25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
7AĞUSTOS1992CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Işkenceye soruşturma • ANKARA (ANKA)- Sağlık Bakanı Yıldınm Aktuna, Doktor Hüseyin ve Nesrin Usta'ya işkence yapıldığjrun adli up raporu ilede belirlenmesi üzerine, İçişleri Bakanı'ndanolayın sorumlulan hakkmda soruşturma başlatılmasını isteyeceğini söyledi. Bakan Aktuna, Hüseyin Usta'nın işkence gördüğünü gösteren adli üp raporunu inceleyerek, ""İnsanlara neamaçla olursa olsun bu türeziyetler yapılmasma karşıyım" dedi. Usta'nın koltuk altlannda, omuzlannda. sırtında morluklara rastlandıgı ve cinsel organından elektrik verildiğini gösteren bulgulan da ıçeren adli up raporunu inceleyen Aktuna, "Biz işkenceyi insanhk suçu ûlarak görüyoruz. Bütün bunlara rağmen bir yerlerde işkence yapanlara rasthyoruz. Bunu İçişleri Bakanı'na Ueteceğini, kendisi hemen soruşturma başlatacaktır" dedi. Çelik yelekler deliniyor • DtYARBAKIR (ANKA)- Olağanüstü Hal Bölge Valisi Ünal Erkan celik yelek konusunda sıkıntı çektiklerini, son günlerde denedikleri bütün çelik ycleklerin delindiğini bildirdi. Bölgedediğer malzemeler açısından sıkıntı çekmediklerini. hükümetin kendilerine silah ve diğer araç gcreçlcrin sağlanması konusunda yardımcı olduğunu bildiren Ünal, "tsteklerimiz zaman geçirilmeden temin ediliyor. Ancak sağlam çelik yelek bulma konusunda sıkıntı çcki>oruz"dedi. Son 20-25 gündür denedikleri bütün çelik Nclcklcrindelindiğini bildiren Erkan. "sağlam çelik yelek iireten veni firmalar anyoruz. Bunu bulduğumuz takdirdeçelik yelek konusundakı sıkıntımızda bitecektir" dedi. Penthouse muzır bulundu • ANKARA (AA)- Başbakanlık Küçükleri Muzır Ncşriyattan Koruma Kurulu. "Penthouse Türkiye" dergisinin bu ayki savısını muzır buldu. Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu'nun sözkonusu dergide yer alan bazı yazı ve resimlerin. I8yaşından küçüklerin maneyiyatı üzerine muzır tesiri yapacak nitelikte bulunduğuna dair duyurusu Resmi Gazete'de yayımlandı. Gizli reklam iddiaları • ANKARA (ANKA)- Dev let Bakanı Cavit Çağlar. ANAP İstanbul Milletvekili Adnan Kahveci'nin" TRTde bazı dizılerde. bazı fırma ürünleri için gizli, bilinçaltı ürün reklamı yapıldığı" yolundaki soru önergesine verdiği yanıtta. bütün yayınlann yasal ilke ve esaslara uygunluğunun dcnetlendiğini belirterek. programlarda gizli reklam unsurlannın bulunup bulunmadığının da denetlendiğini ifadeetti. Program yapımcılannın dikkatlerinden kaçan reklam unsurlannın yayımlanmasına TRTdenetim makamlannın izin vermeyeceklerini belirten Çağlar "'ancak, kurum dışı dramatik yapımlarda reklam unsurlannın ayıklanmasınm program bütünlüğünde sakınca yaratabileceği durumlarda öngörülebilecek esneklik. denetim kurullannca takdir edilebilmektedir" dedi. Çağlar'a ANAP'tan eleştipi • ANKARA (ANKA)- ANAPGenelBaşkan Yardımcısı Ersin Taranoğlu esnafın satış yapamadığını, üreticinin kan ağladığını iddia ederek "ülkede Cavit Çağlar hariç herkesin işlen kötü"dedi. Ersin Taranoğlu ANKA'ya yapüğı değerlendirmede. son bir hafta içerisinde 10 ilde inceleme yapıldığını, vatandaşlann sorunlannın dinlendiğini söyledi. Piyasadaki durgunluğun csnafı iflasın eşiğine getirdigini, bir haftadan beri satış yapamadığıru söyleyen vatandaş olduğunu ifade eden ANAP Genel Başkan \ardimcisi Taranoğlu, "Ülkede Cavit hariç herkesin işleri kötü. Vatandaş kan ağlıyor, hayatından memnun cİan bir tek Cavit Çağlar lakh"diyekonuştu. ANAP dönemine ilişkin yolsuzluk dosyalanndan ilki sonuçlandı Hazineyagmasına7yühapis TURANYILMAZ • Türkiye Kalkınma Bankası'ndan iki uzman, Güneydoğu'da yatınm yapacaklannı belirterek sahte belge ile başvuran 9 fırma- ya, Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu'ndan 21.9 milyar lira kullandırdıklan gerekçesiyle toplam 7 yıl ağır hapis cezasına çarptınldı. Fonu'ndan usulsüz olarak 21.9 milyar lira verilmesine yol açüklan gerekçesiy- le, bankanın Teknolojik Araşürma ve Proje Müdürlüğü'nde yetkiü uzman yardımcısı olarak görev yapan Gencay Karademir ve Kemal Çankır'ı mahkum etti. Mahkeme, Karademir ve Çankır hakkında, sahteciük ve görevi kötüye kullanına suçlanndan 3'er yıl 6'şar ay ağır hapis cezası verdi. Mahkeme, aynı suçla yargılanan sözkonusu birimin müdürü Güray Tuğrul hakkında beraat karan verdi. Ankara Cumhuriyet Başsavcıhğı, 22 kasım 1991 tarih ve91/1013sayüıkara- nyla da sözkonusu 9 firmanın 25 yöne- ANKARA - ANAP dönemine ilişkin yolsuzluk dosyalanndan ilki mahkumi- yetle sonuçlandı. Türkiye Kalkınma Bankası'ndan iki uzman, Güneydoğu'- da yatınm yapacaklannı belirterek, sahte belge ile başvuran 9 fırmaya, Kay- nak Kullanımını Destekleme Fonu'- ndan usulsüz olarak 21.9 milyar lira kaynak kullandırdıklan gerekçesiyle toplam 7 yıl ağır hapis cezasına çarpü- nldılar. "Adıyaman grubu" olarak büi- nen ve sahte belge kullanarak kredi alan 9 firmanın 25 yöneticisi için takipsizlik karan verildi. Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi, sahte belge ile başvuran 9 fırmaya, kay- nağı hazine tarafından karşılanan ve Kalkınma Bankası tarafından kullandı- nlan, Kaynak Kullanınunı Destekleme ticisi hakkında takipsizlik karan verdi. "Banka, bu parayı kullandınrken, ge- rekli tüm araşürmalan yapmak zorun- dadır. Bankanm kusuru ile sözkonusu paranın ödenmiş olmasının dolandıncı- lık suçu ile bir ilgisi bulunmamaktadır. Olaydaki kusur, doğrudan doğruya, ge- reklı araşürmayı yapmayan bankaya aittir" gerekçesine dayanan karar ile haklannda takipsizlik karan verilen 25 firma yöneticisinin ve fırmalannın adla- n şöyle: "Niyazi Kök, Asiye Kök, Hüseyin Küıç, Hasan Kılıç, Ahmet Kıhç, Tamay Anguner, Mine Anguner, Mehmet An- guner, Yurdanur Anguner, Mükerrem Anguner, Miraç Aslan, Ali Çoban, Me- tehan KArakaya, Rukiye Ayhan, Fatih Gökçen, Hüseyin Çoban, Taşkın Bin- göl Birol, Ender Taneri (Birol), Mehpa- re (Görgülü) Birol, Olcayto Tunçtekin, Mustafa Demirer, Abdullah Gök, Elif Sakızlı, Suat Balıkan ve Auf Şahin." Banka, verilen takipsizlik karanna, Kınkkale Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvurarak, itiraz etti. Kınkkale Cum- huriyet Başsavcıhğı, dosya üzerinde yapüğı incelemenin ardından açıkladığı göruşünde, fırma yöneticisi sanıklann da sözkonusu dolandınalık suçuna ka- üldıklannı belirterek, Ankara Cumhu- riyet BaşsavcılığTnın "peşin görüşle telediği takipsizlik karannın bozulması- nı istedi. Ancak, Kınkkale Ağır Ceza Mahkemesi, bankanyı itirazını yerinde bulmadı ve fırma yöneticisi sanıklar yö- nünden dolandınalık suçunun oluşma- dığını öngördü. Mahkeme, bu gerekçe ile takipsizlik kararuu kesinlestirdi. Bu kişiler tarafından kurulan 9 firma- nın adlan da şöyle: "Güney Demırçelik EntegreSan. Tic. A.Ş., Yamanlar Iplik Dokuma Boyama Entegre San. Tic. A.Ş., Yamanlar Ke- restecilik San. Tic. Ltd. Şti., Yamanlar Salçacılık Konserve Meyve Suyu En- tegre San. Tic. A.Ş., Yamanlar Tanm Urünleri Tic. Ltd. Şti., Güneyderi En- tegre San. Tic. Ltd. Şti., Gök Dokuma- cıhk San. Tic. A.Ş., Anadolu Pamuk Çırçu- San. Tic. A.Ş. ve Tamay Pamuk Dokuma Yağ. San. Tic. A.Ş." Banka kaynaklan, sözkonusu kişile- rin, kalkmmada 1. derecede öncelikli yörekrden Adıyaman'da yapacaklan yaünmlara ilişkin DPTden 240 milvar lira tutannda yatınm teşviki aldıklannı belirterek, fondan, hibe niteliğinde alı- nan 21.9 milyar lirarunda buteşvikten neticeye bağlanmış bir karar" olarak ni- kaynaklandıgını söylediler. BaşbakanSüleymanDemirel, Ankara'dadüzenlenen"DünyaGençlikFonımu"nunkapanıştörenindegenclerle birlikte "Banşın Sesi" şarlusını söyledi. (AA) Başbakan gençlere söz verdi: Dünyayı daha kötüleştirmeden size devredeceğiz Demirelgençlerlesahnedeşarkısöyledi ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Başbakan Süley- man Demirel. Avrupa Gençlik Konferansı'nın son gü- nünde gençlere hitap ederek "Sizlerden emanet aldı- ğımız dünyayı daha kötüleşıirmeden devretmeyc ga>- ret edeceğiz" dedi. Demirel, toplantıda gençlerle bir- likte "Banşın Sesi" şarkısını söyledi. Başbakan, şarkı- nın sonunda gençlerin. "one, two,tree, yeeh..." sloga- nına da eşlik etti. "Dünyada Açlıkla Mücadele" Avrupa Gençlik Konferansı. dün Ankara deklaras>onunun imzalan- masıyla sona erdi. İmza töreni öncesinde bir konuşma yapan Başbakan Süleyman Demirel, dünya nüfusu- nun 30-35 yılda 11 miİyara ulaşacağını belirterek bu- günden yannın düşünülmesi gerektiğini söyledi. De- mirel. şöyle konuştu: "Dünyadan inmek isteyen var. "dur incyim" demck mümkün değildir. Dünya artık, atalanmızın bize mi- ras bıraktığı bir dünya kavramından, gelecek nesiller- den ödünç aldığımız bir dünya kavramına gelmiştir. Bir mırası değil, bir emaneti korumakla mükellefız. Gençler. sizden emanet aldığımız dünya\ ı daha kö- tüleştirmeden size devretmeye ga\ret ederiz. Tüm dün>a yöneticileri bu bilince varmışlır." Dünyada zengin ve yoksul ülkeler bulunduğunu. gelişmermş ülkelerin ise kavnaklannı silaha \atırarak tükettiğini kaydeden Demirel. "Eğer banş olursa kal- kınmamış ülkeler silaha yatıracaklan kavnaklannı rc- faha yatıracaklardır. Açlık. işsizlik. kıtlık. scfalct silinmck istcniyorsa, dünya şuurlu bir biçimde ortak çalışmalıdır" diye ko- nuştu. Milli Eğitim Bakanı Köksal Toptan da Avrupa Kı- ta Temsilcisi Elif Akagün'den Ankara deklarasyonu- nu aldıktan sonra gençlerin düşündüklerini. vapmayı planladıklannı bu deklarasvonla tüm dün>aya duyur- duğunu kaydederek Türkiye olarak bunlan gerçekleş- tirmek için tüm imkanlan kullanacaklannı bildirdi. Milli Eğitim Bakanı Köksal Toptan."Biz dünya genç- lerine güveniyoruz" dedi. CHP GYK, İnÖnü ve Ecevif le yeniden görüşecek Baykal SHPyekatdmayakarşı • Deniz Baykal, 9 eylüle kadar CHP'nin kadrolannın belirlenmesini istedi. Ecevit. CHP'nin açılması konusunda İnönü ile gö- rüşmeyeceğini yineledi. lanırken, 3 veya daha fazla ge- nel başkan yardımcılığı getiril- mesini istedi. CHP GYK dün yaptığı toplantıda. GYK üye sayısının 20'den 30'a çıkanlma- sını, İnönü ve Ecevit'le yeniden görüşülmesinı kararlaştırdı. GYK sayısinı arttınlmasını Baykalın istediği öne sürüldü. CHP GYK'nın önceki gün Anadolu Kulübü'nde partinin eski TBMM. grup \e parti üst yönetimlerinde bulunanlarla yaptığı 9 saatlik toplantıda eski Genel Sekreter Yardımcısı vc SHP Antalya Milletvekili De- niz Baykal da bir konuştna yap- tı. Basına kapalı olarak yapılan ve 21 kişinin söz aldığı öğreni- len toplantıda son konuşmayı YILMAZ GÜMÜŞBAŞ ANKARA - CHP'nin yeni- den açılması için çalışmalar sü- rerken SHP Antalya Milletve- kili Deniz Ba>kal, suskunluğu- nu bozdu ve CHP'nin SHP'ye katılmasına karşı olduğunu söyledi. Bavkal. CHP'nin 9 ey- lülde >apılacak açılış kurulta- yından önce üst yönetim kad- rolannın belirlenmesini. kurul- tayda genel başkanlık dahil. kadro tartışmalannın yapılma- masını önerdi. Baykal aynca. CHP'nin açılmasından sonra bu partiye katılacak milletve- killerinin Genel Yönetim Ku- rulu'na (G Y K) da alınmalannı. genel sekreterlik yetkileri sınır- yapan Baykal'ın. CHP'nin 9 e>lülde yapılacak açılış toplan- tısından önce. genel başkanlık dahil. partı\i yönetecek kadro- lann belirlenmesini vc partinin atak bir muhalefel stratejisı üzenne \apılanmasmı öncrdiğı öğrenildi. Edınilcn bilgne görc. partı\ı geleceğe taşımanın tek kişinin işi olamayacağını. sağ- lıklı ve tutarlı bir kadro oluştu- rulması gerektiğini vurgulayan Baykal. CHP'nin veniden açıl- masından sonra. bunlann GYK'ya alınmasını istedi GYK'nan dünkii toplantısın- da bölge toplantılan ile önceki gün eski parti üst şönetimiyle şapılan loplıınunın bir değer- lendirmesi yapıldı. Budeğerlcn- dirmelerin sonucu olarak. önü- müzdeki hafta SHP Genel Baş- kanı İnönü vc DSP Genel Baş- kanı Ecevit'lc bir görüşmc daha yapılmasma karar verildi. Anayasa Mahkemesi'nin kapatma davasmda tanıdığı süre, 1 ay sonra bitiyor HEP, sayunmaiçinek süreisteyecekANKARA(ANKA)- Anaya- sa Mahkemesi'nin HEP için açtığı kapatma davasında tanı- dığı 2 aylık savunma süresinin bitimine bir ay kala. HEP'in sa- vunma için ek süre iste>eceği bildirildi. Genel merkezde oluşturulan savunma komisyonunun baş- kanlığını yürüten HEP Genel Sekreter Yardımcısı Murat Bozlak, Anayasa Mahkemesi tarafından 7 klasörlük ek delil gösterildiğini belirterek bunla- nn incelenip savunmanın oluş- turulmasının 2 ay gibi bir süre- de bitirilemeyeceğini söyledi. İddianameyi kitapçık haline ge- tirerek tüm il ve ilçe örgütlerine gönderdiklerini belirten Boz- kk. örgütlerden gelecek görüş- lerle 10 ağustosta çok sayıda avukattan oluşacak bir hukuk komisyonunun çalışmalara başlayarak sa\unmaya son bi- çimini vereceklerini söyledi. Ana>asa Mahkemesi'nce kendilerine savunma için tanı- nan sürenin 4 eylülde sona erdi- görüşmeleri çerçevesinde siyasi partiîere de iddianameyi ulaş- tırdıklannı belirterek Işçi Parti- si dışında hıçbir parıinin şu ana kadar kendilerine gorüş bildir- mediklerini sövledi. Bozlak, gözeterek ateş ettiğini öne süren Selim Sadak. "devleii vasadışı işlerc bulaşmakla" suçladı. Sadak. soru önergesindc. I. ağuslosta Şırnak Toplcpc TKİ kömür ocağından kömür çıka- • Genel merkezde oluşturulan savunma komisyonu başkanı Murat Bozlak, iddianameyi kitapçık haline getirerek tüm örgüte ve siyasi partiîere dağıttıkla- rını söyledi. Gelecek görüşlerin toplanmasından sonra hukuk komisyonu; sa- vunmaya son şeklini verecek. ğini belirten Bozlak. suçlamala- nn bü>ük oranda genel başkan ve parti yöneticilerinin konuş- malanndan oluştuğunu \e tü- münün okunmasının bilc uzun bir zaman olduğunu kaydede- rek savunmanın tamamlanma- sı için ek süre ısteyeceklerini sÖNİedi. Murat Bozlak. partinin ka- patılması davasına karşı destek tüm görüşleri alıp savunmanın içeriğı belli olduktan sonra ka- muo\unda da bir tartışma aç- maya çalışacaklannı sövledı. ÖtcvandanHEPŞırnak Mil- letvekili Selim Sadak. Şırnak'ta ölen 3 kişıyle ilgili soru önerge- sini TBMM Başkanlığı'na sun- du. Gi'uenlik güçlerınin. "tes- lim ol çağrısına u\duklaıı hal- de, kömür topla>anlan hedef ran 40-50 kişilik köylü toplulu- ğuna. güvenlik giiçlerinin ateş açtığını. Abdülkerim Akıl'ın. Abdullah Acu'nun've Saiı Ba- yar'ın bu atcş sonunda öldüklc- rini belirterek aynı olayda üç ki- şinin de varalandıklannı \c gö- zaltına aîındıklannı ifade etti. Selım Sadak şunları sösledi' "Olayın görgü tanıkları. gu- venlik güçlerinin hiçbir sebep olmadan ateş açtıklannı. tcslim ol çağrısına u\an kö\ lülerin du- rarak ellcrini ha\a\a kaldırdık- lannı. nıtekinı kimı kury.ınların bu şahısların cllerinc isabet etli- ğini buna rağmen hedefgözetı- lerek ateş edildiği için insanlann kastcn öldürüldüklcrini bclirt- mektcdirler. Hatta Saiı Bayar ve Abdullah Acu'nun varalı olarak tugaya kaldırıldrkları. vakınlarının vaklaştırılmadığı. bıırada tcdavilerinın yapılma- dığı \e hövlece ölünıc lerk cdil- dıklcrı de ileri sürülmekıedır." Konuyla ilgili soruşlunna başlatıp başlatılmadığını soran Sadak. "Bu şekildc hcdcf göze- terek adam öldürmeler. vargı- sız infa? vc faili meçhul olarak işlcncn cııiiivetler -»cnarvıisu- nunbırdevamı mıdır" dıvcsor- du. POLTTIKA GONLUGU HİKMET ÇETtNKAYA 'Yaşam Benim, Sana Ne?1 Karşıda Midilli'nin ışıkları sanki göz kırpıyor... Limanda tekneler, masalar, Coşkun Sabah'ın konseri de bu gece. O kıyı kasabası yine yükünü almış. Çay bahçe- lerinin bulunduğu cadde bir insan yumağına dönüşmüş. Gençler, ortayaşlılar, yaşlılar, sevgililer, evliler. Üç-beş günlük yasak aşk yaşayanlar. Terk edilmiş sevdalarda bir yaz akşamını yakalayanlar... Rakı kadehleri doluyor. Ege'ye özgü buzlu bademle, de- niz börülcesi, kalamar, midye tava, esintili bir gecede ma- salara konuk oluyor. Yan masada bir kadın ikinci kadehten sonra bakıyorum biraz dağıtıyor. Gözleri buğulanıyor. Ardından hıçkıra hıçkıra ağlıyor. Erkek, elini tutuyor kadının. Saçlarını okşuyor ve yanak- larından öpüyor. Kadın bir yudum daha alıyor rakı kade- hinden. Diyor ki- "Yaşam benim, sana ne? Ben sonınlanmı kendim çöze- rim..." Erkek hıç konuşmuyor... ' Kadın belli ki inatçı. Bildiği bildik... ''Ben bu yaşamdan hoşnutum..." Bu kez erkek söze giriyor: "Elbet yaşam senin. Ama sen 30'unu aştm, bakıyorunr. 18'indeki gibi yaşıyorsun..." Bu kez susuyor kadın... • Erkek devam ediyor: "Geceyanlanna kadar geziyorsun tozuyorsun. Sonrâ sabah kalkıp işe gidiyorsun. Artık eskisi gibi üretken de değilsin. Birlikte olduğun arkadaşlann sana katkıda bu- lunmuyor. Tek amacın gezmek tozmak. Daha ne kadar sü- rer bilmem. Bildiğim tek şey var, o da giderek yok olu- şun..." Kadın kızıyor erkeğe... "Kıskanma benim yaşamımı. Gezeceğim, tozacağım ve eğleneceğim. Çünkü yaşam benim. Ama bir gün elbet ayaklarım yere basacak. Eğer ustüme gelmeısen..." Arkadaşım bana dönüyor tam bu sırada... Soruyor: "Yan masadaki konuşmalan duyuyorsun değil mi?" "Evet, ister istemez..." "Burada kadın, erkeğin söylediklerinin doğru olduğunu biliyor aslmda. Ama kadınlık gururu onu engelliyor. 0nun için de erkeğe karşı direniyor..." i Yanıt veriyorum: .' "Sanırım öyle. Erkek hayli baskıcı..." Doğru... Eğer erkek baskıcı olmasa, iş tam tersine dö- J necek, kadın gerçeği kabul edecek..." : Ardından da ekliyor: ' "Sınıfsal (I) bir çatışma var Kadm, erkeğin baskıcı gfct cûnü, yaptığı yanlışı bildiği halde karşı gelerek kırmaya çalışıyor..." '; Soruyorum: "Bu sınıfsal (!) çatışmanın galibi kim olacak?" \ ' 'Eğer erkek umursamaz bir ta vır alırsa kazanacak..." "Ya almazsa?" "O zaman kaybedecek. Kadınlarm direnme ve mücade- le gucu erkeklerden daha fazladır..." Az sonra hesabı ödeyıp kalkıyorlar masadan. Kol kola girip gidiyorlar. • Balıklar geliyor masamıza. Coşkun Sabah 1 ın konseri başlamış. Arkadaşımın eşi diyor ki: "Çok itgınç bir konser. Şalvarlı köylü kadıntar, streçH, parfümlü genç kızlar, kasketli, bıyıklı delikanlılar ile at kuy- ruğu saçlı, kulağı küpeli erkekler konseri iç içe izliyor- lar..." Gülüyorum... "Köylüier piyano çalmasını, tenis oynamasmı öğrenme- yi beceremediter ama, kentlilerle birlikte aynı müzikten hoşlanıyorlar artık. Demek ki sınıfsal ve kültürel farklılık ortadan kdlktı..." Masadakiler "evet" diyor sözlerime... "Gerçekten değişen dünyaya Türkiye ayak uyduru- yor..." Bu kez hep birlikte gülüşüyoruz... Sohbetimiz daldan dala programı gibi sürüyor... Bir genç, geçen gün bir soru yöneltmiş Prof. Sadun Aren'e'. "Hocam sosyalizm için silahlı mücadeleden yana mısınız?" Soruyu yöneltenin yaşı 20. 12 Eylül'de 8 yaşında. 12 Mart'ta ise henüz doğmamış... Bir genç kız da bana şöyle demişti: "Siz resmi ideolojiyı savunuyorsunuz Kıbrıs'la ilgili yayınlarda..." Sordum: ' Sizce resmi ideoloji nedir?'' Yanıt verememişti... Orta yaştan birisi söz istemışti. Çıktı konuştu - "DikiliŞenliği, devrimcilere kapılannı kapattı..." Dedim ki: "Biz ne tuhaf toplumuz. Hem konuşuyor, hem de söz hakkı verilmedi diyoruz. ' Arkadaşım yanıt verdi: "Bizler kendi düşüncelerımizden başka düşünceleri ka- bul etmez, kendimizden olmayanı asla devrimci olarak gormeyiz.' Midilli'nin ışıkları sanki göz kırpıyor... Kalktık ve biz de yürümeye başladık... O 30u aşmış, 18'indeki genç kız gibi yaşamaya tutkun kadınla onu koruyan ve kollayan erkek nerelerdeydi aca- ba? Belki tartışmaları sürüyordu... Kim galip gelecekti? Kadın mı, erkek mi? VEFAT Omır üyemiz HÜSEYINÖZTEKH 04.08.1992 tarihinde kaybettik. Ailesine, yakınlanna, Maden Mühendisleri camiasına ve Zonguldak Havzası'na başsajlığı düeriz. TMMOB MADEN MÜHENDİSLERt ODASI, GENEL MERKEZİ TMMOB MADEN MÜHENDİSLERt ODASI ZONGULDAK ŞUBESt İLAN MAZGİRT 1. NO'LU KADASTRO MAHKEMESt'NDEN Esas No: 1979/202-1955/1556-1562 Karar No: 1990/3 1980/92-93 Parsel No: 19-55-128 Mahkememizce verüen 16.54990 tarih ve 1979/202 Es. 1990/3 Ka. 19 no.lu parsel. 20.11.1980 tarih ve 1955/1556-1562 Es. 1980/92-93 ka. 55 ve 128 no.lu parseller Kabun (Köklüce) köytt hudutları dahılinde olup, davalılar adına tapuya tesciline karar verildiği, davacılar Tün- ceı Çağh mirasçıları Elemşahbano, Necati, Şirin, Aynur, Gülnur, Hü- seyin Onur, Semra, Nilüfer, Berrin, Kemal, Hasan, Emel Çağh ile Emoş Yıldız, davacı Serdi (Selvi) Erdoğan (ölü mirasçıları tespit edi- lemedi) ve 1979/202 Es. sayılı dosyada davalı Ali Demir'in adresleri meçhuİ olduğundan ve kendilerine karar tebliğ edilemediğinden iş bu ilanın gazetede ilanmdan 15 gün sonra davacı mirasçıları, davacı ve davalıya karar tebliği yerine kaim olmak luere ilanen tebliğ olunur. Basın: 49325
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear