29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23 NİSAN 1*92 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Kamu sözleşmeleri • .ANKARA (AA)- Türk-İş Gcnel Başkanı Şev ket Yılmaz. 1992yıhnda yenilenecek kamu kesimi toplu ış sözleşmeleriyle ilgili olarak Devleı Bakanı Şerif Ercanileyapuğı görüşTnede, bu yılki sözleşmelerin 1 yıllık im^alanmasını ve tüm iamu sözleşmelerinin aynı yı lda birleştınlmesnıistedi. Kamu sözJeşmelennin koordınasyonundan soriımlu Devlet Bakanı Şerif Ercan ıse kendisinin koordınatör olduğunu belinerek Hazine'den Sorumlu De\ let Bakarıı. Maliye ve Gümrük Bakanı iJe Çalışma \e Sosyal Giivenlik Bakanf>la konu hakkında görüş alışverişınde bulunacağını söyledi. TOBB zirvesi • ANKARA (AA)- Tü ıkiye Odalarve BorsalarBirliği (TOBB)Başkanlar Toplantısı, 25 nisan cumartesi günü Ankara'da yapılacak/TOBB'den yapılan açıklamaya göre toplantıda Başbakan Süleyman Demirel, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardıması Erdal İnönu. TBMM'degrubu bulunan siyasi parti genel başkanlan. devlet bakanlan Cavit Çağlar. Ekrem Ceyhun. Mehmet Batallı. Orhan Kılercioğlu. Sanayı ve Ticaret Bakanı Tahir K-öse. Maliye vc Gümrük Bakanı Sümer Oral. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ersin Faralyalı katılacak. TTK'da zarar hedefi 3 trilyon • ANKARA (AA)-Türkiye Taşkömürü K.urumu (TTK) Genel Müdürü Özer Olçer, kurumunun 1991 yılı gerçekleşen zarannın 2 tril>on 182 milyar olduğunu hatırlalarak"1992yılı program zaran isc 3 tril\on 87 milvar licadır" dedı. TTK'nın 1988-1989ve 1990 yıllanna ait faaliyel raporu ile denetımıne ıjişkın görüşmelere K.İT Komısyonu'nda başlandı. Komısyona, genel müdürlüğünün faaliyetleri hakkında bilgi veren Ölçer, TTKnınl970'lıyıllara kadar yapılan y aUnmlar sonucunda yılda 5 milvon ton ürelim kapasitesine ulaştığını. ancak yatınmlann süreksizliğı sonucunda bu miktann 1990yılında3 milyon tona kadar düştüğünüsö>ledi. İSO anketi • İSTAN Bl L (AA) - Türk imalat sektöründeki \ apısaJ değişmelerin özellıkle 1980"den sonra gelışmekte olanülkelereuyum göstermedığı bildirildi. Iştanbul Sanavı Odası'nca (İSO)hazırlanan "İstatistiklerle İsıanbul Sanayi Odası'na Bağlı Kuruluşlarda Değerlendirmeler" konulu araştırma yayımlandı. İSO'ya üyefirmalannüretiın faaliyetlen veTürkiye imalat sanayiinedönükyapısal bilgilerin yeraldığı araştırmaya göre imalat sanayii 1977 yılından bu yana de\ amlı bır gerileme gösterdı. 1977yılında 100 olan imalat sanayii yatınmlan 1989yıbnda 61.5'edüştü Uretici, mayıs ayında açıklanacak taban fıyatlarda enflasyori farkı istiyor Çiftçi buğdayda 'babalık' bekliyor • Tarım kesimi üreticisi, Başbakan Şüleyman De- mirerin "Üreticinin alın- terini vereceğiz" şeklin-l deki sözlerini buğdaya verilecek taban fiyatla yerine getirmesini bekli- yor. MEHMET YAPICI ADANA - Tanm kesimi üre- ticisi, Başbakan Sülevman Demirerın. 20 Ekim seçimleri öncesi meydanlarda ıktidara geldiğinde "üreticinin üriinü ve alınterinin karşılığını alacağına" ılışkın verdığı sözlerı yerıne ge- tınp getırmeyeceğını mayısta buğdaya uygulanacak taban fi- yatın ortaya koyacağını belirti- yor. Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Cumali Doğru, "Buğ- day taban fi\atı. hükümetin kar- nesi oiacaktır" derken tanm kesimi, taban fıyata "enflasyon farkı" bekliyor. Ekonomiden Sorumlu Dev- let Bakanı Taıtsu ÇiUer'ın ta- nmda kredıden mazoıa kadar tüm girdi fıyatlannda yaşanan enflasyonist baskıya dikkat çe- kerek seçımden önceki demec- lennde "Bu maliyetlerle dünya borsalarındaki ürün fiyatlarıyla rekabet edilemez" görüşünü sa- vunmasına rağmen. devletın alım fiyatlan yine de dünya fi- yatlan ile değerlendiri'üyor. Özellikle seçim dönemlerinde dünya borsalannın üzerinde verilen fiyatlar "politik" olarak yorumlanırken bu kez de seçim öncesi vaatlerin taban fıyatlar- da etken olacağı kaydediliyor. Buna karşın yapılan yoğun alım kampanyalanyla TMO- • Dünya borsalannda fıyat oyunu ADANA (Cumhuriyet) - Buğdaya dunya fiyatlan düzeyinde taban fiyat verilmesi gerektiği yolundaki açıklamalar tepki görüyor. Ziraat Mühendisleri Odası Adana Bölge Şubesi Başkanı Giiven Burma.özcllıkle ABD'den kavnaklanandüşük buğday fiyatlannın. geri ve gelişmekte olan ülkclenn tanmlannı çökcrtmeyc yönelık olduğunu ileri sürdü. Burma "Deniliyor ki Şikago Borsası'nJa buğdavın ton fiyatı 85 dolardır. Şikago Borsası'na bakmadan once ABD'nin kendi çiftcisine buğdayın tonu için ne ödediğine bakmak lazım. ABD'nin bugün 85 dolardan politik amaçla Tiirkije ve benzeri geri kalmış ve>a gelişmekte olan iilkelere buğday satması, temelindeo ülkelerin ianmını >ıkmak ivin kullandığı bir kozdur. ABD kendi çiftçisine bugdayın tonuna 165 dolar ödemiştir. 165 doları çiftçi bazında hesap eltiğimizde Türk Lirası'yla bugdayın kilosu bin ürayı bulmaktadır" dedı 1991'de buğdaya 650 liradan başlayıp 780 lira>a kadar çıkan bir fiyat uygulandığını anımsatan Güven Burma, şunları söyledi: "Bu fiyata rağmen bugdayın çiftçinin elinden çıkış fijatı 400 lira olmuştur. TMO'nun ekimdeki buğday satış fiyatı ise 900 liradır. Şimdi nisan ayındayız ve TMO'nun satış fiyatı 1000 liranın uzerindedir. TMO'nun 1000 liradan sattığı buğdaya sen dönüp 'Şikago Borsası'nda 85 dolar' deyip buna göre bir taban fiyat ilan edersen bu doğru olmaz." nun stoklannda biriken 4.5 mil- yon ton ürünün yüzde 84'ünü bugdayın oluşturması, yeni alımlarda sıkıntı yaratıyor. 12 Eylül 1980'de işbaşına ge- len asken yönetim \e ondan görevi devralan ANAP iktidar- lan döneminde izlenen tanm politikalanndan olumsuz etki- îenip büyük çapta bir ekono- mik darboğaza sürüklenen üretici kesimi. bu yıla yıne de umutla bakıyor. lOyıl boyunca üriinü maliyeti pek aşmayan fi- yatlarla elinden çıkan ve bu yüzden yoksulluk sınınna gelen üretıcı. bu yıLürününp iyı fıyat verileceği düşünü kuruyor. Taban fiyatlann tatminkâr olacağı varsayımmın, Çuku- rova'da son yıl'larda hızla dara- lan pamuk ekim alanlannda bu sezon yüzde 30'lar düzeyinde bir genişlemeye yol açması da bekleniyor. Adana"da 1970'li yıllarda 3 milyon dekar alanda pamuk ekimi yapıiırken bu ra- kam geçen yıl 1 milyon dekara kadar geriledi. Adana"da bu se- zon 1 milyon 200 bin dekarda pamuk ekiminin yapılacağı tahmın ediliyor. Destekleme alımlan kapsa- mında bulunan ve önümüzdeki mayıs ayı sonlannda hasadına geçilecek olan yıhn ilk üriinü buğdaya verilecek taban fıyatın hükümetin üreticiye bakışını ortaya koyacağı vurgulanıyor. ANAP hükümetlerinin ürün taban fıyatlannı saptarken ma- liyet ve enflasyon unsurunu gözardı eden bir politika izledi- ğini anlatan üretici kesimi tem- silcilen, Başbakan Şüleyman Demirel'in seçim öncesi miting meydanlanndaki vaatlerinin gerçekleşmesini beklediklerini kaydettıler. Adana Çiftçiler Bırliğı Baş- kanı Cumali Doğru, "DemireP- in bize sözii var! 'tktidara gelir- sem üretici ürümi »e alınterinin karşılığını alacaktır' demişti. Bu sözlerin ne oranda tutulduğunu buğdayda göreceğiz. Buğday ta- ban fiyatı, hükümetin ilk imtiha- m ve karnesi olacafctır" dedı Adana'da mayısın son hafta- sında hasadına geçilecek buğ- daya taban fıyatın 15 mayısta verilmesi gerektiğini belirten Cumali Doğru, şunlan söyledi: "Buğdaya taban fiyat belirle- nirken girdi fiyatlarındaki artış ile enflasyon nispeti mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Ge- çen yıl Adana buğday ına 660 lira taban fiyat uygulandı ve ardın- dan kiloda 70 liralık bir fark ve- rildi. TMO, üreticiye küoda 730 lira termiş oldu. Biz bu fiyata bir yıUık enflasyon artış oranının eklenmesiyle ortaya çıkacak ra- kamın bu yılki tabanfiyatolma- sını bekliyoruz. Hatta ağalık bizde kalsın, enflasyon yüzde 70 ise yüzde 65, yüzde 80 ise yüzde 75 artış olsun ileriz. TMO, zaten bugün bugdayın kilosunu 1100 liradan satıyor. Eğer hükümet bu talebimizin altında bir fiyat verirse anlayacağı/ ki ANAP hükümetlerinin izinde yüriiye- cek. Bunu öğrenmek için bir süre daha bekleyeceğiz. Mey>eleri ektik. hasadını yapmadık, ne- masını daha toplamadık. Buğ- dayda her şcy ortaya çıkacak." Adana Çiftçiler Birliği Baş- kanı Cumali Doğru, taban fiyatı kadar ödeme bıçiminın de önemli olduğunu belirtirken "L rün bedelleri kesinukle peşin ödenmelidir. Ödeme peşin olma- dıkça taban fiyatın bir anlamı kalmaz" dıve konuştu Ipek Yolııaııalıtarı Ahıskalılarda ABDURRAHMAN YILDIRIM Türkiye ile Türk cumhunyetlen ara- sında ekonomik köprünün anahtan Ahıska Türklerinin elinde. Azerbaycan. Kazakistan, Özbekistan. Kırgjzıstan, Tacikistan ve Türkmenıstan'a dağılmış yaklaşık 300 bin Ahıskalı. Kazakıstan"- dan başlayıp Türkiye"de son bulan tan- hi İpek Yolu boyunca ticaretın yeniden canlandınlmasına büyiik katkıda bulu- tıacak özelliklere Siihıp. Türkiye"ye bü- yük yakınlıklanyla tanınan Ahıska Türkleri. hem yerel dilleri, hem Rusçayı hem de Türkiye Türkcesini iyi konuşu- yorlar. Çalışkan. tasarruf eden ve ticari kül- türleri yüksek Ahıskalılar. bulunduklan ülkelerde hem ekonomik düzenin işleyi- şini bilmeleri hem de dil bilmelerinden dolayı Türkiye ile Türk cumhuriyetleri arasında ekonomik ve ticari ilişkilerin gelişmesinde büyük rol oynayabilirler. Türk cumhuriyetleri arasına ticari ilişkıleri geüştirmck amacıyla Kazakis- tan'ın başkenti Alma Ata"da Mılletlera- rası İpek Yolu Vakfı kurulmuş. İpek Yolu üzerindeki ülkeler Vakıf üyeleri. Başkanhgmı Kazakistanlı Satimcan Hamzaoğlu Sanbaye\ vapıyor. Sanbe- vev ile Alma Ata'dayaptığımızsöyleşi- de Amerika'nın keşfi ile İpek Yolu'nun önemini kaybettiğini hatırlatarak "As- lında İpek yolu atalanmızın yoludur. Biz şimdi bunu yeniden dirilteceğiz. İpek Yolu yeniden Türklerin yolu ola- caktır" dedi. Sanbayev. bu konuda uluslarasası bir konferans düzenledikle- rini, önümüzdeki yıllarda üye ülkeler arasında turizmi canlandıncı faaliyetle- re gireceklerini belirtti. Ipek Yolu üzerindeki ülkelere yayıl- mış Ahıskablar çeşitli dernekler kura- İpek Yolu üzerindeki Ahıska'da alışveriş son derece canlı. rak örgütlenmişler. Alma Ata'da Kaza- kistan Türklerinin Kültür M«rkezi adıyla bır dernek kurmuşlar. Başkanı Doç.Dr. Tevfık Haşımağa Kurdaycv. Ahıskalılar hakkında şunlan anlattı: "Biz Gürcistan'da Türkiye sınınna çok yakın bir bolgede Ahıska Dağlan'nda ycrleşmiştik. Sovyetler Birliğf nde nüfus kâğıdına adını Türk diye yazdıran tek bıziz. Stalin Kars ve Ârdahan'ı Tür- kiye'dcn isteyince bizi tchlıke olarak gördü \e bir gecedc yurdumuzdan sür- gün etti. 90 bin Ahıska Türkünü Kaza- kistan. Kırgızistan. Özbekistan. Tacı- kistan'a vagonlarla. kamyonlarla sürdü. Yolda 27 bini öldü. Biz gittiğimiz her yerde çok çalıştik. Ticareti öğren- dik. Bcnliğimizi hiç kay-Setmedik. Bu- lunduğumuz ülkenin yerel dilini öğren- dik. Rusçayı zaten biliyoruz. Kendi dilimızi de muhaiaza etıiİc. Bu kıskanç- lık yarattı. 1989"da Özbekıstan'da Rus- lann kışkırtmasıyla birlikte Özbek gençlerinin saldınsına uğradık. 100 ka- dar Ahıska Türkü öldürüldü. Şimdi Ahıskalılann üç isteğı var. Binncısi Ahıska'ya yerlcşmek. bu olmazsa Tür- kiyeye dönmek. Üçüncü seçenek ise Türk kımliğımizın tanınması ve eşit muamele görmek koşuluyla yerleştiği- mız ülkelen meskcn tutmak". Kırgızıstan"da ıse ticarette sivrilmiş Ahıskalılara ra«tlı\ jaız. Burada Kırgı- zistan Devlet Başkanı'nın danışmanı \e mılletvekilı Ahıskalı İzzet Maksut ile söyleşiyoruz. İzzet Maksut aynı zaman- da Türkiye-Kırgızistan Dostluk Cemi- yeti başkanı. Şu anda Kırgızıstan'da demokrasiyi kurmaya ve özelleştirmeyi gerçekleştırmeye çalıştıklannı anlatan izzet Maksut."Ekonomide ne sosyalist ne de kapitalıst sıstem olsun istiyoruz. Adaletli bir sıstem kurmak istiyoruz" dedi. İzzet Maksut. Türkıye'den ıstekle- rini şöyleanlattı: "Bizim altyapımız var. baimış olarak da görmesinler. Bugün yardımcı olsunlar. Köprü olarak bizı yabancı piyasalarda tanıtsınlar. Biz Türkiyedcn gelecek ışadamlanna kâr vermeyi kabul ediyoruz. Ama bizi al- datmasınlar. Dinimiz, dilimız. kalbımız bir. bizim. Biz Ahıskalılar olarak Türki- ye Cumhuriyeti vatandaşı olmak istiyo- ruz. Bize ister dağın üstünde. ister deni- zin dıbınde yer göstersinler. Onlann nzkını almayız. Rızk katanz. Biz nerde- yegitikseçölü verdiler. olan abat ettik." Galeri • Atelye 232 64 26H 230 21 87 URART 10. YILSERGİSİ 19.\'Lsan -10 Ma)is'92 1. Hareket Köşkü Beşiktaş (Ream Heıkd Kiiafs Balıçesi) Mehmet Aksoy Erol Ak\ava§ Bedri Baykam Arzu Biişaraıı İsmet Dogaıı Neşe Erdok Meriç Ilızal Balkaıı Naci İslimyeli Murat Morova Fatma Tiilin Öztiirk Ya\uz Taııyeli Esat Tekaııd Şenol Yorozlu Pazariesİ, Perşembe hariç Kergün 11 00-18 00 MUSTAFA ŞENER ^ 5 1 K^im Sergisi . 3 Ç 22 Nisan - 30 Mayts _0> Yedikuyular CıkmflZ! 6/7 7 5 i&h Şan Hyalrosu Arkasıj O) Bmodoğ Teh 232 S9 59 TURGUT ATALAY Resim Sergisi 21 Nisan-21 Mayıs Nispetiye Aytar Cad. Ntl Apt No:24/6 Levent ?69 80 14 SELIM Resım ve Mobil Hcykel Sergisi 11 Nisan -2 Mayıs TUCRAY SANAT CALERİSİ KüfûM)«bsK Cad. No:7 80B10 B«t»k T.l: 263 32 M Umur Türker Resim Sergisi 8 Nısan 28 Nisan 1992 Y A P I K R E D İ KÂZIM TAŞKENT SANAT GALERİSİ Istıklâl Caddesı-Beyoglu :*?:. ::ce Resim Sergisi g btıUal Caddcsı lîi Be\oşiu Isanbul Ttl 252)f>°S YUSUF TAKTAK • ıJ °;-t*TYıilarr S A \ 1 I 0 \ L E R I S ' BENADAM KARMA SERGİ 28 Mart - 30 tyisan MOOA CAD. 220/226 MOOATEL:346 97 14 Kaya Tanyeri Resim Sergisi 7 Nısan-25 Nısan 1992 Y A P I K R E D İ B E Y O Ğ L l SANAT GALERlSt Istıklâl Caddesı-Beyogiu NUZHET KUTLUĞ Resim Sergisi Eroh'k Seri'den J 5 Nısan-6 Mayıs Rıavanpaşa Sok. No 21 Goztepe Tel 3SS0O 15 GALERİ LEBRİZ AYDIN AYAN Resim ZÜHTÜ MÜRİDOĞLU Desen Sergisi 7-30 Sisan'92 Eytam Cod. Açıkhova Apl. No: 16 D:2 Ni}onlo»ı 240 22 82 BİLSAK'TA T Al CHI CHU'AN Çin Gölge Boksu ile Meditasyon Erol Keskın Yönetiminde 29 Nison'92 torihinden iliborm KAYITLAR KAŞLAMIŞTIR 243 28 79 - 243 28 99 Deniz Orkuş / Hale Eryaman Resim Sergisi et-20 \ısan ,"*>Z // 0C-18J.V , Pazargunien dısında' Yonca ModernSanat Galeria -.^^%> \'a!ı!-^nağ! C.ıJdcs: \o 1!" 2 Vsantası-ISKnrul Tel 250 39 80 KADIR REİSLİ Resım Sergısi 24 Nısan-13 Mayıs GALERİ • » •PBALOEM Valıkonağt Cad Ankarfa* Sok No 22 3 80200 N.şanıası S'ANBUL Tel ıl ı ?32 İQ 31 ARKEONSANAT GALERİSİ MEHMET İLERİ Resim Sergisi 2 - 25 Nisan'92 ISKELE CAD SALHANE SOK. H0.19 ORTAKÖY TEL :259 92 57 EXCLUSIVE S A N A T M E R k E Z İ ŞÜLEYMAN SAİM TEKCAN Resim Sergisi 15 Nisan-9 Mayıs' 92 Bojdol Cod. 449/3 IC1 D:3 Suodivî (kBoniuBilJslü) 14:363 75 94 ZEKIFAIK İZER Resim Sergisi 21 Nısan-30 Mayts .ATIYESOK 12/2 TEŞVIKİYE TEL 240 44 48 247 48 78 TEH SANAT GALERISİ SEYYİT BOZDOĞAN "VÜCUT MANZARA1AKI" 9NİMM-*Moyıs 199) riosi sanat MUZAFFER AKYOL Resim Sergisi 11 Nisan-30Nisan Vdionoğı Cad. Posoi 73 Nişantau Tel. l i i 11 Bl • 24i 41 54 galeri • atölye 232 64 26 • 230 21 87 DemirePden yatırım uyansı Ekonomi Sen isi - Başba- kan Şüleyman Demirel. işadamlanndan Türki cum- hurivetlerle ciddi ilişkiler kurmalannı istedi. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu Türk-BDT İş Kon- sevleri'nin dün Hilton Oteli'- nde vapılan genel kurul loplantısına katılan Başba- kan Şüleyman Demirel. Türki cumhurivetlerde pan- türkizm ka>gılan bulundu- ğuna dikkat çekti. Demirel şöyle dedi: "K.imse zannet- mesın kı biz pantürkistiz. Biz I sizi idare etmek hevesinde j dcğiliz. Bizim kocaman ül- | kemiz var. Biz zaten bunu ıdare etmekte sıkıntılar için- dcviz. Bır de sizi idare etme- ye kalkışmayız. Bizim sıze vereceğimiz. moral. ekono- mik destek ve sesinizi'dünya- >a duyurmak. sizin avaİcta durabılmenız ıçindir. Ticaret bile bundan sonra gelır. Bu ülkelerin avakta dumbilmesi ıçın Türkıve'nin şeref borcu vardır." Cumhuriyetlerin güvenı- nın Türkive\e sorumluluk- lar vüklcdiğıne dckkat vckcn Demirel "Biz eğer bu ıiııııa- tın karşılığını veremezsek. umut umutsuzluğa döner. Bırbiılcnııı çok sesenler ça- buk kuscrler" dedı. İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN KETENCİ Gündemde Anayasa Hükümet "12 Eylül"ün tasfiyesine yönelik anayasa deği- şikliğini kamuoyunun tartışmasına açtı. Genel eğilim anaya- sayı tümden ele almamak. Bunun güç olacağı gerekçesi ile önemli bölümlerde değişiklikler yapmak. Bu doğrultuda tartışmayı açmak üzere maddeleştirilme- miş, değişiklik ilkelerini içeren bir de metin var. Sosyal, eko- nomik haklar ve ödevler bölümüne bakıyoruz. Sendikacılar- da on yıl bilfiil işçilik arama koşulunun kalkması, sendikal fa- aliyetlerin siyasal nitelikli yasağının kalkması ve grev yasak- larının bazı türlerinin kalkmasının öngörülmesi dışında de- ğişen bir şey yok. Sendikal özgürlükler, sendikalaşma ve toplu pazarlık grev haklarının önündekı, öze ilişkin engellerin kal- dırılması, 12 Eylül'ün yasakçı düzeninin tasfiyesi hedefıne ula- şıldığından söz etmeye olanak yok. Hükümetin tartışmaya sunduğu bu ilk anayasa taslağının "sosyal ve ekonomik haklar ve ödevler"e ilişkin bölümü, hü- kümetin uyacağını deklare ettiği ILO ilkelerinin yanıtı değil. Türkiye'ye ilişkin saptanan sorunları çözmüyor, ILO'nun hak- lara ilişkin saptadığı asgari ölçülerin gerisinde kalıyor. Tas- lak için hükümetin kendi programında vaat ettiklerinin çok gerisinde kaldığı da söylenebilir Her şeye rağmen 12 Eylül'ün tasfiyesinin, anayasa degi- şiklığinin gündeme gelmesinin olumlu ve yararlı olduğu söy- lenebilir. Demokrasinin gereği yerine getirilir, taraflar gereken du- yarlılığı ve etkinliği gösterebilirlerse, tartışmaya açılan taslak- tan daha olumlu bir anayasa değişikliği de sağlanabilir. Tabıı ki anayasanın bütününde, ülkenin tüm dinamikleri- ne burada gündeme getirdiğimiz "sosyal ve ekonomik haklar" bölümü için de sendikalara çok büyük görev düş- mektedir. Ne yazık ki Türk sendikacılık hareketi şimdilik bel- ki daha olumlu anayasa tasarısı hazırlama, önerme işlevini yapacak, ancak gerçek görevini yerine getirmeyecek gibi bir tablonun içindedir. 1984 sonrasında 12 Eylül'ün yasakçı ana- yasa ve yasaları ile ilk karşılaştıklarında şoka uğrayan Türk sendikacılık hareketi önce büyük bir duyarlılıkla 12 Eylül hu- kukuna, düzenine karşı çıkmış, sonra da bu düzen ve huku- ka uyum sağlamayı yeğlemişti. Yıllar içinde "Ahşamadık" diye diye 12 Eylül düzenine, hukukuna, anayasasına bal gibi alış- mış konumdalar. Aksi geçerli olsaydı. Türk sendikacılık ha- reketi 12 Eylül'ün tasfiyesi, hukukunun, anayasanın degtşikliği için görüş bildirmek üzere hükümetin tasarısmın açıklama- sını beklemezdi. Hükümet programının açıklanmasının ar- dından bu programda vaat edilenlerin yaşama geçirilmesi, hatta aşılması doğrultusunda etkili mücadeleyi başlatırdı. Ge- lişmelere seyirci konumdan vazgeçip belirleyıcı olmak üze- re bazı çabalar gösterirdi. Anayasa konusunda işçılerin de gereken duyarlılıktan vaz- geçin, önemini algılama noktasında olduklarını söyleme ola- nagı yoktur. İşçiler ülkemizde anayasa ile kendi günlük ya- şamları, çalışma ve yaşam koşullan arasında bir ilişki kura- bilmış değillerdir. Sendikalı işçiler, en bilinçli, örgütlü olanla- rın dahi ilgi alanı, sendikalizmin koşullandırması ile toplusöz- leşmelerde alınan zamlar, kıdem tazminatı gibi haklarla sı- nırh kalmıştır. Sendikalizm sadece 1984 sonrası sınırlı birdö- nem, çok kötü sözleşmelerin ayıbını açıklamak üzere, anayasa ve yasalardaki yasaklı 12 Eylül düzenini gündeme getirmiş, çeşitli toplantı ve mitinglerle sınırlı ölçüde bir bilinç- lenmeyi ve kamuoyunu sağlamıştı. Zaten belleği zayıf olan toplumumuzda, bugün işçilerde tek tek kalan ız, herhalde 12 Eylül düzeninin tavsıyesinin gerekliliği ile sınırlıdır. Bunun için mücadele etmeye, gerekirse bedel ödemeye hazır olduk- ları söylenemez. Onlan bu doğrultuda hızla bilinçlendirme- ye, harekete geçirmeye istekli, nıyetli bir sendikacılık hare- keti de olmayınca, görev yine siyasal iktidara kalmıştır. Hükümet sendikal haklar alanında programında vaat et- tiklerinin gereğini yerine getirecek midir? Tabii ki bunun bir hazırlık aşaması vardır. Ve ilk sorumlu- luk da ilgili bakanlık, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlı- ğı'na aittir. Ancak hükümet içinde nedenini kavrayamadığı- mızbir iletişimsizlik var gibi gözükmektedir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı'nın bir basın toplantı- sı ile sendikal yasa değişikliklerini tartışmaya açmasının he- men ardından hükümet adına anayasa değişikliği açıklan- mıştır. Anayasa değişikliği gündemde iken anayasa çerçe- vesinde biçimlenmesi zorunlu olan 2821 ve 2822 sayılı sen- dikal yasalar ayrıca ve tek başına nasıl tartışılabilır? Ister is- temez "Acaba hükümetin anayasayı tartışmaya açacağından bakanlığın haberi yok muydu" gibi bir soruya takılıyoruz. Ya da daha önemlisi önümüzdeki hafta başında "işsizlik sigortası" gündemli çalışma meclisi toplanacak. Öyle kolay kolay bir daha toplanamayacak çalışma meclisinin günde- m! nasıl oluyordu anayasa değişikliği ve onun çerçevesinde sendikal yasalar değişikliği olmuyor da kolay kolay yasala- şamayacağı bilınen "işsizlik sigortası" ile sınırlı kalıyor. Düşündükçe sorulacak o kadar çok fazla soru akla geli- yor ki. İyisi mi, köşenin fazla uzadığına bakıp bu tartışmaları önümüzdeki günlere erteleyelim. Çalışanların hakları bağ- lamında 12 Eylül'ün tasfiyesinde işlerin hiç de iyi gitmediği saptaması ile sözü burada noktalayalım.. Ekonomide durgunluk kronikleşiyor Ekonomi Servisi - Türk Sa- navıcıler ve İşadamlan Der- ncği'nın (TÜSIAD) ekonomik durum ve öncü göstergeler en- dekslerinin, şubat ayında dü- şüş gösterdiği bildınldı. TL'SİAD'ın şubat a>ına iliş- kin ekonomik durum ve öncü göstergeler endeksi yayımlan- dı. TÜSİAD tarafından >apı- lan açıklamada. hesaplanan endeks değerlerine göre eko- nomik durum endeksınin şu- bat avında düşüş göstermesi- nin yanında. öncü göstergeler endeksinde görülen düşüşürı de \avaş >a\aş genel bir trende dönüştüğü belirtildi. Açıkla- mada. ekonomik durum en- deksinde ise henüz bir trend oluşmadığı kavdedildi. TÜSİAD acıklamasında. şöyledenildi: "Sonuç olarak aralık ayın- daki canlanma belirtilerinin bugün tersine döndüğünden ve şubat ayı verilerinin ekono- mide bir yavaşlamaya işaret ettiğinden söz etmek müm- kündür. Endeks hesaplanırken, şu- bal ayına ilişkin üç değişkenin projeksiyonlan kullanılmış ol- duğundan şubat a>ı rakamlan gecici niteliktedir. Bununla birlikte ocak ayı rakamlan he- saplanırken tüm değişkenlerin gerçekleşmiş rakamlan kulla- nılmıştır. Aynca şubat ayında endeksler oluşturulurken mev- simlik dalgalanmalann etkisi yeni bir yöntemle düzeltilmiş- tir." T.C. MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞI HALKALI GİRİŞ GÜMRÜK MÜDÜRLÜĞÜ İLAN (ÖDEME EMRİ) Yenişehir Mahallesi 9. Sokak No: 46İSKENDERUN adresinde fa- aliyet gösteren ve müdürlüğümüze kamu alacağından 194.371.023 TL'sı (gecikme zammı hariç) borçlu bulunan Payas Ticarethanesi Mehmet Demir fınnasından mezkür kamu alacağının tahsili için çıkanlan 26860 sayıh 06.5.1990 günlü ve 109021 sayılı 22.2.1991 günlü tebligatlanmız firmanın belirtilen adreste bulunamaması nedeniyle iade edilmiştir. İskenderun Kaymakamlığı, Iskenderun Mal Mudürlüğü, Iskende- run Vergi Dairesı Mudürlüğü, İskenderun, Hatay, Dörtyol Tapu Sicil Müdürlükleri nezdinde yapılan idari takibatlar neticesinde, anılan şir- ket ve ortaklanmn tebligaia esas baskaca adresleri de tespit edileme- miştır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 2. maddesi uyannca zabıta marifetiyle tebliği de mümkün olmadıg^ndan aynı kanurmn 28. ve 31. maddeleri gereğince tebligat yerine kaim olmak üzere ilanen tebliği- ne karar verilmiştir. Yukarıda belirtilen nedenlerle anılan adreste faaliyet gösteren şir- ketin belirtilen borcunun 7 gün içerisinde gümriiğumüz saymanlık mü- dürluğü veznesine yatırıldığına dair vezne makbuzunun Halkalı Gi- riş Gümrük Müdürluğü'ne ibraz edilmemesi halinde 6183 sayılı A.A.T.U.H. Kanun'un 55, 60 ve 114. maddeleri gereğince işlem yapı- lacağının bılinmesı ilanen tebliğ olunur. Basın: 25649
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear