRTSEV'EN DENİZLİ - Denizli ekono- misinin belkemiğini oluşturan teksül ve dokumaalık sektörün- deki teknolojik atıhm için nihayet kaynak bulundu. Yıllardır gün- demde olan tezgahlann yenilen- mesi için Halk Bankası aracıhğıy- la KOSGEB tarafından 100 mil- yar lirahk kredi açıldı. KOSGEB tarafından yapılan açıklamaya göre tezgahını yeni- lemek ısteyen tekstilci ve doku- macıya en fazk 400 milyon Hraya kadar kredi verilecek. Yılhk yüz- de 50 faizli açılacak kredi bir yıl ödemesiz olacak. Tamamı ise 3 yılda ve 6 eşit taksitte ödenecek. Açılacak kredi ise ahnacak tez- gah bedelinin yüzde 80'ini geçe- meyecek. tşletmeleren fazla 2 tez- gah için kredi kuUanabılecek. KOSGEB İl Müdürü Höseşin Türköz, 100 milyar liralık kredi ile 500 işletmenin yeni tezgahlara ka\\ışacağım söyledi. Kullarula- cak tezgahlann yerli imalat ol- masırun sart koşulduğunu belir- ten Türköz, kredi başvurulannı kabul etmeye başladıklanm bil- dirdi. Denizli DokumacılarOdası ise tezgah alımı konusundaki şart- nameye karşı çıkü. Kuruluşun 180 cm. enindeki tezgahlann alımını öngördüğünü. bu maki- nelerin ise sadece MKE'de bu- lunduğunu belirten Oda Başkanı Mesut Kuzuoğlu şunlan söyledi: "Denizli piyasasında 2.50-2.60 cm'lik tezgahlar geceıii. 1.80 cm. enindeki tezgahlarda dokunan ürünler bugün için pivasada pek kuUanılmıyor. Biz oda olarak ön- ceden KOSGEB'iu>ardık. Ancak uyannm dikkate alınmadı." KOSGEB'in önerdiği tezgah- larda sadece gömleklik kumaş dokunabileceği belirtildi. Tekstil ve dokumaalık sektöründe bu- gün en çok havlu, bomoz ve hambez üretimirün yapıldığını anlatan tekstilci ve dokumacı es- nafı, şartnamenin yeniden göz- den geçirilmesini istedi. LimuzintipiVolvo Volvo fırması 1994 model 460 GTL \e 850 GTL Suüon tıpi otomobillerini. önceki akşam Conrad Otel'de verdiği kok- teylle tanıttı. Volvo arabalannın Türkiye temsilciliğini üstlenen OYTAŞ İç ve Dış Ticaret yetkili- leri, otomobilleri 440 ile 750 milyon lira arasında değjşen anahtar teslim fıyatlar ıle satışa suna- caklanru belirttiler. Sergide en ilgi çeken araba ise kısa bir süre önce Türkiye Otomobilciler Esnaf Odası tarafından İstanbul'da dolmuş olarak kullarulan limuzin tipi Volvo oldu. İstanbul Otomo- bilciler Esnaf Odası Yönetim Kurulu üyeleri, bu arabanın çok dayanıkh olduğunu ve halkın be- ğendiğmi belirterek "İki katlı otobüslere ve turistik amaçla Limuzin işletenfîrmalaratanınan mua- fiyederin bizlere de tanınması için hükümete başvurada bulunduk. Bize aynı haklar tanınırsa 600 arkadaşnnız arabalarını değiştirerek bu limuzini alacak. Şu andaki bize maliyeri 1 milyar 200mil- yon, eğer haklar tanınırsa kişi başına 500 milyon lira gibi bir ücret ödeyerek İstanbullulan bu nitelik- li araçlara kavuşturacağu'" dedi. (Fotoğraf'İBRAHİM GÜNEL) Çiller'in tütün desteklemepolitikasıyla buğdayı kanştırması TMO'ya zor anlar yaşattı YPK'dabuğdaykriziucıızatlatılclı Başbakan Tansu ÇSler, YPK top- lantısıııda bürokratlan azarladı. ANKARA (Cumhuriyet Yüksek Planlama Kurulu toplantılan- nın son gününde. Başbakan Tansu ÇU- ler'in "sinirlenerek bürokratlan azarla- masına yol açan" bir "buğday krizi" ya- şandığı öğrenildi. Krize Çiller'in tütünle fjuğday alımı politikalannı birbirine kanştırmasının yol açtığı yorumlan yapıhyor. Başbakan Tansu Çiller'in, Toprak Mahsulleri Ofisi'nin hesaplannın görü- şülmesi sırasında, ofısin Merkez Ban- kası'ndan kullandığı 20 trilyon liralık reeskont kredılerini hala geri ödemedi- ğini öğrenince, Genel Müdür Timuçin Turan'a sinirlenerek "Biz çocuklarımıza eğitim için para bulamazken, siz nasıi 20 trilyon lira borçjandınız? Bu borcu nasd ödeyeceksiniz? Ne diye Türki cumhuri- yetlere reeksport yapıyorsunuz" diye sorduğu, genel müdürün bu işlemlerin hükümetin istegi üzerine yapıldığını ve ofısin 24 trilyon lira alacağı olduğunu anımsatması üzerine de Çiller'in sinirli tavnnı terk ettiği kaydedildi. Çiller sözü destekleme alımlanna da getirerek "Buğdav üreticisini yüksek fi- yatla destekteyecegimize, teşvikleri di- rekt çiftçiye verelim" dedi. Çiller'in bu sözleri üzerine YPK salo- nuna "derin bir sessizliğin'' 1 hakim oldu- ğu ve bürokratlann şaşkınlıkla birbirle- rine baküklan kaydedildi. Tütünle buğday karıştı TMO Genel Müdürü Turan. Çillere destekleme alımlannın nasıl gerçekleştiği- ni anlatarak üreticiye direkt para verme- nin sıkıntılar doğuracağmı aktardı. Tu- ran. bu şekilde ödeme yapıhrsa, Türkiye'- nin buğday üreüminın kağıt üzerinde bir yıl içinde 2'ye katlanacağım belirterek önerinin sakmcalanna dikkat çekti. Tu- ran'ın, "Bo'ylebir uygulamaya ille gidilmek isteniyorsa, çiftçinin buğdayını ofısin am- banna 'emaneten' teslim edilmesl lansın. Çiftçiye bir sertifıka verilerek ema- net teminata bağlansın. Çiftçinin ürettiği buğday böylece kesin bir şekilde belirlenir. Daha sonra çiftçi buğdayını istediği yere satsın. Biz üreticiye destekleme fıy atını ve- relim. Çiftçinin serrifıkasını kim getirirse buğdayı alır götürfir. Destekleme uygula- masıdaböylece sahibini bulur" diye konuş- tuğuöğrenildi. ÇilleT'in, açıklamanın ardından yatıştığını ve toplantıda Çiller'in önerisine benzer bir destekleme politikasının tütün- de uygulanması için karar ahndığını anı- msatan kaynaklar. "Saynı Çiller herhaMe tütün ile buğdayı birbirine kanştırdı" yoru- munu yaptılar. Turan'ın bu konunun ardından,reeskportişlemlerini açıkladığı ve bu işlemlerin hükümetin isteği üzenne yapıldığını Çiller'e aktardığı öğrenildı. ÇilleT'in. işlemlerin kendi isteği üzerine gerçekleştirildiğini duyunca sinirli tavnnı terk ettiği ve sakinleştiği öğrenildi. IŞÇININEVRENINDEN ŞÜKRA^KETENCİ Kısır Döngü Memurlarla ilgili her yeni ücret artşı belirlemesi, me- murların can acısı ile sendikal haklar için sokağa fırlama- lanna neden oluyor. Enflasyon karşısında acımasızca ezildiklertni gören memurlar, tepkilerinde sendikal hak arayışını giderek daha güçlü öne çıkanyorlar. Bütçe çalışmalan çerçevesinde gelecek yılın ücret ar- tışları için yapılan çok düşük belirlemeler, kitleyi bir kez daha isyana, tepkilerini toplu eylemlerle dile getirmeye sürükledi. Bir yandan da memurların bazı grupları için yapılan çok haklı iyileştirmeler, yapılmayan gruplarda göreceli tepki, isyan duygusunu besledi. Meslek grupları olarak üniversite öğretim üyeleri, doktorlar, sağlık çalı- şanlan, kendileri için ölçü olabilecek diğer meslek grup- lan ile aralanndaki büyük ücret larkı nedeni ile direnişe geçti. Önümüzdeki günler bir kez daha yogun memur di- renişlerine gebe görünüyor. Son yıllarda yıl içindeki sıktığı ve genişleyen katılımı, uzayan süresi ile memur direnişleri, giderek yaşamın olağan bir parçası haline geliyor. Siyasi iktidar çözüm üretmeden, vurdumduymaz bir tavır içinde, direnen me- murun eylem içinde öfkesinin yatışmasını bekliyor. Ken- dince zaman kazandığını düşünerek, sorunu giderek daha büyük bir kısır döngünün içine sokuyor. Koalisyon partilerinin seçim kampanyalarından başla- yan, hükümet program ve protokolleri ile kabul edilmiş, memura sendika hakkı verilmesi sözü var. Hükümetin bir önceki koalisyon ortaklığı döneminde ilgili ILO sözleşme- sinin onanması ile garanti edilmiş bir hükümet sorumlu- luğu söz konusu. Memura sendika hakkı ile ilgili yasa hazırlıklarının, sendikalasmaya ilişkin bölümü Çalışma Bakanlığı tarafından hazırlanıp hükümete teslim edileli oldukça uzun bir zaman geçti. Orada da koalisyon ortaklığının niteliğinden gelen bir eksiklik var. Hükümetin DYP kanadının memura grevli, toplusözleşmeli sendika hakkı vermek istemeyeceği, Önemli kısıtlamalara, açmaza girilebileceğı gözetilerek, sendikal hakla ilgili yasalar bir paket olarak hazırlanma- dı. SHP kanadının grevli, toplusözleşmeli sendikal hak is- temi ve parti kararlarını çiğnemiş konumda olmamak, kısıtjamada sorumluluk üstlenmemek üzere, yasa paketi bölündü. Yasataslağı sadece sendikal haklara ilişkin ola- rak düzenlendi. Uzlaşma sağlanamayacak, toplusözleş- me ve grev hakkına ilişkin yasa düzenlemeleri hazırlığı sonraya btrakıldı. Gelin görün ki Çiller hükümeti, sadece memurun sendikal hakkı için hazırlanmış yasa tasarısını da bir kenara attı. Adeta rafa kaldırdı. "Sırada, önemli başka güncel konular var" savunmala- n geçerli olamaz. Çiller Hükümeti işverenlerin ilgi duydu- ğu, öncelik sırası çokdaha gerilerde olan işçi-işveren ilis- kileri alanından bazı konulara da isteyince kolayca ön- celik verebiliyor. özelleştirmede kullanma uyanıklığı için- de, Çalışma Bakanlığının hazırlamtş olduğu işsizlik sigor- tası yasa tasarısı Bakanlar Kurulu içinde imzaya açıldı. İşverenlerin kalkmasını istediği, Toplu Konut Fonu ve zo- runlu tasarrufun tümü ile kaldınlması yasa işi olduğu için zaman kazanmak iszere, hızlı bir kararname ile yan yan- ya indirilmeleri sağlandı. Üstelik bir taşla birkaç kuş birden vurulacak. işçinin kul- lanımı için sözde toplanan, zorunlu tasarruf ve konutforv ları, işçinin işten atılmasında, görünürde işçi yaranna, sonucta işçi zararına, kaynak fonu oluşturacak. İşsizlik si- gortası fonu için işverşnin kaynak oluşturması zorunlulu- ğu, özetleştirmede, kendi gelirinden işsizlik sigortasına da kaynak yaratma gibi zorunluluklar tarhamen ortadan kalkacak. Tasarruf fonunda işçinin yararlanma hakkının doğduğu süre de gelmişti. Tasarruf fonlarıntn aktanlması ile bu da önlenmiş olacak. • • • Şimdiden söyleyebiliriz. Işverenler istediği için bir pa- ket olarak kıdem tazminatı fonu ve iş güvencesi de hızla hükümet gündeminin içine alınabilir. Şaşırabilirsiniz, arv cak işverenlerin kamuoyunda büyük gürültü kopardıklan iş güvencesinde, Meclis'ten geçen ILO sözleşmesi çer- çevesinde hazırlanacak bir yasaya itirazları olmıyacak. Kamuoyunda kopanlan gürültü gerçek bir taktikti. Nasılsa ILO sözleşmesi çerçevesinde hazırlanacak bir iş güven- cesi yasa tasartsı, hükümet ve özellikle SHP kanadı ile Çalışma Bakanı Moğultay için sadece prestij anlamında çok önemli olacak. Aslında işçi çıkarmanın fiiti koşullann- da ülke düzenlemesinde hiçbir değişiklik getirmeyecek. Işverenler bunu bile bile büyük bir ideolojik gürültü kopar- mışlar, bir kısım bilmeyen işverenleri de paniğe iterek tepki cephesı içine almışladı. Çünkü ışverenler aslında bu paket içinde, kıdem tazminatı yükünden kurtulmaya ka- rarlılar. Şimdi kıdem tazminatının bir fona alınması ve iş güvencesi yasası bir uzlaşmanın ürünü olarak bir paket halinde, birlikte, birden gündeme gelebilir. Olduğunu sanmıyoru'z, ancak belki devre dışinda, yok olmaya, yok sayılmaya alışmış sendikacılarımızdan ilgi duyan olabilir umuduyla bilgi verelim istedik. Aslında bu konuya memurlann başlayan eytemlerin- den gelmiştik. Çiller Hükümeti'nin memurun sendika hakkını program ve protokolünde yer aldığı halde günde- me getirmek istemediğini, bu arada işverenlerin istediği konularda bal gibi sesizce ve hızla işbitirici olabildiğini sadece örneklemek için gündeme getirmiştik. ithalat-ihracat Dışticaretaçığı 9milyardolar ANKARA (AA) - Devlet İs- tatistik Enstitüsü (DİE). Tür- kiye'nin bu yıl ocak-ağustos döneminde ihracatının 9 mil- yar 454 milyon dolar, itha- latının da 18 milyar 752 mil- yon dolar olduğunu açıkladı. DİE verilerine göre bu yılın 8 ayı, geçen yılın aynı döne- miyle karşılaştınldığında, ih- racat yüzde 1.9, ithalat yüzde 30.9 oranında artış gösterdi. 1992 yıh ocak-ağustos döne- minde ihracat 9 milyar 275 milyon dolar. ithalat 14 milyar 331 milyon dolar düzeyinde gerçekleşmişu. Bu veriler çerçevesinde, ge- çen yıl 8 ayda 5 milyar 56 mil- yon dolar olan dışticaretaçığı, yüzde 83.9 oranında artarak bu yıl aynı dönemde 9 milyar 298 milyon dolara yükseldi. Bu yıl ocak-ağustos döne- minde, ihracatın ithalaü karşı- lama oranı ise yüzde 50.4'e geriledi. Geçen yıl söz konusu dö- nemde, ihracatmın ithalatı karşılama oranı yüzde 64.7 oranında gerçekleşmiştı. Öte yandan bu yıl ağustos. ayında ihracat geçen yılın aynı ayına göre yüzde 7 oranında gerileyerek 1 milyar 122 mil- yon dolar, ithalat da yüzde 39.1 oranında artarak 2 milyar 207 597 milyon dolar oldu. 1992 yılının aynı ayında ihra- cat 1 milyar 207 milyon dolar, ithalat 1 milyar 867 milyon do- lar olmuştu. Geçen yıl ağustos ayında 660 milyon dolar olan dış tica- ret açığı ise yüzde 123.5 artışla, bu yıl ağustos ayında 1 milyar 475 milyon dolara ulaştı. İhra- catın ithalatı karşılama oranı da bu yıl ağustos ayında yüzde 43.2 oldu. Geçen yıl aynı ayda bu oran yüzde 64.6 idi. Türkiye'nin bu yılın 8 ayın- daki 9 milyar 454 milyon do- larhk ihracatındaki en yüksek paya yüzde 84.7 ile sanayi ürünleri sahip olurken bunu yüzde 13.7 ile tanm ürünleri, yüzde 1.6 ile de madencihk ve taşocakçılığı ürünleri izledi. öte yandan ithalatın ana mal gruplanna dağılımı ince- lendiğinde en fazla artış yüzde 42.1 ile tüketim maddelerinde oldu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear