Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CumhuriyetI
"Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik Tttrk Anonim Şirketi adına Bcria Nadl Isunbul Haberleri: Şeaajr Kılkaa, Dış Haberler: Ergun Bdcı, lş-Ekonomi: Şiikraa Krlenci, Yurt
Genel Yayın Yönetmenr Özgen Acar • Genel Yayın Koordinatörü: Hikraet Çettakayı Haberlerı: Mehmct Suûç, Kultur: Crtai L'ster, Makaleler Sami Kıraören, Spor AMulksdlr
Yazı lşleri Müdurlen: Fusun özbilgea (Sorumlu), Cdal Ifagtaapç (Haber) • Görsd Yfkdaua, Düzdune: Abdaltah YUKI 9 'Müessese Mudur V: Erol Erkut • Koordınatör:
Yönetmen: AH Acar • Düzenleme Muslafı Snglamtr • Ankara Temsikısi: Caaeyt Abnet Konüsu • Muhasebe: Btfknt \mr • ldare: Hnscyia Garer • tşletme: önder Çelik •
Areayttrtk, Haber Müdürlen: Mustafa Balbay, I|ik Kaasa, Izmır lemsilci V.: Serdır Koık, Bilgi-tşlem: Nafl taal Bilgısayar Sıstem: Miınvrt Çlkr • Personel: Sevgi Bostancıoglu
Adana Temsilrisı: Çetio Yigcotlu • Reklam: Retaa IşıtmaB • Dış IBşkiler: Hilya Akyol
Basan ve Yayatv Cumhuriyet Matbaacılık ve Oazetecilık T.A.Ş. Tttrkocagı Cad.
39/41 CaJaJoğlu 34334 lst. PK: 246 tstanbul. Tel: 512 05 05 (20 hat), Telen:
22246, Fax: (1) 526 60 72 • Burolar: Ankara: Z. Gökalp Blv. Inkılap S. No:
19/4, Tel: 433 11 41-47, TMex: 42344, Fax: (4) 433 05 65 • tzmlr H. Zıya Blv.
1352 S. 2/3, Tel: 83 12 30, Telex: 52359, Fax: (51) 89 53 60 • Adana: lnönü
Cd. 119 S. No: 1 Kat 1, Tel: 19 37 52 (4 hat), Telex: 62155, Fax: (71) 19 25 78
TAKVİM: 13 AĞUSTOS 1992 lmsak:4.25 Güneş: 6.06 öğle: 13.14 Ikindi: 17.04 Akşam:20.13 Yatsı: 21.45
BeklertmedikKve
oammaışını
• WASHINGTON (AA) -
ABD Uzay Araştırma
Merkezi NASA'daki bilim
adamlan, Perseus
takımyıldızında
beklenmedik birX ve gamma
ışını kaynagı tespit ettiler.
NASA'nın yörûngedeki
gamma ışınlan gözlem araa
tarafmdan tespit edilen
ışının; daha önce bu tür
ışınımlann meydana
gelmediği bir bölgeden
kaynaklanması bilim
adamlannı şaşırtü. Bilim
adamlan şimdiye kadar
tespit edilen bu en güçlü
ışırun kaynağının, bir nötron
yıldızı ya da karadelik
olabilecegini belirtiyorlar.
SJgarayararlıım?
• ATÎNA(AA)-
Danimarkalı doktor Tage
Vos, sigaramn ölçûlü içildiği
takdirde insaru "daha
dengeli, daha açık zihinli,
daha uyumlu, daha rahat ve
daha sevimli" yaptığını öne
sürdü. Uzun yıllardan beri
Danimarka'da sigaraıun
insan üzerindeki etkileriyle
ilgili araştırmalar yapan
Doktor Vos,
araştırmalannın sonuçlannı,
"Sigara ve Manük" adlı bir
kitapta topjadı. "Sigaramn
ölçülü içiminden" yana olan
doktor Vos'un eylûl ayında
piyasaya sürûlecek kitabını
önceden okuma fırsatı
bulanlar, "Sigaramn
zararlan ile ilgili pekçok
teorinin bu kitapta
çürütüldüğünü" iddia ettiler.
Kanh boşanma
• LANDSHUT(AA)-
Almanya'mn Bavyera
eyaletinebağlı Landshut'ta
görülen bir boşanma
davasında 52 yaşındaki
duvarcı ustası Johann W.,
eşinin avukaü Ute Ertel'i (50)
bıçakla öldürdü. Birsüre
önce boşanma davası açan
duvarcı ustasının eşine
ödeyeceği tazminaün tespit
edileceği dunışma sırasında
Johann W., eşinin avukatına
aniden saldırarak yumruk
atü. Kızgm koca daha sonra
cebinden çıkardığı bıçağı
defalarca kadın avukaün
göğsüne sapladı.
Esrarengiz
• LAPLATA
(AA) - Arjantin'de görûlen
esrarengiz bir hastahğın
ölûmlere yol açtığı bildirildi.
Şimdiye kadar Bunos Aires
bölgesinde 4 kişinin ölümüne
yol açan hastahğın nedeninin
belirlenmesi için sağlık
yetkililerinin ülkedeki en
önde gelen uzmanlardan
yardım istediği haber verildi.
Basit bir grip gibi başlayan
hastahğın kısa sürede
böbreklerde
komplikasyonlar, nörolojik
bozukluklar ve solunum
yetersizliğine yol açarak
hastayı ölüme götûrdüğü
belirtildi.
Çocugunuzun
zekâsı
• ADANA (AA)
- Çocuğun zekâ düzeyini,
"sadece kalıtsal özelhklerin
belirlediği" görüşünün
geçersizliğinin bilimsel
araştırmalar sonucu
kanıtlandığı ve zekâ
derecesini 'dış etkenlerle'
arttırmanın mümkün olduğu
bildirildi. Atatürk
Üniversitesi Tıp Fakûltesi
öğretim üyesi Prof. Dr. Üner
Tan, bir araştırmasında
çocuklann zekâ düzeyinin
gelişmesine; anne-babanın,
gebelik döneminde sağlıklı
beslenme konusuna dikkat
ederek, çocuğa 'zengin' bir
ortam yaratarak ilgilenip,
dûşünmesini sağlayarak,
sorulanna doğru yamt
vererek önemli ölçüde
katkıda bulunabileceğini
belirtti.
300 yıldır eskimeyenMeissen porseleni, dünyada en aranan ve antika değeri yüksek bir güzellik
Porselende binbir geceıııasallaıı• Meissen porseleni
satın almak kimisi için
bir tutku, ancak herke-
sin harcı değil. Porsele-
nin hammaddesi 140
yıldır sadece 3 kişinin
çalıştığı yeraltı made-
ninden çıkanhyor.
DtLEK ZAPTÇIOĞLU
MEİSSEN - Herkesin eşit,
özgür ve adil koşullarda yaşa-
yacağı ideal toplum için yola
çıkıp kendısıni ya gardiyan ya
da mahkum konumunda bulan
insanlann ülkesindeyiz. Doğu
Almanya'da Elbe Nehri'nin
kıyısında baştan aşağı restore
edilmiş Meissen hala ortaçağda
yattığı güzelik uykusunda. Bir
zamanlar Polonya'ya bile hük-
meden Saksonya krallanmn so-
yundan gelen 40 bin kişi Gotik
bir katedralin, heybetli kalenin
ve ahşap-kerpiç kanşımı evlerin
gölgesinde zamana meydan
okuyor.
Meissen Almanya'da çok
rastlanan o küçük, uykulu ka-
sabalardan biri olarak kalabi-
lirdi. Kaolin, kuvars ve feldis-
pat kanşımı o beyaz, kınlgan
madde olmasaydı: Porselen.
Uzakdoğu'dan çıkan porselen
üretiminin bugün çeşitli neden-
lerle gerilemesinden sonra Me-
issen porseleni dünyada en
makbul, en degerli porselen.
1710 yılında kurulmuş, Av-
rupa'nın bu en eski porselen
manifaktürünü, ünlü mamül-
leriyle ne kadar gururlandık-
lannı gizlemeye gerek duyma-
yan müdürlen eşliğinde gezi-
yoruz. Meissen manifaktürü,
Doğu Almanya'da rejimin çök-
mesinden sonra özelleştirilme-
yen yegane devlet işletmesi. Yü-
zünü rüzgann estiği yöne, batı-
ya çevirmesi gerekmemiş, çün-
kü Meissen'in çehresi hep kapi-
talizme dönük olmuş. "Işçi ve
köylü devleti"nin kuruluşun-
dan sonra da yalnız yurtdışına
satılmak için üretilmiş, yerli
halka satışı yasaklanmış, "dö-
viz yumurtlayan tavuk olarak"
özel muamele görmüş.
Meissen porseleni satın al-
mak zaten herkesin harcı değil.
O, koleksiyonu yapılan, antika
değeri oldukça yüksek bir
meta. Ve kimileri için bir tutku.
Bruce Chatvvin'in beyazperde-
ye aktanldıktan sonra ünlenen
romanının kahramanı Utz da
bu tutkuya teslim olanlardan.
öykünün bir yerinde, koleksi-
yonunu konuğuna gösterdik-
ten sonra sorar: "Güzel, değil
mi?" Evet, Meissen porseleni,
Klasikkşmiş soğan deseni
ucuz ve yaygın. Alman
ressamlar eskiden lakyi
tanunadıkları için laleyi
soğana benzeterek bu adı
takmış.
Gergedana binmiş Türk. 1001
gece masaDan serisi
çeşitli oryantal
sahneierden
oluşuyor.
Japoolar
ençok
bu
türe
rağbet
ediyor.
Avrupa'da Meissen sahibi
olana bir prestij kaynağı.
Amerika'ya hiç ihraç
edilmiyor. Tarihte
ilk ihraç edildiği
ver ise Osmanlı
fmparatorluğu.
hele biblolan; Maymunlar Or-
kestrası, Çoban ve Bahçıvan se-
rileri, ttalyan komedyası fıgür-
leri, doktoru, avukatı, "Ger-
gedana Binmiş Türk" fıgürii
çok güzel. "Utz" fihninde yer
alan bütün biblolar buradan
ahnmış; şimdi tekrar sergi sa-
lonlanndan göz kırpıyorlar.
Porselenin fıyatı desenine (ve
yaşına) göre değişiyor. Bütün
parçalan aynı ressam tarafm-
dan boyanarak hazırlanan kah-
ve ve yemek takımlannda örne-
ğin Meissen'in klasikleşmiş "So-
ğan Deseni" en ucuzu, çünkü
çok yaygın. "Soğan Deseni"
aslında laleyi canlandınyor.
Doğu'dan kopya ettikleri bu
desene Alman ressamlar, o za-
manlarda baleyi tanımadıklan
için soğana benzeterek bu adı
takmış. On iki kişilik takımlan
10 bin mark civannda satıhyor.
Buna karşın örneğin "Binbir
Gece Masallan" adlı desenin fı-
yaü 90 bin mark ve bekleme sü-
resi en az beş yıl.
"Binbir Gece Masallan" be-
yaz zemin üzerinde kırmızı
ağırlıkb çeşitli "oryantal" sah-
nelerden oluşuyor: Ziyafet sof-
rasında rakkese oynatan ka-
vuklu paşalar, Arap fellahlan,
harem kadınlan, develi çöl silu-
etleri... Aslında çok "kitsch" bir
desen, ama Meissen porselenle-
rinin bir numaralı alıası duru-
mundaki Japonlar en çok ona
rağbet ediyor.
"Porselende Çin öldu. Ja-
ponya daha revaçta" diyen mü-
dür, Japonya'da 16. yüzyıla ka-
dar uzanan porselen geleneğı-
nin bugün küçük atölyelerde
sürdüğünü, ama Japonlann
kendi ürünlerinden çok Meıs-
sen'e rağbet ettiğini anlatıyor.
Batı Avrupa'da olduğu gibi Ja-
ponya'da da "Meissen sahibi
olmak" bir prestij kayna
Buna karşın Meissen porselen-
leri Amerika'ya hemen hiç ih-
raç edilmiyor. "Neden" diye
sorduğumuzda Eski Dünyalı
müdür dudak büküyor: "Aİne-
rikalılar bu kadar İcültürel bir
ürünün değerini pek anlamıyor
galiba. Onlar ne de olsa cahil
kovboylann, altın arayıcılany-
la petrol zenginlerinin torun-
lan" demiyor tabii, ama yüzün-
den okuyoruz. Başka bir faktör
de, Amerikalı müşterinin yıllar-
ca siparişini bekleyecek sabn
olmayışı."
Ya Türkiye? "Meissen por-
selen] sanınm Türkiye'de sa-
dece müzelerde var" diyorlar ve
ekliyorlar: "Ama porselenimi-
zin ilk ihraç edildiği ülke Os-
manlı İmparatorluğu idi. 1720'-
de bu manifaktürde 'Türk Ka-
sesi' admı verdığımiz kulpsuz
kadeh sadece Osmanh için üre-
tiliyordu. Türk fırmalanyla bir-
kaç yıl önce görüşmeler
yapıldığını, ama şartlarda an-
laşılamadığı için ihraç bağ-
lantısı kurulmadığmı öğreniyo-
ruz.
Meissen porseleninin ham-
maddesi tam 140 yıldır bu ma-
nifaktüre 10 km mesafedeki bir
madenden çıkanlıyor. Sadece 3
kişinin çalıştığı bu dünyanın en
küçük yeraltı madeninde ge-
çenlerde yeni bir damar keşfe-
dildi. Bu damar sayesinde ma-
nifaktürün gelecek 50 yıllık iht;
yaa karşılanabilecek.
Alçıya benzeyen beyaz ve he-
nüz boyanmadığı ve sulan-
madığı ıçın kaba görünen kap-
kacakla dolu koridorlardan ge-
çip ressarnlann atölyelerine gi-
riyoruz. İpince fırçalar porsele-
nin üzerinde geziniyor. Bir ağaç
yapraklanna kavuşuyor, ufuk-
ta bir yelkenli süzülmeye başlı-
yor; çiçekler, gözler, kaşlar, in-
san yüzleri hünerli ellerde can-
lanıyor.
Manifaktür aynı zamanda
bir sanat okulu. Her ressam 4
yıllık eğitimden geçirildikten
sonra kadroya ahnıyor. En ye-
tenekli olanlan e« değerli ve
ince desenleh işliyorlar, ama
yine de isimsız kalmaya mah-
kumlar. Sadece porselenin ar-
kasında bir sayıyı; kendi nu-
maralannı ışleyebiliyorlar. ör-
neğın 19. yüzyılda235numaralı
ressamın elinden çıkan porse-
lenler özel rağbet görüyor ko-
leksiyoncularda.
Almanya'nın uykulu bir ka-
sabasında yüzlerce yıldır üretim
koşullan hiç değişmeyen bir
ürün, Meissen porseleni. Işık
hızıyla yaşanan zamanımızda
geçici hafıfliklere meydan oku-
yan bir büyünün taşıyıcısı.
İlk kaseti 10 günde 100 binin üzerinde satan Sezen Aksu'nun vokalisti Sertab, şimdi yalnız
dünyasında yeni bir yıldızKültür ServisHBize 'Sakin Ol!' diye seslenen
sesi yeni çıkan bir kasetle dinlemeye başladık
ama aslında bu çarpıcı sesi bir çok cıngıldan tanı-
yoruz, bunlardan en sevilen ve tanınanı bir yağ
reklamı olan 'al götür beni doğaya...'
Evet, sözünü ettiğimiz, ilk kaseti on günde 100
binin üstünde satan Sertab Erener. Sezen Aksu,
Harun Kolçak ve Aşkın Nur Yengi'den sonra
şimdi de vokalisti Sertab'ı ön plana çıkartarak
pop dünyasına yeni bir yıldız kazandınyor. Ser-
tab son iki yıldır Sezen'in arkasında, önce 'Git'
kasetinde geri vokal-
de, sonra Sezen Ak-
su-Uğur Yücel
showda dikkatleri
çekti. Şimdi artık tek
başına ama bu defa
Sezen onun 'arkasında'. Bu genç ve çok parlak
sesin müzik geçmışi klasik eğitime dayanıyor,
lise ikiden aynlarak konservatuvann şan bölü-
müne girmiş ve altı yıl sonra mezun olunca opera
dünyamız onu hayal kınklığma uğratmış. Ope-
ranın çok iyi yapılmadığı zaman kendisini tat-
min edemeyeceğini anlamış. Aksu tarafmdan
'keşfedilmesıni' şöyle anlatıyor "Ben Memduh
Paşa Yalısı'nda sahneye çıkıyordum. Sezen de
yemeğe gelmişti. Beni dinledikten sonra artık
yalnız olarak çalışmam gerektiğini söyledi."
• Sertab, ilk sınavını 24 ağustos gecesi
Rumeli Hisan'nda verecek, nereden
nereye geldiğini örneklerle anlatacak.
Sertab ilk konserini 24 ağustos'ta Rumeli Hi-
san'nda verecek. Sakin Ol adlı kasetinin hazır-
lığı bir yıl sürmüş, titizlik ve özveriyle hazır-
lanmış bir ürün bu. Başta Sezen Aksu'nun söz
ve besteleri olmak üzere düzenlemelerin çogu
yeni ve parlak bir müzisyen olan Uzay Hepan'-
ya ait. Parçalara yorum dışmda bir katkısı
olmamasını Sertab şöyle acıklıyor "Ben ülke-
min müzik ortamından kopuk bir biçimde, Batı
müziği eğitimi ye kültürüyle büyüdüm. Sezen'-
den başka hiç kimseyi dinlemez ve beğenmez-
dim. Ne Türkçe ne
de beste konusunda
kendimi henüz hazır
hissetmiyorum." Se-
zen'in ona yazdığı
Elele, Oyun Bitti
gibi parçalarda kendisini zorlayarak Sertab"a
uygun ve özgün bir ses yaratmaya çalıştığını an-
latıyor. flk söylediği parçalarla son söyledikleri
arasında yorum bakımmdan gelişme gösterdiği-
ni, daha duyarak söylediğini ekliyor. "Eğer Se-
zen şarkıcı olmasaydı, sadece yapımcı olsaydı,
Sezen'i taklit ediyor gibi eleştiriler gelmezdi. Qu-
incy Jones parçalannı söyleyen onca yorumcu
için kimse bunu söylemiyor, olay bizde yanlış
yorumlanıyor" diyor. Sezen gibi söylemek onu
rahatsız etmiyor çünkü onlar Sezen parçası...
Sertab, piyasa par-
çalanylabiranda
parlayıpsönmek
yerine sağlam
adnüaria
flerliyor.
Avrupa'dan gelen 50 mimar adayının çalışma konusu '2000'e Doğru Çevre'
Miıııaılık öğreneileri Kapadokya'da
NEVŞEHİR (Cumhuriyet) -
Bu yıl 12'ncısi düzenlenen Av-
rupa mimarlık Öğrencıleri top-
lantısı Nevşehir'in Ürgüp ilçe-
sinde devam ediyor. Ingiltere,
İtalya, Fransa gibi 31 değişik
Avrupa ülkesinden mimarlık
öğrencilerinin katıldığı toplan-
tıya Türkiye'den de 50 mimar
ad^yı katılıyor.
'Urgüp Çimenli Kamping'de
devam eden toplanüda öğrenci-
ler teorik mimarlık bilgilerinin
yanı sıra pratik olarak da be-
yinsel ürünlerini maketler yar-
dımıyla ortaya çıkarmaya çalı-
şıyorlar. Çimenli kampingde
bir araya gelen mimar adaylan-
nın bu yılki çalışma konusu
"2000'e Doğru Çevre" olarak
belirlendi. Toplantıya katılan
öğrenciler, sıcak ilişkiler kur-
. manın mutluluğunu yaşarken,
• 1980 yılında İngiltere'nin Liverpool kentinde ya-
pılan Avrupa Mimarlık toplantısı, bu yıl Türkiye'-
de, Kapadokya'da gerçekleştiriliyor.
doğa ve çevre ile uyum içerisin-
de gerçekleşebilecek yeni tarz-
daki ev mimarilerini de pratik
olarak yapmaya çaba harcıyor-
lar.
16 ağustos ta sona erecek
kampla ilgili bilgiler veren OD-
TÜ öğrencisi Ela Alanyalı.
kampa katılan genç mimar
adaylannın kendi seçtikleri mi-
marlık alanlannda kamp mer-
kezi başta olmak üzere, Urgüp
Merkez, Mustafapaşa Kasaba-
sı, Göreme Kasabası ve Ava-
nos ilçesinde ve Kaymaklı
Kasabası'nda prehistorik mi-
mari, Kapadokya'nın tarihi ge-
lişimi sürecindeki çeşitli Os-
manlı, Rum mimarisi, çanakçı-
hk, mağara, fotoğrafçılık,
biyonik yaşam gibi çeşitli konu-
larda gruplar oluşturarak yeni
mimari sentezleri gerçekleştir-
diklerini söylüyor. Organizas-
yon ile ilgilendıği için kendisi-
nin herhangj bir gruba bağla-
narak çalışma yapamadığını
söyleyen Alanyalı,
"1980 yılında Ingiltere'nin
Liverpool kentinde başlayan
Avrupa Mimarlık toplantısının
bu yılki programını Türkiye
olarak biz sahiplendik. Arka-
daşlanmızla birÛkte hangi mer-
kezde çahşma yapacağımızı
düşünürken, arkadaşlanmm
da oluru ile Kapadokya'yı ter-
cih ettik. Çünkü ilginç oluşumu
ve ilginç yapı mimarileri ile süs-
lü bu merkez bizim için en ideal
yerdi. Kampta büyük bir uyum
var. Sabah gruplar halinde çev-
reye dağılan arkadaşlanmız, o
gün içerisinde yaptıklan çahş-
mayı kamp alanında da sergjle-
yerek kampa katılan diğer
arkadaşlanmızın da çalışmala-
nndan bilgilenmelerini sağlı-
yor. Su ve elektrik sorunumuz
yok. Ürgüp Belediyesi ve kay-
makamlığı bizlere bu konuda
büyük destek sağladı. Sağlık
sorunumuz için de bir de sağlık
merkezi oluşturuldu. Akşam da
genellikle yurtiçi ve yurtdışın-
dan gelen öğretim görevlileri
yeni mimari teknikleri üzerine
konferanslar veriyor" dedi.
Mavigözlülerle
erkeklergüriütüye
duyarlıANKARA (AA) - Teknolo-
jik gelişme ve kentleşme, be-
rabennde sorunlannı da getiri-
yor. Araştırmalarda, gürültü-
nün; işitme kaybından, kalp
rahatsızlıklanna kadar pek
çok hastalığa yol açabildiği be-
Ürtiliyor. Gürültüyle, konuş-
ma ve uyku bozukluklan. ruh-
sal sorunlar, ülser, yüksek tan-
siyon arasında bağlar bulun-
duğu da kaydediliyor.
Gürültüyle ilgili yapilan ça-
lışmalarda, sınır olarak kabul
edilen 80 desibelin üzerindeki
ortamda sürekli bulunmanın
rahatsızlıklara maruz kalma
riskini artırdığı bildiriliyor.
Literatür Tıp dergisinde yer
alan araştırma
yazısında, iş or-
tamındaki güriiltü
sonucu oluşan
sağırhğın 20.
yüzyılda ortaya
çıkmadığı, 250 yıl
önce de metal işçi-
liğinde çalışanlar-
la Napolyon sa-
vaşlannda çarpı-
şan askerlerde de
bu tip işitme
kaybına rast-
landığı belirtiliyor.
Araştırma
yansına göre eğlence gürültü-
sünün en büyük kaynağı ve en
fazla zarar verenı diskotekler.
Gürültülü eğlenceyi seçenleri
de genellikle gürültülü işlerde
çalışanlar oluşturuyor. Walk-
man de 'endişe verici' olarak
nitelendiriliyor ve arka plan-
dan ses gelmesi halinde, müzi-
ğin sesinin yükseltilmesinin
oluşturduğu kötü duruma dik-
kat çekilıyor.
Eğlence gürültüsünün, işit-
me kaybı gelişme riskini iki
katına çıkarttığı anlatılarak
diskotekte yüksek sese bir iki
saat maruz kaldıktan sonra
kulaklann duyarsızlaştığına,
güriiltü düzeyi düşer gibi oldu-
Yapılan
araştırmada
gürültünün
kentlerde
insanallıktan
uzaklaşma
sürecine
katkıda
bulunduğu
belirtiliyor.
ğuna işaret ediliyor. Bu duru-
mun kulaktaki tüylü hücrele-
rin zedelenmesinden kaynak-
landığı, bunun da kulak çınla-
ması olarak ortaya çıktığı
kaydedilerek işitme kaybının
ağırlığını anlatan en iyi göster-
ge olduğu ifade ediliyor.
Araştırma yazısında, erkek-
lerin, gürültüye kadınlardan
daha duyarlı bulunduğu,
mavi gözlü kişilerin de kahve-
rengi gözlülere göre gürültü-
den daha çok etkilendikleri
belirtiliyor.
Yaşlanmayla kaçınılmaz
olarak işitme kaybı oluştuğu-
nun tartışmalı olduğu kayde-
dilen yazıda, şöyle deniliyor:
"Sudan'daki il-
kel Mabaan kabi-
lesi üyeleri, şiddetli
gürültüye maruz
kalmazlar, davul
ve sılahlan. trafıkle
ilişkileri yoktur.
Bu kabileye ait 70
yaşındaki erkekler,
gürültüsüz bir işte
çabşan 30 yaşında-
ki Amerikalı er-
kekler kadar iyi işi-
tirler."
Gürültünün ne-
den olduğu ra-
hatsızlığın konuşma ve uyku
gıbı normal aktivitelerin aksa-
masma yol açtığı belirtilen ça-
hşmaya göre uyku bozukluğu
gürültünün yarattığı en sık gö-
rülen rahatsızlık. Uyanmayı
kolaylaştırması ise gürültü-
nün olumlu etkisi olarak gös-
teriliyor.
Güriiltü düzeyi azaldığında
daha az kaza olduğu kaydedi-
len yazıda, şunlara işaret edili-
yor:
"Güriiltü aynı zamanda
davranışlan etkıler, anksiyete-
yi arttınr, yardımsever dav-
ranışlan azaltır. Güriiltü vü-
cutta 'kavga ve kaçma' düze-
neklerini harekete geçirir."