14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 13 OCAK1933 ÇARŞAMBA HABERLER Memur yüpöyüşüne soruşturma • ANKA'RA (Cumhuriyet Bürosu)-Memur sendikalannın, 21 Aralık 1992tarihinde gerçekleştirdikleri Başbakanhk yürüyüşü hakkında Basın Savahğı tarafından soruşturma açıldı. 16 sendika yöneticisi, savalığa çağnlarak, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na muhaîefet iddiasıyla ifadeleri alındı. Sendika yöneticileri, ortak ifadelerinde, bu davranışın suç olmadığını. bu tür etkinliklerin sendikalann doğal işlevleri arasında sayılacağını belirttiler. Özdemir'in ûyeliği • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-ANAP İstanbul MilletvekiliOrhan Ergüder, Partisi'nden aynlan bağımsız milletvekiii Ergun özdemir hakkında TBMM'ye soru önergesi verdi. Ergüder. DYP'ye girme hazırtığı içindekı Ozdemirin. AP üyesi olmaması nedeniyle, Anayasa'nın 84. maddesi gereği. DYP'ye giremeyeceğini savundu. Ergüder, önergesinde. Özdemir'in AP kongresinin yapıldığı 19 aralık tarihinden önce DYP'ye üyeliğinin bulunmadığıgibi, 1980 öncesinde devlet memurtuğu yapması nedeniyle AP üyesi olmasının da mümkün olmadığını bildirdi. Ergüder, şu görüşlere yer verdi: "Aynca AP. kongre günü kendisini feshederek, DYP'ye iltıhak etmiştir. Bu durum muvacehesinde Giresun milletvekiii Ergun Özdemir'in bağımsız milletvekiiiği döneminde de AP'ye üye kaydı yaptırmış olması, hukuken ve fiılen mümkün görülmemektedir." Boya görevinden alındı • İstanbul Haber Servisi - Geçen hafta üç gün ortadan kaybolduktan sonra ortaya pkan 68'Jiler B/rliği Vakfi Başkanı avukat Namık Kemal Boya, vakıfyönetim kurulu tarafından "tutum ve davranışlannın kişisel sorumluluk sınınru aştığı" gerekçesiyle görevinden abndı. 68'liler Biriiği Vakfı'nın dün yaptığı yaalı - açıklamada Namık Kemal Boya'nın yaptığı açıİclamalann "yeterince ikna edici" bulunmadığı belirtilerek şöyledenildı: •'Boya bu tutumu ile kayıplar konusunda duyarh ve hassa olan kamuoyunun duygulannı zaafa uğratmiş, temsil ettiği 68'liler Biriiği Vakfrnave68'lilik geleneğine yakışmayan bir davranışsergilemiştir. Bu durumu değerlendiren Yönetim Kurulu'muz, Bo>a'nın tutum ve davranışlannın kişisel sorumluluk sınırlannı aştığı ve temsil ettiği vakıf başkanhğı görevinin gerektirdiği sorumluluk bilincini taşımadrğı sonucuna %armıştır." Düzeyi Ingilizcede de arayın. RC metoduyla düzeyli Ingilizce 3362314 Bakan Oktay, yasayamuhalefetin işkenceye onay anlamına geleceğini söyledi: CMUKalışkanlıkyaratacak GÖKSEL POLAT ANKARA - Adalet Bakanı Seyfi Oktay, CMUK konusun- da yapılan eleştirileri anlaya- madığını belirterek, '"Almıyor, kafalan almıyor" dedi. Yasaya karşı çıkmanın, işkenceyi sa- vunmak anlamına geldiğini kaydeden Oktay, "Nasıl yanh- şa düşüyorlar, anlamıyorum" diye konuştu. Oktay, yasa ile DGM'lerin yetki alanına giren suçlarda da büyük gelişmeler sağlandığına dikkat cekerek, "Şimdi, nere- deyse yasanın terör suçlannda getirdiği yeniliklerden yarar- lanmama gibı bir hava esiyor. Bu, çok yanlış. Bazı çevreler ne ile uğraştıklannın farkında de- ğiller" dedi. Oktay. baa çevre- lerin, yasanın yürürlüğe gjrme- siyle aydınlanan olay sayısında büyük azalma olduğu yolunda- ki iddialan."Aydınlanmadığı- na göre, demek kı, işkence ya- pıp aydınlatmak gerekir gibi bir Adalet BakanıOktay, CMUK ile DGM'lerin yetki alanına giren suçlarda da büyük gelişmeler sağlandığına dikkat cekerek, "Şimdi, neredeyse yasanın terör suçlannda getirdiği yeniliklerden yararlanmama gibi bir hava esiyor. Bu, çok yanlış. Baa çevreler ne ile uğraştıklannın farkında değiller" dedi. sonuç çıkıyor. Maalesef, hu- kukçulanmızın birçoğu da bu işin bilincinde değü" diye yanıt- ladı. Yasanın yürürlüğe girdiği ta- rihten bugüne kadar geçen 43 günü Cumhuriyet'e değerlendi- ren Oktay'a yönelttiğimiz soru- lar ve yanıtlan şöyle: - Yasanınyürürlüğegirdiği ta- rihten bu yana, sizin gözlemleri- niz nedir? Toplum ve güvenlik güçleri bu yasaya altştı mı? OKTAY- Ben şu ana kadar CMUK'la ilgili ciddi bir sorun görmüyorum. Bir kere reform niteliğinde bir kanundur. Tabii ki yıllann getirdiği bir alışkan- lık söz konusu. Bu alışkanlığın terkedilmesi kolay bir şey değil. Ama. bu yasa işlemeye başla- dıkça. bu alışkanlık lar terkedi- lip, bu defa CMUK'a alışkan- lık dogacak Şu anda ciddi bir İşçi Partisi İstanbul yöneticileri, Lenin rozeti taktığı için Kemal Naci Ekşi lisesinden atılan öğrenciye destek için okulun önüne siyah çeknk koydu (Fotoğraf: HAYRETİN SAGANAK) IP liseyeprotesto çelengi bıraktıİstanbul Haber Servisi - Ceketinın yakasında Lenin rozeti ta- şıdığı gerekçesiyle bir yıl süreyle okuldan uzaklaştınlan Bağcı- lar. Kemal Naci Ekşi Lisesi öğrencisi Serkan Koç'un okuluna dün bir siyah çeknk bırakıldı. (/ , , P V ,_ İşçi Partisı (İP) adına Kemal Naci Ekşi Lisesrnin onune çe- lenk köyan İstanbul îl Başkanı Meb'rriefAlköç, cezanıri tekrar gözden geçirildikıen sonra, Serkan Koç'un yeniden okula geri dönmesinin sağlanmasını istedi. Akkoç, Milli Eğitim Bakan- lığı'nın olaya el koyması gerektiğmi vurgulayarak, "Serkan Koç Bush'un rozetrni taksaydı yine cezalandıracak mıydı? Ha- yır. Okullanmızözgürinsanyetiştiren eğitim kurumlan olmalı- dır" dedi. Ceza İnfaz Yasa tasansı cezaevi içinde disiplini kurmayı amaçlıyor Cezaeviasayişicezaylasağlanacak ANKARA (ANKA) - Avrupa standartlannda cezaevi hedefi- ni yakalamak amacıyla Adalet Bakanlığı tarafından hazırlana- rak Bakanlar Kurulu'na sunu- lan "Ceza İnfaz Yasa Tasansı". tutuklu ve hükümlülere. 4 ayn nedenle disiplin cezası verilme- sini öngörüyor. Disiplin suçu işleyen mah- kumlara kitap okuma ve spor yapma yasağı da getiren tasan- ya göre protesto amacıyla, ida- renin verdiği yemeği almayan tutuklu ve hükümlülere idareye kan sessiz direniş yapanlara ha- berleşmeden men, "Edep ve ne- zaketc aykın şekilde konuşan" mahkumlara ise kınama cezası verilecek. Tasan kurum görevlilerine karşı uygunsuz söz sarfeden tu- tuklu ve hükümlüye bazı etkin- liklere kaülmaktan men, sarkıntılıkta bulunanlara şartla tahliyenin ertelenmesi cezasırun • Disiplin suçu işleyen mahkumlara kitap okuma ve spor yapma yasağı da getiren tasanya göre protesto amacıyla. idarenin verdiği yemeği almayan tutuklu ve hükümlülere idareye kan sessiz direniş yapanlara haber- leşmeden men, "Edep ve nezakete aykın şekilde konu- şan" mahkumlara ise kınama cezası verilecek. verilmesini öngörüyor. Ceza fnfaz Yasa Tasansı'nda disiplin işlemleri ve alanacak önlemler başbklı bölümünde disiplin cezalan beş ayn grupta toplandı. Bunlar hafıften ağıra doğru, kınama, bazı etkiniikle- re katılmaktan men, haberleş- meden men, ziyaretçi kabulün- den men ve şartlı tahliyenin geri bıraktınlması cezası olarak sı- dılan- Edebsizliğe kınama Mahkuma, yaptığının uygun olmadığının tekran halinde do- ğuracağı sunaçlann açıklanma- sı olarak tanımlanan kınama cezasının verileleceği yedi ayn eylem şöyle sıralandı: Edep ve nezakete aykın şekil- de konuşma, idareden habersiz mektup gönderme, görevüye hediye verme, taahütte bulun- ma, idarece belirülenden fazla parayı üzerinde bulundurma, mahkum kimliğini yanında bu- lundurmama. yatma planına uymama, duvarlara yaa yaz- ma, resim yapma, idarenin ver- diği eşyayı kötü kulanma, çevre ve kişisel temizliğe dikkat etme- rne, uyanlara rağmen gürültü yama, nitelik itaberiyle benzer eylemlerde bulunma. Hükümlü ve tutuklulann bir ay süreyle sosyal-kültürel etkin- liklere kaülmaktan men edil- mesini öngören ikinci grup di- siplin cezalan arasında ""Ku- rum kitaplığı ve spor salonu gibi olanaklardan yoksun bıra- kılması" da bulunuyor. Haberleşmeden men Bakanhğm tasansınagöre ha- berleşmeden bir ay süreyle men cezasını gerektiren eylemler ise şöyle: Yazılı ve sözlü olarak belirte- rek açlık grevine gjlmek, idare- ce verilen yemeği protesto için topluca havalandırmaya çık- marnak, idareye karşı sessiz di- renişte bulunmak. İzin süresini iki günden fazla geçmek. Tasanya göre bu cezaya çarpunlanlara gelen mektup ve telgraflan cezanın bıtiminde kendilerine verilecek. noksanbk ve aksaklık bana yansımadı. Bazı eleştiriler, ya- sanın tümüyle anlaşılmamış ol- masından doğan bir takım du- rum lar var. Deniliyor ki, bu yasa suçluyu koruyor, mağdu- nı korumuyor. Mağdur. kendi- sine karşı bir suç ışlendiği konu- sunda devlete başvurduğu du- rumda, artık mesele devlete in- tikal ediyor. Devletin polisi. savcısı devreye giriyor ve devlet gücü doğrudan dognıya mağ- durun yerine geçiyor. Devlet var ortada. Kaldı ki. hazırhk soruşturması şimdiye kadar hep gizliydi, şimdi açık artık. Bu aleni durumda avukatıyla da gider. kendisini savundurur. Bunun hiçbtr engeli yok. Biz avukatlık kanunu ile adli yar- dım müessesesini daha işler ha- le getiriyoruz.Özü itibanyla bu kanunun sağladığı şey şu: 1- Adil yargılarna. 2- Makul bir sürede yargıla- ma. 3- İşkenceye son verme. Bunlardan hangisini istemi- yorlarsa söylesinter bu karşı çı- kanlar." - Yasanm yürürlüğe girmesiy- le aydmlanan olay sayıstnda bü- yük azalma olduğu vepolisin ya- saya karşı pasifbir direniş gös- terdiği iddiaları var. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? OKTAYl Aydmlanan suçlar sayısında azalma var gibi bir id- dia, sonuçta, demek ki aydı- nlanmadığına göre, işkence yapıp aydınlatmak gerekir gibi bir sonuca vanr. Bu, çok mantıksız. Bunun karşıt anlamı bu. Onun için ben, bir azalma olacağını düşünmüyorum. Bu- nun tersini düşündüğünüz za- man, demek ki potis kanıt top- lamıyor, ve sadece işkence ile aydınlatıyor gibi bir iddia; ki, ben böyle bir iddia>a polise yakıştırmam. Şimdi polis neden dirensin ki buna. Direnmesi için bir neden yok. Geçmişteki antidemokraük uygulamalar neye yaramıştır - Eni;ok eleştiri. DGM'lerin görev alanma giren suçların. yasa kapsaım dışında tutulması- ndan kaynaklanıyor. OKTAY- Bazı çevreler neyle uğraştıklannın farkında değil- ler. Kendi ayağına balta vuran biranlayışı birtüriüakhmabm- yor. Uygarlığa karşı çıkmak, demokrasiye karşı çımka, öz- gürlüğe karşı çıkmak, güvenli bir toplum yaratmak amaona yönelik hususlan nasıl bir ka- lemde ve sorumsuzca tırpanla- mak için çaba sarfediyorlar bunu anlamıyorum. Biz, 92 tane hükmü, DGM yetki alanı dışına çıkardık. Ön- ce bunu bir söylesinler. Yetki alanı daraltılmca CMUK'un alanı genişliyor. Biz. bir taşla iki kuş vurduk. Hem CMUK ala- nını genişletlik, hem DGM'yi olağanüstü sınırladık. Şu anda DGM yetkisi kapsamında ka- lan suçlar konusunda düşünül- sün, tartışılsın. ama. bu kanona günah atfedilmesin. Şimdi I35'a maddemiz var bizim. Bir kere alınan ifadeler sanığın öz- gür iradesine dayanmalıdır. Bunu engelleyecek olan her tür- lü kötü muamele suretiyle, öz- gür iradesi etkilenernez diyor. Etkilenirse ne olacak? Böyle bir yol uygulanmışsa, hakim bu ifadeyi karar için delil olarak kullanamayacak.Şimdi nere- deyse, yasanın terör suçlannda getirdiği yeniliklerden yarar- lanmama gibi bir hava esiyor, bu yanhş. METROPOL DUYURU Belya Ankara Basın Yayın ve Sanat Tesisleri İş- letmecilik A.Ş. tarafından Dr. Reşit Galip Caddesi No: 65 Gaziosmanpaşa ANKARA adresinde yaptı- rılacak olan Çok Maksatlı iki adet Ses Kayıt ve Montaj Stüdyosu ile bir adet kumanda odası Elekt- ronik Cihaz ve Montajı işi kapalı zarf usulü ile ihale edilecektir. 1. İhale aşağıda belirtilen tarihte, Dr. Reşit Galip Caddesi No: 65 Gaziosmanpaşa ANKARA adresin- deki şirket merkezinde yapılacaktır. 2. İhaleye çıkarılan söz konusu hşle ilgili idari ve- teknik şartname 22.01.1993 tarihine kadar 500.000- TL. (Beşyüzbin lira) karşılığı şirket muhasebesin- den temin edilebilir. 3. Söz konusu ihale 25.01.1993 Pazartesi günü saat 16.00'da şirket merkezinde yapılacaktır. 4. Teklif mektupları en geç ihale günü saat 12.00- ye kadar şirket muhasebesine verilecektir. Bu sa- atten sonra verilecek teklif mektupları veya her- hangi bir nedenle oluşacak gecikmeler dikkate alınmayacaktır. İLAN ÇAYIRLIKADASTRO HÂKtMLİĞrNDEN DosyaNo. 1982,74 Davacı Müslüm Aydın ve Ahmet Taştan tarafından Yaylakent köyü 828.73. 271.87.199,195. 222.220.221.293.424.224,580,225. 272, 273. 227. 578. 397. 325.425. 616,223.243, 7. 577. 593, 274, 581, 803. 246. 8, 10. 193. 275 nolu parsellere ilişkin olarak davalılar Dur- sun Öz mırast,-ılan ve İpek Ka>a aleyhine a<,nlan tespiun ıptalı ve tescil ddvasının )apılan açık yargılamasında venlen ara karan uyannca; Erzıncan ili merkez Hurrem Palangası kövünden Müilüm A>dın mirasçılan Ali Haydar Aydın, Rıza Aydın. Naciye Aydın, Kudret A>dın. Rabia Aydın. Birgül A>dın. İsmail Aydın, Yaylakent köyün- den İpek Kaya'nın adresleri zabıtaca tespiı edilemediğinden ilan yo- lu) la tebligat yapılmasma kararalmmış olup. adı geçendavaa miras- çılan Müslüm Avdın mirasçılar Ali Haydar Aydın. Rıza Aydın. Naciye Aydın. Kudret Aydın. Rabıa Aydın. Birgül Aydın, İsmail Aydın, davalı İpek Kaya'nın mahkememizın 24.3.1993 larihlı duruş- masına gelmez. deli) ıbraz eunezler ve kendılermı bir vekıl ile temsil eıtırmezlerse yokluklannda karar verileceği ve dava dılekçesinın ken- dılenne tebiığ edilmiş sayılacaeı hususu ilanen tebliğ olunur. Basın: 45042 SAMSUN 2. SULH HUKUK HÂKtMLİĞl'NDEN 1992,1016 Davacılar Leman Civan ve Yüksel Gergöç vekilleri Av. Müfit Öztepe tarafından davalı thsan Everest Özçevik aleyhine Samsun Atakum Mahallesi Yalı mevkii, kütük: 19, sayfa: 1953, pafia: 22. par- sel: 1853'de kayıtlı bulunan 203 m 2 'nfn satılarak ortaklığın giderilme- si için dava açılmış olup, davalı Ihsan Everesi Özçevik'in adresi tesbil edilip kendisine tebligat yapılamadığından adı geçeneduruşma günü- nün ilanen tebliğıne karar verilmişıir. Yukanda dava dilekçesi özetlenen dosyanın duruşmasr 3.2.1993 günü saat 09.00'da olup ış bu ilan gazetede yayınlandıgı tarihten iti- baren 7 gün sonra İhsan Everest özçevik'e tebliğ edilmiş sayılacağı ilanen tebliğ olunur. 24.12.1992 T.Ç. İZMİR 3. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ 199133Esas Davaa M.Şener Özbodur vekili tarafından davalılar Ertek Kurt, A)han Kurt. Hacı Mehmet Şerbetçı mirasçılan. a) Şükrü Şerbetçi. Akten Şerbetçi- Kayhan Şerbetçi. Ayhan Şerbetçi. Figen Şerbetçi ve Mehmet Buğra Şerbetçi aleyhl-erineaçılan ihalenin menı (iplalı)dava- sında verilen ara karar gereği; Reşadiye Mahallesi veya köyü. Yıldızelı. Sıvas adresindeölüdava- lı Kayhan Şerbetçi mirasçjsı Mehmet Buğra Şerbetçi'ye velayeten annesı Zemzem Şerbetçi'ye tebligat yapılmak için aranmalara rağ- men bulunmadığından başkaca tebligata yarar adresı bilınmcdığın- dcn davalıya ilanen tebligat îetrfiğıne karar verilmiş olmakla davalı- nın duruşma günü olan 16.3 1993 saat 09 15"te hâkımlıgımızde hazır bulunması. aksı takdırde duruşmalann gıyabında devam edip dava- iiın .vınuçlandınlacağı ve tebliğ tanhinden itibaren lOgünlük sürede ce\abının bildirilmesine dair s>üre verikiiği hususu tebligat yerinegeç- mck üzere ilan olunur. 4.1.1993 Basın: 173(1 ÎLAN FATSA ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN DosyaNo: 1991/528 Da\ acılar Mehmet Özçelik, Recep Özçelik ve Emriye Duran vekili a\ ukat Ilyas Can tarafından davalı Fatsa ilçesi Aşağıtepe köyü nüfu- sun<ı kayıtlı olup halen Fatsa ilçesi Evkaf Mahallesı'ndc oturduğu, oradan da Fransa'ya gittiği bildınlen Tahsin oğlu Bahattin Bayar alcvhine açılan tapu iptali ve tescil davası nedeniyle açılan davanın yapılan yargılaması sırasında, davalı gösterilen adreslerde bulunama- dığı anlasıldığından. adresı de tespit edilemediğinden ilanen tebligat yapılmasına karar venldığınden davalı Bahattin Bayar'ın 4.2.1993 günü saat 9'da yukanda numarası yazıiı tapu ıptal ve tescil davasının duruşmasında Fatsa Aslıye Hukuk Mahkemesi'ndeki duruşmasında hazır bulunması veya kendisini bir avukatla temsilettırmesı, gelmedi- ği takdirde HUMK'nun 213, 377 maddesi uyannca yargılamaya yokluğunda devam olunacağı ve hüküm verileceği davetiye \e dava dilekçesi tebliğıne kaim olmak üzere ilanen duyurulur. Basın: 45062 İLAN DİNAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ 992 IJ Davaa Bağ JCur vekili Av Erdal Erkan'ın davalı Huriye Kahra- man aleyhine mahkememizde açtığı (azminat davasının yapılan du- ruşması sırasında verilen ara karan gereğince. Davalı Huriye Kahraman'a duruşma gününü bildirir davetiye teb- liğ edilemediğinden ve bütün aramalara rağmen açık adresi de bulu- namadığından adı geçendavalıyaduıuşma gününü bildirirdavetiye- nııı ilanen tebliğıne karar verilmiş olup davalının duruşmanın tnnıkıl- dığı 15.2.1993 günü saat 09.00'da mahkememizde hazır bulunması veya kendisini bir vekil ile temsil ettirmesi. ettirmediği takdirde tahki- kat ve yargılamaya yokluğunda devam edileceği ve hüküm verileceği davetiye yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 2/10/1992 Davalı: Hunye Kahraman. Küçükyalı Köyü Şabanözü-ÇANKIRI Basın: 45118 YOL KESEMRMAK Hıfa V. Velidedeoğla 4. bası 20.000 lira (KDV içinde) Çağdaf Yaymlan JTBrkocağı Cad 39-41 Cağaloğiu-lstanbul ödeneU gönderilnez. ATİLLA DORSAY Gidenler ve Gepide Kalanlan... Geçen perşembe günüydü. Aynı günde, Cumhuriyet 1 - te dört ölüm hatx>rı birden... Rudolph Nureyev'inkini bir akşam önce haberlerden duymuştum. Ancak Dizzy Gil- lespie'ninkini ilk kez gazeteden öğreniyordum. Ve iki de haber değil, ölüm ilanı.. Leyla Gencer, eşi Ib- rahim Gencer'i yitirmiş. Tülay German da "30 yılhk can yoldaşt" Erdem Buri'nin ölümünü Paris'ten duyurmuş... Her ölüm olaymda olduğu gibi, kafama anılar üşüştü. Bu insanların dördünü de tanımış, birlikte olmuş, anılar edinmiştim. Nureyev ve Gillespie ile "birlikte" olmam, ancak onları sahnede, AKM veya Açık Hava Tiyatrosu'n- da izlememle mümkün olabilmişti. Gelin de istanbul Festivali'ne bir kez daha teşekkür etmeyin!.. Nureyev'i 1982 yılı şenliğinde izlemiştim. Bende ve tüm İstanbul sanatseverlerinde yarattığı etkiyi unuta- mam. Sahnede, yaptığı işe bunca egemen, insanın fizik- sel yetilerini bunca zorlayıp ötesine geçen, zarafetdedi- ğimiz şeyi bunca başarıyla temsil eden bir kişiye, yasa- yan bir efsaneye nasıl kapılmazsınız? Aynı şenlikte onun Rudolph Valentino'yu canlandırdığı film de göste- rilmişti. Ikisini birleştiren birhayranlıkyazısı yazmıştım. Gillespie ise daha sonraki bir şenlikte gelmişti. O da yaşayan bir caz efsanesiydi. Sevimli ihtiyar yüzündeki muzip ifade, yanaklarını kimselere benzemez biçimde şişirerek trompetine üflediği caz melodileri, tüm bir öm- rünü "zenci müziği" caza adamış, be-bop'ı Parker'la birlikte yaratmış, Latin ritmini caza sokanlardan biri ol- muş, klasik kalmakla birlikte sürekli kendisini ve müziği- ni yenilemiş bu adamı gözümde daha da büyük kılmıştı. Ölüm haberinden sonra bir uzunçalarını koyup dinle- dim. Ibrahim Gencer ise çok çok uzaktan akrabam oluyor- du. Onu pek az (bir-iki kez) görmüştüm. Leyla Gencer'e olan büyük saygımdan dolayı cenazesine gıttim. Soğuk, çok soğuk bir kış günüydü. Leyla Gencer, arabasında kalmış, taziyete gelenleri orada kabul ediyordu. Teşviki- ye Camii'nin avlusuna gelenler, bir tur yaptıktan sonra arabayayönelip "primadonna'yıziyaretediyorlardı. Ve Gencer "yaslı dul" rolünü de, primadonnalığın ge- reklerine uygun olarak oynuyordu. Eşini ne denli sevdi- ği btliniyordu, kimbilir ne denli uzgündü. Ama osıradan bir kadın değildi. Yaşamı, tüm anlarıyla kamuoyuna ait bir kadındı. Ve o gayet şık giyinmiş, çok hafif makyajını yapmış, kederli gözlerini siyah gözlüklerin ardına sakla- mış biçimde, hem eşine karşı son görevini yerine getiri- yor hem de bu halinde bile güzel ve soylu olmayı başan- yordu. Erdem Buri hakkında bir yazının gazetelerde çıkması- nı boşuna bekledim. Belki llhan Mimaroğlu, Amerika'- dan yazar. Tümüyle unutmuş muyduk Buri'yi? 30 yıl ön- cesinde, bu caz hastası programcı-spiker. radyodan bize eşsiz caz programları sunar, Türkiye'de cazı ger- çekten bilen birkaç kişiden biri olarak bilinir, bestelerde yapardı. Sonra, 1960ların yenı yükselen Türk pop müzi- ğinin ilk şarkıcılarından bülbül sesli Tülay German'a gönlünü kaptırdı. Ve jkisi birlikte kalkıp Paris'e gittifer Orada, Tülay German'ın şarkıcılığı çevresinde dönen bir sanat yaşamları oldu. Buri, kendisini tümüyle ikinci ptana çekmiş, yaşamını sanki artık German'a ve onun sanatına adamıştı Tam 1980 yılında Paris'te onlarla birlikte olmuştum. VeTülay'ın katıldığı, Zülfü Livaneli'nin bir albümüyle bir- likte Tülay'ın da son albümünü dinlemiştik. (Gerek Nure- yev, gerekse German/Buri çifti üzerine yazdığımız yazı- lar. "O Isimler, O Yüzler" kitabımızda yer aldı.) Işte böyte... Geçmiş bir zaman diliminde birlikte oldu- ğumuz, sanatçı kişiliklerinin dışavurumunu, verimini birlikte tattığımız kişiler, birer ikişer o kaçınılmaz trene binip sonu bilinmez yolculuğa çıkıyorlar. Hepsine uğur- lar ola.. 'Ajda'nın Yüzü' üzerine Geçen haftaki "Ajda Pekkan'ın Yüzü'" yazımız üzerine birçok telefon aldık. Genelde hanım okurlardan gelen yarı şaka, yarı ciddi eleştiri ve sitemlerdi bunlar. Bir ha- nım okur, bize şöyle dedi öneğin: "Ben 48 yaşında bir çalışan kadınım. Ve bütün yaşamımı, kendimi güzelieş- tirmeye değil, daha bilgili, daha kültürlü olmaya adadım. Hangisi daha iyi?" O yazı birfanteziydi. Belli-belirsiz bir ince alay da kpe- ren.. Çok ciddiye alınmış olmasından üzgünüm. Sizin yaptığınız kuşkusuz ki önemli, saym okurum... Ama biz, erkek olarak, ne yaparlarsa yapsınlar, hanımların hep güzel, bakımlı olmalarını da beklemekte biraz haksız mıyız? Yaşamı yaşanmaya değer kılan, biraz da kadın- ların güzelliği değil mi? Ozürlerim ve saygılarımla... Somuncuoğlu delegeleri karar için 17 ocakta toplantıya çağırdı MHP'liIei' partininkaderi içinyenidentoplaııı>or ANKARA (ANKA) - MHP'nin MÇP'ye kaülması- na karşı çıkan eski MHP'üler, Sadi Somuncuoğlu'nun girişi- miyle bağımsız yeni biroluşum ve sağda sürdûrülen birlik ko- nulannı görüşmek üzere 17 ocakta Ankara'da toplanacak. 17 ocakta gercekleştirilecek eski MHP'lilerin siyasi karar toplantısına Şadi Somuncu- oğlu'nun çağnsıyla MHP dele- geleri ve üyelerinin katılacağı öğrenildi. Toplanüda MÇP ve Türkeş'Ie siyasi yol aynmının kararlaştınlması beİcleniyor. Bir kurultay havasında gecme- si hedeflenen toplantıda eski MHP'lilerin siyaseti yeni bir oluşumla sûrdürüp sürdürme- mesi de karara bağlanacak. Toplantıda Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın girişimiyle sür- dürülen sağda birlik cabalan- nın da görüşülerek bu kounda bir yaklaşun belirlenmesi bek- leniyor. Bu arada MHP'yi yeniden açma çahşmalan sırasında Milüyetçi Hareket'ten haber- ler adıyla çıkardığı bültenin yayınını devam ettirmesi So- muncuoğlu ve arkadaşlannın siyaseti MÇP ve Türkeş'e kar- şın sürdüreceğinin göstergesi şeklinde yorumlanıyor. MHPboşluğu Somuncuoğiu, iktidarda ve muhalefette ki partilerin Tür- kiye'nin sorunlan karşısında yetersiz kaldıklannı savuna- rak, bu yetersizlik karşısında cok fazla partinin ortaya çıktı- ğını söyledi. Yeniden açılan partiler arasında bir mıktar AP'nin, kısmen de DP'nin boşluğunun yaşandığını ifade eden Somuncuoğlu, "AsıJ bü- yük boşluk MHP'de ortayi. çılcmıştır. 30 yıllık tarihi olan MHP'nin boşluğunun doldu- rulması gerekir" diye konuştu. AŞLIYE1. HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Sayı: 1992 188 Davacı Haluk Çamurcuoğlu vekili Av. Namık Çamurcuoğlu tara- fından. davalılar Servet Kerim Hamarat ve Ali Bülent Hamaral aJey- hlerine açılan tasarrufun iptali davasınm yapılan yargılaması sonun- da. Davalılardan Ali Bülent Hamarat'ın adresi tüm aramalara rağ- men tesbit edilemediğinden. meçhule kaldığından, mahkememizin 16.4.1992 tanh ve 1992 '335 karar sayılı ilamı ile mahkemeraizin yet- kısizliğinc. dosyanın kesinlesmesi ve talep halinde Bandınna Nöbetçi Asliyc Hukuk Hâkımliği'ne göndenlmesine karar verilmiş olup, iş bu ılamın tebliğ yerine kaim olmak üzere ilanentebüğineve buna göre rçlem yapma» hususu ilanen davetrye yerine kaim olmak üzere tebliğ olunur.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear