29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURIYET 15NISAN1992ÇARŞAMBA •*• v OLAYLAR VE GORUŞLER YÖK Somnu Begil, Ünîversite Sonııtu! Turkıye'de unıversıte yaşamınıçokertmeic. bû kurumun kokunu kurutarak "ımha etmek" amacıyla ıcatedılmış olduğu açıfa çıkan ve on yıllık uygulama sonucunda yaptığı "tahnbat" somutolarak bellı olan bu sıstemı her şeye karşın ayakta tutmaya çalışmak, bagişlanmaz bır hata olur Prof. Dr. AYDIN AYBAY Kısaca YOK adı ıle anılan sıstem, Turkıye'- de unıversıte kurum ve kavramını >ok etmek ıçın duşunulmuş ve ıcat edılmış bır sıstemdır Bunun Turkıye'de fikır ureten butun odakla- nn "ımhası" planının bır parçası olduğu \e geçen on >ıllık surede bu planın oldukça başa- nlı bıçımde uygulandığı artık ıyıce anlaşılmış- tır Bu sıstemı yasalaştıranlann bunda bagış- lanmaz gunahlan olduğu kuşkusuzdur Darbecitatan Yasama gücunü kullanmayı kendı kendıle- nne ustlenen ve o tanhie yapılan butun uyan- lara kulaklannı tıkayarak karanlık ılışkılenn temsılcısı bırtakım İcışılenn tuzağına duşen "darbecılenn", bu uygulamaya korukorune alet olduklan da belh olmuştur Unıversıte kurumunu çokertmeyı amaçîayan sıstem 'ı sureklı hale getırmek ıçin bunü anayasaya sokma (yada sokuşturma) planına kuzu ku- zu" evet dıyen de yıne bu darbecı takımdır Gerek o tanhte gerekse daha sonrakı donem- de soyleyıp yazdıklanyla kanıtlandığı gıbı, butun bunlan yaparken konuyla ılgılı hıçbır cıddı bılgıye sahıp olmadıklan da ortava çık- mıştır Yaşamı boyunca gerçek bır unıversıte- nın kapısından geçmemış, ıçınde ne olup bıttı- ğjnı goımemış, unıversıte amfismı herkesın uslu uslu oturup ders dınledığı sıradan bır der- sane, hararetlı bır fikır tartışmasını da ka\ga zanneden bu takımdan, zaten başka bır şey beklenemezdı Ama bunlann Turk sıvasal yaşamı bakımından çok yararlı bır ornek oluşturduklan da ınkâr olunamaz Sıyaset, bılgısı kıt kışılenn elıne bırakılamayacak ka- dar addı bır ıştır' Şımdı bu donem gende kaldığına gore so- run, Türk unıversıtelennı zıncıre v uran bır sıs- temın nasıl ortadan kaldınlacağıdır 1983'ten sonra bılınen mekanızmalarla ıktıdara getın- len ve "kup doldurma konusu ıle aşın dere- cede ılgılenen, "demokrasıve geçış koşullan- na ıse boş veren takım da tanhın çukuruna gıtmıştır Şuhaldeengeller ortadan kalktığına gore şımdı unıversıte sorunu nasıl çozulecek- tır' YÖK'lu mu, yoksa YOK suz mu° Öğren- cılı mı, oğrencısız mı0 Ozerklık esasına gore mı, yoksa bağımlılık ılkesıne gore mı' Geçen yılın sonunda vapılan seçım sonu- cunda ıktıdan oluşturan sıyasal partıier koa- lısyonunun bu konuyla >akından ılgılendığını bılıyoruz Yaygın bır ovdaşma aranarak sur- durulen bu gınşımın çok yakında otekı de- mokratıkleşme projelen ıle bırlıkte yasama aşamasına geleceğı tahmın edılmektedır Bu arada sorunnn bır \onunun de anayasaya "sokuşturulan" YOK sıstemı engelı olduğu bılınmektedır Bu yuzden \ OK u aşılmaz bır yasal engel" sayarak unıversıte sorununu "yumuşatılmış bır YOK duzenı' çerçevesınde çozme eğılımı, kımı çev relerde egemen gozuk- mektedır Kanımızca bu yanlış bıreğılımdır Hangı koşullarda, kımın va da kımlenn hangı "çıkarlan" ıçın kımlen aldatıp kandırarak \a- sa maddesı halıne getırdıklen bılınen bu "duz- mece duzenı" oyle ya da bovle saklı tutmaya ozen gostermenın anlamı \oktur Turkıye'de unıversıte yaşamını çokertmek, bu kurumun kokunu kurutarak ımha etmek amacıyla ıcat edılmış olduğu açığa çıkan ve on yıllık uy- gulama sonucunda yaptığı "tahnbat somut olarak belh olan bu sıstemı her şeve karşın ayakta tutmaya çalışmak, bagışlanmaz bır hata olur YOK, bugunku halıyle Turkıye'nın bılım ve kultur alanını yok yere ışgal eden bır enkazdır Bu enkazın dayandığı hukuk kural- lan da " caput mortuum" yanı olu hukum- lerdır Hıçbır Turk hukukçusunun yargıcın >a da avukatın YOK'u yok sayan yenı bır unıversıte duzenlemesı karşısında "'yasa çîğ- nenmıştır bıçımınde bır yargıya ulaşacağını sanmıvoruz Bır şevı hıle ıle ele geçırmış kım- se, o şey ehnden gen alınırsa, haksızlık yapı- hyor" dıye feryat edemez Bu, evrensel bır ılkedır Yalnız hukuk ılkesı değıl aynızaman- da ahlakın da temel ılkesı budur Yanlış bir göröş YOK u ayakta tutmaya çalışanlar, bunun bır eşgudum organı' olduğunu ve bu bakım- dan şu ya da bu olçude kalması gerektığını de ılen suruyorlar Bu da yanlış bır goruştur Unıversıteler arası eşgudümu sağlayacak or- gan tamamen başka bır şeydır, bugunku YOK Yasası nda yazılı olanla bunun ılgısı yoktur Unıversıtelenn eşgudum organında egemenın çantasını taşıyarak ya da sokaktan toplanıp akademık paye venlerek bırtakım yerlere tırmanmış kışılere >er \oktur Bu or- ganın da butun unıversıte organlan gıbı unı- versıtelenn doğal oğelennın katılımıyla ger- çekleşmış seçım sureçlen sonuçlanna gore belırlenmesı zorunludur Bu soyledıklenmızle bugun gundemde olan sorunun YOK sorunu değıl sadece unı- versıte sorunu olduğunu anlatmak ıstı>oruz Duzeltılmesı gereken YOK değıl onun tahrıp ettığı unıversıtedır Kurum olarak kavram olarak duşunce olarak unıversıteyı venıden ınşa etmek gerekmektedır ve bu sıvasalık- tıdar ıçın ıvedı bır gorevdır Bu gorev yenne getınlırken yapılması ıcap eden belh başlı ışler de bılınmektedır Her şeyden once merkezcı yapı ve hıyerarşık vapılaşma kaldınlacak ve aşağjdan yukarı ışleyen bır ozerk düzen kuru- lacaktır Ozerklık bır vonetım kavramıdır 'bılımsel ozerklık" dıye bır şey yoktur bılım ıçın gereklı olan "ozgurluk tur Ozerklığın başıboşluğa vol açacağını sananlar ya da ıd- dıa edenler buyuk bır vanılgı ıçındedırler, 1961 Anayasası sıstemınde unıversıtede gorev vapanlar seçılmış organlarla yonetılen fakulte ve unıversıte bınmlennde sıstemın nasıl ışle- dığmı çok ıvı bılırler Haksızlığa karşı başkal- dırma yollan açık oldukça keyfilığe geçıt >oktur Unıversıtelenn sadece bır eğıtım ku- rumu ' olduğu bıçımındekı bugunku anlavı- 5ın tamamen terk edılmesı de zorunludur Unıversıte okul va da meslek okulu de- ğıldır Devletın kultur ve bılım ışlevını ger- çekleştırme organıdır, bunun ıçın de onde gelen gorevı "bılım uretmek"tır (YOK Ya- sası na gore ıse unıversıte oncelıkle ' eğıtım- öğretım" yapacaktır) Bir başka yanlı? Unıversıtelenn "sıyaset-dışı" tutulmalan kadarvanlışbırşey yoktur Bunuyasalaraya- zabılen, oğrencılenn ıdeolojık olaylara İca- tılmalannı dısıphn suçu sayan sıyasal partıle- re gırmelennı partılenn "van kuruluşlarına' (') uye olmalannı yasaklayan sıyası partı he- sabına" (adına değıl hesabma1 ) etkınlık yap- malannı da kabul etmeven (Bunlann hepsı YOK \ asası'nda yazılıdır) bır anlayışın unı- versıte kavramından butunuyle habersız ol- duğunda kuşku yoktur YOK Yasasf na gore boylece kuşatılan" ve dernek kurması bıle yasaklananoğrencı, nasıl olacaksa hurve bı- lımsel duşunce gucune, genış bır dunya goru- şune sahıp' yurttaş olarak yetıştınlmış ola- caktır (m 4)' 19^0 Iann Orta Avrupası nda esen sıyasal ıltıca havalannın esıntılennı van- sıtanbu karamızah orneğıçelışkılennyapı- lacuk yenı duzenlemede yer almayacağına kesın gozuvle bakıvoruz Unıversıte de unı- versıte hocası da oğrencısı de yurt sorunlany- la ılgılenecek sıyaset alanında soz ve rol sahı- bı olacaktır Bunu onlemeve kalkmak, top- lurnsal vaşamın bırdamannı kesmeve kalkış- mak demektır Unıversıte duzenlemesını vapacak ıktıdann bu kurumu venıden "ınşa' ederken bu noktavı onemle ve ozenle goz onunde tutacağına ınanıvoruz ARADA BIR Doç. Dr. DURSUN KIRBAŞ Istanbul Tabip Odası Y.K. Üyeti Yeni Duvarlar...Çağrılısı olduğum Helsınkı Cıtızens Assembly nın (Hel- sınkı Yurttaşlar Meclısı) 26-29 Mart 1992 gunlerınde Bratıs- lava da (Çekoslovakya) yaptığı toplantının konusu "Yenı Duvarlar Nasyonalızm ve Irkçılık ıdı Aynı gunlerde An- kara da duzenlenen I Ulusal Sağlık Kurultayı'na katıldı- ğım ıçın gıdemedığım bu onemlı toplantının çağrı davetı- yesı elıme ulastığında çok heyecanlanmıştım Zıra one çıkarılan ana konu çok onemlıydı Kapıtalızmın şafagın- da gundeme geldıgı soylenen mıllıyetçılık hâlâ gun- demdeydı Geıek Doğu da ve gerekse Batı da sıyasal sahneyı belırlıyor bırçok şıddet olaylarına ve olumlere yol açıyordu Helsınkı Yurttaşları Meclısı (HYM) bu nedenle martayı toplantısını bu konuya ayırmıştı Amaç konuyu yenıden tartısmak yenı yaklaşımlar getır- mek ve en onemlısı de boyte onemlı bır konuda yurttaş ınısıyatıfı nı gelıştırmektı Özellıkle Sovyet cumhurıyet- lerı nın yıkılmasından sonra Yugoslavya da ve eskı Sov- yet cumhurıyetlerınde alevlenen nasyonel akımlar bır anda saman alevı gıbı parladı Ülkemızde uzun suredır gundemde olan ' Kurt sorunu da buna eklenınce sapla saman bırbırıne karıştı Neyın (kımın) haklı neyın (kımın) haksız olduğuna bakmadan bır kordovuşu gıdıyor HYM nın uzennde durdugu çok onemlı bır konu olan mıl- lıyetçılık ve ırkçılık gelışmekte olan ulusların onune emperyalıstulkelertarafından ısıttlıp ısıtılıp yenıden surul- mektedır ve surulmeye devam edılecektır de Sorun ulus- ların arasına HYM nın de belırttıgı gıbı yenı duvarların orulmesıdır Oluşturulan bu duvarlar uluslar arasında olusacak olan ıletışım ve dostluğun en buyuk engelıdır iş- te bunun en onemlı orneğPlılkemızde yaşanmaktadır Kurt ulusu ıle bırlıkte yaşamak arzusu onune bır suru engeller ılerı surulmektedır Uluslararası konjonkturdekı son gelış- meler Turk cumhunyetlerının Turkıye kanalı ıle Batı ılışkı- lerını gelıştırmek ıstemesı bazı Avrupa ulkelerını rahatsız etmektedır Bu uğurda Turk/Kurt dostluğunu kardeşlığını duşmanlığa çevırmek ıçın çabalar surmektedır Devletın bu konuda yapmıs olduğu onemlı hatalar da buna eklenın- ce duşmanlığın yaygınlaşması konusunda epey onemlı adımlar atıldı Daha once Kıbrıs ta Turklerle Rumlar karşı karşıya getırılerek ıkı ulus aynı çatı altında barınamaz ol- du Eskı Sovyet cumhurıyetlerınde benzer senaryolar oy- nanıyor Turkıye de bu programın ıçındedır iste HYM nın uzennde durduğu konu budur Turkıye yurttası olarak dık- katle ızlememız gereken koruklenen Turk ve Kurt mıllıyet- çılığı karşısında ulusların dostluğunu ve kardeşlığını one çıkaran programları desteklemektır Mıllıyetçılık ve ırkcılı- ğın çıkmaz bır sokak olduğunun bılıncmde olan her ıkı ulustan yurttaşın ortak davranışı halkları duşman eden bu programları boşa çıkaracaktır Kanımca HYM nın amaçla- dığı da bu yenı duvarlar ın olusmasına engel olacakse- çenek (alternatıf) programların uretılmesıdır Merhaba Dünya Ekonomık \ e kulturel tum gelışmeler namuslu ve ılkelı bıreylenn oluşturacağı toplumlann hakkı \e kazanımı olacak. gorece obür ustunlukler zaman ıçınde bır balon gıbı sonup gıdecektır Prof. Dr. TÜRKAN SAYLAN Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğı Başkanı Ankara Üniversitesi TÖMER Kurslarımız Başlamıştır KAZAK ÖZBEK TÜRKMEN KIRGIZ TÜRKÇESİ tlk dönem 20 NİSAN -19 HAZİRAN Adres: Zıya Gokalp Cad No 18/1 Kızılay - Ankara Tel 434 3090(3hat) Son bırkaç vıl ıçınde yeryuzu nasıl kuçul- du kuçuldu dc avtumuzun içıne gınver- dı T\ lenn gızcmlı (sıhırlı) aynasında artık duvarların yıkılışını en uzak koşedc- kıkonuşmdlan vedehelesavaşlan uçdkld- rın kalkışını saldınşını. ınsanldnn bırbınnı gırtldkldvışını kollarını kınşını olmek uzere oldn bır hastdvı sdhnede seks vapan gostencıyı ussunden kdçan bır balındyı, dcı tatlı her şevı avnı dndd mılyarlarcd kı^ı oldrak gorebılıyoruz Eskıden bıleme- mek tcn haber dldmamdk tdn vdkınır- kcn şımdı ıstedıgımız ve ıstemedıgınuz her ^evı ogrenıvoruz anındd, hıçbıryeregıtme- üen oddmızda kohuğumuzda 1 Ilk dndd ınsdna buvuk onur venyor olaylann ıçınde olmak, dolaylı da olsa anında katılmak vervuzunun bır parçası olduğunu duvumsamak Ama bıraz son- rd bılmedığı pek çok şeye şaşıp yepyenı bıl- gıler edındıgını sanırken bırdenbıreçok ıvı bıldıgı vdkından tdnıdığı tdnık olduğu bır konudd tdm tersı dogrultudd vdyın ve dçık- ldmdldn fark edıvor ınsan ve çok somut olan bu vdldn ruzgânnı oğrenmeyeçdlıştıgı ve ona dktdnldn başkd olaylara bağladı- gındd bır kez dahd dldatıldığını, ayaklan nın altınddn gerçek vaygısının çekılıp bu- yuk bırader ın bızım gerçek sanmamızı ıstedığı goz boyamd (ılluzyon) yaygısının vavıldığını kdvrdvıverıyor Çdğımızın ınsanı ddha once bılmeyerek vaşarken bu kez başkalannın onun neyı ndsıl bılmesı gerektıgıne kardr verdığını yanı goz gore gore bır kez daha aldatıldıgı- nı kavravıncd venıden mutsuzluk ve umut suzluk çukurund duşuyor ve kendını hıçbır ^eve etkıde ve katkıda bulunamayacak, ıp- lerını başkalannın dıledığınce çekıştırdığı kuklalar olarak dlgılıyor Bu acı gerçeğı kavradıgındd dıkılmış başı yenıden egılı- yor kuçulmuş gıbı gorunen yeryuzu venı- den buvuvor kdrdnyor her «ey bırbınn- den uzdkldşıvor ve kendısı kuçuluvor kuçuluyor mılyarlarca kanncadan kuru- muş v apraktan ya da çakıltaşmdan farksız- Idşıyor Aldatılmış olduğunu anlamak ve her an dldatıldbılccegı kuşkusunu taşımak çağı- mızda ınsan cınsının yaşadığı en buyukçe- lışkı Kendı elıvle varattığı ıletışıme gelış- tırdıgı teknolojıye yenık duşmek onun tutsağı (esın) gıderek kurbanı olmak ne korkunçbırvazgı Ozgurluklenn ve demokrasının boylesı- ne fışkırır gıbı gelıştıgı veryuzunun bır van- dan da kan golune donuşturülmesı super guçlenn begenmedıklen dddmlan \ok et- mek ıçın ellennı kolldnnı sdlldyarak her turlu hdksızlıgı ydpmalan ustelık bunlan dddlet ve demokrdsı ugruna yaptıklannı soylemelen ve dunva kamuovunun buna ınanmasını ıstemelen ne aşdğıldyıcı hıçe sayıcı bır olay' En kârlı vdtınm olan sılah tıcaretını canlı tutabılmek gelıştırebılmek ıçın kardeşın kardeşı kırmdsına goz yum- rrrak, hdiıa kışkırtmak hangı ddalete, hangı demokrasıye uydr dcaba 0 İçtenliksiz tutumlap Bır ulkedekı sıvasdl parçaldnmayı doğru ve hoşgorurken bır başka ulkede on vıllar- dır ayrılmı^ sınırları tanımamakta ısrar etmek hangı mdntıgd sığdınldbılır' Bıryo- redekı egemen gucun dunydnın gozu onunde guçsuz gruplara saldınsını kına- mayan bu durumu duzeltmek ıçın hıçbır çaba gostermeyen aksıne destekleyen ada let ve demokrası kurumlannın, farklı gozle bdktıkları başka ulkelenn kendı ıç sorunld nnı çozumlemeye çalışmalannı kınamalan çıtte standarttan ve gostenşten başka nedır kı 7 Evet ınsdncınsı21 yuzyıla gırerken ne- ye guveneccğını kıme ınanacağını şaşırmış durumda Beynını yemeve yenne kendı kurgusunu verleştırmeye çalışan guçlenn elınde sahıbının sesı olmaktan başka seçe- negı vok gıbı gorunuyor Bu nedenle de venı kuşakldk beklentısız durumdalar ya da kendılennı kurtarmaktan başka beklen- ulen yok Bu dd yaşamı tatsız tuzsuz ve anlamsız kılmaya yetıyor da artıyor bıle Bu yuzden kımse kıtap gazete okumuyor. magdzın basın ve Brezılya dızılen medyayı kavramış durumda, her şey çırkın oyunun kurallanna göre oynanıp gıdıyor Bu arada bır avuç kafası çahşan, olup bıtenlerın ger- çek dışı ve ınsanlık dışı olduğunu algılayıp karşı çıkan ınsan ya da gruplarsa marjınal- hk ya da Don Kışotlukla suçlanıyor Belkı bu çok karamsar bır gozlem. ama buyuk ustanın dedıgı gıbı boyle gelmış, boyle gıtmez ' Her yozlaşmanın olumlu bır başkalaşıma gebe olduğu açıktır Mcd- yaya yenık duşen 21 yuzvıl ınsanı neyapıp edıp kendı akiını, kendı duşunme yetısını ve ozgur ıstencını kullanmayı, kendı doğ- mlannı bulup kararlannı vermevı öğrene- cektır ogrenmeye başlamıştır Bırey ola- rak ınsan vapacagı her olumlu hareketın atacağı her durust adımın butun engelle melere karşın toplumun ve toplumlann vazısını değıştırecegını anlamış bunun kendı ozguvenıne, cesaretıne bağlı yanı kendı elınde olduğunu kavramıştır 20 yuzyılın en onemlı onderlefınden ıkı- M Ataturk ve Mahatmd Gdndı yaşdm bı- çımlenyle, savunmd ve savaşma vontemle- nylenedenh bırbırlennden tarklı gozukse- ler de ozde ılkelennde onurlu ınsan tıplemelennde se de sonuçta vdrdıklan noktadd bırleşmekte ve her şeylenyle çdğı- mızın ınsanınd ışık tutup yol gostermekte- dırler İnsanldnn ve ulkelenn bdgımsızlıgı do- layısıyla yaşayanlann mutluluğu, ılkelı ve durust bıreylenn çogunluğu oluşturmasıy - la saglanacaktır ılenkı kuşaklarda Ve bu da tum kadınldnn ve tum erkeklenn hep bırlıkte Mİdh yapımına sılah satımına, sı- ldh kullanımına, sılah taşınmasına sılahlı her turlu ey lemeengel olmalany la başlay a- caktır Bu sılahın yalnızca ateşlı sılah olma- sına gerek yoktur, ıletışım sılahı da aynı amaçla kullaruldığı sureceengellenmelı, bı- lınçlı tepkılerle tahtından ındınlmelıdır Gen teknolojısı de avnı sapkın amdçlara yoneldığınde durdurulmalıdır Gelecekte elı teknolojık sılahlı çağdaş despotlann çagdaş kolelen olmak ıstemıyorsak bızı vutmak ûzere bekleven tum tuzaklan tanı malı tanıtmalı ve onlann ağldnna duşme- mek ıçın elden gelenı vapmdlıvız Butun kusurlannd, eksıklıklenne ve ıl- kellıklenne karşın ınsanoğlu (ve ınsankıa) mutlu ve guvenlı bır yaşamı hdketmıştır Yuzvıllardır ezılen oldurulen ırzına geçı- len açlığa tutsak edılen, kobay gıbı kulld- nılan ınsanın en buyuk erdemı olan sevgısı hoşgorusu ve sağduvusu kolay kolay elın- den alınamayacak. gerçek eşıtlığe adalete ve demokrasıve ıse valnız ve yalnız bu bır leştıncı yoldan el ele yurunerek vanlabıle- cektır 21 yuzyılın ıpını goğusleyecek tum ın- sanlara çok düşünmek, daha çok gözle- mek, aldatmacalan yalanlan fark edıp açığa çıkarmak, haksızlıklara bızım dışı- mızda da olsa karşı çıkmak, korkmadan, bıkmadan usanmadan. yılmadan yenıden ve yenıden uğraş vererek sevgı. hoşgoru, sağduvu dostluk ve kardeşlığı egemen kıl- mak sorumluluğu duşmektedır Ekonomık ve kulturel tum gelışmeler namuslu ve ılkelı bırevlenn oluşturacdgı toplumlann hakkı ve kazanımı olacak go- rece obur ustunlukler zaman ıçınde bır ba- lon gıbı sonup gıaecektır Insanlann savaşlardan, sılahlardan bı- lınçsız tuketımden ve her turlu somuruden annmış yenı. akılcı ve sevgıvle bezenmış ıl- kelen ve değer yargılannı benımsedıklen bır dunya toplumuna kavuşmak uzere Cumhunyet ın bu apak sayfalanndan merhabddunyava cem yayınevi TARİH VE DEMOKRASI TARIK ZAFER TUNAYA'YA ARMAĞAN COŞKUN ÖZDEMIR • AYDIN AYBAY • BÜLENTTANÖR ERSIN KALAYCIOÖLU • ILBER ORTAYU ZAFER TOPRAK • MEHMET ALKAN NIHAL KARA-INCIOĞLU Hoca nın desenlenyle, 1 Hamur 152sayfa 20000Lıra Odamelı gonderemıyoruz Lutfen posta po^u gond«nnız Cem Yayınevi Nuruosmanıye Cad Kardeşier Han 3/3 Cağaloğlu/lstanbul MEKTUPLARLA KOY ENSTİTUSU YILLARI İ.Hakkı Tonguç * lOOOOlıra(KDVıç.nde) ' Çağdaş Yayınları Turkocağı Cad 39 41 Cağaloğlu tstanbul Odemelı gondenlmez T.C BAKIRKÖV 6. SULH HUKUK MAHKEMESİ Esas No 1992/143 Karar No 1992/357 tstanbul, Bakırköy Pırıreıs Mahallesı, cılt 050/01, sayfa 84, kü- tük 102'de nüfusa kayıtlı Yunus oğlu Mahıde"den olma 1%5 doğumlu SERHAT AHMET KESKİN'ın hacır altına alınarak kendısı annesı MAHİDE KESKİN'ın velayetı altına 23 3 1992 tanlunde konulmuş tur 8 4 1992 Basın 4348 İMZA GÜNÜ VICTOR GUERRA TURIN Kuba Cumh Maslahatguzan METİN ÇULHAOĞLU (Gelenek yazan) Küba Komunıst Partısı 4 Kongre belgelerını ve kıtapJannı ımzalıyor AÇI YAYINCILIK STANDINDA Yer Sanayı Bakanlıgı Sergı Salonu Tarih- 15 Nısan 1992 saat 15 30/18 00 TÜRKİYE DENİZÇİLİK İSLETMELERİ GENEL MÜDÜRLÜGÜ'NDEN A Teşekkülümuz mülkıyetınde hulunan tstanbul Beyoğlu Salıpa zarı Sıramağazalannda munhal bulunan 3-5 ve 75 no lu dukkânlar ıle Anadolu Tkhlısıye bölgesı dahıhndekı Adacıklar Tahhsıye lstas yonu Şartnamesrnde belırtüen bedellerle 6 5 1992 günu saat 14 00-14 30 arasında kapalı zarf usulü ıle kıraya verılecektır B- Isteklılerın ıhale ve kıraiama sartlannı öğretımek üzere Genel Müdürluğumuz Tophane 1 blok zemın kaitakı Emlak Müdürlü|u' ne, ıhale ve kıraiama şartnamelennı almak ıçın ıse Genel Müdürlü ğümuz Karaköy Merkez Rıhtım Han Kat 4'te Malı lşler Dajresı Baş kanlığı'na müracaat edebıleceklerdır C- thaleye ıştırak ?vın şartname alınması zarundır Şartname be deh 50 000— TL'dır D- Teşekkülümuz 2886 sayüı kanuna tabı olmadığından ıhaleyı yapıp yapmamakta veya dıledığıne vermekte serbesttır Basın 25363 PENCERE Aşağılık Duygusunda Süper Olmal Cumhurıyet'te ılk Yazı Işlerı Müdurüm Cevat Fehmı Baş- kuftu Çok duyariı bır gazetecıydı Başkut oyun yazanydt, tek partı yönetımının sert koşullarında mesleğın çılesını çekmış, gün gormuş geçırmış, yaşlı başlı, kalın çerçevelı gozlükle- nyle oturmuş durmuş bır ınsan görüntüsü çızen, gerçekten lyı bır adamdı Ben gençlığın butûn hızıyia köşe yazariığına başlamıştım, Babıâlı'nın gorunmez hakemı yarış tabancasını yureğımde patlatmıştı, kımı zaman kantann topunu kaçırıyor, yazı ışlerı- nı zor duruma düşurebılecek yazılar döktüruyordum, ama Ce- vat Fehmı yalnız bır tek kez benı uyardı O zamanlar bugün gazetenın bahçesınde boş duran "Pem- be Koşk"\e çalışıyorduk Yuksek tavanları bır Ermenı usta- nın renklı resımlerıyle bezenmış bu ahşap yapıda benım odam Nadır Nadı'nınkıne bıtışıktı Ikı odayı bırbırıne bağla- yan kılıtlı bır kapı vardı Nadır Nadı'nın yazısını yazmaya ha- zırlandığını ıçerden yansıyan seslerden anlardım başyaza- rımız odasını bır aşağı bır yukarı arşınlamaya başlar, ahşap konağın yer tahtaları gıcırdar, kalın taban halısı seslerı yuta- maz Bır gun Cevat Fehmı, Nadır Nadı'nın odasından çıkarak bana geldı, mahcup bır edayla — llhan dedı, Nadır'le konuştuk, musaade edersen bugün- kü yazını bırkaç gün sonra yayımlayalım O sırada Iran Şahı Turkıye'deydı, ben de Rıza Pehlevı'nın zulumlerı ustune konuk devlet başkanına veryansın eden bır yazı dokturmuştum Cevat Fehmı duşunmuş, taşınmış, Na- dlr Bey'le konuşmuş, bana gelmıştı adeta utanarak — Cumhunyefın bır goreneğı var, dıyordu, şu adam gıtsın sonra ıstedığın gıbı yaz • Yabancı devlet başkanlarıyla Turkıye'nın ılişkılerı son za- manlarda değışık bır yola dökuldü Cevat Fehmı'nın ezılerek buzulerek, yaptığı ışten sıkılarak bana Cumhunyet gazetesının çok yerınde göreneğını ınce- lıkle anlattığı gunlerı düşunüyorum Bır de bu gunlerı Gazılı ve Ismet'lı gunlerde hıç kımse bır gün Turkıye dev- let adamlarının bugunku gıbı tartılıp değerlendırıleceğını dü- şunemezdı Hayır entel argosunun dılıyle "nostalpk takılmı- yorum " Ister Özal olsun, ıster Demırel, ıster Inonu, devletın onemlı görevlerınde bulunan kışılerı ABD lıderı Bush'un te- razısınde tartmaya kalkışan kışı ınsan onuruna ters düşen bır ışe gırışmış demektır Ama buna alıştık Alıştırıldık Osmanlı Babıâlısı'nde ayak surüyen göğuslerı teneke yıl- dızlı paşaları da o günlenn basını Avrupa devlet adamları- nın ıltıfatlarına göre değerlendırmez mıydı> Hoşgeldın Osmanlı, -gönlumuze bağdaş kurdun, cumhu- rıyetçı değer yargılarımızı yedın bıtırdın • Gurur ve aşağılık duyguları ıkız kardeştırler, aynı yumur- tadan turemışlerdır Herıf mutekebbır mı' Yanı kıbırlı mı' Bılın kı yureğınde kıvrım kıvrım aşağılık duygusunun sar- malları bırbırıne dolanmıştır Toplumlar da hastalandıkları zaman gururla aşağılık duy- gulannı bır arada ve ıç ıçe yaşamaya başlarlar Bız şu sıra- 1arda bır yandan Amerıka ve Avrupa karşısında ezılıp buzü- luyor, ıkı elımızı uğuşturuyoruz, öte yandan yıne Osmanlı- nın son yıllanndakı gıbı Orta Asya fetıhlerıne çıkmaya yöne- lıyoruz, Batı'ya karşı kalbımız daralıyor, Turan'a doğru yüre- ğtmız yağ bağlıyop t , "Süper güç" olacakmışız Orta Asya'da... { - . Turan'da Pekı, neden "süper güç" olacakmışız? Nıçın moda deyı- mıyle "Türkî halklar"\a kendımızı eşıt saymıyoruz' AmerıkV nın Orta Asya'da "alt super gucu" olmak onurlu bır ış mıdır? "Super men, super guç, super temızleme tozu" ustune Tu- ran fethıne çıkmak Avrupa'ya donuk kışılığımızde bırıkmış aşağılık duygularını dengeleyıp erıtecek bır ılaç mı olacak' Efendının bulunmadığı yerde köle olmaz, süper devlet ol- mak da ınsan gıbı ınsana değıl, ancak super starlara ve çağ- dışı kafalara yakışan bır munasebetsızlık sayılmalıdır ACIKAYBIMIZ Değerlı varlığımız herşevımız eşım babdmız oğ'umuz muzık eğıtımciM ve kompontor, Doç.Dr. K. HAYRETTİN AKDEMİR'in Berlın'de vefatettığını uzûntuyle bıldınyoruz Not Cenazesı 17 04 1992 cuma gunu Bursa Karacabey Boğazkov Mezarlığı'nda topraga venlecektır EŞİ, ÇOCUKLARI ve AİLESİ Lluslararası bilım dunv asının ıınlu dehası, Turk fiakçılennın onden, >uce ınsan Prof. Dr. FEZA GÜRSEY'ikaybetük aılesıne yakınlanna dostlanna ve Turk Bılım Âlemıne başsaghğı dılenz ÇUKUROyA ÜNtVERSİTESİ FİZİKBÖLÜML ELEMANLARI Çok azız ve çok değerh bılım adamı ve gerçek buyuk ınsan FEZA GÜRSEY'İ kaybettık Bu büyuk kayıp ıçın acımız sonsuzdur BOĞAZİÇİ UNtVERStTESl FİZİK BOLUMÜ YENİ ÇIKTI TÜRKİYE'DE ALEVİLİK VE BEKTAŞİLİK İLHAN SELÇUK - GENCAY ŞAYLAN ŞENAY KALKAN GENEL DAĞITIM: Ulucan Dağıtım HAKKI ULU Cemal Nadır Sok Eser Han Kat 1, TEL 526 89 94 CAGALOGLU - tSTANBUL Hasal Vavınları P K 1384 SIRKLCI İSTANBUL
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear