22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
7 OCAK1993 PERSEMBE CUMHURİYET SAYFA 11KULTIJR Tarık Buğra ile 75Yıl •ANKARA(LBA)- Türkiye Yazarlar Birlığı'nin 15. yıl kuruluşetkinlikleri kapsamında "Tarık Buğra ile 75 Yıl' konulu toplantı düzenlenecek. Birlik Başkanı Mehmet Doğan. "Bırliğımızin 15. yıl kutiamalanniR açılış etkinliğinı. yazarTank Buğra'ya adamayı kararlaştırdık" dedı. Tank Buğra üzerindeçalışan araştırmaa ve ıkademisyenlerin katılacağı birdizioturumun düzenleneceği etkinlikler30 ocakta başlayacak. "Tank Buğra ile 75 Yıl'adıaltında yapılacak toplantılarda "Çağdaş Edebiyatımız ve Tank Buğra'. 'Türk Tiyatro ve Sinemasında Tarık Buğra'. Tarihi Roman ve Tank Buğra' konulan ele alınacak. Toplantılara yönetmen Yücel Çakmaklı. Tunca Yönder. Prof Bozkurt Kuruç. Doç. Dr. Ramazan Kaplan. Beşir AyvazoğluveDr. Kemal Kahraman konuşmacı olarak katılacak. Bosna-Hersek için konserler • ANKARA(AA)- Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın. 8-9 ocakta düzenleyeceği yılın ilk konserleriningelirini Bosna-Hersek halkına bağışlayacağı bildirildi. Polonyalı Şef Tadeuzs • Strugula'nın yöneteceği orkestranın solistleri. orgda Margit Olyahe. viyolada ise Tetil Başeğmezler. Orkestra. .^aendelin "Org ı Konçertosu". Baird'in "Viyola Konçertosu" ile Beethoven'ın "Birinci Senfonisi"ni seslendirecek. Sanat Kurumu'ndan açıkoturumlar • ANKARA(AA)-Sanat Kunımu, ocak ayında Türkıye'de en çok tartışılan konulan içeren 5 acıkoturum ve 1 dia gösterisi düzenleyecek. 12 ocak salı günü düzenlenecek açıkoturumda "Sanai Galerflerimtz vpfionjakn"- .*• ele alınacak. Açıkoturuma Ccnan Bıçakçı. Aynur Pehlivanlı, Selvin Gafuroğlu konuşmacı olarak katılacak. 16 ocak cumartesi günü "AbhazyaGerçeği". 19 ocak salı günü "Şairlerimız 6" ve 26 ocak salı günü "Bosna Gerçeği" konulu acıkoturumlann yer aldıği program kapsamında bır de Hasan Törün'ün "Hasankeyf Yaşamalı" adlı dia göslerisi izlenebilecek. 'Sık Dişini Kurtar Köşkûnö' • ERZURUM(AA)- ^tatürk Üniversitesi Gençlik fıyatrosu. 'Sık Dişini Kurtar Köşkünü' adlı oyun ile perdelerini açıyor. Nejat Uygur'un aynı adlı yapıtından sahnelenen oy un bugün ve cumartesi günü Kültür Sitesi'nde. daha sonra Polis Evi'nde izlenebilecek. Trabzonlu ozan • Kültür Servisi- Ozan Yaşar Miraç. Trabzon Belediyes Kültür Müdürlüğü'nce düzenlenen birsöyleşide yapıtlannı imzalavacak. 9 ocak cumartesi günü Hamamizade İhsanbey Kültür Merkezi'nde düzenlenen söyleşide, ozan Yaşar Miraç "Trabzonlu Delikanlı". "Trabzon'dan Çıktım Yola"."Banş Güllerinin Gümüş Denizi". "Yurdumun İşçileri" ve "Karadeniz Hırçın Kız" adlı şiir kıtaplannı imzalayacak. 4. Zonguldak Fotoğraf Günleri • Kültür Servisi-4. Zonguldak Fotoğraf Günleri başladı. 24 ocak tarihinedek sürecek fotoğraf günleri çerçevesinde Birol Üzmez'in 'Zonguldak'ın Öteki Yüzü", 'Küba Oğrenci Festivali Görüntüleri". İsa Çelik Saydam Gösterisi. J.M.O Uluslararası Fotoğraf v anşması.Çerkes Karadağ jydam Gösterisi. Zonguldak Fotoğraf Grubu Saydam Gösterisi, Tolay Toksöz-Süleyman Pektaş'ın 'Uzak Doğu-Yakın Batı" gösterisi ve Ali Öz'ün 'Londra Fotoğraflan' gösterileri izlenebilecek. Öte yandan "Zonguldak Fotoğraf Günleri' kapsamında 'Bir Zamanlar Zonguldak 3", Yunus Nadı Ödülleri 1992 Yanşma Sergisi ve İsa Özdemır'in "Sınırda" adlı sergisi gezilebilecek. Etkinlik kapsamında düzenlenen söyleşilere ise İsa Çelik. İsa Özdemır veÇerkes Karadağ katılıyor. Marlene Dietrich'in kızı Maria Riva'nın annesinin vaşaımnı anJatnğı kitabı. sanatçının yeteneğinden çok özel vasanıını ve aşk ilişkilerini anlattyor. Kızı Maria Riva, sinemanm unutulmaz ilahesi Marlene Dietriclfi anlatıyor 2O.yüzythn 'mavimeleği'Kültür Servisi- Bütün zamanlann en ünlü filmlerinden Blue Angel'ın (Mavi Melek) yıldızı. sinemanm unutulmaz ilahesi Marlene Dietrich'in hayatını an- latan bir kitap yayınlandı. Perdedeki gi- zemli erotizmi ve entelektüel kayıtsızlığıyla . belleklerde yer eden bir vamp kadın imajı çizen Dietrich. geçen yıl 91 yaşında ölmüştü. Dietrich'in aşklannın ve yaşamının bır cocuğun gözüyle (kızı Mana) an- latıldığı kitap, efsanevi yıldızın ününe paralel olarak bütün dünyada büyük ilgi görüyor. Nasıl oluyor da bir Alman kızı. İngi- lizce konuşulan bir dünyada. üstelik Hollyvvood'da bu kadar başanlı olup bir efsane v ıldız halinc gelebilh or? Orta sınıftan birailenin kızı olarak Ber- lin'in banliyölerinden binnde dünyaya gelen Dietrich her Alman gibı I. Dünya Savaşı'ndaki v'enilgiden nasibini almış. Savaşta üvey babasını kaybeden Marle- ne'in ailesi iyice fakır düşmüş. Marlene yine de vılmıyor. Önceleri keman çalan ve ciddi bir sanalçı olmayı düşleyen Di- etrich. kaslanndakı bjr-sakatlıiespnucu kemanı bırakmak zorunda kalarak ti- yatro oyuncusu olmaya karar veriyor ve odönemin ünlü oyunculannı yetiştir- miş Max Reinhardt Tiyatro Oİculu'na devam ediyor. N'azi dönemini yaşamış birçok Almanla karşılaştınldığında Marlene Dietnch'in oldukça şanslı ol- duğunu görüyoruz. Marlene. Hitler ik- karyenni Hollyvvood'da sürdürmeye karar vermiş. Yakınlan tarafından, son derece renkli özel yaşamına ve hareketli sinema kariyerine karşın sevdiklerine daima bağlı birinsan olarak nitelendiri- len Dietrich aynı zamanda çok iyi bir anneymiş. Dietrich'in sevdiklerine karşı gösterdiği bu sıcaklığın örnekleri Ivızının Marlene Dietrich'in yaşamını anlattığı ki- tabı eleştirmenlere göre yalnızca 1901-1992 yıllan arasında yaşamış Dietrich'in özel yaşamını anlatmı- yor, 20. yüzyıl hakkında da çok şeyler söylüyor. tıdara gelmeden üç vıl önce Hollyvvood'- da sinema oyuncusu olarak kendine sağlam biryeredinmeyi başanyor. Söy- lentilere göre Marlene, özgürlüğünü Goering'le ilişkisine borçlu. kımilerine göre de Marlene'e yalnızca şansı yardım etmiş. Kendini keşfeden yetenekli yö- netmen Josef Von Sternberg'in "Mavi Melek" fılmiyle Amerika'da farkedilen yıkhz Kaliforaiya'ya taşınıp oyunculuk yıldıan I924'de Rudolf Sieber'le evlili- ğınden olan kızı Maria Riva'nın annesi- ni anlatan kilabında da görülüyor. European Gazetesi'nin hafta sonu ekinde çıkan bir yazıda "Marlene Diet- nch by Her Daughter Maria Riva" adlı kitap hakkında "Zeki birçocuğun bakış açısından utandıncı bır dünyaya (Holly- vvood) açılan olağânüstü ve düşündürü- cü bir kitap" deniliyor ve devam diH \or. "Önümüzde duran doğru dürüst yaalmış bır kitap değıl. Çoğu zaman ge- riye dönüp okumanız gerekiyor. Kitap- ta Dıetrich'in bir oyuncu olarak yete- neğinden çok özel yaşamı ve İHşkıleri anlatılmış. Dietrich'in kızına göre film- lerinde şarkı da söyleyen yıldızın sesi aslında hiç de iyi değil. Ama kitapta yıldızın hayatını paylaşmış çok yakın bin tarafından yazıİmış öyle katkısız, öyle naif şeyler var ki yalnızca perdede çizdiği kompozisyonlarla değil aynı za- manda anti-Nazist sanatçı kişiliğnlede 20. yüzyıhn en büyük insanlanndan Marlene Dietnch'ı anlatan bu kitaba kayıtsız kalmak elde değil." Yazıda. Maria'nın küçük bır kız olarak annesi- nc duyduğu hayranlığın kitapta yer yer açıkça ortaya çıktığı belirtiliyor ve şöyle deniliyor: "'Bu sevımli kitaptan Dietrich'- in kızlığını Weimer Operası'ndan bir adama verdiğini öğrendiğimiz gibi, yıldızın aslında çoğu zaman hiç de kötü biranneolmadığını anlıyoruz. Marlene, ilk defa 10 yaşında banyoda adet gören kizına durumu incelikle acıklayabilecek .kadar sağduyu sarubiymiş ". .<,*•>'. «ı«ıc> Ali Poyrazoğlu'nun yeni oyunu 'Ali Harikalar Diyannda' müzikli bir varyete Ali 'bizim diyar'ı anlatıyor• Ali Poyrazoğlu, Yücel Ziko. Feride Çiçekoğlu, Ahmet Önel, Levent Tülek ve Atilla Atalay'ın birlikte yazdıkları oyunda, kukla tasanmlan Geofrey Felix, Milos Janos. Karel Brozek ve Mertkal Kanibelli'ye ait. Poyrazoğlu'nun yönettiği oyunun müzikleri Esin En- gin'e ait. AHUANTMEN Ali Poyrazoğlu'nun yeni oyunu "Ali Harikalar Diyann- da". sade vatandaştan bakan- lara, okul duvarlannın vazge- çilmez "şaın" Tosun'dan Nata- şa'lara. parasızlıktan hastanede rehin kalan Rahime'den adı İsmet olduğu için askere çağn- lan 60"lık nineye. "sanatçı"lar- dan "ödül" vererek izleyici 'tav- layan' TV'lerin yıldızlanna dek çok kalabalık bir "oyuncu" kadrosunu getiriyor sahneye. "'Yahu neler oluyor bu mem- lekette!" dı>erek her gün tanık olduğumuz yüzlerce olay, "san- sasyon" yaratan ya da ya- rattığını sanan yüzlerce kişi, güldürü öğesini (aaklı güldürü de olsa) zaten içinde banndırdığı için aslında gerçe- ğinden pek de bir farkı ol- madan birer tiyatro oyunu ya da oyun kişisi olarak karşımıza çıkınca. kahkahalarla gülüyo- ruz. Kendi "oyunumuzun" oyununu izlivor. kendi kendi- mize gülüyor ve kendimizi alkışlıyoruz. Evet. Ali Poyra- "Ali Harikalar Div an"nın en büyük özelliği, Çekoslovakja ve İngiltere'de tasaıianan kuklaian. zoğlu bu kez bir "varyete" ile karşımızda. Her yıl farklı türde oyunlar sahneliyor sanatçı, ti- yatro serüvenini, izleyia ile iliş- İcisini tekdüze hak getinmek is- temiyor; belki bir anlamda da kendini sınıyor. Bu, gerçekten ötekilerden farklı bir oyun, Poyrazoğlu her gün gazeteler- den "ev ödevi" yapıyor (bu açı- dan biraz 'Ferhangi Şeyler'i çağnştınyorj, gündem değiştik- çe oyun da belli ölçülerde de- ğişiyor, Poyrazoğlu doğaçlaya- rak oynuyor. izleyici de ovuna katılıyor (zaten her izleyici bir suçortağı ona göre) ama doğru- su oyunun en keyifli özelliğini Poyrazoğlu ile başrollen payla- şan kuklalar oluşturuyor. Türkiye'de 'hiç' denecek ka- dar az kukla yapımcısı kaldığı için İngiltere ve Çekoslovakya'- da yapılmış Poyrazoğlu'nun kuklalan. Kuklanın çok önemli bır "metafor aracı" olduğuna inanıyor sanatçı. bir de kuk- lanın oyuna kattığı "çocuksulu- ğu" seviyon "Oyun. çocuklu- ğun saflığı, bozulmamışlığı ve doğallığıyla olgunluğun buluş- tuğu. aklın devreye girdiği nok- tada buluşsun istedim. Onun için oyunda bir çocuk naifliği de var. O naifliğin akılla kesişti- ğı noktada oyun ortaya çıkıyor. Aslında anlatan temalar büyük insanlan eğlendirmek için, ama biçim, kuklasıyla. dansıyla ço- cukluğun bozulmamışlığı. oyun oynama, oyuna inanma heyecanını yansıtıyor." "Ali Harikalar Diyannda"- ndaki "harika diyar" Türkiye. evet, ama ayru zamanda sahne- nin kendisi de. "Zaman zaman sahne de bir harika diyar" di- yor Ali Poyrazoğlu. "çünkü sahnede herşey olabilir... Ölen dirilebilir. hortlaklar gelebilir, devekuşlan stnptiz yapabilir (ve yapıyorlar da), ben bir anda Elvis Presley olabilinm." "Ali Harikalar Diyan". bir Yemen masalına dayantyor as- lında. Bu masal, "bunalıma gi- ren" ve suratını asan yağmur tanrısının oğJunu güldürüp yine "bereket"e kavuşabilmek için onu güldürmenin her türlü yolunu deneyen insanlann öy- küsünü anlatıyor. Ali Poyra- zoğlu. izleyıcısinin de yardımıy- la pazartesi geceleri hariç her gün, yağmur tannsının oğlunu güldünneye çalışıyor... Turan Erol'un 'Eskizler, Pasteller, Suluboyalar' sergisi Galeri Selvin'de Tııtııklıı yargdanan ıııor engiııar çiçeklen İBRAHİM KARAOĞLL Loplu. bol tüylü, mor bir çiçek engi- narçiçeği. Morundayanılmaz. vazgeçil- mez hüznüyle karşılar yaşamı. Küskün ve içedönüktür. Çünkü her >ıl yeniden ölmenin kaygısıyla yaşar. Akdenizlidir ve Akdeniz'in o en oynak. cıvıl cıvıl renkli çiçeklerinin içinde. hüzün ona yakışır en çok. Sessiz. yumuşacık yor- gun ve ürkektir. Sıkılgandır. sevmez kristal vazolarda boy göstcrmeyi... Havada kar sesinın olduğu günlerde. Galeri Selvin'de açılan resim sergisinde, Akdenizli bir ressamın çerçevelerinde, tutuklu yargılanıyor mor enginar çiçek- len. Resme ömrünü adamış, yetkin res- sam Turan Erol, "Eskizler Suluboyalar Pasteller" adlı sergisinde; vazolarda sürgün, leyli meccani yaşayan enginar çiçeklerini. pastelin yumuşak şiiriyle su- nuyor Ankaralılara. Anılar tutanağı resimler Yalnızca bu hüzün çiçeklen yok ser- gide, ressamın doğadan güncelleştirdiği gezi notlan, ızlenimleri, yaşadığı gerçek- Hk, resmin gerçekliğiyle sunuluyor. Pastelle, suluboyayla yaratılmış gün- ce resimler Turan Erol'un çalışmalan. Anılar tutanağı gibi her resim. Yaşadığı mekanların atmosferik etkilerini, düş- gücünü de katarak, anı sıcaklığında, li- rik bir şıir keyfiyle fırçanın ucundan dökmüş kağıda. "Ne yıldızlar kaynaşır gökyüzünde ' Ne sevdayla dolar taşar gönüller" diyen yakın dostu Cahit Külebi'nin dizelerini, .gece ayışığında umut taşıyan kağnılan resmederek, yeniden üretmış. Köprüler var pek çok resminde. Dünü bugüne, bugünü yanna, umut- suzluğu umuda bağlayan, yaşamın en kahır taşıyan, uzağı en yakın eyleyen köprülerini çizmiş. Çaşnigir Köprüsü ve Milas köprülerinin resimleri bunlar. Şaır İlhan Berk; "Turan Erol'un res- mine nereden bakarsak bakalım. nasıl bakarsak bakalım. kendisine benzer. Onun gibi ölçülü. düzenli, ağırbaşlı. dengelidir. Resmi gibidir. Tuvaline girecek doğa parçasmı da, saçamasını seçer gibi seç- miştir. Düzenli dünyasmı doğada da öyle arar. Ben dünyamızın görülennin kimi ressamlarca bölünmüş, parça- lanmış. parsellenmiş olduğuna inanınm. Bu yüzden olacak, nerede uslu akıllı bir su, duru bir gökyüzü, bırakılmış bir sokak, yalnız bir ağaç. bır deniz, bulut- suz bir bozkır, çitlerle çevrilmiş bir top- rak parcası görsem, Turan Erol görü- süyle karşılaştığımı anlanm" diyerek. onun evrenini bütünsellik içinde çok iyi deşifreeder. Son resimlerindeseçtıği yöreleri renk- çi, duygulu bir anlalımla sunmuş. Do- ğadaki şıirselliğin büyük lekelerle yansıtılmış. beneklerle dokunmuş. lırik ritmli görüntüleriniyakalamıs yine Tu- ran Hoca. Plastik sanatlara bakanlık desteği Ressamlara ve heykeltıraşlara kredi ANKARA (AA) -Kültür Bakanı Fikri Sağlar, bu yıl resim, heykel gibi plastik sanatlarda çalışan sanatçılara kredi desteği vereceklerini bildırdi. Sağlar, sanat ve sanatçı için ellerinden gelen desteği yapacaklannı kaydederek, bu amaçla da ilk olarak bu yıl sanatçıya kredi vereceklerini söyledi. Bakan Sağlar şöyle konuştu: "Bu yıl resim, heykel gibı plastik sanatlarda çaba gösteren sanatçılara kredi desteği vereceğiz. Sinemayı. tiyatroyu ve diğer sanat dal- lannı desteklediğimiz gibi bu yıl münferit olarak kışilere de deştek vereceğiz. Özellikle çalışma mekanlan bulunmayan sanatçılanmıza ve sanat galerileri açmak isteyenlere böyle bir hiznıet yapmak istiyoruz. Çalı- şmalannnz sürüyor. Ne şekilde verileccği önümüzdekı günlerde ilan edilecektir. " Bu yıl plastik sanatlara farklı bir açıdan yaklaşacaklannı bclirten Sağlar, bu dalda bir müze açacaklannı. bunun için de uzmanlara başvuracaklannı söyledi. Âynca 70 yıllık Türk res- minin de bir değerlendirmesini yapacaklannı bildiren Kültür Bakanı, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Tanzimattan bugüne kadar geien Türk resim sanatını, plastik sanatlann m\ıtlaka bir değerlendirmesini yapacağız. Ama asıl amaamız. 70 yıllık Cumhuriyet döneminde yeni bir anlayış içinde gelişen sanaümızın tarihıni gösterebilecek bir müze yapmak, modern sanatlann müzesini oluşturmak. Bunun için bir çalışma sürdürülüyor. Yurtdışmdan da uzmanlann bilgisine başvurarak böyle bir müzeyi, modern resim heykel müzesini bu yıl içinde gerçekleştirmek istiyoruz." Bakan Sağlar, özel sektörün sanat galerisi açma yolundaki çabalannı da desteklediğini bclirtcrck, "Sanatın halkla buluştuğu mekanlar ne kadar vayılırsa, o denli sanat toplumu olma doğrultusunda hızlı adımlar atılır" diye konuştu. Bakanlığın elindeki resimler için bir katalogçalışması oldu- ğunu da anımsatan Sağlar. Bakanlığın elindeki önemli resimlerin bir sergisini açacaklannı. Bakanlığın satın aldığı resimleri de toplu bir sergide sergileyeceklerini bildirdi. Tuncay Özinel Tiyatrosu, 6 yıl aradan sonraperdelerini açtı Kültür Servisi - Tuncay Özinel Tiyatrosu altı yıl aradan sonra ilk kez 12 aralık günü, İstanbul'da perdelerini açtı. Üsküdar Beledıyesi Altunizade Kültür Merkezi'nde, Ferhan Şensoy'un "Bizım Sınıf adlı oyununu sahneleyen toplulu- ğun gösterileri. cuma. cumartesi ve pazar günleri sürüyor. Tuncay Özinel'in sahneye koyduğu oyunda, Ayten Erman, jdil Yazgan. Zehra. Alptürk, Ali Yaylı. Füsun Öztoprak, İbrahim Gündoğan, Nermin Parlak, Seyran Aksoy ve Tuncay Özinel. Sinematek Derneği düzenledi Temel sinema ve çizgijSlmseminerieri Kültür Servisi- Sinematek derneği tarafından, sinema ile ilgili başlıca konulann anlatı- lacağı bir seminerler dizisi ha- zırlandı. "Bilinçli bir sinema seyirci kitlesi oluşturmak, bu izleyici kitlesinin istemleri doğrultu- sunda, nitelikli filmlerin ilgi görmesini sağlamak ve sine- mamıza genç kuşak bir yaratı- cı potansiyel kazandırmak" amacıyla düzenlenen seminer- ler dizisi 5 haftalık dönemler halinde sürdürülecek. İlki cumartesi günü başlaya- cak seminerler dizisinde. sine- mayla ilgili tüm konu ve kav- ramlar. sinema dünyasından tanınmış isimler tarafından an- latılacak. dan işlenecek. Dönemin son konusu "laboratuvar" ise 7 şu- bat pazar günü Şafak Film Laboratuvannda gerçekleşe- cek. Yine Sinematek tarafından gerçekleştirilecek olan "Temel • Çizgi Film Seminerieri" de 9 , ocakta başlayacak ve 5 hafta- ; lık dönemler halinde yapıla-; cak. ı Cumartesi günü başlayacak , birinci dönemin ilk konusu , "çizgi film teorisi", Dursun 3 Güleryüz ve Şafak Tavkul ta- rafından anlatılacak. ! Pazar gününün konusu •'çiz- gi film senaryosu" ile, 16 ocak cumartesi gününün konusu . "storyboardve sinema dili" de | yine Dursun Güleryüz ve Şa- i Sinematek Derneği, sinemanm başhca konulannı içeren bir dizi seminer düzenledi. l.Dönem seminerlerinden ilki "Sinema Tarihine Bakış". Seminerler 5 haftalık dönemler halinde sürecek. 1. Dönem seminerler, cu- martesi günü Burçak Evren'in katılacağ) "Sinema Tarihine Bakış" konulu oturumla baş- layacak. Pazar gününün konu- su senaryo, konuşmacı ise M. Tali Öngören. Ahmet Güleryüz 16 ocak cumartesi günü "yönetmen ai- sistanı" konusunda bilgiler verecek. 17 ocak pazar günü ise. "yönetmen" konusunda ise Bilge Olgaç, açıklamalarda bulunacak. Orhan Oğuz. 23 ocak cu- martesi günü. "kamera" ko- nusunu, 24 ocak pazar günü ise "görüntü yönetmeni" ko- nusunu işleyecek. Jale Başaran da 30 ocak cu- martesi günü, "sanatsal yönet- men" konusunda konuşacak. "Yapım yönetmeni" konusu, 31 ocak pazar günü, Sadık De- vecı'den dinlenebilecek. "Kur- gu" konusu ise. 6 şubat tari- hınde Mevlüt Koçak tarafın- fak Tavkul tarafından işlene- cek. 17 ocak pazar günü. "tiple- me" konusunda Şafak Tavkul ile Yetkiner Ulukılıç konuşa- caklar. 23 ocak günü '"animas- yona giriş". 24 ocak günü "animasyonda zamanlama" konulannı da Şafak Tavkul açıklayacak. 30 ocaktaki "karakter ani- masyonu", 31 ocak ve 6 şubat- taki "uygulama başlangıc!" konuiannın konuşmacılan da Yetkiner Ulukılıç ve Şafak Tavkul. Çizgi film seminerinin ilk döneminin son konusu "uygu- lama ömekleri" konuşmaası Yetkiner Ulukılıç. Sinema seminerieri 16.00- 18.00, çizgi film semineleri 14. 00-16.00 saatleri arasında ya- pılacak. (Başvuru adresi: F M Ajans, Abide-i Hürriyet Cad. Harzemşah Sok. No.7 kat 1 Şişli-İstanbul tel: 225 09 38)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear