Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURIYET 3CTLUHM»OUMAH I COI
12 DIZIYAZI
Süper Hintli,'Ben sadece günlük yaşamımıza faydalı olabilecek ilkeleri uyguladım' diyordu
'GandhFdiyebir tarikat olmamalı
POLITIKA VE OTESI
-4-
Ne kı Parva'lann haklanna ıvısın-
djen ulaşabılmesı ıçın kımı dırenmele-
rin yıkılması gerekıyordur Bır yıl
scnra Gandhı, hapısten çıkanlınca,
hac asasını yıne elıne alır, Guney'de
Parya'lara daha daha duşman olan
kasabalara gıderek. onlan yenı duze-
ne, yenı duzelüme çekmek ıster
Denememız dort nala sona doğru,
mh ınh koştururken bız burada
Gandhı'nınbırdeŞıddet(Vıolence)\e
de Karşı-Şıddet (Non Vıolence) dokt-
nnlennden soz açmaiıyız
Bu konuda Vınoba'nın da bır dıye-
ceğı vardır
- Bır ılkenın geçerlığmı anlamak ıçın
o ılkeyı herkesın uygulamaya alıp al-
madığına bakar mıyız'' Sozgehşı, hır-
sızlık ıyı bır şey mıdır
9
Buna hemen bır
karşıhk veremez mıvız
9
Eğer herkes
hırsızJığa dursaydı, o zaman hırsızlık
yapacak kımse bulunmazdı Şıddet de
boyle değıl mıdır*
Super Hıntlı ıse konu>a ışık tutar
- Eğer şıddet dunyanın başlıca yasa-
sı olsaydı dunyamız çoktan ortalardan
sıhnırdı
Gandhı'nın hayranlanndan
Lanza'ya sorarsanız O da panele şu
sözlerlekatılır
Şiddete yolaçan alışkanlık
- Şıddet kendı kendıne bır kotuluk
sayılabılır Ama hıç değılse herkes
onun saçnıa bır şey olduğunu bıh>or-
dur Ne var, ınsanlar şiddete yaslanan
bır ahşkanlığın, bır uygulamanın sade-
ce yasal ve zorunlu bır başvuru olma-
dığına ınanır Şıddet, kımı zaman,
kahramanca bır gorev olarak da mey-
danlarda dolaşır Bu uygulamanın
kuralı da sadece kotuluğe kotulukle
karşıhk \ermektır Boylece kotüluk
yapanlar onlenmış, gereküğınde de ra-
fa kaldınlmış olur
Lanza, gen çevnlen kotuluğe de ıyı-
lık adını venyordur Gandhı'nın du-
şüncesırun temelınde de bu vardır
Kotuluğe kotulukle karşıhk venrsentz
kotuluğe sonvermışolmazsınız Tersı-
ne, kötuluk sayısını ıkıye çıkanrsınız
Aynca, bu kotuluk zıncınne kendınızı
de bağlarsınız Şiddete karşı çıkmanın
ılk adımı onun maskesını duşurmek-
tır Aralıkta, Yasal Şıddet'ın (ıktıdar
şıddetının) maskesı de alaşagı edılme-
lıdır Çunku bu ıkıncısı, şıddetlenn en
agın, en hınzındır En çok kurban da o
venr
Hukuku savunmak adına ınsan ol-
durmeyı benımseyenlerle, yerleşık du-
zenın kor savunuculan ya da sorum-
suzlan şıddetten yana olmayı kulturlu
olmakla bır tutarlar Bunlann ışlen
kaleden kaleye şahın uçurmaya, ah ıle
vah ıle omur geçırmeye benzemez
Bunlar, kollektör. guneş enerjı aracı
gıbı, msanlann beyınlennı oyarlar
Bunlann yanı sıra savaş halındekı
uluslann şıddetı de bılımkurgulara çe-
kılmelıdır Çunku savaşan uluslarkar-
şılanndakı ulusa kotuluğun bır anıtı
gozu>le bakarlar Ve de oldurulmevı
hak ettıklenne ınanırlar Daha ılımlı-
lan ıse ıkı yanda da oluler olabıleceğını
ıçtenlıkle ılen surerler
Lanza bu kombıne yumruklu pane-
le, Isa dan once yaşamış bır Ermış'ın
sozlennı de taşımıştır
- Kotuluk bır başka kotulükle dur-
durulamaz Bu, çok eskı bır yasadır
Lanza, sozlenyle, vaptığı ışlerle,
tansıklarla, yaşamı boyunca çekükle-
nyle de İsa'nın a>ru şeyı soyledığı us-
tunde de durur Daha sonra lafı
GANDHI
y a d a
HİNT KİRAZININ
GÖLGESİNDE
SALÂH BİRSEL
Gandhı'ye getırerek der kı
- Tehlıkenın en doruk noktasına da-
yanan dunya ıçın Gandhı yenı btr go-
runtu, yenı bır ıllustrasvon vermıştır
Efendımız daha sonrakı yıllarda
şıddet uzenne şunlan da belırtecektır
- Ben bırçok ıse gırdım çıktım Bun-
lan vaparken bırçok kez yanıldım
Ama >anılgılanmdan bırtakım dersler
çıkarmasını bıldım Boylece yaşam ıle
yaşamın sorunlan, bana şıddetsızhğın
ve Gerçek'ın ılkelennı uygulayabılece-
ğım fırsatlar olarak gorundu Içgudu-
me uyarak şıddetsızlığı değıl, Gerçek'ı
yeğ tuttum Bır gun bır Jaına keşışının
bana dedığı gıbı ben şıddetsızlıkten
çok Gerçek'e bağlıydım Ona gore
ben, Gerçek'e oncelık tanıyordum
Çunku şıddetsızJığı Gerçek adma goz-
den çıkarabılırdıın Daha doğrusu,
şıddetsızlığe ben, Gerçek'ı ararken
vardım Bızım eskı dın kıtaplanmız
Gerçek'ten (Tann'dan) daha ustun bır
tınsel kural, yanı Dharma olmavaca-
ğını savunur Nedır, aynı kıtaplar en
büyuk görevın şıddetsızhk olduğunu
da yazar Bana kalırsa, Dharma soz-
cuğunun bu ıkı afonzmada değışık
anlamlan vardır
Super Hıntlı, daha da yaşlandığında
Gandhı cılık dıye bır şey olmadığına
da parmak basacaktır
- Benden sonra Gandhı tankatının
kurulmasını ıstemıyorum Ben sadece
günluk yaşamımıza yararlı olabilecek
ılkeler uygulamak ıstedım Benım,
Manu (1) gıbı bır yasa bırakmam söz
konusu değıldır Bu yasa koyucusuyla
benı karşılaştırmarun alemı yoktur
Benım goruşlenm de, vardığım sonuç-
lar da kesın değıldır Onlan her dakıka
değıştırebıhnm Kımseye oğretecek
yenı bır şeyım yok Gerçek'ın de şıd-
detsızhğın de yaşı yoktur Ben salt,
deneysel bır yöntemle bu ıkı erdemı,
elımden geldığınce, genış bırolçek üze-
nnde ışlettım
Gandhı'nın adını med'lı elıfle yazan
kışılerden bın de Ingılız romancısı ve
denemecısı George OrweH'dır
1984 yazan, Gandhı'nın doktnnle-
nnın Tann'nın varoluşuna bağlı oldu-
ğunu söyler
Gandhı'ye gore, gozJe gorunen nes-
nelerdunyası bırjgözbağcılıktan başka
bır şey değıldır Ozgurleşmek ıçın on-
dan kurtulmak gerekır Bunun ıçın de
et yenılmeyecek, elverdığınce tum hay-
vansal besınlere paydos çekılecektır
Aynca cıgaraya, ıçkıye de arka donu-
lecektır Baharat, yemeğe çeşnı vcren
şeylere de el uzatılmayacaktır
Sadece zorda kaiınca
Mahatma, zorda kalınmadan cınsel
terbıvesızlığe yaklaşılmamasını da
oğutler Sadece çocuk uretmek, neslı,
yanı kuşağı surdürmek ıçın yapılmalı-
dır Gandhı bıle 35 vaşlannda kendını
bramancharya ılan etmış, ansel ıstek
du\mayı elıyle oteye ıtmıştır
Orvvell, Mahatma'nın her turlu sıkı-
fıkılığa, her turlü güllumkailım'a da-
yanan dostluğu tehhkeh saydığını da
belırtır Insanlar hıçbır turlu kıskanç
sevgılereyaklaşmamalıdır Nedender-
senız, dostluklar dostluklara çağn çı-
kanr, onlar da, kımı zaman, erdemsız
olaylara yol açar Ustelık, msanoğlu
Tann'yı ve onun tum kullannı seve-
cekse, bu sevgının tek bır kışıye yonel-
tılmesı doğru değıldır Çunku bu, tek
kışıye bağlı dındarlık, humanısthk (ın-
sanseverlık) tutumuna çengel atılması-
nı onler
Ingılız denemecısı Gandhı'nın ken-
dı yaşamında bu duşuncelen ne dere-
ceve değın uyguladığını da araştırmış
ve sonunda şu saptamaya varmıştır
- Gandhı'nın ozyaşamoykusu, onun
kansına ve çocuklanna saygısızlık.
sevgısızlık gosterdığını ortaya koymu-
vor Ama otobıyografinm uç yennde
doktorun reçeteye yazdığı yıyeceklen
kansına va da çocuklanndan bınne
yedırmektense onlan ölmeye bırak-
ma>ı aklından geçırdığı açıklanmak-
tadır Bereket, hastalar uç defasında
da olmemışlerdır
SlRECEK
KJBRIS BARIŞ HAREKÂTI VE SONRASEVDA MADALYONUN DİĞER YÜZÜ
Yerel sorunlara eşyönetim anlayışı çerçevesinde çözüm
^ZİYA MÜEZZİNOĞLU
"Kıbns. Banş Harekaü ve Son-
rası"nın bu bakımdan genel değer-
lendınlmesını okurlara ve otekı ılgılı-
lere bırakarak burada oncellıkle bır
nokta uzennde durmak ıstı>orum
Dızıde adanın ekonomık durumu
anlatılırken harekâttan sonra bekle-
nen gelışmenın gerçekleşmedığıne
ışaret edılerek bundan ozellıkle bu
satırlann yazannın sorumlu olduğu
ılen surulmektedır Özetle aktarmak
gerekırse, sayın yazara gore Banş
Harekâtfnın ardından Zıya Muezzı-
noğlu, Koordınasyon Kunılu Baş-
kanı olarak Kuzey Kıbns ekonomı-
sını düzenlemekle gorevlendınldığı
zaman, Rumlardan kalan sanayı te-
sıslenyle tunstık tesıslen özel şahıs ve
şırketlere vererek ışletecek yerde,
KİT modelı holdınglere verdığı ıçın
bunlar ışletılememış. aynca başında
bulunduğu teşkılat yonetımınde de
kargaşaya neden olmuş ve sonuç ola-
rak Kıbns Turk toplumu bugune
kadar bır turlu behnı doğrultama-
mış Gorulduğu uzere, açık bır ıddıa
ve hatta ağır bır ıtham soz konusu,
aynca sayın yazann bunda ısrarlı ol-
duğu da gorülüvor Nıtekım, bolü-
mun sonunda " Zıya Muezzı-
noğlu nu bır defasında Bakanlar
Kurulu toplantısında ızahat venrken
dınlemıştım Izahlanna ve konuşma-
lanna havranhk duymamak müm-
kun değıldı Ama dava oyle bır dava
kı, sozle değıl eserle kurtulabılecek
bır dav a, eser ıse ortada yok" dıyerek
o donemde hıçbır şey yapılmadığı ıd-
dıasını bır kez daha yınelemekten
kendını alamıyor Fakat bunu ya-
parken, her nedense Koordınasyon
Kurulu'nun kuruluş nedemnden \e
gerçekleştırdıjp çalışmalardan hıç
sozetmıyor Oylekı.buyüzden, dızı-
>e bakıhrsa bu kurulun gorevının
terk edılmış Rum mallannı yönet-
mek ya da dağıtmak olduğu gıbı bır
ızlenım doğu)or kı bunun gerçekle
uzaktan vakından bır ılgısı yoktur
O nedenle, dızıde ılen sürûlen eleş-
tınlen değerlendınrken, önce Kıbns
Koordınasyon Kurulu'nun kuruluş
nedenı ıleçahşmalannı anlatarak du-
rumu açıklığa kavuşturmak, ondan
sonra eleştınlerde ılen sunılen ıddıa-
lar uzennde durmak herhalde yenn-
de oiacaktır
Kıbns Koordınasyon Kurulu, Ba-
nş Harekâtı'nın sonunda kurulmuş-
tur Kurulun görevı ve amacı, Kıb-
ns'takı Türk toplumunun yerel
sorunlannı bır eşyönetim anlayışı
ıçınde ele alarak çozmektı Bıraz da-
ha açıklama gerekırse, adadakı Türk
toplumunun bınkmış sorunlan ol-
duğu bıhnıyordu Şımdı bu sorunla-
nn, banş harekâtıyla ortaya çıkan
yenı ortam ıçınde topluca ele ahna-
rak çozumlenmesı gundemegelmıştı
Kıbns Banş Harekâtı'nın muzaf-
fer Başbakanı Sayın Ecevıt tarafın-
dan bu goreve çağnldığım zaman
guç bır gorev ustlendığımı bıhyor-
dum Eldekı venler, adadakı duru-
mun hayh kanşık olduğunu gosten-
yordu Harekâttan once uygulanan
abluka nedenıyle bolgede ekonomı
durma noktasına gelmıştı .Toplum
buyuk güçlükler ıçınde ayakta duru-
yordu Banş harekâtından sonra
halk ozgurlüğe kavuşmakla bırhkte
yenı sorunlar ortaya çıkmıştı Altya-
pıdakı aksaklıklar nedenıyle ulaşım,
sulama, haberleşme ve enerjı gıbı te-
mel ıhüyaçlar karşılanamıyordu Ikı
yanlı buyuk göç berabennde buyuk
sorunlar getırmıştı Mal darlığı ve ış-
gucu eksığı yanında, gunluk hızmet-
lenn yenne getınlmesınde karşılaşı-
lan guçlükler ve asken yasaİdarla
hareket serbestlığının sınırlanması
da bolgede yaşamı olumsuz yonde
etkılemeye devam edıyordu
Öte yandan Turk toplumunun tek
başına bu sorunlann ustesınden gele-
meyeceğı açıkü Sıkıntılann gıdenl-
mesı ıçın, bır program cerçevesınde,
bunlan bırlıkte ve hemen ele almak
gerekıyordu
O nedenle Sayın EcevU'le yaptığım
goruşmede ıkı aşamalı bır çahşma
programı uzennde durulmuştu Ça-
lışmalanmın ılk aşaması, adanın
Türk kesımmde gunlük yaşamın en
kısa zamanda nonnalleştınlmesı ola-
caktı Boylece ıvedı sorunlar çozûm-
lenmeye çalışıhrken, bır yandan da
orta ve uzun vadelı onlemler uzenn-
de durularak, Kıbns'ta üende kurul-
ması ongorulen federal devleun
Türk kanadmı oluşturmak uzere,
Türk toplumunun bır devlet olarak
orgutlenmesıyle ılgılı çalışmalar ya-
pılacaktı
Boylece Kıbns'ta tkıncı Banş Ha-
rekâtı'nın bıtüğı gun Kıbns Koordı-
nasyon Kurulu'nun da temeh atılmış
ve çalışmalar başlamış oluyordu O
sırada Koalısyon Hukumetı'nın ıkı
ortağı arasındakı ıhşkıler yasal du-
zenlemelenn hemen vapılmasına el-
venşlı olmadığından, başbakanın
ılgıh kuruluşlara gonderdığı bır ge-
nelge ıle ışe başladım, Kıbns Koordı-
nasyon Komıtesı ıle onun bakanlar
duzeyındekı üst organı olan Koordı-
nas>on Kurulu'nun kuruluş ve çalış-
malanyla ılgılı duzenlemeler daha
sonrakı aşamada gerçekleştı
Başbakanlığa bağh Devlet Istaüs-
tık Ensütusu'nun Kurula aynlan
bolumunde, Devlet PlanJama Teşkı-
latı'ndan Genel Sekreter olarak ku-
rula katılan değerlı arkadaşım Tanju
Polatkan'la bırhkte çahşmalara baş-
ladığınıız zaman ne belırh bır kadro-
muz ne de özel bır kaynağımız vardı
Duşunduğum model, ılgıb kuruluş-
lann kadro ve kaynaklanndan ya-
rarlanmayı, başka bır deyışle, onJa-
nn hızmet gucünün bır bolumunu
adada kullanmayı öngoruyordu
Praük olduğu kadar tasarruflu da
olan bu modehn başanh bır bıçımde
uygulanabılmesı ıçın önce ılgılı kuru-
luşlara maledılmesı, ardından da bu
kuruluşlar ıle adadakı Türk yöneümı
arasında anzasız bır bıçımde ışleyen
bır ışbırlığı ve eşgudumün kurulması
gereklı olduğu açıkü
SCRECEK
ÇALIŞAJNLAREV SORULARI/SORUNLARI / YILMAZ ŞİPAL
'Kıdem tazminatı adı altında
7
: Bir özel şirkette uzun bır sûredır çalışıvorum. 1992 yılı
sonunda 25 vıllık sıgortalı surcm dolu\or. Bu süre için-
de 5.000 gıinden fazla prim odemış durumda_>ım ve
SSK'dan emeklı olma> ı düşunuv onun.
Bana, bır sure once kıdem tazmınatun adı iie bir öde-
me \apıldı. Ancak kıdem tazminatı odendikten sonra
bir tek gün ara vermeden cauşmaya de\am ettim.
Duvduğuma gore, çalışnıa>a ara \ermeden odenen
kıdem tazmınatları. avans nıtelığınde kabul edilıyor-
muş. Bunun \asal dayanağını bulamadun.
Emekii olduğumda bana, çalışma suremin tümü üze-
rinden mi. yoksa kıdetn tazminatı aldığım sureden son-
rası için mi odeme v apılacak?
Öğrenmek ıstedığım; >ıllar once bana yapıian bu
ödeme tazminat mı, avans mi?
YANIT: Bu sorunun yanıtıru Yargıtay 9 Hukuk Daıresı'nın
26 12 1985 tanh, 1985/10295 Esas ve 1985 12710 karanna bı-
rakalım
"Davaa, 29 9 I960tanhınden 1 8 1984 tanhıne kadar dava-
lı ışvenrun değışık ınşaat ışlennde hıç ara vermeksızın sureklı
olarak hızmet akdı ılışkısı ıçensınde çahşmasını sürdurmuştür
Enson 1 8 1984 tanhınde tenkısat, daha açıklayıcıve yasal ıfa-
desıyle ışveren tarafından kıdem tazmınatını gerektırecek şe-
kılde bozulmuştur Hızmetın gonılmesınde bır butunluk ve
devamlılık olduğu halde ara yerde 1 12 1968-14 3 1973-1 4
1977 tanhlennde kıdem tazmınatı adı altında bır kısım odeme-
ler yapılmıştır Oysa kıdem tazminatı hakkı bozucu >enılık
doğuran ınsanı hakJardandır Daha açık ve tamamlayıa ıfade
ıle bu hak mutlak surette hızmet aktı ılışkısının yasada ongoru-
len sebeplerle sona ermesı halınde doğan haklardandır Akdı
ıhşkı sona ermeden böyle bır hakkın doğduğundan soz etmek
mumkun değıldır Hak doğmadan once yapıian bır odeme, ol-
sa olsa hukukı anlamda ılende doğacak olan hakka mahsuben
vapılan bır avans odemesı nıtelığı taşır Aksı bır duşunce yasa-
>a karşı hıle duşuncesını ortaya getınr kı boyle bır duşunce>e
de hukuk uygulamasmda ıtıbaredılemez
Uyuşmazhkta davalı tarafından bır de 1 4 1977 tanhıne ka-
darkı hizmetlen kapsayan bır ıbraname ıle, bu tanhten sonrakı
hızmetlere ılışkın kıdem tazminatı ve dığer haklarla ılgılı ıbra-
nameler ıbraz edılmışür Hukukı belge ve kurallann ış huku-
kunun kendısme özgu >orum esaslan ıçensınde değerlendınl-
mesı yapıldığmda ıçenİc bakımından yukanda yapıian avans
nıtelığındekı odemelen ıçerdığj, bunlar dışında bır odeme savı
ılen sürülmedığme gore kapsamında başka bır odemenın bu-
lunduğu düşunulemeyeceğınden gerçek anlamda bır ıbra bel-
gesı sayılması hatadır O halde asbnda bır butun olan hızmetın
tamamı uzennden kıdem tazminatı hesabı yapılmalı, ödenen-
ler duşulmek suretıyle sonuca gıdılmelıdır ( )"
Yoruma yer bırakmayan bu yargı karan uyannca, hızmet
aktı surerken odenen kıdem tazmınatının avans nıtelığınde ol-
duğu açık ve seçıkür
Kaynak 1) Yargıtay Kararlan Dergısı Temmuz 1986, sayı
7, sayfa 980
2) Yasa Hukuk Dergısı Mart 1988, sayfa 393
3) Lebıb Yalkın Yayınlan, alt AA/13, sıra no 267
"Kontrol mühendisi ve tazminat"
Softt! Bir ınşaatfîrmasındakontrol mühendisi olarak ışe alın-
dım. Inşaatın bitimınde ışıne son verilen inşaat muhen-
dısıne tazminat (kıdem tazminatı) >a da ışten çıkarma
ta/mınatı gıbı adlarla bır para ödenir mi? Kendisi ile
sözleşme \apılarak çalışma şartları hakkında ayrıntı-
lar belirlenmemış, yonetim kurulu karan Ue işe başlatü-
ınıştır Kendısine ayiık ücret ödenmektedir. j , ,
YANIT: Yargıtay 10 Huku] ° ~Vnın 22 1 1976 tarih,'
4935 esas ve 1294 karan benzer bır olaya ılışkındır
Karar, kendı projesının kontrol muhendıslığını de yapan bır
kışıyle ılgılıdır Kararda, kontrol muhendıslığınde geçen süre-
nın bır hızmet sozleşmesı olduğu vurgulanmaktadır
"( ) Çahşmanın ılk kesımmde muhendıs, geometn bılımı-
nın ve teknığın venlennden yararlanarak bır tasan yapmakta
ve ışverenckesınkes bağlı olmaksızın bır yapıt oluşturmakta,
dığer bır deyımle yapının projesmı çızmektedır
Bu proje bılımsel ve teknıksel bıçımde, onu çızenın tüm özel-
hklennı taşı>an bır yapıt sayıbnahdır Çahşmanın ıkıncı evre-
sınde muhendıs tâsansmın gerçekleşünlmesıne çahşmakla
bırlıkte, ışverenle olan anlaşmasına göre bunu ışyennde ışvere-
nın sağlayacağı araçlarla ve onun ışçılen eh ıle gereçlere uygu-
layacaktır Bu durumda uğraşı, büyuk olçude somutlaşmakta
ve ışverenle olan ıhşkıler gıtgıde yoğunlaşmaktadır Artık ışın
yasalara, sözleşme ve eklenne ve projesıne uygun olarak yapıl-
masında ışverenın ış duzenınde yalın ve etkın gözetım ve dene-
ümı soz konusudur Butun bunlardan sonra soylemek yennde
olur kı muhendıs ıle kooperatıf arasında, ıstısna ve hızmet ba-
ğıtlanndan olumsuz bır -bıleşık sözleşme- nıtehğındedır ( )"
Kısaca kontrol mühendisi ıle ışveren arasındakı ıhşkı Iş Ya-
sası kapsamında bır ış sozleşmesı nıtelığınde gorülmuştur
Aynca ış sozleşmelennın yazıh yapılması zorunlu da değıl-
dır Ancak Iş Yasası'nın 9 maddesı uyannca, "Behrhsuresı bır
yıl veya daha uzun sureklı hızmet akıtlennın yazılı olarak ya-
pılması zorunludur "
Oncelıkle, kooperaüfte kontrol mühendisi olarak çahşanın,
1475 sayıh Iş Yasası kapsamında olmasını gerektınr Ortada
yazıh bır sözleşme bulunmaması, yasanın tanıdığı haklan orta-
dan kaldırmaz
Sonuç olarak, Iş Yasası'nın kıdem tazminatı koşullannı be-
lırleyen 14 maddesıne göre ışçının ışyennde en az bır tam yıl
çahşmış oknası gerekhdır En az bır tam yıl çalışan "ışçının ışe
başladığı tanhten ıtıbaren hızmet aktının devamı suresınce her
geçen tam yıl ıçın ışverence ışçıye 30 gunluk ücretı tutannda
kıdem tazminatı odenır Bır yıldan artan süreler ıçın de aynı
oran uzennden odeme yapıhr "
MEHMED KEMAL
Yapı...
Trabzon'u bılırım, bılmez olur muyum
7
Mesleğım gere-
ğı çok gıdıp gelmışlerım olmuştur En son ıkı yıl once gıt-
tım Hanı Karadenız kıyılarını seller sular basmıştı ya, o
yıllarda Kopruler uçmuş, setler çokmuş, yollar geçıt ver-
mez olmuştu Koprulerın damdazlak ortalıkta kalmışlığı-
na acımıştım Bellı, muteahhıtler çuruk çarık malzemeler
kullandığı ıçın çurumuş dışler gıbı sırıtıyordu Çımento-
nun, demırın kotu kullanılmasının canlı örneğıydı
Bır kentı rezıl rusva eden vıyaduğu de o sıra gormüş-
tum Tarıhsel kentın onunde bır utanç duvarı gıbıydı Bır
Berlın duvarırtda boylesını gormuştum, bır de burda
1
Ya-
ramasına bır ışe yarıyordu, ama mımarlık bakımından da
yuzler karasıydı
Eskıden boyle bır duvar yoktu, gelmış kentın onune ko-
nuvermıştı
Trabzon dendı mı kışının aklına bır o guzelım Rum ko-
nakları gelır, bır de Sumela, Meryem Ana Manastırı ve
fresklerı Şımdı onarıyorlar, ama eskıden bır kez yıkmış-
lar, çanına ot tıkamışlardı
Ressam Muzatfer Akyol, otekı Trabzonlu ressamlar gıbı
Karadenızlıdır Bedrı Rahmı nasıl coşar, taşarsa Muzaffer
de oyle taşar, coşar Epeydır, Trabzon a gıdıp geldığı
yoktu Geçende bır toplantıda gordum
"Baba" dedı, ' Trabzon a gıdıyorum, bır dıyeceğın var
mı?"
"Fındık getır", dedım, guldu "Fındığın adı mı olur?"
"Bır de Sumela kayalannı benım ıçın gor'
Bu sozume de sevındı
Aradan on, onbeş gun geçmemıştı Muzaffer'den bır
kart aldım kayalara sarınmış Sumela fresklerını gosterı-
yordu Bunlan gorunce besbellı çıldırmış, delıye donmuş-
tu Nereden bulmuş, buldurmuşsa kartın ustunebırdortluk
doşenmış
Usta nasıl kondurdun
Oağ başına bınayı
Kor ettın gozlerımt
Zından ettın dunyayı
önce bu fresklerı, sonra yıkıma uğrayan bu fresklerın
onarımını goren kışının dunyası zından kesılmez mı
7
Mer-
yem Ana Manastırı Muzaffer gıbı bır resım delısını neye
çevırır? O dağlara çıkmış, o duvarların dıbınde dız çok-
muştur Coşkusu ıçıne sıgmıyor kı kartın ustune şunlan
yazmış
Can ağabeyım, Sumela dan yenı dondum Muhteşem
gorunümun çektığı acıları gormez olaydım Mekanlarda
da ınsanlık suçlarının acı orneklerıne tanık oldum Asırlar-
ca bakan gutlerdekı ışığı yok etme yarışının utancı ne acı'
öğle rakımı isa ve fresklerıyle ıçtım Senın ıçın de tabıı
Saygıyla
1960'larda llyas Saçkın'ın Ismet Paşa kabınesınde Ba-
yındırlık Bakanı olduğu yıllar Ben basın danışmanıyım
BırkışgunuTrabzon'ageldık ZengınbırRum un Sumela
manastırına bakan evınt Ataturk Koşku yapmışlar Bır
odası Atatürk'e ayrılmış, otekı odalarda konuklar ağırlanı-
yor Elektrık sobası ıle ısıtılan konakta ağırlandık Sabaha
karşı elektrıkler sonmez mı? Neredeyse dondum' Durma-
dan yorgana sarılıyor, gecenın ıçınde kımseye bır şey
soyleyemıyorum Sabahı zor ettım Bırbuanım var, bırde
Sumela manastırına çıkarken ayağımın burkulup ıncındı-
ğı Acılardan freskın ayrımına varamamıştım Şımdı Mu-
zaffer Akyol'un tatlı anlatımıyla tadına varır gıbı oluyorum
Kartı çalışma masamın ustune koydum
'Usta nasıl kondurdun / Oağbaşına bınayt "
Gerçekten, nasıl kondurdun usta
1
*%
Bir açıklama
Hayatı Tozum (Patrıyot), 19 Ağustos 1992 tarıhlı yazımız
ıçın bır açıklama gondermış Mıhrı Bellı yı karşılayanlar
arasında bulunduğunu yazıyor Gerçekten de bulunma
hakıkı bulunmama hayalı oluyor Hayatı Tozum le çok es-
kı arkadaş oluruz, bır ıkı tek atarken meyhanede tavla
oynarken kahvede, uzaktayken telefonda sayısız konuş-
malarımız olmuştur Bunca gevezelık arasında konuşma
hakıkı değıl de hayalı olsa ne fark eder' özurle duzeltılır
BULMACA
1 2 3 4 5 7 8 9SOLDAN SAGA:
1/ Eskıden, şımdıkı
ortaokuJJar duzeyın-
de olan okullara ve-
nlen ad 2/ Çıt, per-
de. Guney Amen-
ka'da bır ırmak 3/
De|me, dokunma.
Sınemada dekorun
kurulduğu yer 4/
Asma kutuğu Ek-
mek 5/ Geleneksel
Havvaıı dansı Yapı-
sına gırdığı sözcuğe
olumsuz anlam ka
tan bır önek 6
/
Ya-
şamsal sıvı Bır ışı
gerçekleştırmek ıçın
özel olarak yapümış nesne. 7/ Iddıa,
bahıs Değerlı bır sus taşı 8/ Yuz,
çehre. Asken donanımın madenı
bolumlennı temızlemede kullanılan
ustubec, alkol ve sabun karışımı
madde 9/ Bılyelı yatak
YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Lı-
manda, denızde ya da nehırde gemı-
len yedeğıne ahp bır yerden bır yere
çekmek ıçın ozel olarak yapümış mo-
torlu gemı 2/ Faız Bır tür ın hı- , ,_ , , ,
yar 3/ Bır oyun ya da filmın başhca bölumlerınden her bın.
4/ Uzakhk anlatmakta kullanılan sözcuk . Bakınn sımgesı..
Kadınların omuzlannı ortmek ıçın kullandıklan genış atkı 5/
Afrıka'da yaşayan ve çok hızlı koşabılen bır antılop Samar-
yum elementının sımgesı 6/ Köpek ve ıneklere yedırıhnek ıçın
un ve kepekle hazırlanan yıyecek Akdenız bolgesınde bır akar-
su 7/ Namaz çağrısı Kultur 8/ Asıl, esas, doğru 9/ Ekvator
bölgelennde yetışen bır meyve ağacı.. Eyenn ön ve arkasında-
kı çıkıntılı bölum
tLAN
ANKARA ASLtYE 21. HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
Dosya No 1991/424
Davacı Tarım Orman ve Köyışlen Bakanlığı vekılı tarafından da-
vaJılar Ismel Coşkun, Mehmet Coşkun, Mustafa Temurçm, A TUr-
gut Karakaş, Mehmet Güler, özdemır Ennan, Abdülkadır Gökde-
mır, M Imran Aksoy aieyhlenne açılan alacak davasında venlen ka-
rar gereğınce, davacı düekçesınde,
7 6 1986 tanh ve 1986/10716 sayıh RK kaıarnamesı çerçevesinde
davalılardan Ismet Coşkun ve Mehmet Coşkun'a 1987 tanhınde
95 953 838 TL hayvancüık projesı kredısının verıldığım, dığer dava-
lılarla bırlıkte kredının ödenmedığını, faızı ıle bırhkte davah yatırun-
alar Ismet ve Mehmet Coşkun'dan alınmasma karar venlmesını ıste-
mıştır
Davahlar ıçın gösterılen Yenımahalle Saray kövü adresıne çıkarı-
lan teblıgatlar ve yaptınlan zabıta araştırması sonucu adreslennın bu-
lunamadığı anlaşılmakla, haklanndakı dava dılekçesı ve dunışma gü-
nünün ılanen tebhğıne karar verılmıştır
Bu davalılann 1 101992 günü saat 9 30'dakı duruşmaya vekıl gön-
dermelen veya kendılen dunjşmaya gelmelerı, aksı takdırde yokluk-
larında yargılamaya devam olunarak HUMK'unun 213 ve 377 mad-
delen gereğınce karar venlecegı hususu Mehmet Coşkun ve Ismet Coş-
kun'a dava dılekçesı ve duru$ma gunü yenne gecmek üzere ılanen tebhğ
olunur
Basın 36463