23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET 29 HAZIRAN1992 PAZARTESİ ÖRUOLAYLAR VE GÖRUŞLER Hkoıtoınide BaşanlıOlmak». Tüıtye vanyla yokuyla uretıme yonelmek zorundadır. Üretımın onündekı <iara>ğazlan aşmak durumundadır Pro.Dr. ERDOĞAN SORAL 1. Lronik yûksek enflasyonun düşürülmesi: Hükjnetın uzun ve kısa venmlı programlannın uygıixnada başanb olması, dayandıklan var- sayımarın gerçekçı olmasına hağlıdır Varsa- yımlı doğru seçılmışse uygulamadan başanlı sonu;ar alınabıhr Tersı durumda program he- dcflroe ulaşılamayacak demekur Propram, enflasyonla ılgıb olarak ıkı hedef öngömüştur Ilk hedef, kronık yuksek enflas- yonu iuşurmekür Enflasyonu duşurmek. ıçın ckonoTuk kararlaria sıyası kararlar arasmdakı ikılemn ortadan kalkması gerekır İkılem, top- lam krynaklarla, toplam harcamalar arasındakı dengeizlıkten doğuyor Dengesızlığı gıderme- nın you sağlıklı kaynaklan artürmak, soygunu ve savırganbğı onlemekten geçıyor Açıl fınansmandan (para basmak) kaçınmak içın \a*gı kayıplannı onlemek, kâr, rant ve faız gehrleıyfe servetten alınan vergılen enflasyona endek leyerek vergı oranlarını yenıden belırle- mek jerekjyor Vergı kayıplannı onlemek. enf- lasyoria doğan kazanç yığınlaşmasını vergılen- dırtnet, ekonomık bır karardır Vergıyı, ödeye- bılecellerden ya da odemek durumunda olan- lardaıı almayıp vergı yuku altında ezılenden almayı devam etmek sıyası bır karardır Enflasyon bır vergıdır Sosyal devlet olgusuy- la bağdaşmayan. ınsanın toplumla arasındakı banşı bozan haksız bır vergıdır Ülkemızdekı enflas^ on bugunku görunumuyle ekonomık de- gıl sıyası seçmelenn ve kararlann bır ürunudur O nedenle enflasyon, demokrasılerde, ancak onun vukunu taştyanlann sıyası bıhncı ve sıyası tepkılenyle duşurulebılır Koalısyon hukumetı, enflasyonu duşureceğı- nı soylerken TC Merkez Bankasf nın gelıştırdığı para polıükasıyla Hazıne'nın harcama polıuka- sı arasında varlığı zorunlu uyumu mutlaka sağ- layacağmı ve bu ıkı polıtıkayı toplumsal sınıflar arasında akılcı bır optımumda dengeleyeceğıru soylemekiedır Modelın bınncı varsayımı bu- dur Bu varsayımdan hareket eden hukumet 1992 yıbnda enflasy onu yılsonu ıtıbanyla % 42'- ye düşureceğını, yılbk bu> ume hızının % 5 5 olacağını Turk ve dunya kamuoyuna açıkça ılan etmıştır Bugune kadarkı gelışmeler, Hazıne ıle Merkez Bankası arasında uyuman değıl uyum- suzluğun egemen olduğunu gostermektedır TC Merkez Bankası'nın Sn Başkanı gebşmelerden endışe duyduğunu açıkyurekbbkle soylemekte, yıl sonunda enflasyonun bu gıdışle geçen yıbn enflasyon hızının üzennde noklalanacağını be- lırtmektedır Koabsyon hukumetının. doğru sayılan yanlış toplayan DIE'nın hesaplamalan- na değıl, TC Merkez Bankası'nın açıklamalan- na kulak vermesınde yarar vardır Çunku ban- kanın soyledıklennın doğru çıkması "ekonomı- yı dengeleme modebnın" çökmesı demektır 2. Enflasyonu kaucı olarak düşuk düzeyde tut- mak: Ikına hedef bınnayı tamamlayan ve ozle- mı duyulan bır hedefür Hukümet, enflasyonun kalıcı olarak duşük duzeyde tutulacağını mujde- lemektedır Koalısyon hukumetı boylelıkle ülke- mızdekı enflasyonun yapısal nedenlerden kay- naklandığını kabul etmektedır Gelışmış sanayı ulkelennde gozlenen donemsel fiyat değışmele- nnden ayırmaktadır Doğru olanı da budur Ikıncı hedefe ulaşmak demek, ulkemızde fiyat kararlılığmı sağlayıp makro ekonomık dengelen yenıden kurmak demektır Bu hedefe ulaşmarun yolu "ûreümı artürmak ve ureümın onündekı darboğazlan aşmaktır " Uzun enmb program- da uretımı artürmak, ıkıncı hedefı tamamlayan uçuncu bır hedef olarak gostenlmışür - Ureümı artürmak, darboğazlan kaldırmak Ureümı artürmanın bınncı koşulu, yeterb ser- maye bınkımını sağlamakür Turk halkmın çok büyuk kesımını yan yanya yoksullaşüran, toplumun sırüna geçen on yılda yaklaşık 30 müyar ABD Dolan tutannda dış borç yukleyen, ıç borçlan cumhunyet hukümet- len tanhınde görülmemış arüşlarla 100 tnlyon TL duzeyıne çıkaran sözumona bberal ekonomı uygulamasında gerekb ılkel bınkımın sağlanmış olduğu duşunulebıbr Boyle ıse sozkonusu bın- kım acaba nerededır9 Ne olmuştur9 Bınkımın kımlenn ebnde ya da cebınde olduğunu bılmıyo- ruz Hangı amaçla kullanıldığmı merak edıyor ve bunu araşünyoruz Geçmış ıkı on yıbn buyu- me hızlannı karşılaşünyoruz 1970-74 beş yıllık dönemde ulkemızde gerçekleşen yılhk ortalama buyume hızı %6 8'dır Ikı buytık petrol şoku- nun yaşandığı 1975-79 donemınde yılbk ortala- ma buyume hızı %3 0 duzeyınde kalmışür Asken bberabzmın uygulandığı 1980-84 do- nemınde yıllık ortalama buyume hızı %3 8, çağ atladığımızın bebrtıldığı 1985-89 donemınde ıse %4 5 olmuştur 1989-90 donemınde bır oncekı on yıla gore Turk ekonomısı daha az nıhaı mal ve hızmet uretüğıne gore bınkım, uretıme do- nüşmemış demekür Nereye, hangı bıhnmeyene gıtmıştır bu bınkım'' Sorunun yanıünı her gun halkımız yazıb, yazısız ıleüşım araçlanndan ızle- mektedır Bu durumda. Turkıye vanyla yokuyla uretı- me vonelmek zorundadır Üreümın önundekı darboğazlan aşmak dunımundadır Üreüm onündekı darboğazlan aşmanın bır değıl bırden çok koşulu vardır Bunlardan önemb saydığımız bazılan şunlardır Ureüm- soygun ozdeşbğını kırmak, venmbbk düzeyını yukselünek ıçın tekela pıyasa yapılanndan te- kelcı rekabet pazarlanna açümakür t Sn Başbakan bır televizyon konuşmasında 'Uretsın, venmb uretsın de kımler ureürse uret- sın" dıyor Üreümın, venmbbğın ve rekabeün altını çıayor Uzun enmb program, atüğı yanlış ve anlamsız ıkı sloganla Sn Demırel'ın soyledıklennın tersı- nı söyluyor Bınncısı "Ozel seİctor, kaynaklannı kendı yatınmlanna aktanyor Kamu kesımını fınanse etmekten kurtuluyor" dıyor Bıhnçh ya da bıbnçsız her durumda tahhsız bu slogan, el- malarla armutlan toplayacak kadar bağnazlığı ve tutuculuğu ılen goturuyor Özel tasarruflarla ozel yaünmlan bırbınne kanşünyor Özel tasar- ruf ekonomıde toplumun gebrlennden tükeüme ayırdığı bolum duşuldukten sonra gen kalan kı- sımdır dıye tanımlanıyor Turk halkının her ke- sımınden (ışçı, çıftçı, memur, esnaf vb) ınsanlar tasarruflannı para ya da sermaye pıyasalanna aktanyorlar Bunlann toplamı, ozel tasarruflan oluşturuyor Bu tasarruflan ozel sektor kuru- luşlan ya da devlet kuruluşlan kullanıyor Bü- yuk çoğunluğu sabıt sermaye yaünmlannda kullanıbyor Devlet bu tasarruflan bebrtılen pı- yasalardan toplayıp memur maaşlanm oduyor- sa toplumun gelışme yollarını kapatıyor de- mekür Devlete aıt kuruluşlar abp yatınma dönuşturuyorlarsa üpkı ozel sektor gıbı görevle- nru yapıyorlar demekür Kaynaklar, toplumun kaynaklandır Ozel sektörun değıl Bunu yadsımak yanbşı doğruymuş gıbı sun- mak oluyor İkıncı slogan "'Kamu kesımı ınsa- na, ozel sektor ücarete açık mallara yaünmını artünyor" dıyor Bu sloganlar, programın üre- ümle ılgıb ıkıncı ve çok önemb varsayımını yan- sıtmaktadır Mal ve hızmet üreürnınden devleün ehnı çekmesı, yennı ozel sektore bırakması ön- goruluyor Varsayım gerçekçı ıse programdakı uzun enmb ureüm hedefıne ulaşılacak demekür Değılse, bugune kadar yaşanan kısır dongu tek- rar gundeme gelecekür Geçen on yılda olduğu gıbı ozel sektore, toplumun kaynaklan cömertçe dağıülacak ve ulke ekonomısı yennde saymaya devam edecek demekür Sn Başbakan, uzun yıl- lann deneyımıyle bunu hısseünekte, ureümın yanı sıra venmbbk ve rekabet kavramlannı kuş- kucu (cartesınne) yaklaşımına yerleşürmış gö- runmektedır Ne var kı bu manüğı sonuca gotü- recek sıyası karan veremıyor, vermekten kaçı- nan bır hab var ABD ıle ıçh dışb ıbşkılere gırmış ozel gmşımcıden adeta korkuyor Korkunun ecele faydasmın olmadığmı anımsamak ıstenu- yor Venmbbğın, 1970'lerdenben'yenıden yapı- lanma' sürecıne gırmış gebşmış sanayı ülkelen- nın bır kenara atüklan eskı makınelen boyaüp Turkıye'ye sokmakla artmayacağı bıbmyor Dunyada tekel pıyasalanndan tekela yaygın re- kabet pıyasalanna geçışın ıvme kazandığı bır dönemın yaşandığı gözlenıyor 3-Sosyal demokrasinii) izler» Programda, sos- yal demokrasımn ozune değılse bıle ızlenne rast- lanıyor Varsayımlann gerçekçı çıkmaması durumunda doğabılecek kaosu onlemek ıçın programa uç onemlı emnıyet kemen takıbyor Sosyal demokrat gorüşe saygıb ve sıyasal ya- şamlannda bugune kadar yarulgıya duşmemış bazı hukümet üyelennın katkılanyla programa abndığmı sandığımız KIT, fınansman kesımı ve vergı reformlan gundeme geünlıyor KİT reformu ıle kamu ıküsadı teşekküllennın özerkleşünlmesıne oncehk tanınıyor özelleşür- me safsatası şımdıhk ertelenmış jıbı görunuyor KfTlenn Türk ekonomısındekı ağırbğını gor- mezbkten gelmek olanaksız Her donemde bu kuruluşlann gerçekleşürdıklen sabıt sermaye yaünmlan gerek buyüklûk, gerek teknolojık üs- tünlük açısından ozel sektor yaünmlannın önunde yurüyor KİTlenn özerkleşünlmesı ıle ılgıb olarak programda yer almış düzenlemelen gerçekleşürecek kurumun (Türkıye Ozerkleşür- me, Yenıden Yapılanma ve özelleşürme Ku- rumu-TÖYÖK) kuruluş yasası çıkmadığından uygulamanın hangı doğrultuda gerçekleşeceğını bılmıyoruz Benzer olgu, reformlar ıçın de geçer- lı Bu konudakı çahşmalann çok ağtr yürüdüğu bır gerçek Oysa bu reformlara, bırbınnı ta- mamlayan bır zıncınn halkalan gıbı bakılabüır Üçünde de hedeflenen ortak nokta ureümın art- ünlması ve önundekı darboğazlann aşılmasıdır Bu yapılamazsa çok ağır faturalar ödenerek ka- rarsız bır denge durumu gosteren "dış odemeler bılançosu"nun oncekı yıllarda olduğu gıbı ureü- mı köstekleyen bır darboğaz olarak Turkıye'nın gündemıne tekrar gırmesı beklenebdır Üreüm- enflasyon-dış odemeler açığı bıçımınde boy gös- teren yapısal çebşkı ekonomı uzenndekı olum- suz etkılennı artürabılır Bu düşuncelerle reformlann programda yer almış olmalannı yeterb bulmuyor, bunlann yoz- laşünlmadan toplumun çoğunluğunun beklen- ülen doğrultusunda, koktena sıyası kararlaria uygulamaya aktanlmalannı beklıyonız Bunu, koabsyon hukumeündekı sosyal demokratlann doğal görevı olarak sayıyoruz Aksuıı düşün- mek demokrasımız ve geleceğımız ıçın mutsuz- luk tohumlannı bugünden aünaya başlamak demekür Koabsyon hükümeü açısından da so- nun başlangıcı demekür ARADABIR LtTFtAY Tiyatro ve YasalarHer sanat dalı gıbı tıyatronun da, ışlevını ve etkınlığını surdurebılmek ıçın, duşunce ve ıfade ozgurluğunden ote, yasal guvencelere pek gereksınımı olmayacağı sanılabı- lır Ama gunumuzde tiyatro yazarı, muzığı, koregrafısı, dekoru kostumu ışığı teknığı vehepsınıuyumlubırbutun halıne getıren oyun yonetmenıyle çok kolektıf -oldukça da kompleks- bır uğraşın ürunudur Farklı ozellıklerı olan sa- natların yaratıcı quçlerını ortak bır potaya akıtmak zorun- da okJukları bır uğraş Onun ıçın, kamu hızmetı olarak ku- rumlaştığı zaman, dengesını koruyacak yetkı ve sorumlu- luklann uygarca payiaşıkJığı demokratık bır yonetım sıstemh ne, yasal duzenlemelere tıyatronun da gereksınımı vardır Bu alanda yuzlerce yıllık geçmışı gelenegı olan Batı ul- kelerı bu duzenlemeyı çoktan gerçekleştırmışlerdır Bıze gelınce, tıyatromuz ancak cumhunyet donemınde -ve Atatürkdevrımlerının ışığında-bıreğıtım ve kultur kurumu olarak devletçe benımsenmış cıddı bır sanat eğıtımı ola- naklarına ve devamlı temsıller veren odeneklı sahnelere o donemde kavuşabılmıştır Bunlardan ılkı, Muhsın Ertuğrul ve eskı 'Darulbedayı" arkadaşlarının çabaları (Valı ve Beledıye Başkanı rahmet- lı Muhıttın Ustundağ ın da yardımı) ıle kurulmuş olan Istan- bul Şehır Tıyatrosudur (1927-31) Ilk yıllarında Dram ve Komedı bolumlerı olarak ıkı sahnede temsıller veren bu topluluk, 30-40 kışıyı aşmayan kuçuk kadrosu, o donemde beledıyeden alabıldığı 5-10 000 lıralık yıllık odenekle istan- bul seyırcısıne dunya repertuarının kalburustu yapıtlarını ve eskı kuşak yazarlarımızın oyunlarını tanıtmış, daha sonra açılan semt tıyatrolarıyla çalışmalarını gunumüze kadar surdurmuştur Bugun yuzlerce sanatçı ve teknısye- nı barındıran Şehır Tıyatrosu, yıne beledıyeden alabıldığı sınırlı butçeler donem donem değışıklıklere uğrayan yo- netmelıklerle, beledıye meclısının seçtığı sanat yonetme- nının başkanlığında merkezıyetçı bır sıstemle yonetılıyor Ikıncısı, 1949'da 5441 sayılı yasayla kurulan Devlet Tt- yatrosu dur Ankara D Konservatuvarının ılk mezunlarıyla Büyuk ve Kuçuk tıyatrolarda devamlı temsıllere başlayan Devlet Tıyatrosu kısa zamanda çaltşma alanını genışlet- mış, başicenttekı sahnelerının sayısını arttırdıktan sonra Istanbul, izmır ve Bursa yı ızleyen yenı sahnelerıyle Akde- nız'den Karadenız e Guneydoğu ıllerımıze kadar yayıl- mıştır Bugun, bıldığımız kadarıyla yedı merkezde 1800'u aşkın yerleşık kadrolu personelı ve 22 sahnesı olan Devlet Tıyatroları, genış butçe olanaklarıyla buyük yurtıçı, yurtdı- şı turneler de duzenlıyor ve Kultur Bakanının (uçlu karar- nameyle) atadığı bır genel mudur tarafından, yıne merke- zıyetçı bır sıstemle yonetılıyor Son aylarda Devlet ve Şehır tıyatrolarında çalışan sa- natçı gruplarından yukselen sesler (*), kırk yılı aşkın bır suredır uygulanmakta olan bu merkezıyetçı sıstemın, nıte- lık dışında her turlu bağımiılığı yadsıyan, gunumuzun oz- gurluk ıçınde katılımcı, paylaşımcı sanat anlayışıyla bağ- daşmadığını gosterıyor Bu konuda Istanbul Beledıyesı - nın nasıl bır tavır alacağı bılınmıyorsa da, Kultur Bakan- lığı'nın, Devlet Tıyatrosu ıçın yenı bır yapı değışıklığıne olumlu baktığı hatta gereklı yasal duzenlemelerın hazırlı- ğına başladığı bılınıyor Bu bağlamda, tıyatromuzun yalnız bugununu değıl, ge- leceğını duşunenlerın belleklerınde oluşan bır soruyu hemen dıle getırelım Tıyatromuzun butun sorunu sadece odeneklı sahnelerımızın çağdışı kalmış yonetım sıstemle- rıne yenı duzenlemeler getırmekten mı ıbarettır? Yoksa Turk tıyatrosunun kurultaylardan kurultaylara sayılıp do- kulen sorunlarına hıç değılse en ıvedı olanlarına çozum getırmek mı' Gerçek şudur kı devlet kadar beledıyeler de yuklendık- lerı sanat ve kultur hızmetlerınde, ozellıkle tiyatro alanın- da guveneceklerı bır beyın takımından yoksun kaldıkları ıçın, bu hızmetlerın gerektırdığı çok yönlu çabaları kendı ıcra kurumlarından beklemışlerdır Bu kurumları, bılgılı ol- dukları kadar bılınçlı, kışısel tutkulardan arınmış sanat adamlarına emanet etmeye ozen gosterdıklerı zaman lyı sonuçlar da almışlardır Onun ıçın şımdı Turk tıyatrosunun butun sorunlarına ço- züm sağlayacak bır tıyatrolar yasası na gereksınımımız olduğu kanısındayız Boyle bır yasanın getıreceğı yenı du- zenlemeler, Kultur Bakanlığı nca kurulacak tum bırımle- rıyle ozerk, ust yonetıcılerı seçımle belırlenecek bır 'tıyat- rolar genel mudurluğu ya da 'tıyatrolar yuksek kurulu' tarafından uygulamaya konulursa, tıyatromuz gerçek bır reform donemıne gırmış olacaktır C) TOBAV bultenı sayı 5ve Cumhunyet 13 051992 Şehır Tıyatrosu sanalçılanndan Istanbul Beledıyesı ne dılekçe Galeri • Atölye AKBANK BEBEK SANAT GAURİSİ Bebekli Sanatçılar'dan Yaz Sergisi 'vılıh \(.tıı \ıl Hozkuıi Cıcıhıı livzuıni \t'/al hnıı Can Goknıl Rııhı Cjoıınm sııkn\ı l^ıL HulLuıı \HLI Islıı>ı\elı kâıııaı \ılf>ıııı I ıdııl ()nı>(iıı A\kı Salmcnı Cıiıiol ">o:tıı \e\ılx'Turinnner l nu'l \ cıulcir 26 Haziran 10 Tenunuz 1992 Vkbank Bebek Şb. Ccvdetpaşa Cad. No 238 Istanbul AKBAIMK 232 64 26 • 230 21 87 P S ® a ÇOCUKURIA YAZBOYUNCA o YARATICI f FAAÜYHIER ; o Resım - z Kıl Çalışmaları ^ GOeelbahçe Sok No 25 Yonca Apt D 9 K 3 Nışantaşı (Ameflkan Hastones Ka^s) Tel 248 62 77 rioeı (alerisi SITKI OLÇAR 25 Haziran 30Temm«z VıtVüıtrç (od PM| 73 Hsaırlsı KARTALSANATEVI Sanatsever Dostlar Anyoruz HaflJa Brçkiler Yonetmeni Pazaıianu Elemanlan Raodcvu >çm tsmet Gunduz Tel 3530910/KartaI TÜRK RUS DOSTLUĞUNDA 500. YIL Resim Sergisi 15 Haziran 1 Temmuz 1992 11 00 1800 { Pazargunlen dışında) S GARANTİ SANAT GALERİSİ Istıklal Caddesı 141 Bevoğlu Istanbul Tfel 252 16 98 Galeri Atölye 232 64 26 230 21 87 Galeri Atölye 232 64 26 230 21 87 VGaleri • Atölye 232 64 26 • 230 21 87 * .İ.-5-': . * . *%-£, ' VEFAT Merhum Lütfı Taygun'un eşi, annemiz E. Meral Taygun 27.6.1992 giınü aramızdan ayrılmıştır. Cenazesi 30 Haziran 1992, Salı gunu öğle namazını muteakip Teşvikiye Camiinden kaldınlarak Eyup'deki aile kabristanına defnedilecektir. Ali Taygun Erdal Taygun CUMHURİYET YOLUNDA Yunus Nadi 10 000 hra (KDV ıçınde) Çağdaş Yaymlorı Turkocağı Cad 39-41 Cağaloğlu-tstanbu! Odemeli göodenlmez. İLAN T.C ALÂNYA ASLIYE 1. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Davacı Huseyın Demır tarafından mahkememızde hasımsız olarak açılan çek ıptalı ve tedbır davasırun yapüan yargılaması sırasında Davaya konu Alanya Emlak Bankası Kale Şubesı'ne aıt 5466 hesap nolu 006666-006667-006668-006669 006670-006671-006672- 006673-006674-006675 sen numaralı çeklerın kayıp olduğu, bu çeklen elınde bulunduranların ılan tarıhınden ıtıbaren uç ay ıçınde mahkememızm 1992/255 esas sayılı dosyasına ıbraz etmelen aksı takdırde çekın ıptalıne karar venleceğı ılan olunur Basm 48377 HANAK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Sayı 1991/74 Karar No 1992/54 Davacı Hanak ılçesı Börk Kö yü'nden Demırkaya ÖZDEMİR' ın davah Raıfe ÖZDEMİR hakkında açtnış olduğu boşanma davasında 1/6/1992 tanhınde da vajının gıyabında taraflann bosan malanna karar venlmış olup, davah Raıfe ÖZDEMtR'ın tebh gata yarar adresı bulunmadığın dan ış bu verılen boşanma karannın adı geçene teblığ yenne geçmek uzere ılanen tebhğ olunur 1/6/1992 Basın 30891 ACELE AUPAİRLİK ıçin istenıten güvenceyi veren ve de DeneyımliDERİN'i teçın Tel:9. 1 25â 53 42 - 261 43 86 ÇAĞEMN TAMĞIÜÇ YAZAR Hikmet Çetinkaya 2 bası 10 000 hra (KDV ıçınde) Çağdaş Yayınlan Turkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-lstanbul Odemeli gönderilmez. İLAN DAZKIRI SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Dosya No 1990/67 Davacı Hafıze Kuyucu vekılı Av Erdal Erkan tarafından davalılar Dazkırı Baraklı Köyu'nden Sedef Taş ve arkadaşları aleyhıne ıkame olunan ortaklığın gıdenlmesı davasının mahkemeııuzde yapılan açık duruşması sırasında verılen ara karan uyannca Davalılardan Osman Cerıt'ın açık adresınm tespıt edılemedığmden kendısme dava dılekçesı tebhğ edılememıştır Davalılardan Osman Cerıfe dava dılekçesının tebhğı yerıne kaırn olmak üzere ılanen teblığ olunur 20 5 1992 Basın 48488 PENCERE "Nostaljik Takılma..." Belkı yeterınce bılıncıne varamadığımız bır sıyasal değı- şım ortamında yaşıyoruz 19'uncu yüzyıldan bu yana Turkıye'de bırbırıyle çekışen ıkı karşıt akım, ılk kez hıçbır baskı ve zorlama görmeden ortak hukümet kurarak temel ılkede buluştu Nedır o temel ılke? Demokratıkleşme1 Mıthat Paşa ıle Ikıncı Abdülhamıt arasındakı çatışmayı 20'ncı yuzyılın sonuna kadar taşıyan sıyasal mıras tasfıye edı- lıyor CHP ıle once DR sonra AP arasındakı kan davasını, Ittıhatçı-ltılafçı çatışması yenı kuşaklara yuklemıştı Tarıhın tor- tularından arınarak geçmışın kavgalarından sıyrılmak ve ça- ğın gereklerınde buluşmak bılıncını en lyı değerlendıren ıkı kışı, Demırel ıle Inonu'dür Özal, bu ışın farkında değıl Ya da farkında Cumhurbaşkanının aşırı genlımı, belkı de bundan kaynak- lanıyor 12 Eylul'un mımarları, sağı da solu da kapsayan bır "merkez partısı" projesını, demokrasıyı dışlayarak, duşunu- yorlardı, ANAP'ta dört eğılım buluşacaktı DYP-SHP koalıs- yonu 'ttemo/craûzasyorr"u ıçleyerek sağı ve solu bır hükümette butunleştırdı Pekı, muhalefete ne kalıyor'' • Refah Partısı'nın muhalefetını anlamak kolaydır, şerıatçı- ların bır partısı olacak ANAP'ın ışlevı nedır' Sanırım Sayın Mesut Yılmaz'ın yanıtını araması gereken soru budur Ekonomıde serbest pıyasacılık "yenı dunya du- zenı"y\e eşanlamlı bır güce kavuştu DYP ıle ANAP arasın- dakı ayrım, serbest pıyasa ekonomısıne yaklaşımdan kaynak- lanmıyor, ANAP hızmet sektorune ve tıcarete oncehk tanı- yor, DYP sanayıleşme temelınde kalkınmayı ongöruyor, ama, bu fark, yeterlı mıdır' 21'ıncı yuzyıla 8 kala, Turkıye'de gundemın bınncı mad- desı "demokratızasyon"dur Tarıhten gelen "Itbhatçı, halkçı ve sosyal demokrat" akımıyla "Itılafçı, serbestçı, demırkıratçı" takımı "demokratızasyon" programında uzlaşırsa, ANAP'ın bu kesışme noktasındakı ye- rı neresı olabılır7 "Özal sorunu" da bu soru'nun ıçındedır Bır kışıdır Özal Bır örgüt değıl "Tarafsız ve sorumsuz cumhurbaşkanı"w bır partının lıderı varsayıp DYP Genel Başkanı ve Başbakan Suleyman Demı- rel'e rakıp gıbı göstermek yanılgısına ne demelı? "Vanlışlıklar Komedyası" 1992 Turkıyesı'nde butun oyun- cularıyla sıyaset sahnesınde sergılenıyor • 21'ıncı yuzyıla 8 kala, Turkıye'de sıyaset yepyenı boyutlar kazandı Geçmış on yıllara gore polıtıka yapmak, artık olanaksız- dır, 5O'ler, 60'lar, 70'ler gıbı 8O'lı yıllar da geçıp gıttıler 1980'lere ozlem, "nostaluk takılma"öan gayrı bır kıymet-ı har- bıye ıçermıyor, "Evren-Ozal ıkılısı"n\r\ kımılerının burnunda tüten yonetım yılları, çöp kutusuna atılmış takvım yaprakla- rında kaldı 12 Eylul hukukunu tarıhe gömmek demokratık- leşmenın kaçınılmaz kuralı değıl mı' Özal, "eskı polıtıkacılar"\n defterını durmek, başta Süley- man Bey olmak uzere hepsını sıyasal yaşamdan sılmek ıçın 1980'lerde çok çalıştı, ANAP'ı "merkez partısı" kımlığıyle 20001ı yıllara taşımak projesının mımanydı Proje hayata geçırılemedı Artık 80'lerı canlandırmaya çalışmak, daha doğru deyışle hortlatmak olanaksız 1992 Turkıyesı'nın ufku, bır dış polıtıka belgesını ımzala- mak uğruna her şeyı göze alıp "skandal"a yol açan Ozal'ın "V7zyon"undan çok daha genış Geçmış 10 yıl, geçmışte kaldı Hem, 1980'lerın "nostal/ık takılması" 1930'lann ozlemlerın- den çok farklıdır Çünkü bırınde Ataturk var. Otekınde Evren ve Özal KORKUYU EGEMEN KILMAYA CALISANLARA İNAT' :\ ^lieKMg, ME1 K A L A N ÇIKTI KASETÇİLERDE TEL: 512 35 13 FAKS: 528 11 34 İLAN ANKARA 19. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No 1991/484 Davacı Suleyman Kuzucanlı tarafından davalı Muberra Kuzucan- lı aleyhıne açılan bosanma davasının yapılan duruşması sonunda, Davanın kabulu ıle, Kırıkkale ılı, Balışevh ılçesı, Koçubaba köyu Cılt No 048/04, Sayfa No 50, Kutuk Sıra No 84'te nufusa kayıtlı, tsmaıl ve Zöhre'den olma 26 01 1962 doğumlu Suleyman Kuzucanlı ıle Bektaş ve Ayşe'den olma 21 09 1968 doğumlu MUBERRA KU ZUCANLI'mn Türk Medenı Kanunu'nun 134 maddesı gereğmce şıd- deth geçımsızlık sebebıyle BOŞANMALARINA, Taraflann müşterek çocuklan 26 08 1985 doğumlu Leyla Kuzu- canlı ıle 26 11 1987 doğumlu Hakan Kuzucanlı'nın velayetJennın da vacıya venlmesıne karar venlmıştır tşbu kararın, muddetınde temyız edılmedığı takdırde kesınleşece ğı hususu davalı MUBERRA KUZUCANLI'ya teblıgat yenne kaım olmak uzere ılan olunur Basın 30888
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear