22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
7AĞUSTOS1992CUMA CUMHURİYET SAYFA DIŞHABERLER Bush'a destek azalıyor • W ASHINGTON (AA) - ABD Başkanı George Bush'un kamuoyudesteği şimdiye dek görülmemiş bir orandaindi. ABC Televizyonu ve \Vashington Post Gazetesı'nin düzenlediği kamuoyu yoklamasına göre Bush'u destekleyenlerin oranı yüzde 33*edüştü. Biray.önce Jaşkan Bush'un aldığı destek yüzde 38"di. Bush'un. ağustos 199 l'de iseyüzde 90 desteğe sahıp olduğunu hatırlatan gözlemciler. Beyaz Saray'ın secim umutlannın "iyice tehlikede" olduğunu vurguluyorlar. Demokrat Parti adayı Bill Clinton'un desteği yüzde 50'nin üzerinde. Başkan Bush. gelecek hafıa yapılacak Cumhunyet Parti kurultayından sonra "dört elle" seçimeasılacağını söyledi. Itohctvan'a Rus DHI6IM •MOSKOVA(AA)- Nahavan'da üslenmiş bulunan eski SSCB'nin Kaikasya asken dairesine bağh 75. Motonze Piyade Tûmeni'nin Nahavan hükürnetinın kontrolüne girdiği bMrikü. Turan Ajaaa 'nın haberine göre, Nahavan hükümetiyle Kafkasya Asken Bölgesi Kotnutanüğı arasında vanlan anlaşma uyannca, 75. Tümen'dekı Rusaskerlerinin Nahavan'dan çekilmesinden sonra, bu tümenin tesis ve silahlannı sahiplenecek olan Nahavan hükumcü, aynı asken örgüt yapısnı koruyarak kendi askeri gücünü oluşturacak. Nahavan'ın kendi askeri gücünü oluşturmasında, 75. Tümen'de daha önce görev yapmış Azeri subay ve erbaşlann en önemli katkı sağlayacağı bildınldj. Honeckep hâkim önünde •BERLİN(AA)- Almanya'nın Berjin kentindekı Moabit Cezaevi'nde geçen haftadan ben tutulan eski Demokratik Almanya Devlet Başkanı Erich Honecker, dün hâkim önüneçıkanidı. Avukatlannın geçen hafta sonunda vedikleri "tutuksuz yargılama takbi" ile ilgili başvurunun incelendiği ve başsavcı ile Honecker'in avukatlannın da hazır bulunduklan oturum yaklaşık 45 dakika sürdü. Avukatlardan Nicholas Becker, yaptığı açıklamada, hâkimin Honecker'in tutukluluk durumunun sürmesi yönünde karar verdiğini bildirdi. Irak'a ambargo 3. yılında •BAĞDAT (AA) - BM'nin Körfez Savaşı'ndan sonra Irak'a karşı uyguladığı ambargo üçüncü yılına girerken, Irak'ta uluslararası topluluğun karanna karşı tepkiler yine şiddetlendi. Irak Dışişlen Bakaru Muhammed Şaid El-Sahaf, ambargonun iki yüının dolmasıyla ilgili olarak basın mensuplannın sorulannı yanıtlarken, ambargonun başansızhkla sonuçlanacağını öne sürdü. El Sahaf, "Ambargo çökecek, çünkü yateız Irak halkının değjl onu uygulayan ûlke haiklanrun akarlanna da tersdüşmektedir" dedi. Ozbek mills Ankara'da •ANKARA(AA)- Afganistan Milli tslami Hareketi Başkanı özbek milis Raşid Dostum Türkiye'de çeşitli temaslarda buhınuyor. Dışişlen Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Dostum'un bu ziyaret cerçevesinde, Cumurbaşkanı Turgut özal, Başbakan Süleyman Demirel ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Doğan Güreş tarafından kabul edüdigı belirtildi. Açıklamada, "Görüşmelerde Türkiye'nin Afganistan ile tarihi yakın dostluk ilişkileri cerçevesinde bü ûlkemn müli bırliği ve toprak bütünlüğünün korunmasına verdiği önem vurgulanmışür" denildi. Tiran'da eski hesaplar •TİRAN(AA)- Arnavutlukta, iktidardaki Demokratik Parti'nin lideri Eduard Selami, Eski Devlet Başkanı Ramiz Alia'mn tutuklanmasını istedi. Arnavut Televızyonu'nun haberine göre, Selami başkent dışında yaptığı konüşmada "Alia'nın tutuklanması gerekirken, Tiran sokaklannda özgürce dolaştığını"söyledi. Bosna-Hersek'in BM Büyükelçisi Muhammed Sacirbey'in sunduğu rapora göre 105 kampta 118 bin kişi esir Kamplarda Sırp vahşeti: 17bin ölü• Washington yönetiminin, Sırplar'ın oluşturduğu toplama kamplannda iş- • Toplama kamplannda bulunan insanlann çoğunlukla kadın, çocuk ve yaşlı lendiği belirtilen savaş suçlannın araştırılmasını öngören bir BMGüvenlik olduğunun vurgulandığı raporda bu kamplann futbol sahası. spor salonlan, Konseyi karançıkarmayaçalıştığıhaberverildi. ' ''"' '"-1 u : —'-- -: i-...»f-u.ui^ !..„•..*.. I_..J-J:U: Dış Haberier Servisi - Sırplann Bosna- Hersek, Sırbistan ve Karadağ'da kurduklan 105 toplama kampında 118 binden fazla Bosnahnın esir tutuldugu ve bu kamplarda 17 binden fazla kişinin öldürüldüğü bildiril- di. ABD yönetimi, Sırp toplama kamplann- da işlendiği belirtilen savaş suçlannın araştı- nlması için bir BM karan çıkarmaya çahşı- yor. ABD Başkanı George Bush, Yugos- lavya'dan aynlan Bosna-Hersek, Hırvatis- tan ve Slovenya ile diplomatik ilişki kurulacağını açıkladı. Vatikan, toplama kamplannı doğrularken, Avrupa Topluluğu da (AT) kamplann "tiksinti verici ve alçak- ça" olduğunu belirterek kınadı. Bosna-Her- sek Dışişlen Bakanı Haris Slajdzic, ülkesin- de son dört ay içinde 50 bin dolayında Müslümanın Sırplar tarafından öldürüldü- ğünü açıkladı. Bosna-Hersek'in BM Büyükelçisi Mu- hammed Sacirbey, Sırplann işgali alündaki Bosna-Hersek topraklannda, Sırbistan'da ve Karadağ'da toplam 105 esir kampı bu- lunduğunu ve bu kamplarda 118 binden faz- la Bosnahnın esir olarak tutulduğunu bildir- di. Sacirbey, BM'ye sunduğu bir raporda, bu kamplardan 94'ünün Bosna-Hersek, 11'- inin ise Sırbistan ve Karadağ topraklannda oluşturulduğunu belirtti. Raporda, bugüne kadar 17 binden fazla kişinin bu kamplarda işkence ya da kurşuna dizilerek öldürüldüğü de bildirildi. Toplama kamplannda bulunan insanla- nn çoğunlukla kadın, çocuk ve yaşlı kişıler olduğunun vurgulandığı raporda bu kamp- lann futbol sahası, spor salonlan, barakalar, okul binalan, sinemalar ve fabrikalardan oiuştuğu kaydedildi. ABD yönetiminin, toplama kamplannda işlendiği belirtilen savaş suçlannın araşünl- masını öngören bir BM karan çıkarmaya çalıştığı haber verildi. AFP'nin bildırdiğıne göre ABD Dışişlen Bakanvekili Lavvrence Eagleburger, bu kamplarda insanlık dışı uy- gulamalar ve işkence yapıldığı yolunda bilgi- ler edindiklerini belirterek, bu raporlann henüz doğrulanmamakla beraber yeterince rahatsız edici olduklannı behrtti. VVashington yönetiminin, bu iddialann soruşturulması için bir dizi süreci işletmeye karar verdiğini belirten Dışişlen Bakanvekili atılacak adımlan şöyle sıraladı: BM'nin Ce- nevre'de bulunan Insan Haklan Komis- yonu'nu 10 ağustos tarihinden önce olağa- nüstü toplantıya çağırmak; Bosna-Hersek'e bir raportör göndererek kamplann durumu- nu inceietmek ve Sırbistan ile Karadağ'a barakalar, okul binalan, sinemalar ve fabrikalardan oiuştuğu kaydedildi. haberier aldığı yolunda bılgı verdiğini söyledi.uygulanan yaptınmlan ağırlaştırmak. Eagleburger, ABD'nin aynca bir Güven- lik Konseyi karan çıkartarak tüm ülke ve uluslararası kuruluşlardan, Bosna-Hersek'- te işlenen savaş suçlanna ilişkin elde edecek- leri tüm bilgi ve belgeleri Güvenlik Konseyi'- ne iletmelerini isteyeceklerini bildirdi. ABD Başkanı Bush, eski Yugoslavya'daki çatışmalara son vermek amaayla Bosna-Her- sek, Hırvatistan ve Slovenya ile diplomatik iliş- ki kurulacağını açıkladı. Bush, bu karann Bosna-Hersek, Hır- vatistan ve Slovenya'daki hükümetleri destek- lemek amaayla alındığını söyledi. Toplama kamplannın varbğı Vatikan tara- fından doğrulandı. Vatikan DışLşleri Bakanı Kardinal Angelo Sodano, Zagreb Başpıskopo- su Franjo Kuhariç'in kendilennı arayarak, toplama kamplan konusunda oldukça kesin 50 bin kişi öldürüldû Bosna-Hersek Dışişlen Bakaru Haris Slajdzic, ülkesinde son dört ay içinde 50 bin dolayında Müslümanın Sırplar tarafından öldünildüğünü bildirdi. Tahran radyosunun haberine göre Slajd- zic önceki gün İran'a gelişinde yapüğı açık- lamada, cumhuriyetteki Müsîümanlann yaklaşık üçte birinin de Sırp saldınlan nede- niyle başka ülkelere sığmdığını kaydetti ve sözlerini şöyle sürdürdü: "Sırp saldınlannın başlamasının üzerin- den dört ay geçmesine karşın uluslararası kuruluşlar bu saldınlan durdurmak için hâ-- lâ bir çözüm bulamadılar ve ne yazık kı bu duruma son vermek için gerekli önlemleri, alamadılar." •" BOSNA-HERSEK Fransa müdahale îstemîyor MtŞEL PERL1Y1AN ~ PARtS - Bosna-Hersek ko- nusunda tutumunu değiştirme- yen Fransa, sorunun çözümü için tüm diplomatik imkanlann henüz kullanılmadığını ve bu aşamada. herhangı bir askeri müdahaleden yana olmadığını yeniden vurguladı. Paris'in bu konuya ilişkin tu- tumunu açıkça ortaya ko>Tna- sının nedenlerinden bıri, eski Alman savunma müsteşarla- rından Lothar Ruehl'in, Die VVelt gazetesindeki bir yazısın- dan kaynaklanıyor. Söz konu- su Alman yönetıcisi. Fransız genel kurmayının, Sırplara kar- şı birmüdahalenin mcelemesini yaptığını ve operasyonun. az sayıda askerle, olumlu noktala- nabileceği sonucuna vardığını öne sürmüştü. Fransız başkentinde çok enerjik bir biçimde yalanlanan adı geçen operasyon olasılığıyla ilgili olarak bu tür planlann ha- zırlanışıyla uygulanışın sadece genel kurmavın >etkisınde bu- lunduğu belirtildi. Pariste. "Sırp'lara karşı planlanmış eylem yok'" denilen açıklamada. Yugoslavya'da "Şu veya bukuvvete karşı, ge- nel kurmay tatbikatf' yapılma- dığı da Savunma Bakanlıgı ta- rafından vurgulandı. Fransız Dışişlen Bakanlıgı ise sorunla- nn çözümünü hedefleyen bir konferansın ay sonunda topla- nacağını belirtirken Paris'in, banşı istemekle birlikte, Sırbis- tan'a askeri müdahalede bulun- maktan yana olmadığını ifade ettj. Öte yandan konuya oldukça geniş bır yer ayıran sol eğilimli Libration gazetesinin öne sür- düğüne göre. Saraybosna'da BM cerçevesinde üslenmiş Fransız kuv\etleri subaylan, Sırplara karşı "olası müdahale taslaklan" konusunu zaman za- man tartışıyor. Gazete buna ek olarak Bos- na-Hersek'te her şeyin ters git- mesı halinde' uygulamaya so- kulacak gerekli önlemlerin alındığını da doğrulanmayan haberlere davanarak öne sür- dü. ? Yorgnn ve çaresiz Bosnaü amıe, çocuğuna smısıkı , r mış ve onu doğup büvüdüğû topraklardan götünneye hazırlanıyor. Actsı vüzûnden okunabilen genç kadın, efinde küçük bir çanta ile gûvenİi bir gelecek arayışı içinde yollara koyufanuş. Bosna'da savaşın başiamasından bu yana acımasız Sırp sakunlan sonucu 700'den fazla çocuk yaşamım yi- tirdî, binlercesi yaralandı ve sakat kaldı. Bosnalı anne de yûreğine taş basnuş, gözyaşlarmı içine akîbyor. IZLENIMLER Tabuta kereste dayanmıyor • Dünyanın önde gelen beş yıldızlı otellerinden ye-' mek masası takımları, oturma takımları, çeşitli ince doğrama işleri için siparişler alan fabrika, Orto- doks, Katolik ve Müslümanlar için banş zamanı- nda çok sınırlı sayıda tabut yaparken beşinci aya gi-1 ren Sırp katliamı patlak verdiğinden beri, kaba ke-i resteden günde 30 tabut çıkardığını belirtiyor. • SARAY- BOSNA (AA) - Adı Zülfo Musiç. Yugos- lavva'nın Bağ- dat'tan Ber- lin'e mobilya ihraç eden en büyük fabri- kalarından 1 Mayıs atölyele- rinin yetenekli ustası, Musiç, Sırp kıyımının doğurduğu iç savaş >üzün- den sürekli ta- bul ürettikleri- ni ve kcrcste stoklannın tü- kendiğini du- yuruyor 44 yaşındaki mobilya ustası Musiç, AP'nin muhabıriyle Saraybosna başkentinde yaptığı söyleşi- yi. Sırp kuşat- masını bütün imkansızlıkla- ra rağmen yar- maya çalışan Bosnalılann ölüm kalım savaşı içinde venyor. Dünyanın önde gelen beş yıl- dızlı otellerinden >emek masası takımlan, oturma takımlan. çe- şitli ince doğrama ışlen için si- parişler alan fabrika, Orto- doks, Katolik ve Müslümanlar ıçın banş zamanında çok sınırlı sayıda tabuı yaparken beşinci aya giren Sırp katliamı patlak verdiğinden beri, kaba kereste- den günde 30 tabut çıkardığını belirtiyor. Musiç Usta, maz- lum, ancak bütün gücünü top- lamış vakur ifadesiyle pek ya- kında günde 100 tabut çıkara- caklannı tahmin ediyor. Kereste stoklan tükenmekte Işte binlerce tabuttan biri. Kücük bir cocuğa ait. Annesi>le birlikte Saraybosna'dan kaçma- ya çalışırken Sırp kurşununa \ a- kalanmış. Özgürlüğün eşiğin- deyken, ölüme merhaba demiş. Demir Lady, Sırplan Nazilere benzeterek "Bu bir iç savaş değil, komünist saldındır" dedi Thatcher 9 danBosııaVa askeri müdahale çasnsı EDtPEMİLÖYMEN LONDRA - Eski Başbakan Margaret Thatc- her, Bosna-Hersek'e askeri müdahale çağnsı yaptı ve "Bu bir iç savaş değil, bir komünist saldınsıdır. Saldırgana karşı kuvvet kullanma- yacağımızı her söyleyışimizde, kendilerini teşvik etmiş oluyoruz. Bosna'da yaşananlar, Nazilerin en korkunç savaş suçlanru andınyor. Eğer daha büyük bır felaket istemiyorsak, Bosnalılara bir- kaç gün içinde askeri yardım yapılmalıdır" dedi. Thatcher'ın hiçbir yoruma yer bırakmayan açık seçik demeci, askeri müdahaleye yanaş- mayan hükümeti kamuoyu önünde güç durum- da bıraktı. J Başbakan John Major, Bosna Hersek'teki du- rumun gayet karmaşık olduğunu, bir askeri mü- dahalenin, ancak BM karar aldığı takdirde, olsa olsa BM yardım konvoylanna hava desteği şek- linde olabileceğini, bir kara harekâtınm düşünü- lemeyeceğini daha önce açıklamıştı. Hükümet. bu konuda Amerikan yönetiminin tutumunu iz- liyor. Müdahalenin askeri bakımdan mümkün ol- madığını savunanlar da var. Bosna Hersek'teki BM Banş Gücü Komutanlığı'nda görev süresi sona eren ve ülkesine dönen Kanadalı general Levvıs MacKenzie, "Daily MaiK gazetesinde bir sayfaya yayılan mülakatında özetle şunlan söy- ledi:"Ben halklar arasında böyle nefret görme- dim. Askeri bir müdahale çok ince aynntılanna kadar planlandığı takdirde bile son derece zor- dur. İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanlar Bosna'da 37 tümenle dahi denetim sağla- yamamışlardı. Bugün de bir müdahale kuvye- tinin 600-800 bin dolayında olması gerekir. Üs- telik bu. daha başlangıçtaki sayı. Ya bu kuvvet geri çekıldiğinde ne olacak? Liderler yann dost olsalar bile halklannın onlan izlemesi kuşkulu- dur. Bir müdahale yapıldığı takdirde, bu kuvve- tin Bosna'da 20 yıl kadar kalmaya hazır olması gerek." Eski Başbakan Thatcher'ın, Bosna'ya açıkça müdahale öneren demecinı, Bosna-Hersek Dev- let Başkan Yardımcısı E>üp Ganıç ılegörüştük- ten sonra verdiğı bıldırilijor. Eyüp Ganiç de BBC'ye verdiği mülakatta, "Batı, bize yapıl- 3 omakta olan salduıyı puskürtmeli. Eğer bu yapıl- mayacaksa, bize kendimizi savunmamız için si- lah verilmeli. Kimsenin bizim ıçın ölmesını ıste- miyoruz" dedi.Bosna-Hersek de BM tarafından tüm Yugoslavya için öngörülen silah ambargo- su kapsamına giriyor. Thatcher'ın kamuoyunu dalgalandıran çı- kışına. Bosna-Hersekli Sırplann lider Karadzic tepki göstererek- dipiomatiİc olmayan birdil kul- landı ve "Thatcher. Müslüman propagandasını yutuyor. Elbette kendisi şimdi görevde olma- manın rahatbğı ile savaş çağnsı yapabilir. Saldır- ganın kim olduğunu gelsin kendisi görsün" de- di. Karadzic'ın tepkısının ardından ekranlara, Bosanski Brod'da bir kilisenin bahçesinde kur- şuna dizilmiş Müsîümanlann cesetleri geldi. olduğundan. . ölü taşımak, için belkı de' tabut bile bu- lunamaya- cak. Müslüman Bosnalı hü- kümet kuv- vetlennin li- derliğinde üç gündür birı Sırpmevzinin elegcçirilmesi için verilcn d savaşta mo- bilya labri- kasına hakim tepelerde çıır- şamıva gecc<;i mevdana gd- len patlama- ' ların kırmızı, ycşıl. turuncu ölüm renklen gökyüzünü aydınlatırken 10 kez ısabct alan atölyc- lerdc çalışan dört işçi ha- yatını kaybet- ti. Sipad mo- bılya fabri- kasının savaş kurbanlan arasın- da baş aşçı da bulunuyordu ve çalışma arkadaşlan kendilcrinc tabut vapmak zorunda kaldı- lar._ Ötcvandan. birdiğcrmaran- goz da Sırpların havan topuyla ölen anası ıçnı kendi elleriyle özel bır tabut hazırladı. Çocuklara 100 tabut 10 temmu?dan ben Bosna- Hersek hükumetı savaş ekono- misı kurallannı yürürlüğe koy- duğundan beri Musiç vr işçücri yedı yüz tabut çıkardılar. Bun- lardan 100'üçocuklariçin. En çabuk yoldan hazırlana- bılen çoğu sunta fabnka tabut- lannın beşıe dördü. Bosna or- dusuna tahsıs edilmiş Gerisi si- villere kalıyor. Bırçoğu dclikanlı çağında 300 fabrika ışçisinden 28'i sırf tabut. tüfeklik gibı çeşitli silah- lann dizılmesıne yarayan raf ve bölmeler imal etmek. ekmek sandıklan >apmak için atölye- sinde kalmış. Gensi dağlarda, tepelerde. Sırp'ın ölüm menge- nesıne doğru öne çıkmış. Saray- bosna'da tabut yapan benzer ikı merkez daha var. ancak bunlar morglann ya da cenaze sahiplerinin ıhtiyaçlannı karşı- lamaktan çök uzak. Fabrika Müdürü Süleyman Niksiç ise Saraybosna uluslara- rası havaalanı yakınlanndaki Sırp saldınlanna en açık yerler- den olan Dobrinja semtinde. ev mobilyalannın ceset taşımakta kullanıldığını söyledi. ITN televizonu muhabirinin Bosna cehenneminden kurtardığı şirin kız çocuğu, îngilizlerin sevgilisi oldu Ingiliz gazeteci küçükNataşa'yı özgürlüğekaçırdı • ITN muhabiri Michael Nicholson, Saraybosna'dan geçtiği haberler- de sürekli olarak Bosnalı yetimlerin dramına dikkat çekiyordu. Nichol- son bunlardan hiç olmazsa birini kurtarabilme şansını yakalayınca te- reddüt etmeden harekete geçti. Pasaportunda tahrifat yapıp Nataşa'yı kızı olarak gösterdi ve İngiltere'ye götürdü. LONDRA(AA) - İngiliz ITN televizyo- nunun tanınmış muhabirlerinden Michael Nicholson, yaklaşık bir ay öncesine kadar her akşam Saraybosna'dan gönderdiği ha- berlerle ekranlara konuk olurken vurguladı- ğı bir nokta vardı: "Bosna'daki öksüz çocuklar. son derece kötü koşullar altındaki yetimhanelerde. sü- rekli bombardıman altında yaşıyorlar. Bu çocuklar, hiç değilse savaş sona erinceye ka- dar buradan uzaklaştınlmalı..." Nicholson. bu haberlen göndenrken gü- nün birinde bizzat kendisinin bu öksüzler- den birini kurtaracağını bilmiyordu. ITN muhabiri, kamera ekibiyie birlikte Bosna'dan aynlmaya hazırlanırken yetım- hanenın müdürü. çocuk lardan bınnı alıp gö- türmesini isteyince, hemen o anda karannı verdi ve çekimlcr yapılırken yanlanndan hiç aynlmayan yanm-yamalak İngılizcesiyle kendilerini soru yağmuruna tutan 9 yaşında- ki küçük Nataşa'yı yanına aldı. Nataşa Mihaıliç'Ç. şimdi bütün İngılizle- rin sevgilisi... Günlerdir gazetelerde. gözleri- nin içı gülen bu sevimlı kızın, Nıcholson"- lann bahçesinde oynarken çekilen fotoğraf- lan yayımlanıyor. gelecekte İngiltere'de kalıp kalamayacağı tartışılıyor. Kaçışın öyküsü Nataşa'yı Saraybosna'dakı ızbe yetimha- neden. şımdıye kadar televızyon muhabın olarak 15 savaşı yennde ızleyen Nicholson'- ın evine kadar getiren kaçışın öyküsünü ise bizzat Nicholson şöyle anlatıyor İngiliz ga- zetelerinde: " Yetimhane müdürü benden çocuklardan birini kurtarmamı isteyince. geçtiğim haber- ier geldi aklıma. Çocuklara yardım edılmesi çağnlannda bulunurken böyle bir önenyi geri çevıremezdım. Nataşa'yı kızım gibi göstererek pasapor- tuma işledim. Uçağımız Ingıliere'ye inınce. doğru göçmen dairesine giderek bu yaptığı- mı anlattım. Çok anlayışîı davrandılar. Na- taşa'ya geçıci bir vize verildi. Kendısine şimdilik uzun bir tatilde oldu- ğunu söyledik. Burada nc kadar kalacağını. onu ev lat edinıp cdinemcyeceğımızı bılmıy o- ruz. Beni ve eşımı. ailesı gibi görmemesine özen gösteriyoruz. Çünkü ne kadar kalması- na izin verileceği belli değil. Ana evimızde is- tediği kadar kalabilır." Nicholson. insancıilığıy la İngilizlerin gön- lünde yer buldu ama. bir yandan da eleştiri- lereuğruyor. İyı bir amaç ıçın bile olsa pasaportunda tahnfat yaptığı ve bu nedenle yargılanması gerektığıni söyleycnler var. İçışlen Bakanlıgı da Nıcholson'un "kötü örnek' olduğu görü- şünde. İnsani amaçlarla kurulan yardım örgütle- nndcn ise tek bır ses yükselmekte: "Nataşa belkı şimdilik emın cllerde. ama ya dıâer ço- cuklar?"
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear