25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
7 MAYIS1992 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA KULTUR 11 NazımVakfi'ndan açıklama • TKültür Servisi- Nânm Hikcmet Kültür ve Sanat Vakfı Yönetim Kurulu, Milli Eğii.im Bakanlığı Talim ve Terfciye Kurulu'nun aralannda Nâzım Hikmet'in de y-er aldığı bazı yazarlara yön^lik "veto" karannı protestoetti. Yönetim Kurulu adına vakıf genel sekreteri Kı>TnetCoşkun'un yaptığ) açiklamada. "Yasaklann kaldınlmasına ilişkJn Millı Eğitim Bakanı KöksaJ Toptan'ın umut verici açık. lamalanna karşın, "Bakanlık bünyesindeki bir kurulun aldığı bu kaygı verici, çelişkili karar çağdışı bir zihniyetin ürünüdür. Bu çelişJcinin gidenlerek ülkemizin gururu olan ulusJararası değerlerimize konan utanç verici yasağın kaldırılmasını, Nâzım Hıkmet'lenn. Aziz Nesin'lerin Rıfat Ilgaz'lann ders kitaplanndaki yerlerini alarak çocuklanmıza okutulmasını bekliyoruz" dendi. Sombahar'da buay• Kültiir Servisi- Şiır dergisi Som bahar'ın son sayısı, iki öze! bölümden oluşuyor. Bunlardan ılki, önceki sayıda başlayan "Modernizm, Moderrı Şiir. Türk Şiirinde Modernizm Kavramı" adlı dosya. Fkinci özel bölüm ise Tuğrul Tanyol'a aynlmış. Hakan Sazyek'in "Poelikanın Bireyselliği ve Biçimleri" başlıklı yaası, Gazanfer Eryüksel'in Cezmi Ersöz'ün son kitabı "Şehirden BirÇocuk Sevdin Yinc" ûzcrine ve Murat Yalçin'ın Merih Akoğul'un "Son Dokunuş'adlıkitabına ilışkinyaalanda Sombahar'ın bu sayısında okunabilir. Bu sayının şairleri ise Haydar Ergiilen, Turgay Kantürk, Orhan Alkaya, Şavkar Altınel. Roni.. Margulies. Kübilay Ünşal, Scrdar Koçak. Nilgün Üstün, Yavuzer Çeünkaya. Ahmet Öçal, İlyaz Bingüî. Deha Nur imgehan ve Sıbel Kayalı. Pascal öldü • PARİS(AA>- Fransızses ve sınema sanatçısı Jean-Claude Pascal dün sabah geçirdiği bir seri ameliyatın ardından öldü. Gerçek adı Jean-Claude Vılleminot olan Pascal, "Nous Les Amoreux" adlı şarkıyla 1961 yılı Eurovision Şarkı Yanşması'nda birinciliği kazanmıştı. Uzun bir iiyatro vesinema o> unculuğu geçmışine de sahip olan Pascal. tiyatro oyunu " La Dame Aux Camelias-Kamelyalı Kadın" adlı oyunda Edvvige Feuillere ile, sinemada ise "Un Caprice De Caroline Cherie-Sevgili Caroline'ın Kaprisi'" adlı filmde Martine Carol ve "Le FilsDe Caroline Cherie-Sevgili Caroline'ın Oğlu" adlı filmde de Brigitte Bardotilebaşrolü paylaşmıştı. 24ekim 1927 tarihinde Paris'tedoğan sanatçı. sanat hayatına 1949'dabaşlamıştı. Cazaiar toplandı • Kültür Servisi-Caz derneği kuruculan önceki gün yaptıklan bir basın toplanüsıyla derneğin kuruluşamaçlannı ve faaliyetlerini açıkladılar.Ece Bar'ın Arnav utkö> 'dekı binasında yapılan toplantıya derneğin kuruculan ve üyeleri olan caz sanatçılankatıldı. Dernek başkanı Neşet Ruacan konuşmasında.cazın" bir düşünce müziği" olduğunu vurgulayarak.hedeflerinin özellikle ünıversıte gençlığine ulaşmak ve bilinçli dinleyici kitlesini artırmak olduğunu bildirdi.Bu amaçla programlar hazırladıklannı da söyleyen Ruacan, (stanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen'le görüştüklerini ve kendisinden derneğe yer sağlanması konusunda yardım sözü aldıklannı da belirtti. Dostlar Ankara'da • Kültûr Servisi- Dostlar Tıyatrosu, Türkiye'de ilk kez Nâam Hikmet'in 90. doğum yıldönümü etkinlikleri çerçevesinde sahnelenen "SevdahBulut"ul3 mayıstan başlayarak Ankara'da, Küçük Tiyatro'da Ankaralı sanatseverlere sunacak. Mehmet Ulusoy'un yönettiği "Sevdalı Bulut", pazartesi, sab, çarşamba, perşembe ve cuma günleri saat 20.30'da, cumartesi gûnü 15.00ve 20 30'da, pazargünü saat 15 00'te sahnelenecek. Sait Faik Hikâye Armağanı'nı *Elveda Alyoşa' ile kazanan Oya Baydar: 'Alyoşa' 60'lara hüzünlü bîr selamKültür Servisi- On bir yıldır Federal Aimanva'da siyasal göçmen olarak yaşayan Oya Baydar, orada yazdığı "El ve- da Alyoşa" adlı öykü kitabıyla bu yıl'ki Sait Faik Hikâye Ar- mağanı'nı kazandı. 12 Eylül 1980'den önce arandığı için >urtdışına çıkmak zorunda ka- lan Ba>dar,iki hafta sonra Tür- ki>e">e kesin dönüş yapacak. On bir yıllık siyasal göçmen- lık dönemınde Doğu Avrupa'- daki siyasal çalkantı ve dönü- şümleri çok yakından, kimi kez içinden yaşayan yazar, sosya- lızm uvgulamasının "bir mode- linin' çöküşünün yakın tanığı oldu. Berlin Duvan'nın önce delinip sonra yıkılışını ve Al- man toplumunun her iki ya- kasındaki etkilerini. sonuçlannı "taraflf birgözlemci olarak izle- dı. "Elveda Alyoşa" 1989 son- bahannda doruğuna çıkan si- yasal çalkantılann dolaysız ya- şanması sırasında edınilmiş iz- lenim ve gözlemlerden yola çı- karak yazılmış öykülerden olu- şuyor. Yaşamının çok uzun bir dıliminde kapitalizmden sosya- lizme nasıl geçileceği sorusuna >azılan>la ve eylemiyle yanıt aramış bir aydının, Doğu Av- rupa'da sosyalizmden kapila- lizmc geçiş >a da dönüş 'gerçe- ğini, yasarken keder, öfke, inanç \e umutlardan örülmüş bu öy- külen>lc :>orunun sait politik bovutlardan oluşmadığını da gösterivor. Oya Baydar'a göre Alyoşa'- va "elveda" demek, geçmişini eleştiren. düşünceleriyle he- saplaşan jazann. yanhşlanna rağmen geride kalmış güzellik- lcrc duyduğu umutlu bir öz- lcm... "O insanın yaşadığı top- lıımun sijasal. düşünsel ve etik geçmişini anımsama..." Ödülü kazandığını öğrendik- ten sonra Oya Baydar, telefon- da sorulanmızı yanıtladı: - Genclik döneminizde "AUah Çocuklan l nurfu" adlı bir ro- man denemeniz vardı. Hafta bir ara sizden Türk Sagan'ı diye söz edilmişti. Sonra "Türkiye İşci • 12 Eylürden sonra yurtdışına çıkmak zorunda kalan Oya Baydar, iki hafta son- ra Türkiye'ye kesin dönüş yapacak. Bay- dar'a göre "Elveda Alyoşa", 60'lar ku- şağının geçmişe hü- zünlü bir selamı. "Ama" diyor Bay- dar, "Güzel ve özgür bir dünya özlemi ve umudu ölmedi". Oya Baydar, şu sıralar "Hiç Bir Yere Dö nüş" adlı yeni bir ki- tap yazıyor. Son yazdığı "Kedi Mek- tuplarf adlı romanı ise önümüzdeki gün- lerde yayımlanacak. Sınıfı Tarihi"ni yazdınız. Yeni Ortam'daki günlük yazüar geldi ardından. Sonunda da "Elveda Alyoşa". Edebiyatla başlayan, siyasi çalışmalarla süren sonra yeniden edebiyata dönen bir çiz- gj. Bunu nasıl açıklıvorsunuz? - Çok gençken, 17-18 yaş- lannda roman denemelerim oldu. Ama değerli ürünler de- ğıllcrdı. Biraz heves, biraz özen- ti. Romanın büyük bir birikim ışi olduğunu neyse ki çabuk kavrayıp bıraktım. Sonra 1960'larda aktif sosyalist politi- kaya katıldım. O olağanüstü dönemde başka türlü yapmak mümkün müydü? Sosyalizm, evet bu uğurda mücadele bir yaşam biçimi. hatta yaşamın ta kendisi oldu. Böyle bir yaşam ise edebiyata pek yer bırakmı- yor. Edebıyat ise bir konsant- rasyon işi. Sonra gördüğünüz gibi 25-30 yıl sonra yeniden edebiyata döndiim. Aslında bir kopma değil, bir süreklilik var benim çizgimde. İlk denemele- rimde eksikliğini duyduğum bı- rikimı. daha sonrakı yıllarda. hele de sürgünde gecen şu son on yıl içinde edindiğimi sanıyo- rum. Bu defa bu birikimle dö- nüyorum edebivata. - Ceçmişte yaşanan dönetn daha umutlu. daha zengin bir dö- nem miydi? OŞkülerde bu sezili- yor. Kitabın adı da (Elveda Al- yoşa) bir hüzün taşıyor. Yanılı- yormuvuz? - Dünya bir altüstlük. bir yıkılıp yeniden kurulma, bir ge- çiş dönemi yaşıyor. Örneğin. buralarda değerli, pahalı tarih ve coğrafya kitaplan. ansiklo- pediler o kadar ucuzladı kı şa- şarsınız. Çünkü kimse alrruyor. Tarihin yeniden yaalmasını ve coğrafı sınırlann yeniden çizil- mesini bekliyorlar galiba. Işte böyle müthış bir dönem yaşıyo- ruz. Bugünden bakınca, hele şu kan revan içindeki dünvayı, iç savaşlan, milliyetçiüğin. şove- nizmin tırmanışını, kapitaliz- min hak edilmemiş ve sahte za- ferini gördükçe. geçmişteki ya- şamın daha umutlu olduğunu düşünüyor insan. 1960'landü- şünün, yani daha güzel, daha insanca, özgür, sömürüsüz bir dünya umudumuzu düşünün... Umut ve başkaldınnın bir ya- şam biçimine dönüştüğü dö- nernlerdi onlar... Belki gençler değil ama biz 60'lar kuşağı o günlerin özlemini ve o günlere dönemeyecek olmanın hüznü- nü yaşıyoruz. "Elveda Alyo- şa". bu geçmişe hüzünlü bir se- lam gerçekten de -ama, bu amanın altını çızıyorum- daha güzel, özgür. eşitlikçi, her türlü aynmcılığın kalktığı bir dünya özlemi \e umudu ölmedi. Sade- ce buna varmarun yollannda biraz ikircikliyiz şimdi. Ama ben yollan bulacağımızı ve bul- mâk zorunda olduğumuzu dü- şünüyorum. - Sosyalist dünyadaki değişi- mi vıırtdtşında. belki olaylara daha yakın bir ortamda yaşa- manız, düşünraeniz kitaptaki yaklaşunmızı etküedi mi? - Yurtdışında, hem de on bir yıl boyunca kendi isteğimle de- ğil de sürgünde yaşamak "Elve- da Alyoşa" hikâyelerini çok et- kiledi. Sürgün yaşamı ol- masaydı, bu kitap da olmazdı diyebilirim. Öte yandan, sosyalist dünya- da olup bitenleri, içinde yaşa- mak da kitaptaki 'Branden- burg Kapısında Ölüm' başta olmak ûzere pek çok hikâyenin ana konusu oldu. Türkiye hâlâ, biraz kendi içine ve kendi de- ğerlerine kapanmış bir ülke. Bu açıdan da kitabın yurtdışının damgasını taşıdığını söyleyebi- lirim. - Şu sıra ne yazıyorsunuz? - Şu sıra baskıda olan bir romanım var. adı "Kedi Mek- tuplan". Bir de yeni baş- ladığım, uzun hikâye mi, kısa roman mı bilmiyorum. "Hiç Bir Yere Dönüş" adlı bir çalış- mam var. 'Hiç Bir Yer' biliyor- sunuz ütopya demek. "Kedi Mektuplan"nda beş kedi kendi aralannda koku mektuplanyla mektuplaşıyorlar. Ama kahra- manlan her ne kadar kedilerse de ınsan nedense hep kendini anlatıyor. - Sizin gözünüzle Sait Faik? - Sait Faik'i önce "yazmasam çıldıracaktım" duygusunu pay- laştığım için seviyorum. Sür- günde yasarken Türkiye'den ilk ısmarladığjm kitaplar arasın- da Sait Faik'in hikâyeleri vardı. Sait Faik'in hikâyelerin- deki, gerçekle gerceküstünün o hiç zorlamasız birliğı tıeni hep etkilemışti. Elveda Alyoşa j Oya Baydar / Cem Yayınları j 171 sâvfa I 18000 TL. SANAT GALERÎLERÎNDE BIR GEZÎNTÎ Yeni bir galeri Kadıköy yakasında yeni bir galeri gecen hafta içinde kap- samlı bir sergi ile yaşamına başladı: Başak Sanat Galensı. Caddebostan'da bulunan gale- ride 20 mayısa dek Osman Hamdi, Hoca Ali Rıza, Hikmet Onat. Nazmi Ziya, Ayvazovs- ki, İbrahim Çallı, Nurettin Er- güven, Kolağası Galip. Kola- ğası Ahmet Şekür, Eşref Üren, Nihat Akyunak, Emin Paşa. Ruhi Arel. Şefer Akdik, Namık İsmail, Turgut Atalay, Pertev Boyar, Ziya Akbulut, İbrahim Safı, Hamit Görele. Elif Nacı, Vecihi Bereketoğlu. Kemal Ze- ren, Seyfı Toray, Fuat Soyhan, Ziya Keseroğlu. Haşmet Akal ve Şefık'in yapıtlan yer alıyor. Galeri, Bilim Sanat GaJensi'nin sahibi Nevzat Metin'e ait. Me- tin, Başak Sanat Galerisi'nin bundan sonraki çizgisinin de bu ilk sergideki gibi olacağını belir- terek şunlan söylüyor: "Başak Sanat Galerisi'nde Türk resmi- nin artık yaşamayan öncüleri- nin yapıtlanna yer verilecek. Amacımız, gerekirse iki resim sergileyerek, bu galeride Türk resim sanatının öncülerini tanıt- mak. Galeride zaman zaman mini müzayedeler de düzenle- yeceğiz. Biİim Sanat GaJerisi'n- de ise yaşayan Türk ressamları- na yer veriyoruz.' Karma resim sergisi I Başak Sanat Galerisi 5-20 mavıs ' Tel:3609964. Kare'deZeki Faik Izer Kare Sanat Galerisi'nin bu ayki konuğu. Türk resminde atıhmcı tutumuyla tanınan ünlü ressam Zeki Faik İzer. 1905 İstanbul doğumlu olan İzer, 1920"lı yıllardan bu yana yurtiçinde ve dışında sayısız sergijekatıldı. 1928 yılında Sanayi-i Nefise Mekteb-i Alisi'nin en başarılı resim öğrencisi olarak Paris'e gönderilen ve burada Andre Lhote Atölyesi'ne devam eden İzer, 1933 yıhnda Paris'ten Tür- kiye'ye dönerek sanatçı arka- daşlanyla birlikte D Gnıbu'nu kurdu. Yenilikçi tutumuyla Türkiye'deki sanat ortamına farklı bir boyut kazandıran Zeki Faik İzer, 196O'lı yıllardan sonra anıtsal soyut çahşmalan- na ağırlık verdi. Zeki Faik İzef- in "renkleri" ay sonuna dek iz- lenebilir. Zeki Faik İzer resim sergisi ' Kare Sanat Galerisi I 21 nisan- 30 mavıs / Tel: 2474878 - 2404448. Renklerle ne yapılabilir? Ressam Nur Özalp'ın üçün- cü kişisel sergisi 16 mayısa dek Arkeon Sanat Galensi'nde sü- rüyor. 1986 yılında Mımar Si- nan Üniversitesi Özdemir Al- tan Atölyesi'nden mezun olan Nur Özalp. Resim ve Heykel Müzesi 9. Günümüz Sanatçı- lan Sergısi'nde başan ödülü ka- Mürşide İçmeli'nin özgünbaskı resim sergisi 17 mayısa dek Yapı Kredi Kazım Taşkent Sanat GaJerisi'nde. <Fotoğraf:İBRAHİM GÜNEL) zandı. . koyduğu kendini (fıgür. kare- karşıhklannı bazen bir tann, Çeşitli fılmlerde sanat yönet- ler. yuvarlaklar, üçgenler) bu menliği de yapan özalp, kendi- malzeme ile atmosferler kur- ni ve sanatını şöyle anlatıyor: mak. benim başlıca ilgi alanım "Yaşamın çok anlamlı olduğu söylenemez. Başladığımız ve sona doğru gittiğimiz bir yolcu- luk. Yaptıklanmız yaşamı an- lamdırma çabası. Odülü yapı- lan anın içinde gizli. Resim yapmak benim bir kesişme noktasında durduğum an, geri- de beni oluşturan şaıtlar bak- masını öğrendiğim her şey var. Kendi varlığımı katarak bir kez daha renklerle, biçimlerle, çizgiyle ne yapılabilir diye soru- yorum; çevremde boyalar, karşımda tuval. Renkler, renk- lerin hangi biçimlerde ortaya diyebilirim." Nur Özalp resim sergisi , Arkeon Sanat Galerisi 130 nisan - lömayıs , Tel: 2599257. Yağlıboyanın serüvenleri Ressam Mahir Güven'in Teşvikiye Sanat Galerisi'nde ay sonuna dek sergilenen resimle- rinde Bizans, Osmanh ve Cum- huriyet Türkiyesi'nden kesitleri bir arada görüyoruz. Biçimsel değişimin yanı sıra süregelen kültürün yaşamdaki bazen bir Osmanh mühürü ya da Cumhuriyet'in yeni insanı olarak görüyoruz. Sergi. yağlıboya tekniğinin usta serüvenlerini verirken. kurmaya çalıştığı ironi ile gün- cel konulara da dokunarak otantik kişiliğjne bürünüyor. Biçimler dekoratif değil, yaşamın içinden secilmiş. Re- simlerde farkb iki leke var. Günü yaşayan ama tarihi ile bütünleşememiş batı ben- zetmeli cumhuriyet insanı top- lumsal kurumlann çatışması ile birçızgide. Mahir Güven resim sergisi / Teşvikiye Sanat Galerisi ,' 7-30 mayıs ', Tel: 2410458. İçmeli'den 'Sanatııııın Oyküsü' Bilkent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim gö- revlilerinden Mürşide jçrneli'- nin "Sanatırrun Öyküsü" başlıklı özgünbaskı resim sergi- si, 17 mayıs tarihine dek Yapt Kredi Kazım Taşkent Sanat Galerisi'nde sürüyor. 1953 yılında Gazi Eğitim Enstitüsü'- ne Resim-lş öğretmeni olarak atanan Mürşide İçmeii, 1960 yılında özgünbaskı dalında ihtisas yapmak üzere Madrid'e gitti. Kazım Taşkent Sanat Gale- risi'ne girer girmez izleyiciyi karşılayan ilk resim de İçmeli'- nin bu kentten esinlenerek yap- tığı 1961 yılı imzalı "Madrid'- der" resmi... 1962 yılında araştırmalannı sürdürmek amacıyla Londra'ya giden İçmeii, bugüne dek Türkiye'- nin yanı sıra dünyanın pek çok ülkesinde sayısız sergi açtı, çe- şitli bienallere katıldı. DTCF Sanat Tarihi Bölümü öğretim görevlilerinden Dr. Kıymet Gi- ray. şöyle anlatıyor içmeii'yi: "Mürşide İçmeii imzası. öz- günbaskı sanatımızda "özgün' bir sanat biçimini ve çağdaş bir youmuçağnştınr. İçmeii. eğitimci olarak, öz- günbaskı ve grafik sanat- lannın. sanat dallan arasmda bağımsız öğrenime katıhnası için çaba harcayan sanatçı- lanmız arasında önemli bir yer alacaktır. Sanatçı duyarlılığı ile ürettiği yapıtlannda özgün- baskının bir sanat dalı olarak varhğını, teknik ve duyarhlık bağlamında çağdaş bir sanat alanı oluşturduğunu kanıtlaya- caktır." Mürşide İçmeii özgünbaskı resim sergisi j Yapı Kredi Kazım Taşkent Sanat Galerisi ı 30 ni- san -17 mayıs / Tel: 2521912. Stefan Zweig, 1941 yazında New Vork'ta Olümünün 50. yılında Stefan Zweig sergisi Kültür Servisi -Tanınmış Avusturyalı yazar Stefan Zvve- ig'ın 50. ölüm yılı nedeniyle, yazann uzun yıllar yaşadığı Salzburg kentinde düzenlenen "Düşünce Düzleminde Bir Avrupa" adlı sergiyi çeşitli ül- kelerden gelen çok sayıda izle- yicigezdi. Serginin malzemesini -Zvve- ig'ın kozmopolit kişiliğini- yansıtırcasına çeşitli ülkeler- den ve kentlerden, Londra, Vi- yana, Salzburg. Amerika Bir- îeşik Devletleri, Almanya, İsviçre, İsrail ve Brezilya'dan gelen ilkbasımlar, az bilinen çeşitli metinler, mektuplar vb oluşturdu. Sergi için hazırlanan katalo- ğun ilk sayfasına, Zvveig'ın "Dünün Dünyası" adlı eseri için 1939"da Londra'da kale- me aldığı şu not kondu: " 1881 yılında, şimdi artık ol- mayan bir ülkede, Habsburg İmparatorluğu'nda doğdum ve onun ölümüne tanık oldum. Kültürün başkenti Viyana'da yetiştim ve bu kenti, bir Alman taşra kentine dönüştürülmez- den önce terk ettim. Avrupa*- da yaşadım, Avrupa'ya inan- dım, ama Avrupa'nın iki kez öldürücü savaşlara girişine ta- nık oldum. 'Kültürel Mirasa Sahip Çıkmak' ^Özgen Acar. Kültür Senisi - Atatürk Ki- taphğjnın heray "Dobra Dob- ra' başlığı altında düzenlediği toplantılar dızısinin dünkü ko- nuğu gazetemiz genel vayın yönetmeni Özgen Acar'dı. Es- ki eser kaçakçılığı üzerıne >ü- rüttüğü araştırmalarla tanınan Özgen Acar, "Tarihsel ve Kül- türel Mirasa Sahip Çıkmak" konulu söyleşisinde, Türkive'- de eski eser kaçakçılığının öy- küsünü, tarihsel gelişimi içinde.çeşitli antik kentlerden örnekler vererek anlattı. Osman Hamdi Be\ döne- minde çıkanlan Asar-ı Atika nizamnamesini padişaha karşı ""ilk demokratik fren" olarak yorumlayan Özgen Acar. bunun kaçakçılığı önlemeye vönclik değil. Osmanh impara- torlannın buyruklannı önle- meye yönelik olduğunu söyle1 - di. Türkiye'de 19501i >ıllarda tırmanan eski eser kaçakçılığj trafîğinin Kapalıçarşı üzerin- den gerçekleştiğini aktaran Acar. bu trafığin yoğunlaşma- sında Türkiye'deki azınhklann ya da dışandan göç edenlerin etkisi olduğunu söyledi. Özgen Acar. 1993 bahannj da 250 eserlik Karun Hazi- nesi'nin Türkiye'ye kazandınl- mış olacağını aktararak şöyle devam etti:"Söz konusu cserle:- rin Türkiye'ye gelişı diğer Üçüncü Dünya ülkelenni ha- rekete geçirecek. bir barajıç açılan kapılan gibi Amcnkaj antika dünyası altüst olacak". Afrodisias'ı uzun yıllar kazan Prof.Kenan Erim'in. •Geçmişi gelecekte yaratamayız. geçmi- şe sahip çıkalım" sözünü hatır- latan Acar. eski eser kacakçılı- ğının önlenmesi için. bilimsel arkeolojık kazılann arttınlma- sına, tümülüs kazılarına önce- lık verilmesine ve özellikle tahribata uğramış yörelerde kazılann başlatılmasına önem verilmesi gerektiğini vurgula- dı. Devlet Tîyatroları'nda yeniden yapılanma ANKARA (AA) - Devlet Ti- yatroları'nın yeniden yapılan- ması ve özerkliği ile ilgilı Kül- tür Bakanlığı tarfından hazır- lanan yasa taslağı Başbakan- lık'a bu hafta sunulacak. Kültür Bakanlığı yetkilileri- nin verdiği bilgiye göre. yöne- timde çahşanlann ağırlıklı ka- rar vermesine olanak tanıya- cak yeni yasa taslağı her sah- neyi "birim tiyatro" olarak kabul ediyor. Taslak, Devlet Tiyatrolan Genel Müdürü'nü, 4 yıllık sü- reler için tüm birim tiyatro- lardan temsilcilerin oluşturdu- ğu "Genişletimıiş Devlet Ti- yatrolan Yönetim Kurulu" tarafından önerilen isimler arasından müşterek kararna- me ile atanmasını öngörüyor. Genel Müdür olmak için aranan koşullar, taslakta "Ti- yatro ile ilgili eğitim v'eren okullardan mezun olmuş ve ti- yatro alanında yaptığı çalış- malarla kendini kanıtlamış olması" olarak belirtiliyor. 4 yıllık süre için seçilecek genel müdürün görev süresi istenirse bir kere daha uzatılabilıyor. Tiyatronun görev hizmet* lerini ilgili tüzük ve yönetme- liklere göre sürdürme ve birim tiyaırolarla ilgili her türlü dü- zenleme görevi "Devlet Tiyat- rolan Merkez Yönetim Kuru- lu"na bırakılıyor. Kurul, genel müdür baş- kanlığmda. müdür yardımcısı', başdramaturg, sanat-teknik müdürü ve iki sanatçıdan olu- şuyor. Bütçenin tiyatrolara dağı- tımı, kadro ve repertuvar so- runlan konusunda da taslak" "Genişletilmiş Yönetim Ku-* rulu"nun oluşturulmasını öa-> görüyor. 45. Uluslararası Cannes Film Şenliği'nde Amerika ve Avrupa karşı karşıya Altın Palmiye bu yıl da Amerika'ya mı gidecek? Kültür Servisi - Bu akşam açı- lacak olan Cannes Film Festi- vali. Hollyvvood sineması ile öteki ülkelerin sinemalannı karşı karşıya getırdi. Bu yıl 45 \aşına basan Cannes Şenliği. birçoklanna göre eşit olanakla- ra sahip olmayan bu iki sinema dünyasının yanşmasına tanık olacak. Amerikan sineması endüstri- sinın vöneticileri. son dönemde ncredeyse dünyanın bütün ül- kclerindeki salonlannı kendi fılmlerivle doldurmakla yetin- mcycrek. dünyanın önde gelen birçok önemli ödülünü de top- ladılar . Cannes Şcnliği'nde son üç vılın Altın Palmiye'si de ABD vapımıfilmleregitti. Bu \ılın başlannda Berlin Film Şenliği'nde Altın Avı ödü- lünü de kapan Amerikan sine- ması, 45. Cannes Festivali'nin yanşma!ı bölümüne 6 filmle katlıyor ve 21 fılmin yer aldığı bu bolümün üçte birini kaplı- yor. Bu da bu yılın Altın Pal- miye"sinin de ABD'ye gıtmesi olasılığını güçlendiriyor. Resmi yanşmalı bölümde ya- pıtlan yer alan iki Amerikalı si- nema adamı, daha önce de Altın Palmiye kazanmış yönet- menler. 1990 yıhnda "Wild at Heart" (Vahşi Duygular) ile Altın Pal- miye'nin sahibi olan Davit Lynhch. bu kez yanşmaya biz- de de gösterilen ünlü televızyon dizisi "İkiz Tepeler"ın beyaz- ise ünlü İsveçli yönetmen Ing- perde uyarlamasıyla katılıyor. m a r Bergman'ın otobiyografik 1970'te "Mash" (Cephede senaryosundan beyazperdeye Eğlence) adlı fılmivle Cannes'- aktardığı.Danimarka-İsveçya- da büyük ödülü alan Robert pımı "lyi Niyetler" ile yanşma- • Bu akşam, tartışmalar yaratan "Temel İçgüdü" adlı filmle açılacak olan Cannes Şenliği'nde Altın Palmiye için yarışan 21 fılmden 6'sı Amerikan yapımı. Son üç yıl Altın Palmiye'ye abone olan Amerikan sineması bütün ağırlığıyla Cannes'da. Altman ise bu yıl "The Pla>er" (Oyuncu) adlı venhı yapıtıyla Cannes'da olacak. 1988'de "Fatih Pelle" ile Al- tın Palmiye'ye değer görülen son Amerikalı olmayan yönet- men, Danimarkalı Bille August da. ABD'de büyük gişe başansı kazanan ve erotik içenğiyle tartışmalar yaratan Paul Ver- hoeven'ın "Temel İçgüdü" adlı filmiyle açılacak olan şenlik, Ron Hovvard'm yönettiği, po- püler oyuncu Tom Cruiseun başrolü üstlendiği "Far and Avvay" ile kapanacak. Amerikan filmlerinin ağırlı- ğının yanı sıra Cannes Şenliği, Tayvan'dan Latın Amerika'ya İsveç'ten Şıli'ye dünya sinema- sının bir vitrini niteliğini de ko- rumaya çalışıyor. Amerika'nın Kristof Ko- lomb taratindan kcşfının 500. yılının kutlandığı bugünlerde Ispanvol dilinde çevrilmış üç film de yanşmada. Öte yandan beyazpcrdede Knstof Ko- lomb'u canlandıran Fransız oyuncu Gerard Depardıcu. se- çici kurulun başkanı. FcMivaldc Latın Amerika, Arjantinli >önelmcn Fcrnando Solanas'ın "Yolculuk" ve Şilili yönetmen Raul Ruiz'in"Yalan- jann Gözü" adlı yapıtlanyfa İspanya ise ressam Victor Em- ce'nin "Işığın Düşü" adlı fd- miyle yer alıyor. -"! Gecen yıl Cannes Şenliği'nde esen Afrika ve siyah Amerik^ı yönetmenler rüzgan bu yıl pek güçlü değil. Afrika kıtası yanş- mada yalnızca Senegalli yönet- men Cibril Diop Mambeti'nin "Hyenas" adlı filmiyle temsil ediliyor. Fransa'nın yanşmada üç fıl- mi var. İngiltere ise Terence Davies'in "Uzun Günün So- nu" ve James Ivory'nin ünlü ro- mancı E.M. Forster'dan uyar- ladığı "Hovvard'ın Sonu" adlı yapıtlarla Aitın Palmiye'nin pt- şindc. .
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear