25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyet Matbaacıhk ve Gazetecilik TOrk Anonim Şirketi adın» Bcrta NMU • Genel Yayın YOnetmeui: # z p a Acmr • Genel Yayın Koonünatörü: HDaaet Çetiakjoa 0 Yan Işleri Müdürleri: Fasua özbUfen (Sonımlu), Cetal Baftaafiç • Tftn Ijkri MüdUr Yardıması SaUm Alpulaa • Sayfa Düzeni Yöneuneni; AH Atu • Adana Temsıkui: ÇCIİM Yifcao^a tç Polinka: Mefcmet lezkan, Istanbul Haberleri: Şeujr Kalku, Dış Haberler: Ergno Kültür: Mttrçit Mabaahlar, Makaleler: Suni Karaöfta, Spor: Abdtlkadir YttcdmaB, Düzeltme: AMallah Yaaa • Koordinatör: Ahmet Kondsaa • Mali Işler: Erol Erknt • Muhasebe: Btilent Yeatt • Bütçe-Planlama: Se»«l Omaabcfcoila • ldare: HSseyin Gürer • lşletme: ömler ÇcHk • Bügi-ljlem: N«fl taal • Personel: Sevgi B o s t u a o | t a tan w K»*wı Cumhunya Mltlnaalık w Gazettalık Tj^Ş. TOrtmtı Cad. 39/41 Cafılaihl 34334 tst. PK 246 kunbul Td 512 05 03 (20 hal), Tclex 22246. Fu (1) 526 60 72 0 M t i r Aakan: Zın Gökilp Blv lnkıUp S. Ncr 19/4, Tel. 433 11 41-47, Teto: 42344, Fu. (4) 433 05 65 • laaln H. Zıya Blv. 1352 S. 2/3, Td 13 12 30, 1tkx. 52359. Fu: (51) 19 53 60 • " Inönu Cad 119 S. No I Kal 1. Td 19 37 52 (4 hu). Tekj 62155, Fu- (71) 19 23 7» TAKVİM 29NİSAN 1992 lınvik-4.21 Güne$: 5 59 Öğle. 13.06 İkındı. 16.56 Akşum. 20.04 Yatsı. 21.35 Çağdaş dans topluluşu • ANKARA (ANKA)- Ankara Devlet Opera ve Balesi Türkiye'de ilk kez 'çağdaş dans topluluğu' kuruyor. Dev let Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada klasik baleden, teknik. egıtım, estetik ve anlatım dili açısından tamamen farkh olan çağdaş dansın, özel eğitim almış dansçılardan oluşan bir topluluk tarafından gerçekleştirilmesinin amaçlandığı bildirildi. Açıklamada, çağdaşdans topluluğunun temel ilkesinin. sahne sanatlan arasmda önemli bir yere sahip olan çağdaş dansı Türkiye'de kurmak \e ekolleriyle yaratmak olduğu belirtildi. Yeni telefon kodlan • İSTANBUL (AA) — tstanbul'da telefon abonesi sayısının 2 milyonu aşması ve bazı bölgclerde mevcut kapasitenin dolması üzerine, (4) ve (6) ile başlayan yeni telefon santrallan devreye alındı. Telefon abonesi sayısı Istanbul Yakası'nda 1 milyon 300 bini aşarken Anadolu Yakası'nda da 715 bine ulaştı. Bunun üzerine, Istanbul Yakası'nda yeni santrallar devreye alınarak bazı aboneler (6) ile baslayan telefon kodlanna bağlandı. Anadolu .Yakası'nda da (4) ile baslayan yeni telefon santrallan devreye alındı. Akyol özuriülerle • İSTANBUL (AA) — Devlet Bakanı Türkan Akyol, özürlülere ve özel bakım kurumlanndaki çocuklara hizmet veren eğitimcilere yönelik iki ayrı eğitim programı hazırlayacaklannı bildirdi. Akyol da özürlülerin sorunlarını konu alan, "Yaşama Sevinci" dergisini ziyaret etti. Akyol, ziyaret sırasında yaptığı konuşmada, UNICEFin 1992 yılı raporuna göre Türkiye'de eğitim gereksinimi olan 2 milyon 220 bin özürlünün bulunduğunu belirterek bu özürlülerin aileleriyle birlikte toplam on milyonluk bir nüfus içerdiğini söyledi. Ozürlülerin eğitim ve diğer sosyal sorunlarına karşı devletin bugüne kadar gerekli duyarlılığı gösterdiğini, ancak gelişmelere yeterince ayak uydurulmadığını dile getirdi. Baysal huzurevi • tSTANBUL (AA) — lzzet Baysal Vakfı'nca yaptırılan huzurevi, Devlet Bakanı Türkan Akyol ile Istanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu tarafından törenle hizmete açıldı. Maslak'ta yapılan huzurevinin açılış töreninde konuşan Devlet Bakanı Akyol, "Bütün hayırsever vatandasları bu tür kuruluşlar yapmaya çağınyorum" dedi. Türkiye genelinde, 2.5 milyon bakıma muhtaç yaşlı ve çocuk bulunduğuna işaret eden Akyol, bunlardan 20 binine hizmet verilebildiğini söyledi. Törende konuşan tstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu da Türk ulusunda vefa duygusunun geliştiğini, ancak bu duygunun soyut ifadelerle değil, bu tür hizmet kuruluşları ile somut olarak gösterilmesi gerektiğini kaydetti. Bugun Dunya Dans Gunu Haber Merkezi - OsmanlT- nın Batıüsı vals yapardı, Do- ğulusu rakkase seyrederdi, ama topluluk ıçinde yaygın 'icra edilen' ilk dans olan tan- gonun Türkiye'ye gelmesi için önce cumhuriyetin ilan edil- mesi gerekti. O yıllarda moda dans, tangoydu. Tango. taş plaklardan dinlediğimiz Sey- yan Hanım. Nezahat Onaner, Selçuk Kaskan, Celal İnoe, Mefaret Atalay ve Secaattin Tanyerli gibi şarkıcılarla ülke- mizde çok sevUdi. Hüznün sert adımlan ola- rak tanımlanan tango aşkı, acıyı, ve hayal kınklığını anla- tır. Tangonun büyük şair ve müzisyenlerinden Enrique Santos Discepolo, "Tango. dans edilen hüzünlü bir dü- şüncedir" diyor. Tango, dün- yadaki parlak ve görkemlı günlerini geride bıraktı, ama Arjantin'de hâlâ güncelliğıni yitirmedi. Tango, kadınla erkek ara- sındaki ölümsüz çekimin ateşli ve tutkulu estetiğıni yansıtır. Arjantin'de doğuyor ve Pa- ris'te büyüyor. Türkiye'de konserler veren Raul Garello, "Tango az ışığı ve geceyi se- ver" diyor. Garello'ya göre tango bir asırdan bu yana Buenos Aires'teki gece haya- tında başrolü oynuyor. 1950'lere gelmeden önce bü- tün dünya ve tabii bu arada Türkiye swing, rumba ve mamboyu öğrenmişti bile. Ama dansın gerçekten de- mokratikleşmesi için rock'n roll'un gelmesi gerekiyordu ve geldi. Siyahlann "ahlaksız" şarkılanm alan Elvis Presley, onu inanılmaz kalça hareket- leriyle söylerken gençler zevk- ten, ebeveyn dehşetten kendı- lerinden geçiyorlardı. 1950 ortalannda Türkiye'de "rock around the clock'la tanışmıştı. Ça Ça Ça'nın pabucu dama atıldı. 60'lı yıllarda en yaygın olan dans twist oldu. Chubby Chekker dönemin gençliğini büktükçe büktü. Tabii bu ara- da dans pistlerinde locomoti- on, hully gully ve madison da yapıldı. Arkasından gelenlen fazlaca yazmaya gerek yok, çünkü genç okurlarımız da onlan kolaylıkla hatırlaya- caklar. Shake yaparken vücu- dun her zerresinin ayn ayn titremesi gerekirdi. yani keli- menin tam anlamıyla "shakin all over." rap, club, house. vo- gue... Danslann sonu gelme- yecek insanlaryaşadıkça... Sabahakadardans Dünyadaki değişimler içinde dans da giderek biçim değiştiriyor. Yeni anlatımlar deneniyor. Binlerce, milyonlarca figür gelişiyor. Söz yokken dans vardı HAKAN KARA JZMjR - "Sen hiç aşk için dans ettin mi?" Saura'nın ün- lü fılmi Carmen'de. kadının sorusuna Gades, dansıyla ya- nıt verir ve aşk dansta dile ge- lir. Flamenkonun ritmiyle gövdenin her kıvnhşı, salınışı duygulan açığa vurur: Aşk, şiddet. aa. tutku... "Gövdenin konuşması, be- denin dile gelişi, insanın bede- ninin tûm olanaklannı kulla- narak kendini ifade etmesi. evrensel bir ıletişim biçimi..." İşte, dans için çeşitli tanımlar. L'zmanlara göre dansın tarihı insanlığın var oluşuyla başlar. Çünkü söz yokken dans var- dır... Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğ- retim üyesi Dr. Nevin Eritenel "Dans. birçok kişi tarafından sanatın atası olarak kabul edi- lir. İlkel toplumlarda duygu- lan dile getırmenın en ıyi yön- temiydi dans. Av törenleri yapılırdı, doğaüstü güçlerle ilişkı kurmanın bir biçimiydı. Dans eden ve seyreden aynmı yoktu o dönemlerde Giderek insan yaşamındakı değışım- lerle birlikte dansın ışlevleri de çeşitlendi. Değişık fıgürler ge- lişti. Ama insan yaşamında her zaman vardı" diyor. Dan- sın toplumsal gelişmelerden bağımsız bir bıçimde ele alına- mayacağına dikkat çekiyor Dr. Eritenel; "Gerek bale. ge- rek modern dans ya da halk danslan ve salon danslan. hangısini ele alırsanız alın, bu danslann tümünde mutlaka o dönemin yaşam biçimiyle bir ilişkisini bulabilirsinız" dıyor. Günümüzde ise dansta en be- lirgin özelliğin "özgürleşme" olduğunu dile getiriyor. Dün- yada son yıllarda esen değişim rüzgârlannın dansı da etkıle- diğini belirten Dr. Eritenel. "Bir sanat olarak dans da bu değişim rüzgârlanyla birlikte kahplarını kınyor. Bedenin tüm olanaklan kullanılarak anlatım biçimi güçlendirilme- ye çalışılıyor" diyor ve eklı- yor: "Ama ne yazık ki Türkiye'- de modern dansın ınsanlara sevdinlmesi için pek büyük bir çaba yok. Oysa bir sanat olarak dans çok kola\ sevile- bilecek bir şe>. Türkiye'de modern dans konusunda bir- şey yapılmıyor demiyorum. Yeterii düzeyde olmasa da çok olumlu ginşimler ve çaba- lar var. Ama bunun ötesinde modern dansın geniş kıtlelere anlatılması ve sevdinlmesi ko- nusunda eksiklikler var. Bu konunun, gündeme gelebılme- si için Dünya Dans Günü gıbı bir olay vesile oluyor. Birçok dünya ülkesinde kutlanan Dünya Dans Günü'nü de bu açıdan gerekli bir biçimde de- ğerlendirip değerlendiremedı- ğimiz ayn bir tartışma konu- su. Örneğin İzmir'de Dünya Dans Günü'yle ilgili bir etkin- lik vok. Ankara ve İstanbul'- daki etkinlikler de sınırlı dü- zeyde. Oysa bu günü çok daha ctkın bir biçimde kutlavabilir, hatta bir günle de sınırla- mayarak Tiyatro Haftası gibı bir haftaya dönüştürebıliriz. Bunu fırsat bılerek insanlara baleyi, modern dansı sevdire- biliriz." Dr. Entenel, dansın dinde. tiyatroda. sahnede. eğlence- lerde olmak-üzere insan yaşa- mının birçok alanında yer aldığını vurguluyor. "Bir za- manlar tangolar. \alsler var- dı. Gerçi hâlâ var, ama gençler artık disko danslannı, break dansı yeğli>orlar. Dansın fi- gürlen de oldukça değışıyor. Bunu nasıl açıklayabiliriE" so- rusuna Dr. Entenel şu yanıtı veriyor: "Hiçbir şey olduğu gibi kal- mıyor. Her şey bir değişim içinde Yaşantılar. inanışlar. görüşler, politik yapılar, tek- noloji... Tüm bu değişimler içerisinde dans da giderek bi- çım değiştiriyor. İnsanlar duy- gulannı daha farklı şekillerde dışa vurmak istiyor. yeni anla- tım biçimlerini deniyorlar. Öyle ki binlerce. milyonlarca fıgür oluşuyor. Bu arada fark- lı kültürler ve anjayışlar da dansla dile geliyor. Örneğin bir break dansında sokak kültü- rünü görebiliyorsunuz. So- kaklann acımasızlığı break dansın sert hareketlerinde giz- li sanki. Tablo hırsızlığı arttı• Bilgisayar sahtekârlığı ve uyuşturucu kaçakçılı- ğından sonra dünyanın en kârlı işlerinden biri sanat hırsızlığı. Acaba kimler tablo çalar? Mafya üyeleri mi, yoksa aristokratik sanat eğilimleri olanlar mı? Haber Merkezi - Son lOyılda lablo vc antika hırsızlığı dünja çapında tam üç misli arttı. Uluslararası Sanat Araştırma- lan Vakfı'nın agkladığına göre sayının artmasıyla birlikte hır- sızlann da ustalaşması. duru- mu daha da vahimleştiriyor Örneğin çalınan bir tablonun bulunma olasilığı 1980'li yıllar- da yüzde 22 ıken. bu oran gcçcn yıl yüzde 5'edüştü. Gcvsck yasalar; sanat csen çalmanın. süpermarketten margarın çalmaktan daha zor olmaması ve suç ortaklığına ha- zır zengın alıcılar. tablo hırsızlı- ğını neredeyse sılah vc uyuştu- rucu kaçakçıhğı kadar kârlı vondolardcğcrindckı lablonun Sicilya mafvası tarafından ça- lındığına yetkililer emin. Kaza- nılan para, mafyaya tam 20 yıl u> uşturucu kaçakçıhğı için ge- rekli maddi kaynağı sağladı. Fakat çalınan sanat escrlcrinin son duraklannın neresi olduğu konusu hâlâ hiç bilinemiyor. Değişen bir durum daha var. halegetırdı. Tablo hırsızlan. yıllarca 'sa- nat meraklısı egzantrik centil- menler" olarak romantikleştiril- di O\sa şu andaki durum bu lablova hiç uymuyor. Örgütlü A r t l k hırsızlar çok. ama çok suç şebekeleri. iyicc artan bir ünlü tablolan saiması çok güç olacağı için çalmayı denemi- vorlar. Ama yaratıcılan ünlü olmayan 100-200 >ıllık tablola- n çaldıktan sonra satmanın faz- la bir güçlüğü yok. Çağdaş sanat hırsızlan. milyarlarca lira oranda tablo ve antıka hırsızh- ğına soyunmuş durumdalar Örneğin Kolombı>a'nm uyuş- turucu kralı Madellin ailesının üyelcrinin tümünün vıllalan paha bıçilcmezdeğcrdeki çalın- mış tablolarla dolu. Carayag- gio'nun 1609'da yaptığı "İsa"- nın Doğuşu" tablosu İtalya'nın Palermo kentindcki müzeden 1969 yılında çalınmışlı. 50 mıl- -LJaıısın-Oildirisi ünya Dans Günübuyıl 5. kezkutlanıyor. Her yıl 29 nisandâgösterilerden önce okunanbildiriyibuyıl Ankara Devlet Balesisanatçdarı hazırladı. Bildirinin tam metni şöyle: Müziğin, şiirin insan bedeninde hareketedönüşmesi; duygunun, düşüncenin harekete dönüşmesi: heykelin, resmin, mımarinin harekete dönüşmesi, danstır. Bir koreografinin bütününde vedansçı bedeninde görülen güzellik. aslında seyircinin kendisinde var olan güzelliğin sahnede görünüşü ve algılanmasıdır. Bir başka deyişle, biz dansçılar sizlere ayna tutmaktayız. Ortak duygu ve düşünceleri kimimiz aktif kimimiz pasif bir biçimde paylaşmaktayız. îşte bu paylaşım sırasında dansın amaa, diğer sanatlarda olduğu gibi seyirciyle aynı heyecanda bütünleşmek ve yaşama güzel anlar katarak insanı yüceltmektir. Geçmişın ve geleceğin bütünleştiği nokta olan anın tüm güzelliğiyle yaşanmasıdır. Dansın özû, başlangıa nefestir. Nefesin üzerineörülerek, bulunduğu yerdeki ulusal, yöresel özelliklere göre çeşitli görüntüler alarak dinsel, etnik, saray, eğlence alanlannda ortaya çıkmış binlerce dans çeşidi var yeryüzünde. Birde, kendineözgü teknik veartistik birgelişim sürecinden sonra evrensel boyutta yerini almış bale sanatı var. Bale, insan hareketlerinin belli estetik süzgeçlerden geçerek zengin anlatımlar kazanmasıdır. Bu düzeydeki insan hareketi, izleyiciyi, iç dünyasında kendini fark ettirerek düşünsel ve duygusal açıdan zenginleştirir. Bir bale sanatçısının hem yetişme sürecinde hem de kısıtb olan icra sürecinde dile gelmesi güç zorluklar sonucu elde edebildiği düzey nedeniyle bale sanatının, diğer sanatlar arasında özel bir yeri vaı"dır. tnsan var olduğundan ben dans, sözsüz bir iletişim araa olmuş. dil üstü dil kullanımını meydana getirmiştir. Ayn dillerdeki ınsanlann birbirleriyleel sıkışmasının merhabalaşmak anlamına geldığini, suyu gösteren birininse susadığını anladığımız gibi, hareket, her zaman insanlığın ortak davranışı olmuştur. Türkiyemizde de asırlardan beri çeşitli duygu ve düşünceleri ulusal ve yöresel özelliklerle en güzel kompozisyonlarda sergileyen halk danslanmız, dünyanın her tarafında hayranlıkla izlenerek dünya kültürüne çok şey katabilmiştir. Balemiz de son 44 yılda başlayıp gelişerek diğer ülkelerle evrensel boyutta buluşabılmiştir. 14. yüzyıl başlannda İtalya'dadoğup, 14. Louis'nin katİcılanyla Fransa'da vedaha sonra Rusya'da gelişerek klasik ve romantik türdeen güzel örneklerini veren bale sanatı, Kanuni Sultan Süleyman zamanında topraklanmızda ilk kez sergileniyordu. 19. Yüzyıl başlannda ise San Franciscolu Isadora EXıncan çıplak ayakla bambaşka bir türde dans ederek modern dansın öncülüğünü yapıyordu. Şimdi de son yıllarda ülkemizde yapılan modern dans çahşmalannın teknik ve sanatsal gelişimine olanak vererek, dansın bu aianmda da evrensel düzeye ülaşm'ak amacıyla Ankara Devlet Opera ve Balesi Modern Dans Grubu'nun temelinin atıldığını ve önümüzdeki sezon çalışmalanna başlayacağını bu Dünya Dans Günü'nde sizlere duyurabilmeninsevinciniyaşıyoruz. Dekorlanmız, ışıklanmız haar; sizler yerinizi aldınız, bizler nefesimizi aldık... PERDE! Sinemada Valentino'dan Travolta'ya dans Sinemada dans deyince akla ilk gelen sahnelerden birisi Rudolph Valentino'nun "Mahşenn 4 Atlısı" fıkninde yaptığı ünlü tangodur. 193O'larda,seslifilmlebırükte, dansın aynlmaz bir parçası olan müzığın de işin ıçine girmesiyle dans sahnelerinin önemi arttı. Greta Garbo'nun "Mata Hari"dekı dansı seyirciyi büyüledi. George Paft, "Rumba" ve "Bolero" gibi fılmlerde koluna taktığı sanşın güzeli Carole Lombard'la birlikte kıvrak danslar yapıyordu. Ama o yıllann en büyük dans ustası Fred Astair'di. Partneri Ginger Rogers'tı. Rita Hayvvorth, "Gilda" veya "Trinidad Aşıklan"nda yalnız Glenn Ford'u değıl tüm erkekleri kışkırtmak için kıvrak, baştan çıkancı danslar yaptı. Brigitte Bardot'nun "BenimleDansEdermisıniz'fılmine karşılık aynı yıllarda Amerika'da Marilyn Monroe, "Niyagara"da kırmızı giysisiyle erkeklen baştan çıkartıyordu. Gene Kelly. "Paris'te Bir Amerikah"," Yağmurda Şarkı" ile eşsiz danslar yapıyordu. Artık müzikal fılmler öldü. ama en güzel dans sahneleri hâlâ belleklerde. "Batı Yakasının Hikâyesi", "Tatlı Charity", "Kabare", "All That Jazz" ve "Hello Dolly" veJohn Travolta'nın gençlik müzikallerini anımsamak mümkün. Noverre'nin doğum günü Dünya, 19 yıldır Dünya Dans Günü'nü Tcutluyor. Biz- de de 5. kez resmi olarak kutlanıyor. UNESCO'ya bağlı Uluslararası Tiyatro Enstitüsü 27 Mart'ı Tiyatro Günü, 29 Nisan'ı da 18. yüzyılda yaşamış ünlü koreog- raf dansçı, yazar ve dans reformcusu Fransız Jean Georges Noverre'nin doğum günü olduğu için Dünya Dans Günü olarak kabul etmiş. Bugün bütün ülkeler- de bildiriler okunuyor. ALO ONTRONİK _ -9 —l - oywM telefootku. Afm tolefoMM do beyMonv sohk kesea oyunkr oynoyabİrsüı! 900 900671 YI1DIZ SAVAŞÇISI n M 0 yflTOMKI MM« y dcğcrindekı bir tablo çalmanın ycnnc. yüz milyonlarca liralık daha az rısklı tablolar çalıp da- ha kola> satmanın kcvfinı çıka- nyorlar. Ttiriây*'nin hır ytrindn vmkımm 1 daUas 5133 Hh d ^ d k i d P I C 1 6 T b / l 900 900672^ VAMPİR AVCISI Sevgİnizt Koot DrakM'M cMnknrtarabaecekaisâiz?
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear