Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 13 MAYIS1992 ÇARŞAMBA
16
ûffiTROPOL
ATtLLA DORSAY
Atilla Dorsay Cannes Film Festivali'ni izlediğinden bu
haftaki yazısını yayımlayamıyoruz. özür dileriz.
İletişimde yeııiufuklar
TV SERVtSl-Netaş'ın 25. yıl olacağı, ulaşım araçlannda in-
kuüamalan çerçevesinde dü- sanlann ses ve görüntülü sis-
temler ile birbirleriyle görüşebi-
leceği, ticaretin küresel boyut
zenlenen "tletişim Zirvesi" dün
başladı. Konuşmacılar, gelece-
ğin bilgi toplumunun ne şekilde kazanırken stokiann sıfır düze-
yine ineceğini öne sürüldü. Sağ-
ğ g p
oluşacağını anlattılar.
Sheraton Oteli'nde başlayan
zirvenin ilk panelinde "iletişim-
de yeni ufuklar" tartışıldı. Pa-
neli yöneten İLAD Başkanı
Halûk Şahin açış konuşmasın-
da, yazı ile matbâanın keşfedil-
mesi arasında 180 kuşağın geç-
tiğini, çağımızda ise bir kuşağın
hayatında 180 yeni gelişme ile
karşılaşıldığını vurguladı. Ne-
taş Genel Müdür Yardıması
Suat Baysan, 2012 yıhnda bizle-
ri bki
y ğ ğ
hk alanındaki ilerlerneninse
'uykuda sağlık kontrolü' yapı-
labilecek düzeyde olacağı vur-
gulandı.
Yüksek tleü'şim Konseyi
üyesi Bülent Gönç ilginç bir
yaklaşımda bulunarak "Eğer
Boeing 747 tipi uçağa bilgisayar
lekjıolojisi tûm gelişmesi ile uy-
gulansaydı yanm saatte dünya
turu gerçekleşirdi" dedi.
Zirveye bugün de "kitle ileti-
ki b l " kri neler bek*liyor sorusunu gün- şimi-Türkiye bağlanüsı" konu-
deme getirdi. Üretimde robot lanm içeren konuşmalar ile
teknolojinin hayaümıza hâkim devam edilecek.
Nahcıvan'da hasar büyük
UBaftarafil. Sayfada)
arasında Sederek belediye binası
ile votka ve şarap fabrikalan, içki
depolan bulunuyor. Çaüşmalar
şimdilik kesildi ama, savaş
şimdi Nahcıvan ve Ermenistan
arasında ekonomik boyutta de-
vam ediyor.
Nahcıvan, Ermeni salduılan
sonrasında Azerbaycan'dan
gelip Nahavan üzerinden Er-
menistan'a giden petrol boru
hatünı kesti. Ermenistan da
buna karşılık Nahavan'ın di-
ğer bağımsız devletlerle bağ-
lanüsını sağlayan karayollan-
nı kapattı. Nahcıvan'dan
Bakü'ye yapılan uçak seferleri
ise Ermenilerin iki Nahavan
uçağına ateş açmalan üzerine
dört gûndür yapılamıyor. Bu
nedenle, Azerbaycan'da ya-
kınlan hakkında kaygı duyan
birçok Azeri Türkü ve Nahcı-
varilılar uçak seferlerinın baş-
laması için bekliyor. Şu anda
Nahavan'ın dışanya bağlan-
üsını Türkiye ve İran oluştu-
ruyor.
•
Ancak Aras nehri ûzerinde
yapımı hızla sürdürülen 'H«s-
ret Köprüsü'nün inşaatı nede-
niyle Türkiye Nahavan'a ge-
çişleri ayın 20'sine kadar
kapattı. Aralık Kaymakamı
Hasan İpek, bu kapatmanın
Errneni saldınlanyla hiçbir il-
gisi bulunmadığını, köprû in-
şaatını sürdüren müteahhitlik
şirketinin isteği üzerine geçiş-
lerin kapatıldığını söyledi.
Sınırdan ancak bakanhktan
ve valilikten izin alan veya izni
olan kamu görevlileri geçebili-
yor. Sınır araç trafığine de
tamamen kapalı.
Nahçıvanlılar Iran'a da gü-
vensizlik besliyorlar. İran'da
Azerbaycan'ın Ermenilerle
ateşkes anlaşması yapıhrken
Ermenilerin Şuşa'ya saldır-
dıklanna dikkat çeken Nahçı-
vanlılar "onlar da biri uyırtu-
yortar mı" diye soruyorlar.
Bir Nahçıvanb gümrük me-
muru, ardından şunlan söylü-
yor:
"Ben birkaç kez İran'a da-
vetü olarak gjttim. Beni gezdi-
ren rehber, Tahran'da büyük
bir cami gösterdi. Caminin
karşısında da bir restoran var-
dL Eskkfen ezan okunduğunda
restoran da dolu olurmuş, cami
de. Ama şimdi ikisi de boş olu-
yor. Hafızdan rehber oİmaz.
Din dindir,rehberiikbaşka."
Aralık'ta yaşayan Azeri
Türkleri de Şuşa'da ve Kara-
bağ'daki olaylan merakla izli-
yorlar. özel antenlerini Bakü'-
ye çeviren Aralık'taki Azeri
Türkler, Şuşa'daki çarpışma-
lan Azerbaycan televizyonun-
dan izliyorlar. Haberleri bir-
likte izlediğimiz Zeki Tanyeli
adlı Azeri Türkü Azerilerin si-
lah ve teçhizat açısından tüm
olanaksızhklara karşın Erme-
ni milisleriyle savaşuklanna
dikkat cekiyor. Tanyeli, Nah-
avan olaylanyla ilgili olarak
da Sovyet yönetiminin Nahçı-
vanlılan yıllardır tembelliğe
ıtüğını savunuyor.
Çünkü, Nahcıvan'da birkaç
kumaş ile bir iki içki fabrikası
kurulmuş. Yeterli Uretim
olmamasına karşın Sovyet
devleti Nahcıvanlılan doyur-
muş. Çoğunluk, sabah-akşam
içki içip oturuyor. Ellerinde
ne tank var, ne uçak. Bu ne-
denle Nahavanlılar olası bir
Ermeni saldınsına karşı Tür-
kiye'nin ya da başka btr ülke-
nin yardımına muhtaç du-
rumda.
Ancak buna karşın Nahçı-
vanlılar "ipin ucunu hâlâ gev-
şek tutuyorlar".
Nahcvan, özel silahlı birlik-
lerini iki yıl önce bağımsızbğı-
nı ilan etmesinden sonra oluş-
turmaya çalışmış. Ancak
bunda da pek başanlı olama-
mış. örneğin, Sederek ve Se-
rür'e başlayan Ermeni saldın-
lan üzerine halkm çoğunluğu
çareyi iç kesimlere kaçmakta
bulmuş.
Saldınlar şimdilik kesilince
de geri dönmüş. Yeni bir saldı-
n dunımunda halkın yapaca-
ğı yeni evlerini terk etmek
olacak gibi.
60 YIL ÖNCE CumhuriYet
Mühimbirnutuk
13 MAYIS 1932
M. Brüning, Reichstag'da
haricî siyasete ait irat etmiş
olduğu bir nutukta tahdidi
teslihat konferansının bazı
neticeler elde eüniş olduğunu ve
Almanya'nın tahdidi teslihat
hakkındaki noktai nazanmn
diğer memleketler tarafından
gitgjde daha iyi bir surette
anlaşılmakta bulunduğunu
söylemiştir.
M. Brüning bundan sonra
demiştirki:
"- Maatteessüf, bazı memleketler heyeti mürahhasalan bu
telâkkiye iştirak etmemektedirler, zira tahdidi tesbhat, tamirat
vecihan buhranı birbirine sıkı bir surette bağbdır. Ve
Cenevre'de sarfedilecek faaliyetler ve yapılacak işler, daha
uzun müddet cihanın mukadderaüna istikamet verecektir."
Tamirat mes'elesi hakkında M. Brüning, Alman telkinaunın
her tarafta ve hatta alacakb memleketlerde de ileri gitmiş
olduğunu ve oralarda efkâri umumiyenin siyasi borçlann ilgasi
. hususunun dünyanın tahlisi hususunun baş şarü olduğunu
anlamış bulunduğunu söylemiştir.
Her iki krepin en canjı
Ve cazip renkieri vardi/,
Boyalan sabittir, aiç bir
ve
T.C.
MARMARA ÜNÎVERStrESİ
YABANa DtLLER EĞİTİM ÖĞRETİM
ARAŞTIRMA VE UYGLXAÎV1A MERKEZİ
İNGİLİZCE VE ALMANCA DİL KURSLARI
Merkezimiz bünyesınde yaz dönerru hafla ıçi sabah 8.30-13.30 ve akşam
18.30-20.30 saatleri olmak üzere İNGİLİZCE ve ALMANCA başlangıç,
orta ve ileri seviyelerde iki ayn kurs programı düzenlenecekür.
Yoğun sabah kurslan 29 Haziran - 30 Temmuz ile 3 Ağustos - 3 Eylül
1992 tanhlen arasında 12-18 yaş grubu ve yeüşkinler ıçın günde S saat
haftada 5 gûn olmak üzere lasarlanmıştır. Her bir devre 120 ders saaü
olup 2 devreden oluşacaktır.
Bu programdaki devreler birbirinden bağımsız olup ayn ayn veya her
iki devreye de katıbnabilinir.
Akşam kursu ise cuma hariç 4 iş gûnû. günde 2 saat olarak 6 Temmuz
- 25 Ağustos 1992 tarihleri arasında sadece yetişkinlere yönelik 60 saatlik
bir program olarak düzenlenecektir.
En son müracaat tarihi yoğun program binnci kurs için 22.6.1992,
ikinci kurs için 30.7.1992. akşam programı için 2.7.1992'dir.
MÜRACAAT: Marmara Üniversitesi Göztepe Kampusu
81040 Ziverbey / Istanbul
TELEFON: 348 72 57 - 348 72 58
Basın: 27161
Slikon Bri
dereceye
girermi?
Film Festivali için
Cannes'da bulunan
Danimarkah aktris
Brigitte Nielsen,
k
ChainedHeat2'
fibninin tanıtımı
sırasında,
dereceye gir-
mek içinhayli
umutlu oldu-
ğunu söyledi.
(Fotoğraf:
Ozel okul
sınav yerleri
! Istanbui Haber Servisi -1992
; özel Okullar Sınavı'na girecek
adaylardan smav yerlerini öğ-
renemeyenler için başvurula-
cak okullar belirlendi.
Smav Yürütme Kurulu Baş-
kanı Fahamettin Akıngüç, sı-
nav yerlerini gösteren kartlann
öğrencilere gönderildiğini, an-
cak, sınav yerlerini öğreneme-
yenlerin aşağıdaki okullara te-
lefonla başvurabileceklerini
söyledi.
Bu okullar ve telefon numa-
ralan şöyle:
Özel Amerikan Robert Lise-
si: 265 34 30-10 hat. 257 3430-
20hat.
Özel Boğaziçi Lisesi: 276 41
40-6hat.
Özel Doğuş Lisesi: 339 52 16
- 339 78 80.
Özel Kültür Lisesi: 559 85 12
-55904 88-55943 94.
Rodeocunun ipı, boğanın boyııuzu
Montana'nın Missoula kentinde geçen hafta sonunda yapılan rodeo
yarışlarında hevecanlı anlar yaşandı. Heleneli yarışmacı Kevin Nordahl, yere
düşen şapkasını almak isterken, dize getirerek ayakiannı bağlaması gereken
boğanın hücumuna uğradı. Kendini alanın dışına atmayı başaran NordahTın
arkadaşlan "Bir ara boğanın seni yakalayarak ayakiannı bağlayacağını
düşündük" dediler. (Fotoğraf: AP)
Ankara'da
özel
okullara zam
ANKARA (AA) - Ankara'daki
ÖZEI okul ücretlerine >üzde 75 ile
95 oranında zam yapıldı. Yüksebş
Koleji sahibi ve Ozel Okullar Da-
yanışma ve Gelişürme Derneği
Başkanı Haa Ali Demirel, "Özel
okullann 1992-1993 ögretim yıh
için yüzde 95'in aitında yapacak-
lan her artiş, kendı giderlerinin
alünda kalacakür" dedi.
Ücretleri tespit ederken enflas-
yon rakamlan, tüketia ve toptan
eşya fiyatlanndaki aruşlar ve
etektrik-su giderlerinin dikkate
ahndığını ifade eden Demirel,
önümüzdeki 14 aylık süre içinde
muhtemel aruşjann hesaplandığı-
nı, bunun da temmuz-ocak me-
mur maaşlanndaki artış, ek ders
ücretlerinin katsayıya bağtanmas
ve ders geçme ve kredi astemınin
maüyeti artûrması gibi etkenler
olduğunu açıkladı.
HABERLERİN DEV AMI
Herkes üzgün ama
• Baştarafi 1. Sayfada)
Çiftçiye para aranıyor
şıyor.
lzmir Üçkuyular Camii'nde
önceki gün meydana gelen
olayda, 8 ve 12 yaşlannda iki
çocuk, cami yardım sandığın-
dan para aldıklan için cami
imamı tarafından önce 055 Po-
lis İmdat'a bildirilmişti. Güzel-
yalı Pobs Karakolu'nda ifade-
leri alınan çocuklar orada
damgalandıktan sonra savcılı-
ğa sevk edilmişlerdi. Olayın
kahramanlan 8 yaşındâki
Remzi özdemir de çok üzgün
görünüyordu. Evinde başladı-
ğımız sohbeti camide sürdür-
dük. Paranın alındığı sandığı
gösterdi. Olay gününü ve son-
raki gelişmeleri şöyle anlattı:
"Akşam namannda kapıyı
açtım. Baktım para sandığı yere
yatınlmış. Sonra çocuklan gör-
düm. Cemaat da vardı. Sonra
polise haber verdik. Alıp götür-
düler. Ben karakolda l'er mil-
yon lira versinler lafını çocukla-
n korkutmak için söyledim.
vazgeçtım, ama kamu davası
olduğu için olayın peşini bırak-
madılar."
Remzi özdemir'e bir din
Kira bildirimi yargı
K.B.'n-in anne ve babası bu tip Yoksa sandığın ıcınde kaç lıra
olaylann gündeme gelmesinin var ne büeyım? Sonra davadan
demokratik gelişmelere katkısı
olacağını söyledi. Ebeveynler
geçirdıkleri olayın baskısından
henüz kurtulmuş değiller. Bu-
günlerde tüm çabalannı çocuk-
lann olayı unutması için harcı-
yorlar. K.B.'nin babası kimya
mühendısı.
K.B.'nin annesi Çağlayan
Barka da mühendis. Son gün-
lerde gazetelerde yer alan bekâ-
ret intiharlan olaylannın ya-
nında kendi olaylannın küçük
bile kaldığını, demokratikleş-
menin lafla olmadığını söylü-
yor. Sekiz yaşındâki K.B., sü-
rekli kol bileğıni gösterip "Bu-
rama, şöyle çapraz bir damga
yapülar, eve gelince hemen yı-
kadım" diyor.
M.Y.'nin babaa Ali Yapan
lise mezunu, apartman görevli-
si. Herkese yalvardığını, ancak
çocuğunun yine de fışlendiğini
belirtip sürdürüyor:
"tnsan haklan diye konuşup
duruyorlar. Bu küçücük çocuk-
lara bunca eziyet neden? îmam
bizi tanıyor. Ben ramazanda
her akşam oğlumla birükte te-
ravih namazına gittim. Sonra
camide işlere yardıma da olu-
yor çocuklar. Benim çocuğum
11.5 yaşında. Savalık bizi adli
tıbba gönderdi. Beni kapıda
bekletip çocuğu içeri aldılar.
Bana babası olarak tek soru so-
rulmadı. Sonra aklı başındadır
diye rapor vermişler. Sonra ba-
na çocuğun fışlendiğini söyledi-
ler. İmama yalvardım, savaya
yalvardım, herkese yalvardım
olmadı."
O.Ö.'nün annesi, oğlunun
çok zeki, derslerinde de çok ba-
şanlı olduğunu belirtip, ailesi-
nin bu olayda adının geçmeme-
sini istiyor. O da imanun önce
velilerle konuşması gerektiğini
vıırgulayıp, çocuğuyla ilgili ne-
ler yapacağını anlaüyor:
"Çevre baskısını önlemek ge-
adamı olarak çocuklarla neden
konuşmadığını, ailelere neden
haber vermediğini sorduğu-
muzda yanıtı şöyleydi:
"Yardım sandığı açılmış.
İcinden para ahnmış. Ben sonra
idare heyetine nasıl cevap veri-
rim? Bana sonradan bunun he-
sabını sorarlardı. Ben de çocuk-
lann böyle işlere girmelerine
üzülüyorum. Çocuklann ailele-
ri benim çocuklan dövdüğümü
söylüyor. Kesinlikle bir fıske bi-
le vurmadım."
Konuştuğumuz tüm insanlar
üzgün. Hepsi de bu tür olayla-
nn tekrarlanmamasını istiyor-
lar. Küçük çocuklann karakol-
lara çekilmemesi için. çocuk
mahkemelerinin gereği gibi ku-
rekiyor. Çocuğun psikolojisi
kötü yönde etkılendi. Psikolo-
jik tedaviye başlatacağım. Ev-
ler camiyİe iç içe. Olay buraya
varmamahydı. Lütfen çocukla-
ra yazık etmeyelim."
Üçkuyular Camisi İmamı
• Baştarafi l. Sayfada)
bilgi edinme düzeninin
sırurlannın aşılmış olduğu,
apartman yöneticileriyle ilgili
ibarelerin iptalinin talep edil-
mesiyle, idarenin hukuka uy-
gun davranmasının istenildiği"
bildirildi.
Dava dilekçesinde, yönetici-
lerin bildirim zorunluluğundan
muaf tutulmasıyla ilgili olarak
şu görüşler savunuluyor:
'Yerleşmiş Yarştay içtihat-
lanna göre, kira sözteşmesinin
yazılı olması zorunlu değildir.
Aynca, danışıklı, muvazaalı bir
sözleşmenin sorumluluğu, söz-
leşmeden habersiz, sözleşmenin
tarafı olmayan bir üçüncü kişi-
ye yüklenemez. Yöneticinin
tebliğde öngörülen basıh for-
mu, kiraanın veya mal sahibi-
nin beyanı üzerine doldurup
göndermekle yükümlü olduğu
kabullenilse bile, çoğu zaman
böylesi bir beyanı almakta zor-
luk çekecek, kendisi dışında
gerçekleşen kira bedelinin bulu-
nup ortaya konulması nedeniy-
le gereksiz zamana, çabalara
gjrmek zorunda kalacakür.
Kira bedelinin belirlenmesin-
de hiçbir katkısı, bilgisi bulun-
mayan bir üçüncü kişinin beya-
na zorlanması yasalara aykın-
dır. Yasalann idareye verdiği
yetki amaa aşmaktadır ve yü-
rütme yasa koyucu yerine geç-
mektedir ki, bu da anayasarun
6, 7 ve 8'inci maddelerine aykı-
ndır."
Maliye ve Gümrük Bakan-
bğı'nın taşmmaz kira gelirlerini
denetlemek istiyorsa, bunun
gereklerini ve sorumluluğunu
sözleşmenin taraflanna yükle-
mesi gerektiği, bunun için de
kira sözleşmesinin resmi bir
belge niteliğjne kavuşturularak
vergi idaresinin bilgisine sunul-
ması yönteminin önerildiği di-
lekçede şöyle devam ediliyor
"Oturanlann kişisel kapris ve
istemleri altında bulanımlar ge-
çirme noktasına varan yönetici-
lerin görevleri, 634 sayıü yasay-
la belirlenmişür. Bunun dışında
bir görev verilecekse ancak ya-
sayla verilebilir.
Tebliğin yöneticileri kapsa-
ması, istenmeyen birtakım yeni
uyuşmazlıklara neden olabile-
ceği gibi getirilen yaptınmlar-
dan sonra yöneticilik görevi
yapacak kişiler bulunamaya-
caktır, bu durum apartmarîla-
nn yöneticisiz kalması sonucu-
nu doğuracaktır. Kamu yaran
düşüncesiyle böyle sosyal sıkın-
tılara neden olunmamalıdır."
Dava dilekçesinde yöneticile-
ri de kira bildiriminden sorum-
lu tutan tebliğin aykın olduğu
öne sürülen anayasarun 6, 7 ve
8'inci maddeleri şu hükümleri
içeriyor
Madde 6: Egemenlik kayıtsız
şartsız milletindir. Türk milleti,
egemenliğini anayasarun koy-
duğu esaslara göre, yetkili or-
ganlar eliyle kullanır. Egemen-
liğin kullanılması, hiçbir surette
hiçbir kişiye, zümreye veya sını-
fa bırakılamaz. Hiçbir kimse
veya organ kaynağmı anayasa-
dan almayan bir devlet yetkisi
kullanamaz.
Madde 7: Yasama yetkisi
Türk milleti adına Türkiye Bü-
yük Millet Mecüsi'nindır. Bu
yetki devredilemez.
Madde 8: Yürütme yetki ve
görevi, Cumhurbaşkanı ve Ba-
kanlar Kurulu tarafından, ana-
yasa ve kanunlara uygun ola-
rak kullarulır ve yerine getirilir.
Maliye Bakanüğı'ndan bir
yetikili ise davayla ilgili, "Böyle
bir şeyi bekliyorduk zaten. Her
yeni düzenlemede mahkemeye
veren çıkıyor. Şu anda bir dava
da olsa, birle kalmaz daha fazla
olur. Biz abşığız bunlara" yoru-
munu yaptı. Bu uygulamadan
rulması için ne lazımsa yapıl-
masıru istiyorlar. Son söz İconu-
nun uzmanlanndan Prof. Dr.
Atalay Yörükoğlu'nun:
"önemli olan, sorunlan, dal-
budak sanp çocuğu mutsüz kıl-
madan, onu uyumsuzluğa it-
meden ele alabilmektir. Çocuğa
suçunu ödetmek yerine toplu-
mun çocuğa olan borcunu öde-
mesi öne geçmelidir. Çocuğa
ceza vermenin sorunu çözmedi-
ği görülmüştür. Çocuk bay-
ramlannın kutlandığı ve toplu-
mun geleceğinin 'gençliğe
emanet' edildiği ülkemizde ço-
cuk haklanyla ilgili önemli ko-
nulann ertelenmesi bağışlana-
maz..."
rahatsız olan yalnız apartman
yöneticileri değil. Uygulama şu
günlerde kiraalann da uyuku-
sunu kaçınr durumda. Yanlış,
eksik beyanda bulunan ya da
hiç beyanda bulunmayan kira-
cılann hapis veya para cezasına
çarptınlacak olması kiraalara
da zor günler yaşatıyor. Bilgi
formu almak için işi gücü bıra-
kıp vergi dairelerine koşan kira-
alar bir yandan da evsahibinin
"Kirayı düşük göster" baskısı-
na göğüs germeye çalışıyorlar.
Kiraa cephesinde olaylar deği-
şik şekillerde cereyan ediyor.
Bir kiraa anlaüyor:
"Geçenlerde ev sahibim tele-
fon etti. 1.5 milyon kira verdi-
ğim ve bu kira üzerinden kont-
rat yapüğım halde Maliye'ye
bunun yansını bildirmemi iste-
di. Avukatlara danışıp böyle
bir karar aldığıru da söyleyerek
'Korkmayın. Herkes böyle ya-
pıyormuş' dedi. Aynca evi mart
ayından önce kiralamış olma-
ma karşın vergiyi bir yıl gecik-
tirmek için mart ayında kirala-
dığımı beyan etmemi rica etti.
Ben de bunun üzerine bu ay
ekonomik zorluklar nedeniyle
kira veremeyeceğimi ve 1 ay
sonra versem sorun olup olma-
yacağımı sordum. Şimdiye dek
kiramı ne zaman geciktirsem
her gece telefon edip kirayı iste-
yen ev sahibim isteğimi hemen
kabul etti." Bir diğer olay
da kontratta yazandan daha
yüksek kira ödeyen kiraalarla
ev sahipleri arasında cereyan
ediyor.
1 mayısta başlayan uygula-
ma için yaklaşık 5 milyon adet
basılan bilgi formlannı almak
isteyen kiraalann vergi dairele-
rine koştuğu belirtiliyor. Şişli
Vergi Dairesi'ne bilgi formu al-
mak için gelenlerin sayısının bir
günde 30^-40 kişiyi aşüğı söyle-
niyor.
• Baştarafi 1. Sayfada)
ceğiz" dedi. Şeker Fabrika-
lan AŞ'nin 5 trilyon lira bor-
cu olduğunu beürten Demi-
rel, kurumun gelirlerinin, bu
borcun faizi ve personel gider-
lerini dahi odemeye yetmedi-
ğini. kaydetti. Demirel, pan-
car üreticisine olan borçlann
ödenmesinde sıkıntı çekildiğini
ifade etti. Tanmda bu yıl iyi
ürün alınmasını beklediklerini
söyleyen Demirel, devraldıklan
koşullardan yakınarak,"Nere-
deyse bereketten şikâyet edece-
ğiz" diye konuştu. Halen TMO
silolannda 2-3 milyon ton ürün
olduğunu, bu yıl da 5 milyon
ton alım yapılacağını belirten
Demirel, buğday ihracatındaki
güçlüklere değindi.
Türkiye'de ilk kez 1932 yıhn-
da devletin buğday ve üzüm
piyasasına müdahale etmesiyle
başlayan destekleme alımlan,
koalisyon hükümetini zor du-
rumda bıraktı. Hükümet,
"yüksek fıyat-peşin ödeme"
vaadini gerçekleştirebilmek
için, gerekli kaynağı, "ekono-
mik dengelere en az zarar vere-
rek nasıl sağlayabüeceğini"
araşünyor.
Destekleme alımlan için ge-
reken kaynağın ne kadar olaca-
ğı tconusunda çelişkili açıkla-
malar yapılıyor. Başbakan
Demirel'in, önceki gün "Des-
tekleme alımlan için 20 trilyon
bile az" demesine karşılık, Ta-
nm ve Köyişleri Bakanı Nec-
mettin Cevberi. aynı gün, "20
trilyon liraya hiç gerek yoktur"
dedi. Cevheri, destekleme alım-
lannın, tanm politikasının yön-
lendirilmesinde önemli bir araç
olduğunu belirterek, "Kaynak
sıkıntısı her zaman olur. Ama
bu, öyle basit bü- mesele değil-
dir. Örneğin bu yıl buğdaya 2
bin lira fıyat versek, gelecek yıl
kimse buğdaydan başka bir şey
ekmez. Bu konudaki kararlar
yalnızca kaynak kısıüna bakı-
larak verilmez" diye konuştu.
Peşin ödeme belirsiz
Çukurova yöresine yaptığı
gezide, çiftçilere "peşin ödeme
ve sınırsız alım" sözü veren
Cevheri, peşin ödeme yapılması
için çabşmalann devam ettiğini
söyledi. Ekonomiden sorumlu
Devlet Bakanı Tansu Çilkr ise,
peşin ödeme konusundaki so-
nılan yanıtlarken, "O bedelleri
nasıl peşin ödeyeceğiz, bilemi-
yorum. Bu yü imkân yok, keşke
imkân olsa. Bu uygulamaya ge-
lecek sene başlayabiliriz. Halen
geçen yıldan kalan borçlan
ödüyoruz" diye konuştu.
Ekonomi bürokratlannın da
peşin ödemeye sıcak bakma-
dıkları bildirüiyor. Hazine'nin,
Merkez Bankası'ndan cektiği
kısa vadeli avanslarda 31 tril-
yon lıralık üst sınıra yaklaşıldı-
ğmı belirten ekonomi kurmay-
lan, peşin ödemeyle piyasaya
sürülecek paranın, enflasyonu
önemli ölçüde arttırabileceğini
vurguluyorlar.
Destekleme abmı yapacak
Toprak Mahsülleri Ofisi, Tür-
kiye Şeker Fabrikalan AŞ, Et
ve Balık Kurumu, Türkiye Süt
Endüstrisi Kurumu, Türkiye
Yapağı ve Tiftik AŞ, Tariş,
Anıtbirlik, Çukobirlik, Fisko-
birlik, Trakyabirlik, Karadeniz
birlik, Kozabirük, Güneydoğu-
birlik, Tiftik ve Yapağı Tanm
Satış Kooperatifleri Birbği gibi
KİPlerin, geçen yıldan kalan
25 trilyon liraya yakın borçlan
olduğu ve "yüksek fiyat-peşin
ödeme" için gerekli parayı ken-
di kaynaklanndan sağlamalan-
nın çok zor olduğu ifade ediü-
yor.
Türkiye Ziraatçılar Derneği
Başkanı tbrahim Yetkin, Önü-
müzdeki günlerde, hükümetin
tanm kesıminde ilk ciddi sına-
vını vereceğini bebrterek, "20
Ekim'in yeni bir süreci başlata-
cağı söylendi. Hayvanalıkta
gümrük duvarlannın yükselül-
mesi olumlu bir adımdı. Bunun
devam etmesini bekbyoruz" de-
di. Çiftçinin alım gücünün son
10 yılda büyük ölçüde azaldığı-
nı İcaydeden Yetkin, "10 yılâr
^iretimde de gelirde de kısır bir
döngü içerisindeyiz. 80'li yıllar
üretici yönünden afet yıllan ol-
muştur" diye konuştu. Peşin
ödeme konusunda "Sayın Cev-
heri'nin yanındayız, Sayın Çil-
ler'in görüşlerine kaübnıyoruz"
diyen Yetkin, üreticinın hiçbir
dönemde yeterb para alamadı-
ğını, ekonomideki kaynak sı-
kınüsının faturasının da hep
çiftçiye çıkanldığını ileri sürdü.
Türkiye Ziraat Odalan Birli-
ği (TZOB) Başkanı Erol Baraz,
üreücinin son 10 yılda meydana
gelen sermaye kaybının gideril-
mesini isteyerek, "Taünin edici
fıyatlar bekliyoruz" dedi. Ba-
raz, peşin ödeme konusunda
şunlan söyledi:
"Hükümet, çiftçinin yanında
olduğunu söylüyor. Mutlaka
peşin ödeme yapılacakür. Şu
anda kaynak bulmaya çalışı-
yorlar, halledecekler. Başka
yollan da yoktur."
Türkiye'de destekleme alım-
lan için aynlan kaynak,
1975-90 yıllan arasında yan ya-
nya azaldı. DPT verilerine gö-
re, destekleme abmlan için
yapılan harcamanın tanmsal
katma değere oranı, 1975'te
yüzde 20.5 iken bu oran 1990
yılnda 12.1'e kadar düstü.
Azerbaycan'da tansiyon yükseldi
Baştarafi 1. Sayfada)
Azerbaycan Devlet Başkanı
Vekili Yakup Mehmedov'un
önceki gün Şuşa"nın kaybını
"ihanet" olarak niteleyip Sa-
vunma Bakanı Rahim Gaziev'i
suçlamasından sonra Rahim
Gaziev de 'bazı güçler'i ihanetle
suçladı.
AA'nın Moskova kaynaklı
haberine göre, Savunma Baka-
nı Sözcü Yardıması Azad İsa-
zade tarafından Gaziyev adına
radyodan yayımlanan açıkla-
mada, savunma bakanmın cep-
hede çarpışmalara katıldığı, bu
nedenle Şuşa'nın kaybıyla ilgili
suçlamalara yarut veremeyece-
ği bildirildi. Ancak açıklamada.
Şuşa'nın düşmesinden sonra
HAVADURUMU
Azeri kuvvetİerinin çok yönlü
olarak başlattığı saldında ele
geçirilen Askeran ve Agdam yö-
resindeki dört köyün yine Er-
menilerin kontrolüne geçme-
sınden "hainlerin" sorumlu
olduğu kaydedıldi.
_. Bakü muhabirimiz Hkrran
Öge Gohz'un bildirdiğine göre
Devlet Başkanı Vekili Yakup
Mehmedov önceki akşam yapu-
ğı televizyon konuşmasında
Şuşa'nın düşmesinden ötürü
Savunma Bakanı Rahim Ga-
zSev'i suçlayarak, Gaâev'in.
teknik ve insan gücü olarak ye-
terli ölduklan, önlemlerin alın-
dığı yönünde kendisine güven-
ce verdiğini ileri sürdü. Son kez
aynı gün saat 18'e kadar Suşa
ile doğrudan görüşmelerde, du-
rumun çok kötü olduğunu öğ-
renmesine rağmen yine de
bakanın, "Siz onlara kuiak as-
mayın, önlemler almıyor" dedi-
ğini. ama çevre bölgelerden
kendisine ulaşan bilgilerin ters
yönde olduğunu bildirdi. "Ra-
him Gazie>'e inanmayın. Suşa
Ermenilere verildi" cümlesi ile
kötü haberi aldığını anlatan
Mehmedov. "Bu çok ağırdı,
bıanamıyordum. Şuşa bu kadar
kolayukla nasıl verilebilir?" de-
di. Daha sonra yaptığı toplantı-
da Savunma Bakanı Yardıma-
sı General Şahin Musaev'in
"Şusa bizim" demesine rağmen
Rafsancani'yi, TC. Başbakanı
S. Demirel'i ve Rusya Savunma
TÜRKİYE'DE
Bakanı Graçov'u ve diğerlerini
arayarak önlemler alınmasını
istediğini söyledi.
AFP'nin haberine göre Azeri
yetkib'ler, Şusa'yı alan Ermeni
milislerin stratejik Laçin kasa-
basına yoğun saldınlar düzen-
lediklerini bildirdiler.
Karabağ'daki son Azeri dire-
niş merkezi olan Şuşa'mn Er-
menilerin eb'ne geçmesini pro-
testo eden silahlı göstericiler
dün Bakü'de Azerbaycan Par-
lamentosu'nu kuşatülar. AFP'-
nin haberine göre, eski cumhur-
başkanı Ayaz Muttabbov'un
destekçisi olan protestocular,
Azeri parlamenterlerin ve
Cumhurbaşkanı Vekili Yakub
Memedov'un binayı terk etme-
DÛNYA'DA
Devlet (t BakanlNjı Meteorotoıı
Genel MûdûnuğO'nden alınan
bilgıye göre, Trakya ile Doğu
Anadolu'nun gûneydoğusu
sağanak ve gökgûrûltûlû sa-
ganak yağışlı, ötekı yerter az
boluttu ve açık geçecek HA-
VA SICAKLIGI Hava sıcaklı-
ğında önemli bir değısik ot-
mayacak Rûzgâr kuzey ve
batı yönlerden hafif. ara sıra orta kuvvette esecek. Demzlenmızde rûzgâr, Kara-
denız'de gündoğusu ve poyraz, öteki denızlerımızde gün batısı ve lodostan 2-4
kuvvetınde. saatte 4-16 deniz mılı hızla esecek Van Gölü'nde hava. parcalı bulut-
lu, bir ara sağanak yağışlı geçecek.
açık
U
PetKSburg
Londra
Madnd
Ularo
Mostana
Munıh
OsM
Pans
ftyal
Roma
Vıyana
Zürıtı
A-açık Wxjdu0u frgûneş» K-ört S-sek Y yaOrmjrtu
sini bir süre engellediler. Göste-
riciler daha sonra parlamento-
nun özel bir oturuma çağnbna-
sı yolundaki taleplerinin kabul
edilmesine üzerine dağıldılar.
Demirel'in gnıptaki
konuşması
Başbakan Demirel gnıptaki
konuşmasında, dış politika ko-
nulanna geniş biçimde değindi
ve Ermeni-Azeri gerginliğinin 3
yıldır devam ettiğini, ancak
kendilerine alü aydır bunlann
neden engellenmediğinin sorul-
duğunu vurguladı. Demirel,
olaylann Türkiye yüzünden ya
da Türkiye'nin ıhmalı yuzün-
den çıkmadığını belirterek.
muhalefetin, hükümeti dina-
mik davranmamakla suçlama-
sının bir değeri olmadığını, ne
yapılması isteniyorsa açıkça
söylenmesi gerektiğini kaydetti.
Bir yıl önce Azerbaycan'da
Sovyet ordusunun neden oldu-
ğu katliamı anımsatan Demi-
rel, "Bu olaylar olurken 'ne
yapahm, onlar bizim dinimiz-
den değil' diyenler şimdi gelip
bizi eleştiriyorlar" sözleriyle
Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ı
'üstü kapalı" biçimde eleştirdi.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı
Vekili Yakup Mehrnedov'la
dün de telefonla görüştüğünü,
önceki akşam ise ABD Başkanı
Georgc Bush'u aradığını anım-
satan Demirel, Türkiye'nin
Karabağ konusunda Birleşmiş
Milletler Güvenbk Konseyi'ne
başvururken, Azerbaycan'ı da
aynı yolu izlemesi içjn teşvik et-
liğini açıkladı. Azerbaycan'da
Cumhurbaşkanı ve Başbakan
vekilleriyle Halk Cephesi'nden
başka yetkili olmadığına da
dikkat çeken Demirel, "Bunla-
nn hepsi vatanperver insanlar-
dır. Vatanperverlik iyi bir şey-
dir. Ama yetmiyor. Koordinas-
yon lazun, muhatap lazım. İşte
seçimler onu çıkaracak" diye
konuştu.
Başbakan Süleyman Demi-
rel, Karabağ olaylannda Tür-
kiye'nin askeri müdahalesinin
'istenmediğini' de anlatüğı ko-
nuşmasında, Kıbns sorunlan
karşısında Türkiye'nin 11 yıl
süreyle 'yutkunduğunu' vurgu-
ladı. Demirel, "Hiçbir meseleyi
silahla halletmeniz mümkün
değildir. Zorla toprak alabiür-
siniz, ama size bırakmazlar"
diye konuştu. Başbakan, dün-
yanın 'adalet düzeni'ne sahip
olmadığını, ancak burada altta
kalmamanın yolunun sesçıkar-
maktan geçtiğini, Türkiye'nin
bu açıdan üzerine düşeni ve
kendisinden isteneni yapüğını
vurguladı. Demirel, "Bizim
"dokunanı yakanm' deme du-
rumumuz yok. Dünya dönüp
der ki, nasıl yakarsın? Sizden
başka güç mü yok?" dedi.