28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazctecüik Türk Anonim Şirketi adına Iç Politika: Mdunct Tfezkaa, Istanbul Haberleri: Şevjr Kslkam, Dış Haberler: Eıgan Bakı, Bcrla NMU • Genel Yayın Yönetmeni: özgea Aat • Genel Yayın KOltür: Mttrçit Ital»l»ııhl»r, Makalder: Sunl KanOna, Spor: AbdiDarilr Yttcdman, DOzeltme: KoordiMtörü: Hikıaet ÇtUakıy» • Yazı tşleri Müdürleri: Ftna OtbUg« Abdıllah Y ı a a • Koordinatör Ahaet Koralna • Mali tşlen Erol Erimt • Muhasebe: (Sorumlu), Ccfaü Bajtanpç • Yazı îjleri Mttdür Yardıması: Salim Alpasiu BtlcM « ö e r • BOtçe-Planlama: Sevgi Oanabcpofthı • Idare: HÜMtyim Gttrer • lşletme: • Sayfa Düzeni Yönetmeni: AH Acar • Adana Temsücısi: Çctto Yitnoila Öader Çeök • Bügi-lşkm: N«fl t n l • Fersonel: Sevgi BosUnaogl» ' Snsan vr Krjaat; Cumhunyn Mubuaiık ve Guaedllk T-A-S. TUıkoCâ*] Ctd. J9/4I Cm&lafti Uiii Ist PK. 2 « lsanbul. T». 512 05 05 C2D hal). TUa. 22246, Fu: 0) 526 60 72 • B0n*r \.L.n: Zıy» GAkllp Blv inkıUp S. No 19/4. TH; 433 tl 41-47. Töa: 42344, Fu: (4) 433 0} 65 • lı»te H Zıyt Blv 1352 S. 2/3, Tkt 13 12 30. -ftlel: 52359. Fıx: (51) ».53 60li* **••: JnOnO C«d. 119 S No- 1 Kn 1. TW: 19 37 52 (4 h«l). THa: 62155, Fo: (71) W 25 3» TAKVİM 21 MAYIS 1992 İmsak: 3 45 Guneş. 5.34 Öğle. 13.05 İkindi: 17.02 Akşam: 20.27 Yatsı: 22.08 Gölcurun kurtarılması •ÖDEMİŞ(AA)-İzmir'in Ödemiş ilçesı yakınlannda yer alan kiater gölü Gölcük'ün kurtanlması ve eski kımlişne büründürülmesi için bir dizi operasyon başlaülacağı bildirildi. Ödemiş'in kuzeyinde 1.160 metre yükseklikteki krater gölünün su seviyesinin iyice azaldığj, derinliği 4 metreye kadar düşen gölün kurtanlması için çevresinin doğal SİT alanı ilan edileceği bildirildi. ödemiş Kaymakamı Rahim Yıldız, Gölcük için hazırlanan proje ve raporlann 'raflardan indirilip' uygulamaya sokulacağını beürtti. Yapılacak düzenlemelerle Gölcük'ün yeniden turizm merkezi halıne gethileceğini kaydeden Kaymakam Yıldız, motorgezilerine olanak sağlamak amaayla gölün bazı kesimlerine iskelcler kurulacağını soyledi. Bulgaristan'daki araziler • ANKARA(AA)- Bulgaristan'da tarla, arsa ve bina gibı gayrimenkulü bulunan vatandaş ve soydaşlann, bunlann iadesi için 4 haziran 1992 tanhıne kadar başvuruda bulunmaİan gereküği bildirildi. Devlet Bakanı Orhan Kilercioğlu, Bulgaristan Halk Meclısı'nce kabul edilen "kamulaşünlan tarla, arsa ve bina gibi gayrimenkullerin iadesini" öngören yasayla ilgili başvurulann Istanbul'da Aksaray Millet Caddesi Yeni Han No: 8-501, Bursa'da Balkan Türkleri Göçmen ve Mülteci Dernekleri Federasyonu Atatürk Meydanı, Sönmez Iş Sarayı, Sofya'da ise Fatma Ahrnedova Auronova Ulitsa, Balkancı Yovo No:2 Tel:359.2.524960 adreslerine yapılabileceğini söyledi. G.Osetya'da katliam • MOSKOVA(AA)-Eski SSCB cumhuriyetlerinden Gürcistan'ın sorunlu bölgelcrinden Güney Osselva'da, silahlı kişiler bir otobüse saldırarak en az 52 kişiyi öldürdüler. Gürcistan Başbakan Yardımcısı Aleksandr Kavsadze, "Yıkıcı güçler tarafından düzenlenen saldın Güney Ossetya ve Gürcistan'da istikrarsızlığa yol açmak amacını güden açık bir provokasyondur" dedi. Alexander Kavsadze. "İlk alınanbilgileregöre aralannda çocukların da bulunduğu 52 kişi öldü" diye konuştu. Törkiye riskli ulke • İZMİR(ANKA)- Yabancılann seyahatleri sırasında çeşıtli hastahklara yakalandığı ülkeler arasında Türkiye'nin dünyada beşinci sırada yer aldığı açıklandı. Kısa adı UFTAAolanBirleşik Seyahat Acenteleri Federal Birliği'nin geçen yıl 23 bin kişi arasında yaptığı araştırmadaçeşitli ülkelere yapılan yolculuk sayısı ve yolculann hastahğa yakalanma oranı ülkelere göresıralandı. Yabanalann seyahatleri sırasında çeşitli hastalıklara yakalandığı ülkelerin başında yüzde 56 ile Mısır ilk sırayı alıyor. Türkiyeise yolculuk hastalığı ya da bir diğer adıyla turistik hastalığa yakalanma oranı bakımmdan dünyada Kenya'dan sora Tunus ile birlikte yüzde 34 oranıyla beşinci sırada bulunuyor. Burası Amerika... Silah ve demokrasinin kesiştiği coğrafya Kazınölümüacıdır• Amerikan topraklannda satılan her ateşli silah ve mühimmattan 50 yıldır özel vergi alınıyor. Bu para ile 4 milyon hektarlık batakhk alınmış. Hay- vanlann yaşam alanı arttıkça üremeleri kolaylaşı- yor. Üredikçe avcılar ava gidiyor. Vurdukça para veriyor, para verdikçe daha çok ürüyor. Ölümle ya- şamm iç içe geçtiği bir dönence. UFUK GÜLDEMİR WASHINGTON — Artık ak- şam vakti. Kazlar yemlendikle- ri tarlalardan havalanıp karşıda- ki göle dönecekler. Sırn binlerce yıldır çözüleme- miş "V" formasyonu ile filolar halinde havalanıyorlar. Zaman zaman "V'ler havada çakışıyor "W" oluyor. Zaten "gigik, gjgik" diye değil, "bonk, honk" diye ötüyorlar. Gölün yanındaki mısır tarla- sının ortasma kazılmıs, saplar- is kamufle edilmiş dikdörtgen kümenin sol köşesindeki Phil, elindeki kaz düdüğü ile gökteki kazlara cevap yetiştiriyor: — Honk, hokka, honk. Hem inanılmaz bir ustalıkla üflüyor, hem de gözlerini hava- daki kazlardan ayırmadan ko- nuşuyor: — Bu sefer mührelerin orta- sına indireceğim lanetleri. "Hadi" diye bağırmasıyla bir- likte Phil'in, kümenin üstünde- ki raylı kapak açüıp avcılar aya- ğa fırlıyor. "En sağdakini al, en sagdakini..." Kazlar can havliy- le yükselmeye çalışıyor. Tkk... lak tak tak... Tkk, bir batarya nizamında. Çelik saçmalar göğsünde pat- ladıkça sarsılıyor "en sagdaki." Bir kanat cırpıyor, bir daha yi- yor; bir kanat, bir daha. Çek kendini yukan. Bir daha tak: Bunışup ayaklannı sarkıtıyor, ama yine kanada biniyor. Son- ra aniden lamba gibi sonüp, dö- ne döne yere düşmeye başlıyor. Sessizlik... Barut kokusu... Phil, gümeden cıkıyor, kazı yerden alıp, kafasından tutarak şimşek hızıyla silkeleyerek boy- nunu kırıyor. Boyun kemiği de- risini delerek dışan fırlamış, ka- fası artık kendisine ait olmayan kaz, ayaklanyla havayı tırmalı- yor... "Bazen öldüklerine inanmaz, yaşamaya çahşırlar" diyor Phil. Burası Amerika. Silah ve de- mokrasinin kesiştiği coğrafya. Sadece soyluların ava çıkma hakkına sahip olduğu topraklar- dan göçüp, herkesin ava gitme hakkına sahip olduğu bir ülke yaratanların vatanı. Silah satın alma özgurlüğü olmayan yerde, demokrasinin olamayacağına inanan sıradan insanların ülke- si. Mülkiyet hakkını dUşünce özgürlüğünün aynlmaz bir par- çası, silahı da mülkiyetin koru- yucusu ilan etmiş, devleti sevme- yen, nüfus kâğıdı taşımayı red- deden kişilerin kurduğu devlet. Av akşamı, Edgar Allan Poe 1 nun yaşayan son akrabalanndan Bayan Ella Burling'in evine ye- meğe davetliyiz. ABD'nin doğu yakasında özel bir yanmadanın ortasına kurulu büyük bir çift- lik evi. Adı da zeten "Büyük Ev." Yanmadanın koylannda konukevi olarak yaptuTİmış, res- samlara atölye olarak tahsis edilmiş birkaç tane küçük ev ol- duğu için buna "Büyük Ev" de- niyor. Büyük Ev, arka bahçesin- de havuzu, yan tarafındaki özel kilisesi ile alcakgönUUU bir ma- likâne. Hafta sonları başkent VV'ashington'dan gelen konukla- nn şömine başmda siyaset, dış politika, sanat konuştuğu, gü- müşe sıradan metal muamelesi yapılan, duvarlannda müzelerin gözünü diktiği pentürler asılı bir WASP (Beyaz, Anglo-Sakson, Protestan) mekânı. Amerika'nın yönü bu evlerde şekilleniyor. Sofrada Bayan Burling soru- yor: — Av nasıl geçti? Gökyüzündeki binlerce kazı, yollarda gördüğümüz geyikleri anlatıp, bu kadar çok silah olan bir ülkede, bu kadar çok hayva- nın nasıl yaşadığını soruyoruz. "İşin sırrı da orada zaten" di- yor. "Bundan 100 sene önce hayvan kalmamıştı ki, dönüşle- ri çok yeni. Son 20-25 senenin üriinü." Ardından ekliyor: — Piyasa modeli uyguladık doga için. Çevre korumacıhğında piya- sa modelinin işleyiş tara çok ba- sit: Hayvanların üremesi için avın yasaklanmasını isteyen kenth çevreciler, hayvanlann ço- ğalmasını temin edecek doğa duzenlemelerine doğrudan para- sal katkıda bulunmuyor. ördek- ler yaşasın istiyor, ama bunlann yaşaması için her yıl 100 dolar vermeye yanaşmıyor. Doğrudan bir çıkarı yok. Oysa avcının, bu hayvanların yaşamasında doğrudan çıkarı var. öldürmek için her mevsim 100 dolar veriyor, ama bu para ashnda yaban yaşamı için gerek- li olan düzenlemelerin yapılma- sına yanyor. Apartmanlarda bü- yumüş kentli çevreci, ördekleri ve konuşmayı çok seviyor. Ama ördekler için para harcamıyor. Avı yasaklamak demek, işte bu yüzden, aslında doğanın ölüm fermanı anlamına geliyor. Çünkü doğanın korunmasında doğrudan çıkarı olan ve bunun için rjara vermeye hazır olan kit- le ile bu çıkar ilişkisinin kopa- nlması sonucu doğuyor. Avcı, hayvanlann yaşamasını istiyor, çünkü öldürmek istiyor. öldürebilmek icin para verme- ye hazır. "Hayvanlar ölmesin" diyen çevreci, batakhklara para gömmeye hazır mı? Amerika'da geyiklerin, kazlann basanh dö- nüşünün an, ama tatlı öyküsü, işte bu yüzden, ava ile doğa ara- sındaki çıkar ilişkisini 50 yıl ön- ce görebilmiş, insarun dinamiği- ni kavramış gerçek çevrecilerin vizyonunda yatıyor. • • • Kazın ölümü acıdır. Sadece avcının değil, bir kazın ölurnü- ne ancak gazete sayfalarında ta- nık olan kentli çevrecinin dahi içini yakar. Ama köşe başında- ki türbeleriyle Istanbul, oracıkta kimin yattığını dahi merak et- meden her gün hızlı hızlı önün- den geçen insanlanyla nasıl ki ölumle yaşamın iç içe olmasımn yadırganmadığı bir mekânsa, av da o kadar yaşamla iç içedir. "Yaşasın ölüm!" diye boşuna mı bağırmıştır Matisse ? Yaşa- mın başlangıç noktası değil mi- dir ölüm? Yaşasın ölüm! Yaşa- sın kazlar! Avcı ile doğa arasında çıkar ilişkisi her zaman var. Avcı. hayvanlaruı yaşamasını istiyor. Çünkü öldürmek istiyor. Amerika'da avlanma sistemiSistem şöyle işliyor: Amerikalı avcı, her mevsim yeni lisans almak zorunda. Lisans için sabıka kaydı, ikametgâh sehedi peşin- de kapı kapı dolaşmıyor. Herhangi bir si- lah dükkânından ya da spor malzemeleri satan süpermarketten parayı verip satın ala- biliyor. "Satın alabiliyor" diyoruz, çünkü av ruhsatı Türkiye'de "çıkanlır." Ameri- ka'da "satılır." Tıpkı ekmek gibi, sorgu- suz sualsiz. Çünkü avlanmak için ruhsat alan kişinin zaten dürüst birisi olduğu var- sayüıyor. Ikincisi; Amerika'da, Türkiye'deki dam- ga pulunu andıran ördek ve kaz pullan var. Su kuşu avma gidecek avcı, bunlardan sa- tın alıp lisansına yapışürmak zorunda. Yani her avcı, av mevsiminde lisans ve pul için 150-200 dolar civannda para harcıyor. Pa- rası olan istediği kadar pul alabiliyor. Yak- laşık iki milyar dolara ulaşan yıllık gelir de doğrudan "Yaban Yaşamı ve tdaresi Fo- nu"na gidiyor. Bu fon, avcılann kurallara sadık kalma- sım kontrol için kurulan av polisliğini fi- nanse ettiği gibi, aynca batakhk, sulak alanlar satın alarak "yaşama bölgeJerinin" kalkınma arayışlarına kurban gitmemesini sağüyor. Yaşama aianlan her şeyden önem- li. Hiçbir tüfek, bataklıklann kurutulması kadar yaban yaşamma darbe vurmuyor. Aynca Pittman-Robertson Yasası diye bilinen bir yasa uyannca Amerikan toprak- lannda satılan her ateşli silah ve mühim- mattan 50 yıldır özel bir vergi alınıyor. Bu gelir de, Yaban Yaşamı ve tdaresi Kuru- mu'na gidiyor. Son 50 yüda bu para ile dört milyon hektar batakhk satın almmış. Yine bu para 50 milyon hektar sulak alanın ida- resinde kullamlıyor. Hayvanlann yaşam alanı arttıkça üremeleri kolaylaşıyor, üre- dikçe avcılar ava gidiyor, vurdukça para ve- riyor, para verdikçe daha çok ürüyor. Ölümle yaşamın iç içe geçtiği bir dönence bu. Milli par klarda doğa kaüedüîyor • Çeşitli bölgelere dağıtılmış 21 milli parkımız- dan çoğu bir tabeladan ibaret. Milli parklar tu- rizm uğruna yok ediliyor. GÜLÇİN tLCİ BL'RDUR - Doğal, tarihi ve arkeolojik zenginliklerin sergi- lendiğj milli parklanmız sahip- siz. Bir yetkili bu sahipsizliği şöyle özetliyor: "Doğar doğmaz, çıplak ola- rak cami önüne bırakılan çocuk gibı. Ne koruyan var ne gıydi- ren..." Ülkemizde milli park olayı 1958 yılında başlamış. Orman Genel Müdürlüğü Milli Park- lar Daire BaşkanlığYna bağlı Mıllı Park Müdürlükleri kurul- muş, ama "milli park" kavramı henüz kültürümüze gjımemiş. Çeşitli bölgelere dağılmış 21 milli parkımızdan çoğu salt bi- rer tabeladan ibaret. Bugünkü görünümü ile pik- nık alanlanndan farksız olan milli parklann turizm uğruna yok edildiğini belinen bir yetki- li. "Park içinde yer alan güzelim ormanlar bir kanş toprak için yakılıyor. Yerini makilikler kaphyor. Kaçak avlanmalar ve kurutulan bataklıklar birçok hayvan türünün yok olmasına, kirlilik de doğal dengenin ve peyzajın bozulmasına yol açı- yor" dedi. Milli park deyince sıradan bir parkı ya da piknik alanını anımsadığımızı belirten yetkili, "Oysa tüm dünya önemli canlı yaşam ortamlan olan bu aian- lan korumaya çalışıyor. Dün- yanın RAMSAR Projesi ile korumaya çalışüğı sulak alan- lann belki de en önemlilerine sahibiz. Pek çok parkımız, dün- yada sayılan gjderek azalan önemli kuş türlerinin üreme aianlan" diye konuştu. Aynı yetkili, tarihi, arkeolo- jik ve doğal değerlerin korun- ması amacıyla yararlanılması belirli koşullara bağlanan milli parklann Turizmi Teşvik Ka- nunu ile desteklenmesine karşın turizme hizmet etmekten de yoksun olduğunu belirtti. Yet- kili, "Nemrut Dağı'nda ulaşım eşeklerle sağlanıyor" dedi. 3 tanesi tarihi değerleri. 13 ta- nesi salt doğal güzellikleri, 5 tanesi de doğal güzelliklerin ya- nı sıra arkeolojik zenginlikleri banndıran milü parklanmızda en önemli sorunlar, kaçak ve cirkin yapılar, personel ve öde- nek yetersizliği, ulaşım, konak- lama ve altyapı sorunlan. Bu olumsuzluklann "yetkilerden" kaynaklandığını belirten ilgili- ler, çevre koruma kurullannın da faaliyet alanlanna giren park sımrlan içinde bir ev ya da restaurant yaptıracak olanlann doğrudan koruma kurullanna gittiklerinden yakjnıyorlar. İl- gililer, yapılaşma yasağının ya da koşullu yapılaşma izninin poütik amaç ve baskılarla çok kolay delindiğini öne sürüyor- lar. Buna bir örnek: Göreme Milli Parkı içindeki Lapis INN tesisi. Dört kat olarak yapımı- na izin verilen. ancak altı kat olarak tamanalanan Lapis INN tesisleri. "devlet eliyle doğa kat- liamı" diye niteleniyor. Kayseri Tabiat Varlıklannı Koruma Kurulu'nca verilen yıkım kara- nnın uygulanmayışı da bölge- deki tüm çarpık yapı sahipleri- ne verilen ödün olarak değer- lendirilıyor. Turizmcilerden Avrupalı kadınlara: Kocanızİspanya'ya, sâz Türkiye'ye... • 1992 Barcelona Olimpiyatlan nedeniyle Is- panya'ya kayan turist akını, bazı Türk turizm- cilerini Avrupalı bayarüara yöneltti. BÜLENTECEVtT ANTALYA; 1992 Barcelo- na Olimpiyatlan nedeniyle Avrupab sporsever turistler Is- panya'ya kayınca. Türk tu- rizmcileri de Avrupah spor sevmeyen kadınlann peşine düştü. Geçen yılki Körfez krizi ne- deniyle kötü bir sezon geçiren turizmcilen, bu yıl da bir yan- dan "politik" olaylar etkiler- ken bir yandan da 1992 Olim- piyatlan etkiliyor. Tanıürnda- ki yetersizlik yüzünden nisan ve mayıs aylannda Antalya bölgesinde yataklar ancak yüzde 30-40 oranında doldu- rulabildi. Yabancı tur opera- törlerinin oyunu yüzünden de fiyatlar çok düşük tutuluyor. PKK ve Kürt sorunu yüzün- den özellikle Almanya'da, Türkiye'ye karşı ortaya konan tavır, Türk turizmini de etkili- yor. Rezervasyonlann 1991 yı- lı sonlannda artan bir oranda gelmeye başlamasına karşın 92 sezonunun başlamasına az bir süre kala, bu rezervasyonlar birer birer iptal edilmeye baş- hafta içinde oteli dolduruyor- lar" şeklinde konuştu. 350-400 DM'ye uçak, ko- naklama ve Türkiye'de bir ya da iki bölgeye günlük turlar yapan bazı acentelerin olduğu- nu söyleyen Abdullah Tekın, "Türkıye, turizm için milyar- larca dolar harcadı. Bu fıyatla Türkiye'ye hiçbir şey kalmaz. Çünkü bunun fazlası uçak pa- rasma gjder" dedi. Tekın, Tu- rizm Bakanlığı'nı suçlayarak "Tanıüm tamüm dedik. Ba- kanlık da ağtrlık verdiğini açıkladı, bazı toplantılar yaptı. Ancak hiçbir somut hareket görmedik. Geçen yılki Körfez krizinden daha ağır bir 1992 geçireceğiz gibi" diye konuştu. Konaklama tesisi yöneöcile- rinin iki yıldır ekonomik zor- luk içinde bulunmaİan sonun- da "boş kalacağına hiç değilse çark dönsün, iyi kötü masraf- lar çıksın" düşüncesi içinde olduğunu belirten Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) yöneticilerinden Sa- lih Çene, Turizm BakanüğYnın iş başına geldiğinden bu yana yavaş hareket ettiğini öne lanmışu. Özellikle en çok turist s u r ( iü. Çene, turizmde aktif gönderen Almanya'dan gelen politikalann olması ve hızlı ha- bu iptaller sonunda tunzminp başkenti Antalya'da 75 bin tu- ristik belgeli yatağın ancak yüzde 4O'ı doldurulabildi. Ma- yıs ayının ortalannda olunma- sına karşın bölgenin boş duru- mundan yararlanan yabancı tur operatörleri, daha önceden rezerve yaptırmadan son anda p reket edilmesi gerektiğini be- lirtti. Bu arada haziran ayı sonu başlayacak 1992 Barcelona Ohmpiyatlan nedeniyle Is- panya'ya kayan turist akını nedeniyle ban Türk turizmci- len, tesislerini doldurmak için Avrupah bayarüara yönele- fiyat alarak müşteri getirmeye ceklerini acıkladılar. Nisan ve bladlar y başladılar _ Feronya Tunzm Yonetim Kurulu Başkanı Abdullah Te- km. bölgede edındıği izlenim- len aktanrken, "Fiyatlarda ındirim gören yabana turcu- lar, o tesisi hemen dolduruyor. Bunda kasıt aranması gerekir. A k l l lid Al mayıs aylanrun boş obnası ve haziranayı içinde rezervasyon- larda bir artışın gözlenmemesi ûzerine spor sevmeyen Avru- pah bayanlara "Kocamzı İs- panya'ya gönderin, Türkiye'- de sizi bekliyoruz" gibi slo- ganlarla yaklaşılacak. Salih Ç ld b l g g yş Artık ıpler onlann elinde. Al- Çen e ) gen elde bayanlann spor manya'daki müşteriyi, Tür- sevmediğini, bunun için de eş- kıye ye gıtmek ıstedığmı söyle- l e r i m a ç l a r ne deniyle Ispanya'- m%sıne karşın 'yer yok' diyerek y a giden bayanlan, Türkiye'ye geri çeviriyorlar. Ama burada çekmeye çalışacaklanm belirt- ucuz tesisi bulduklan anda bir ti. Manyas öltince yas tutacak?y HAKAN KARA İZMİR - Manyas Kuş Cen- neti, bundan 2500 yıl önce de bir "cennet"ti. Antik yazarla- nn saydığı kimi kuş türleri. bugünkü kuş cennetinde hâlâ yaşıyor. Yörede gerçekleştin- len kazılarda. son derece önemli arkeolojik bulgulann yam sıra kuşlann 2500 yıl ön- ceki nesillerinin de kemikleri ortaya çıkanhyor. Ancak ar- keolojik zenginlikler gün ışığı- na çıkanhrken, yörenin doğal zcngınlıği kirlilik nedeniyle her geçen gün yok oluyor. Yoksa, 2500 yıl önce gölün güneydo- ğusundaki antik Daskyleion kentinde yaşayan ve "dünya- nın en eskı çevre korumaala- n" olarak nitelendirilen Pers valileri (satraplar) bu cennetin değerini daha çok biliyor. onu daha iyi mi koruyordu? Manyas Kuş Cenneti'nin güneydoğusunda yer alan an- tik Daskyleion kentinde dört yıldan bu yana arkeolojik ka- zılar sürdürülüyor. Kentin, Anadolu yerli kültürü sayılan alana sıkışan Lydialılar tarafından günü- müzden 2500 yıl önce kuruldu- ğu ve MÖ 547 yılında Lydialı- lan ortadan kaldıran Perslerin Akhamenid Hanedam tarafın- dan ele geçirildiği biüniyor. Persli yöneticiler Anadolu'da dört genel valilik (satraphk) kurmuşlar. Daskyleion bun- lardan biri, hatta en önemlisi. Günümüzde Manyas Kuş Cenneti'nin durumu hiç de iç açıa değil. Göl, çevresinde yer alan tesislerin atık sulanyla her geçen gün kirleniyor. Doğal Hayatı Koruma Derneği uz- manlanna göre DSİ tarafın- dan gölün güney kesiminde yaptınlan setlerle bataklıklann kurutulması sonucu kuşlann beslenme aianlan önemli ölçü- de azaldı. Fabrikalann yam sıra atölye, mandıra ve tavuk çiftliklerinin auklan da kirli- ükte önemli bir paya sahip. Yapılan araştırmalara göre Manyas'ta ağaçta yuva yapan su kuşlannın sayısı 1967'li yıl- lardan bu yana yüzde 50 ora- nında düşmüş. Şimdilerde yöredeki fabrikalann aüklan- nın anülması için bir tesis ku- ruunası planlanıyor. E.Ü. Edebiyat Fakültesi Klasik Arkeoloji Anabilim Dah Başkanı Prof. Dr. Tomris Bakır, bölgedeki doğal ve ar- keolojik değerlerin bir bütün oluşturduğunu ve birlikte ele alınarak mutlaka koruma altı- na ahnması gerektiğim vurgu- luyor. Hatta gjderek küçük bir kuş cennetinin büyütülmesi için de bölgenin ağaçlandınlması konusunda çaba gösterdiklerini belirtiyor Prof. Dr. Bakır. Yörenin ko- runması için çabalayan çevre- ciler de, "Türkiye'nin en önemli kuş cennetleri arasında sayılan Manyas, 2500 yıl önce bu yörede yaşayan Pers sat- raplannınki kadar bir ilgıyi hak etmiyor mu" diye soru- yorlar. 900900160 NUMEROLOJİ Uğurlu sayınızın k.ulağınıza fısıldanmasını istemez misiniz? Ata Nirun, size sayılar dünyasının gizemlerini açıyor... Yeni bir boyutla, yepyeni yorumlarla tanıştırıyor. Hemen arayın... Hemen tanışın. [Miye'nin heryerindenservislerimizin 1 dakikaa 5833H ' dff. sovissüresiM dakikadır. AloBilgiP.K. 16Tarabya/lst ALQL BİLGİ R
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear