29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4TEMMU21992 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR 11 Haklannda 12 dava açıldı, 20 konserleri yasaklandı Grup Yorıım'a her türlü *yorıım' yasak • 7 yıllık bir geçmişe daya- nan mûzik serüvenleri bo- yunca nota kâğıtlanndan çok dava dosyalanyla haşır neşir oldular. 16 gün gözaltında, 95 gün tutuklu kaldılar. Ka- tılmadıkları, ama destekle- dikleri bir geceden sonra haklannda tutuklama kara- rı çıkartıldı. fstanbul Haber Servisi - Müziğin, ''evrensel dil" olarak tanımlanıp be- nimsendiğı çağdaş bir dünyada kuru- lan Grup Yorum'u kamuoyunun bü- yûk bölümü, kasetlerindeki parçalar- dan çok, haklannda açılan davalar- dan, gözaltılardan ve iptal edilen kon- serlerinden tanıyor. Yine aynı grup, 7 yılhk bir geçmişe dayanan müzik se- rûvenleri boyunca nota kağıtlanndan çok, dava bildirileriyle haşır-neşir olup stüdyo kondorlan yenne mah- keme koridorlannı aşındırdı... Ga- zete sayfalannda hemen her gün hak- lannda çıkartılan tutuklama karan ve konserlerinin iptal edildiğıne ilişkin haberlerin yayımlandığı Grup Yonım, "sanatın üzerindekı yasaklan kaldı- racak" devlet politikasının yaşama geçirilmesini beklerken, diğer yandan da "potansiyel suçlu" yorumlanndan sıynlmaya çaba gösteriyor... Çalışmalannı halen Ortaköy Kül- tûr Merkezi'nde (OKM) sürdüren Grup Yorum son üyeleri Hilmi Ya- rayKi, Nuray Erdem, Taner Tannver- di, Eüf sumru Gûrel ile Kemal Sahir Gûrdden oluşuyor. Bugüne kadar "Sıynüp Gelen", "Haziran'da Ölmek Zor-Berivan", "Türkülerie-Grup Yo- nım", "Gün Gelir-Cemo","GeI ki Şa- faklar TutuşsuıT 1 , "Yürek Çağrısı-Ey Hevalo'Y'Türküler Susmaz Halaylar Sürer" ve bir süre önce pıyasaya çıkan "Cesaret" adh kasetlere imza atan Grup Yorum, bugüne kadar verdik- leri 400'e yakın konserde 500 bin ki- şiyle buluştu. Haklannda toplam 12 ayn dava açılan grubun 20 konseri yasaklandı. Üyeleri 16 gün gözaltı- nda ve 95 gün tutuklu kaldı. Son ola- rak 19 Haziran günü Eskişehir'de gerçekleştirilen "Bu Yaşam Bizim- Sevgi ve Dostluk Gecesi"nden sonra Grup Yorum ve geceye kaülan diğer sanatçılar hakkında gıyabı tutuklama karan çıkartıldı. Grup Yorum hakkı- nda açılan soruşturmalann dökümü ise şöyle: Yorum üyeleri iptal için idari mahke- meye dava açtıklannı belirtiyorlar. İstanbul ValiliğTnin karşı savunma gönderdiğj davayla ilgıli Grup Yo- rum'un görüşleri şunlar "Tiim beraat ve takipsizliklerimize rağmen Türkiye'nin her yanında 'Po- tansiyel suçlu gibi görülme ve gösteril- me çabalarıyla karşılaştık. Bizler ise bugüne kadar amatör bir ruhla gelişen müzik anlaytşımızı tiyatro müziği, konserier, demokratik örgütlerin da- yamşma geceleri ve buna benzer bir çok etkinlikte ünlnlerimizi sunduk. Her üretim dönemimizde etkilendiği- miz olaylan, yaşanan toplıunsal süreci kaset çalışmalannMzla da somut- laştırdık." Dönemin İstanbul Valisi Cahit Ba- yar ımzasmı taşıyan 9 Mayıs 1990 ta- rihli savunma dilekçesınde ise Grup Yorum hakkında şu görüşler dile ge- tiriliyor: "Sözkonusu müzik toplulu- ğu mensuplannın bugüne kadar çeşit- fi eylemlere katıldıklan tespit edilmiş ve bu topluluğun çeşitli ıl ve ilçelerde düzenlemiş olduklan konserlerde, aşın solu simgeleyen ya da bölücü mahiyette sloganlar attırmak suretıy- le çoğunluğu gençierden oluşan izleyi- ci topluluğunu galeyana getirerek bir suçun işlenmesi için alenı olarak tah- Hemen her gün, haklanndaki tutuklama karan ve konser yasaklamalarına ilişkin haberler yayımlanıyor. Gnıp Yo- "£ fttıkleri, THKP/C-DEV-SOL ör- rum, "sanat üzerindekı \asaklan kaldıracak" devlet politikalarının tmata geçirilmesini be'kuSor^BEHZATŞAHtN)8 !1 ,111 ?11 " m l h t a n ı , v e sempatızanlan " " olduğu, dolayısıyla yapılacak konser- diklenveNevruzateşiyaktıklaniddi- ' 12 Nisan'da H Mart 1988'de Filistin halkına ya- prian baskılan protesto ertikleri için so- ruşfurma açüdı. Sonuç: Takipsizlik • Eylul 1988'de SHP gecesınde Kürtçe şarkı söylemekten dava açıldı. Grup üyelerinden bıri 1 ay tutuklu kaldı. dava beraatla sonuçlandı. LJ Mart 1989'da Edirne'deki öğrenci gecesinde grup üyeleri bir gün gözaltın- da tutuldu. Sonuç: Takipsizlik. ZAralık 1988'de Ankara konseri öncesi iki eleman gözaltına alındı, bir gün sonra serbest bırakıldı. G Nisan 1989'da özel bir konserden sonra Eskişehir'de gözaltına alındüar, 5 günlük gözaltı süresinden sonra Kürtçe söylemekten dolayı haklannda dava açıldı. Sonuç: Takipsizlik. C Temmuz 1989da iptal edilen Mersin konseri için protesto yürüyü- şüne kaülan 9 üye 65 gün tutuklu kaldıktan sonra beraat etü. D 8 Ekim 1989'da tstanbui'da bir gün gözaltında tutulup serbest bı- rakdduar. Dava takipsizlikle sonuç- landı. D Küçükarmutlu'da konser ver- asıyla 12 Nisan'da 5 gün gözaltına ahndılar. Dava takipsizlikle bitti. ZSamsun konserinde Kürtçe şarkı söyledikJeri gerekçesiyle Ankara DGM'nin açtığı dava bir yıl sürdü. So- nuç: Beraat. D SHP'nin düzenledığı Gebze Festivali'nde bölücülük yaptıklan ıd- diasıyla ifadeleri alındı. Sonuç: Ta- kipsizlik. D Izmir konserinde Kürtçe şarkı ve 1 Mayıs Marşı'nı soyledikleri gerekçe- siyle haklannda dava açıldı. ZJ Ortakoy Kültür Merkezi'nin ka- patılması sırasında gözaltına alındılar ve bir gün sonra serbest bırakıldılar. U Şubat 1992'deki İzmir konserinde "Devrim Andı içip slogan attıklan" gerekçesiyle haklannda sonışturma açıldı. Soruştumıa haJen süriiyor. D Mayıs 1992 günü yurtdışı kon- serlerinden dönen Grup Yorum üye- leri Elıf Sumru Gürel, Taner Tann- verdi ile Grup Ekin üyesi Metin Tu- ran ile karşılamaya gelen Kemal Sa- hir Gürel ve Tuncay Çiftçi havaalanı- nda gözaltına alındılar. 1 gün gözaltı- nda kaldıktan sonra Terörle Mücade- le Şubesı'nden serbest bırakıldılar. Z 19 Haziran 1992 günü "Bu Ya- şam Bizim Gecesi"ndeki konserlerine dava açılarak haklannda gıyabi tutuk- lama karan çıkartıldı. Bitmeyen yasaklaria devletin halk- la aralarına anlamsız bir duvar örme- sinden yakman Grup Yorum'un son lerde müziğin yanı sıra kadrolanna moral verici konuşmalar yapılarak kendilerine yeni sempatizanlar ka- zanılması amacına yönelik bir faaliyet olacağı, düzenlenecek konserlerin amacından saptınlarak kanunsuz gösteriye dönüşebileceği kuvvetle muhtemel olduğu, kanunlann suç saydığı fıillen açıkça övdükleri, do- layısıyla gençlik kesimini eylem içine 3 yılda iptal edilen konserleri ise şun- çekmeye çalıştıklan ve bu tür konser- lar: lerden elde edilen paralann büyük bölümünü bu örgüte aktararak mad- di ve manevi destek sağladıklan an- laşılmakta olup düzenlenmesı halındc yine aynı durumlann zuhur etmesi kuvvetle muhtemel göriildüğünden, sözkonusu konserlere 2559 sayılı Po- lıs Vazife ve Selahıyetlen Kanunu"- nun Ek-1 maddesı ve 5442 sayılı İI İdare Kanunu'nun 11. maddelen uyannca izin verilmesi uygun görül- memiştir." Şimdilerde ise Grup Yo- rum, "dik bir yamaa yürürken adı- mlann geri geri gitmesi"ne benzer bir zorlukla mücadele edip yasaklardan kurtulmak amaanda... D 1989: Mersin, Antalya, ve İstan- •buldaki iki konser. D 1990: Mersin, lzmir(2), Jzmit, Kastamonu, Savaşa Hayır Geoesi, An- kara Mülkiyeliler Gecesi, Banduma Halkevi Gecesi, Ruhi Su Gecesi, Bakı- rköy Çiçek ve Sarıyer Çevre Festivah'. 3 1991: İzmıt ve Üsküdar Katıbım Festivali'nde vereceklen konser. D 1992: Tekirdağ, Mersin ve İstan- bul (Aksaray) konseri. Mart 1990 tarihınde Kartal ve Bah- çelıevler'de vereceklen 4 konser "Po- üs Selahıyetlen Kanunu"na aykın ol- duğu gerekçesiyle yasaklanan Grup GRUP YORUM UYELERI: Yasak ne zaıııaıı yasaklanacak? İstanbul Haber Servisi - İstanbul'da bir yer. Polis tarafından tüm yurtta aranan, haklannda gıyabi tutuklama karan bu- lunan beş gençten dördü: Kemal Gürel, Elif Sumru Gürel, Hilmi Yarayıcı, Hüseyin Akbulut. Suçlan, Eskişehir'de dü- zenlenen bir gecede konser vermek. Kendilerini 'Devrimci' diye nitelendiren, yaptıklan müziği 'Çağdaş halk müziği" olarak tarumlayan ve yakalanmalan ha- linde cezaevine gönderilecek olan Grup Yorum üyeleriyle müzik konusunda konuştuk. Yaptıklan müzik nedir, yasa adamlan neden söyledikleri türkülere suç işlemi yapıyor? "Yapüğımız müziği çağdaş halk müziği olarak ifade ettik. Bugün birçok sanatçı. kendisinin çağdaş halk müziği yaptığını söylüyor; aradakı temel farklıhk, biz, çağdaş halk müziği pers- pektifinı yüzyıllann. binlerce yılın üzerinde yükselen kültür birikiminden ya- • Haklannda gıyabi tu- tuklama karan bulunan Grup Yonam/'Yasaklan yasaklayacağız kimse düşünü söylemekten çekin- meyecek"diyen Kültür Ba- kanı Fikri Sağlar'ı "şov yapmakla" suçluyor. rarlanıp onun üze- rinde inşa ediyo- ruz. Yeni müzik nedir? Mücadele- nin içerisinde yoğ- rulan bir müzik. Ama konusu kap- sarnlı. Belli birkesi- mi alan müzik de- ğil; herkesi yakala- yan, herkesi alan bir müzik. Böyle bir müziğe doğVu bir perspeküfle bakılmalı bize göre. Yani, yaşamı doğru kav- ramalı, doğru mesajlar vermeli. Elbette müziğin haz veren bir yanı var, ama aydınlaücı yanı da var. Bizoe müzikte birçok nokta birlikte düşünülebilmeli. Bu anlamda doğruyu yaka- layıp doğru mesaj vermek ancak devrimci sanatçılann yapabi- leceğı bır iş bıze göre. Devrimci sanatcılik da şudur: Kendisi bir şeyler aktarmaya çalışırken, diğer yandan o gerçeklerden bağımsız yaşamayan, özü sözü bir olan insandır. Anlattıklan ile yaşadıklan denk düşen bir sanatçıdan bahsediyoruz. İşte biz, Grup Yorum olarak böyle bir müzik anlayışı, yani ha- yatın içınde, mücadelenin içinde, mücadelenin sesi olan, on- dan kopmayan bir müzik anlayışındayız." Grup Yorum üyelen, kendilenni, yaptıklan müziği böyle tanımhyorlar. 1985'te Marmara Üniversitesi'nde okuyan öğ- rencilerin kurduğu ve bugüne kadar sekiz kaset çıkaran Grup Yorum'un bugünkü üyeleri, başlanşçtakı demokrat çizgileri- nin zaman içinde devrimci niteliğe büründüğünü anlaüyor. Haklannda tutuklama karan bulunan Grup Yorum üyele- ri, 'Yasaklan yasaklayacağız', 'Kimse düşünü söylemekten çekinmeyecek' diyen Kültür Bakanı'nı da şov yapmakla suç- lnVor. Ve, dinleyicilerini. kendilen hakkında verilen tutukla- ma karannı protesto etmeye çağınyorlar. "Salman'ı öldürmenin tam zamanı" • LEFKOŞA(AA)-İranlı din adamı Ayetullah Ahmet Jannatı, İngilızyazarSalman Rüşdi'nin öldürülmesının tam zamanı olduğunu söyledi. Tahran radyosuna göre Iran'nın önde gelen dın adamlanndan olan Jannati, Tahran Üniversitesı'ndeki cuma hutbesınde, İngiliz hükümetınin Salman Rüşdi'yi saklandığı yerden çıkanp yavaş yavaş normal hayatına döndürmeyi planladığını öğrendiğini anlatarak şunlan sövledı:"Gerçekten de harika bir haber. Uzun zamandır bunu bekleyenlere. bekleme sürelerinin yavaş yavaş sona erdiğinı müjdeliyorum. Bunu bekleyenlerdini vecibelerini en kısa zamanda yerine getirmeyehazır olmalıdırlar." Jannati Salman Rüşdi'nin öldürülmesi için > üzlerce kışınin "şehıt" oltnası gerekıyorsa bıle buna değeceğinı be'lirtti Tiyatroya değil, projesine destek • ANKARA(UBA)- Kültür Bakanlığı tarafından özel tiyatrolara sağlanan maddi destek tiyatrolann gerçekleştireceği projelere verilecek. Konu>lailgili olarak biryönetmelik değişikliği > apıldı ve bir özel komisyon kuruldu. Kültür Bakanhğfnın 1982'den itibaren tiyatrolara verdiği maddi desteğin. yeni bir statü ile düzenlenmesi \ e bu düzenlemede objektif değerlendirme kıstaslannın yeniden saptanması amacıyla Kültür Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Gülşen Karakadıoğlu, Devlet Tiyatrolan Opera ve Balesi Çalışanlan Vakfı temsilcisi Tamer Levent, Uluslararası Tiyatro Enstitüsü Başkanı Refik Erduran, Tiyatro Eleştırmenlen Birliği temsilcisi Atilla Sav, Özel Tiyatro Yapımcılan Derneği temsilcisi Rutkay Aziz, Tiyatro Oyunculan Demeğı temsilcisi Ahmet Gülhan ile Televizyon ve Tiyatro Yazarlan Derneği temsilcisi Recep Bilginer'den oluşan komisyon ılk toplantısını Ankara'dayaptı. Bakanlık, komisyonun raporu üzenne bir değerlendırme yapacak. Üçü Alman, ikisi Türk beş sanatçının heykelleri, Resim ve Heykel Müzesi bahçesinde Bu sergî Araç Bakuıı'claıı çıktı • 5 sanatçının yapıt- lan yaz boyunca sergi- lendikten sonra İstan- bul'un çeşitli semtleri- ne yerleştirilecek. Bü- yükşehir Belediyesi'- nin desteğini alan hey- keltıraşlar, "banşçı" düşüncelerden yola çıkıyorlar. Kültür Servisi - İki Türk, üç Alman sanatçının yapıtlann- dan oluşan karma heykel ser- gisi 6 temmuzdan başlayarak Mimar Sinan Üniversitesi ve Heykel Müzesi bahçesinde ser- gilenecek. Sergide yer alan yapıtlar yaz boyunca burada sergilendikten sonra İstanbul- un çeşitli semtlerine yerleştirile- cek. İstanbul Büyükşehir Beledi- yesi'nin düzenlediği heykel ser- gısinde, Stuttgart'tan Armin Lambert ve Yddız Tüzün, Ber- lin'den Klaus Duschat ve Klaus H. Hartman, İstanbul'dan da genç heykelüraş Erim Bayn yer alıyor. Sanatçılann çıkış poktası, İstanbuK Şu sıralar İstanbul Büyükşehir Belediyesi Araç Alman sanatçı Klaus H. Hartmann da sergi hazırlıklaruıı İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Araç Bakım ve Onanm atöiyesinde gerçekleştinfa'. (Fotoğraf:İBRAHİM GÜNEL) Bakım ve Onanm Ticaret A.Ş. ile birlikte çalışan sanatçılar. İstanbul kentinin kendi bilmç- lerindeki yansımalannı yapıt- lanna aktanyorlar. İSBAK atölyelerinde işcilerle birlikte çaLşan sanatçılann malzeme- leri ise metal. Sergide yer alan sanatçılar- dan Yıldız Tüzün, yıllardır Al- manya'da yaşamını sürdüren bir sanatçı. Bu serginin bir baş- langıç olduğuna inanan Tü- zün'ün amacı, dünyanın çeşitli ülkelerinden gelecek sanatçı- lann İstanbul'da buluşması, bu etkinliğin giderek bir "heykeltı- raşiar sempozyumu"na dönüş- mesi. Bu sergıye katılan üç Alman sanatçıdan ıkisı Berlin'den gel- miş: Klaus Duschat ve Klaus H. Hartmann, Berlin Güzel Sa- natlar Akademisi'nde eğitım gören ve Almanya'da düzenle- dikleri sergjlerle ülkelennde tanınan iki sanatçı. Armin Lambert ise Heidelbergli bir sa- natçı. Erim Bayn. İstanbul'un genç heykel sanatcılanndan. Yıldız Tüzün daha geniş bır sa- natçı katılımı sağlayamadıklan için üzgün. Sanatçılann ortak özelliği. "banşçı" düşüncelerle hareket etmeleri. Sergide yer alan sa- • natcılann gittikleri ülkeye "banş götümıeyi" amaçladık- lannı söyleyen Yıldız Tüzün konuşmasını şöyle sürdürüyor: "Bu sanatçılann amaa, git- tikleri ülkeye banş götürmek, toplumlararası banşın yerleş- mesinde sanatçı olarak üstle- rine düşen görevi üstlenmek. Örneğın Klaus Duschant İstan- bul'da camilen çok beğendiğmı ve camılenn etkisinde kaldığı için büyük bir kapı yaptığını söylüyor. Hartmann ise en gü- zel yönleriyle dört mevsimı an- latmak amacında." Yıldız Tüzün'ün sergide yer alan çalışması ise aşağıda geniş, yukanya doğru gittikçe incelen çeşitli formalardan oluşuyor. Tüzün, çevre kirliliğinden yola çıkarak oluşturduğu bu ışi ile "İnsanlar dünyaya sahip gö- rünse de aslında hiç değiller" di- yor sanki. İstanbul Festivali'nde bugün SantaCeciliaOda OrkeslrasıAy aIrini'de Kültür Servisi - Santa Cecilia Oda Orkestrası. 20. Ulusla- rarası İstanbul Festıvali'ndeki ilk konsennı bugün 18.30'da Aya İnni'de verecek Şef Uto Ughi yönetimindeki orkestranın solistleri Uto Ughı (keman), Maryse Regard (ke- man), Guido Casarano (ke- man). Raffaele Malozzi (viyo- la) ve Giorgio Pani (kontrbas). Orkestranın bugünkü konse- rinde Mozart'ın Ikı Küçük Or- kestra ve Davul İçin Serenata Notturno'su ve 3 Nolu Keman Konçertosu. Vıotti'nin 16 Nolu Keman Konçertosu sev lendirilecek. Zûlfii Livaneti'nin festival- deki ilk konseri de bugün 21. 30'da Açıkhava Tiyatrosu'n- da. Zülfü Livaneli, bazılan- nın sözlerini çağdaş Türk şaır- lerinin şiirlerinden aldığı beste- lerini bağlama, ne\, kaval gibi geleneksel Türk çalgılanna da yer verdiği orkestrası eşlığınde yorumlayacak. Aşıklar Şöleni'nin ılki de bu- gün 17.00'deGülhane Parkı'n- da. Şölene Aşık Murat Çoba- noğlu, Aşık Şeref Taşlıova, Aşık Yaşar Reyhani, Aşık Nuri Şahinoglu, Mürsel Sinan, Mak- sut Koca, Rahmani, Nuri Çora- ğı, Mehmet Yılmaz, Gülhani, Ahmet Imami, Mnsa Merdan- oğlu, Aşık Feymani, Sefil Seli- mi, Ahmet Poyrazoglu, Zeki Erdalı, Hacı Karakılçık, Miha- ni, Giinay Yıkkz, Ismail Cengiz, Erzade Kapan, Ali Rıza Ezgi, Mehmet Batur ve Erol Şahiner katılıyorlar. Münir Nurettin Beken'in Türk müziği ud resitali ise bu- gün 18.30'da Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda. Mutlu Torun'un öğrencisi olan Beken, İhsan Özgen. Be- kir Sıtkı Sezgin. Çinuçen Tannkorur, Alaeddin Yavaş- ça gibi sanatçılarla birlikte Necdet Yaşar'm kuruculuğu- nu üstlendiği Devlet Türk Mü- ziği Topluluğu'nun ilk üyelen arasında yer aldı. Halen öğrenimini ABD'de sürdüren Beken, bugünkü re- sıtalinde Solakzade Mıskaalı Mehmet Hemdemi Çelebi, Şehzade Mehmet Seyfeddin Efendı, Tanburi Cemil Bey, Zeki Mehmet Ağa, Cinuçen Tannkorur. Sadettin Arel. Mutlu Torun. Şerif Muhittin Targan. Yalçın Tura ve kendi eserlerini yorumlayacak. Türkiye'den Afîşler' sergisi Amerika'dan sonra Avrupa'yı dolaşacak Türk afişleri dünya turuna çıktı • Grafıkerler MeslekKuruluşu'nungerçekleştirdiği sergi Toronto'dan sonra New York, Montreal, Londra ve Paris'e de gidecek. Sergi, dünyayı her se- ferinde yenilenerek gezecek. Dünyanın önemli merkezlerini dolaşması tasarlanan "Türkiye'- den Afişler" sergisinin ilk durağı, Kanada'nın Toronto kenti oMu. Kültür Servisi - Grafıkerler Meslek Kuruluşu'nun yapımını üstlendiği "Türkiye'den Afiş- ler" sergisi. gezisine Yeni Dün- ya'danbaşladı. Kapsamlı bir programla, dünyanın önemli merkezlerini dolaşması tasarlanan serginin ilk durağı, Kanada'nın Toron- to kentiydi. Üç milyon nüfusuyla ülkenin en büyük ve en modern kenti olan Toronto, Türk afişlerini Harbourfront Kültür Mer- kezi'ndeki York Quay Gale- risı'nde konuk etti. Kanada Grafik Tasanmcıla- n Derneği'nın (GDC) düzenle- diği Toronto'daki sergide Yur- daer Altıntaş, Zeynep Karafa- kioğlu Ardağ, Uğurcan Ataoğ- lu, Serdar Benli, Savaş Çekiç, Şahin Aymergen, Gülizar Çe- poğlu, Joelle Danon, Yeşim Demir, Sertaç Ergin, Bülent Erkmen, Mengü Ertel, Sadık Karamustafa. Mesut Kayalar, Hakkı Mısıhoğlu, Cemalettin Mutver, Emre Senan, Mahmut Soyer, Haluk Tuncay, Mehmet Ali Türkmen, Leyla Uçansu ve Emrah Yüceİ'e ait yetmiş do- kuz afış yer aldı. Kalabalık bir izleyici toplulu- ğunun katılımıyla gerçekleşen açılış törenı. GDC Ontario Şu- besi Başkanı Jennifer Coghill'in sunuş konuşmasıyla başladı. Daha sonra Grafikerler Meslek Kuruluşu adına Toronto'ya gı- den sergi sorumlusu Sadık Ka- ramustafa, serginin oluşumunu anlatan kısa bir konuşma yaptı. Serginin Kanadalı düzenleyi- cilerini ve açıbş kokteyline katı- lan konuklan en çok şaşırtan konu, sergideki afışlerin sunu- luşundaki profesyonellik oldu. Gerçekten de Grafikerler Mes- lek Kuruluşu, uzun bir dünya turuna çıkan Türk tasanmcıla- nnın yapıtlan için, çok iyi düşü- nülmüş. rahat izlenen, eksiksiz bilgi veren, sökülür takıür bir sergi sistemi geliştirmiş ve uy- gulamıştı. Her şey en küçük aynntısına kadar Türkiye'de yapılmış, Kanada'ya özel am- bajajlar içinde hazır gitmişti. İzleyenleri şaşırtan ikinci ko- nu, afışlerin tasanm kalitesi ve baskı teknikleriydi. GDC İkin- ci Başkanı Albert Ng "Türk afişleri çok renklı, hareketh ve alak" dedi "Sanınm. yaygınla- şan bilgisayar kullanımının da etkisiyle Kanada'da, bu canlı- lıkta işlere kolay rastlanmıyor." Kanada'dakı organizasyo- nun gerçekleşmesi için önemli katkılar sağlayan Kanada'da yaşayan Türkler ise bu serginin, çağdaş Türkiye imajının dün- yaya tanıtılması açısından önemli bir görev üstiendiğini söylediler. ABD'de yaşayan ve Toron- to'da bir sanat galerisi işleten bir ressam, geçen ay büyük pa- ralar harcanarak yapılan New York'taki yürüyüşün hiçbir ya- ran olmadığından yakınarak "New York'a keşke mehter takınru yerine bu sergiyi götür- seydik, daha çağdaş ve kalıcı bir ız bırakırdık" dedi. Aynı çevreler, çeşitli başvu- rulara rağmen, Türkiye Cum- huriyeti Kültür BakanlığYnın, önemli bır kültür olayı olan ser- giye ilgi göstermediğini öğre- nince. şaşkınlıklannı gızleye- mez oldular. "Türkiye'den Afişler" sergi- si, daha yolun başında. Çok yakında yayımlanacak olan "Türk Afişlen" kitabıyla birlik- te, hangi ülkelerde ve hangi kentlerde konaklayacağı belli olacak. New York, Montrael, Lond- ra ve Paris'te açılması için gö- rüşmeler şimdiden yapıldı. Serginin önemli bir özelliği de Türkiye'de üretilen yeni afış- lerin GMK tarafından değer- lendirilerek yeni sergilere katı- lacak olması. Böylece "Tür- kiye'den Afişler" sergisi, dün- yayı hep yenilenerek dolaşacak. AĞLAMAKVfi GÜLMEK Ilhan Selçok 9 bası 10.000 bra (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-îstanbu)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear