25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 18 MAYIS1992 PA2ARTESİ 12 DIZI-YAZI Zengin doğal kaynaklan olan Kazakistan, batıya açılmak için İpekYolu'nu bekliyor Kazaklar zengin, aıııa yolsvız—5— Kazakistan, yüzölçümü ola- rak Türk cumhuriyetlerirün en büyüğü. Tûrkiye'nin 4 katı ge- nişliğinde. Buna karşıUk 17 rnilyon nüfusu var. Ve kcanşık bir nûfus yapısına sahip. IJlke- ye adını veren Kazaklann oranı yûzde 39.7, Ruslann yüzde 37.8, Almanlann yüzde 5.8, Ukraynahlann yüzde 5.4. Yani Kazaklar Kazakistan'da azm- Lk dunımunda. Aynca K.aza- kistan uzay üssüne sahip, nükleer silahı var. Yayıichğı ge- niş topraklar ve bu özellikleriy- le stratejik bir önemi var ülkenin. 8u nedenle de yaban- alann ilgisıni çekiyor. Bugüne kadar yabancılarla 12 ortak yaünm projesi imza- lanmış. Yatınm projesi imzala- yanlar arasmda, Türkiye'den Kcray tnşaat, Üçgen Inşaat, Enka ve Garanti- Koza Inşaat da var. Aynca işadamı Servet Harunoğlu, Kazakistan'ın Londra Borsası'nda kabul edi- len standart kalite metallerini satarak bu ülkede 60 milyon dolara üç fabhka kuruyor. 2.5 yılda tamamlanacak olan bu fabrikalarda, süt, tuğla-kiremit ve kurşun-çinko üretilecek. Sabancı Holding ise Orta As- ya açüımıru Kazakistan ile bir- likte yapmak istiyor. Sabancı Holding'den sekiz kişilik bir grup 20 mayıstan itibaren Ka- zakistan'da incelemelerde bulunacak En önemli zenginlik Madenler, Kazakistan'ın ekonomik açıdan en önemli zenginliği. Kömür, doğalgaz, dernir-çelik, petrol, ağır metal- ler ile altın, gümüş, krom, özel- likle bakır, manganez başlıca yeraltı kaynaklan arasında. Zengin doğal kaynaklan nede- niyle, hammadde üretecisi dunımunda olan Kazakistan'- da demir-bakır döküm atölye- leri ile demir-çelik gibi ağır sanayi işletmeleri ağırhkta. De- niz suyunun tuzunu giderici bir nükleer reaktörü bulunan Ka- zakistan aynca makıne, ınşaat, teksül, gıda ve kimya sanayile- rinde de oldukça gelişmiş durumda. 20 elektrik santralıy- la yılda 88.3 milyon kwh elekt- rik üreten Kazakistan'da hayvancüık da çok gelişmiş. Bu yöpden tüm Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelen arasında ilk sırada yer ahyor. Tüm dünya pazarlanna saulan astraganın önemli bir bölümü de yine bu ülkede üreüliyor. ipekYolu Kazakistan ile Türkiye ara- sındaki uzakhktan dolayı ula- şım ticari ilişkilerde en önemli sorun olarak ortaya çıkıyor. Bu nedenlcde tarihı İpek Yolu'nu yeniden canlandırmak ve de- miryolunu açmak için en istekli ülke Kazakistan. Trans-Asya demiryolunu açmak amacıyla Türk sermayesi İpek Yolu'nda ABDURRAHMAN YILDIRIM ve BÜLENT KIZANUK araştırdı RUSYA Saümcan Sanbayev • İpek Yolu Vakfı Baş- kanı Satimcan Sanba- yev: "Aslında bu yol bizim atalanmızın yolu- dur. Amerika'nın keşfıy- le önemini kaybetti. Ama şimdi de Asya'nın keşfı başladı. İpek Yolu yeniden Türklerin yolu olacaktır. Biz yeniden bunu dirilteceğiz." • Alma Ata'nın alış ve- riş caddesi olan İpek Yolu Caddesi'nde elma taneyle satıbyor. Halbu- ki elmanın anavatanı Alma Ata. Kentin ismi elmadan geliyor. Kazak- ça alma, elma demek. Ama elmayı soğuk hava depolan olmadığı için saklayamıyorlar. 22-24 nisan tarihleri arasında Kazakistan'ın başkenti Alma Ata'da bir toplantı gerçekleştı- rildi. İpek Yolu'nu yeniden bir ticaret yolu haline getirmek amacıyla kurulan tpek Yolu Vakfi'nın merkezi Alma Ata'- da, başkanı da Kazak Satimcan Sanbeyev. Türkiye Odalar Birliği'nin gezisi sırasında yaptığımız gö- rüşmede şunlan söylemişti: •'Aslında bu yol bizim atalan- Akna-Ata'daki İpek Yolu Caddesi'nde ahşveris. Minik plastik kovalardaki bunışuk elmalara müşteri buhnaya çalışan Kazak kadınlar, ülkenin iktisadi yaptsını yansıtan bir beige niteliğinde. Alma Ata yeşil bir şehir. Kişi başına 60 metre kare yeşiüik düşüyor. Şehirde fidan atan bu yeşilliğin ekonomiye yanaması ve elmalann haşlanmaktan ve bırumaktan kurtulması ya- bancı sermayenin yatınmlannı bekliyor. Ruslarla ve kısmen \lmanlarla iş yapmayı ve de uzaklığı göze alabüenler için Kazakistan bir fırsatlar ülkesi. Kazakistan İş Konseyi Baş- kanı Ahmet Şahap Ünlü. mızın yoludur. Amerika'nın keşfıyle önemini kaybetti. Ama şimdi de Asya'nın keşfı başladı. İpek Yolu yeniden Türklerin yolu olacaktır. Biz yeniden bu- nu dirilteceğiz." Elma taneyle satdıyor Satimcan Sanbayev böyle di- yor, ama Alma Ata'nın ahş veriş caddesi olan tpek Yolu Caddesi'ne gjttiğimizde yok- luklarla karşılaşıyoruz. Elma taneyle satılıyor. Halbukı elma- nın anavatanı Alma Ata. Ken- tin ismi elmadan geliyor. Kazakça alma, elma demek. Ata ise bildığimiz ata kelimesi. Yani Alma-Ata, 30 çeşit .elma yetiştirmesinden dolayı elma- nın atası sayılıyor. Ama elmayı soğuk hava depolan olmadığı için saklayamıyorlar ve yaşata- mıyorlar. Bu nedenle de mevsı- mi dışında elmalann buruşuk olduğunu görüyorsunuz. PORTREj Yüzölçümü: 2 milyon 717 bin km2 Nfifusu: 17 milyon Başkent: Alma-Ata Çalışan nufüs: 7 milyon Kişi başına gelir. 1638 ruble Başlıca ürünleri: Petrol, doğal- gaz, kömür, elektrik, demir çe- lik, pamuk, mısır, pirinç, yün, et, süt. Topiam ithalat: 16.4 milyar Topiam ihracat: 9.1 milyar rub- le Kazakistan'ın aralannda Al- manlann, Çinli ve Korelilerin de bulunduğu karma bir top- lum yapısına sahip olduğunu belirtti. Çok geniş bir alanı kap- sayan Kazakistan'ın nüfusu- nun azlığına dikkat çeken Ahmet Şahan Ünlü, "Bu 17 mılyonluk ülkenin buğday üre- timi 50 milyonluk Türkiye'nin üretiminin iki katıdır" dedi. Yatinm kolaybğı Başta petrol olmak uzere kıom, demir, bakır, magnez- yum, fosfat gibi çok değerli maden yataklanna sahip olan Kazakistan'ın ıç isükrannın bu bölgeye yatınm yapmak iste- yenlere büyük kolaylık sağladı- ğını söyleyen Ahmet Şahap Unlü, "Türkiye ile Kazakistan ırasındaki en büyük müşkül tnesafedir" diyerek bunun ne- denini şöyle acıkladı: Mesafe eşittir maliyet "Volga'nın kasım-nisan ay- lannda donması nedenıyle deniz ulaşımı yılın yansında ak- samaktadır. Karayolunun ve demiryolunun devreye girmesi gerekir, ancak gerek karayolu gerekse demiryolu rantâbl kul- lanılır halde değil. Bu mesafe uzakhğı maliyeti de artınyor. Mesala Kazakistan'dan petrol almak ıstesek bunu Ukrayna li- manından yüklememiz gereki- yor. Çok zengin kömür yataklan var, ama kömürü ka- rayolu ile taşımak maliyeti yükseltiyor. O nedenle önce bu yollann rantabl kullanıhr hale getirilmesi lazım." Ulaşım sektöründeki bu zo- runluluğun Türk müteahhit fırmalanna büyük olanaklar sunduğunu belirten Ahmet Şa- hap Ünlü, şu anda Garanti- Koza Inşaat'ın, Koray İnşaat'- ın, Üçgen Inşaat'ın, Akif Çomoğlu Şirketler Grubu'nun, Enka'nın, Kazakistan'la iş bağ- lantısı kurup protokollerini imzaladığını belirtti. Ahmet Şahap Ünlü, banka- alık sektörü açısından diger Türki cumhuriyetlere göre Ka- zakistan'ın daha ıleride olduğu- nu da haurlatarak "Altyapı ve toplum disiplini açısından ban- kaya benzer yapılanma bir tek Kazakistan'da var" dedi. SCfRECEK OrtaAsya'daABD, Türkiye'yi destekliyor MEHMETYAPICI ADANA - Türk-Amerikan Işadamlan Demeği (TABA) Genel Başkanı Erdal Karatepe, ABD'nin Türkiye'nin Bağımsız Devletler Topluluğu'nda (BDT) yer alan Türk cumhuriyetleri ile ilişkilerini çok etkin şekılde destekler bir politika izlediğini söyledi. Karatepe," Amerika Türkiye'nin Türki cumhuriyetlerin Batı'ya açılmasında Batı ile işbirliğinde tek katalizör olduğuna inanıyor" dedi. Merkezi Istanbul'da bulunan ve yedisi yurt içinde, üçü ise Amerika'da olan lOşubeye sahip Türk-Amerikan tşadanuan Derneği (TABA) Genel Başkanı Karatepe, Türkiye'nin Türk cumhuriyetleriyle ilişkisini geliştirmesine, Avrupa ülkelerinin, özeÛikle de Almanya'nın yaklaşımına Amerika'nın olumlu bakmadığıru söyledi. Karatepe Bonn'un tavnnın, ABD'de, Avrupa'da süper güç olmaya hazırlanan Almanya'nın Türkiye'yi rakip görmesinden kaynaklandığı yolunda yonımlandığını söyledi. Karatepe şöyle devametti. "Amerika, Türkiye'nin Türk cumhuriyetleri ile ilişkilerini çok etkin bir şekilde destekler bir politika güdüyor. Amerika, Türkiye'nin, Türk cumhuriyetlennin Batı'ya açılmasında Baü ile işbirliğinde tek katalizör olduğuna inanıyor. Desteği de bunun için veriyor. Amerika'nın böyle bir politika izlemesi çok önemli." Türkiye'nin Türk cumhuriyetlerine açılırken yabancı ve özellikle Amerikan sermayesine büyük çapta gereksinmesi bulunduğunu belirten Erdal Karatepe, "Türkiye, bu cumhuriyetlere tek başına ne milyarlarca dolarhk yardım yapabilir ne de "onlann lideri olacağım' derken bir siyasi bütünleşmenin lideri olabilir. Türkiye'nin onlara başlangıçta verebileceği hizmetler bazı teknık hizmetler olabilir. Maddi yardımda Batı'ya gereksinme vardır ve Amerikan sermayesini götürmek laamdır. Biz bunu vapmaya çalışıyoruz"dedi. İşadamlan Derneği Başkanı, şubatta oldugu gibi haziranda da bir grup Türk ve Amerikan işadamı için Türkmenistan, Özbekistan ve Kazakistan'a bir gezi düzenleyeceklerini bildirdi. UfukGüldemir Tekin Yayınevi,Ankara Caddesi Konak Han No:43 Cağaloğlu İstanbul Tel:527 69 69 40.000 TL. Tek i.\lekh'rıh'dcınıgıipulukurfilığıgöntti'ri/ir. OLUM Merhum Yakup ve Fatma'nın kızı merhum Nevrez Tarlan'ın eşi, merhum emekli Denız Yr. Hulki Teztel'in kayınvalidesi, Selma Teztel'in annesi, Deniz Teztel'in anneannesi SANİYE 1ARLAN hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 18 mayıs pazartesi (bugun) Üskudar Çiçekçi Camii'nde kıhnacak öğle namazını müteakip Karacaahmet Aile Mezarhğı'na defnedilecektir. AİLESİ OLCAY UZUN Sevgili OLCAY. Her yıl Nisan geldiğinde Özlemin ikiye katlanır Yüreğimizde... l.l. 1980-85 donemi arkadaşlan adına Av. Kudbellin Kaya Ibrahim Karaca Ceyhun Cnal VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI Derneğimiz üyelerinden Prof. Dr. SUNGU L. GÖKÇEN'i kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz. Merhuma Allah'tan rahmet, kederli ailesine ve camiamıza ba$sağlığı dileriz. TÜRKİYE PETROL JEOLOGLARI DERNEĞİ YÖNETİM KURULU LIBRARIAN POSITION American library, İstanbul has a vacancy for a reference libra- rian who, under the supervision of the libıary director, wil] serve as reference librarian in a library operation of substantial scope and complexity. University degree in library science; one year of related experience; fluent English; good general knowledge of American culture; professionaî knowledge of cataloging and automated library systems and computer operations required. Application forms avaılable at the gate of the Ameri- can consulate in Tepebaşı. Deadline for applications: May 29, 1992; Tel: 251 36 02 / 232 SEMRA AYIK ile ALİ ÖZGÜR evlendiler. 17.5.1992 İSTANBUL TÜRKİYE ZİRAİ DONATIM KURUMU ADAPAZARI MÜESSESE MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN 1- Muessesemizin ihtıyacı olan 12 kalem Avadanlık kapaü zarf teklif ahnmak suretiyle satın almacaktır. 2- İhale tarihi 25.5.1992 günü saat 16.00'ya kadardır. 3- Konu ile ilgili ihale dosyası mesaı saatleri dahilinde Müessesi- miz Satınalma Mudurluğu'nden terain edilebilir. 4- Muessesenuz 2886 sayılı kanuna tabi olmayıp ihaleyi kısmen ve- ya tamamen yapıp yapmamakta veya ışi dilediğine vermekte serbesttir. Basın: 27791 POLTIÎKAVEÖTESİ MEHMED KEMAL Kapanma Saati... Posta Caddesi'ndeki Acem'in meyhanesinin kapan- ma vakti geldiğinde garson Mustafa, "Tralambos... Hadi tralambos kalkıyor" diye bağırır, bir yandan da bazı ışıkları söndürürdü. Bu, "Hadi kalkın gidin" de- mekti. Burada "Tralambos nedir" diye soranlar çıkar. Hemen söyleyeyim. Tralambos, telli otobüs demekti. O yıllarda kimi zengin edeceklerse yanan Rus oto- büslerinin yerine elektrikle işleyen otobüsler getiril- mişti. Bunlara troylebüs' deniliyordu. Deniliyordu ama garson Mustafa gibi dili dönmeyenler tralambos diyorlardı. Sadece Ankara'ya gelmedi bu otobüsler, Iz- mir'e, Istanbul'a da geldi. ilkin ferahlık ve hoşluk gibi görünen bu otobüsler, zamanla bela kesildi. Bu oto- büsler benzin, mazot yerine elektrikle işliyordu. Elekt- rikler sönünce de caddelerde tıkanıp kalıyor, kenti bir otobüs mezarlığina döndürüyordu. Bu, epeyce sürdü. Bu otobüsler tramvayın yerini alınca, gün geldi, iz- mir ve İstanbul dan tramvaylar kaldınldı. Troleybüsle- ri, tramvayları kaldıran akıl, şimdi de Istanbul'a kısa aralıklarla tramvay getirmektedir. Metroya kavuşun- caya değın kimbilir kaç yıl oyalanacağız? Acem meyhanesinin gedikli müşterilerinden biri de Cahit Sıtkı'dır. Garson Mustafa, elektriklerin bazılarını söndürüp, "Tralambus kalkıyor..." diye bağırdı mı, he- men bir dize döktürürdü: "Meyhanelerin saat-i tatili pek erken..." Bilmeyenler, "Senin mi üstat" diye sorarlardı. Cahit, susar, hiçbir şey söylemezdi. Pek üstüne varan olursa, "Abdülhak Hamit'in..." der. Canını meyhane direncin- den kurtarırdı. Açılırdı bir Hamit söyleşisi... Nedense Nurullah Ataç, Hamit'i hiç sevmezdi. Sevmekten de öte, bir tür düş- man kesilirdi. Ataç'ın bu yanını bilen genç şairler de Hamit'i sevmezlerdi. "Üstadın hiç mi güzel şiiri yok" diye sorulduğunda şu dizeleri gerekçe olarak gösterirlerdi: Yâ Rab! Bu gece yılan mı yuttum, Şeytan mı yedim, peri mi tuttum Yazdıkça mürekkebi kuruttum, Bir şey diyecektim ah unuttum Lâkin yeriniz olur kovuklar Komşuysa kümesteki tavuklar. Eh, binlerce dizenin arasında kim olursa olsun böyle birkaç tane kuru kalabalık dize bulabilir. Nitekim işte bulmuşlar bile!.. öyle olmuş ki Hamit, bir dönemde devtet şairi kabul edilmiş, devlet, elinden geleni Hamit'e vermiştir. Elçi olmuş, ayan azası olmuş, ayan meclisi başkanlığına getirilmiştir. Sadece padişahlık döneminde değil, cumhuriyette de elinden tutulmuştur. Milletvekili seçil- miş, İstanbul Belediyesi maaşa bağlamış, Maçka Pa- las'ta özel bir daire verilerek barındırılmıştır. Unvanlar bağışlanmış, şair-i azam, dahi-yi azam de- nilmiştir. Nurullah Ataç'ın etkisi ile olacak uzun yılar Hamit'in hiçbir kitabını elime almamış, hiçbir şiirini okumamışımdır. Bir turistik gezıde yolumuz Batum ve Poti'ye düş- müştü. Edebiyat öğretmeni bir hanım, "Abdülhak Hamit bu kentte konsolosluk etti" demez mi? Hemen anımsadım. Bir ara verilen görevleri kabul etmeyince devre dışı kalıyor. Bir süre orada burada dolaşıyor. Sonra şöyle diyor: "Sonra Berlin'de görev verildi/ Fakat o kente gitmek elimden gelmedi/Poti konsolosu oluncagittım." Meyhanelerin kapanma saati gelince. nedense hep Cahit Sıktı'nın söylediği bu dizeyi anımsarım. Soylu şair, meyhane ne zaman kapanırsa kapansın erken bulur, kızardı. BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Fanatik ve sal- dırgan futbol ta- raftarı. 2/ Konuş- mayı etkili kılmak için araya sıkıştın- lan ve karşılıksız kalacağı bilinen so- ru... Halk dilinde soğuk algınlığına verilen ad. 3/ Ke- nar süsü... Yat li- manı. 4/ Büyük çi- vi... Araba ya da hayvanın taşıdığı şeylerin tümü. 5/ Birkaç renkli iplik- ten yapılmış dokuma. 6/ Duygulu, hassas... Kendisine inanılan kimse. 7/ "Gemide teslim satış" anlamın- da kullanılan ticari kısaltma... Tan- tal elementinin simgesi. 8/ Zehir... Elle kolun, ayakla bacağın birleş- tiği bölüm. 9/ Parlak kırmızı renkli ötücü bir kuş. YUKARIDAN AŞAGlYA: 1/ Os- manlı sarayında seçkin harem ka- dınlannın unvanı... Bir renk. 2/ Ti- yatro ya da sinema sanatçısının rolünü yorumlama biçimi... Çocuk, bebek. 3/ Küçük bitkilere verilen ortak ad... Tabut... Şarkı, türkü. 4/ Dolambaçh, eğri buğrü, çapraşık. 5/ Tropi- kal Amerika'da yaşayan gözalıcı parlak renkli papağan... As- ya'da bir ırmak. 6/ Bol ve güçlü olarak çıkan... Sivrisinek, ta- tarcık gibi sokup rahatsız eden küçük sineklerin genel adı. 7/ Tevfik Fikret'in şimdi müze olarak kullanılan evi... Bir nota. 8/ Halk dilinde gelincik çiçeğine verilen ad... Kınk kemikleri bir arada tutmak amacıyla kullanılan tahta gibi duz nesne. 9/ Hamamböceği. 520.000.- HAFTASONU Yol. yatak, kahvaltı. öğle akşam yemeği; Safranlx>lu. Baıiın. Amasra, Tekkeönü, KuRica.şile. Cîicleros, Cide. İnebolu'na çevre gczileri; hcrşey clahil. BAYBASÛS TURIZM (1) 338 86 61 - 338 16 51 / (4) 425 90 82 O.smunaj>a mah. Nu.shet Hfendi sok 9/36 Kadıköy / İST V-yahai Vcntjsı Isletme Hcl.ı>c no 2İ49 DİĞER TURLAR BLiRAYA S1ĞMADI, ArL\YlN! Banş imparato.iuğu Almanya'da oluşuyor. Daha fazla bilgi için: Universelles Leben, Abt. 10/4, Haugerring 7, 8700 VV'orzburg, Ueutschland. Enformasyon Almanca, lngilizce \e Fransızcadır. İNGtLİZCE'yi 8 ayda konuşun sizi Amerikalı dostlanmızla tanıştırahm. 349 59 38
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear