14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyel Imtıyaz sahıbi: Berin Nadi • Genel Yavın Yöneımenı: Ozgen \csr • Genel Yayır K^ordırıatoru Hikmet Çetinkgya • Yazı İşleri Muduru. CH«I Başlıngif • Oorsel Yönetmen: Ali Aor • DüzeuJeıne: Must>fa SagUmtr • Ankara Temsilcisı: Caneyt Arcayürek Haber Muaurle-.- MusUfı Balbay, Işık Kınsu tzmir Temsilci V.: Scrdar Kızık Adana Temsilcisı: Çctin Yigenoglu Isıanbul Haberleri: Şenaj Kalkan Dış Haberler: Ergua Balcı lş-Ekonomi: Şflknn Ketend Yurt Haberleri: Mebmet Saraç Makaieler: Sami Karaören Spor:Abdulk»dir Yüceimaa Du- zelrme Abdollafa Yazıcı • Muessese Mudur V.: Eroi Erkut • Koordınatör: Âbmcl Konılsan • Muhasebe: Bülenl Yeaer • Idare: Hüseyin Gürer • Işletme: Öader Çeiik • Bilgi-Işlem: Nafl lnal • BUgisayar Sistem: Marövet Çiler • Reklam: Reha Işıtmu Basım: Cumhunyet Maıbaacılık ve Gazeıecilık T.A.Ş. • Yayımlayan: Yenı Gun Haber Ajansı Bas* ve Yayıncılık A.Ş Turkocagı Cad 39 41 Cağaloğlu Î4334 lsr. PK: 246 îstanbul. Tel. 512 05 05 (20 haı), Teiex: 22246, fax: (I) 513 85 95 • Burolar: Kmkmrf. Z. Gökalp Blv. İnkılap S. No: 19/4, Tel: 433 11 41-47, Telex: 42344, Fax: (4) 433 05 65 • Izmir. H Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: 83 12 30, Telen: 52359, Fax: (51) 89 53 «0 • Adaaa: lnönu Cad. 119 S. No: 1 Kat: 1, Tel: 59 37 52 (4 hal), Telex: 62155, Fax: (71) 59 25 78 TAKVİM:8OCAKI993 lmsak:5.5O Güneş:7.21 Öğle. 12.15 Ikindi: 14.38 Akşam: 16.59 Yai&ı: 18.24 Ameliyatsız tedavi • ANKARA (ANKA)- Türkıyede kadın hastalıklan \e doğum alanında 3-4 merkezde uv gulanabilen "endoskopik cerrahi jöntemi". Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıklan ve Doğum Kliniğı"nde Doç. Dr. Mustafa Bahçeci veekibi tarafından son bir yıldır uygulanarak çok sayıda hastanın sağlığına ka\uşturulduğu bildirildi. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden yapılan açıklamaya görejinekolojide "histeroskopik've "laparoskopik" müdahaleler şeklinde uygulanan endoskopik cerrahi yönteminde vajinal yoldan rahmin içinegirilerek operasyon yapılıyor. Burnunuzu koruyun • ERZLRLM(AA)- Atatürk Üniversitesi Araştırma Hasianesi KBB Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tali L'ral.aşın soğuklann, burnun fonksiyonlannı bozduğunu söyledı. Prof. Dr. UraL AA muhabirine yaptığı açıklamada. aldığı havayı belli nem ve sıcaklıkta akciğerlere gönderen burnun, soğuk havalarda solunumla ilgili işlevlerini yerine getiremediğini bildirdi. Elvis'in doğum günü •LONDRA(AA)-Elvis Presley hayranlan, rock'n rollkralının doğum günü olan cuma günü 'ortaya çıkacağına' dair bahse tutuşuyorlar. İngıltere'ninen büyük müşterek bahis şirketi •William Hill* Elvisin görüneceğine dair 500-1 oiarak belirlediği bahsi, şarkıcının hayranlanndan gelen olağanüstü talep nedeniyledurdurdu. Bundan 15 yıl önce ölen vecuma gûnü 'gözükmesi' halinde NVilliam Hill'i 1 milyon sterlin (13 milyar lira) zarara sokacak 'kral'ın hayranlan, ABD'de piyasaya sürülecek hatıra posıa pullanyla birlikte kendisinin de kamuoyuna görüneceğine inanıyorlar. Yaşam boyunca 4 ton yemek • SAMSL'N(AA)- Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Beslenme Uzmanı Dr. Funda Elmacıoğlu, Türkiye'de bir insanın ortalama 70 yılhk ömrii boyunca, 4 ton yiyecek tükettiğini önesürdü. Dr. Elmacıoğlu. ideal boy ve kilo iledengeli beslenen bir insanın 70 yıl yaşadığını varsayarak yaptığı incelemede bu sonucu elde ettiğini belirterek AA muhabirine şunlan söyledi: "Incelememi. ülkemizdeki beslenme koşullannı dikkate alarak yaptım. 0-9yaş arası cinsiyet aynmı yapılmadan, her çocuğun günde 1500 kaloriye ihtiyacı vardır. Şekerrenk köplöğü yapıyor • KONYA(AA)- Türkiye'de nüfusun yüzde 5Q'sinın gözlerinden şikayetçi olduğu, özellikle şeker hastalanndaki görme bozukluklannın büyük önem taşıdığı bildirildi. Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıklan Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Kemal Gündüz, şeker hastalığının günümüzde tedavi edilebilir hastalıklar arasında yer aldığını belirterek, "Şeker hastalan periyodik muayenelerin yanı sıra gözlerini de kontrol etürmelidirler. Şeker hastalannda görülen göz dibi kanamalan zamanında tedavi edilemediği takdirde, görme yeteneği tamamen ortadan kalkabilir" dedi. Fakirler datıa şışmanIANKARA (ANKA)- Kanada'da yapılan bir araştırma, şişmanlığın kalıtsal olduğunu ortaya koydu. Araştırmada, fakirlerin yüzde 30'unun zenginlerin ise yüzde 5'inin şişman olduğu belirlendi. Kanadanın Quebec kentindeki Laval Üniversitesi öğretim üyelerinden Dr. Claude Buchard ve Pensilyannia Üniversitesi öğretim üyesi AJ.Stungard'ın yaptığı araştırmalarda fakirlerin yüzde 30'unun, zenginlerin ise yüzde 5'inin şişman olduğunu kanıtlandığı ileri sürüldü. Islam'ı Malcolm X'le tanıdılarSiyah liderin hayatını anlatanfilmiizledikten sonra ABD'de siyahlar arasında Müslümanlığa ilgi arttı FUAT KOZLUKLU \VASHINGTON - 1960'lar- daki 'Siyah Öfke"nin lideri Malcolm X'in (Little) hayaünı konu alan filmle ABD'de İsla- miyete ilginin arttığı bildirili- yor. İmamlar, filmle birlikte Müsiümanlığa gösterilen ilgi- nin, "moda" yaklaşım olabile- ceğinden kaygı duyuyorlar. \Vashington Post gazetesine görüşlerinı açıklayan kentin güneydoğu Ush-Schurah Ca- mii imamı Ghayth Kashif, bu ilgiyi. "Geciri aîışkanlık olabi- lir" diye tanımlıyor. Maryland eyaleti Silver Spring Müslüman Halk Mer- kezi imamı Faizul Khan ise, ka- falannda X amblemli siyah şapka, üstlerinde Malcolm X'in fotoğrafı bulunan tişörtlülerin kendilerine geldiğini ifade ede- rek, "Bu tip kişiler için İslami- yete geçiş moda düzeyde olabi- Ûr. Tam oiarak dini algılama- dan hemen karar veriyorlar. Malcolm yaşasaydı, bu şekilde Islamiyetı seçenleri görüp mut- suz olacaktı" diyor. Malcolm X'in yönetmeni Spike Lee sınırsız egosu ve sü- • Üç buçuk saate yakın süren filmi izledikten sonra "damdan düşercesine" tslamiyeti seçenlerin sayısı henüz bilinmiyor. Yanm milyondan fazla Müslümanın yaşadiğı belirtilen ABD'de, filmi izleyip Müslüman olanlar, "İslamiyetleilk tanışma için yararlı bir fılnTdiyorlar. ABD'de çeşitli eyaletlerdeki cami imamlan fılmden sonra İslamiyeti seçenlerin dini algılamadan hızlı karar verdiklerini öne sürüyorlar. Spike Lee'nin yönettiği filmde Malcolm XI Denzei VVashington canlandınyor. Spike Lee Amerika'da 1992'nin olay yönetmeniydj. rekli yenilenen "beyaz öfkesiy- le" 1992'nin "olay yönetmeni"- ydi. Spike Lee. ekim ayından beri medyanın ilgisiyle karşı karşna. Beyaz basına karşı "korkunç öfkeli" ve onlara röportaj ver- miyor yönetmen Lee. Röportaj yapacağı gazetecilerin "zenci olmasında" ısrarediyor. Yüzle- rin çabuk eskitiidiği. yeni tipler peşinde koşup yeni kazançlar elde etmeye calışan medya, Spi- ke Lee'yi "baştacı" ediyor. Der- gılerde kapak, gazeteîerde sü- tunlar dolusu yaa hep Lee ve Malcolm X üzerine. "Orospu çocuklan hiçbir şey anlamadılar'" diye küfür ettiği Hollyvvood'un ırkçı şirketlerine PORTRE / / MALCOLM X Hapishane onuniçinütüversite obnuştu Malcolm Little, 1925 yılında bir papazm oğlu oiarak dünyaya geldi. Orta halli ailehin oturduğu ev. beyazlar tarafından yakıldı ve babası yaşamını yitirdi. Little ailesi, bu olaydan sonra sefalete sürüklendi. 8 çocuklu ailenin gıda sorunu her gün arttı. Malcolm'un annesi, fakirlik içerisinde ne yapüysa olmadı ve bir gün çıldırdı. Yakınlan, çıldıran anneyi akıl hastanesine, çocuklan ise kimsesız çocuklar kurumuna kaldırdılar. Malcolm, 17 yaşında Michigan'dan ırkçılığın "beşiklennden" Boston'a gjtti. Verilen tek iş ayakkabı boyacılığı ya da bulaşıkçılıktı. Ardından, New York'a düştü. Zenci gettosu Harlem'de, her türlü pis işi öğrendi. Kumar, silah ve uyuşturucunun yanı sıra,özel zevklere (!) sahip beyazlara renktaşı kadınlan pazarladı. Bir gün. çalınmış bir saatle yakalandı ve 10 yıl hapis cezasına çarptınldı. 21 yaşında hapse giren Malcolm, 1952'de hapisten Müslüman oiarak çıkü. O dönemlerde (halen devam ettiği bildiriliyor) hapishanelerde örgütlenmiş bulunan lslam Milletleri Grubu'nun üyeleriyle tanışü ve kendini okurnaya verdi. Hapishane, onun için bir üniversite olmuştu. tslam Milletleri Grubu'nun yöneticisi olan Elijah Muhammed'in yanında bulundu. Siyah Müslümanlann düşüncelenni yaymak için hatıpliğı secerken, Little soyadını da bırakü ve X'i aldı. 1960 başlannda Malcolm X, hem ABD içinde hem dedışında ünlendi. Beyazlara olan öfkesini her fırsatta dile getiriyor ve "şeytan" ilan ediyordu. Saldırgan X, 1964 yılında Afrika gezisine çıkü. Bu arada lslam Milletleri ile olan bağlannı kopardı. Mekke'yi de kapsayan gezisinin dönüşünde. hacda beyaz Müslümanlarla olan ilişkisi değişimine neden oldu. O "beyazlann" da birer insan olduğunun farkına varmışü. Hıristiyanlann "hizmetinde" gördüğü ve "nefret etü'ği" bir diğer renktaşı ve zenci lideri olan Martin Luther King'in yanında yer almayı düşündüğünü söylemeye başladı. Amerika dönüşünde kurduğu Afro-Amerikan Birligi çatısı altında binlerce kişiyi topladı. Ve "Artık ırkçı değilim. Beyazlar da insan. İslam birkardeşlik dinidir. Kin ve nefret yok" dediği anda kendisine lslamı aşılayan ve ABD'de "en fanatik grup" olan lslam Milletleri'nin tepkisiniçekü.Kimilerinin "birdahiydi"dediği MalcolmX,21 Şubat 1965 günü yaşama veda etti. Tıpkı, ABD'deki tüm efsane isimler gibi suikast sonucu. karşın borç harç "olay filmi" bitirebilen Lee'nin etkilediği kitle doğal oiarak siyahlar. Ki- mi beyazlar ise Mekke'ye git- meden önce tüm beyazlara "şey- tan" diye bakan ve siyahlara sa- dece Hitler ve Stalin'in yar- duncı olduğunu söyleyen Mal- colm X hakkındaki düşüncele- rinin "filmle birlikte değiştiği- ni" ifade ediyorlar. Üç buçuk saate yakın süren filmi izledikten sonra "damdan düşercesine" İslamiyeti seçenJe- rin sayısı henüz bilinmiyor. Yanm milyondan fazla Müslü- manın yaşadığı belirtilen ABD'de, filmi izleyip Müslü- man olanlar, •'Islamiyetle ilk taruşma için yararlı bir fîlm" di- yorlar. ABD'de geçen kasım ayında gösterime gjren fılm, halen sine- malarda ve "olay" olmaya de- vam ediyor. En son geçen hafta sonu Dallas'ta filmin gösterildi- ği bir sinemada patlamaya ha- zır bir bomba ele geçirildi. Fil- min gösterildiği sinemalann gi- rişinde bekleyen Müslüm? gençler, İslam hakkında br^ şürler dağıtıp, "daha fazla ay- nntı" için aranabilecek telefon numaralannı veriyorlar. Fakiri ve sokakta yatanı bol VVashington'da 50 bin kadar Müslüman yaşadığı bildirili- yor. Malcolm X filminin göste- rime girmesiyle bu sayının önemli oranda arttığı, VVas- hington Post gazetesi tarafın- dan duyuruluyor. "Filmden önce" Katolik olan Donna Lee VVilliams, kongre binasının bulunduğu bölgede, yani kentin kuzeybatı- sında oturuyor. Her gece adam yaralama ya da öldürme bölge- ye has bir özellik! Mafyanın "gözbebeği" ku- zeybatının sakinlerinden Don- na Lee WiUiams, "lslamiyete Malcolm X filmini izledikten sonra kavuştum. Bana temızliğj gösterdi" diye konuşuyor. ABD'de, Müslüman olanlar için özel eğitim dersleri veren ls- lami örgüüer, filmin gösteri- miyle bu derslere kaülanlann • ABD'degeçen kasım ayında gösterime giren film, halen sinemalarda ve "olay" olmaya devam ediyor. En son geçen hafta sonu Dallas'ta filmin gösterildiği bir sinemada patlamaya hazır bir bomba ele geçirildi. Filmin gösterildiği sinemalann girişinde bekJeyen Müslüman gençler, İslam hakkında broşürler dağıtıp "daha fazla aynntı" için aranabilecek telefon numaralannı veriyorlar. sayısının arttığına dikkat çeke- reİc, "GelenJerin kimi îslamiyeti seçiyor, kimileri ise öğrenmek istedılderini ifade ediyorlar" di- yorlar. Ush-Schurah camii imamı Ghayth Kashif, 200 üyeleri bu- lunduğunu, Malcolm X fitaıiy- le birlikte bu sayının yüzde 15 artüğuıı kaydediyor. New Jersey camisinin imamı Hijham Jabbar da cuma na- mazlanna ortalama 100 kişinin geldiğini,filmlebirlikte bu sayı- nın 300'ü bulduğunu açıkhyor. Jabbar, birçok kilise, okul ve dernegin "fslamıyet hakkında konferans" tekfifî olduğunu, şubat sonuna kadar boş günü- nün bulunmadığını bildiriyor. Gıda ürünleıiyle ilgili düzenlemeler 62 yılhk ASUMAN ABACIOĞLU İZMİR - Gıda kontrolünde yetkili ve sorumlu kurumlannçeşitliliği veyasalann eksikliğı. bu alanın "sahipsiz' kalmasına yol açıyor. Sağlık Bakanlığı'nınyetkilerini devretmesiyle yalnızca belediyeler rutin gıda kontrollerini sürdürüyorlar. Tanm ve Sağlık bakanlıklanna bağlı laboratuv arlar ise yalnızca istek ve şikayet üzerine gıda analizleri yapıyorlar. Gıda kontrolünün, Sağlık veTanm bakanhklan arasuıda bir yetki çekişmesi yaratması, yeni bir gıda yasası çıkanlmasını engelliyor. Öte yandan gıda kontrolünde uygulanan cezalann caydıncı olmaması, gıda kontrolünün etkinliğini ortadan kaldınyor. İzmirin ilçelerinden Konak'ta belediyenin sınırlı olanaklanyla yapılan 3586 gıda ürününün analizindc bu gıda ür-"ınlerinin yüzde 43'ünün yasalara aykın olduğu belirlendi. Türkiye'de gıda konusunda yetki ve sorumluluğu bulunan kunıluşlar arasına Sağlık Bakanlığı. Tanm ve Köyişleri Bakanhğı. Sanayi veTıcaret Bakanlığı, Maliye ve Gümrük Bakanlığı gibi bakanhklara bağlı kurum ve kunıluşlar giriyor. TSE ve belediyecilerde gıda kontrolünde payı olan kunıluşlar. Gıda kontrolune ilişkin yasalar da tarihlerinin eskiliği nedeniyle yetersiz kalıyorlar. Bugün Türkiye'de genel bir sağlık kanunu oiarak nitelendirilebilecek olan 1593 savılı "Umumi Hıfassıhha Kanunu" 1930yıhndaçıkanlmış bulunuyor. Bunlann yanı sıra TSE de. gıdalarla ilgili" zorunlu standartlarçıkartıyor. Birçok kez değişikliğe uğrayan Gıda Katkı Maddelen Yönetmeliği de şu anda 7 Haziran 1990 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan haliyle yürürlükte bulunuyor. Gıda kontrolü konusunda çok başlılık yaşanıyor. Eski yasalann uygulamada pek çok sorun yaratmasına karşın yeni bir Gıda Yasası'nın Sağlık ve Tanm bakanhklan arasındaki yetki çekişmesi nedeniyle çıkanlamadığı belirtiliyor. Konuyla ilgili görüşlerini belirten Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bolüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Metin, gıda kontrol hizmetlerinin "gıda sanayüni yönlendirici ve tüketicinin sağlığını koruyucu" olmak üzere iki yönde gerçekleştirilmesi gerektiğini söyledi. Gıda kontrolündeçok başlılığın bir yetki karmaşası yaratügını, bu kunıluşlar arasındaki koordinasyonsuzluğun "laboratuvar ve insan israff'na yol açtığmı vurgulayan Prof. Dr. Metin şöyle konuştu: " Bozuk şdayı imha etmek bir çözüm değildir. Önemli olan üretim aşamasında denetleme yapmak ve olayı kaynağından durdunnakür. Ancak kunıluşlar arasında organizasyon olmaması nedeniyle kontrol hizmetleri eğitici, üreticiyi yönlendirici ve önkyici olmamaktadır. Gıda kontrolünde çok başlılığın ortadan kalkması için bazı düşünceler var. Bağımsız bir gıda kanunu yapılsın deniyor. Ancak bu konuda sağlık ve tanm bakanhklan arasında bir sorun var. Bu nedenle bir gıda kanunu çıkamıyor. Biz şu fikri önerdik. Madem ki bakanlıklar anlaşamıyor, başbakanhğa bağlı bir gıda kontrol müsteşarlığı kurulsun ve var olan bütün kunıluşlar oraya bağlansın." Bu arada bozuk çıkan gıda maddesi nedeniyle birçok işyerinin Cumhunyet Savcılığı'na sevk edildiğini belirten belediye yetkilileri, verilecek cezanın hakimlerin inisiyatifi içinde olduğunu ve hakim konulara ne kadar duyarlıysa cezalann da arttığını bildirdiler. Belediye yetkilileri, ilk kez suç işleyenlerin ihtar verilerek uyanidıklannı söylediler. Özel TV'lerin, çocuklara ve gençlere yanş psikolojisi aşıladığı öne sürüldü Kumar \e şans oyunları mutsuzluk yaı atıyor • Kumar ve şans oyunlanna olan ilgi gençler arasında giderek artıyor. Uzmanlara göre, gençlerin dünyaya bakış açılan, beklentileri ve bu beklentilerini elde etmek için ödemeyi düşündükleri maliyet, kişileri bu tür yerlere yöneltiyor. İSTANBLL(AA)-Gençle- koşullann önemli rolü bulun- nn, özellikle son yıllarda ku- mar ve şans oyunlanna olan ilgilerinin arttığı, bunlarda kaybetmenin de kişileri mut- suzluğa ve bunalıma sürükle- diği kaydedildi. Marmara Üniversitesi lleti- şim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ünsal Oskay, ku- mara yönelmenin, içinde ya- şanılan toplumsal sistemin ki- şilere dayattığı mantığa denk düştüğünü söyledi. Kumar ve şans oyunlanna olan ilgide, içinde yaşanılan duğunu söyleyen Oskay, "Gençlerin dünyaya bakış açılan. beklentileri ve bu bek- lentilerini elde etmek için öde- meyi düşündükleri maliyet, kişileri bu tür yerlere yönelti- yor" dedi. Toplumeski toplum değiT Prof. Dr. Oskay şunlan söyledi: "Gençlerin, ailelerinin ko- şullannın elverişli olma- masının dışında, çalışmanm ve sebat etmenin, insana top- lumda belli bir yere gelme ola- nağı sağladığı günler gerilerde kalmaya başladı. Bugün yüksekokul ve üni- versite öğrenimi yapmak ya da çalışıp sebat etmek yetersiz kalıyor. Bugünkü okullar eski okul- lar değil, toplum da eski top- lum değil. Şimdi akla uygun yollarla çalışıp yükselmek yerine, fırsatlan kollamak, gençlerin önüne konulan yük- selme modeli. Bu model tek tek bakıldığmda belirsizlikler- le dolu ve irrasyonel bir mo- del. Kaç gençten kaçının yük- selebileceğini de garanti etmi- yor." Psikiyatrist Doç. Dr. Nus- ret Kaya da son yıllarda ku- marhanelerin cazip hale geti- rilerek çekiciliğinin arttınldığı- nı söyledi. Kişide kumar oynamanm aîışkanlık haline gelmesi ha- linde bundan kopuşun çok zor olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Kaya, özel TVlerin bu ahşkanlıklan daha da kö- rüklediğiru kaydetti. Yanş psikolojisi Özel TVlerin, çocukiara ve gençlere 'yanş psikolojisi' aşıladığı görüşünü savunan Kaya, şans oyunlan ve kumar alışkanlığının bu sayede erken yaşlarda başladığmı söyledi. Bu olumsuz etkileri gider- menin, devletin en önemli gö- revlerinden biri olduğunu be- lirten Doç. Dr. Nuşret Kaya, vatandaşlann bu konularda eğitilmesi ve gerekb' bilincin verilmesi gerektiğini söyledi. Kumar bunalım yaratıyor Doç. Dr. Kaya, "Özellikle toplumu olumsuz etkileyen; yanş psikolojisini, rekabeti ve kolay kazanma isteğini pekiş- tiren kumar, bunalımlı bir toplumun doğmasına neden oluyor" şeklinde konuştu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear