23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6 TEMMUZ1992 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER Vasiliu: Çozüm federasyon • LEFKOŞA (AA) — Kıbns Rum yönetimi lideri Yorgo Vasiliu, "federasyon" Ue "taksim" arasında bir secim yapmak durumunda olduklarını belirtti. Yorgo Vasiliu, Köy Birlikleri Federasyonu Kongresi'nde yaptığı konuşmada, Rum kesiminde federasyona karşı çıkanların "küçük bir azınlık" oluşturduğunu öne sürdü. Federasyon kurulmadığı takdirde, taksimin gercekleşeceğini ve ikinci aşamada Kıbrıs'ın "mahvolacağını" ileri süren Vasiliu, "Federasyon, tek uluslararası kişiüğe, tek vatandaşlığa ve tek egemenliğe dayalı tek bir devlet olacak" diye konuştu. Elçibey'in önerisı • MOSKOVA (AA) - Azerbaycan Cumhurbaşkanı Ebulfez Elçibey, Ermenistan'ın Karabağ sorununun patlak vermesinden bu yana Ermenistan'daki yurtlannı terk etmek zorunda bırakılan 200 bin Azeri mûlteciye topraklanna dönme ve kültürel özerkliğe sahip olma izni vermesi haiinde, Azerbaycan'ın da Karabağ Ermenilerine tam bir kültürel özerklik vermeye hazır olduğunu bildirdi. Azerbaycan'da demokratik ve uygar bir toplum yaratmak istediklerini ve ülkesinde tslamcı köktendinciliğe yer olmadığını vurgulayan Elçibey, Karabağ konusunu da uygar toplumlara yakışır bir biçimde banşçı yollarla çözmekte kararlı olduklarını belirtti. Ermenistan heyeti çekildi • ROMA (AA) — Ermenistan heyeti, görüşmelere katılan taraflann, Azeri saldınsına karşı sessiz kaldıktan gerekçesiyle, Roma görüşmelerinden çekildi. Ermeni heyeti baskanı Christian Der Stepanian, Italya haber ajansı ANSA'ya yaptığı açıklamada, "Azeri saldırısı kınanana kadar, Ermenistan bu görüşmelere artık katılmayacak" dedi. Der Stepanian, geçen hafta görüşmelere katılan, Karabağ'dan gelen heyetin, Mardakert'teki çatışmalar hakkında bir açıklama yayımlamasına izin verilmemesini şiddetle eleştirdi. Christian Der Stepanian, "Karabağ'daki Ermeni topluluğu temsilcilerine, düşüncelerini ifade hakkı verilmesinin reddedilmesi, ciddi bir konudur. Bu Azeriler ve onların saldırganlık politikasını destekleyen ülkelerin empoze ettiği bir durumdur" diye konuştu. Kabil'leyeni dönem • ANKARA(Cumhuriyet Bürosu) - Afganistan'da geçici yönetim liderleri ile temas kuran Dışişleri Bakanlığı heyeti, Türkiye'nin dost bir ülke olarak görüldüğü izlenimini edindi. Heyet, Afganistan gea'si sırasında "teknik yardım ve işbirliği" anlaşması imzalandı. Afganistan'daki gelişmelör konusunda gözlemlerde bulunmak üzere bu ülkeye giden heyet, Afganistan'da geçici yönetim liderleriylegörüşmelerde bulundu. Matutes Ankara'da • ANKARA(AA)-Avrupa Topluluğu Komisyonu'nun Akdenizişlerinden sorumlu üyesi Abel Matutes, resmi bir ziyarette bulunmak üzere bugün Ankara'ya geliyor. Türkiye-AT ilişkilerinin geniş birçerçeve içerisinde göriişüleceği ziyaret sırasında, AT komiserinden isminitaşıyanve önderliğinde bir heyet tarafından 1989'dan haarlanan Tûrkiye-AT işbirliği paketinin süratle hayata geçirilmesi istenecek. Türkiye'nin AT*ye tam üyelik başvurusu ile ilgili olarak topluluk komisyonunun Türkiye'nin tam üyelik için ehil olduğu, ancak bunun kısa dönemde gerçekleşemeyeceğı yolundaki görüşünden sonra AT konseyinin isteği üzerine Matutes başkanlığmda bir heyet tarafından hazırlanan ve Türkiye-AT ilişkilerimn geliştirilmesini amaçlayan paket, Yunanistan'm sürekli vetosu nedeni ile üç yıldıı hayata geçirilemiyor. Fransa Başbakanı Beregovoy, "Kamyon sürücülerine boyun eğmeyeceğiz" dedi Kamyoncularaödüıı yok•Kamyon sürücüleri- nin eylemi nedeniyle Fransa'nm güneyinde günde 3 bin ton rneyve- nin çürüdüğü, bazı böl- gelerde benzin sıkıntısı- nın başladığı büdiriliyor. Tatil yörelerinde otel ve plajlar bomboş. Yabancı turistler Fransa'ya uğra- mıyor. AT kamyoncula- nn eylemini kınadı. PARİS (AjaiKİar) - Fransa Başbakanı Pierre Beregovoy, "puanlı ehliyet" sistemine itiraz ederek birçok karayolunu ula- şıına kapatan kamyon sürücü- lerine "boyun eğmeyeceklerini" söyledi. Beregovoy, bir gazeteye ver- diği demecte, 150 noktada kamyoncular tarafından sür- dürülen eyleme karşın, "ulaşım güvenliğinin sağlanacağını", hükümetin eylemcilere "pabuç bırakmayacağını" kaydetti. Başbakan. hükümetin "kamu- nun gücünü" kullanmaya de- vam edeceğini belirtti. Profesyonel kamyon sürûcü- leri, puanlı ehliyet sisterninin, kendılerine zarar verecefini ile- ri sürerek kendilerine özel ehli- yetler verilmesi isteğjyle altı gündür eylem yapıyorlar. Fransa'nın AT ortaklan, kamyonculann eylemiai sert Kamyoncular Paris'in güneyindeki A6 karayolunu traGğe kapatınca Fransız tanklan yokla kaklı.(Fotoğraf: AP) biçimde kınadılar. Brüksel'de AFP'ye demeç veren ATnin Ulaşım Dairesi Başkanı Karel Van Miert, Fransız kamyoncu- Ianrun eylemini "rehin abna operasyonu" şeklinde niteledi. Miert, eylemin kendisini "çok kaygılandırdığıru" söyledikten sonra şöyle devam etti: "Ama ne yazık ki elimizden eylemin sona ermesi için dua et- mekten başka bir şey gelrrü- yor.' Avrupa basını da yaz tatiline rastlayan kamyonculann eyle- mini sert biçimde eleştirerek Fransız hükümetinin buna ne- den izin verdiğini soruyor. Belçika DışışJen Bakanı Willy Claes, tatile çıkan Belçi- kalılann Fransa'ya uğramama- sını isterken, İspanyol makam- lan da Fransa'yı ziyaret edenle- rin büyük karayollanndan kaçınmalannı, yanlanna bol miktarda su ve yedek benzin al- malanruönerdi. Paris yöresinde, kamyoncu- lann başkente giden petrol tan- kerlenai engelledikleri, şehirde benzin sıkıntısının başladığı bil- diriliyor. Güney Fransa'da ise grev yü- zünden bugün 3 bin ton meyve- nin çürüdüğü gelen haberler arasında. AFP, Güney Fransa'da otel ve plajlann boş olduğunu, çok sayıda yabancı turisün gezi programlannı değiştirerek Fransa'ya uğramaktan vazgeç- tiğjni bildiriyor. AP ise Fransa'nın ana kara- yollannda kamyoncular tara- fından yaklaşık 150 barikat ku- rulduğunu, büyük yollann. he- men tümünün felç olduğunu haber verdi. Kutlanamayan bağunsızkk gününde beş polis öldürüldü Bıuliafnı katili 'sanık' cıktı Dış Haberler Servisi - Cezayir, ba- ğımsızlık kahramanı Devlet Başkanı Muhammed Budiafa düzenlenen sui- kast dolayısıyla ilan edılen matemin sünmesi nedeniyle dün bağımsızhğının 30. yıldönümünü kutlavamazken, Ce- zayir Devlet Konseyi, Budiafı öldür- mekle suçlanan üsteğmenin kimliğıni resmen açıkladı. Ancak açıklamanın daha önce yapılanlarla çeliştiği dikkat çekti. Başkent Cezayir'de beş polisin öl- dürüldüğü biidirildi. AP'nin haberine göre. suikastın ger- çekleştiği Annaba kentiran savcısı Mu- hammed Tıgrami. sanığın Lembarek Bumaraf adında, 26 yaşında bir üsteğ- men olduğunu biidirdi. Açıklamada. Bumarafm "Başkanlık Muhafız Bir- liğTnde görev yaptığı kaydedildi. Annaba Savcısı Tigrami, daha önceki resmi açıklamalann aksine, sanığın olay yerinde yakalanmadığını belirtti. An- cak, sanığın suikastı gerçekleştirdiği yönünde sağlam kanıtlar bulunduğunu belirterek, soruşturmanın çok yönlü olarak sürdürüldüğünü bildirdi. Budiafın öldürüldüğü gün- yapılan açıklamada, katilin koruma görevlileri tarafından olay yerinde öldürüldüğü bildirilmişti. Aynı gün geç saatlerde ya- pılan bir başka açıklamada da, katilin öldürülmediği, yakalandığı belirtilmişti. Aynı açıklamada. katilin tek başına ol- madığı belirıilmiş. fakat, önceki gün de, suikastı düzenleyenin tek başına hare- ket ettiği açıklanmıştı. Budiafın öldürülmesi nedeniyle ilan edilen matemin son gününe gelen Ceza- yir'in 30. bağımsızlık yıldönümünde. sokaklann bomboş olduğu, bayrakla- nn yanya indirilmiş durumda bulundu- ğu ve radyoda klasik müzik çalındığı gözlendi. Ajanslar, yeni atanan Devlet Başkanı Ali Kafi'nin Budiafın mezannı ziyaret ederek, bir çelenk koydugunu bildirdiler. Bu arada, başkent Cezayir'in 40 kilo- metre doğusundaki El Bahri'de dün sabaha karşı beş polisin öldürüldüğü biidirildi. Polis kaynaklan, devriye ge- zen polislerin silahlı kişilerce izlenerek öldürüldüğünü ve kaüllerin kaçüğını belirttiler. Ancak. aynntılı bilgi verme- diler. Bu olay. Budiafın öldürülmesin- den sonra polise yapılan ilk saldın olu- yor. AGİK Türk Heyeti Başkanı Gürkan, AGİK Başkan Yardımcısı seçildi Azmlık sorunu barışı tehdît ediyor Kıbns Rum tarafının önerisiyle AGİK nihai bildirisine, "Bir ülkenin birlikleri, diğer bir üye ülkenin topraklarını yasadışı bir şekilde işgal et- mişse, mevcut saldırı durumuna son vermek için derhal çekilmelidir" şeklinde bir ek giriJdi. AGİK Türk Heyeti Başkanı Gürkan, bu eklemenin Türkiye'yi rahatsız etmediğini belirtti ve Türk birliklerinin Kıbrıs'ta yasadışı değil, uluslarara- sı anlaşmalar gereği bulunduğunu söyledi. BUDAPEŞTE (AA) - Avru- pa Güvenlik ve İşbirliği Kong- rcsi (AGİK) Parlamenterler Asamblesi'nin 308 üyesinin Macaristan'ın başkenti Buda- peşte'de üç gündür devam eden toplantılan dün sona erdi. Türk Parlamenterler Heyeti Başkanı Uluç Gürkan, AGİK'in dört başkan yardımcılığı görevinden birine seçildi. Toplantı sonunda yayımla- ASELSAN ASIîERl ELEKTRONİK SANAYt VE T1CARET A.Ş. SAYIN HİSSEDARLARA DUYURU 1991 YILI KÂR PAYI DAĞITIMI 1) Şirketimizin 1991 yılı kâr paylannın dagıtırruna 15 Temmuz 1992 Çarşamba gününden itibaren başlanacaktır. 2) Kârpayları 15.07.1992 - 15.09. 1992 tarihleri arasında T. tş Bankasırun elektronik hizmet veren tüm şubelerinde; hisse senetleri üzerinde bulunan 1991 yılına ait kâr payı kuponu karşıhğında. 1000.- TL nominal bedelli beher hisse başına 250.- TL olarak ödenecek olup, kâr payı oranı %25'dir. 3) Bu dönem icîıide anılan Banka şubelerine başvurmayan hissedarlanmızın kâr payı ödemelerine 16.09.1992 Çarşamba gününden itibaren. yine 1991 yılına ait kâr payı kuponu karşıhgında. Mehmet Akif Ersoy Cad. No:6 Maeunköy/ANKARA adresindeki Şirket merkezinden devam edilecektir. ÖNEMLİ NOT: Kupon kontrollarında optik okuyucu kullanılacagından ve ödeme esnasında olabilecek zaman kaybını önlemek amacıyla. arkasında 1991 yazıh kâr payı kuponlarının elie yırülmayıp makasla çizgilerinden dikkatle kesilmesi. katlanmaması ve buruşturulmaması gerekmektedir. Saygılanmızla. YONETIM KURULU nan ve Budapeşte deklarasyo- nu olarak adlandınlan nihai bildiride. Avrupa'da meydana gelen değişikliklerin ancak ço- ğulcu parlamenter demokrasi. azınlık veinsan haklanna saygı. hukuk devleti prensipleri, eko- nomik özgürlük ve sosyal ada- let ilkeleri çerçevesinde kontrol altında tutulabileceği görüşüne yerverildi. Saldırgan milüyetçilik, azın- lık haklannın çiğnenmesi, de- netim dışı kalan silahlı kuvvet- ler ve serbest piyasa ekonomisi- ne geçişin yarattığı güçlüklerin AGIK bölgesinde istikran teh- dit eden başlıca unsurlar oldu- ğu vurgulanan deklarasyon güvenlik meseieleri. ekonomik sorunlar ve insani boyut olmak üzere üç bölümle Yugoslavya i!e ilgili bölümden oluşuyor. Deklarasyonun güvenlikle il- gjli bölümünde Avrupa'da kanh carpışmalara yol açan ıs- tikrarsızlıklann başlıca nedeni- nin Orta ve Doğu Avrupa'daki sosyo-ekonomik koşullann kö- tüleşmesi ile etnik kökenli ve milliyetçilikten kaynaklanan sürtüşmeler olduğuna işaret edildi. AGİK'in banşı koruma ope- rasyonlannda NATO. Batı Avrupa Birliği (BAB). Avrupa Topluluğu (AT) ve BDT gibi kuruluşlann tecrübe ve altyapı- lanndan istifade yoluna gitmesi istenen nihai bildiride, silahiı kuvvetlerin AGİK ülkelerinde önemli bir rol oynamaya de- vam edeceklerine değinildi. Rum önerisi Bu maddeye. Kıbns Rum Meclisi Başkanı Alexis Galanos tarafından verilen değişiklik önergesinin kabulüyle şu ek ya- pıldı: "AGİK ülkeleri arasında ba- nş ve guvenliğin sağlanmış oldu- ğu göz önüne almırsa AGİK ülkelerinde bulunan veya bu ül- kelerden birinin topraklannın bir bölümünü yasadışı şekilde iş- gal ermiş olan diğer AGİK ülke- leri birliklerinin, mevcut saldın durumuna son vermek amacıyla, derhal çekilmeleri gerekir." Bu maddeyle ilgili olarak bir açıklama yapan AGİK Türk Parlamenter Heyeti Başkanı Uluç Gürkan, AGİK ilkelerine ters düşmeyen bu eklemenin Türkiye'yi rahatsız etmediğini belirtti. Türk birliklerinin Kîb- ns'ta yasadışı şekilde değil, uluslararası anlaşmalar gereği bulunduğunu ve bir işgal olayı- nın söz konusu olmadığına dik- kat çekti. Gürkan'ınbaşansı AGİK Parlamenter Asamb- lesi'nin son gününde yapılan secimlerde Türk grubu başkan yardımalıklanndan birini ka- zandı. Dört başkan yardımalı- ğı için yapılan oylamalarda Türk grubu, Uluç Gürkan'ı aday gösterdi. Seçime Türkiye'- nin yam sıra Fransa, Macaris- tan. Rusya. İtalya. Ukrayna. Danimarka. Kanada ve Polon- ya adaylan da katıldı. 200 oyun kullanıldığı seçimde Gürkan 109 oy alarak diğer 8 ülkenin adaylannı geride bıraktı. Bu so- nuçla Türkiye, üyesi bulundu- ğu uluslararası kuruluşlarda ilk defa secimle bir başkan yardım- cılığını kazanmış oldu. BOSNA-HERSEK Saraybosnaîda çatışmalar duruldu Dış Haberler Servisi- Bosna- Hersek'in başkenti Saraybos- na'da son iki günde alevlenen çauşmalann durulmasının ardından insani yardım calış- malan yeniden ivme kazandı. Sırbistan'ın başkenti Belgrad'- da dün onbinlerce kişinin katılı- mıyla yapılan gösteride Devlet Başkanı Slobodan Miloseviç ve Belgrad yönetimi istifaya çağ- nldı. Saraybosna'yı çevreleyen te- pelerden kenti topçu ateşine tu- tan Sırplar dün sabah saatlerin- de ateşi kestiler. Reuter'in Bos- nab kaynaklara dayanarak bil- dirdiğine göre Sırp ateşi so- nucunda kent merkezinde bu- lunan çok sayıda bina hasara uğradı. Ajanslar, kent sokakla- nnda çatışmalann yer yer sür- düğünü ve Müslünıan ve Hır- vat güçlerin Sırp ateşine maki- neli tüfeklerle karşılık verdiğini bildiriyorlar. Sırp topçu ateşi karşısında kapatılması gündeme gelen Sa- raybosna Havaalanı'nda insani yardım cahşmalan çatışmalann durulmasının ardından yeniden başladı. POLİTİKADA SORUNLAR ERGUN BALC1 Çağımızın Hayaleti: Seff-Determinasyon... Karl Marx, 1848'de Komünist Manifestosu'nda "Avrupa üzerine bir hayaletin gölgesi düşüyor. Bu komünizmdir" diyordu. Günümüzde dünyanın üzerine başka bir hayaletin göl- gesi düşmektedir: Self-determinasyon. Self-determinasyon (kendi kaderini tayin hakkı) ilkesi, soğuk savaşın bitiminden bu yana binlerce, on binlerce can aldı. Uluslar parçalandı, yüz binlerce insan göçmen durumuna düştü, toplumlar birbirine düşman kesildi. Ve dünyamız yüz seksen derece çelişkili iki eğilimi aynı za- manda yaşamaya başladı. Bir yanda Avrupa Topluluğu üyesi 12 ülke ekonomik, siyasal bütünleşmeyi gerçekleş- tirmeye çabalarken, öte yanda görülmemiş bir parçalan- ma süreci ortaya çıktı. Eski Yugoslavya'da Slovenya, Hırvatistan, Bosna-Her- sek, Makedonya birlikten ayrıldılar. Sovyetler'de cumhuriyetlerin Moskova'dan kopmasının ardından bu kez Tatar, Çeçen, (nguş, Yakutlar Rusya için- de daha geniş özerklik ya da bağımsızlık için mücadeleye başladılar. Bu da yetmedi. "Self-determinasyon içinde self-determinasyon" diye adlandırılabilecek olgu yaşan- maya başlandı. Self-determinasyon hakkını kullanarak Moskova'dan ayrılan Moldova'da, şimdi Rus azınlıkla, 150 bin dolayındaki Gagavuz Türkleri self-determinasyon hak- kı uyannca bağımsızlık istiyor. Gürcistan'da Güney Oset- yalılar merkezden ayrılma mücadelesi veriyor. Moskova 1 - dan kopan Ukrayna'da bu kez Kırım, Kiev'den ayrılmak istiyor. Dağlık Karabağ da Ermeniler, self-determinasyon hakları olduğunu öne sürüyorlar. Self-determinasyon hakkı, burjuvazinin ortaya attığı bir ifke. Rus Marksistleri bu ilkeyi ateşli biçimde savundular. Ama ilginç bir rastlantı olarak burjuvazi de, Marksistler de self-determinasyon ilkesini parçalayıcı değil, bütünleştiri- ci, birleştirici anlamda kabul etmişlerdir. Büyük Fransız Devrimi tarafından ortaya anlan self- determinasyon ilkesi, feodaliteye, krallıklara karşı ulusal devletin kurulmasını öngörüyordu. Böylece burjuvazi ken- di pazarına sahip olacak, pazarın büyümesi ve gelişmesi önündeki feodal engeller kalkacak, yâpay bölünmelerin sonu gelecekti. Marx ve Engels, setf-determinasyon hakkına, genellikle bu ilkenin burjuva anlamına yakın biçimde bütünleştirici açıdan bakarlar. İki düşünür, ekonomik gelişme için büyük birimlerin kurulması gerektiğine, ayrıca biitünleşmiş bü- yük burjuva toplumlarında proletaryanın daha rahat geli- şip örgütlenebileceğine inanıyorlardı. Bu nedenle Italyan, Alman ve Polonya uluslan gibi toplumlan desteklemiş, ama Sırp, Hırvat, Çek, Sloven gibi köylü toplumların self- determinasyon haklarına fazla yakınlık duymamışlardı. Rus Sosyal Demokrat Işçi Partisi'nin 1898de Minsk'te toplanan 1. kongresinde kabul edilen self-determinasyon ilkesi ise özellikle Çarlık Imparatorluğu'na dahil uluslan hedef alıyordu. Lenin, uluslara self-determinasyon hakkını t^nımayan bir devrimin gerçek devrim olamayacağını dü- şünüyordu. Ama enternasyonalist olan ve milliyetçiliği geçici bir evre olarak gören Bolşevik lider, self-determi- nasyon ilkesi yüzünden işçi sınıfının parçalanmasına da karşıydı. Lenin'e göre self-determinasyon hakkı, boyunduruk al- tındaki ulusların kurtuluşuna, işçi smıfının ise birleşip bü- tünleşmesine yönelik bir ilke idi. Bolşevik lider, bu neden- le Rus Sosyal Demokrat işçi Partisi'nin 1903 yılındaki 2. kongresinde Yahudi Işçileri Sendikası "Bund"un tüm Ya- hudi proletaryasının tek temsilcisi olma isteğine şiddetle karşı çıkmıştır. Lenin'e göre parti içinde ulusal özerklik partiyi, devlet içinde milliyetlere tanınacak kültürel özerk- lik de işçi sınıfını güçten düşürürdü. Lenin bu konudaki görüşünü 1903 yılında özerklik isteyen Ermeni Marksistle- re açıkça ifade etmiştir. Ona göre proletarya özerklikle il- gilenmiyordu istedikleri, siyasal özgürlük ve ayrılma hakkını da içeren self-determinasyon ilkesi idi. Ulusların ayrılma hakkı vardı, ama o hakkı kullanmadılar mı, bütün- lüğü tehlikeye düşürebilecek özerklik gibi hakları isteye- mezlerdi. Lenin'in savunduğu self-determinasyon hakkı, her du- rumda geçerli olan bir ilke de değildi, kendi deyişi ile "Bo- şanma hakkını savunmak, her durumda boşanmayı onay- lamak anlamına gelmezdi." • • • Bolşevikler, 1920 yılında Batı'da devrimden umudu kes- tikten sonra Lenin'in bir zamanlar savunduğu ayrılma hakkı, yerini birleşme hakkına terk ederken self-determi- nasyon ilkesinde ağırlık özgürlükten, eşitlik kavramına kaydı. 1921 de ayrılma hakkını kullanmaya kalkışan Gür- cistan'ın Stalin'in gönderdiği Bolşevik birlikleri tarafından işgali, bu değişikliğin somut göstergesi idi. Bir türlü çözümlenemeyen milliyetçilik sorununu Stalin, sonunda Rus milliyetçiliği ile çözümlemeye kalkışmış, ül- kede Çarlık Rusyası'nda bile görülmeyen bir Ruslaştırma kampanyası başlatmıştır. Self-determinasyon ilkesi, gerek Fransız Devrimi"nde ortaya atıldığı şekli ile gerekse Marksist doktrinde kendi başına bir amaç değil, sağlıklı bütünleşmeye giden bir araçtır. Nihai amaç parçalanmak değil, birleşmek, bütün- leşmektir. Burjuvazi de, onun can düşmanı Marksizm de bu gerçeği 19. yüzyılda görmüşlerdi. Günümüzde tanık olduğumuz self-determinasyon, de- yiş yerinde ise zincirlerinden boşalmış, sınır tanımayan, daha üst düzeyde birleşme hedefine yönelik olmayan bir kavram, dünyaya korkulu düş gördüren bir "hayalet" ola- rak ortaya çıkıyor. Bu olgunun belki de en tehlikeli yanı, demokrasinin sınırının ne olması gerektiği sorununu akla getirmesi. Tehlikeli, çünkü self-determinasyonun bu sağlıksız pat- lamasının sorumlusu demokrasi değil, Doğu Avrupa'dan eski Sovyetler, Çin ve Sri Lanka'ya kadar toplumların yıl- fardır baskı altında, ekonomik ve sosyal eşitsizlik içinde yaşamış olmalarıdır. Soruna bu açıdan bakıldığında "çağımızın hayaleti"nin üstesinden yine demokrasi ile gelinebileceği görülebilir. Tartışılacak konu, demokrasi ilacının "şok tedavisi şek- linde mi" yoksa her hastanın özelliklerine, bünyesine uy- gun biçimde mi verilmesi gerektiğidir. İLAN İSKENDERUN ŞULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Esas No: 1991/807 Davacı: Umet Kuşgöz-Vekili Av. Yahya Kernal Düren-lskenderun Davalüar: 1- Mariklot Civoğlu (MaaluO, ADRESİNİZ MEÇHUL. 2- Erman Civoğiu- ADRESİNİZ MEÇHUL. ! Davacı adına vekili tarafından davalılar Mariklot Civoğlu (Maa- luf) ve Erman Civoğlu aleyhinize açılan lskenderun Aşkarbeyli mın- tıkasında kain 1327 ada 2 parsel sayılı taşınmazın onaklığının giderilmesi için açılan davanın izalei şuyu davasının yapılan açık du- rujması sırasında; dava dilekçesine havi davetiyenin adresleriniz meç- hul olduğundan tebliğ edilemediği, keza yaptınlan zabıta tahkikaunda da adresiniz tespit edilemediğinden, davetiyenin ilanen tebliğine ka- rar verilmekle, dunışmanın bırakıldığı 17/7/1992 günü saat 09.00'da mahkemeye gelmeniz, duruşma celsesinde ibraz edeceğiniz delilleri de birlikte getirmeniz, gelmediğimz veya sizi terasilen bir vekil de gön- dermediğiniz takdirde HUMK'nun 509 ve 510'uncu maddeleri gere- ğınce duruşmanın yokluğunuzda yapılacağı ve karar verilecegi davetiye yerine kaim olmak uzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 48596
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear