Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
5 ETLÜL1992 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLEREV DEVAMI 15
CİJNCEL
• Baştarafi 1. Sayfada
kanuoyunun bilemediği kimi bilgilere dayanıyorsa, önü-
müzdeki günlerde Meclis aritmetiğinde beklentilerin dı-
şında yeni değişimler gündeme girecek demektir.
Demirel, dün bir gazetede çıkan demecinde Meclis arit-
metiğine yine değiniyor, partilerarası olası değişimlere
"olabilecek, olacak" diye bakıyor. Başbakan'ın önceleri
CHP'nin yeniden açılmasıyla SHP'den ayrılacakları amaç-
ladtğı sanılmıştı.
D/P'ye gireceğini açıklayan Özdemir'in istifası, gazete
bürolarında kimi başka gelişmelerin öncüsü gibi yorum-
landı.
Oysa, ülkenin belli başlı sorunlarının çizdiği grafik dün
de değişiklik göstermiyor, örneğin Doğu'da teröristlerle
acımastz savaşın sürdüğünü kanıtlayan yeni olaylarla so
nuçlar öğreniliyor. Silvan'da kanlı çarpışmalar, sabahki
rakam 20 terörist öldü!
Enflasyon ise mevsimlik düşmelerden vazgeçmiş, ey-
lülle birlikte yeniden dişlerini gösteriyor. Tüketici fiyatla-
rındaki yüzde 4'e yakın artışı DIE açıklıyor.
Mesut Yılmaz dünkü basın toplantısında devletin Gü-
neydoğu'da yürüttüğü savaşı destekliyor, haklı olarak
"mucadeleyi yürütürken hukuk kurallannın gözardı edile-
meyeceğinin" altını çizıyor.
Bir başka saptaması daha var Mesut Bey'in. Bölge hal-
kının çoğunluğuyla devletin yanında olduğunu, son olayla-
rın halkımız üzerinde "olumsuzpsikolojik etki" yarattığını
söylüyor.
Güneydoğu'ya giden ANAP heyetinin izlenimlerini sıra-
lar, elbette haklı olduğu, doğruluğu tartışmasız kabul edi-
lebilecek kimi irdelemeleryaparken, PKKterörünün "Tür-
kiye genelinde gorduğü tepkileri ve bu tepkilerin ölçüleri-
n/"acaba biliyor mu?
PiAR-GALLUP kamuoyu araştırma kurumunun yönetici-
si BülentTanla'nın geçen pazartesi günü Başbakan Demi-
rel'e verdiği "eğilimlerraporunda"bu konuda ilginççizgi-
ler var.
PİAR-GALLUP, halkımıza hemen her hafta terörle ilgili
çesitli anket soruları yöneltiyor. örneğin, terör olaylarının
gelişmesine yönelik beklentiler, terörün artmasındaki
önemli nedenlergibi...
Çeşitli sorulardan halkımızın terör olaylarını bilinçle iz-
lediği sonucu çıkıyor. örneğin, alınan yanıtlar terörün tır-
mandığına işaret ediyor. Halkımız "terörün 'demokrasi
içinde çözüleceğine olan inancını' özenle " belirtiyor. Böy-
lece "askeriçözümeşanstanımadığını"açıklamışoluyor.
Bir başka önemli sonuç: Halk, PKK terörü ile Güneydo-
ğu sorununu birbirinden ayırıyor. PKK'yı "yabancı ülkeler-
den destek gören ve bölüculuğu amaçlayan terörist bir
hareket" diye nitelerken, olayların kökeninde Güney-
doğu'ya özgü eğitim, sosyal-ekonomik sorunlar yattığını
vurguluyor.
Anket sonuçları, hükümetin "demokrasi ve insan hakla-
rına saygı göstererek anarşi ve terörün önlenmesi için
aldığı önlemleri, sergilediği tutumu" onaylıyor. Ancak ön-
lemleri "fazla iyi niyetli" buluyor.
Sonucu yorumlarsak halkın büyük çoğunluğu "daha
sert önlemlere" yan tutuyor. işte, tehlikeli olan eğilim de
bu. Bugün sertleşmenin "ç/ereM/ğ/nf'söyleyen çoğunluk,
bir gün sertleşmeyi "zorunlu" görmeye başlarsa, kimi
olayların daha başka boyutlar almayacağına kim güvence
verebilir?
Dikkat!
Memurun 'suçu
9
sendika
• Baştarafi 1. Sayfada
muhatap oldular. Ancak za-
man içinde tüm kapatma ve
engelleme kararlanna karşı
yargıda açtıklan davalan kaza-
narak, uzun süredir özgür ve
yasal faaliyet sürdürebilecek
konuma geldiler. DYP-SHP
koalisyon hükümeti ise kurulu-
şu ile birlikte kamu sendikalan-
nı resmen tanıyarak muhatap
kabul etti. Çalışma Bakanı
Mehmet Moğultay, yeni kuru-
lan çeşitli kamu sendikalannın
şubelerinin açılış törenlerine
katıldı. Hatta memurlara çağn-
da bulunarak sendika kurmala-
n halinde tabelalannın kendile-
ri tarafından asılacağını söyle-
di. Başbakan ve bakanlar
sendika yönetimleri ile göriiştü-
ler. karşıhkh ziyaretler yapıldı.
Ancak dönem içinde faaliyetle-
ri tartışma konusu yapan
ANAP hükümeti genelgesi bir
türlü kaldınlmadı. En son ge-
çen ay içinde İçişleri Bakanı
Ismet Sezgin, yeni yasa çıkanl-
madıkça söz konusu genelge-
nin yürürlükten kaldınlamaya-
cağını bildirdi. Ardından genel-
genin tartışmalı hükümlerini
işleten yeni genelgeler ve idari
uygulamalar gündeme geldi.
TEK'te çalışan 7 memurun.
Tüm Enerjı ÇaUşanlan Sendi-
kası adı altında örgütlenmek
üzere 2 temmuzda İstanbul Va-
lüiği'ne >;aptıklan başvuru geri
çevrildi. İstanbul Valiliği Emni-
yet Müdürlüğü tarafından
TEK Çağlayan İşletme ve Ba-
kım Müdürlüğü'ne gönderilen,
Vali Yardımcısı Nihat Kemal
Eren'in de imzasını taşıyan 28
Ağustos 1992 tarih, 071083 sa-
yıh yaada. sendikal çalışma
tümü ile yasak ve suç olarak ni-
telendi. Tüm Enerji ÇaUşanlan
Sendikası adı ile kurulmak iste-
nen kamu çahşanlan sendikası-
nın kuruluşuna izin verilmediği
vurgulanırken, anayasa ve ya-
salann sadece işçilere sendika
kurma hakkını tamdığı yoru-
mu yapıldı. 657 sayılı Devlet
Memurlan Yasasf nın memur-
lara sendika kurma hakkını
yasakladığı, söz konusu yasa-
nın 26. maddesi ile de birden
fazla devlet memurunun toplu
söz ve ya?ıyla müracaatlan ve
şikâyetlerinin dahi yasaklandı-
ğı belirtildi. Bu nedenlerle söz
konusu sendikaya kuruluş izni
verilmediği belirtilerek sendika-
nın kuruluş çalışmalannı yürü-
ten memurlann isim listesi
TEK'e bildirilerek suç işledikle-
ri öne sürülen bu kişiler hakkın-
da işlem yapılması istendi.
Karayollan. Bayındırlık.
Devlet Limanlan, Havayollan.
Köy Hizmetleri gibi kamu iş-
yerlerinde çahşanlann Yapı-
Yol-Sen'i kurmak ve örgütlen-
mek istemeleri üzerine ise Ba-
yındırlık ve İskân Bakanlığı
yasaklama getiren yeni bir ge-
nelge yayımladı. 13 temmuz ta-
Sıvas Kongresrnin 73. yıldönümü
• Baştarafi 1. Sayfada
ifade etti. Demiret, Türkiye'-
nin' geçmişten aldığı kuvvetle
geleceğe güvenli adımlarla yü-
rüdüğünü ifade ederek şunlan
söyledi:
"Sıvas Kongresi 'Manda ve
himaye yok. birlik var" de-
mektir. Sivas Kongresi, birlik
demektir, beraberlik demek-
tir. Sıvas Kongresi, ezelden
gelıp, ebede giden bir toplu-
mun abidesidir. Bu ülkeyi so-
kakta bulmadık. Bu ülkeyi
bize kanıyla, canıyla bırakan
ecdadımıza layık olmanın yo-
lunu bulacağız. Biz, bize bıra-
kılana iyi sahip çıkacağız.
Bugün milletimize musallat
olan terör belası karşısında,
diğer belalar karşısında oldu-
ğu gibi milletimiz bir olacak-
tır, beraber olacaktır, tek
yumruk olacaktır. Kimse yan-
Uş bir hesap yapmasın. Bu ül-
keyi bölmeve kalkışmak
mümkün değildir. Çünkü bir
Kuvayı Milliye, Sıvas ve Sıvas
Cumhuriyet Meydanı ruhu
vardır ülkemizin dört bir ya-
nında. Bu vatanı kanlanyla,
canlanyla kurtararak, bize bı-
rakan ecdadımi2 gibi biz de
>ine aynı kararlılıkla koruya-
cağız."
Demirel, Sıvas'ta il sözü
verdikleri Suşehri ve Divriği'-
yi il yapacaklannı, Sıvas'ın
sorunlannı çok iyi bildiklerini
ve bunlan çözeceklerini söyle-
di. Konuşmasını "Kavga yok.
iüş-kakış yok, birlik ve dırlik
var. İşte Sıvas ruhu budur. 4
Eylül 1992, bugünün, bu ru-
hun. bu mübarek cuma gü-
nünde bütün Türkiye'ye ya-
yılmasını Cenab-ı AÛah'tan
niyaz ederim" sözleriyle bitir-
di.
Başbakan Yardımcısı ve
ŞHP Genel Başkanı Erdal
İnönü de Türkiye Cumhuri-
yeti'nin demokrasi temelleri-
nin Sıvas Kongresi'nde halka
dayanma karan olarak ortaya
çıkan düşünce üzerine gelişti-
ğini belirtti. İnönü, konuşma-
sına başladığı sırada, yakın-
daki bir camiden Hazreti
Muhammed'e övgü için yazı-
lan Arapça bir kaside okundu.
Bunun üzerine İnönü, konuş-
masını keserek, kasidenin bit-
mesini bekledi. Kasidenin
arkasmdan camiden cuma se-
lası okunmaya başlandı. İnö-
nü, konuşmasına başlamak
için selanın da bitmesini bek-
ledi. Bu sırada özellikle proto-
kolde ve halkın arasmda hoş-
nutsuzluk olduğu gözlendi.
Bazı vatandaşlar, okunan ka-
side ve selanın kasıtlı olduğu-
nu ileri sürdüler. Selanın bit-
mesinin ardından konuşması-
na devam eden İnönü'yü,
vatandaşlar uzun süre alkışla-
dılar. İnönü konuşmasında,
demokrasınin gelişimi ve Sı-
vas Kongresi'nin buna yaptığı
katkılan anlattı. Demokrasi-
nin halka göıürülmesinde
beklenmeyeceğini, her alanda
her aşamada demokrasınin
yaşarulır kıhnacağını dile geti-
ren İnönü. demokrasi temeli-
nin Sıvas Kongresi'nde halka
dayanarak alınan kararlann
sağlamlığıru içerdiğini söyledi.
Sıvas Kongresi'nin 73. yılı
kutlama törenleri, ilk kez bir
bayram havasıyla kutlandı.
Sıvas'ta törenleri organize
eden Vali Ahmet Karabilgin'-
in kongreyi bayram havasına
dönüştürmek için yoğun çahş-
malar yaptığı belirtildi. Sıvas
Kongresi'nin ilk kez büyük
bir törenle kutlanması. Sıvaş'a
da canlılık getirdi. Kente İs-
tanbul ve diğer büyük şehir-
lerden çok sayıda Sıvaslı geldi.
Bunlar arasmda en büyük ka-
fıleyi, İstanbul'dan Büyükşe-
hir Belediye Başkanı Nurettin
Sözen'le gelenler oluşturdu.
OLAYLAR1N
ARDENDAKI
GERÇEK• Baştarafi 1. Sayfada
tarihinde de memur, bu hakkı
kolayca elde etmemiştir.
Ne var ki bu hakkı sağlaya-
cağını ve yasallaştıracağmı söy-
leyerek iktidara geçen partilerin
sözlerini askıya almalan bir ayn
olay sayılmalıdır. Bu belki de
alaturka politikanın bir ürünü
olarak değerlendirilebilir.
Biz yine de bu yolların "de-
mokratik sabır" göstererek aşıl-
masmda yarar gördüğümüzü
söyleyelim. özellikle koalisyo-
nun DYP kanadı, bugünkü
Türkiye'nin siyasal dengelerin-
de demokratikleşmenin hükü-
mete neler kazandırabileceğinin
bilincinde değildir. Ama, 12 Ey-
lül hukukunu tasfiye edecek ve
hukuk devletine dayanan de-
mokratik rejime işlerlik kazan-
dıracak bir siyaseti yüriirlüğe
koyamadıkça, koalisyonun ta-
rihsel şansını yitireceğini önce-
likle DYP'nin anlamasında ya-
rar var.
Koalisyon hükümeti, progra-
mına ve protokolüne koyduğu
vaatleri bir an önce yerine getir-
meye bakmalıdır. Enflasyonu
düşürmek ya da terörü durdur-
rnak çok güçtür. Hükümetin bu
yoldaki çabaları uzun süre mey-
velerini vermeyebilir; ama, me-
murlann sendikal haklannı ya-
sallastırmak da mt çok zordur?
Ya da demokratikleşme yolun-
da yeni yasaları çıkarmanın
önûtdeki engel, koalisyon or-
tak'anndan başka nedir? Koa-
lisyon hükümeti kamuoyundan
alkş alabileceği konularda tu-
tutd.uk yapıyor.
Çağımtzın gidişi memurlann
seniikal yaşama katdmalan yö-
nütdedir; erya da geç bu iş ola-
cak
Ceciktirmenin yaran yok; za-
rar hükümete!..
'AKTAŞ' "*
• taştarafi 1. Sayfada
hatılan, iyi taraflan dikkate alı-
naok. AKTAŞ ile hatalar ya-
pılc diye hep hata yapılacak de-
ğil .Bakanlığa müracaat etmiş,
aırn sözleşme yapılmamış şir-
keter var. Yanhşlan tekrarla-
marvak için onlarla çalışıyoruz."
AKTAŞ modelinin hatalan
oLnasına karşın, "Tümüyle de
yaJış olmadığını" kaydeden
Fsralyah, "Prensibinde muta-
bılz. "dedi.
Nat KingCole'unküçükNatalie'si
Kiiltür Servisi - Eczacıbaşı
topluluğunun Beylerbeyi Sa-
rayı'nda gerçekleştireceği '50.
Yıl Kutlamalan'ndaki konser-
leri için İstanbul'a gelen Natalie
Cole, Hilton Otel'de bir basın
toplantısına katıldı. Natalie
Cole, uzun boylu, kısacık siyah
saçlı. ıri yeşil gözlü, ona çok ya-
kışan fıstık yeşili elbisesiyle
uyumlu güzel bir kadın; bir de
tabü Nat King Cole'un küçük
Natalie'si. Yumuşak vurgula-
malanyla konuşurken ellerini
fark etmemek çok zor. Piyano-
nun tuşlan üzerinde gidip gelen
parmaklar, bu kez masanın
üzerinde açılıp kapanıyor... Sa-
ğa sola... Notalarla konuşur
gibi...
Türkiye hakkında çok az şey
biliyor. ilk izlenimlerinden çok
memnun. Babasının yıllarca
gelmek istediği İstanbul'da ol-
mak aynca etkileyici olmah.
Tekno ve rap müziğin yaygın
olduğu günümüzde hâlâ caz ya-
pıyor olmasını her zaman alter-
natif müzik yapmak isteğine
bağlıyor. Amerika'da popüler
müziğin yaşamın her alanına
hâkim olduğu bir dönemde eski
tarzda çalışma yapabıldiği için
çok mutlu.
Yaklaşık bir yıl önce hazırla-
dığı "Llnforgettable" albümü-
nün Amerika'da 9 milyonluk
rekor satışlara ulaşabilmesi ay-
nca başansını da kanıthyor.
Albümünde babasının yıllarca
unutulmayan "Mona Lisa".
"Too Young" gibi unutulma-
yan parçalan var.
Önümüzdeki yıl klasik Ame-
rikan bestecilerinin çalışmalan-
na yer verilecek bir albüm ha-
zırlamayı düşünüyor. Ameri-
kan gençlerine klasikleri
tanıtmak istiyor. Nat King
Cole'un bilinen 700 bestesinden
başka birkaç bestesini de bu ça-
lışmasına ekleyecek.
Natalie. babasının eleştir-
menlerce çok iyi bir caz şarkıcısı
sayılmasına rağmen, çok iyi bir
piyanist sayılmamasını kabul
etmiyor. "Birçok eleştirmen ti-
cari kaygılardan dolayı baba-
mın cazı bıraktığını söylüvor. O
zamanlar da caz çok para ka-
zandıran bir lür değildi. Babam
eğitim almamasına rağmen
kendine özgü stili olan bir piya-
nistti. Pek çok sanatçı ondan
etkilendi."
Natalie Cole. akşam, Eczacı-
başı'nın özel konuklanna Bey-
lerbeyi Saravı'nda 1 saat on beş
dakikahk bir şov sundu. Cok ikinci konserini bugün veriyor. l İBRAHIM GÜNEL)
Irak'ın Aııkaıa Büyükelçîsi :Türkiye'de bölünebilir
Baştarafi 1. Sayfada
nan'da uygulamıştır. Sonuçla-
nnı görüyorsunuz. lrak'ın
bütünlüğünün korunmasıyla,
Türkiye de pek çok sorundan
kurtulmuş olur. Bölgedeki çe-
şitli ülkelerde azınlıklar vardır.
lrak'ın güven içinde olması,
azınhklann bulunduğu diğer
ülkelerin de güven içinde olma-
sına yol açar. Irak parçalanırsa,
sıra Türki\e"ye gelir."
Tıkriti, Cumhurivet'in Cum-
hurbaşkanı Özal'ın Irakh mu-
halifleri kabul etmesi konusun-
daki sorusuna karşılık olarak
"Biz tabü ki lrak'ı parçalamayı
amaçlayan ABD'nin kuklası
Irakh muhaliflerle ilişki kuran-
lara karşıyız. Bunu. bağımsız,
Birleşmiş Milletler ve İslam
HAVA DURUMU
Konferansı Örgütü üyesi lrak'-
ın iç işlerine karı^ma olarak ni-
teliyoruz. Bu nedenle rahatsız-
lık duyuyoruz. Ancak asıl olan
hükümetin tutumudur. Başba-
kan Demirel, Dışişleri Bakanı
Çetin bize her zaman lrak'ın
bütünlüğünü savunduklannı
belirtmişler ve Özal'ın kabulü-
ne tepki göstermişlerdir. Sa>ın
İnönü, Sayın Ecevit ve Türk
halkı Özal'a tepki göstermiştir.
Bunu iki ülkenin ilişkilerinin
geleceği içinolumlubuluyoruz."
Irak'taki Saddam Hüseyin
yönetimine karşı bir araya ge-
len Kürt, Sünni, Şii ve Türk-
menlerin liderleri önceki gün
Cumhurbaşkanı Turgut Ozal
tarafından kabul edilmişlerdi.
Kabul edilen muhalifler arasın-
da bulunan KDP lideri Mesut
Barzani. KYB lideri Celal Tala-
bani ve Irak Milli Türkmen
Partisi Genel Sekreteri Dr. Mu-
zaffer Arslan'ın daha önce
Demirel ve Çetin tarafından
kabul edildiklerinin hatırlatıl-
ması üzerine Tıkriti şöyle ko-
nuştu:
"Ama onlar, bu kişilerle gö-
rüştüklerinde her zaman lrak'-
ın bir parçası olmalan ve Bağ-
dat yönetimiyje yakınlaşmalan
doğrultusunda mesajlar veri-
yorlar. Türk hükümeti defalar-
ca, lrak'ın toprak butünlüğüne
saygı duyduğunu açıkladı. Bi-
zim için önemli olan da budur.
Hükümetin açıklamalandır."
Tıkriti, Özal ve hükümet ara-
sındaki ilişkiler konusundaki.
TÛRKİYE'DE
soruları ise Türkiye'nin iç işleri-
ne kanşmayı istemediklerini
belirterek yanıtlamaktan ka-
çındı.
Özal'ın fikirlerine saygı duy-
makla birlikte, iki ülkenin çı-
karlanna yardımcı olmadığını
belirten Tıkriti. "Bizim Özal'la
bir kavgamız yoktur. Bizim
ona karşı bir tavnmız yoktur.
Bütün amacımız, kardeş Türk
ve Irak halklannın sonsuza ka-
dar komşu kalacaklannı bile-
rek, iki ülke arasındaki ilişkile-
rin karşılıklı çıkarlara yardımcı
olacak şekilde gelişmesi için ça-
lışmaktır. Hiç merak etmeyin,
Irak'ta güçlü bir devlet vardır,
hükümet vardır. Irak halkı
Saddam Hüseyin'e bajğlıdır ve
sevgi duymaktadır.
DUNYA'DA
rihini taşıyan bakanlık genelge-
sinde bakanlık ve bağlı kuru-
luşlannda çalışan peronelin
ancak izne bağlı olarak, dernek
kurma çalışmasına katılabile-
cekleri bildiriliyor. Bakanlık
genelgesinde söz konusu der-
neklerin de ancak üyelerinin
sosyal, ekonomik, dinlenme,
kültürel ve mesleki ihtiyaçlannı
karşılamak üzere faaliyet yapa-
bilecekleri belirtilerek çalışanla-
nn bunun dışında herhangi bir
kuruluş ve faaliyetine katılma-
lannın yasak olduğu bildirili-
yor.
Öte yandan yine bu doğrul-
tuda bir uygulama Hava Mey-
danlan İşletmesi'nde yaşandı.
Sendikal faaliyete katılan çalı-
şanlara tek tek yapılan uyanda,
sendika üyeliği ve çalışmalanna
son vermeleri, aksi halde işleri-
ne son verileceği bildirildi. sen-
dıkadan istifa belgesi getirmele-
ri istendi.
Çukurca'da
Şınıak
provası yapıldı
HAKKÂRİ (Cumhuriyet) •
Hakkari'nin Çukurca ilçesinde
geçen hafta yaşanan olaylann
başlamasında kuşkular olduğu
ileri sürüldü. Çukurca Belediye
Başkanı Mustafa Turan, "Gü-
venlik güçleri halkın can güven-
liğini ortadan kaldırmaktadır"-
dedi. ANAP Hâkkari İl Başka-
nı Evliya Parlak da, "Çukurca'-
da Şırnak katliamının provası-
nın yaşand»ğını"söyledi.
Yetkililerin açıklamalanna
göre geçen hafta PKK militan-
lannın baskını sonucu aralıksız
30 saat süren çatışmada biri as-
ker olmak üzere üç kişi yaşamı-
nı yitirmişti.
Gece başlayan çatışmanın
saatlerce sürdüğünü söyleyen
Çukurca'nın ANAP'lı Belediye
Başkanı Mustafa Turan, gü-
venlik güçlerinin ağı'r silahlarla
evleri rasgele taradığını öne sür-
dü. PKK'nın ilçeyi bastığına
dair kuşkulan bulunduğunu
ifade eden Belediye Başkanı
Turan, "İlçe halkından hiç kim-
se teröristleri görmemiş. PKK'-
nın baskın düzenlediğine dair
hiç ipucu yok. Gece başlayan
silah sesleri günduz saatlerinde
de susmadı. Tlçede halktan baş-
ka kimse bulunmamasma kar-
şın. güvenlik güçleri silah sık-
maya devam etti. İlçede taran-
mamış ev yok. Benim evim de
dahil 60'a yakın ev oturulmaz
halde, yıkıntı durumda" dedi.
Olayın ardından güvenlik
şüçlerinin evleri tek tek aradığı-
nı. ancak hiçbir şey bulamadı-
ğını belirten Belediye Başkanı
Turan, "Yetkililer "evlerden bi-
ze ateş açıldf diyorlar, peki
yapılan tüm aramalara karşın
neden bir tek silah bile buluna-
madı. Aynca çatışma çıktıysa
neden teröristlerden ölen olma-
dı. PKK'blar nasıl oldu kaçma-
yı başardılar" diye konuştu.
Silvan'da
• Baştarafi 1. Sayfada
PKK'lı öldürüldü. Çaüşma
sırasında iki jandarma eri de
ağır yaralandı. Olağanüstü
Hal Bölge Valiliği konuyla
ilgili olarak bir açıklamada
bulunmadı.
Adıyaman'ın Çelikhan il-
çesine PKK tarafından bas-
kın düzenlendi. Önceki gece
ilçenin kuzeyindeki tepelere
gelen bir grup PKK'lı, roke-
tatarlarla saldınya geçti.
Açılan ateş nedeniyle Kay-
makambk binaşına iki roket
isabet ederken Özel İdare bi-
nasında yangın çıktı. Bu ara-
da Olağanüstü. Hal Bölge
Valisi Ünal Erkan, Batman'-
ın -Sason ilçesi ve Şırnak'ta
incelemelerde bulundu.
İnsan Haklan Derneği
Genel Sekreteri Akın Birdal
başkanlığında oluşturulan
28 kişilik bir heyet, Şımak'ta
incelemelerde bulunmak
üzere dün Diyarbakır'a gel-
di.
NGİLİZCE'yi 8 «yda
koDiışan sizl
Amcriludı
dosüanmızla
Uuuştınüım.
Bahariye Cad. 62/3
349 59 38
Ineteoroloji Genel Mü-
dürlüğû'nden alınan bilgi-
ye göre yurdun batı ke-
simleri parçalt, yer yer bu-
'lutlu, Marmara'nm batısı
yağmurlu, öteki yerier az
bulutiu ve açık geçecek.
Hava sıcaklığı artacak.
Rüzgâr, kuzey ve bat yön-
lerden hafıf, ara sıra orta
kuvvette, yağış alan yer-
lerde yer yer kuvvetti olarak esecek Denizlerimızde rüzgâr, Karadenız'de
yıldız ve karayel, Ege ve Akdenız'de günbatısı ve lodos, Marmara'da yıldız
ve poyrazdan 3-5, yer yer 6 kuvvetinde. saatte 10-21, yer yer 27 deniz milı
hızia esecek. Van Gölü'nde hava az bulutiu ve açık geçecek.
Adana
Atyoıı
Istanbul
\ZHVT
Kars
Konya
Mersın
Samsun
Ttabzon
ZongukJak B
açık buluOu yajmurlu
ftOZI.FM
UĞURMUMCU
• Baştarafi 1. Sayfada
tin Cindoruk ile sürekli çatışma içindedir.
En son çatışma konusu, Cumhurbaşkanı'nın TBMM'y*
açarken hangi kürsüde konuşacağıdır?
Üstteki kürsüde mi? Alttaki kürsüde mi?
Özal, Türk milletinin temsilcisi olarak "altı da bir ûstü de
bir" diyerek herhangi bir kürsüde konuşabilirdi.
"Milli birlik ve beraberlik ruhuna en çok ihtiyaç duydu-
ğumuz şu son günlerde" sözlerinin bir siyasal tekerleme
gibi kullanıldığı ülkemizde bu "kürsü sorunu" milli birlik
ve beraberliği bozmaz mı?
Sayın Özal ile Sayın Cindoruk arasındaki bir başka so-
run da açılış konuşmasında Cumhurbaşkanı'nın, Meclis
kapısında, TBMM Başkanı tarafından mı yoksa TBMM
Başkanvekili tarafından mı karşılanacağıdır.
Sayın özal, siyasete 12 Eylül 1980 günü başlarken Ge-
nelkurmay Başkanlığı kapısında nöbetçi subayı tarafın-
dan karşılanıp Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral özto-
run'un odasına götürülmüş, sivil demokrasimizin öncü-
sü Özal'ın "sıyasete duhul işlemleri" Genelkurmay
nizamiyesinde böyle başlamıştı.
Bu yüzden Sayın özal'ın karşılama ve uğurlama törerv
lerini anayasal sorun yapması, siyasal geçmişi, geniş
hoşgörüsü ve kaynağını 12 Eylül ruh ve felsefesinde bu-
lan demokratik anlayışı ile pek bağdaşmaz.
özal, Bakanlar Kurulu ve Başbakan Demirel ile de ça-
tışıyor.
Demirel, özal'ın "ağabeyi" değil midir?
Ağabey ve kardeş arasına emir ve komuta düzeni için-
de ve milli birlik ve beraberlik ruhu ile 12 Eylül generalle-
ri girmiştir.
Cumhurbaşkanı, Adalet Bakanı Seyfi Oktay ve Milli
Eğitim Bakanı Köksal Toptan ile de kavga halindedir.
Cumhurbaşkanı, devlet organlan arasmda düzenli ve
uyumlu çalışmayı nasıl sağlayacaktır?
Oktay ve Toptan'ı istifaya zorlayarak...
Eski Genelkurmay Başkanı Necip Torumtay, özal'ın
Körfez savaşı nda izlediği kişisel siyasete isyan ederek
görevinden ayrılmış değil miydi?
Körfez savaşından sonra "bir koyup yirmi alma " siya-
seti bu istifa işleminden sonra başlamış, PKK terörü ve
Kıbrıs sorunu da bu şans ve talih oyununun ikramiyeleri
olarak tombaladan çıkmıştır.
Bu gibi askeri konulara girmek, demokrasinin "asgari
müşterekleri" ile "askeri müşterekleri"n\ birbirine karış-
tırmak olur ki bundan da azgelişmiş demokrasimiz ve
sivil geleneklerimiz pek kazançlı çıkmaz.
Örneğin, Sayın özal, Orgeneral öztorun'a Genelkur-
may Başkanlığı yolunu kapatarak "sivil darbe" olarak
görülmüş ve basındaki yandaşlarınca o günlerde "İki
Necdet operasyonu" olarak sık sık alkışlanmıştı.
Aynı özal'ın aynı günlerde Genelkurmay Başkanı Or-
general Üruğ'a "Paşam, görev sürenizi uzatalım" diye
ısrar etmesi de gözden kaçmıştır.
özal yanlısı köşe yazarları ile köşebaşı ve Köşk yazar-
larının teğet geçtikleri bu konu özal'ın sivilleşme anlayışı
konusunda ipuçları vermektedir.
Özal'ın sivilleşme siyaseti, Cumhurbaşkanlığı Genel
Sekreteriiği'ne eski Kara Kuvvetleri Komutanı "Yamak
Paşa'"nın atanması ile de sürmüştür.
Bu sivilleşme, küskünlük, dargınlık ve çatışma siyase-
tine en son ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz da eklen-
miştir.
Cumhurbaşkanı, Mesut Yılmaz ile de küstür.
Ulus birliğini temsil etmesi gereken özal'ın, TBMM'de
başta kendi eski partisi olmak üzere ulus temsilcilerinin
büyük bir kesimi ile ters düştüğü aritmetik biçimde kanıt-
lanmıştır.
Cumhurbaşkanı TBMM'yi, TBMM Başkanı'nı, hüküme-
ti ve ana muhalefet partisi başkanını dışlayarak "Türk
milletinin birliğini" Celal Talabani ve Mesut Barzani ile
birlikte, ABD damgalı "Yeni Dünya Düzeni" kapsamında
ve serbest pazar ekonomisine uygun olarak "milli birlik
ve beraberlik ruhu içinde" işte böyle "temsil" ediyor ve
devlet organlarmın "düzenli ve uyumlu çalışmasını" da
yine işte böyle gözetiyor.
105 Iraklı sınırdışı
Baştarafi 1. Sayfada
Çeşme'den teknelerle Yunanis-
tan'a kaçırmak isteyen 5 kişinin
gözaltına almdığım söyledi. 105
kişi çıkanldıkları mahkeme ta-
rafından serbest bırakılırken, 35
kişi Pasaport Kanunu'na muha-
lefetten 28'er bin lira para ceza-
sına çarptırıldı. Savcılıkça salı-
verilen 105 kişi daha sonra po-
lis gözetiminde sınır dışı edilmek
Uzere Habur'a gönderildi.
Urla Uzunkuyu Zeytineli kö-
yü yakınlannda önceki gün jan-
darmalar tarafından yakalanan
105 Iraklı çıkanldıkları mahke-
me tarafından serbest bırakıldı-
lar. Urla Cumhuriyet Savcısı
Mehmet Demir yaptığı açıkla-
mada, 105 kişinin tamarrunın
Irak uyruklu olduğunu söyledi.
Demir, "Jandarma, park halin-
deki otobüste arama ve kimlik
kontrolü yapmak isteyince olay
ortaya çıktı. Yaptığımız soruş-
turmada 105 kişinin Irak uyruk-
lu olduğunu belirledik. Bunlar-
dan bir kısmı Süryani, bir kısmı-
nın da Ürdün kökenli olduğu
saptandı. 105 kişi bir ay önce
Nusaybin'den Türkiye'ye giriş
yapmışlar. Ardından da İstan-
bul'a gitmişler. İstanbul'da 5 kişi
bunlan adam başına 100 dola-
ra Yunanistan'a götürmeyi vaat
etmiş. Ancak Urla yakınlannda
yakalandılar. Grup arasmda ka-
dın ve çocuklar da bulunuyor.
Bu grup içinde 35 kişinin pasa-
portlan yoktu. Onlar hakkında
Pasaport Kanunu'na muhalefet-
ten sonışturma açıldı. Sanıklar
28'er bin lira para cezasına çarp-
tırıldı, ancak cezayı odedikleri
için serbest bırakudılar" dedi.
Savcı Mehmet Demir, bu ki-
şileri Türkiye üzerinden Avrupa
ülkelerine işci olarak götürmeyi
vaat eden 5 kişinin halen gözal-
tında olduğunu belirttı.
SATILIK İŞYERİ
Birinci derecede turistik bölge Sirkeci'de 5.400 m
2
inşaat alanı olan işyeri satüıktır.
Tel: 572 18 53-542 97 28
*, karit A-apık B buluflu G-gûneşi K-kar* S-sıslı YyaOmurtu
BAŞSAĞUĞI
Ankara Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri
TİMUR ERKMAN'ın ağabeyi
UMUR
ERKMAN'l
kaybettik.
Ailesi ve yakınlarına başsağlığı dileriz
KENT-KOOP