Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 6 TEMMUZ1992 PAZARTESİ
OLAYLAR VE GORUŞLER
Uııtversiteııiıı Işlevi tJzerine
^}nıversıtenin tek gorevı, toplumun sıyasal karar vencılennın saptadığı turde
öğretım yapmak değıldır. Ünıversıte, bır yandan topluma hızmet etmek bır
yandan da ona yon vermek durumundadır.
Prof. Dr. METtN HEPER Bılkent. Üm.S.Bıhmi ve Kamu Yön. Böl Bşk.
öğrencı arkadaşlanmızla sohbetlenmızde,
söz genellıkle donüp dolaşıp bolumde venlen
dersler. bu derslenn venlme bıçımı ve smavlar
üzennde odaklaşır Öğrena arkadaşlanmız
tıaklı olarak. unıversıtenın kendılenne verebı-
leceklennın azamısını almak. daha sonra mezun
olmak ve kendılenne maddı ve manevı bakım-
dan doyum sağlayacak bır ış bulmak ısterler
Burada temel sorunsal unıversıtenın öğren-
cıye nelen kazandırmasının doğru olduğudur
Başka bjr deyışle unıversıtenın ışlevı nedır1
Bu
husus. doğal olarak toplumun unıversıteden
beklentılenyle vakından ılışkılıdır Ancak bu
noktadan hareketle genellıkle >apıldığı gıbı
toplumun unıversıteden beklentılenvle unıversı-
tenın ışlevı arasında doğrudan bır ılışkı olduğu
duşunccsıne varmak ısabetlı değıldır
Toplumun unıversıteden beklentılenyle unı-
versıtenın ışlevı arasında doğrudan bır ılışkı ol-
duğu duşuncesının arkasında >atan temel var-
sayım şudur Belh bır yer ve zaman kesıtınde bır
toplumun belh gereksınmelen vardır bu gerek-
sınmelenn karşılanması, modernleşme. endust-
rıleşme gıbı belh tur dönUşumlerın başlatıl-
masını ve surdurulmesını zorunlu kılar, toplu-
mun bu donuşümlen başanyla başlatacak ve de-
vam ettırecek ışgûcune gereksırumı vardır, unı-
versıtenın ışlevı, soz konusu ışgucunun sahıp ol-
ması gereken nıtelıklerı öğrencılere kazandır-
maktadır
Buvarsayım temelde doğrudur unıversıtenın
ıslevıyle ılgılı olarak vanlan sonuç dışında
Unıversıtenın ışlevı oğrencmın mezun olduktan
sonra hemen kullanacağı bılgılen vermek değıl-
dır öğrencının mezun olduktan sonra hemen
kullanacağı bılgılen ünıversıte değıl meslek vuk-
sek okulu venr Meslek yuksek okulu ona ka-
deme ışgucu yetıştınr Orta kademe ışgucunun
genellıkle yaptığı. çerçevesı nıspeten kolay çızıle-
bılen tek duze ışlerdır Bu tur ışler ıçın gereklı ru-
telıklenn saptanması pek guç değıldır Bu turış-
lerle ılgılı teknolojı de nıspeten yavaş gelışır, yenı
bılgıler kurslarla edırulebılır
Onıversıtenın ışlevıyse ust duzey ışgücü yetış-
ürmektır Orta kademe ışgucunun tersıne, üst
duzey ışgucunun yapacağı ışlenn çerçevesı ko-
layca çınlemez v e dolayıuyla bu kademe ışgucu-
nu oluşturacak kışılere venlecek bılgılenn nıtelı-
ğı kolayca saptanamaz Aynca bu kademe ışgu-
cü, zaman zaman, yuruttuklen ışlenn her yonu
(ya da duzeyı) ıle ılgılenmek zorundadırlar Bu
yuzden çeşıtlı duzeylerde bılgıye sahıp olmak zo-
rundadıriar Çeşıtlı duzeylerdekı tum bu bılgılen
kendılenne unıversıtenın kazandırmasına ola-
nak yoktur, bu bılgılenn çoğu "ışbaşında ' oğre-
nılır
trdeleyki kişilik
Nıtekım gecmışte çeşıtlı vesılelerle ışverenlere,
oğrenalere nasıl bır ders programı uygulayalım
dıye sorduğumda. ışe alacaklan ada_ylarda hep
üç nıtelık aradıklannı gordum l) * Iyı yetışmış
olmak", 2) "İyı dıl bılmek", 3) "Bılgısayara aşı-
na olmak" "İyı yetışmış olmak", kesınlıkle
çoğu sonradan kullanılmayacak "bır sürü şeyı
ezberlemek" değıl Iyı yetışmış olmanın bır bo-
yutu kışının eğıtım gorduğu alanla ılgıh temel
bılgılen edınmesının yanında ust duzeyde ırdele-
me (tahlıl) yeteneğme sahıp olması ve ogrenmevı
oğrenmesıdır Bu nedenden ünıversıtede dersler
tartışmalı bır bıçımde \urutulur ve oğrenaler
araştırma raporlan yazarlar Derslenn tartış-
malı gecmesı ve bırlıkte bır konunun ırdelenebtl-
mesı ıçın oğrencının ılgılı kaynaklan onceden
okuması ıstenır Araştırma raporu yazacak oğ-
renanın çeşıtlı kaynaklan ınceledıkten sonra
kendı ırdelemesını yapması ve kendı sonuçlanna
varması beklenır
Ünıversıtede oğretım ve eğıtım yapılır Eskı-
den buna "talım ve terbıye" denırdı Sozunu et-
tığım anlamda ıyı yetışebılmek ıçın neyın gerek-
tığını (bır şeyı oğrenmek ıçın defalarca yapmak
anlamına gelen) "talım" sozcüğu -bana gore-
oğretım ya da oğrerum sozcuklennden daha iyı
anlatıyor Ünıversıtede her ders venı bır "talım'
olanağı yaratır Yukanda da ıfade ettığım gıbı
bır program çerçevesınde oğrencıye ılgı alanıyla
ılgıb temel bılgıler venlmelıdır Bu koşul >enne
getınldıkten sonra hangı derslenn venldığı ve bu
derslenn ıçenğmden çok derslenn nasıl venldığı
onemhdır
Eskıler sozlennı sakınmamışlar Okulda öğ-
renaye talım yaptınlmasının yanında oğrencı-
nın terbıye de edıldığını (eğıtıldığını) soy lemışler'
Burada "eğıtımden" maksat, oğrencıye bellı abş-
kanlıkların kazandırılmasıdır Örneğın, oğren-
meyı oğrenmek bır öğretım ya da öğrenım (talım)
sorunu ıse, oğrenmeyı oğrenmek ıstemek bır eğı-
tım (terbıye) sorunudur lyı bır araştırma raporu
yazmak bır oğrenım sorunu ıse, onu zamanında
teslım etmek bır eğıtım sorunudur Oğrencının de
derslere devam etmesını, sınıfa zamanında gel-
mesını, oğretım uyesını ancak ofis saatlennde
görmesını ısteyen hoca, bır eğıtım faalıyetınde
bulunmaktadır Unıversıteden mezun olup haya-
ta atılan" oğrena arkadaşlanmız ünıversıtede
edındıklerı eğıtımın en az öğrenım kadar önemlı
olduğunu kısa bır süre ıçınde fark edeceklerdır
Her eğıtım duzeyınde hoca, hem öğretıcı hem
de eğıücı olmak durumundadır Ünıversıte ho-
cası ıse aynı zamanda araştıncıdır Ünıversıte,
yalnızca mevcut bılgılen nakletmez. unıversıte
ayru zamanda yeru bılgı uretır Ünıversıte (ve
benzer duzeyde araştırma kurumlan) msanbğın
bılgı hazınesıru genışleten yerlerdır Gerçek an-
lamda ünıversıte oğretım uyesı, tum dunyada bı-
lınmeyenı bulmaya çalışır ve araştırmalanru
uluslararası düzeydekı kıtap ve dergılerde yayım-
lar Tum dünyadakı bılgılere katkıda bulun-
mamışsa, uluslararası düzeydekı dergıler maka-
lesını dunyanm onde gelen yayınevlen kıtabını
yayınlamaz Sadece Turkıye'de bılınmeyenı ya-
zan ünıversıte hocası değıl çevıncıdır tum dün-
yadakı bılgılen gelıştırmeye çalışmayıp devamb
gundelık konularla ılgılenen, ünıversıte hocası
değıl gazetecıdır AraşUna oğretım uyesı, oğ-
renayı oğrenmeye teşvık eder ve ona oğrenmeyı
oğretır, çevınaler (tercumanlar) ıse öğrenaye
ezberlemeyı öğretır
Düşünmeyi öğretmek...
Bılgı uretmek, mevcut bügıyı sorgulamayı ge-
rektırır Her şeyı reddetmış olmak ıçın reddet-
mek değıl fakat sunulan bılgıye sağlıklı bır kuşku
(şüphe) ıle bakmak son derece gerekhdır Onı-
versıte bunu yapar ve oğrencının, boyle bır yak-
laşıma sahıp olmasını sağlar Bu nedenden ünı-
versıte toplumu bır ven olarak almaz Toplum-
da karar vencıler toplumun bellı tur ışgûcune
sahıp olmasma karar verebılırler, unıversıtebu
tur kararlan da ırdelemesının suzgecınden geçı-
nr
Ünıversıte hocası, kendını toplumun sıyasal
karar vencılennın yenne koymaz, fakat onlann
kararlannı tarüşır (Burada tartışmak reddet-
mek anlamında eleşürmek değıldır Tartışmak
ırdelemektır (tahlıl etmek), bır şeyın hem ıyı hem
de kotu yanlannı belırtmektır) Bu nedenden de
unıversıtenın tek gorevı, toplumun sıyasal karar
vencılennın saptadığı turde oğretım yapmak de-
ğıldır Ünıversıte bır yandan topluma hızmet et-
mek bır yandan da ona yon vermek durumun-
dadır
Burada 'yön vermek"ten kasıt ıse, neyın en
doğru olduğunu başkalanna empoze etmeye
çahşmak değıldır Ünıversıte, oğreüm, egıtım ve
araştırmanın ötesınde ıçınde bulunduğu toplu-
mun sorunlannı da ırdeler ve vardığı sonuçlan,
toplumsal-sıyasal karar vencılennın dıkkaüne
sunar Bu ışlevı, dolayb olarak, oğrenmeyı oğ-
renmış, ırdeleyebılen mezunlar vererek de yenne
getınr Zaten ünıversıte, "doğru"nun öğrenıldı-
ğı yer değıldır "Doğru" tekke'de oğrenıhr Ünı-
versıte, "terbıyeb" bır şekılde duşünmenın oğre-
nıldığı yerdır'
ARADABÎR
Doç.Dr. EROL KATIRCIOĞLU
Marmara Üni. İng.Ekonomi Blm.
Ekommide Demokrasi
Arayışı: Rekabet Yasast
1990 lı yılların başlangıcını yaşadığımız şu gunlerde ıkı
temel konuda toplumun bır uzlaşma (konsensus) arayışı
ıçınde olduğu gorulmektedır Bunlardan bırı dahademok-
ratık'bır toplum olmak oburuıseekonomıdeağırlığı pıya-
sa guçlerıne bırakmak
Her ne kadar bu uzlaşmalar sağlanmış gıbı gorunmekte
ıse de her ıkı konuda da ıstenılen aşamalara varılmadığı
ışın bır başka yonu, nasıl anayasa" konusundakı tartış-
malar 'daha demokratık' bır toplum ıçın başlatılmış ara-
yışları ıfade edıyorsa, hazırlanmış ve yakında Turkıye'nın
gundemınegelecekolan RekabetYasası da'dahaetkın
bır pıyasa nın nasıl oluşacağı ıle ılgılı bır başka arayışı ıfa-
de etmektedir Gerçekten her ıkı arayış da toplumumuzun
gelışme duzeyının varolan yasal çerçevelerı aştığını ve
yenı duzenlemelerın gereğını gosteren onemlı gelışme-
lerdır.
Turkıye'de demokrasi tartışmalarının tarıhı çok gerılere
gıtmekle beraber pıyasa konusundakı tartışmaların yenı
olduğu soylenebılır Ulkemızde 1980 lı yıllarda dunyada
ortaya çıkan gelışmelere de bağlı olarak pıyasa kavramı
tartışılmaya başlanmış, merkezı planlama yapan Doğu
Bloku ulkelerı ve Sovyetler Bırlığı'nın dağılmasıyla da
tartışmalar yoğunlaşmıştır Yoğunlaşan bu tartışmalara
karşın Turkıye de bugun hâlâ serbest pıyasa mekanız-
masının ne anlama geldığı tam olarak anlaşılmış gorun-
memektedır
Serbest pıyasa mekanızması her şeyden once pıya-
salarda fıyatların arz ve talebe gore serbestçe oluşması
anlamına gelır Bır başka anlatımla fıyatlar yalnızca fırma-
ların değıl aynı zamanda tuketıcılerın de eğılımlerının bır
sonucu olarak oluşurlar Oysa Turkıye de oyle bır anlayış
gelışmıştır kı fırmaların bır araya gelerek tuketıcıye aldır-
maksızın fıyatlarını kendı ısteklerı doğrultusunda belırle-
melerı normal bır durum olarak algılanmaktadır Gazete
haberlerınde sık sık okuduğumuz centılmen anlaşmaları
durumun ne olçude vahım olduğunu gostermektedır
Oysa fırmalar hıçbır sakınca gormeksızın bız aramızda
anlaştık ve fıyatımızı şoyle tespıt ettık dıye ılanlar dahı ve-
rebılmektedır Boylesıne olaylar ulkemızde bır rekabet
kulturunun gelışmemış olduğunu açıkça sergılemektedır
Fıyatların az sayıda uretıcı tarafından belırlenmesı ne
gıbı sorunlar yaratır? Her şeyden once fıyatların arz ve ta-
lep tarafından serbestçe-değıl de az sayıda buyuk fırma
tarafından belırlenmesı fıyatların olması gerekenden yuk-
sek oluşmasına yol açar Yukselen fıyatlardan mal alan tu-
ketıcıler gerçekte gelırlerının bır kısmını fırmalara -aşırı
kâr olarak-devretmeK zorunda bırakılmış olurlar Bu da
açıkça, gelır dağılımının bozulması anlamına gelır
İkıncısı, fıyatların malıyetlerden boylelıkle kopması, fı-
yatların kaynak dağılımını sağlayan bır araç olarak ışlevını
yıtırmesı demektır kı, bu da toplumda zaten kıt olan kay-
nakların yanlış yonlenmesı, yanı kaynak dağılımının bo-
zulması demektır
Uçuncusu ıse ozellıkle gelır dağılımının bozulması so-
nucunda, polıtık guç dağılımı da bozularak toplumun de-
mokratık bır ıdealden uzaklaşması gıbı bır durum ortaya
çıkabılır
Az sayıdafırmanın fıyatların ne olması gerektığıne karar
vermesı aşırı kâr elde etmek gıbı bır amaç taşımasa da
aynı sorunları yaratabılır
Bu nokta lıberal ıktısatçıların planlama kavramına karşı
çıkarken one surduklerı bır goruş ıle yakından ılgılıdır Bu
gorüşe gore az sayıda planlama burokratının çok sayıda
tuketıcının ıstemını (talebını) hesaplayabılmesı ola-
naksızdır Bu nedenle de pıyasalarda olması gereken fı-
yatların belırlenmesınde nata yapılma olasılığı çok yuk-
sektır
Açıktırkı planlama burokratı nasıl hatayapabılırse aynı
şekılde az sayıda fırmanın yonetıcılerı de hata yapabılır
Sonuçta yukanda sozunu ettığımız sorunlar ortaya çıkar
ve ekonomıde dengeler bozulur
Bu tur olumsuzlukların onlenebılmesı her şeyden once
hukumetlerın bır sanayı polıtıkasına sahıp olmalarını ge-
rektırır Bır sanayı polıtıkasının en onemlı ogelerınden bırı
ıse hıç kuşkusuz bır Rekabet Yasası nınvarlıgıdır Uzunca
bır zamandan berı Turkıye de ıhmal edılmış olan bu konu
bugunlerde Sayın Sanayı ve Tıcaret Bakanı Tahır Kose ta-
rafından tartışmaya açılacak tasarıyla gundeme gelecek-
tr Turk sanayıınde rekabetın saglanması korunması ve
bır rekabet kulturunun gelışmesı bakımından bu yasa ta-
sarısı ıle oluşturulacak kurum ve kurallar ekonomımızde
varolan bırçok dengesızlığın gıderılmesıne onemlı katkı-
lar sağlayacaktır
Ulaşılmaya çalışılan bu uzlaşma arayışı başka bır de-
yışle 'ekonomıde demokratıkleşme bu yasa ıle onemlı bır
ıvme kazanacaktır
TARTIŞMA
Kadın Bakanlığı='Aileye Mahsustup'
İsmı uzerıne \e bakanhğın amacı, gorevı uzenne yapılan onca tartış-
maya rağmen bugun ortaya çıkan tasan toplumun farklı kesımlerı-
nın duşuncelennı değıl, geleneksel anlayışın ızlennı taşımaktadır
B azı lokanta veçay bahçelennde "Aıle-
ye mahsustur" yazısı vardır Bu bo-
lume oturacak muştenler ya kadınlar ya da
aıle olarak gelenlerdır Yazıma başlarken
boyle bır ısım \e boyle bır ornekle başla-
mam dığer butun yazacaklanmın ozetı gıbı
geldı bana
Kadının yen eşıttır aılesının yanı anla-
yışı, geleneklenmızden, tslam dınınden
kaynaklanan bır anlayıştır Ve bu anlayış
bugune kadar kadını aıle ıgne hapsetmış,
onun gelışımını engellemış, bırçok adalet-
sız haksız sonuçlara yol açmışür
Kadın sorunlannı çozrnek, toplum ıçın-
de kadının konumunu guçlendırmek, sos-
yal, sıyasal, hukukı, ekonomık, kulturel
alanda kadını erkekle eşıtlemek amaayla
kurulması ıstenılen, uzun yıllar tartışılan ve
mhayet artık kurulacak olan kadın ba-
kanhğı da ne \azık kı bu anla>ışla kurul-
maktadır Ismı uzenne ve bakanbğın
amaa gorevı uzenne yapılan onca tartış-
çerçevesınde çozmek uzere araştırmalar
yapmak " denılmekle kadının ancak aıle
ıçınde çozulebıleceğı vurgulanmaktadır
ıçınde çozulebılecğı vurgulanmaktadır
Daha once hanrlanan Kadın Bakanlığı ıle
ılgıb tasanda boyle bır amaç yoktur
Amaç, kadının bırey olarak haklannın ko-
runması ekonomık, sosyal, kulturel, sıya-
sal yaşamdakı ışlevının guçlendınlmesıdır
Ancak bu tasan erkek mıllet olmamızdan
kaynaklanan erkekçe tepkıler sonucu ya-
salaşamamış, aynca kadınlar da bu tasan-
ya yetennce sahıp çıkamamışlardır Yenı
hazırlanan tasanda fıncancı katırlannı ür-
kütmemek ıçın gelenekçı yapının dışına
çıkılmamış ve kadının yen aılesının yanıdır
denılmeye devam edıbnışür
Kadın Aıle ve Sosyal Hızmetler Yasa
Tasansı'nın gorev bolûmûnde kadına çok
az değmılmektedır Bunlar
a) Kadına karşı her türlu aynmabğı on-
lemek, kadın haklannı çağdaş nomılar
maya rağmen bugun ortaya çıkan tasarı doğrultusunda gebştırmek amaayla ılgılı
toplumun farklı kesımlennın duşuncelennı bakanbklara yasa değışıkbk önenlen go-
türmek, kadının ekonomık, sosyal, kul-
turel yaşamm tum alanlannda etkm hale
gelmesı ve kalkınmanın nımetlennden eşıt
bıçımde yararlanabılmesı ıçın mceleme,
araşurmalar yapmak, yapürmak, bunlan
uygulamaya koymak olarak yazıbnıştır
değıl, geleneksel anlayışın ızlennı taşımak-
tadır
Kadın Aıle ve Sosyal Hızmetler Yasa
Tasansı'nın "AMAÇ" bölumunde "
Tum aıle bıreylennın, ozellıkle çocuklann
esenbk ve güvenlık ıçınde gelışmelen ıçın
doğal ortam olan aıleyı korumak ve des-
teklemek
b) Kadının sosyal, ekonomık, kûltürel ve
sıyası yaşamdakı ışlevlennın güçlendınl-
mesının toplumsal değışme ve kalkınma
süreande etkıb bır bıçımde yer almasının
saglanması,
c) Kırsal ve gecekondu bolgelenndekı
kadının yeüştınlmesı ve gebştınbnesı ıle
çağdaş yaşama etkıb bır bıçımde katıl-
masının saglanması amaayla yerel toplum
duzeyınde proje ve programlan planlamak
ve yurûtmek.
d) Ataturk üke ve ınkılaplan doğrultu-
sunda kadının haklannın korunması ve ge-
lıştınlmesı, konumunun yukseltıbnesı so-
runlannın çozumu ıçın temel pobtıkalar
bebrleyıp, bunlara uygun plan ve program-
lar hazırlayarak uygulamaya geçırmek
gıbı son derece onemlı bu hususlar yenı ta-
sanda yoktur
Yıne çok onemlı bır nokta da eskı tasan,
sorunlann çozumu ıçın bakanbğa son de-
rece onemlı ve aktıf gorevler yüklemesıne
rağmen yenı tasanda bakanbğın gorevı ve
yetkısı daha pasıf olup onen göturmek,
proje uretmek, mceleme yapürmak şekbn-
dedır
Kamuoyunda yetennce tartışılmadan,
ılgılı kuruluşlann, dernek ve vakıflann go-
ruş ve onenlen goz onune alınmadan hazır-
rlanan bu tasan böyle yasalaştığında kadın
sorunlannın çozumunde, kadınlann yenı
haklar kazanmalannda, statulennın yuk-
seltılmesınde fazla bır şey yapamayacak,
beklenülen karşılayamayacaktır Toplum-
da kadına aynlan yer "aileye mahsustur"
olmaya devam edecek, kadın ancak aılesıy-
le kabul gorecekür
PENCERE
Pusulayı Şaşırma!..
Zaman göz açıp kapayıncaya kadar geçıyor, dun bır, bu-
gun ıkı> Kavanoz dıplı dunyada, Doğu-Batı çelışkısı vardı;
nukleer dehşet dengesınde yaşayıp sapır sapır tıtrıyorduk,
Kuzev-Güney çelışkısı genyertılıyordu,Moskova ıle vashıng-
ton arasında şaşılaşıyorduk
O gunler artık gerıde kaldı
Kahpe feleğın çarkı, tarıhın ıvmesınde fır fır dönüyor, kos-
koca bır cangılın yaprak dokumu mevsımınde yaşıyoruz, balta
gırmemış ormanda yol yordam arayan şaşkınlara dönduk, ge-
zegenımızın her yanında buyuklu küçuklu savaşlar, kavga-
lar, çatışmalar yaşanıyor, katlıam dersen, gırla
Pekı, olan bıtenlere nasıl bır anlam vereceğız, yaşananlar
nasıl yorumlanacak
Elımızdekı terazı ne7
•
Dıyelım ıkı etnık grup arasında çatışma var, ılle de Müslü-
manı mı tutacağız?
Bosna-Hersek'te yaşananları tersıne çevırelım, şımdı Ka-
tolıkler, Müslumanları çoluk çocuk demeden öldurüyor, ya
Muslumanlar, Katolıklerı kesıp bıçselerdı9
Herkes teslım eder kı dın ayrımına bakmadan Katolıklerı
savunmak, ınsanlığın gereğı sayılacaktı, elımızdekı terazının
dınsellıkle ıhşkısı yok
Etnık, dınsel, cınsel, uiusal, sımfsal her turlu aynmcılığın
ustundekı değerlen tartan dırhemlerı terazının kefesıne koy-
madan sorunlar anlaşılamaz Eğer Anadolu'da Kurtler ezılı-
yorsa, karşı çıkmak ınsanlık borcudur, ama PKK otobusu çe-
vınp kadın, erkek, çoluk, çocuk demeden katledıyorsa ıster
Türk ol, ıster Kurt, ıster Ingılız, ıster Alman, ıster Muslüman,
ıster Hırıstıyan, katıllerı lanetlemek zorundasın
*
Terazının dırhemlerı çağımızda yalın sözcuklerle vurgula-
nırlar Demokrasi, özgürlük, temel haklar, laıklık, sosyal ada-
let' Her turlu ayrımcılığa karşı çıkarak sömurusuz ınsanlı-
ğa ve uygarlığa kavuşmak ıçın çahşmak çağımız ınsanı ıçın
bır 'hobf değıl, zorunluluk sayılıyor, ınsanlaşmanın koşulu,
mutluluğun kaynağı kışısel bılıncın özünu oiuşturuyor
Karmaşık dunyamızda bıze yol gosterecek pusulalann gös-
tergesı hıç şaşmaz1
Insanlık pusulası şaşmaz, ama ınsan-
beşer, kımı zaman şaşar, gereksız yollara sapar Son gun-
lerde koalısyon hukumetıne çoğu kışının bakışı bu yüzden
şaşılaşmıştır
Ikıncı Dünya Savaşı'ndan bu yana, çok partılı rejımde bır-
bırının gözunü oymaya çalışanların ılk kez bır araya gelıp kur-
dukları ortaklığa değer veren tek şey programdakı 'demok-
ratızasyon'dur Itlıhatçı ıle Itılafçı, cumhurıyetçı ıle serbestçı,
Halk Partılı ıle Demokrat ya da Adalet Partılı arasına kara ke-
dıyı sokan tanhsel mırasın kan davasını aşan bır bılınçle SHP
ve DYP uzlaştılar
Nerede'
12 Eylül hukukunu tasfıye ederek eksıksız bır demokrasi
kurmak yolunda
Pekı, becerebılıyorlar mı''
Eh, şoyle böyle
Az gıttıler, uz gıttıler, altı ayda bır arpa boyu yol gıttıler, ama
bu ış kolay değıl' Oncelıkle DYP'nın yapısından gelen en-
gellere çarpan demokratık gırışımlerde koalısyon tokezlıyor,
ınceden ınceye kaygılar doğuyor, soruların gostergelerı çen-
gelleşıp kafalara takılıyor
—Koalısyon bozulacak mı?
Kımısı koalısyonun bozulmasını ıstıyor, bır sorun çıkınca
çok sevınıyor
Neden?
Yanıt
Pusulayı şaşırdığı ıçın'
•
Çağımızın ınsanı, gezegensel bılıncın özunu kavrayan kı-
şıdır, partı, martı, hukumet, mukumetj lıder, mıder, hızıp, mı-
zıp derken kafan karışmasın'.
Pusulayı sakın şaşırma'
% 33 prımle çahşacak
kıtap pazarlamacıları
aranıyor
Okur Pazarlama
Ergenekon Cad 40-42/11
PANGALTI-ŞİŞLİ
Tel 241 77 91
İNGİLİZCE'yi 8 ayda
konuşun sid
Amerikalı
dostlanmızla
tanışüralım.
Baharıye Cad 62/3
349 59 38
Dığer tasanda yer alan,
a) Kadının ansel, fizıksel, duygusal ve
Aıle, kadın, yaşb ve çocuk sorunlannı ekonomık ıstısmannı onlemek ve şıddete Av. KADRİYE GÖKÇADIR
toplumun temel oğesı olan aıle kurumu karşı korumakla ılgıb tedbırler, TKB Bursa Yön. Knr. Üyesi
BAŞKENTGÜNLERİ
Muşerref Hekimoğln
10 000 lıra (KDV ıçınde)
Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad 39-41 Cağaloğlu-lstanbul
Ödemcli gonderilmez.
MÜKEMMELLİK
OLAY
BU!TOriclye'nbi etektrooJk OssO Vottl
btr Ostün televiıyoou daha dOnyaya sunuyon
VESTEL TÜRKUAZ
isteyin. O sizin olacak!
• SS ekran dOz kare, 51 ekran t^etekst uyumhı ve 37 efcrın.
• Rcmotc controi Enfraruj uzaktan kumanda.
• Auto feardı Otomatik kansl arama.
• Auto stand-fey Yaym bttlnc* otomatJh kapanma.
• On ıcrtun dtaplay Komutlann «krmnda b«llıın«»l.
2Wk»nall yayt ı uyum
• Haftzaya kaydcdücbllen 40 ayrı projram
• Otomatik ayartı PAL/SECAM fhtemleri
• Scart »ocket: Vldao/bHfisayardan OrtOn gorOntfi
• V«, Vcstel'c 8ıel 3 yıl tam (aranti!
"YVESTELcünkü hersey mükemmel