25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
MAYİS1992PAZAR CUMHURİYET SAYFA 13 BURNUMUN KENARI Tûrkiyemiz'i tanıtamıyormuşnz. Nedeni basit: Tanınmayacak hale getirdik de, ondan! kurtarılmış sayfa BURNUMUN .ÖBORKENAPJ İçme suyumuzun yüzde onuna kanalizasyon kanşıyormuş. Gel de ağzını bozma! ÖTJOI, nedenvetoetti? TabJdm yasas" adıyla bihnen jasa önerisinin Cumhurbaşkanı tırafindanreddedilmeaen çok Başbakan Dorarefi sevindirdı. Tanaı ÇBIer'm birson dakika rnüdahalesiyle gizbce değiştirdiği bu yasa eğer onaylansaydı, hükümetciddi miktarda para basmak zorunda kalacaktı. Bu da enflasyonun a-tmasna yol açacakü. Ancak merak konusu olan şey, DesnreTin hoşuna gidecek bir lcırann ÇLkmasına OzaTın nasl yardıma olduğuydu. ÖzaPa yakın çevreier "Eğer Özal bu yasayıvetoebneseydi akşfcanuklamatersdüpnüş otecakn" derlerken. bir başka üst dıizey bürokratda olayın asknı şöyleanlatü. "özaTn yriduğundaGndonık manknayacakderecede partilerüstii davranşlar sergüedL Yasayı onaylama knkin varken onaytamamıştı. Tabü bizöyle sandUk. Meğer birbikfiği varanş. Hefmnzi kandnfa. Sayn özal da yasayı veto etinşbuhndu. Yaoi her şey biıtirinin üstüoe gefc*. Yoksâ, Saym Özal bu firsao kesMikle kaç»mazdr Hayvanlata sarı kart uygulaması Yeşil kart uygulamaa yoksul vatandaşlar arasında umutlu bir bekleyişe dönüşürken, hayvancılıİda uğraşan v atandaşlanmız da hayvanlann sağlık sorunlanyla ilgjlı kolaylıklar sağJaması öngörûlen "san kart" uygulamasının bekleyişine girdiler. Demokratikleşememe paketi içerisinde yer alması beklenen bir kart uygulamasının da yolda olduğu bildiriliyor. "Kırmızı kart" adıyla anılacağı sanılan uygulamanın vatandaşlann oyundan atılmasında, kitlesel göçlerde veya kentlerin toplu cczalandınlmalannda kullanılmasmın beklendiğı gelen haberler arasında. Şahap'tı ve kaçtı Bankerdi. Az faizini yemedik adamın. Belki bizim paramızın faiziydi ama olsun. Fligranı senin, emniyet teli benim, vermiş yanma çalıştınyorduk. Kastelli'nin attığı kazık yerli yerinde duruyordu. Hafızamızmı yoktu? Hafızamız mı? Kim? Ne? Aa seven bir ulusun evlatlanydık. Dertsiz duramazdık. Rıskde severdik. Birarabanın geçemeyeceği yerden iki araba geçerdik. Boyacısından, emekli memuruna hepirniz birer kücük ekonomisttik. Biz biz idik, biz idik, iflah olmaz kerizidik. Bütün koşullar hazırdı. Aynca adam kırk yıldır bu işi yapıyordu. Adı Şahap'tı, yine öyle yaptı ve aldı parayı kaçtı. çekîrdeği l60bmaımam hatiplısesiolmak ıçm bekliyor. Bafbakan tlk admu benim atmamı bekleyen, bana ilk adımı attıran erkeğe dayanamam. IraklıKurtlere ımreniyorum. Snema oyuncusu 'HEPkökaıB" YaklaşanYÖK seçımlennde katıhmcılığı sağlamak amacıylabır tasan hazırladık YÖKBafka tffl Yolsuzluğun bu kadarı olmaz aıtık • İstanbullular, ulaşım amacıyla yeni sokaklar, geçitler, tüneller ve akla gelmedik pek çok yol ararlarken, sık sık Bizans döneminden kalma eserlere rastlıyorlar. İstanbullu iki haftadır gi- demiyor. Gaiata Köpriisü yangını da gösterdi ki sosyal demokrat belediyeler köprü vazifesi göremiyorlar. Şu sı- ralarda yalnızca Unkapanı Köprüsü'ne "dayı" diyebili- yoruz. Yapımına M.Ö. 1988 yılın- da başlandığı sanılan "yeni" Gaiata Köprûsü inşaatı Mı- sır piramitlerindefi sonra dünyanın en hızlı bitirilen ikinci harikası olacak. Aynı müteahhit firma tarafından yapıldığı sanılan Mısır pira- mitleri, paranın ıcadına ye- tiştirilemediğı için aksama- dan yapılmıştı. Hızlı ray döşenen Eminönü-Aksaray hattmda trafık sık sık geçişe kapatılı- yor. Ama, bunun başlıca nedenleri arasında bakan ve milletvekillerinin ziyaretleri yer alıyor. Bakan veya mil- letvekili geçiyor diye yolu trafığe kapatan yetkililerin bu yetkiyi kimden aldıklan da merak konusu. İstanbullular, ulaşım ama- cıyla yeni ara-sokaklar, ge- çitler, tüneller ve akla gelme- dik pek çok yol ararlarken. sık sık Bizans döneminden kalma surlara ve kemerlere rastlışorlar. tki gün önce Sultanahmet yakınlannda Ayasofya adını verdiği bir tarihi yapıyı ortaya çıkardı- ğını iddia eden taksi şoförü T.H.A.'nın Ayasofya'ya ara- cıyla tırmanmaya tam teşeb- büsten tutuklandığı alınan haberler arasında. Burası tstanbul. Yıl: 1992. Beledıye Başkanı: Nurettin Sözen. Bunu yazan: Tosun. Okuyan okumayana okut- sun. Ketencikayıp Bir süre once CağaJoğlu'n daki işyerinden evine gitmek üzere yola çıkan Cumhuri- \ct gazetesi çalışanı arkada- şımız Şükran Ketenci kay- boldu. Uzun süredir, evine ulaşabilmek amacıyla "Kentsel Yapılanmaların Al- ternatif Kaçış Yollarf adını verdiği bir çalışmayı sürdü- ren Ketenci'nin sosyal de- mokrat olduğu da gelen haberler arasında. Gaiata Köpriisü yangını, üzerine toprak atılmak suretiyle bo- ğulması girişimleri. Sözen kazılan ve yavaşlatılmış hızlı ray çahşmalan felaketlerinin üst üste gelmesiyle birlikte kitlenen trafiğin "üzerine as- falt dökülerek" sorunun kökten çözülebileceğini an- lattığı çalışmasını bitirmek üzereyken kaybolan Ke- tenci'nin, bu işten arta kalan zamanlarda da iş ve ı^ı so- runlanyla ilgilendiğı bilini- yor. Toptan: Nesillerin geleceği karaborsaya düşemez Aksaray'da bir birahane- de meydana gelen cinayet, kamuoyunu uzun süredir meşgul eden "sonı satılma- sı" olayının ortaya çıkması- na neden oldu. Oto kâhyalı- ğı yapan ve hapçı lakabıyla tanınan Rüstem, kod adı Tombalacı Köpek Sabri olan Sabri Uzun'u on yerinden bı- çakladı ve maktulün üzerin- de yapılan aramalarda satıl- maya hazır çok sayıda Anadolu liselerine giriş sına- vı soru kitapçıklan ele geçi- rildi. Aynı saatlerde DDY'den. emekli bir grup dedenin, din- lenmek üzere gittiği parkta çocuklara soru kitapçıklan dağıttığını haber alan yetki- liler, dedeleri suç mahallinde yakaladılar. Yapılan araştır- mada kitapçıkJan, bu dede- lerin de devam ettikleri bir kıraathanenin çaycısından edindikleri ortaya çıİcanldı. Bu olaydan yanm saat ka- dar sonra da, bu kez Kara- köy yeraltı geçidinde prezer- vatif, geciktirici ve kol saati satıcılannın tuhaf hareketle- rinden şüphelenen bölge za- bıta ekipleri. "Çocuğunu sevindir hanun, sayfası on bin. Soru kitapçıklan. Aymsı çıkmazsa para yokî" türün- den tanıtım cümleleri kulla- narak satışını yaptıklan şey- lerin Anadolu ve özel liselere giriş sınavı soru kitapçıklan olduğunu anlayarak bölgede geniş çaplı aramalara başla- dılar. Bu arada Şehirhatlan'na ait Kadıköy-Karaköy seferi- ni yapmakta olan 18.40 Şe- hit Metin Sülüş gemisinde de benzer bir olaya rastlandı. Ünlü ve karizmatik pazarla- macı Burhan Pazarlama'nın, sayfasını 20 bin liradan sattı- ğı soru kitapçıklannın ya- nında bir tarak ve iki adet gazoz kapağı açacağı verdiği öğrenildi. Beyoğlu Belediyesi'ne ait seçmen itlaf ekipleri de, baş- kanlığın emriyle, sosyal de- mokrat bakış açısı olarak yorumlanabilecek bir eylemi gerçekleştirirken suçüstü ya- kalandılar. Gaiata Kuksi'n- den halkın üzerine soru ki- tapçıklan atmak üzereyken ele geçirilen ekibin bağh bu- lunduklan başkanlığın "emir kuüarı" olduklannı belırtmeleri üzerine, aana- rak serbest bırakıldılar. Baş- kan'ın konuya ilişkin açıkla- masında "Eylemlerimiz sürecektir" dediği ileri süriil- dü. Soru kitapçıklannı hazır- layan öğretmenlerin evlerin- de yapılan aramalarda da, çok sayıda sınav birincisi ol- muş erkek ve kız çocuk ele geçirildi. Çocuklann, öğret- menlere ait olduklan ve yaş- lannın da 2 ile 38 arasında değiştiği öğrenildi. Aynca öğretmenlerin akrabalannın evlerinde de aynı yaş ve boy- larda çok sayıda sınav birin- cisi ve ikincisi çocuk ele geçi- rildi. Soru kitapçıklanndan koltuk takımlan ve süs eşya- sı yapan bir öğretmen de açı- ğa alındı. Konuya ilişkin bir açıkla- ma yapan Milli Eğitim Ba- kanı Köksal Toptan, "Pes doğnısu" dedi. Toptan; "Bu sınav tekrarlanacaktır. Ama söz veriyorum, bu kez sadece ilgili kurum ve kuruiuşlar so- ru kitapcığı satma yetkisine sahip olacaktır. Nesillerin ge- leceği karaborsaya düşemez" dedi. C.E. SON DAKKADA Mizah Değil, Aynıyla Vaki Arkadaşımız Behzat Şahin'in "L nutulan Kent: Erzincan" baş- lıklı yazı dizisini okuyanlar tam da Erzincan'ı unutmaya hazır- lanmışken biraz buruklaştılar, o günlerin aasını tazelediler. O günden bugüne neler olmuştu Erzincan'da? Her yerde Erzin- can'a yardım kampanyalan düzenleniyor, Dünya Karması getirtiliyor, konserler veriliyor- du. Sonuçta Erzincan VaHliğT- ne intikal eden para 4 milyar lira. Mizahı kendinden menkul birkaç notunu aktaralım Beb- zat'ın: "Almanlann yolladığı ilaç \ ardım paketlerinden kulla- nım tarihi geçmiş doğum kontroi haplannın çıkması"na önce bi- raz gülümsüyoruz. Sonra da oturup düşününce insanın aklı- na tuhaf sorular takıbyor u Acaba Almanlar bizim çoğal- mamızı istemiyorlar nu?" Do- ğum kontroi haplannın tarihle- rinin geçmiş olduğunu hatırla- yınca da kötü niyetimiz silinip gidiyor. Fransızlar da "viskili cikolata" yollamışlar. Ancak bu çikolatalan yiyen çocuklar kafayı bulunca anlaşılmış me- sele. Yine "acaba" diyoruz, ço- cuklanmıza "takma kafana" demeye mi çahşıyorlar?.. O günleri haürlarken, belki çoğumuzun gözünden kaçan bir noktayı da aktaralım iste- dik. Gazeteler yardım kampan- yalan açmış, kısa sürede büyük rakamlara ulaşılmıştı. Ancak bazı yardım miktarlan oldukça ilginçti. Örneğin, falanca şahıs 103.742 TL yardım yapmıştı. Neden yapmasın ki? Adamca- ğız, 100 bin TL net yardım ya- pınca adı diğer 100 binliklerle birlikte yazılacak. Meseleye he- men ayan "yardmcılar" da ar- tık böyle ilginç miktarlarda yardımlara başladılar. Yardım- lannın sesi iyice duyulsun diye. Gazetelerin kampanyalan demişken, bu kampanyalardan elde edilen paralann da henüz yerine ulaşmadığını hatırlat- mak istiyoruz. Gazetelerin bu konudaki çekinceleri ortak: "Yardım dogru yere ulaşmaz- sa..." Bu paralann ihtiyaç du- yulduğu anda Erzincan'da olmamalan bir yana, şu süre içindeki faizlerin de oradaki va- tandaşlara ulaştınlıp ulaştınl- mayacağı merak konusu. Biz böyle bir ihtimalin olmadığını sanıyoruz. Yoksa bu tür fela- ketlerde, halktan toplanan pa- ralar vadeli hesaplarla yeni bir gelir kaynağı oluşturabilir. TVGAFLARI Cumhuriyet okumak rejim yerine geçiyor Cumhuriyet gazetesinin hızlı kilo kaybma yol açtığı saptandı. Bunun nedeni konu- sunda uzmanlar çeşitli görüşler ileri sürüyorlar. Renkli basın bunu "Cumhuriyet'in siyah-beyaz olmasına" bağlayıp "Cumhuriyet'in kara suratı insanın iştahını kesiyor" demiştir. Fakat gazetenin tirajının kondisyon bisikleti satışlarını geçtiğrrli görünce ken- dilerinin de siyah beyaz olmaya ya da lotarya olarak Cumhuriyet gazetesi vermeye hazırlandıklarını haber almış bulunmaktayız. Yukarıda, sorunlarırun çözümünü Cumhuriyet gazetesi okumakta bulan bir oku- yucu görüyorsunuz... TARİHTE HERHANGİ BİR GÜN MÜMTAZ ARKAS YenShowTV Konu: Gönül Yazar'ın sohbetinde hamile olan genç bir kızımıza göğüs üzerine öğütler: "Süt ver, hiçbir şey olmaz. Beni örnek al. Bak bana, sen de beton gibi olursun." Gönül Hanım'ın yine aynı sohbetinde sevgili "doktorcuğu" Prof. Selçuk Erez'den: "Geneldc kadınlarm göğüs bağları zayıftır. Ama Gönül Hanun gibi sağlam olanlar da var" (Gaf kapsamı dışında) Yer: Starl Konu: Orhan Boran söyleşisinde pazarlama uzmanı Atil- la Öğüt'ten: "Hiç bir kuvvet -Allahın dışında-sizi istemediğiniz bir ürü- nü almaya zorlayamaz." S.K. 31 Mayıs Tl K/ZKULESİ ADA OEĞİLDİl. /L£ LAG4K KAy/VA MlÇTf : BOĞAZfÇı ' f'f O PA, BAL/fCC S4M£>ALLj4gfA/d AC/Y/DA 8ULUMAN SÖZ Sf /fl/0rg£t<i£K ONU SOĞAZ'fM ÇT-f f. /ŞgU KfZ KULESİ, YÜzr(LLAIZ ttfZ CuMfJagtY£rr'A/E PE BECEREN Mesut Yılmaz, "Beceriksiz babayı bırakm, benim koluma girın!"demiş. Sen daha iyimibeceriyorsım? T-EFECİLİKYASs / Tefecilikyasallaşıyormuş. Yasallaşır tabiiki. Tefecilerinyarısıyasacı, yasacıların dayarısı tefeci! ASİ HAFTAnllNYORUMU devLtler, Sos'yaJ belediyeler, Jos'lu kafalar Sayın Sözen kendisi hakkında bir şey yaahnca çok kı- zar, küsermiş. Biz her ne kadar başlıklanmıza "MİZAH DEĞİL AYNİYLE VAKİ" diye yazıyorsak da o mizah yaptığımıa sansın. Efendim, Sayın Sözen param yok diye ağlardı. Bazı şeyler parayla olmaz. Paranın ne önemi var! Iİci gönül bir olunca insan İstanbul'a belediye başkanı bile olur. Tıpkı onun gibi. Düşünüyorum... Size para verseydik Eminönü'ne iki tramvay hattı tstanbullulara da bir boru daha döşerdi- niz. Yani bu yaştan sonra (İstanbul için söylüyorum) yaran veanlamı vok. Geçenlerde "Ozürlü Ailelerin Sorunları" adlı bir pane- le katıldım. Bir anne, 500 metrelik bir kursa sakat kızını götürmek için 5 km gittiğini, çünkü ait (veya) üstgeçitten geçemediklerini söyledi. Ve hiç kimsenin kızını eve hap- setmeye hakkı olmadığını, her yıl alınan birkaç yüz bele- diye otobüsünden bir kaçının sakat arabalannın da gire- bileceği şekilde alınmasmın neden hiç düşünülmediğini sordu. Ben bu "düşünme" lafına gıcık kaptım. Düşünüyorum. Neden Gebze-İstanbul, îstanbul- Çatalca bânliyö hatlan 15 dakikada bir metro gibi çalış- maz? Düşünüyorum. Neden yollara saatli otopark yapılmaz da insanlar otopark mafyası tarafından soyulur? Düşünüyorum. Neden kaldınmlar bu kadar yüksek? Düşünüyorum. Neden yollan kazanlar, insanlar nere- den yürüyecek diye düşünmez? Duşünüyorum. Neden belediyenin en büyük otopar- kında bile sakat otolan için yer aynlmaz? Düşünüyorum. Saatte 20 km hızla giden tramvayla ne- reye vanlır? Düşünüyorum. Sahi, neden alınan yüzlerce otobüsten birkaçı sakatlara uygun alınmaz? Düşünüyorum. Neden bunlan ben düşünüyorum da prof beledıye başkanı düşünmüyor? Düşünüyorum. Neden onun düşüneceği şeyi ben düşü- nüyorum da her aybaşı maaş çekini o alıyor? Düşünüyorum... Boşver. Düşün düşün, boktur işin. Q ÜLGEÇ Bir gazetecinin hatıra defteri Bush, Körfez, Çekiç Guç, Barzani, Talabani, tam beni. Peş- mergeler Zaho'da haiı dokur. Al beni. sarbeni, işler sarpa sarm- ca sınırlardaki ateşe at beni. PKK, IETT, DDY, kendin pişir kendin ye. Bölgede aktif polifika; sen ağa, ben ağa, bu ineği kün sağa? Çekiç Güc, git üstümden, ver yorganı. Ha, haa, haa... Apo, İbo, Tek Adam, iyi adam, suyu arayan adam. Sinüzit. Şevket Süreyya Aydemir. Botan'ın ortası sinema, anne beni arama. Beni polis anyor. Yazdığım yaalan makarnarun suyu- na at. İyice kaynasın, dumanı mahalleyi sarsın. Mahalleyi özel tımler kuşatsın. Özel tim seni babamdan kaçırsın, sen de kur- tul, babam da kurtulsun. Ha, haa, haa... Eroin mafyası, paşa dedem. Dağ başını esrar sarmış. İçimize çekelini arkadaşlar. Mal, yataklı vagonlarla geliyor Havdar- paşa'ya. Tahta bavullarla. Önce ceylanlar altşıyor, sonra tstan- bul diskolannda ceylan kızlar. Polis, gözü gibi korur esran, kimseye koklatmaz. Yerli malı haftasL Dolapdere, esrar depola- ruıın SİT alanı. İ ç maymun tiyatrosu. Görmedim, duymadım, söylemedim. Bak, polisle uğraşma, arşive manşet olursun. Ofis boy olursun. sûrûm sûrüm sürûnürsün. Güzei Marmara içecek para bulamazsın. Kabak dolma olursun. Ha, haa, haaa... Beynim çahşıyor abi, bak duyuyor musun? Nasıl da sızınü yapıyor. Abi beni uyut. Eroin çiziği at koluma. Beni uyuştur, beni infaz et. Beni sokak ortasında kurşuna diz. Beni basın kar- umın tam ortasından vur. Ha, haa, haa... MİT, Manukyan. Anne elini öpmeye geldik. Gönlünü almaya geldik. Türk fuhuş ordusu sarayın bahçesine kadar geldi anne. Balkona çık ve halkını selamla anne. Bu paraları nerede hara- yorsun anne? V'ali maaşlannı bundan sonra sen öde anne. Sen olmazsan, biz ounazsak. nasıl çıkar karanlıklar aydmlığa? Anne. Gayri müşlümlerin en Müslüm Gürses'i. Ha, haa, haa... Imece, İMÇ. Sehmuz Abı'ye ıkı porsıyon Adana, sonra gel odama. Bu yazıyı yazdırmam sana. O yazdığın yazıyı götür ver arşivdeki Hatice Abla'na. Yaşar Kekova, Raks, gel bana, göz- lerime yakından baks. Ne Mafyaeks bir çocuksun. Dur hemen danlma. Sana yancak konu mu yok? Çengelköy'de salatalık- larbuyılnasılmışsorsana.Ha, haa, haa... Dünya, gözüme kaçtı benim. Beynünde terör var. Götürtm be- ni. 159,158,316,146.125Te yargdaym. Hiç sokağa çıkarmaym. Bana bu özgürli'1 . . geliyor. Batıyor bu suursız yazma özgür- lüğü. Ha,haa.' „... v . aşasın. tenkisat var. Tenzilat değil, tenki- sat Gazetede ışten çıkarma. Muhasebeyi görmeniz yeterli. Bundan sonraki yaşamınızda en güzei günler sizin olsun. Çah- şıp da ne yapacaksınız? Üç günlük dünya. Gezin, tozun, dağla- ra •• l ın. Apo'ya ka' • Ha, haa, haa... i K, Bush, Doğ üreş, Bosna-Hersek, MİT- Manukyan, Kozakçıoğiu, Kontrgerıila, Nusret Demiral. Artık demir afanak günü geunişse zamandan. Ha. haa, haa...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear