29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 1 AĞUSTOS 1992 CUMARTESİ 16 DUŞ İŞLERİ BUUENİ NAZLIERAY Eyren Paşa'nın Kürt Etimolojisi Sevgili okurlarım, bugün sütunuma iki çok özel konuk ça- ğırdım sizler için. Şöyle rahatça oturup, şundan bundan soh- bet edeceğiz. Sayın Evren Paşam beni kırmadılar, taa Mar- maris'ten sütunuma geldıler Şimdi ben televizyonda izledi- ğim, 'talk show'lardan öğrendim, bugün sütunumda müzik de var. Tabii, niye olmasın. Sayın İbrahim Tatlıses de az ön- ce geldi. Geri plandan Kürtçe şarkılar söyleyecek. ikinci ko- nuğum, Ankara DGM Başsavcısı Sayın Nusret Demiral. Bil- diğiniz gibi, Nusret Bey pek çok kez sütunuma şeref verdi- ler; herkes de kıskançlıktan çatladı. Sorarım size, kaç kişi- nin sütununa konuk oluyor Nusret Bey? Beni kırmaz işte. Sekreterime seslendim: 'Paşam geldiler. Biz neskafelerimi- zi içiyoruz. İbrahim söylemeye başlayacak. Nusret Demiral geç kaldılar. Sen bir arayıver onu.' 'Numarası kaçtı Nazlı Hanım? 'A, a. Nusret Bey'in numarasını nasıl bilmezsin. 141-142-163 tabii.' 'Evet, ama başına 4 koyuyoruz galiba. Ankara numarası...' 'Saçmalama' dedim'. 'Nusret Bey'in numarası Ceza Kanu- nu maddesi ayol, değişir mi? Deli misin sen. Hadi çevır.' 'Yanıt vermiyor Nazlı Hanım.' 'O zaman DGM'yi çevir. Aman sakın kazara MGM'yi çe- virme! Hani bir kez çevirdıydin de Metro Goldvvyn Mayer as- lanını yolladılardı' Evren Paşam'a döndüm. 'Hoş geldiniz Paşam. Sütunuma şeref verdiniz. Sağolun, varolun.' 'Teşekkür ederim Nazlı Hanım', dedi Evren Paşam. İbo'ya bir göz ettim. Usuldan usuldan, geri plandan ilk şar- kısına başladı. Evren Paşam biraz dinledi. Sonra, 'Nece söylüyor bu ço- cuk?' diye sordu. 'Efendim, Kürtçe parçalar... Serbest bıra- kıldı ya. Değişiklik olsun diye onu davet ettim bugün.' Evren Paşam düşüncelenmişti. 'Ben bu konuda fikir beyan etmek istemiyorum, ama evla- dım Nazlı sana bazı şeyler anlatmak istiyorum' dedi. 'Buyurun Paşam. Dinliyorum. İsterseniz İbrahim Bey bi- raz dursun, söylemesin', 'Yoo, söylesin. Bak kızım Nazlı, sa- na Kürtlerle ilgili bir şey anlatmak istiyorum.' 'Hay hay Paşam. Dinliyorum sizi.' (Ah, Nusret Bey nerede kaldı acaba? Tam Kürt meselesi- ne geldik. Evren Paşam konuşacak. Trafiğe mi takıldı aca- ba?) Evren Paşam kahvesinden bir yudum alıp konuşmaya baş- ladı: 'Kürt diye bir kavim yoktur. Bunlar aslında dağlı Türkler- dir. Karlı dağlarda yürürken ayakkabılarından 'kart-kurt' diye sesler çıktığından bunlara Kürt denmiştir.' Müthiş biryorum. Sıradışı! Duyulmamış, alışılmamış! He- yecan içindeyim. Evren Paşam gene vecizeyi patlattı işte! Gördünüz mü? 'Kart-kurt' sesinden çıkmış meğer Kürtler. Bizim İsmail filan boşuna araştırıyor. Keşke bu sütunu okusa da bundan böy- le ayakkabılarını araştırsa. Beşikçi canım, İsmail Beşikçi. Ayakkabılara yönelse... 'Paşam' dedim, 'her cümleniz beni derin derin düşündü- rüyor. Bu hiç bilmediğim, şimdiye değin duymadığım 'Kürt etimojojisi' bomba etkisi yapacak!' 'Vallahi bilmem' dedi Evren Paşam. 'İşte karlarda 'kart-kurt' diye yürüye yürüye Kürt denmiş bunlara.' Paşam, bir kahve daha arzu eder miydiniz?' [Olur, alayım. Teşekkür ederim.' İbo'ya döndüm: 'Ayağında Kundura'yı söyle' dedim... Tam uygun şarkı.' İbo başladı: "Ayağında kundura Yar gelir dura dura. Genç ömrümü çürüttüm, Göğsüme vura vura." 'İşte' dedi Evren Paşam. 'Demedim mi, işin aslı kundura.' Evet sevgili okurlarım. İşin aslı galiba kundura. Her şey kunduradan çıktı demek... Neler çıktı yahu bu kunduradan, neler çıktı. Haspinallah!.. Bu niçin daha önce düşünülmedi? Apo uyuyor mu? Allah Allah? Her neyse, Sayın Nusret Demiral gelemedıler. Işleri yoğun olmalı. Ne yapalım, bir dahaki sefere... Evren Paşamı yolcu ettim. 'Varolun Paşam' dedim. 'Ayaklarınıza sağlık.' 'Kart-kurt' eden kundura. Hepsi bu. Yahu, bunu daha ön- ce niçin kimse akıl edemedi? Çözdük meseleyi işte! 60 YIL ÖNCE Cumhuriyet Keriman Halis Hanım dünya kraliçesi 1 AĞUSTOS 1932 Türkiye Güzellik Kraliçesi Keriman Halis Hanım bugün hakem heyetinin kahir birekseriyetinin verdiği reyle Dünya Güzellik Kraliçesi intihap edildi. Büyük bir memnuniyet j » uyandıran bu netice derhal İ3Ş Râı' telsizler, telefonlarve cıcınHa telgraflarla bütün dünyaya «'» ı n u a ilan olundu. 28 ülkenin dünya güzelliğine namzet kraliçeleri dün öğleden sonra M. Maurice de Walefin riyaset ettiğijüri heyetinin önüne ilk defa olarak çıkmışlardı. Bu suretle halkm haftalardanberi duyduğu merak ve heyecan son haddine varmış bulunuyordu. 'Acaba kim kazanacak?' Şehirde her dakika yeni bir şayia çıkıyor ve her yeni şayia kendinden evvelkini tekzip ediyordu. Maahaza bunlan dikkatle gözden geçirenler Türk güzelinin sık sık şayialara mevzu olduğunu farkediyorlardı. Müsabaka asıl bu sabah başladı. Gün ilerledikçe şayialar da katiyet kesbeder bir hal alıyor, hakikate yaklaşıyordu. Nihayet kati neticeye tekaddüm eden iki rivayet meydan aldı:Bunlardan birinde deniliyordu ki: - Jüri azası Almanya, Yugoslavya, Ispanya, Belçika ve Türkiye güzelleri arasında mütereddit bir vaziyettedir. Diğer bir şayia da bu tereddüdü daha dar bir sahaya inhisar ettiriyordu: -Jüri azası Alman ve Türk güzellen arasında müterettitdir. En nef s Turşuîar Çemberü y t ' a v İ Z e - Andrew Lloyd VVeber'in bestele- digi iinlii 'Operadaki Hayalet' müzikali bugiinlerde Boston- da sahneleniyor. Müzikalin dekorlannda en önemli ögelerden -biri olan dev avize aitı aylık bir çalışma sonucu yapılabildi. 310 cm yükseklikteki avizenin üzerinde tam 35 bin tane cam sarkaç var. (Fotoğraf: AP) Oyıınla gelen ölüm tstanbul Haber Senisi - Üs- küdar'da, babalannın dükka- nında oynarken elektrikli fınna giren iki amca çocuğu, havasız- hktan boğularak öldü. Önceki gün kaybolduklan gerekçesiyle polise bildirilen Muhammet Kömürcü (4) ve Kevser Kö- mürcü (6) adh çocuklann ceset- leri dün bulundu. Çocuklan- nın kaybolmasından bir gün sonra Erdal ve Mustafa Kö- mürcü normal cabşmalanna başladı. Öğleye doğru vernik fı- nnının kapağıru açınca kızı Kevser ile yeğeni Muhammet'- in birbirine sanlmış cesetleriyle karşılaştı.Olay iki çocuğun aile- lerini ve mahalleyi yasa boğdu. lirakta ÖİCT1 vnk N e w Kennedy Ha- p ş g y ç cek bir uçak kazası oklu. Ancak ucakta bulunan 292 kişinin bepsi kurtuldu. New York'tan San Francisco'ya gjtmekte olan Trans VY'orid Airünes'in, L-1011 tipi üç motorlu uçak, içindeki 280 yolcu ve 12 mürettebatla tam kalkış anında yalpaladı ve pisten çıktı. Pistten çıkan ucaktaki her- kes, meydan görevlikrinin anında müdahaksiyle uçaktan çıkarüdı. (Fotoğraf: REUTER) HABERLERIN DEVAMI Aracı vurgununa fren SERTUĞ ÇtÇEK ANKARA - Sebze-meyvenin tarladaki fıyatı, pazara gelince- ye kadar 10 kat artıyor. Her yıl 6 milyon tondan fazlası pazar- lama aşamasında ziyan olan sebze-meyve için tüketicinin verdiği paranın ortalama yüzde 24'ü üreticiye kalıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Başkaru Mahir Gürbüz. araalann fiyat- ları maliyetlere göre değil, "kâr hırsıyla" belirlediklerini savun- du. Türkiye Ziraat Odalan Bir- liği Başkanı Dr. Erol Baraz, çiftçilerin örgütlenerek, hallere girmesi gerektiğini. ancak Türk çiftçisinin buna hazır olmadığı- nı söyledi. Sanayi ve Ticaret Bakanı Ta- hir Köse, Hal Yasası'nın "üre- lici ve tüketiciyi koruyacak" biçimde değiştirileceğini bildir- di. Geçmiş yıllardaki teşviklerin kaldınlması. sebze-meyve ihra- cında durgunluğa yol açtı. Sek- törü "uykuya dalmış" diye nite- leyen Hazine ve Dış Ticareı Müsteşarlığı yetkilileri, sebze- meyve ihracatına teşvik veril- mesi için çalışmalann sürdüğü- nü söylediler. Sebze-meyve fıyatlannın tar- ladan pazara gelinceye kadar önemli oranlarda artmasının önüne geçmek, özellikle top- tancı hallerindeki yapay fiyat artışlarını onlemeİc amacıyla Hal Yasası'nda değişiklik ya- pılması çahşmalan başladı. Sanayi ve Ticaret Bakanı Tahir Köse, Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, Hal Yasası'nın de- ğiştirilmesi için çalışmalann başladığını bildirdi. Köse, şöyle konuştu: "Çıkaracağımız Hal Yasaşı ile hem üreticiler hem de tüketi- ciler korunacaktır. Bugün var olan şikâyetlerin önemli bir kıs- mı çozume kavuşturulacakür. Taslağa, iki ay içinde son şekli- ni verip. kamuoyunda tartış- maya açacağız. Gelecek görüş- ler değerlendirildikten sonra yeni bir düzenleme yapıp Mec- lis'e sevk edeceğiz." Sanayi ve Ticaret Bakanlığı- nın Hal Yasası'nda yapılacak değişiklikler konusunda çeşitli meslek kuruluşlanndan görüş istediğı belirtilirken, yeni yasa hazırlıklannın, "Tarladaki ürü- Kayacan toprağa veriliyor tf Baştarafı 1. Sayfada de suikastla ilgisi bulunmadığı- nı açıkladı. Eski Deniz Kuvvetleri ko- mutanlan emekli Oramiral Orhan Karabulut ile emekli Oramiral Nejat Tümer ve eşle- ri, ANAP Genel Başkanı Me- sut Yılmazjın eşi Berna Yılmaz ve ANAP İstanbul Milletvekili Melike Hasefe dün Kayacan'ın evine gelerek ailesine başsağlığı dilediler. Kemal Kayacan'ın toprağa verileceği yer değiştirildi. 1. Or- du Komutanlığı'ndan yapılan açıklamada Kemal Kayacan'ın Edirnekapı Şehitliği'nde topra- ğa verileceği belirtildi. Yer de- ğiştirme nedeni ise belirtilmedi. Kayacan'ın daha önce Karaca- ahmet Mezarlığı'nda toprağa verileceği duyurulmuştu. Kayacan'ın korunması Kayacan"ın koruma isteme- diği ve kapısınm önüne bekçi kulübesi yapılmasını da reddet- tiği öğrenildi. Apartman sakin- lerinin anlattığına göre Kaya- can eşi de kapıyı zincirlemesini istemiyordu ve "Bizım kımse- den korkumuz yok" diyordu. 1. Ordu'ya bağlı Selimiye As- keri Koruma Taburu'nda as- kerlik yapan 71/4 tertip Kubi- lay Tuzcu'yu da koruması gibi kullanmıyordu. Edinilen bilgi- ye göre Tuzcu, Kayacan telefon etükten sonra eve gidiyor ve ge- rektiğinde evin alışverişini yapı- yor, ev sakinlerini arabayla götürüp getiriyordu. Kubilay Tuzcu olay gününü şöyle anlat- ü: "Gündüz gelmiştim. Akşam 19.30'da Paşa bana yemeğimi yiyebileceğimi ve saat 20.00"de geri gelmemi söyledi. Daha sonra arkamdan seslenerek. saaıi 20.30'a çeyirdi. Ben her zaman olduğu gibi yine yanm saat önce geldim ama iş işten geçmişti. Keşke burada olsay- dım belki bir işe yarardı. Çok üzgünüm." Halkın Hukuk Bürosu, dun yaptığı yazılı açıklamada. poli- sin hiçbir yargı karanna dayan- madan iki kişiyi "Kayacan'ın katil zanlılan" diye lanse etme- sini kınayarak, bunun hukuk devletiyle ve demokrasiyle bağ- daşmadığını savundu. nün en az aracı kullanılarak tüketiciye ulaştınlması ve bu aşamada fıyaünın aşın artma- msısı" öngörusüyle yapıldığı kaydediliyor. Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Mahir Gürbüz, Cum- huriyet'in konuya ilişkin soru- lannı yanıtlarken, büyük kent- lere gelen sebze-meyvenin yan- sının hallere uğramadan tüketi- ciye ulaştığını bildirdi. Gürbüz sebze-meyvenin kentlere genel- likle 4 ayn yolla ulaştığını belir- terek, bu yollan şöyle sıraladı: "1. Üretici- İlk toplayıa- Nakliyatçı- Semt pazarcısı- Tü- ketici 2. Üretici- Sevkiyatçı tüccar- Bölge hali komisyoncusu ya da kooperatif- Nakliyatçı- Top- tancı hal komisyoncusu- Pera- kendeci- Tüketici 3. Üretici- Bölge hali komis- yoncusu- Nakliyatçı- Toptancı hal komisyoncusu- Perakende- ci- Tüketici 4. Üretici- Bölge hal komis- yoncusu- Nakliyeci veya hal komisyoncusu- Semt pazarcısı- Tüketici" Gürbüz, ürünlerin hale uğra- madan tüketiciye ulaştınlması- nın sistemin önemli bir halkası- nı oluşturduğunu belirterek, "Aralannda kimi farklar olma- sına karşın, bu 4 sistemde tüke- ücinin ödediği fıyaün ancak ortalama yüzde 24'ü üreticiye yansımaktadır" dedi. Aracıla- nn, fıyatlan maliyetlere göre değil, "tekelci örgütlenmeye göre, kâr hırsıyla" belirledikle- rini ileri süren Gürbüz, "Bu an- layış, sistemin belediye halleri dışına çıkma eğilimini arttır- maktadır. Örneğin Ankara'da sebze-meyvenin yüzde 60'ı hale uğramadan tüketiciye ulaşünl- maktadır" diye konuştu. Kentlerdeki toptana hallere, kent gereksiniminin çok altında mal geldiğini belirten Gürbüz, şöyle devam etti: "Bu nedenle, fiyat yapay ola- rak yükselmektedir. Tüketici, adeta fazla bedel ödemeye mahkûmdur. Haldeki arz sınır- lılığından kaynaklanan yüksek fiyat, pazarlara hale uğrama- dan ürün satanlann da aynı fı- 1 A Ğ U S T O S D U N Y A E M Z I R W İLK DÖRT AYIN MÖNÜSÜ yanında ne su ne mama YALNIZ VE YALNIZ A N N E S Ü T Ü VVEBCOM Sağlık lletişim Ağı Grubu HAVA DURUMU TÜRKİYE'DE DÜNYA'DA Devtet Bakanlıty Meteoroloji Genel MûdürlüğO'nden alman bilgiye göre yurdun kuzeydo- ğu kesımleri parçalı bulutlu, Doju Karadenız ile Doflu Anadoiu'nun kuzeyı sağanak ve gökgürültûlü sajanak ya- Jışlı, dıfler yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcak- lığı artacak Rûzgâr, kuzey ve doju yönlerden hafrf, ara sıra orta kuvvette, yurdun batı kesımlerinde kuvvetlı olarak esecek. Denizlerimde rûzgâr, Akdenız'de günbatısı ve karayel, dığer denız- lenmızde yıklız ve karayelden 2-4, yeryer 5, Eöe'de 6 kuvvetınde, saatte 4-16 yer yer 21 denızmılı hızla esecek. Van Gölü'nde hava, parçalı bulutlu geçecek. «e* bulutfc ~ yaomurlu V u Amsterdam Amma/i Atına Bajda'. Brûksel Cenevre Frankhirt Utoşa Petersburg Lsndra Madnd Mîlano Mostova Münih Oslo Pans Prag Rı>ad Roma Viyana Zuntı A A A A A B A A B Y 6 A B A B A A A A B A 26» 30° 32° 38° 28° 30° 34° 34° 22° 26° 34° 32° 23° 32° 22° 34° 30° 42° 33° 26° 30° yatı uygulamalan ve boylece aşın kazanç sağlamalan soru- nunu geürmektedir. Fiyatın belirlenmesinde, üreticinin etki- si hiç denecek kadar azdır. Çünkü ilk toplayıcılar ve tüc- carla^üreticinin gerek duyduğu kaynağı avans olarak daha ön- ceden vermekte, adeta alivre alım yaparak, ürünleri diledik- leri fıyata kapatmaktadırlar." Gürbüz, sorunlann aşılabil- mesi için üretici ve tüketicilerin bilinçli bir örgütlü yapı içinde olması gerektiğini savundu. Türkiye Ziraat Odalan Birli- ği (TZOB) Başkanı Dr. Erol Baraz, sebze-meyve fiyatlannın tarladan manava gelene kadar bazen 10 kat arttığını söyledi. "Tüketicinin ödediği paradan üreticinin eline geçen miktar yüzde 11 'e kadar düşebiliyor" diyen Baraz, bazı ürünlerde araa sayısının 20"ye yaklaştığı- nı bildirdi. Heryilömilyon ton- dan fazla sebze-meyvenin ziyan olduğunu kaydeden Baraz, "Bu, dağıtım teknolojisindeki yetersizlikten kaynaklanıyor. Ambalajlama, mesafeye göre üriin seçimi, soğuk hava depo- su zinciri gibi konularda yeterli değiliz." diye konuştu. Pazar- lama-dağıtım ağının vetersızlığı nedeniyle. geçtiğimiz günlerde ıstanbul'daki pazarcı eylemi nedeniyle birçok üreticinin zor duruma girdiğjni belirten Ba- raz, "Ürünü günlük toplamak ve aynı gün pazara ulaşürmak zorundasınız. Aksi takdirde, ekonomik değeri kalmaz" dedi. Fiyattaki yükselmenin, bu koşullarda kaçınılmaz ofduğu- nu söyleyen Baraz, şöyle ko- nuştu: "Üretici ve tüketici örgütsüz. Aracının para kazanabileceği bir ortam var. Aşın kâr edebile- ceği. Şimdi, böyle bir ortam varken 'dur, 10 yerine 5 kazan" diyemezsiniz. Ya bu ortamı de- ğiştireceksiniz. ya da bu sonuca razı olacaksınız. Çiftçinin teşki- latlanarak hallere girmesi gere- kiyor. Ancak Türk çiftçisi şim- diük buna hazır değil. Buna inanması lazım. Değişen şartla- ra uvum eöstermesi lanm. LEYLA TUKENMEZ YALIM ARSEVEN evlendik 31 Temmuz 92 İstanbul 1.650.000+KD\ Yanm pansiyon + yol + çevre gezileri + Nac'abey KARADANLİKYA Prenses Otel'de konaklama, Kayaköy, Ölüdeniz, Xanthos, Letoon, Patara. Dalyan, Kaunos, İztuzu, Tlos, Sakhkent. "PARANIZ PAMUKBANK'TAN, TATİLEVİZ BAYBASOS'TAN" KAMPANYAMIZ SÜRÜYOR BAYBASÛS TURİZM İSTANBUL ANKARA 338 86 öl - 338 16 51 425 90 82-417 54 67 Seyahat Accntası f^letmc Belgc no 2H9 TEKİRDAĞ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESI Esas No: 1990/523 Davacı Sebahattin Kırmızıgül vekili Av. Nebiha Orman tarafın- dan davahlar Sedat Aşkın Uysal ve Ali Duman aleyhine açılan mad- di tazminat davasında: Istanbul/Kocasinan Soğanlı Mahallesi, Sülun Sokak Şekerci Apt. No: 4/3'te mukim iken adresi meçhul olan davalı Sedat Aşkın Uysa! ile davalı Ali Duman'a meşruhatlı davetiye tebliğ edilemediğinden duruşma günü olan 13.10.1992 günü saat 10.05'tebizzat duruşmada hazır olması veya kendisini bir vekil ile temsij ettirmesi aksi takdirde yokluğunda duruşma yapılıp karar verileceği davahlar Sedat Aşkın Uysal ve Ali Ouman'a ilanen tebliğ olunur. karlı A-*;ık B-buJutlu frjunejl. KKarlı S-Sıslı Y-yaJmurH. tLAN tSTANBUL 1. SULH HUKUK HAKİMLİĞİ'NDEN Sayı: 1992 94Mum.T. Av. Salih Zeki Bayten tarafından Karakın Jamgoç>an. Hegine Silva Si- rungözübüyük ve Vera Sirungözübüyük aleyhine açılan mümessil tayinı davasında; mahkememizce venlen 19.6.1992 tarih. 1992 139 karar sayılı ilamı ile Sültik Jamgoçyan terekesınin ıdaresi için İstanbul Barosu Avu- katlanndan Salıh Zeki Bayten'in mümessil tayinine, mırasçılardan Kara- kin Jamgoçyan'a tehlıgat yapılmadığı gıbı adresi de tespit edilemediğin- den adı geçene işbu karar tebliğ yenne kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 15.7.1992 Ege ve Çukurova'da üretici iflasın eşiginde Haber Merkezi - Çukurova ve Ege bölgelerinde sebze-meyve üreticisi sattıklan ürün karşılı- ğında masraflannı dahi karşıla- yamaması nedeniyle iflasla karşı karşıya geldi. özellikle Çukurova'da üreücinin çok zor durumda olduğu bildiriliyor. Çukurova'da toplama masraf- lannı dahi karştlayamayan çok sayıda üretici, mallannı tarlada bıraktı. Adana Güney İlleri Büro- muzdan A.Baran Ffliz'in habe- rine göre, sebze ve meyve üreti- mindeki bolluk, yeterli düzeyde ihracat yapılamaması ve piya- sadaki durgunluk, Çukurovalı üreticilerin ekonomik bunalı- ma girmesine neden oldu. Meyve-Sebze fıyatlannın geçen yıhn ortalama yansına düşmesi nedeniyle Adana Toptana Hali'ndeki kabzımallar da eko- nomik bunalımdan etkilendi. Çoğu toptancının Çukurova sı- cağına ancak üç gün dayanabi- len tonlarca sebze-meyveyi dökmek ya da yok pahasına meyve suyu fabrikalanna sat- mak zorunda kaldıja bildirildi. " Bir dönüm tarlaya ektiği- miz ürün 1.5 milyon liraya ma- - loldu, buradan topladığımız ürünü ancak 300 bin üraya sa- tabildik" diyen üreticiler. topla- yacak işçiye yevmiye ödeyeme- dikjerini. ürünü tarlada bırak- mak zorunda kaldıklannı ifade ediyorlar. Üreticiler, çalıştır- dıklan işçilere yevmiyelerini ödeyebilmek için traktörünü satanlann dahi olduğunu kay- dediyorlar. Adana Kabzımallar Odası Başkanı Ali Batman. sebze- meyvedeki bolluk ve fıyatlann düşük olması nedeniyle toptan- cılann da zarar ettiğini belirte- rek, "Gelecek yıı bir önlem alın- mazsa üretici ile toplannya PKK kampları beklenen destek verilmezse he- pimiz iflas ederiz" dedi. Satış yapılamadığı için halde bekleti- len sebze-meyvenin çürüyüp döküldüğünü kaydeden Bat- man, fıyatlann ortalama olarak geçen yıhn yansına düştüğünü bildirdi. Cumhuriyet Ege Büromuzun haberine göre. Ege bölgesinde- ki sebze-meyve üreticisi ürünü- nü ucuza satmaktan yakınıyor. Finike Ziraat Odası Başkanı Eşref Bülbül, tarlada domatese 200 liradan ahcı bulamadıklan- nı söylüyor. Buna rağmen bü- yük kentlerde domates manav- da 500-1200 lira arasında deği- şen fıyatlarla satılıyor. Üretici- nin zarara uğramaması için domatesi asgari 200 liraya sat- ması gerektiğini belirten Finike Ziraat Odası- Başkanı Bülbül, domates üreticisinin bu yıl ol- dukça kötü bir sezon yaşadığmı vurguluyor. Finike Ziraat Odası Başkanı Eşref Bülbül, tüketici ile üretici arasındakı zincirin uzunluğuna dikkat çekiyor. Bu nedenle üre- tim bölgelerinde düşen fıyatla- nn aynı ölçüde tüketiciye yansı- madığını. fiyat artışı yaşandı- ğında ise bu arüşın daha yüksek oranlarda tüketicinin sırtına yüklendiğini vurguluyor. İzmir Ziraat Ödası Başkanı Reşit Kurşun, tanmda planla- manm önemini vurguluyor. Kurşun'a göre yaşanan fiyat dalgalanmalanndan zarar gö- ren iki kesim var. Birincisi üreti- ci. ikincisi ise tüketici. Kurşun, bu nedenle dünya piyasalannı izleyerek, ihracat potansiyelini de dikkate alarak tutarlı bir ta- nm politikasının oluşturulma- sı, üretici ile tüketici arasındaki zincirin kısalulması gerektiğini vurguladı. • Baştarafi 1. Sayfada kınlanndaki PKK'nın asken eğitim amacıyla kullandığı Haftanin kampının hava hare- katıyla birlikte sınırdaki birlik- lerce yoğun bir şekilde topçu ateşine tutulduğu öğrenildi. Haftanin kampına yönelik ka- radan topçu atışı yapıldığını doğrulayan Zaho'daki bazı kaynaklar önceki gün başlayan ve 6 saat süren topçu atışına dün sabah saatierinde de de- vam edildığini bildirdiler. Dun sabah Diyarbakır 2. Taktik Hava Üs Komutanlığı'- ndaki alandan savaş uçaklannın Irak yonüne doğru havalandık- ları gözlendi. "Yardımedin" Irak Kürdistan Cephesi'ni oluşturan Kürdistan Demok- ratik Partisi ve Kürdistan Yurt- sever Birliğfnin Ankara'daki temsilcileri tarafından yapılan ortak açıklamada. 1988 yılın- dan bu yana Irak-Türkiye sını- nna yerîeşen PKK'nın Saddam rejiminin giriştiği soykınmdan daha sonra köylerine geri dön- mek isteyen bölge halkını engel- lediğj belirtilidi. Bölge halkının evlerine geri dönmesine izin vermesi için ya- pılan birçok çağnya PKK"nın kötü muamele ve şiddetle karşı- lık verdiği, fıdye için adam ka- çırdığı ve öldürdüğü kaydedi- len bildiride, PKK'nın bölgede yaşanlara karşı Saddam rejimi ile aynı politikayı uyguladığı ifade edildi. 22 temmuzda üç Türk kam- yonunu kaçırarak yakan PKK'nın, Türkiye'den bölgeye karayolu ile yapılan nakliyatın durdurulması için bütün nakli- >e şirketlerini ve araç sürücüle- rini tehdit ettiği belirtilen bildi- ride, 24 temmuzdan bu yana \ Vitrayı bizimle öğrenin bölgeye hiçbir mal ulaşmadığı için gıda ve öteki ihtiyaç mad- deleri sıkınUsı başgösterdiği ve fıyatlann ikiye katlandığı kay- dedildi. Bildiride. Kuzey Irak'taki Kürt Meclisi'nin bu çok ciddi sorunu görüşmek için toplandı- ğı belirtilerek, "Bu hareketler için, PKK liderinin Saddam Hüseyin ile tam işbirüği yapma- sının dışında herhangi bir ma- zeret bulunamaz. Türkiye'deki Türk ve Kürt kardeşlerimizin Irak'taki Kürt ve Türkmen kardeşlerini desteklemelerini ve PKK'nın bu terör eylemlerine karşı kararlı davranmalannı ta- lep ediyoruz" denildi. Öte yandan PKK'nın ERNK Avrupa Örgütü adına ARGK'nın eylemleriyle ilgili olarak yapılan yazılı açıklama- da. temmuz ayı içinde gerçek- leştirilen eylemler sırasında 267 asker. 26 özel tim, 43 köy koyu- cusu, bir yüzbaşı ve bir polisin öldürüldüğü iddia edildi. Ayn- ca Türk ordusuna ağır maddi kayıplar verdirildiği savunulan açıklamada, çauşmalar sırasın- da 30'un üzerinde PKK gerilla- sının da öldüğü belirtildi. Ozgür Gündem muhabiri öldürüldü İSTANBUL (AA) - Özgür Gündem gazetesinin Batman'ın Gercüş ilçesi muhabiri Yahya Orhan'ın dün gece uğradığı si- lahlı saldırı sonucu öldürüldü- ğü bildirildi. Özgür Gündem Gazetesi'n- den bu konuda yapılan açıkla- mada, Yahya Orhan'ın Gercuş'te kimliği henüz belirlenemeyen bir kişinin silahlı saldınsına uğradı- ğı ve olay yerinde öldüğü belir- tildi. SANAT EVI SECDA SALTUK Pişmiş loprak - Arkeolojik objder ve Özgün kap forrnlan Yaz Sergisi Öm«r Paşa C. Abdülhalik Renda S. 27/1 Erenköy • I;|. 386 42 26
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear