23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURIYET 3CTLUHM»OUMAH I COI 12 DIZIYAZI Süper Hintli,'Ben sadece günlük yaşamımıza faydalı olabilecek ilkeleri uyguladım' diyordu 'GandhFdiyebir tarikat olmamalı POLITIKA VE OTESI -4- Ne kı Parva'lann haklanna ıvısın- djen ulaşabılmesı ıçın kımı dırenmele- rin yıkılması gerekıyordur Bır yıl scnra Gandhı, hapısten çıkanlınca, hac asasını yıne elıne alır, Guney'de Parya'lara daha daha duşman olan kasabalara gıderek. onlan yenı duze- ne, yenı duzelüme çekmek ıster Denememız dort nala sona doğru, mh ınh koştururken bız burada Gandhı'nınbırdeŞıddet(Vıolence)\e de Karşı-Şıddet (Non Vıolence) dokt- nnlennden soz açmaiıyız Bu konuda Vınoba'nın da bır dıye- ceğı vardır - Bır ılkenın geçerlığmı anlamak ıçın o ılkeyı herkesın uygulamaya alıp al- madığına bakar mıyız'' Sozgehşı, hır- sızlık ıyı bır şey mıdır 9 Buna hemen bır karşıhk veremez mıvız 9 Eğer herkes hırsızJığa dursaydı, o zaman hırsızlık yapacak kımse bulunmazdı Şıddet de boyle değıl mıdır* Super Hıntlı ıse konu>a ışık tutar - Eğer şıddet dunyanın başlıca yasa- sı olsaydı dunyamız çoktan ortalardan sıhnırdı Gandhı'nın hayranlanndan Lanza'ya sorarsanız O da panele şu sözlerlekatılır Şiddete yolaçan alışkanlık - Şıddet kendı kendıne bır kotuluk sayılabılır Ama hıç değılse herkes onun saçnıa bır şey olduğunu bıh>or- dur Ne var, ınsanlar şiddete yaslanan bır ahşkanlığın, bır uygulamanın sade- ce yasal ve zorunlu bır başvuru olma- dığına ınanır Şıddet, kımı zaman, kahramanca bır gorev olarak da mey- danlarda dolaşır Bu uygulamanın kuralı da sadece kotuluğe kotulukle karşıhk \ermektır Boylece kotüluk yapanlar onlenmış, gereküğınde de ra- fa kaldınlmış olur Lanza, gen çevnlen kotuluğe de ıyı- lık adını venyordur Gandhı'nın du- şüncesırun temelınde de bu vardır Kotuluğe kotulukle karşıhk venrsentz kotuluğe sonvermışolmazsınız Tersı- ne, kötuluk sayısını ıkıye çıkanrsınız Aynca, bu kotuluk zıncınne kendınızı de bağlarsınız Şiddete karşı çıkmanın ılk adımı onun maskesını duşurmek- tır Aralıkta, Yasal Şıddet'ın (ıktıdar şıddetının) maskesı de alaşagı edılme- lıdır Çunku bu ıkıncısı, şıddetlenn en agın, en hınzındır En çok kurban da o venr Hukuku savunmak adına ınsan ol- durmeyı benımseyenlerle, yerleşık du- zenın kor savunuculan ya da sorum- suzlan şıddetten yana olmayı kulturlu olmakla bır tutarlar Bunlann ışlen kaleden kaleye şahın uçurmaya, ah ıle vah ıle omur geçırmeye benzemez Bunlar, kollektör. guneş enerjı aracı gıbı, msanlann beyınlennı oyarlar Bunlann yanı sıra savaş halındekı uluslann şıddetı de bılımkurgulara çe- kılmelıdır Çunku savaşan uluslarkar- şılanndakı ulusa kotuluğun bır anıtı gozu>le bakarlar Ve de oldurulmevı hak ettıklenne ınanırlar Daha ılımlı- lan ıse ıkı yanda da oluler olabıleceğını ıçtenlıkle ılen surerler Lanza bu kombıne yumruklu pane- le, Isa dan once yaşamış bır Ermış'ın sozlennı de taşımıştır - Kotuluk bır başka kotulükle dur- durulamaz Bu, çok eskı bır yasadır Lanza, sozlenyle, vaptığı ışlerle, tansıklarla, yaşamı boyunca çekükle- nyle de İsa'nın a>ru şeyı soyledığı us- tunde de durur Daha sonra lafı GANDHI y a d a HİNT KİRAZININ GÖLGESİNDE SALÂH BİRSEL Gandhı'ye getırerek der kı - Tehlıkenın en doruk noktasına da- yanan dunya ıçın Gandhı yenı btr go- runtu, yenı bır ıllustrasvon vermıştır Efendımız daha sonrakı yıllarda şıddet uzenne şunlan da belırtecektır - Ben bırçok ıse gırdım çıktım Bun- lan vaparken bırçok kez yanıldım Ama >anılgılanmdan bırtakım dersler çıkarmasını bıldım Boylece yaşam ıle yaşamın sorunlan, bana şıddetsızhğın ve Gerçek'ın ılkelennı uygulayabılece- ğım fırsatlar olarak gorundu Içgudu- me uyarak şıddetsızlığı değıl, Gerçek'ı yeğ tuttum Bır gun bır Jaına keşışının bana dedığı gıbı ben şıddetsızlıkten çok Gerçek'e bağlıydım Ona gore ben, Gerçek'e oncelık tanıyordum Çunku şıddetsızJığı Gerçek adma goz- den çıkarabılırdıın Daha doğrusu, şıddetsızlığe ben, Gerçek'ı ararken vardım Bızım eskı dın kıtaplanmız Gerçek'ten (Tann'dan) daha ustun bır tınsel kural, yanı Dharma olmavaca- ğını savunur Nedır, aynı kıtaplar en büyuk görevın şıddetsızhk olduğunu da yazar Bana kalırsa, Dharma soz- cuğunun bu ıkı afonzmada değışık anlamlan vardır Super Hıntlı, daha da yaşlandığında Gandhı cılık dıye bır şey olmadığına da parmak basacaktır - Benden sonra Gandhı tankatının kurulmasını ıstemıyorum Ben sadece günluk yaşamımıza yararlı olabilecek ılkeler uygulamak ıstedım Benım, Manu (1) gıbı bır yasa bırakmam söz konusu değıldır Bu yasa koyucusuyla benı karşılaştırmarun alemı yoktur Benım goruşlenm de, vardığım sonuç- lar da kesın değıldır Onlan her dakıka değıştırebıhnm Kımseye oğretecek yenı bır şeyım yok Gerçek'ın de şıd- detsızhğın de yaşı yoktur Ben salt, deneysel bır yöntemle bu ıkı erdemı, elımden geldığınce, genış bırolçek üze- nnde ışlettım Gandhı'nın adını med'lı elıfle yazan kışılerden bın de Ingılız romancısı ve denemecısı George OrweH'dır 1984 yazan, Gandhı'nın doktnnle- nnın Tann'nın varoluşuna bağlı oldu- ğunu söyler Gandhı'ye gore, gozJe gorunen nes- nelerdunyası bırjgözbağcılıktan başka bır şey değıldır Ozgurleşmek ıçın on- dan kurtulmak gerekır Bunun ıçın de et yenılmeyecek, elverdığınce tum hay- vansal besınlere paydos çekılecektır Aynca cıgaraya, ıçkıye de arka donu- lecektır Baharat, yemeğe çeşnı vcren şeylere de el uzatılmayacaktır Sadece zorda kaiınca Mahatma, zorda kalınmadan cınsel terbıvesızlığe yaklaşılmamasını da oğutler Sadece çocuk uretmek, neslı, yanı kuşağı surdürmek ıçın yapılmalı- dır Gandhı bıle 35 vaşlannda kendını bramancharya ılan etmış, ansel ıstek du\mayı elıyle oteye ıtmıştır Orvvell, Mahatma'nın her turlu sıkı- fıkılığa, her turlü güllumkailım'a da- yanan dostluğu tehhkeh saydığını da belırtır Insanlar hıçbır turlu kıskanç sevgılereyaklaşmamalıdır Nedender- senız, dostluklar dostluklara çağn çı- kanr, onlar da, kımı zaman, erdemsız olaylara yol açar Ustelık, msanoğlu Tann'yı ve onun tum kullannı seve- cekse, bu sevgının tek bır kışıye yonel- tılmesı doğru değıldır Çunku bu, tek kışıye bağlı dındarlık, humanısthk (ın- sanseverlık) tutumuna çengel atılması- nı onler Ingılız denemecısı Gandhı'nın ken- dı yaşamında bu duşuncelen ne dere- ceve değın uyguladığını da araştırmış ve sonunda şu saptamaya varmıştır - Gandhı'nın ozyaşamoykusu, onun kansına ve çocuklanna saygısızlık. sevgısızlık gosterdığını ortaya koymu- vor Ama otobıyografinm uç yennde doktorun reçeteye yazdığı yıyeceklen kansına va da çocuklanndan bınne yedırmektense onlan ölmeye bırak- ma>ı aklından geçırdığı açıklanmak- tadır Bereket, hastalar uç defasında da olmemışlerdır SlRECEK KJBRIS BARIŞ HAREKÂTI VE SONRASEVDA MADALYONUN DİĞER YÜZÜ Yerel sorunlara eşyönetim anlayışı çerçevesinde çözüm ^ZİYA MÜEZZİNOĞLU "Kıbns. Banş Harekaü ve Son- rası"nın bu bakımdan genel değer- lendınlmesını okurlara ve otekı ılgılı- lere bırakarak burada oncellıkle bır nokta uzennde durmak ıstı>orum Dızıde adanın ekonomık durumu anlatılırken harekâttan sonra bekle- nen gelışmenın gerçekleşmedığıne ışaret edılerek bundan ozellıkle bu satırlann yazannın sorumlu olduğu ılen surulmektedır Özetle aktarmak gerekırse, sayın yazara gore Banş Harekâtfnın ardından Zıya Muezzı- noğlu, Koordınasyon Kunılu Baş- kanı olarak Kuzey Kıbns ekonomı- sını düzenlemekle gorevlendınldığı zaman, Rumlardan kalan sanayı te- sıslenyle tunstık tesıslen özel şahıs ve şırketlere vererek ışletecek yerde, KİT modelı holdınglere verdığı ıçın bunlar ışletılememış. aynca başında bulunduğu teşkılat yonetımınde de kargaşaya neden olmuş ve sonuç ola- rak Kıbns Turk toplumu bugune kadar bır turlu behnı doğrultama- mış Gorulduğu uzere, açık bır ıddıa ve hatta ağır bır ıtham soz konusu, aynca sayın yazann bunda ısrarlı ol- duğu da gorülüvor Nıtekım, bolü- mun sonunda " Zıya Muezzı- noğlu nu bır defasında Bakanlar Kurulu toplantısında ızahat venrken dınlemıştım Izahlanna ve konuşma- lanna havranhk duymamak müm- kun değıldı Ama dava oyle bır dava kı, sozle değıl eserle kurtulabılecek bır dav a, eser ıse ortada yok" dıyerek o donemde hıçbır şey yapılmadığı ıd- dıasını bır kez daha yınelemekten kendını alamıyor Fakat bunu ya- parken, her nedense Koordınasyon Kurulu'nun kuruluş nedemnden \e gerçekleştırdıjp çalışmalardan hıç sozetmıyor Oylekı.buyüzden, dızı- >e bakıhrsa bu kurulun gorevının terk edılmış Rum mallannı yönet- mek ya da dağıtmak olduğu gıbı bır ızlenım doğu)or kı bunun gerçekle uzaktan vakından bır ılgısı yoktur O nedenle, dızıde ılen sürûlen eleş- tınlen değerlendınrken, önce Kıbns Koordınasyon Kurulu'nun kuruluş nedenı ıleçahşmalannı anlatarak du- rumu açıklığa kavuşturmak, ondan sonra eleştınlerde ılen sunılen ıddıa- lar uzennde durmak herhalde yenn- de oiacaktır Kıbns Koordınasyon Kurulu, Ba- nş Harekâtı'nın sonunda kurulmuş- tur Kurulun görevı ve amacı, Kıb- ns'takı Türk toplumunun yerel sorunlannı bır eşyönetim anlayışı ıçınde ele alarak çozmektı Bıraz da- ha açıklama gerekırse, adadakı Türk toplumunun bınkmış sorunlan ol- duğu bıhnıyordu Şımdı bu sorunla- nn, banş harekâtıyla ortaya çıkan yenı ortam ıçınde topluca ele ahna- rak çozumlenmesı gundemegelmıştı Kıbns Banş Harekâtı'nın muzaf- fer Başbakanı Sayın Ecevıt tarafın- dan bu goreve çağnldığım zaman guç bır gorev ustlendığımı bıhyor- dum Eldekı venler, adadakı duru- mun hayh kanşık olduğunu gosten- yordu Harekâttan once uygulanan abluka nedenıyle bolgede ekonomı durma noktasına gelmıştı .Toplum buyuk güçlükler ıçınde ayakta duru- yordu Banş harekâtından sonra halk ozgurlüğe kavuşmakla bırhkte yenı sorunlar ortaya çıkmıştı Altya- pıdakı aksaklıklar nedenıyle ulaşım, sulama, haberleşme ve enerjı gıbı te- mel ıhüyaçlar karşılanamıyordu Ikı yanlı buyuk göç berabennde buyuk sorunlar getırmıştı Mal darlığı ve ış- gucu eksığı yanında, gunluk hızmet- lenn yenne getınlmesınde karşılaşı- lan guçlükler ve asken yasaİdarla hareket serbestlığının sınırlanması da bolgede yaşamı olumsuz yonde etkılemeye devam edıyordu Öte yandan Turk toplumunun tek başına bu sorunlann ustesınden gele- meyeceğı açıkü Sıkıntılann gıdenl- mesı ıçın, bır program cerçevesınde, bunlan bırlıkte ve hemen ele almak gerekıyordu O nedenle Sayın EcevU'le yaptığım goruşmede ıkı aşamalı bır çahşma programı uzennde durulmuştu Ça- lışmalanmın ılk aşaması, adanın Türk kesımmde gunlük yaşamın en kısa zamanda nonnalleştınlmesı ola- caktı Boylece ıvedı sorunlar çozûm- lenmeye çalışıhrken, bır yandan da orta ve uzun vadelı onlemler uzenn- de durularak, Kıbns'ta üende kurul- ması ongorulen federal devleun Türk kanadmı oluşturmak uzere, Türk toplumunun bır devlet olarak orgutlenmesıyle ılgılı çalışmalar ya- pılacaktı Boylece Kıbns'ta tkıncı Banş Ha- rekâtı'nın bıtüğı gun Kıbns Koordı- nasyon Kurulu'nun da temeh atılmış ve çalışmalar başlamış oluyordu O sırada Koalısyon Hukumetı'nın ıkı ortağı arasındakı ıhşkıler yasal du- zenlemelenn hemen vapılmasına el- venşlı olmadığından, başbakanın ılgıh kuruluşlara gonderdığı bır ge- nelge ıle ışe başladım, Kıbns Koordı- nasyon Komıtesı ıle onun bakanlar duzeyındekı üst organı olan Koordı- nas>on Kurulu'nun kuruluş ve çalış- malanyla ılgılı duzenlemeler daha sonrakı aşamada gerçekleştı Başbakanlığa bağh Devlet Istaüs- tık Ensütusu'nun Kurula aynlan bolumunde, Devlet PlanJama Teşkı- latı'ndan Genel Sekreter olarak ku- rula katılan değerlı arkadaşım Tanju Polatkan'la bırhkte çahşmalara baş- ladığınıız zaman ne belırh bır kadro- muz ne de özel bır kaynağımız vardı Duşunduğum model, ılgıb kuruluş- lann kadro ve kaynaklanndan ya- rarlanmayı, başka bır deyışle, onJa- nn hızmet gucünün bır bolumunu adada kullanmayı öngoruyordu Praük olduğu kadar tasarruflu da olan bu modehn başanh bır bıçımde uygulanabılmesı ıçın önce ılgılı kuru- luşlara maledılmesı, ardından da bu kuruluşlar ıle adadakı Türk yöneümı arasında anzasız bır bıçımde ışleyen bır ışbırlığı ve eşgudumün kurulması gereklı olduğu açıkü SCRECEK ÇALIŞAJNLAREV SORULARI/SORUNLARI / YILMAZ ŞİPAL 'Kıdem tazminatı adı altında 7 : Bir özel şirkette uzun bır sûredır çalışıvorum. 1992 yılı sonunda 25 vıllık sıgortalı surcm dolu\or. Bu süre için- de 5.000 gıinden fazla prim odemış durumda_>ım ve SSK'dan emeklı olma> ı düşunuv onun. Bana, bır sure once kıdem tazmınatun adı iie bir öde- me \apıldı. Ancak kıdem tazminatı odendikten sonra bir tek gün ara vermeden cauşmaya de\am ettim. Duvduğuma gore, çalışnıa>a ara \ermeden odenen kıdem tazmınatları. avans nıtelığınde kabul edilıyor- muş. Bunun \asal dayanağını bulamadun. Emekii olduğumda bana, çalışma suremin tümü üze- rinden mi. yoksa kıdetn tazminatı aldığım sureden son- rası için mi odeme v apılacak? Öğrenmek ıstedığım; >ıllar once bana yapıian bu ödeme tazminat mı, avans mi? YANIT: Bu sorunun yanıtıru Yargıtay 9 Hukuk Daıresı'nın 26 12 1985 tanh, 1985/10295 Esas ve 1985 12710 karanna bı- rakalım "Davaa, 29 9 I960tanhınden 1 8 1984 tanhıne kadar dava- lı ışvenrun değışık ınşaat ışlennde hıç ara vermeksızın sureklı olarak hızmet akdı ılışkısı ıçensınde çahşmasını sürdurmuştür Enson 1 8 1984 tanhınde tenkısat, daha açıklayıcıve yasal ıfa- desıyle ışveren tarafından kıdem tazmınatını gerektırecek şe- kılde bozulmuştur Hızmetın gonılmesınde bır butunluk ve devamlılık olduğu halde ara yerde 1 12 1968-14 3 1973-1 4 1977 tanhlennde kıdem tazmınatı adı altında bır kısım odeme- ler yapılmıştır Oysa kıdem tazminatı hakkı bozucu >enılık doğuran ınsanı hakJardandır Daha açık ve tamamlayıa ıfade ıle bu hak mutlak surette hızmet aktı ılışkısının yasada ongoru- len sebeplerle sona ermesı halınde doğan haklardandır Akdı ıhşkı sona ermeden böyle bır hakkın doğduğundan soz etmek mumkun değıldır Hak doğmadan once yapıian bır odeme, ol- sa olsa hukukı anlamda ılende doğacak olan hakka mahsuben vapılan bır avans odemesı nıtelığı taşır Aksı bır duşunce yasa- >a karşı hıle duşuncesını ortaya getınr kı boyle bır duşunce>e de hukuk uygulamasmda ıtıbaredılemez Uyuşmazhkta davalı tarafından bır de 1 4 1977 tanhıne ka- darkı hizmetlen kapsayan bır ıbraname ıle, bu tanhten sonrakı hızmetlere ılışkın kıdem tazminatı ve dığer haklarla ılgılı ıbra- nameler ıbraz edılmışür Hukukı belge ve kurallann ış huku- kunun kendısme özgu >orum esaslan ıçensınde değerlendınl- mesı yapıldığmda ıçenİc bakımından yukanda yapıian avans nıtelığındekı odemelen ıçerdığj, bunlar dışında bır odeme savı ılen sürülmedığme gore kapsamında başka bır odemenın bu- lunduğu düşunulemeyeceğınden gerçek anlamda bır ıbra bel- gesı sayılması hatadır O halde asbnda bır butun olan hızmetın tamamı uzennden kıdem tazminatı hesabı yapılmalı, ödenen- ler duşulmek suretıyle sonuca gıdılmelıdır ( )" Yoruma yer bırakmayan bu yargı karan uyannca, hızmet aktı surerken odenen kıdem tazmınatının avans nıtelığınde ol- duğu açık ve seçıkür Kaynak 1) Yargıtay Kararlan Dergısı Temmuz 1986, sayı 7, sayfa 980 2) Yasa Hukuk Dergısı Mart 1988, sayfa 393 3) Lebıb Yalkın Yayınlan, alt AA/13, sıra no 267 "Kontrol mühendisi ve tazminat" Softt! Bir ınşaatfîrmasındakontrol mühendisi olarak ışe alın- dım. Inşaatın bitimınde ışıne son verilen inşaat muhen- dısıne tazminat (kıdem tazminatı) >a da ışten çıkarma ta/mınatı gıbı adlarla bır para ödenir mi? Kendisi ile sözleşme \apılarak çalışma şartları hakkında ayrıntı- lar belirlenmemış, yonetim kurulu karan Ue işe başlatü- ınıştır Kendısine ayiık ücret ödenmektedir. j , , YANIT: Yargıtay 10 Huku] ° ~Vnın 22 1 1976 tarih,' 4935 esas ve 1294 karan benzer bır olaya ılışkındır Karar, kendı projesının kontrol muhendıslığını de yapan bır kışıyle ılgılıdır Kararda, kontrol muhendıslığınde geçen süre- nın bır hızmet sozleşmesı olduğu vurgulanmaktadır "( ) Çahşmanın ılk kesımmde muhendıs, geometn bılımı- nın ve teknığın venlennden yararlanarak bır tasan yapmakta ve ışverenckesınkes bağlı olmaksızın bır yapıt oluşturmakta, dığer bır deyımle yapının projesmı çızmektedır Bu proje bılımsel ve teknıksel bıçımde, onu çızenın tüm özel- hklennı taşı>an bır yapıt sayıbnahdır Çahşmanın ıkıncı evre- sınde muhendıs tâsansmın gerçekleşünlmesıne çahşmakla bırlıkte, ışverenle olan anlaşmasına göre bunu ışyennde ışvere- nın sağlayacağı araçlarla ve onun ışçılen eh ıle gereçlere uygu- layacaktır Bu durumda uğraşı, büyuk olçude somutlaşmakta ve ışverenle olan ıhşkıler gıtgıde yoğunlaşmaktadır Artık ışın yasalara, sözleşme ve eklenne ve projesıne uygun olarak yapıl- masında ışverenın ış duzenınde yalın ve etkın gözetım ve dene- ümı soz konusudur Butun bunlardan sonra soylemek yennde olur kı muhendıs ıle kooperatıf arasında, ıstısna ve hızmet ba- ğıtlanndan olumsuz bır -bıleşık sözleşme- nıtehğındedır ( )" Kısaca kontrol mühendisi ıle ışveren arasındakı ıhşkı Iş Ya- sası kapsamında bır ış sozleşmesı nıtelığınde gorülmuştur Aynca ış sozleşmelennın yazıh yapılması zorunlu da değıl- dır Ancak Iş Yasası'nın 9 maddesı uyannca, "Behrhsuresı bır yıl veya daha uzun sureklı hızmet akıtlennın yazılı olarak ya- pılması zorunludur " Oncelıkle, kooperaüfte kontrol mühendisi olarak çahşanın, 1475 sayıh Iş Yasası kapsamında olmasını gerektınr Ortada yazıh bır sözleşme bulunmaması, yasanın tanıdığı haklan orta- dan kaldırmaz Sonuç olarak, Iş Yasası'nın kıdem tazminatı koşullannı be- lırleyen 14 maddesıne göre ışçının ışyennde en az bır tam yıl çahşmış oknası gerekhdır En az bır tam yıl çalışan "ışçının ışe başladığı tanhten ıtıbaren hızmet aktının devamı suresınce her geçen tam yıl ıçın ışverence ışçıye 30 gunluk ücretı tutannda kıdem tazminatı odenır Bır yıldan artan süreler ıçın de aynı oran uzennden odeme yapıhr " MEHMED KEMAL Yapı... Trabzon'u bılırım, bılmez olur muyum 7 Mesleğım gere- ğı çok gıdıp gelmışlerım olmuştur En son ıkı yıl once gıt- tım Hanı Karadenız kıyılarını seller sular basmıştı ya, o yıllarda Kopruler uçmuş, setler çokmuş, yollar geçıt ver- mez olmuştu Koprulerın damdazlak ortalıkta kalmışlığı- na acımıştım Bellı, muteahhıtler çuruk çarık malzemeler kullandığı ıçın çurumuş dışler gıbı sırıtıyordu Çımento- nun, demırın kotu kullanılmasının canlı örneğıydı Bır kentı rezıl rusva eden vıyaduğu de o sıra gormüş- tum Tarıhsel kentın onunde bır utanç duvarı gıbıydı Bır Berlın duvarırtda boylesını gormuştum, bır de burda 1 Ya- ramasına bır ışe yarıyordu, ama mımarlık bakımından da yuzler karasıydı Eskıden boyle bır duvar yoktu, gelmış kentın onune ko- nuvermıştı Trabzon dendı mı kışının aklına bır o guzelım Rum ko- nakları gelır, bır de Sumela, Meryem Ana Manastırı ve fresklerı Şımdı onarıyorlar, ama eskıden bır kez yıkmış- lar, çanına ot tıkamışlardı Ressam Muzatfer Akyol, otekı Trabzonlu ressamlar gıbı Karadenızlıdır Bedrı Rahmı nasıl coşar, taşarsa Muzaffer de oyle taşar, coşar Epeydır, Trabzon a gıdıp geldığı yoktu Geçende bır toplantıda gordum "Baba" dedı, ' Trabzon a gıdıyorum, bır dıyeceğın var mı?" "Fındık getır", dedım, guldu "Fındığın adı mı olur?" "Bır de Sumela kayalannı benım ıçın gor' Bu sozume de sevındı Aradan on, onbeş gun geçmemıştı Muzaffer'den bır kart aldım kayalara sarınmış Sumela fresklerını gosterı- yordu Bunlan gorunce besbellı çıldırmış, delıye donmuş- tu Nereden bulmuş, buldurmuşsa kartın ustunebırdortluk doşenmış Usta nasıl kondurdun Oağ başına bınayı Kor ettın gozlerımt Zından ettın dunyayı önce bu fresklerı, sonra yıkıma uğrayan bu fresklerın onarımını goren kışının dunyası zından kesılmez mı 7 Mer- yem Ana Manastırı Muzaffer gıbı bır resım delısını neye çevırır? O dağlara çıkmış, o duvarların dıbınde dız çok- muştur Coşkusu ıçıne sıgmıyor kı kartın ustune şunlan yazmış Can ağabeyım, Sumela dan yenı dondum Muhteşem gorunümun çektığı acıları gormez olaydım Mekanlarda da ınsanlık suçlarının acı orneklerıne tanık oldum Asırlar- ca bakan gutlerdekı ışığı yok etme yarışının utancı ne acı' öğle rakımı isa ve fresklerıyle ıçtım Senın ıçın de tabıı Saygıyla 1960'larda llyas Saçkın'ın Ismet Paşa kabınesınde Ba- yındırlık Bakanı olduğu yıllar Ben basın danışmanıyım BırkışgunuTrabzon'ageldık ZengınbırRum un Sumela manastırına bakan evınt Ataturk Koşku yapmışlar Bır odası Atatürk'e ayrılmış, otekı odalarda konuklar ağırlanı- yor Elektrık sobası ıle ısıtılan konakta ağırlandık Sabaha karşı elektrıkler sonmez mı? Neredeyse dondum' Durma- dan yorgana sarılıyor, gecenın ıçınde kımseye bır şey soyleyemıyorum Sabahı zor ettım Bırbuanım var, bırde Sumela manastırına çıkarken ayağımın burkulup ıncındı- ğı Acılardan freskın ayrımına varamamıştım Şımdı Mu- zaffer Akyol'un tatlı anlatımıyla tadına varır gıbı oluyorum Kartı çalışma masamın ustune koydum 'Usta nasıl kondurdun / Oağbaşına bınayt " Gerçekten, nasıl kondurdun usta 1 *% Bir açıklama Hayatı Tozum (Patrıyot), 19 Ağustos 1992 tarıhlı yazımız ıçın bır açıklama gondermış Mıhrı Bellı yı karşılayanlar arasında bulunduğunu yazıyor Gerçekten de bulunma hakıkı bulunmama hayalı oluyor Hayatı Tozum le çok es- kı arkadaş oluruz, bır ıkı tek atarken meyhanede tavla oynarken kahvede, uzaktayken telefonda sayısız konuş- malarımız olmuştur Bunca gevezelık arasında konuşma hakıkı değıl de hayalı olsa ne fark eder' özurle duzeltılır BULMACA 1 2 3 4 5 7 8 9SOLDAN SAGA: 1/ Eskıden, şımdıkı ortaokuJJar duzeyın- de olan okullara ve- nlen ad 2/ Çıt, per- de. Guney Amen- ka'da bır ırmak 3/ De|me, dokunma. Sınemada dekorun kurulduğu yer 4/ Asma kutuğu Ek- mek 5/ Geleneksel Havvaıı dansı Yapı- sına gırdığı sözcuğe olumsuz anlam ka tan bır önek 6 / Ya- şamsal sıvı Bır ışı gerçekleştırmek ıçın özel olarak yapümış nesne. 7/ Iddıa, bahıs Değerlı bır sus taşı 8/ Yuz, çehre. Asken donanımın madenı bolumlennı temızlemede kullanılan ustubec, alkol ve sabun karışımı madde 9/ Bılyelı yatak YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Lı- manda, denızde ya da nehırde gemı- len yedeğıne ahp bır yerden bır yere çekmek ıçın ozel olarak yapümış mo- torlu gemı 2/ Faız Bır tür ın hı- , ,_ , , , yar 3/ Bır oyun ya da filmın başhca bölumlerınden her bın. 4/ Uzakhk anlatmakta kullanılan sözcuk . Bakınn sımgesı.. Kadınların omuzlannı ortmek ıçın kullandıklan genış atkı 5/ Afrıka'da yaşayan ve çok hızlı koşabılen bır antılop Samar- yum elementının sımgesı 6/ Köpek ve ıneklere yedırıhnek ıçın un ve kepekle hazırlanan yıyecek Akdenız bolgesınde bır akar- su 7/ Namaz çağrısı Kultur 8/ Asıl, esas, doğru 9/ Ekvator bölgelennde yetışen bır meyve ağacı.. Eyenn ön ve arkasında- kı çıkıntılı bölum tLAN ANKARA ASLtYE 21. HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Dosya No 1991/424 Davacı Tarım Orman ve Köyışlen Bakanlığı vekılı tarafından da- vaJılar Ismel Coşkun, Mehmet Coşkun, Mustafa Temurçm, A TUr- gut Karakaş, Mehmet Güler, özdemır Ennan, Abdülkadır Gökde- mır, M Imran Aksoy aieyhlenne açılan alacak davasında venlen ka- rar gereğınce, davacı düekçesınde, 7 6 1986 tanh ve 1986/10716 sayıh RK kaıarnamesı çerçevesinde davalılardan Ismet Coşkun ve Mehmet Coşkun'a 1987 tanhınde 95 953 838 TL hayvancüık projesı kredısının verıldığım, dığer dava- lılarla bırlıkte kredının ödenmedığını, faızı ıle bırhkte davah yatırun- alar Ismet ve Mehmet Coşkun'dan alınmasma karar venlmesını ıste- mıştır Davahlar ıçın gösterılen Yenımahalle Saray kövü adresıne çıkarı- lan teblıgatlar ve yaptınlan zabıta araştırması sonucu adreslennın bu- lunamadığı anlaşılmakla, haklanndakı dava dılekçesı ve dunışma gü- nünün ılanen tebhğıne karar verılmıştır Bu davalılann 1 101992 günü saat 9 30'dakı duruşmaya vekıl gön- dermelen veya kendılen dunjşmaya gelmelerı, aksı takdırde yokluk- larında yargılamaya devam olunarak HUMK'unun 213 ve 377 mad- delen gereğınce karar venlecegı hususu Mehmet Coşkun ve Ismet Coş- kun'a dava dılekçesı ve duru$ma gunü yenne gecmek üzere ılanen tebhğ olunur Basın 36463
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear