Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
22MAYIS1992CUMA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Bağ-Kupaylıkları
herayın15'inde
• ANKARA(AA)-Esnafve
sanatkârlar ve diğer
bağunsız çahşanlar Sosyal
Sigortalar Kurumu
Kanunu'na göre aylık alan
sigortalılarilehak sahipJen,
maaşlannı herayın I5'inde
alacaklar. Bağ-Kur
sigortalılanilehak
sahiplerine verilen ayhkların
ödeme zamanının
değiştirilmesine ilişkin
Bakanlar Kurulu karan,
Resmi Gazete'nin dünkü
sayısında yayımlandı.
Belediye işçileri
eylemde
• ZONGULDAK
(Cumhuriyet) - Zonguldak
Beledıyesfndeçahşan 1200
işçi mayıs ayı maaşlannı ve
içeride birikmiş 15 milyon
liraya varan alacaklannı
alamadıklan gerekçesiyle
vezne ön ünde maaş bekleme
eylemi başlattılar.
Zonguldak Belediyesi'nde
çalışan veeyleme kaülan
temizlik, fen, garaj, otobüs
işletmelerinde çalışan
işçilerin
çalışmayışı nedeniyle şehirde
günlük yaşam olumsuz
yönde etkıleniyor. Kent
merkeande çöpler
toplanmazken belediye
otobüs seferleri de
yapılmıyor. Belediye işçileri
"Artık sabnmızkalmadı.
içeride biriken paranuz bir
yıl içinde pula dönüştü.
Paramızı alıncaya kadar iş
bırakma eylemimizi
sürdüreceğiz" diyerek
tepkilerini dile getiriyorlar.
SEKA'danzam
• Ekonomi Smisi-SEK A
r Gencl Müdürlüğü.gazete
kâğıdı, 3. hamur kâğıt ve
okul kitapkâğıdınındışında
kalan tiim kâğıt ve karton
çciitlerine ortalama ytizde 5
oranında zam yaptı.
SEKA'dan zamlı satışlara
dün sabahtan itıbaren
başlandı. SEKA'nınvaptığı
yüzdc 5'lik zam. kâğida bu yıl
yapılan üçüncü zam oluyor.
SEKA bundar önceki
zammı 22 nısanda yapmıştı.
Egffim-İşve
Eğit-Sen'e kapama
• SAMSUN (Cumhuriyet
Bürosu).- Samsun'da
Eğitim-İş ve Eğit-Sen
şubelerı. vablik tarafından
\asalolmadıklan
gerekçesiyle kapatıldı.
Şubelerde bulunan
tabelalarda polislerce
ındirildi. Eğit-Sen Samsun
Şubesi, Eğitim-lş Samsun
Şubesi ve Eğit-Sen
Çarşamba Şubesi ve
Eğit-Sen Vezirköprü
Şubesi'nin kapatılması
tepki ilekarşılandı. Sendika
yönetıcilen. Fatih 2. Asliye
Hukuk Mahkemesi'nın
verdiği kararla Danıştay'ın,
sendikalann yasal olduğu
yolundaki görüşünü örnek
göstererek "Kapatma
kararlan keyfı aîınıyor"dedıler.
Hava ulaşımında
Trabzon merkez
• TRABZON (AA) - Sarp
sınır kapısının açılmasından
sonra Bağımsız Devletler
Topluluğu üyesı
cumhuriyetlerle karayolu,
Karadeniz kıyısmdaki
limanlarla da denizyolu
bağlantısı bulunan Trabzon,
. havayolu ulaşımının da
merkezi haline gehyor.
Rusya Federasyonu
Trabzon Başkonsolosu
•. Sahrab İbragimov, Sochi ve
'- Bakü uçak seferlerinden
sonra Moskova iledeaynı
bağlantının sağlanması
. amacıyla temaslarda
• bulunduklannı söyledi.
| İbragimov, "Uçak seferleri,
ticari ve turistik ilişkilerinin
gelişmesinde en büyük
etkendir. Moskova seferleri
• başladığı zaman,
»Trabzon'dan BDT
£ cumhuriyetlerine ulasım
£ son derece kolaylaşacaktır"
;dedi.
Güneşin
Dostluğu
• SAMSUN (Cumhuriyet
Bürosu) -Tiffany Tomato ve
Pepe'den"Güneş'in
Dostluğu" adı alünda
Turban Otel'de düzenlenen
defılede Türkiye'nin ilk ve
tek ithal bluejeanleri de
taratıldı. Çeşitli giysilerin
yanı sıra vücudu saran yan
abiye yan spor ve abiye
kıyafetler de tanıtıhrken blue
jean sektörûnde iddiah
olduklan vurgulandı.
Yiyecek İçecek
Fuarı, Antalya'da
• ANTALYA(AA)-
Amalya Yiyecek-lçecek ve
Mutfak Donanımı Fuarı 22-26
temmuz 1992tarihleri
arasında FelezOtel
salonlannda açılacak.
ILO vaat değil, sonuç istiyor• Ülkelerdeki gelişmeleri yıl
boyunca gözleyip, ILO sözleş-
melerindeki ihlalleri saptamak-
la görevli Sendika Özgürlükleri
Komitesi,Türkiye'ye tam 24
kez aynı eleştirileri yöneltmiş,
önlem alınmasını istemiş.
Ekonomi Servisi-Uluslararası Çalış-
ma örgütü'nün (ILO) gündemine 12
Eylül'ün sendikal hak yasaklamalan ile
giren Türkiye'nin durumu bir yılan
hikâyesine dönüştü. Ülkelerdeki geliş-
meleri yıl boyunca gözleyip, ILO sözleş-
me ve ilkelerindeki ihlalleri saptamakla
görevli Sendika Özgürlükleri Komitesi,
Türkiye'ye tam 24 kez aynı eleştirileri
yöneltmiş, önlem abnmasını istemiş.
Genel kurul öncesi ihlaller bakımından
ülkelerin durumlannı belirleyip, ülkele-
ri genel kurul gündemine, 'yeşil kitap'ın
içine sokan Uzmanlar Komitesi, her yıl
Sendika özgürlüklen Komitesinin ra-
porlanna yollama yaparak önemli so-
runlann altını çizmiş. Hükümetleri ön-
lem almak üzere aynca uyarmış.
ILO teknik adamlan, Türkiye'ye beş
kez gelerek ikisi danışma hizmeti, üçü
ILO Yönetim Kurulu'na sunulan ve ka-
bul edilen rapor biçiminde doğrudan te-
mas kurmuş. Sorunlan ve ILO'nun gö-
rüşlerini doğrudan yetkililere anlatmış.
1987'den itibaren 1990 yılı dışında her yıl
ILO Konferans Komitesi 'Aplikasyon'-
da konu ele alınrruş, saatler süren müza-
kerelerle hükümetin tutumu anlatılmış.
ILO'daki bu olumsuz tablo karşı-
sında, SHP-DYP hükümeti, 24 Ocak
ILO sözleşmeleriMeelis'te
ANKARA (Cumhuriyet Bürostı)-
Bakanlar Kurulu, memurlara sendika
kurma hakkı tanıyan ve sendikal hak-
lara ilişkin anayasa ve yasa maddete-
rindeki kıatiamaiann gjderihnesme
yol açacak Uluslararası Çalışma Ör-
gütü (ILO) sözleşmelerini kabul etti.
Bakanlar Kurulu, kamu hızmetinde
orgütlenme hakkırun korunmasına ve
istıhdam koşullannın belirienmesi
yöntemlerine ilişkin 151 ve sendika öz-
gürlügü ile örgüttenme hakkırun ko-
runmasına ilişkin 87 sayıh sözleşmele-
rin onaylanmasmı öngören yasa ta-
sansını dün TBMM'ye gönderdi.
Gerekçede, kamu yönetkilen ile
kamu çahşanlan arasındaki iiişkilerin
sağlıklı bir konuma getiritebilmest
için, bu sözleşmelerin onaylanmasının
ülke için yararb olacağı vurgulandı.
TBMM'ye sevkedilen yasa tasansı
ile hükümetin, memurlann sendika
haklan yönünden önemJi bir adım
attığı belirtildi. TBMM'de de onay-
tanmasmın ardından bir iç hukuk ku-
rab haline gelecek sözleşmelerin, me-
mur sendikacılığının önünde engel
oluşturan yasa hükümlerinde de deği-
şiklık yapılmasmı beraberinde getire-
cek. Aynı şekilde işçilerin sendikal
haklanna ilişkin Anayasa ve yasalar-
da yer alan pek çok yasaklamanın yü-
rür lükteki yasal düzenlemeden ayı-
klanması zorunluluk haline gelecek.
1992 tarihi ile olaylan bildiğini belirten
bir açıklama göndermiş. Hükümet
programını anlatmış, tedbir alacağı va-
adınde bulunmuş. Ancak aradan geçen
süre içinde, yukanda belirtilen ILO uz-
manlık komitelerinin tümünde yer alan
sorunlara ilişkin olumlu somut hiçbir
adım atılamamış. Aksine sözleşmeli
çalışanlara ilişkin, daha önce Anayasa
Mahkemesi'nin de üç kez anayasaya
aykın bularak iptal ettiği karamameler-
le aynı içerikte yasa çıkarmış. ILO'nun
da İcarşı çıkuğı yasal güvenceden yok-
sun, sendikal haklan elinden alınmış
olarak sözleşmeli statüde çahştırma, ya-
sallaştınlmış.
İlginç bir diğer çelişki de ILO'nun
toplusözleşme hakkının önünde ciddi
bir engel olarak gördüğü %10 işkolu ba-
rajı ile üişkilı. ANAP hükümeti, 14
mayıs 1991 tarihi ile ILO'ya gönderdiği
savunma nitebğindekı cevap yazısmda,
işçi ve işveren sendikalannın barajın
kalkması yolunda bir istemleri ol-
madığmı. aksine sözlü olarak barajdan
yana olduklarını bildirdiklerini açıkla-
mış. Barajın kalkması ile güçsüz sen-
dikaalığın doğabileceğıni savunmuş.
Aynı yılın haziran genel kurulunda Tür-
kiye tartışıbrken ise hükümet adına bilgi
verilirken %10 barajın kaldınlmasını
öngören bir yasa tasansının hazırlanıp
Medis'e sevk edilmiş olduğu bildırilmiş.
Türk-lş aslında böyle bir tasannın mev-
cut olmadığı yolunda bir itirazda bulun-
mamış. Hükümetin bu bilgüendirmesi
aynen Sendika Özgürlükleri Komitesi'-
nin raporuna da girmiş.
Ortada böyle bir yasa tasansı olma-
dığı gibi koalisyon hükümetinin de bu
konuda bir girişimi yok. Türk-îş'in
ILO'daki açıkianmış görüşü, uluslara-
rası sendikal ilkeler ve ILO istemleri
doğrultusunda ohnasına karşın, Tür-
kiye'de barajdan yana olduğu hükü-
mete sunduğu yasa önerileri ile sabit.
Bir ara bozulan Özal-Türk-İş ilişkilerin-
de Türk-İş'in bu, zaafı bibndiğinden,
Cumhurbaşkanı Özal, konuşmalannda
Türk-İş'i yasa değişikliği, barajı kaldır-
ma ve sendika çokluğuna ortam yarat-
makla tehdit etmişti. SHP programında
barajın kaldınlması ilke olarak var. An-
cak DYP-SHP hükümeti ve Çabşma
Bakanlığı'nın ILO'nun sendikal özgür-
iükler önünde çok önemli bir engel ola-
rak gördüğü barajı, Türk-İş'in ıstemı
doğrultusunda kaldırmama eğıliminde
olduğu bibniyor.
Koalisyon hükümeti, ILO'nun sen-
dikal hak ve özgürlüklere ilişkin anaya-
sada saptadığı sorunlar üzerinde,
ILO'ya gönderdiği mektupta, ilgib'
anayasa maddelerinde değişiklik dü-
şündüğü bıldınlmış.Ancak hukumeün
henüz bu doğrultuda hazırlanmış bir
anayasa değişikliği önerisi yok. Aynı
şekilde ILO istemleri doğrultusunda,
ILO'ya güvence olarak sunulan hükü-
met programında da yer alan, ILO söz-
leşme ve ilkeleri doğrultusundaki deği-
şimlerin hiçbınnın gerçekleştirilmesi yo-
lunda, sonuca yönebk atılmış adım yok.
Toyota CoronapiyasadaEkonomi Servisi - To-
yotasa Otomobil Sanayi
ve Ticaret A.Ş Genel Mü-
dürüözdemirSabancı, Ja-
pon Toyota fırmasının
son model üretimi olan
Corona otomobillerini it-
hal ederek, 23 mayıstan
itibaren piyasaya suna-
caklannı bildirdi.
Toyotasa Genel Müdü-
rü Özdemir Sabancı ve
Genel Müdür Yardımcısı
Japon Hiromasa Kubota,
dün İstanbul'da düzenle-
dikleri basm toplantısın-
da, 23 mayısta piyasaya
sunacaklan Corona oto-
mobilleri hakkında bilgi verdıler.
özdemir Sabancı, gelişmiş ülkelerde-
ki yeni ürünler ve teknolojilerden yarar-
lanmak gerektiğini, Toyota ile işbirliği
sonucu, son model teİcnolojiye sahip
Corona'lan Türkiye'ye getirip pazarla-
maya başlayacaklannı söyledi.
Otomobiün bir lüks değil ihtiyaç oldu-
ğuna dikkat çeken Sabancı, Toyota'nm
her yeni ürününü Türkiye'ye getirmeyı
düşünmediklerini, fakat Corona'da,
Türkiye'ye getirilen diğer otomobillere
göre büyük farkbbklar gördüklerini ifa-
de etti.
özdemir Sabana, Corona otomobil-
lerinin aktif ve pasif emniyet unsur-
lannın iyi düşünüldüğünü, bunun da
kazalarda insan sağlığını korumada bü-
yük rol oynayacağını sözle-
rine ekledi.
Toyotasa Genel Müdür
Yardımcısı Hiromasa Ku-
>ta da konuşmasında, Co-
namodeb tasanmın, To-
yota fırması tarafından 4
yılda ve 1 mılyar dolar ma-
yiletle oluşturulduğunu, bu
otomobillerin Toyota mü-
hendislığinin yarattığı en
son hanka olduğunu an-
lattı. Toyotosa şirketinin
pazarladığı Corona, tekno-
lojisi ve konforu ile göz ka-
maştınrken, fıyatı da el
yakıyor.
Corona'lann düz viteslisi
anahtar tesumi 205 milyon, otomatik vi-
teslisi de 217 milyona alıcısına teslim edi-
lecek. 90 kilometrede 5.6 litre benzin
harcayan Corona, sıfırdan 100 kilomet-
reye 9 saniyede ulaşıyor. Saatteki hıa ise
205 kilometre.
Corona'lann ithalatı, Toyotasa fır-
masının üretime geçmesinden sonra
yüzde 70 oranında azaltılacak.
Sendikalarbastmyor
Ekonomi Servisi - Türk-lş ve DİSK
konfcderasyonlan. dün başkanlar ku-
rullannı olağanüstü toplayarak, İş Gü-
vencesi Yasa Tasansf nın desteklenmesi
ıın1acı>la etkin kampanyalar başlatma
karan aldılar. Türk-İş Genel Başkanı
Şcvket Yılmaz, tasanya karşı çıkan Hür
Tcşebbüs Konseyi'nin açıklamalannın
"sa\aş konseyi üslup ve havasında" ol-
duğunu söyledi. DISK Başkanlar Ku-
rulu. tasanvı desteklemek üzere Türk-İş
\e Hak-İş konfederas>onlannı ortak
mücadeleye çağırdı
Iş güvencesi tasansına karşı çıkan iş-
verenlerin Hür Teşebbüs Konseyi'ni
toplamasına karşıbk Türk-İş ve DISK
konfederasyonlan, tasanyı desteklemek
üzeredün başkanJarkuruUanru topladı-
lar.
Türk-İş Başkanlar Kurulu, ış-
verenlerın kampanyalanna karşı. işçi
kesiminin de etkin kampanyalar yürüt-
mesini kararlaştırdı. Eylemlerin önce-
Yılmaz Nebioğlu
likle kapalı salon toplantılan, ardından
miting ve > ürüyüşler halınde yapılması.
ış,verenlenn tasanya karşı kampanvala-
nnı sürdürmesi halinde de "'üretimden
gelen gücün" kullanılması kararlan be-
nimsendı. Türk-İş Genel Başkanı Şev-
ket Yılmaz, Türk-İş Başkanlar Kurulu
toplantısını açarken yaptığı konuşma-
da. sermaye kesiminin tepkisinı gıderek
tehdide dönüştürdüğünü savunarak-
"Hangi düşünce ve psikolojık sarsıntı
içinde olurlarsa olsunlar, bu tasannın
engellenmesi için sennayc kesimi ne pa-
hasına olursa olsun mücadele edeceğini
açıkladığına göre emeğin güc'ünü temsil
ederek ıfadc ediyorum ki bunun engel-
lcnmesine kalkışacak olanlar, karşıla-
nnda ne pahasına olursa olsun emeğin
etkin gücünü bulacaklardır" dedi.
Şevket Yılmaz hükümetin vaatleriyle
eylemleri arasında uyumsuzluk olursa
demokratik mücadeleden kaçınmaya-
caklannı belirtti.
DİSK Başkanlar Kurulu'nun dün ya-
pılan olağanüstü toplantısında da
Türk-İş vc Hak-İş konfederasyonlan-
na. iş güvenliğı tasansının yasallaşması
doğrultusunda ortak mücadele verilme-
si için çağnda bulunuldu. Başkanlar
kurulu bildirisinde hûkümetten, vaatle-
rini yerine getirmesi, bu amaçla hızb ve
somut adımlar atması istendi. Başkan-
lar Kurulu'nun açış konuşmasını yapan
DİSK Genel Başkanı Kemal Nebioğlu,
iş güvencesinin işverenlerin ınsafına bı-
rakılamayacağin] söyledi.
Pazara inen süt dağılımı
tfropian pazan
'4 380 000 ton/yılı•
2.190.000 ton/yıl
Srtcak' a
sûtçû«etiS40
1 762 000 ton/yıl
Sütü
şokaktan
içiyoruz
Ekonomi Servisi - Dünya Süt Günü
kutlanıyor. SETBİR'in araşürmasına
göre Türkıye'de büyük coğunluk süt
tüketimıni modern işletmelerden değil,
sokak sütçüsünden sağbyor. Tanm ve
Köyişleri Bakanı Necmettin Cevhen,
yaklaşık 19 kombina ile 13 süt fabri-
kasının kapalı olduğunu belirterek
"Süt içecek insan var, hayvan var, işle-
yecek tesis var. Ama çark bir yerde ta-
kıbp kalmış" dedi.
Tanm ve Köyişleri Bakanı Cevheri,
Dünya Süt Günü nedeniyle düzenle-
nen "Üretimden tüketime süt ve süt sa-
nayii sempozyumu"nda yaptığı ko-
nuşmada, bugünün dünyasında hay-
vancıhğın gebşmişbği ile süt ve diğer
hayvansal ürünlerin, tüketim düzeyi-
nin ülkelenn kalkınmışbğını gösterdi-
ğini söyledi. Cevheri, Türkıye'nin yılbk
9.5 milyon ton olan süt tüketiminin
ekonomik olduğu kadar, kültürel bir
sorun da olduğunu ifade ederek "Bir
yerde baktığınızda süt sudan ucuz, ona
rağmen tüketılmıyor" dedi. Cevheri
şöyle devam etti:
"Bugüne kadar hayvancıbğa 255
milyar bra teşvik ödenmiş. Bu yeterli
mi? Yeterb değil. Biz daha ilerisini dü-
şünüyoruz. Bunu başlatanlara, yapan-
lara teşekkür ediyorum. Bu yılki bütçe-
mizin kısıtlı imkânlanndan 500 milyar
lirabk bir kaynağın et ve süt üretimine
kaydınbnasını düşünüyoruz."
IŞDONYASENDAN
BOLENT ECZAOBAŞI
Tophımun Katilımına Açik
Anayasa...
Ekonomideki darboğazları aşmaya çalışırken ekonomik
sorunların politik temelleri üstünde dikkatle durmalıyız.
Serbest piyasa ekonomisine geçiş sürecinde önemli atı-
lımları gerçekleştiren Türkiye, birkaç yıldan beri bir nokta-
da takılmış gibi gözüküyor. Serbest piyasanın işlerlik ka-
zanması için önkoşul olan istikrar bir türlü sağlanamıyor;
yüksek enflasyon indirilemiyor, özelleştirmede başarı el-
de edilemiyor, kamu kesiminde ölçülere sığmayan savur-
ganlık sürüp gidiyor, yüksek faizler yatırımları engelliyor,
endüstri ilişkileri alanındaki sorunlar ekonomide bü-
yük kayıplara yol açıyor. Hiç kuşku duyulmasın ki bu so-
runların ekonomik çözüm yolları bilinmektedir. Ne var ki
rekabete ve girişimciliğe dayalı, dışa açık, verimlilik düze-
yi yüksek bir ekonomik düzene geçişte, önümüzdeki en
ciddi engeller politiktir özelleştirmede, vergj reformunda,
enflasyonun düşürülmesinde, kamu kesiminin verimliliği-
nin arttırılmasında hep politik engellere takılıyoruz. Te-
melde ekonominin gerektirdiği uzun dönemli bakış açısı
ile politikanın genel seçimler, ön seçimler, ara seçimler,
yerel seçimler, erken seçimler ve referandumlarla kısıtta-
nan kaçınılmaz kısa dönemli bakış açısının çelişkisini ya-
şamaktayız. 8u çelişkinin çözümü ise daha az değil daha
çok demokrasiden geçiyor. Siyasetçileri toplumun uzun
dönemli yararları doğrultusunda karar almaya iten etken,
pürüzsüz işleyen bir demokrasinin doğal katılım ve dene-
tim mekanizmalarıdır.
Şeffaflık ortamında oluşan kamuoyunun, özgür eleştiri
ve tartışmanın bulunduğu koşullarda ortaya çıkan toplum-
sal dengeler, toplumun uzun dönemli çıkarlarımn en güve-
nilir koruyucularıdır. işte, serbest piyasa ekonomisini is-
tikrar içinde başarıyla yürüten gelişmiş Batı demokrasile-
rinde artık "sıfır enflasyon'dan söz edilmeye başiandığını
görüyoruz.
TÜSlAD'ın "21. Yüzyıla Doğru Türkiye" raporu, kalkın-
ma yolunda önümüzdeki engeller arasında "toplumda çe-
lişen kaygı ve özlemlere'e yer veriyor; toplumda gele-
cege dönük bir "vizyon'un eksikliğine işaret ediyordu.
Toplumca benimsenen ve paylaşılan bir vizyonun ülkeyi
atılımlara yöneltmekte etkin olduğu, ancak böyle bir vizyo-
nun var olması durumunda sağlıklı kalkınma stratejilerinin
geliştirllebileceği TÜSİAD raporlarında vurgulanıyordu.
Ne var ki bir toplumun vizyonu, bilimsel araştırmalarla
tasarlanarak topluma hazır bir reçete gibi sunulamıyor.
özgür ve açık bir tartışma ortamında, liderlerin de katkı-
sıyla toplumun vizyonu giderek biçimleniyor; berrak suya
atılan birtaşın genişleyen halkaları gibiyayılaraktoplumu
kucakliyor, toplumsal dinamikleri yönlendiren bir nitelik
kazanıyor. Toplumumuzun fırtınalı sularında bu haklan
kolay seçemiyoruz. Temel hak ve özgürlüklerin kısıtlandı-
ğı bir ortamda, gereksinim duyduğumuz bir dizi uzlaşma-
ya ulaşılması olanaksızlaşıyor.
Gereken uzlaşmaların yolunu açacak olan, demokratik
ve katılımcı bir anayasa ise uzlaşmanın birinci adımı da
anayasanın kendisinden başka ne olabilir? Bugün toplum,
geniş bir uzlaşmadan destek aldığı söylenebilecek bir
anayasaya sahip değildir. Tam tersine, yürürlükteki ana-
yasanın ülkemizin gereksinimleri ve çağımızın gerçekleri
karşısında yetersiz kaldığı konusunda toplumumuzda bir
görüş birliği vardır. Tartışılan konu sadece, anayasanın
tümüyle yemlenmesi mi, yoksa bazı maddelerin değiştiriK
mesi mi gerektiğidir. - ^
Seçilecek yol ne olursa olsun, daha demokratik, daha
çağdaş, daha katılımcı bir anayasaya giden yolda bizi bek-
leyen özgür tartışmalar ve zorunlu uzlaşmalar, toplumu-
muza eşsiz bir demokrasi deneyimi kazandırmakla kal-
mayacak, sıktekrarlanan bir benzetmeyi anımsarsak "he-
pimizin aynı gemide bulunduğu" bilincinin de tüm toplum-
da pekışmesine yardımcı olacaktır.
Anayasaya hiçbir zaman ilgisiz kalmayan TÜSİAD, ya-
kın geçmişte anayasa tartışmalarına "ekonomik ve sosyal
konseyin bir anayasal kurum olarak oluşturulması", "Mer-
kez Bankası'nın bağımsızlığının anayasa ile güvenceye
alınması" gibi bazı yeni öneriler de getirmişti. TÜSİAD,
ayrıca "anayasal ekonomi" konusunu 1991 yılında tartış-
maya açmıştı.
Ülkenin gereksinim duyduğu çözümleri araştırırken bu
yeni ve ilginç alanın da gözardı edilmemesi gerektiğini
düşünüyorduk. "Anayasal ekonomi" kavramı Türkiye için
başlangıçta belki uygulanabilirliği bulunan nitelikte katkılar
getirmeyebilir; ne var ki Türkiye'nin "yeterince denenme-
miş" yaklaşımlara kapalı olması gerektiği görüşüne ka-
tılmadığımızı belirtmeliyiz. Tümüyle kendine özgü bir kal-
kınma deneyimini benzeri olmayan koşullar içinde gerçek-
leştirmeye çalışan Türkiye'nin yeni görüşlere, yaratıcı, öz-
gün ve cesur çözümlere açık olması gerektiğini düşünüyo-
ruz.
Anayasanın değişmesinde yarar görülen maddeleriyle
ilgili TÜSİAD görüşlerini belirlemek için çalışmalarımız
şimdiki durumda sürüyor. Yürürlükteki anayasanın kalıp-
lan aşılırken TÜSİAD yine toplumla birlikte olacaktır. 21.
yüzyılın yeni ufuklarına doğru açılacaksak "sadece çapası
olan, yelkenleri bulunmayan" anayasamızla fazla yol ala-
mayacağız.
Audi 100... Mükemmel detaylardan, kusursuz bir bütüne.
Bütün otomobillerin bir kimliği vardır... Özel-
liklerine bakınca anlarsınız... Hatta, markasıyla,
teknolojisiyle, konforuyla kendisi söyler size, nasıl
bir kişiliği olduğunu...
Size yeni Audi 100' ün motor gücünü, tasan-
mını, teknik özelliklerini uzun uzun anlatmamıza
gerek olduğunu sanmıyonız..
Audi 100' ün tavanı genişletildi... Güneş ışınla-
nndan rahatsız olmanızı engellernesi için... Sürtün-
me katsayısı sadece 0.29 cd... Rüzgar sesini hiç
duymamanız ve yakıttan kazanmanız için...
Süriicü koltuğu yeniden tasarlandı... Bedeninizi bir
eldiven gibi sarması için... Procon-ten sıstemi ile
donatıldı... Güvenliğiniz için... Kasası 4 cm. daha
büyütüldü... Ferahlığı, rahatlığı doyasıya yaşamanız
için...
Audi 100' ün diğer özelliklerini görmeniz
ve yakından tanımanız için sizi
Audi 100 yetkili satıcılanna
davet ediyoruz. Auöı
Sarata D6nâşan Ttknola#
T ü r k i y e G e n e l D ı s t r rt) ü t ö r ü
ÇÎFTÇİLER
Ş ı r k e t l e r G u r u b u
Tel 275 0 7 5 5 (5 Hat - a » 2 6 6 5n ' -
Audilerl görup inceleyeblleceğiniz Çiftçiler Bayilerl:
• ADANA ATLI OTOMOTIV Tel (71, 147 232 • ANKARA OTONAM Tel (4) 213 30 02 • AtfTALYA OOĞANER Tet t
31) 12 70 93 • BURSA OTO TEZIŞ Tei '24,14 12 04
•ESKIŞEHIR ERKARA OTOMOTIV Tel 1221 17 21 BO • tSKENOERUN ANIL TICARET Tel 1881 18 573 • STANBUl ÇİFTÇİLER Tel 2?5 0*55 (5 HatJ • SERVS OTO
Tel 2^46834 ZINCIRLIKUYU • ENKAR OTOMOTIV Tel 5282 61 5865097 51RKECI • Tel 5304223 FWD1KZAO€ • ŞAĞULLAfl OTOMOTIV Tet 3498051 52 ZIVEOKV
• Te> 52- r-3 53 UNKAPANI • GUVEN OTO Te- 3^3 8^ 01 3S 83 89 BOSTANCI • IZUİR SERVİS OTO Tel (51) 25 01 58 • KOMVA GUNOUZLER Tel [33ı '31 942
• MERSM ATEBTtj Te. |'<l i f ? 6 ~