25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 5TEMMUZ1992PAZAR 12 DIZIYAZI Doğarken boğulan sivil tophım • Serbest piyasa ve asgari devlet gjbi liberal kavramlarla sarmalanan statükocu muhafazakar yeni sağ ideolojinin devletmah ideoloji haline gelmesinin en önemli tehlıkesı, bireyler arasındafikırlerinegöre aynmcılık güden ceberut bir devlet yaratması olasüığıdır. Tıpkı dil, din, renk aynmı güden faşist devletler gibı. EKONOMİK OZELLEŞTİRME İDEOLOJİK DEVLETLEŞTİRME IYURDAKUL FİNCANCI — 2 — Sosyal demokrat partıler, geçen yuzyıhn ıkıncı yansından ıtıbaren ku- ruluş aşamasında ve bu yuzyıhn başın- da gelışme donemınde, "ıçımızdekj dluşman" gıbı goruluyorlardı Parla- mento çoğunluğunu elde etmeye baş- ladıklan yıllarda da kapıtalızm hem parlamentoyu hem yukselen devlet burokrasısını tamamen avucunun ıçı- nse almıştı Bu ıkı temel nedenle sosyal demokrat ideoloji hıçbır zaman, dev- let mah resmı ideoloji haline donuşe- medı Sosyal demokrasının adeta ıkın- ci tabıat haline geldığı İsveç'te bıle bu boyledır Buna karşıhk, sosyal demokrasının rakıbı ıkı grup partı, komünıstlerle muhafazakârlar, demokraük bırer sı- vil toplum örgutu ohna nıtelıklennı yadsımakta, hıçbır sakınca gormemış- lerdır Sovyetsapması 1917 devnmınden sonra Marksıst ıdeolojıyı Sovyet toplumuna benım- setmenın en temel araa, Sovyetler Bır- lığı Komunıst Partısı'ydı Partı, devlet mekanızmasının parçalanndan bın olarak tasarlanmamıştı Tam tersıne. devlet mekanızmasının dışında, kaü- hmcı demokrasının ana sıvıl toplum orgutu olarak duşunulmuştu Partının ışlevı ıktıdar olmak değıldı. devlet kudreünın dışında ve ötesınde, devletı sovyetler (halk meclıslen) araahğıyla, ışçı sınıfının denetımı altında tutmak- tı Ordu dahıl her devlet kurumunda partı uyesı halk komıserlennın bulu- nuşu da bu amaca dönuktu Halk komıserlennın, devlete ıdeolo- jık bır kımlık verme ışlevıyle yuklen- mesı, katılıma demokrasının yozlaş- masından sonradır Bu yozlaşmanın nedenlennı Mıhaıl Gorbaçov, Perest- royka kıtabında uzun uzun anlatır Arna bu yozlaşma konumuzun dışın- dadır Ne var kı, Sovyet Komunıst Partısı, ıdeolojık hegemonya kurma çabalan- nı, demokraük bır ışlev olmaktan çı- kanp, bır devlet faalıyetı haline donuş- turdüğu olçude de konumuzun ta kendısıdır Başlangıçta Sovyet Komunıst Par- üsı'nın ıdeolojık ışlevı ıkı yonluydu Bınncısı, devlet mekanızmasını ıdeo- iojık sapmalara karşı denetlemektı Ikınası, bır sıvıl toplum orgutu olarak toplumda, Marksıst ideoloji çevresın- de ortak nza yaratmaktı Ama partı kısa surede, en ağırlıkli devlet organı hahne gelınce, her ıkı ış- levı de yozlaştı De\letleşen partının, artık kendısı demek olan devletı, bır sı- vıl toplum orgutu kımlığıyle denetle- mesı mümkun değıldı Partı devletleş- tıkten sonra, ideoloji taşıyıcılığı ışlevı de sıvıl toplum orgutlennın başlıca ozelhğınden yoksun kaldı, ideoloji empozeetmebıçımınedonuştu Başka deyışle Sovyet Komunıst Partısı, de- mokraük sıvıl toplum ozunü yıürdı Bu yenı yapısıyla partı, ıdeolojıyı dev- let elıyle resmıleştıncı bır baskı kuru- mu oldu ideoloji taşıyıcısı ve zorlayıcısı olarak Yeni Sağ 1917 sonrasında Sovyetler Bırhğı'- nde olanlar, 1970'lerden bu yana Baü'da. 1980'lerden ben Turkıye'de ve benzer ülkelerde, 1980'lenn son yıl- lanndan bu yana da Rusya dahıl, eskı sosyahst ulkelerde oluyor Bu kez, kendını, tek ve geçeıiı ideoloji olarak zorlayan ve ıdeolojısını devlet elıyle demokrası daıresınde (') resmıleştır- meye çalışan akım, Yenı Sağ fanatız- mıdır Serbest pazar duzenı dıye bılınen muhafazakar Yenı Sağ akımın, resrru ideoloji hahne donuşmek ıçın kullan- dığı araçlann başında da parlamento çoğunluğunu ele geçıren muhafazakar partıler gelıyor Ideolojılennı resmıleştımne, muha- fazakar partılenn, tanhsel buyuk do- nuşlenndekı son gınşımlendır Muha- fazakar ideoloji, tutarh bır fıkır butun- luğuyle orlaya çıkışından ben dort kez kımlık değıştırmışür llkın, Aydınlan- ma Çağının ve 1789 Buyuk Fransız Devnmı nın çımlendırdığı hberahzme kaışı, anstokrasının çıkarlannı savu- nan bır oğretı olarak belırdığı zaman, geleneksel muhafazakârhk kımlıâ ağır basıyordu, zumrecıydı, olıgarşık- tı Sosyalızmın ve sosyal demokrasının serpılmesınden sonra, toplumsal yaşa- mın zorlamasıyla, muhafazakar partı- ler zorakı reformcu oldular, demokra- ükleşüler Muhafazakârhk, ıkı buyuk dünya savaşı aralığında faşist eğılımler sergı- leyen bır kımlığe burûndu İkıncı Dunya Savaşı'nı ızleyen "bol- luk toplumu" donemınde. muhafaza- kar ideoloji yeruden zorakı reformcu kımhğıne gırdı Ve nıhayet 1970'lerde, sosyal de- mokrası entelektuel üstunluğünuyıtır- dıkten sonra muhafazakârhk, ceberut yanlanru maskeleyen serbest pazarcı Yenı Sağ ıdeolojıyı beıumsedı rasının sallanmaya başladıgı bır or- lamda hukumete donen muhafazakar partıler, o yıllardakı Ingıltere Başba- kanı Margaret Thatcher'ın adı>la anı- lan Thatchenzm akımının gudusuyle, devlet mekanızmasını yonlendıren ve deneum altında tutan bır sıvıl toplum orgutu olma ozellıklennı bır kez daha unutmaya başladılar Eskı ıdeolojık ahşkanhklanna gen donmüşlerdı Devlet kudretını denetım altında tu- tan değıl, bızzat kullanan hûkumet pratığını ıhya etmeye başladılar Bu sıyasal pratığın, vazgeçılemez bır yaşam alışkanhğına donuştüruhnesı hayatı onemdeydı Aksı halde hukü- met değışınce ideoloji, etkınlığını yıtı- rebıhrdı Başka deyışle, Yenı Sağ ıdeo- lojırun, tek toplumsal duzen gerçeğı gıbı algılanması, salt sıyasal praükle sınırlı kalmamahydı, devlet sûreklı olarak bu gerçeğın pratığını uygula- yan bır kımlığe burundürulmehydı Bu yaklaşım, toplumsal duzenın vaz- geçılmez parçası olan devletı, ıdeolojık devlet hahne donuşturmeye zorluyor- du Bu çerçevede muhafazakâr hüku- metler, üpkı eskı Sovyetler Bırhğı'nde olduğu gıbı, kendı ıdeolojılennı devlet elıyle resmıleşüncı ve devlete mal edıcı bır ışlev gormeye başladılar Ideolojıye resmı bır kımhk venlır- ken güdülen amaç -açıkça soylenmese bıle- tek seshlıktır tdeolojılerden bın- ne devlet ıdeolojısı damgasını vurarak ustun konuma getırmek, karşıt ıdeolo- jılen saf dışı etmenın ılk koşuludur Devlet organlan bellı bır ıdeolojıyle ozdeşleştığı zaman, karşıt ideoloji, ozellıkle bunalım donemlennde, doğal olarak devletın varhğına yonehk bır tehdıt gıbı algılanır Çünku karşıt ideolojinin pratık sıyasal geçerhk ka- zanması, egemen ıdeolojıyı benımse- mış devlet organlannın, o bıçımlenyle varlıklannı surdurmelennın sonu de- mek olur Bu yûzdendır kı, devlet ku- rumlannın bellı bır ıdeolojıyle yuklen- mesı, hberal ozgurluklenn de -kırriı zaman açıkça, kımı zaman ortulu bı- çımde- sonu demek olur Faşist ve şen partıler, kendı ıdeolojı- lennı, açıktan açığa pervasızca resmı- leşürmışlerdır Sovyet Komuıust Par- tısı, kuruluş amacından saptıktan sonra aynı şeyı, yıne açıktan açığa yapmışür Her üç grup partı de resmı ideoloji kavramının doğal sonucu ola- rak, bellı sınıf ya da zumrelenn açık dıktatorluğu hahne donuşmuştur Bu- rada ınce nokta, dıktatorleşenın sınıf değıl, sınıfın temsılcısı partı oluşudur Bır sıyaset grubu, bellı bır sınıf adına dıktatörleşmıştır Lıberahzm parlamenter etkınlık ka- zanmadan once, sıyasal muhafazakâr- lann temsıl ettığı ansiokrası, devlet mekanızmasıyla özdeştı Bûyûk sana- yı ve tıcaret burjuvazısı, ekonomık ve parlamenter etkınlık kazanmaya baş- ladıktan sonra, 19'uncu yuzyılda dev- let mekanızması burjuvazıyı de kapsar ve gözeür bıçımde demokratıkleşme sürecıne gırdı Özelhkle 19'uncu yuzyı- hn sonlanna doğru, artık muhafaza- kâr hükumetler ve anstokraa devletle ozdeş olmaktan çıktı 20'na yuzyılda, sosyal demokrat ve komunıst partılenn guçlenmesı ve sos- yal demokrasının Baü'da zaman za- man hukumete gelmeye başlaması sonucu, muhafazakar partıler, devlet mekanızmasının doğal bır parçası ol- ma ayncalıklannı yıtırdıler, Batı usûlü çoğulcu demokrasının sıvıl toplum ör- gutlennden bın hahne dönûştuler Muhafazakar partıler, bu yenı kım- hklenyle de kuşkusuz, bır ideoloji taşı- yıcısı ıdıler Ama bu ışlevlennı artık, devlet kudreünın doğal bır parçası olarak değıl, bır sıvıl topjum orgutu olarak surduruyorlardı Ötekı sıyasal partılerle eşıtlenmışlerdı Ne var kı, 1970'lerde sosyal demok- Demokratık ozgürlukler açısından eskı Sovyetler Bırhğı ıle Baü ulkelen- nın gösterdığı buyuk farklılıklar duşu- nuldüğu zaman, bu yargımız yadırga- nabılır Baülı muhafazakar partılenn, demokraük bır ortamda, kendı ıdeo- lojılennı topluma benımsetmeye çahş- malannın doğal olduğu one surulebı- hr Muhafazakâr hükumetler, ideoloji taşıyıcılığı ışlevlennı, devlet kudreüne ıdeolojık bır ıçenk kazandırmaya ve bunu devlet ehyle yapmaya çahşmak- sızın surdünıyor olsalardı, bu duşunce doğru sayılabıhrdı Ne var kı, muhafa- zakar partıler bır suredır OTdu, pohs, yargı gıbı devlet organlannı beyın yı- kama, sıyasal ruşvet ya da sındırme yoluyla, bırer ideoloji taşıyıcısı hahne dönuşturmektedırler Boylece ıdeolo- jık hegemonya kurma yolunda, dığer parülere bakışla >anşa, her seçımde daha avantajlı bır konumdan başla- maktadırlar Yaptıklan şey, toplum- sal sınıflardan sadece bınnın ıdeolojı- sını, üpkı 19'UPCU yuzyıla kadar olduğu gıbı, devlet ıdeolojısı, resmı ideoloji kımhğıne burundurmektedır Böylece egemen sınıfın ıdeolojısı, res- mı geçerhk onayı almış olmaktadır Muhafazakar partılenn komunıst, faşist ya da şen parülerden tek farkı, bellı bır smıfın açık dıktatoryasının sımgesı hahne gelmeyışıdır Ama yap- tıklan şey, yaru Yenı Sağ ıdeolojıyı devlet mah ideoloji haline getırmelen, ozunde, bır sınıf adına, açık dıktator- yanın sımgesı olmakla eşdeğerde anü- demokraükür Karşıt ıdeolojıyı, sıya- sal yaşamdan surup çıkarma çabası- dır Bır sıyasal partının, ötekmı devlet gucuyle alt eünesıdır Sivil toplumu sîvil toplumla vurmak Muhafazakar partıler, kendı ıdeolo- jılenne resmı ideoloji kımhğını kazan- dırmaya çalışırken, devlet organlan- nın yanı sıra, etkıleyebıldıklen tum sıvıl toplum orgutlennı de kullanmak- tadırlar Kıtle ıletım araçlan, ünıversı- teler. sanatçı bırlıklen, meslek kuru- luşlan vb , resmı ideoloji varaülmasm- da bırer basamak olarak kullanılmak- tadır Muhafazakâr hükumetler bır yandan, bağlı sıvıl toplum orgutlennı kullanırken, karşıt sıvıl toplum orgut- lennı de sındınne yontemını benımse- mışlerdır Bırçok Baü ulkesınde. sos- yal demokrasının doğal muttefikı olan sendıkalar, 1980'lerdeçoğu zaman ya- sa zoruyla ışlevsız hale geünlmışür Karşıt sıvıl toplum orgutlennın sesını kısmak bır devlet ışlevı hahne donuş- turulmuştur Grev ve toplusozleşme duzenleme- lenndekı kısıtlamalar, sendıkalann orgut yapısına mudahale, bırbın ar- dından çıkanlan yasalarla bu sıvıl top- lum orgutlennı etkısız hale geürmenın en goze çarpıcı orneklendır Antisivil toplumcu liberallik Gerçekte, biyasal partıler dahıl sıvıl toplum orgutlennın, benımsedıklen ıdeolojık akımlara daha genış bır ta- ban kazanmaya çalışmalannda yanlış olan bır şey yoktur Marksıst düşunur Gramschı'ıun dedığı gıbı, ıdeolojık he- gemonya, ozunde, sıvıl toplumun bır yan urünudur Aslolan, ıdeolojılerden bınnm ustunlük kazanması değıl, kar- şıt ıdeolojılenn, zora başvurmaksızın, karşıhkh var olabılmelendır Gramschı'ye göre, ıdeolojıler arası re- kabette devlete duşen, zor ıle nza ara- sındakı sının gözetmektır, ıdeolojık ıibtunluk sağlama savaşımında zora başvurulmasını onlemektır, taraf ol- mak değıldır Sıvıl toplum kuramlannın, ıdeolojık hegemonya kurma yanşında onem verdığı şey, gorulduğu gıbı. devleün konumudur Bu çerçevede, belh bır ideolojinin resmıleşünlmesı gınşımı, devleün bu konumunu ortadan kal- dırdığı ıçın, devleü taraf haline geürdı- ğı ıçın, her şeyden once sıvıl toplum kavramını reddedıcıdır Sıvıl toplu- mun yaşam hakkını elınden dlmakür Devlet gücünü, bu yoldan, daha da ce- berutlaştırmakür Ne olçude demokraük gorunum al- ünda vapıhrsa yapılsın, bır ideolojinin resmıleşünlmesı, kaçınılmaz olarak bu sonucu venr Bıreylenn. kendı çı- karlannı korumak ve devleü denetım altında tutmak uzere, baskı gruplan, sendıkalar, partıler hahnde orgutlen- me haklannı, sonunda > a ortadan kal- dınr ya fulen ışlemez hale geünr "Asgan devlet" sloganına sanlan serbest pazarcı Yenı Sağ ideoloji, go- runuşte demokraük ozgurluklen sa- \ unan bır ıdeolojıdır Oysa Ingıltere ve Amenka'da J980'lerde gorduğümuz gıbı, asgan devlet şoyle dursun, daha ceberut, daha genışlemış ıdeolojık bır devlet yaratması nedenıyle, gorunuşe rağmen, lıberal ve ozgurlukçu değıl- dır Tam tersıne, sıvıl toplumun ışlev- lennı kısıtlayışıyla antısıvıl toplumcu ve antıdemokraükur Anüsıvıl toplumcu ve antı-lıberal eğıhmlenvle Yenı Sağ ideolojinin onemlı tehlıkelennden bın, bireyler arasında fark gozetıcı bır duzen yarat- ması olasıhğıdır Tıpkı, dın, dıl. renk farkı gozeten devletler gıbı Devleün bellı bır ıdeolojıyle yuklenmesı, sonun- da o devleü, bıreylen eşıt gören ve fi- kırlenne gore ayırmayan bır mekanız- ma ohnaktan çıkarabılır. belh gorüşte- kı bıreylenn devletı hahne donuşture- bılır Orneğın grevdekı ya da hak arama >uruyuşundekı ışcılere. kafası belh bır ıdeolojıyle doldurulmuş polı- sm haşın davranışı, resmıleşünlmış ideolojinin antıdemokraük ve fark go- zeüa özunun, en bılınen belırtılenn- den bffıdır Bu çerçevede, serbest piyasa ve as- gan devlet gıbı çarpıcı kavramlarla sarmalanan Yenı Sağ ideolojinin he- gemonyasma karşı savaşım, gerçekte kapıtahzme karşı savaşım olmaktan çok, demokraük toplum ıçın savaşım- dır Merhaba Aristoteles, merhaba Iskender ATİNAYA FELSEFE YOLCULUĞU ARSLAN KAYNARDAĞ • Bır arkadaş madenı bır para göstererek "Bakın" dedı, "üzennde ne güzel bır Aristoteles başı var". Bıraz sonra dıkkat edınce başka bır madeni paranın üstünde de filozof Demokntos'un başının yer aldığmı farkettık. Paranın bır yanında Demokntos, bır yanında atomu sımgeleyen bir resim. ""Atomculuğun büyük filozofu Demokritos, sana da merhaba 1 " — 1 — Uçuncu Balkan Felsefecılerı Sem- poz\umu Yunanıstan da Delfi'de ya- pıldı Bovle onemlı bır toplantının Yunanıstan da yapılacağının duyul- mdsı telsefecıknmız arasındd buyuk ılgı ve hevecana neden olmuştu 5 hazıranda bdşldyacak sempozyu- ma otobusle gıdıleccktı Çeşıtlı hazır- lıklarddn sonra 14 kışı, 2 hazıran saba- hı Topkapı dan vola çıktık Altı kışı sempo/yuma bıldınlenyle kaülıyor- du Bctul Çotuksoken, Arslan Kay- nardağ. Arda Denkel. Ismaıl Demır- doven. Cemıl Akdoğan, Akın Ergu- dcn Bıldırılenn konusu "Balkan ulkclennde felsefenın gelışmesı ve bu- gunku durumu olarak belırlenmıştı Yolculuğumuzun uzun ve yorucu olacdğını bılıyorduk Istdnbul-Atınd arası 22 saat surecektı ve geceyı oto- buste geçırecektık Otobusumuz. bır şanssızlık sonucu eskıydı ve her turlu konfordan yoksundu Oyle kı. bınmız susayıp su ıstesek o bıle yokiu Sddt 16 30ddsınırageldık Gumruk ışlc-nlen bıraz ılkel bır dekor ıçınde td- mdmldndı Yunan gumruğunde bek- le>cnlerm oturabılmesı ıçın en basıtın- dcn \kı bank bırkaç sandalye bıle gozukmu\ordu Neşcmızı bozmuyorduk BırYunan gumrukçunun telscfecı olduğumuzu oğrcnınce sempozvumdd başdn dıle- mesı hoşumuza gıtmıştı Pdsaport de- nctımınden sonra dovız bozdurarak yanımıza bıraz Yundn parası aldık Otobus harekct ettı. artık Batı Trakjddd>dık Bıraz sonra Make- donya loprakldn gozukecektı Gum- ruktc bıze Mdkedonya'yı tanıtan bırer dfiş vcımıijlerdı Afışın ustunde filozof Aniloleles ıle krdl Iskender'ın resımle- n vcr dlmıştı Bır ses >ukseldı aramız- dan Merhabd Aristoteles. merhdba l^kondcr. merhabd Yunanıstdn top- rakları Bır jrkadaş mddenı bır para göste- rerek Bakın" dedı, "uzennde ne gu- zel bır Anstoteles başı var' Bıraz sonra dıkkat edınce başka bır madenı pdrdnın usiunde de filozof Demokn- tos un başının yer aldığını farkettık Paranın bır yanındd Demokntos, bır yanında atomu sımgeleyen bır resım " Atomculuğun bu\ uk filozofu De- mokntos sana da mcrhaba 1 " Tam bu sirddd uzaktan Abderd kentı gorunmez mı' Bılındığı gıbı bu kent Demokntos un doğduğu \erdır Bunu konuşurken bır ydnddn da Al- man vazar Wıeland'ın o guzel Abde- rahldr romdnını anımsadık 18 yüzvıl- da vazılmış hıcıv dolu bu romanın felsefi yonlen vardır ve olaylar Yuna- nibian'ın bu ılınde geçer Iskeçe'den (bugunku adıyla Ksantı) geçtığımızde Sddt dkşam 19 00"du Kd- vala >a \ardığımızda gun henuz ka- rdrmamışü Bır kıyı kentı olan Kavala alaca karanlıktd bıle guzcllığını bellı edıyordu OkaddrmerdkettığımızSe- Idnık egeceyansıgelebıldık Ârkadaş- lann çoğu uykuya dalmıştı Yazık kı Yunanıstdn'ın bu ıkıncı bu>uk kentı- nın gorkemlı ıstasyon bınasından baş- ka yennı goremedık Yolumuzdakı onemlı kentlerdcn bı- n Lanssa ıdı Burdsı tanh dçısından olduğu kadar telsete açısınddn da onemlı bır yer Platon un Menondıya- loğundd Lanssd'nın adı bırkdç yerde geçer Sokrates'e gore Lanssalılarfılo- zofturlar ve Alınahlardan daha bügıh- dırler Yıne aynı dıyalogta "sanı" ıle "bılgı 1 nın farkı belırtılırken, Lanssa'- >d gıden ıkı kışının durumu karşılaştı- nlır Osmanlıldr Lanssa'ya "Yenışehır" dıyorldrdı 1393'te Turklenn ehne ge- çen bu kent I881"e kddar onlann yo- netımınde kdlmıştır ErteM gun sabah olurken Atına'ya 150 km uzaklıktaydık Guzel bır gu- neş doğmuş, yol boyunca sıralanan san kdürlırndklanılepembezdkkum- lann uzenne vurmdya bdşlamışü Canlı renklenvle goz dlan katırtırnağı ve zakkumldn boylesıne bol olarak başka hıçbır verde gormemıştım Atına"> a v ardığımızda saat 09 00 ol- muştu otelımıze yerleştık Hılton'a yakın olduğumuza gore kentın ıyı bır yennde konaklayacağımız anlaşılıyor- du Ancak oddlanmıza yerleşıncc trd- fık gurultusunden ve sıcaktan >dkın- ma>a başlddık Atına'dd trafik şoğun- luğunun buyuk sorun oldugunu soyledıler Hemen goze çarpan hava kırlılığı de herhalde bundan kaynakla- nı\ordu Ozel arabalar ıçın tek-cıft numara uvgulaması \apıldıgı halde trafikte buyuk bır sıkışıkhk var Genç- lerde başka yerlerde olmayan olçude motosıklet duşkunluğu goruluyor Gurultu ve hava kırlılığının bır nedenı de bu motorsıkletler Sempozyumun yapılacağı Delffye 5 hazıranda gıdeceğız Gıdınceve kadar ve donuşte Atına'da geçıreceğımız bır- kaç gunumüz olacak Bu gunlenmızı ıyı değerlendırmemız gerekı>or Yapılacdk ılk ı^lerden bın Akro- pol a çıkmak sonra muzelere gıtmektı Ebkı Yunan kenılennın en \uksek noktasında \onetım \edınleılgılı baş- lıca yapıların bulundugu >ere dkropol denıldığını bıhvoruz Bunlar aynı za- mdndd bır kdle durumundadır Atınd Akropolu nun ozellıkle Partenon u, ydnı tdpmdğı unludur Çokvazıvdko- nu olmuştur Fransız vazar Ernest Renan nın Akropol u ovguvle betım- leyen vazısını burada anmak ıstenm Ldtınler \ unanıstan ı ışgal ettıkle- nndc Partenon u uzun vıllarkılıse ola- rak kullanmışlar Osmanlıiar Atına da 1820 lerın so- nuna kdddr egemen olmuşlardır Kent onlann \onetımı ^ırasında Valde Sul- tdn ın has ı ıdı Vanı buranın vergı eelın onun adınj vutınlıvordu SURECEK ANKARA NOTLABI MUSTAFA EKMEKÇÎ Tonguç Baba! (5) Enstitülerde Cinsel EğltimL Engın Tonguç'un 'Tonguç Baba'yı anlatısı, dahasure- cek Zaman zaman okurlardan, ozendırenler oluyor, orne- ğın ikı Gozum Ayşe ' yanı Ayşe Ilhan, Koy Enstıtulu Galıp Taşkafa (Candoğan) Dursun Kut Koy Enstıtulerı ustune bır yapıtı da olan Galıp Candoğan mektubunun gırışınde şoyle dıyor "Dun yazdığınız "Tonguç Baba (1)" yazınızda Ton- guc'u ne kadar gerçekçı yonlerıyle anlattığınızın larkında- sınız Sızı.bubaşarılarınızdandolayı kutlarım Yurdumuza emeğı geçmış Turk aydınlarının tanıtılmasında ustunuze gelecekyokvallahı Galıp Candoğan (Taşkafa) daha sonra, Tonguç ıçın yenı çalışmalar yapmaya başladığını anlatıyor, mektubun bır yennde ozetle şoyle dıyor "1944 yılında Ankara'da Maarıf Basımevınde basılan "Koy Enstıtulerı I' broşurunde benım şımdıye kadar hıçbır eğıtırrjcıden duymadığım, 'Enstıtu oğretmenlerının kendı kendılerını yetıştırmelen' başlığı altında sıraladığı mad- delerın 4 maddesının bır yennde, cinsel eğıtım hakkında şunları soyler Enstıtusu öğrencıierı buluğ çağını ve gençlık devrı- nın bır kısmını bulundukları kurumlarda geçırmek zorun- dadırlar Bu çağın gereğı olarak onlann gelışımıyle ılgılı bırçok hayatsal meseleler vardır Bunlardan bın cınsı ha- yat ve onun eğıtımı meselesıdır Bu bakımdan da oğret- menlerın tıpkı çocukların ana ve babaları gıbı onları aydın- latmaları lazımdır Eğıtım ve oğretımın en guç koşullarından bırını teşkıl eden bu meseleyı gormemezlığe bılmemezlığe gelmek ve genç nesıllerı bu alanda kendı kendılerıne terk etmek hem bıreylenn hem de toplumun hayatı ıçın çok zararlı so- nuçlar doğurmaktadır Onun ıçın enstıtu oğretmenlerı bu problemı ıslemeyı, oğrencılere anlatma yollarını ve usul- lerını oğrenmelerı gerekır 5 maddede şoyle ûğrencılerınıçındençıkıpgeldıklerı koylerde her normal ınsan evlenır, geçım guçluklerını hıç hesaba katmadan bır aıle yuvası kurar Normal yaşlarda evlenerek aıle yuvası kurmak, bu yuvayı çocuklarla kuv- vetlendırmek yenı neslın ulkusu olmalıdır ' 1940 lı yıllarda oğrencılerın cinsel eğıtımlerını boylesı- ne cıddı olarak ele almak ıstemış bır başka kuruluş anım- samıyorum Koy Enstıtulerı olayına onem verışım boşu- na değıldır Cumhurıyetokurları.bukuruluşlarınonemının bılıncındedırler Geçen gun Ilhan Selçuk soyluyordu, yapı- lan bır araştırma sonucu olsa gerek, bır Cumhurıyet'ı 4 8 kışı okuyormuş Demek her gun Cumhurıyet'ı 336 bın kışı okuyor 1 Bunca ınsan bızım yazdıklarımızı okuyor Bu az kı- vanç, az sorumluluk mu' Usumdan geçıyor, denebılır kı -Sen gazete yazarısın, bıze gunluk olayları anlat Hacı Tö ne olacak'' Koalısyon delındı mı gerçekten"? CHP'nın başına kım gelecek? Doğru, gunun konuları bunlar Hacı TÖ nun geleceğı pek parlak gozukmuyor Hacı Tö nun gunlerını Suleyman Bey sayıyori Ortaklığa bır şey olacağı yok, duzelır onlar, delık- ler kapatılır CHPnın başına Altan öymen de, Denız Bay- kal da gelse olacağı yok ya Bulent Ecevıt de gelse boş' DYP-SHP ortaklığı surdukçe, solda yenı oluşumlara ya- ,sam yok 1 Gelelım Engın Tonguç'un Tonguç Baba 'yı anlatıları- na, Engın Tonguç, Yalçın Kuçuk'un eleştırılerı dolayısıyla, 1940 lı yılların aydınlarının bakış açılarını ele alıyor, ozetle şöyle dıyordu "Şımdı, Turkıye'dekı aydın, o donem aydını ulkeyı tanı- mıyor koyluyu tanımıyor, gerçekçı değıl Onun ıçın verdığı kararlar yanlış oluyor özel bır ornek vereyım hemen, eğı- tım olayı başladıgı zaman, Saffet Arıkan o donemın tarım bakanı, adam, daha uç-beş tane tarım uzmanı vs Ankara yakınındakı koylere gıdıyormuş Eğıtmenler ne dereceye dek çalışıyorlar, ona bakacaklar O arada, koyun bırınde, tarım uzmanlarından bın koyluye dıyor kı -Senın tarlan nerede 7 -Şurda bır tane şurda bır tane, şurda bır tane var, uç ta- ne tarlam var -Efendım sız zaten akılsız adamlarsınız' Bunların arası ne kadar^ Oradan senın oraya gıtmen bır saat' Ötekınden oraya gıtmen bır saat Sen boyle dunyanın vaktını kaybedı- yorsun Aklınız olsa sızın, bunların hepsını bır araya top- larsınız, senın tarlan bır yerde olur, rahatrahatçalışırsınız' -Bey, dıye karşılık verıyor adam, eger ben bunu yapar- sam aç kalırım> -Nıye? -Cunkü bızım buraya her yıl bır ıkı defa dolu yağar Dolu yağdığı zaman benım tarlamın bır tanesı gıder obur ıkısı kurtarır benı' Onun uzenne Saffet Arıkan hepsıne donuyor -Haydı, bının arabalara da Ankara ya, o ne ışe yaradığı bellı olmayan gorevlerımızın başına gıdelım 1 dıyor Şımdı (Hakkı Tonguç'un) soylemek ıstedıklerı bu Ne ay- dın duşmanlığı ne bır şey Doğru durust aydına kımsenın duşman olduğu fıian yok Şımdı butun bunların nedenı olarak Yalçın Kuçuk'un gösterdığı şey, "Hakkı Tonguç köyluydu, koylulukten kurtulamadıi O kadar koyluydu kı, doğum tarıhı bıle bellı değıldır Oğlu da doğum tarıhının bellı olmadığını yazıyor 1 " dıyor Guzel kardeşım sen Tür- kıye'de mı başka yerde mı yaşıyorsun? O donemdekı ın- sanların çoğunun doğum tarıhı bellı değıl Ataturk'un doğum tarıhı bellı değıl 1 " BULMACA SOLDANSAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 1/ Bır kâğıt oyunu Bangladeş'ın para bırımı 2/ Bır tur pembe elmas Aynı kokten çıkıp a>Tiı ul- kede yaşayan ve bır başın yetkesı altında bulunan aıleler top- luluğu 3/ Ateş Kunduracının dıkışı gızlemek ıçın ayak- kabının taban astarı- na ya da taban kose- lesıne açtığı yank 4/ Şarkı Erkek ku- mes hayvanlarının en ın ve >aşh olanı 5/ Kuze> Ame- nka'da vaşayan kızılderılı bır kabı- le 6/ Bır tur ınce ve şeffaf kumaş . Bır şeyın doğru oldugunu belırtmek ıçın yapılan ışaret 7/ Terlemekten ya da sıcaktan vucutta görulen kuçuk pembe kabartılar. Su. 8/ Iskambıl- de bır kâğıt Edremıt Körfezı'nde turıstık bır ver 9/ Yunanlılara verı- len bır ad Okur VUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/Kadınların takındıkları sus ığnesı Bır dılın, bolgelere göre değışen söyleyış özellığı 2/ Uzerı toprak ya da otla ortulmuş saman yığını Ulaştırma 3/ Usta, mahır Fazladan kıhnan namaz ya da tutulan oruc. 4/ Ay. Çıçek tozu 5/ Ipekten, sa- nmtrak dallı nakışlarla ışlenmış bır tur beyaz kumaş 6/ Bır cıns sulun Sazı kurmaya yarayan burgu 7/ Tuluat tıyatrolannda Doğu gıysılerıyle yapılan dans Eskı Mısır'da guneş tanrısı 8/ Av nı erkekle evlı olan kadınlann bırbırıne gore adı Çeşıtlı bıt- kılerın yaprak ve kabukları ıle kokulandırılmış acımtırak bır ıçkı. 9/ Bır >erde bırıken sıvılan akıtmakta kullanılan oluk ya da bo- ru Be>az eılı bır balık
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear