23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 5 EYLUL1992 CUMARTESI 8 D1ŞHABERLER Ortadoğu Bönüşmeleri • VVASHINGTON (AA) - Ortadoğu banş görüşmelerine katıJan Suriye, Filistin ve İsrail heyetleri. ikıli görüşmelerde ilerleme sağlanması ıçin lcararlı olduklannı açıklarken, Ürdün. İsrail ile görüşmelerde ciddi zorlukiarla karşılaşıldığmı bclirttı. Suriyeiîk kez, İsrail-Arap görüşmelerinde genel biranlaşmaya vanlması durumunda, İsrail ıle bır banş anlaşması ımzalayabileceği imasında bulundu. Filistin heyeti tarafından yayımlanan bir bildiride ise yapıcı girişimler önerilmesinde ve banş sürecini engelleyecek her şeyi bir kenara bırakma konusunda kararlı olduğunu belirtildi Jivkov'a 7 yıl hapis cezası •SOFYA(AA)- Bulgaristan'ın eski devlet Başkanı TodorJivkov(81) yedi yıl hapıscezasına çarptınldı. Mahkeme, dün sabah açıkladığı karannda Jivkov'u 1962-89 yıllan arasında Komünist Parti genel sekreterliği, başbakanlık ve devlet başkanlığı yaparken, çeşitii kişilere 67 otomobil ve 72 ev vermek suretiyledevleti yaklaşık 21 milyon leva zarara sokmaktan suçlu buldu Mahkeme tarafından bu parayı ödemeye de mahkum edılen Jivkov hapis cezasını evindeçekecek Hindistan'da kaza: 37ölö • YENİDELHI(AA)- Hindıstanda biryolcu treni ile birvük treninin dün sabah erken saatlerdeçarpışması sonucu 37 kişi öldü, 45 kişi de yaralandı. Hindistan Haber Ajansı, kazanın Madhya Pradeseyaletinin Bilaspur bölgesinde meydana geldiği bildirdi. Rumlara Italyan silahı • ATİNA(AA)-Kıbns Rum Kesimi'nin, önemli silah üretıcisi ülkelerden biri sayılan İtalya'nın en ıyi müşterilennden olduğu bildirildi. Haftahk "Tahidromos" dergisinin haberinegöre İtalya'da başbakanlık tarafından parlamentoya verilen 1991 yılındaki silah satışlan ile ilgili raporda, Kıbns Rum Kesimi 167 milyon dolarla İngiltere'den sonra "En iyi ikinci müşteri" konumunda bulunuvor. Paniç'e güvenoyu • BELGRAD (AA) • Yugoslavya (Sırbistan- Karadağ) Başbakanı Milan Paniç, parlamentodan güvenoyu aldı. Yugoslav Parlamentosu'ndaki Sırp milliyetçisi temsilciler, parlamentoyu Paniç'e karşı güvensizlik oylamasına çağırmışlardı. Milliyetçiler, PaniçM Londra'da yapılan UJuslararası Yugoslavya Konferansı'nda Yugoslavya'nın çıkarlannı yeterince savunamamakla suçlamışlardı. Paniç'in güven oylamasını ll'e karşı 33 oyla kazandığı bildirildi. Arnavutluk diyalog yanlısı •TtRAN(AA)- Amavutluk cumburbaşkaru Sali Derişa, ülkesinin devletler arası ilişkilerini bugüne kadar düzenlenmiş uluslararası delegelere dayandıracaklannı söyledi. Savunma Bakanı Saffet Culali ıle birlikte Sazan adasındaki askeri birlikleri denetleyen ve bir tatbikatı izleyen Berişa, buradaki konuşmasında, ülkesinin diğer devletlerle tüm sorunlan yalnızca diyalog yoluyla çözümlemek istediklerini belirtti. Maxweıl iflas etti • LON DRA (AA) - ûenızae boğularak ölen basın kralı Robert Maxwell'in iki oğlundan genç olanı Kevin Maxwell, 400 milyon sterline ulaşan borçlannı ödemeyince önceki gün Londra'daki yüksek mahkeme tarafından müflis ilanedildi. 400 milyon sterlinlik borçtan kaynaklanan iflas, bugüne kadar İngiltere tarihinde verilen en yüksk iflas ilanı oldu. Yüksek mahkeme, 33 yaşındaki Kevin Maxwell'in tüm mal varlığına el konulmasını ve tayin edilecek kayyımın bu mailannın satışından saglayacağı paralarla 400 milyon sterlinlik borcu ödernesini kararlaştırdı. Başbakan Eroğlu, 774 sayılı BM Güvenlik Konseyi karannın ardından ekonominin durgunlaştığını söyledi: KıbrıslıTürklergöçehazırlanıyor• KKTC Başbakanı Derviş Eroğlu, 774 sayılı Güvenlik Konseyi karan uy- düşüldüğünü beiirterek, "Rum tarafi hiçbiriyi gulamaya geçirildiği takdirde sınır yörelerinde yaşayan çok sayıda Kıbns ni y et göstermemiştir. Türk tarafi, toprak Türkünün Türkiye'den iltica talebinde bulunabileceğini belirtti. ERDAL GÜVEN EROĞLU-Ödünyok LEFKOŞA- Kuzey Kjbns Türk Cumhuri- yeti Başbakanı Derviş Eroğlu, 774 sayılı Bir- leşmiş Milletler Güvenlik Konseyi karan uy- gulamaya geçirildiği takdirde Kuzey Kıbns'tan Türkiye'ye yoğun bir göç yaşanacağıru söyledi. Eroğlu, karar ardından, özellikle BM Genel Sekreteri Butros Gali'nin çizdiği haritada Rum tarafına bırakılan yörelerde îktisadi faaüyetlerin oranını yüzde 29.9'a indirmeyi kabul etmiş, ancak Rum tarafi ne göçmenlerte ilgili görüş- bütünüyle durduğunu ve halkın büyük bir ka- melerde ne de anayasal görüşmelerde bir gü- ramsarlık içinde bulunduğunu söyledi. vence vermiştir" dedi. KKTC Başbakanı Derviş Eroğlu, Türkiyeli Eroğlu, son karar ardından özellikle sınır gazetecileri kabulünde yapüğı konuşmada, yörelerinde ekonomide gözle görülür bir dur- Ulusal Birlik Partisi (UBP) olarak toprak gunluk yaşandığını. iktisadi ve ticari faaliyet- ödününe kesinlikle karşı çıktıklannı söyledi. 26 lerin durduğunu söyledi. ekimde Nevv York'ta başlayacak görüşmelere Esnafve küçük tüccann büyük sıkıntıya düş- gidilse de gidilmese de Türk tarafının "uzlaşmaz tüğünü vurgulayan Eroğlu. "Vatandaş karam- taraf olarak ilan edileceğini ve federasyon sar. Parasını tutuyor. Başlanan inşaatlar durdu- görüşmelerine başlamakla bir tuzağa ruldu. Kimse yatınm yapmıyor" diye konuştu ve sınır yörelerine yaptıgı gezilerde, halkın Tflr- kiye'ye göçe hazırlandjğını gözlediğini belirtti. Eroğlu, "Karamsarhk o ölçüdedir ki halk bize 'acaba Türkiye'ye iltica telebinde bulunsak ka- bul edilir mi' diye soruyor" dedi. KKTC'nin Türkiye ekonomisi için bir "kam- bur" olduğu ve KKTC'ye yapılan yardımlann Türkiye'de yüksek enflasyonun başlıca nedenle- rinden biri olduğu savlanna karşı çıkan Eroğlu, "Adriyatik'ten Çin Seddi'ne dek uzanan bir Türklük dünyasınm liderliğine soyunan Türkiye için 160 bin nüfuslu KKTC'nin bir kambur ola- mayacağını" savundu. İtalya Dışişleri Bakanı, BM'nin elinde kanıt bulunduğunu açıkladı: ' Yardım ııçağıııı Sırplardüşürdü' Saraybosnabir vadideyeralıyor: Kaderi, vadiyi çevreleyen tepelerdekonuşlanmış Sırp keskin nişancılanna ve topçularına terk edilmiş. Sivillerin üstünebombayağıyor. Sırplarm, ağırsilahlarını BM denetimine vermeyikabuletmesi Saraybosna yaşayanları için yaşamı kolaylaştıracağa pek benzemiyor. BM gözlemcileri, hangi tarafın ateşkesi çiğnediğinibelirleyecek, ancak Sırplar da Boşnaklar da, açılacakbir ateşekarşılık verebilecekgüçte. Washington Post, Saraybosna 'yı çevreleyen tepelerden tüm ke'ntin kolayhklagözlenebildiğini yazıyor. Boşnaklar, son derecezor ve olumsuz koşullardasavaşıyorlar. Silahlarıyetersiz ve vadide bulunmaları nedeniyle tepelerden gelen saldınlara karşılık vermekte zorlanıyorlar. Ayrıca, ateş ettiklerinde Sırpları tam alnından vurmakzorundalar, çünkü Sırplar siper almış olaraksavaşıyorlar. Saraybosna, Storı Grad Boşnak denetımınde Sırp keskin nışancılarının ' kuşatmasında PALE Sırpharekat karargâhı Saraybosna'nm doğusunda yüksek tepeler, Sırpkeskin nışancıları VOGOSCA Sırp denetımınde • Saraybosna'ya yar- dım götürürken düşü- rüldüğü kaydedilen uçağın enkazmı arayan 4 ABD helikopterine de ateş açıldı. Saraybosna Havaalanı yardım uçuş- lanna kapatıldı. Dış Haberier Servisi - Bosna-Hersek'in başkenti Sa- raybosna'ya insanı yardım gö- türen BM Koruma Gücü'ne bağlı Italyan uçağın, daha ön- ce açıklandığı gibı düşmediğı ve Sırplar tarafından açılan fü- ze ateşı sonucu düşürüldüğü bildirildi. ftalya Dışişleri Bakanı Salvo Ando, "BM'nin elinde bunu doğrulayan kanıtlar var" dedi. Ando, uçağın düşürülmesine karşın İtalyan hükümetinin Saraybosna'ya insani yardıma devam edeceğini açıkladı. İtal- yan Dış Ticaret Bakanı Clau- dio Vitalone de yardım uçağı- nın büyük olasılıkla füze saldı- nsı sonucu düştüğünü ve elle- rinde bu olasılığı güçlendiren bulgular bulunduğunu söyle- di. Avrupa Topluluğu'nun eskı Yugoslavya konusundaki: temsilcısı Lord Owen. uçağın düşürüldüğünün ortaya çıka- nlması durumunda BM'nin sert bir tavır alacağı uyarısında bulundu. Owen, "Dünya du- rumu gözlerken öyle bir za- man gelir ki 'Artık bu kadan da yeter' denilir. Belki bu olay bunu sağlayabilir" diye konuş- tu. AFP'nin haberine göre, böl- gede inceleme yapan İtalyan uzman heyetine bilgi veren görgü tanıklan, uçağın roket saldın- yen bir füze tarafından düşürülmüş tiğini ve havaalanma ınışıne 8 daki- ancak 4 kişilik mürettebattan kurtu- ateş açıldı. Pentagon, helıkopterle- ian sonucu düştüğünü ifade etti. olabileceğini yazdı. ka kala uçakla tüm telsiz bağlanüsı- lan olmadığı bildirildi. rin isabet almadığını açıkladı. BM Yüksek Mülteciler KomiserHği BM yetkilileri, Bosna'daki BM nm kesildiğini açıkladılar. Adriyatik Denizi'nde devriye ge- Bu arada Saraybosna Havaa- Sözcüsü Peter Kessler uçağın düş- Koruma Gücü'ne (UNPROFOR) Uçağın enkazının dün Saray- zen ABD savaş gemisi USS IWO lanı'nın düşürülen uçak ile ilgili sür- meden önce havada infilak ettiğinin bağlı İtalyan G-222 tipi uçağın, ön- bosna'nın 34 kilometre batısındaki JIMA'dankalkanve uçağın enkazı- dürülen araştırmalar nedeniyle sanıldığını bildırirken New York k gün Hrvatıstan'ın sahil kenti Jsnic kasabası yakınlannda Fran nı arama çaiışmalanna katılan heli kapalı tutulduğu ve yardım uçuşla- nnın askıya alındığı kaydedildi. Zenıcayolu Dığer Sırp keskin nışancıları Bajiovac Havaalanı >-« ^ - - DOBRUCA Boşnak denetımınde. ILICA Bır bolumu Sırp, bır bolumu Boşnak denetımınde Sırp kuşatmasında(Kaynak TheWashıngtonPost,CIAHarıtası) ğ bağlı İtalyan G 2 t p ç ğ , b o s n a n ı 3 ç ğ sanıldığını bildırirken, New York cekj gün Hırvatıstan'ın sahil kenti Jesenic kasabası yakınlannda Fran- nı arama çaiışmalanna katılan heli- Times gazetesi de uçağın ısıyı izle- Splıt'ten Saraybosna'ya hareket et- sız askerleri tarafından bulunduğu, koptere de olay yeri yakınlannda ABD BAŞKANUK SEÇtMLERİ Busharayı kapataııuyor Dts Haberier Servisi - ABD'de kasım ayında yapılacak olan başkanhk seçimi için adaylann yanşı sürüyor. Cumhuriyetçilerin adayı Başkan George Bush'un geçen ay yapılan Cumhuriyetçi Parti kurultayından sonra yapılan kamuoyu yokla- malannda puanlannı arttırdığı gözkniyordu. Ancak CNN televizyonu ve US Today dergisi- nin ortaklaşa yapüğı son yoklamada, Bush'un rakibi Demokrat Parti adayı Bill Clinton'ın hâlâ 15 puan gerisinde olduğu ortaya çıktı. CNN televizyonunun dun verdiği haberde yoklamada Demokrat Clinton 54 puan, Cum- huriyetçi Bush ise 39 puan aldı. Başkan Bush, partisinin kongresinden sonra yapılan yoklamalarda 42 puan. Ginton 52 puan Başkan George Bush, Tayvan'a satılması tasarlanan 150 tane F-16savaş uçağına ilişkin açıklamasında, bu satışın ABD'nin Çin Halk almışu. Curnhuriveti ile olan Uişkilerinde değişiküğe yol açmayacağuu savundu. BOSNA-HERSEK Askergönderecek ülkeleri BM belirleyecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tür- kıye'nin Bosna-Hersek'e göndermeyi önerdiği taburun, önümüzdekı hafta eği- timinı tamamladıktan sonra Genelkur- may Başkanı Orgeneral Doğan Güreş ve Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Muhittin Fısunoğlu tarafından denetle- necek. Genelkurmay yetkilileri, taburun Bosna-Hersekte "harekâta yönelik" bir faaliyet içinde olmayacağuu, Banş Gücü olarak görev yapacağını bildirdiler. Ta- burun Bosna-Hersek'e hareketinin ekim ayından önce söz konusu olmadığı bildi- rildi. Bosna-Hersek'e gönderiiecek BM gücünün hangi ülkelerin askerlerinden oluşacağına BM Genel Sekreteri Butros- Gab' karar verecek. Genelkurmay yetkilılerinden edinilen bilgiye göre Türkiye'nin Bosna-Hersek'e göndermeyi önerdiği tabur toplam 750 erbaş ve erden oluşuyor. Taburda 30-40 subay ve 30-40 arası astsubayın da görev- lı olduğu öğrenildi. Tabura, Birleşmiş Milletler mevzuauna hâkim, iyi derecede yabancı dil bilen bir yarbay komuta ede- cek. Genelkurmay yetkilileri, Bosna-Her- sek taburuna komuta edecek yarbayın isminı gizli tutarken, taburun eğitimi ko- nusunda şu bilgiyi verdıler; "Tabur, bir piyade taburu. Erbaş veer- lenn hepsi piyade. Komuta kademesinde ise her sınıftan subay ve astsubay mevcut. Aldıklan eğıtım, Banş Gücü'nün yapaca- ğı görevlere ilişkin. Örneğin; keşif, gözet- leme, trafik, refakat, durdurma, arama vb... Aynca. BM Banş Gücü'nün çalışma esaslanna göre konferanslar da alıyor- lar." Genelkurmay yetkilileri, taburun 15 eylülden sonra basına tamtılacağını, Bosna-Hersek'e hareketinin ekim ayın- dan önce söz konusu olmadığını kaydet- tiler. TACİKİSTAN Başkente silahlı mîlîsler hakiııı MOSKOVA (AA) - Eski Komünist Parti lideri ve Devlet Başkanı Rahman Nabiyev ve yandaşları ile kendisini devirmek iste- yen İslamcı ve demokratik muhalefete bağlı giiçlerin mücadelesinin kızıştığı Ta- cikistan Cumhuriyeti'ndeki durumun "açık bir savaşa" dönüştüğü bildirildi. Rusya Savunma Bakan Yardımcısı Ge- orgy Kondratiyev, Interfaks Ajansı'na yap- tığı açıklamada, özellikle ülkenin güneyin- de günlerdir yoğun siddetli çatışmaların yaşandığı Kulyab ve Kurgan Tube bölge- İerinde binlerce kişinin çatışmalar nede- niyle evlerini terk etmek zorunda kaldık- larını bildirdi. TASS Kurgan Tube kentinin çatışmalar nedeniyle "felç olmuş bir kente" döndü- ğünü belirtti. Ajans, çatışmalarda 30 kişinin öldüğü- nün belirtilmesine karşın, görgü tanıkla- rının ifadelerinden 100'den fazla kişinin hayatını kaybettiğinin anlaşıldığını belirtti. Baskent Duşanbe'de ise durumun tama- mıyla mahalefet gruplanna bağlı silahlı milislerin denetiminde olduğu bildiriliyor. Rusya Savunma Bakan Yardımcısı Kondratiyev, daha önce yapılan açıklama- larda yalanlanmasına karşın, devrilmesi- ne çalışılan Devlet Başkanı Rahman Na- biyev'in, Rusya ordusuna bağlı 31. tiime- nin karargâhında olduğunu bildirdi. Konuk yazar HAMİTBATU Em. BOyfikelçi Türkiye, bölgedeörnekolmaBölgemizin yeni bağımsız ülkeleri, arayış karşı olan ilgilerini arttınyor. Çünkü en bü- liriz? Şimdi bu soruyu yanıtlama} Bölgesel siyaset, iki savaş arasındaki dö- nemde, dış siyasetimizin ağırlık merkezini oluşturuyordu. İlk yıllannda yenı Türk dev- leti, Balkanlar'da ve Orta Doğu'daki kom- şulan ile yakm ve içten iüşkiler kurmak; tari- hin tortusu olan kuşkulan, anlaşmazlıklan ortadan kaldırmak için çok faal bir politika sürdürmüştür. Bilindiği gibi Türkıye Cum- huriyeti ilk döneminde Balkan Paktı'nın; Doğu komşulan ile Sadabat Paktı'nın im- zalanmasında yol gösterici bir rol oynadı. Karadeniz'de Sovyetler Birliği ile de sık sık yenilenen dostluk anlaşmalan çerçevesinde, işbirliği ilişkilerin sürmesini sağlayan bir si- yaset izlemiştir. Bu bölgesel siyasetin geniş ufuklarayönel- diğini de belkı unutmuşolabiliriz. 1920'lerin, 301ann Türkiyesi pek yoksul bir ülke idi; her şeyini sıfırdan başlatıyordu. Ama uzak Af- ganistan'a, kavramı henüz bilinmezken "tek- nik yardım" sağlamıştı. Kabil'de tıp ve hu- kuk fakültelerini Türk profesörleri kurdu- lar. Bu Orta Asya ülkesinin kurmay subay- lan, Yıldız Akademisi'nde yetiştıler. Savaştan sonra ortaya çıkan değişik ko- şullarda, siyasetimizin ağırlık ve yoğunluk noktalan bölgemiz dışındaki merkezlere kaydı. içındeler: Siyasal rejimlerini, ekonomik sis- temlerini yeniden kuracaklar. Bu uluslar Sovyetler Birliği'nden kopar kopmaz, ülkemize döndüler; ilişkilerimizin geliştirilmesini arzuladıklannı belli ediyor- lardı. Hükümetlerimiz de bu yakınlaşma eğilimlerine içtenlikle karşılık verdiler. Sınır kapıları açıldı, alışveriş olanaklan araştırıl- dı. Bu yakınlaşma havası içinde Karadeniz Ortak Pazan'ndan söz edildi; hükümetimiz- ce Karadeniz ülkeleri arasında "ekonomik işbirliği" önerildi. Ama eski "cumhuriyetlerin" ekonomileri henüz çöküntü halinde olduğundan, bu top- lanüdan ekonomik işbirliği konusunda bü- yük bir ilerleme beklenemezdi. Hükümet başkanlannın İstanbul'da bir araya gelmele- rindeki maksadın, daha çok siyasal olduğu sezilmiştir. Bu liderlerin çağnmıza bu kadar büyük memnuniyetle uymalannı nasıl yo- rumlayabiliriz? Çekici imaj Ülkemizin son yıllarda çekici bir imaj ka- zandığı bir gerçektir. Bu yöneticüerin bakış açısından biz, ülkelennde başlaünak istedik- leri demokratikleşme ve serbest pazar de- neylerinde bir hayli ileri bir noktaya ulaşmış bir devletiz. Baü ile olan bağlanmız, şu sıra- da Amerika'ya yakın görünmemiz de bize yük emelleri Batı*ya açılmak. Bu ülkelerin hemen hemen hepsi, etnik azınlıklar banndırdıklan için komşulan ile çekişme ya da silahlı çatışma halinde. Bir bölgesel toplantıda öteki liderlerle buluşmak yolu ile işbirliği gereklerini vurgulamak, bir ölçüde kamuoylannı oyalamak amaanı da güdüyorlardı belki. Faİcat bütün bunlann yanında belki en güçlü etken, daha derinden duyulan bir içgü- dü idi: Dayanışma gereksinmesi. Şimdi bağımsız olan ama yapayalnız kalan bu uluslar komşulan ile yakınlaşmanın, birlikte hareket etmenin çağımızın yaşamsal bir ko- şulu haüne geleceğini duyumsuyorlar. Böl- gesel işbirliği çağına giriyoruz. Gördük ki Istanbul'a sadece Karadeniz ülkeleri değil, Adriyatik kıyılanndaki Arnavutluk da gel- di.Bugünkü durumu böyle özetleyebiliriz. Umut edelim ki önümüzdeki yıllarda bölge- sel işbirliği eğilimleri daha da güçlenir ve sağ- lam örgütlenme temellerine dayandınlır. Ama geleceğin ceşitli olasıbklanru da düşün- mek gerekiyor tabii. Kozrrük buluta benze- tebileceğimiz, oluşma halinde bir dünya ile karşılaşıyoruz: Bundan neler çıkacak? Her şey yerine oturduktan sonra ülkeler nasıl yollar seçecekler? Geleceğin beklenmedik gelişmeleri karşısında bugünkü yenmizi nasıl koruyabi- yanıtlamaya şalım: Bu yeni ülkelerle kurabileceğimiz ekono- mik bağlar, ilişkilere yeterli dayanak sağla- yacak mıdır? Olanaklanmızın sınırlı olduğu anımsamamız gerekiyor. Türkiye'de nüfus patlamasmın sürmesi o kadar şeyi abp götü- rüyor ki! İhraçatımız son yıllarda 13 milyar- da durakladı. Ülkemizde bireysel gelir düze- yi ancak Doğu komşumuz Suriye'ninki ka- dar. Ekonomik alanda çok büyük hamleler gerçekleştiremiyoruz. Köprû Biz bu ülkelerle dış dünya arasında "köp- rü", "kapı" rolünü oynayacağımtzı da ileri sürüyoruz. Bu aşamada Türki cumhuriyet- ler için bu doğal görevi seve seve yapıyoruz. Ama dikkat edelim, siyasal edebiyaümızda uzun zamandan beri, özellikle Orta Doğu ül- keleriyle ilişkilerimizde kullanmaktan hoş- landığımız bu "köprü" görevinin. dün- yamızın koşullannda pek fazla aranan bir yardım olmadığmı gözlüyoruz. Batı ülke- lerinin, dünyamızjn koşullannda pek fazla aranan bir yardım olmadığını gözlüyoruz. Batı ülkelerinin, Almanya'nın, Fransa'nın. Ürdün ya da Mısır'la alışverişlerinde, araalığımıza gereksinmeleri oluyor mu? Gerçi şu sırada Batı ülkelerinin bölgedeki coğrafi yerimizden, Türki cumhuriyetlerle yakınlığımızdan yararlanmak yollannı yolunda^ılı- aradıklannı görüyoruz. Ama daaradıklannı görüyoruz. Ama daha uzun dö- nemde, bu kapı-köprü rolü birinci derecede önem taşıyacak mı? Ülkemiz bu oluşma sürecindeki yeni dün- yada başka bir kışiliği ile daha kalıcı bir yer kazanacakür: Çağdaşlaşma yolunda de- mokratik, laik, özgürlükçü bir devlet olarak. Kusurlanna rağmen Türk modeli" eeçerli bir örnek oluşturuyor: Çünkü bölgedeki tek örnek! "Kozmetik buluttan" neler çıkabile- ceği henüz bilinmeyen bir dönemde görüyo- ruz ki Amerika ve Avrupa, müttefikleri Tür- kiye'nin bu örnek rolü oynamasında büyük yarar görüyorlar. Eski Sovyet cumhuriyetle- rinin değerlerine bağlanmalan, yaşanabilir bir dünya düzeni kurulması bakımından kuşkusuz geleceğin önemli bir sorunu. Tür- kiye'nin bu bölge içindeki merkezi yeri, kül- türel nüfuz, istikrarh tutumlan ve Baü ile olan bağlan, bu davada bir dayanak oluştu- ruyor. Ülkemizin demokrasi rejirni makul başan ölçüleri içinde ayakta tutabilmesi ge- rekiyor, ondan beklenen işlevi yerine getir- mek için. Uluslararası ilişkilerin bugünkü mantığı içinde, Türkiye'nin yeni "stratejik önemi", yeni dünya düzenine saglayacağı bu katkıdan kaynak!anacak...Ağır bir yüküm- lülük bizden beklenen. Başka ülkelerden böyle şeyler istenmiyor. Ama şikayet etme- yelim. Biz petrolcu ülke değiliz. Jeopoliüğin bize yüklediği sorumluluk şerefli bir görev.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear