Catalog

2 MURT1992 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER AIMP'Mıone'yeabone • AA (Ankara) - Sezen Aksu'nun "Hadi Bakajm" sarkısınm sözlerini f uyarlayarak 20 Ekim seçimleri öncesi " propi-ganda müziği olarak kullanan AN â_P. şimdi de "Abone" şarkısını uyarlama haarlıklanna başladı. Şarkı üzeri»de yasal haklan bulunanlarla mutaDakatsağlandığı takdirde Abone adlı parçanın uyarlaması da "Hadi -i. Bakajm" şarkısını düzenleyenler -« tarafndangerçekleştirilecek. Güftesi propi-gandaya dönük olarak değişinlecek şarkının bestesinin degişinlmeyeceği ve büyük bir olasıbkla hazirın ayında yapılacak yerel ara * seçirrler öncesi propaganda gezilerinde ~ kulla-ulacağı öğrenildi. ANAPyönetimi 20 Ekim seçımlerinden önce kullanılan "Haci Bakalım Sandıklara" şarkısını da seçimden sonra "Hadi Bakahm Yeni Baştan" diye değiştintıişti. Özal'ın kabulû " UXA (tştanbuI)-Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Türkiye'de bulunan3 Musevilerindini lıderi hahambaşı Davidn Aseobaşkanhğındaki.bir heyeti kabul etti. Cumhurbaşkanı Özal, Harbiye Orduevi'nde gerçekleşen kabulde o dönernde Akdenizde korsanlık yapan : Barbaros Hayretıin Paşa tarafından j Ispanya'dan kaçan Müslüman ve »Musevilenn önce Fas ve Cezayir'e {nakledıldiklenni söyledi. Özal, daha { sonra Sultan 2. Beyazıt'ın izniyle | Musevilenn Anadolu'ya geldiklerini } sözlerineekledi. Kabulde hahambaşı ı David Aseo. Cumhurbaşkanı Özal'a | Türk ve Musevi cemaatlerimn 500 | yıldan bu yana sürdürdükleri beraberlik | ve dostluk anısına Ibranice yazılı bir •• plaket verdi. Cezaevleri satılıyor < • AA (Ankara) - Adalet Bakanı Seyfı Oktay, bazı eskı cezaevlennın satılarak yerlerine kentlerin dışında yenilerinin yapılmasırun kararlaştınldığını bildirdi. , Adalet Bakanı Seyfı Oktay. Mahye ve j Gümrük Bakanı Sümer Oral ile konuyu ; görûştü. Oktay, eski cezaevlerinin ! saülarakeldeedilecek gelirle, kaçmayı i engelleyecek ve Eskişehir Özel Tip f Cezaevi'ndeki gibi yanlış uygulamalara ) imkân vermeyecek nitelikte, kent J. dışında cezaevleri yapmayı • planladıklannı bildirdi. Maliye ve . Gümrük Bakanı Oral, genel bütçeli ! dairelerin gayrimenkul satış ve kira i bedellerine ilişkin yasal düzenlemeye ' göre söz konusu cezaevlennın saülması halinde gelirin Adalet Bakanbğı'na özel gelir ve ödenek olarak kaydedilebıleceğıni bildirdi. Tekdaldan suçlama • UBA (Ankara) - Refah Parüsi Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Tekdal, DYP, SHP ve ANAP yöneticilennin her fırsatta milletin bağımsızhğrnı yabancılara devretmek ıçın can attığmı beürterek "Bu siyası kadrolar daha ikı gün önce TEK'i borcuna karşıbk Dünya Bankasrnadevrettiler. Borç ödenınceye kadar bu kurum yabanalar tarafından yönetilecek. Fiyatlan yabanalar hemde dolarkuru üzerinden belirleyecekler" dedi. Tekdal, bu kadrolann ellerine fırsat geçerse ülkeyi toptan ve temelli olarak yabanalara bırakacaklannı ifade ederek "Nitekim ATye 'Sizin eyaletiniz olalım' diye yalvanp duruyorlar, 'Gefin devletimizi, vatanımızı siz idare edin' diyorlar. Şimdi de kendilerine göre yeni bir gerekçe buldular" diye konuştu. Avrupa Topluluğu'na gjrilirse her kurumun TEK gibi yabancılara teslim edileceğini öne süren Tekdal, "Bu tutum, bu siyasi kadrolara devletin ve vatanın asla emanet edilmemesi gerektiğini «7İ7 milletimiz karşısında bir keredaha ispat etmiştir" dedi. Bakanlıklarda atamalar • ANKA (Ankara) - İçişleri Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğüne Kâmuran Erbuga, genel müdür yardımcılığına Osman Güneş getirildi. PersonelGenel Müdürlüğü Daire Başkanlığına da Fatih Eryılrnazatandı. Milli Eğıtim Bakanlığı bünyesinde gerçekleştirilen atamalarla da Konya Milli Eğitim Müdürlüğü'ne Ali Yaşar Bayramoğlu, Rize Milli Eğitim Müdürlüğüne Fevzi Yiğittürk getirildi. Bu arada Orman ve Köy İşleri Genel Müdür Yardımcıhğına Hüseyin Bayramoğlu getirilirken Orman Bakanlığı müşavirliklerine Sami Yaşar Ölçer ile Gürcan Şevki Şeker atandı. Çevre Bakanlığı Müşavirliğine Deniz Alper, Çevre Koruma Genel Müdürlüğüne Melih Akahn, Genel Müdür Yardımçılığına Tansu Gürpınar getirilirken Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığına Fatma Nuran Tali, Personel Dairesi Başkanlığına da Nurettin Erol atandı. Cumhurbaşkanlığından yalanlama' •CUMHURİYET (Ankara)- Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın yaünm ihracat ve turizm teşvik kararnamelerini imzalamadan beklettiği iddialannın doğru ohnadığı açıklandı. Curnhurbaşkaniığı Sözcüsü Büyükelçi Kaya Toperi tarafından dün yapılan yazılı açıklamada "Yatınmlann ve döviz kazandıran işlernlerin işlerliğini temin için ilkelerin tespiti kararnamesinin" henüz Cumhurbaşkanı'na ulaşünlmadığı belirtildi. Toperi'nin konuya iüşkm açıklamasında şöyle denildi: "Bugünkü bazı gazetelerde bir bakanın beyanına atfen yatınm ve ihracaü teşvik kararaamelerinin cumhurbaşkanlığından bekletildiği yolunda bir iddianın yer aldığı görülmüştür." Yatınm ve döviz kazandıran işlernlerin işlerliğini temin için ilkeler kararnamesi olarak tanımlanan söz konusu kararname henüz Cumhurbaşkanlığına intikal etmemiştir. Bu itibarla böyle bir kararnamenın Cumhurbaşkanhğında bekletildiği gibi bir husus varit değildir." H er pazarfesi olduğu gibi, bu sabah yine, PIAR yöneticisi Büient Tanla, Güniz Sokak'a gidecek. "Haftalık ayna"yı Başbakan Oemirel'in yüzüne tutacak. Demirel, Mesut Yılmaz'ın iddia ettiği gibi aynada kendi "görüntüsü"r\ü mü inceleyecek, yoksa ülkenin manzarasını mı? Bizce her ikisini de... Çünkü, ülkenin manzarası ile Demirel'in görüntüsü içiçe geç- miş, bir anlamda ülke, Demirel'in 'İon kağıdı" veya "pas-partüsü" olmuştur. Ülkenin genel manzarası Demirel'in görüntüsü ile öylesine içi- çedir ki, Mesut Yılmaz'ın kendisi ve partisi için yaptırdığı bir an- kete bile Demirel'in görüntüsü düşmektedir. KONDA'ya ısmarlanan anket Yılmaz için, "bikini" tanımına uy- gun sonuçlar sergiliyor. Görülecek yerleri bir yandan kapatıyor, bir yandan açıkta bırakıyor. Anketin birinci amacı, "yann seçim olsa" hangi partinin kaza- nacağını ortaya koymak. Buna göre, ANAP "yann seçim olsa" 20 Ekim'deki yüzde 24'lük oyunu yüzde 29'a çıkarıyor. DYP ise son seçimlerde yüzde 27 olan oyunda yüzde 1'lik bir artış sağlıyor. Yüzde 28 oy oranı ile ikinci parti haline geliyor. SHP'nin durumunda ise bir değişiklik görülmüyor. Bu parti hem yüzde 20'lik oy oranını, hem de 3. par- ti konumunu korumayı sürdürüyor. Bunlar Yılmaz ve ANAP için anketin sevindirici yanları. Ancak anketin üzücü değilse bile, düşündürücü yanları oldukça fazla. Şöyle: — Seçmenlerin yüzde 51'i seçimin noımal tarihinden önce ya- pılacağına inanıyor. (Yüzde 51.) — ANAP bir muhalefet partisi olarak, gayri memnun oyları top- BAŞKENTTEN AHMET TAN Aynası Ankettir Kişinin... lamaya başlamıştır. (Özellikle, RP ve DSP'den.) — Hükümete "başanlı veya başarısız" diyebilmek için ne ka- dar süre tanımak gerekir? Bu soru aynı zamanda Türk insanının sabır süresini ortaya koymaktadır. Buna göre, halkın yüzde 44'ü hükümete bir yıla yakın süre tanırken, çoğunluk 1 yıl veya biraz daha fazla beklemek gerektiğini belirtmekte. (Hatta, 2 yıl süre ta- nıyanların yüzde 18'e ulaştığı görülmekte). Bu, iktidar için sevin- dirici bir haber. Demirel'e açılan kredinin en az bir yıl daha süre- ceği milletle yapılan "500 günlük" pazarlığın aşağı yukarı tuttu- ğu anlaşılıyor. — 'Hükümet hangi konuda başanlı olur?" sorusuna, "enflasyonda" diyenler yüzde 50'ye yakındır. "Demokratikleşme" yanıtını verenlerin oranı ise yüzde 34'tür. Güneydoğu sorunun- da ise genel bir kötümserlik görülmektedir. (Yüzde 19.) —'Enflasyon düşer mi, düşerse ne kadar düşer? Bu soruya hem yanıt hem de rakam verenlerin Demirel tarafından yayılmak iste- nen iyimserlik havasından kendilerini korudukları anlaşılıyor. HaJ- kın yüzde 59'u enflasyonla ilgili bir rakam vermekte, buna göre enflasyonun yüzde 66.3 dolayında olacağı belirtilmekte. Ayrıca, yüzde 38.5'lik bir kitle ise enflasyonun artacağını söylemekte. DYP ve SHP'nin yüzde 48 oranındaki kendi halk çoğunluğunun bile "enflasyon düşecek" vaadine inanmadığını ortaya koymak- ta.— "Muhalefeti nasıl buluyorsunuz?" sorusuna yanıt verenle- rin yüzde 86'sı bu konuda "olumsuz" görüş bildiriyor. "Olumsuz" görüş bildiren bu kitlenin yanıtlarının dağılımı ise şöyle: Yüzde 28'i "yetersiz", yüzde 22'si "ha var, ha yok", yüzde 9'u ise "sa/- dırgan." Bu bölümde, ANAP'lı seçmenin yüzde 50'sinin yapılan muha- lefetten memnun olduğu, yüzde 50'sinin ise olmadığı görülmek- te. Bu görüntü, ANAP'lı seçmenin de, tıpkı ANAP yönetimi gibi, kafasının karışık olduğunu ve muhalefete uyum sürecini henüz tamamlayamadıklarını sergilemekte. — ANAP için yapılan bu ankette Demirel'in "başarısı ve devlet adamlığı" ile iigili sorular da yer alıyor. Buna göre, ankete katı- lanların yüzde 46'sı DYP liderini "deneyimli siyaset adamı" diye nitelemekte ve kendisinin "başanlı" olacağına inanmakta. — Aynı soru, Mesut Yılmaz için "Geleceği olan bir lider midir?" biçiminde sorulmakta. Verilen yanıtlar şöyle sıralanmakta: "Evet- yüzde 40", "Belki-yüzde 35", "Hayır-yüzde 25". Görülen odur ki, ANAP liderinin geleceği bu "öe/W"leri, anamuhalefet liderliği işlevini iyi kullanmasına (örneğin, Cumhurbaşkanı'na kaptırma- rnasına) bağlı... — Türkiye yann nasıl olacak? KONDA aynı soruyu Kasım 91 'de de sormuş. "Türkiye'nin geleceği daha iyi olacak" diyenlerin ora- nının yüzde 32'den yüzde 38'e çıktığı anlaşılıyor. "Daha kötü" diyenlerin sayısı ise, yüzde 43'den yüzde 32'ye düşmüş. Türki- ye'nin geleceği ile ilgili "iki arada bir derede" duran yüzde 30"luk kitlenin duygularını ise Demirel ve İnönü'nün iktidar performans- larıyla, Yılmaz'ın anamuhalefet işlevi belirleyecek. Ve yarınlarda daha çok anketler olacak. Taksim Meydanfnda toplanan bir grup Ülkiicü Gençlik taraftan,TürkJerin Karabag davasına sahip çıkmasını istedi. (Fotoğraf: TAMAŞA F. DURAL) Azeriler Bakırköy'de, Ülkücüler de Taksim'de Ermeni saldınlannı protesto ettiler Karabağ katliamınaçifte gösteritstanbul HaberServisi - Ermerıistan'ın Karabağ'ı iş- gal için giriştiği saldınlar dün îstanbul'da düzen- Tçnen gösterılerle protesto edildi. Bakırköy Özgürlük Meydanı'ndaki protesto gösterisini İs- tanbul'daki Azeriler düzenlerken Taksim' deki ikinci gösteriyi Ülkücü Gençlik organize etti. özgürlük Meydanı'nda saat kurmak isteyen yayılmacı emel- 11.00'den sonra toplanmaya başlayan Azeriler ABD, Rusya ve Fransa aleyhinde sloganlar attılar. "Ödünç oy değil ödünç silah istiyoruz", "Emperyalist güçler Karabağ'dan ellerinizi çe- kin", "Kahrolsun ABD - Fran- sa - lngiliz ve Ermeni işbirliği" gibi pankartlann taşındığı gös- teride Ermenilerin Karabağ'da- ki kıyımlanyla ilgili konuşraalar yapıldı. Azerbaycan Türkleri adına yapılan basın açıklama- sında Karabağ'ın Batılı emper- yalistlerin silahlandırdığı Erme- ni çeteleri tarafından işgale ve kıyıma uğradığı belirtildi. Rus ordusu destegnde mo- dern silahlarla donaülmış ve Ba- tılı lejyoner askerlerin de katıl- dığı iddia edilen katliam karşı- sında Karabağ'ın düşmekte ol- duğu belirtilen açıklamada Azerbaycan ve Türkiye hükü- metlerinin suskun kalmaması istendi. Açıklamada daha sonra şöy- le denildi: "ABD ve Batıb emperyalist amaçlı devletlerin, Asya'nın sıcak karrunda yarat- mak istedikleri Israil benzeri sal- dırgan bir Ermenistan'a ve onun denizden denize vatan lerine asla fırsat vermemelidir." •Gösteriye yıllar önce Türki- ye'ye göç etmiş Azerilerin yanı sıra îstanbul'daki çeşitli üniver- sitelerde okuyan Azeri öğrenci- ler de katıldılar. öğrenciler ta- tile gittiklerinde Karabağ'ı sa- vunmak için Ermenilere karşı savaşacaklannı söylüyorlar. Ülkücü Gençlik'in organize ettiği ikinci gösteri Taksim ala- runda yapıldı. Azerbaycan ve Türk bayraklannın yanı sıra MÇP bayraklannın da yer aldı- ğı gösteride Ermenistan'a Türk- iye üzerinden silah gönderilme- si protesto edildi. Ermenilerin saldınları karşısında Türk hü- kümetinin yeterli ilgiyi göster- mediğinin vurgulandığı bu gös- teride Ülkücü Gençlik adına ya- pılan basın açıklamasında şöy- le denildi: "Karabağ'da olanla- rm sorumlusu kimler? Ermeni- ler demek işin kolayı. Ermeni Ermeniliğini yapıyor. Amerika demek kolay P.., P...'luğunu yapıyor. Iran'ı sorumlu tutmak neye yarar? Iran hangi devirde Türke tahammül etti ki? tran ne zaman tslama fîtne sokmadı ki". Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda toplanan büyük bir grup, Azeri Karabağ'daki Ermeni saldınla- nnı protesto etti. Göstericiler dünya kamuoyunun Karabağ'ın Ermeniler tarafından işgaline se- yirci kalmamasını istedi. (Fotoğraf: MEHMET DEMİRKAYA) Birleşmiş Milletier tarafından yayımlanan 5 ciltlik seride yeni dünya düzeni anlaülıyor Değişim: Tehditmiyoksafırsat mı?ŞEBNEM ATİYAS (New York) - Pazartesi günü piyasaya çıkacak olan Oscar Arias Sanchez'den Nafıs Sandık'a. Yılmaz Akyüz ve Cem Boyner'e ait çeşitli makalelerin yer aldığı beş ciltlik "Değişim-tehdit mı yoksa fırsat mı?' (Change- threat or opportunity?) adlı kitap dizi- sı halen BM kalkınma sorunlannı inceleme programından sorumlu Danışman Büyükelçi Uner Kırdar'ca hazırlandı. Içinde 'demokrasi, özgürlük ve ekolo- jınm ancak ekonomik ve insani gelişme ile yaratılabileceğini' kanıtlamaya çalışan beş cılt, 80'den fazla "dünya vatandaşı'nın ma- kalelennı kapsıyor. BMdeki ofısinde yapüğımız görüşme- de Kırdar kitap dızısıni şöyle anlatu; "Si- yası ve ekonomik değışimi inceleyen birin- ci \e ikinci cilt esas olarak bugün Avrupa, ABD ve Japonya olarak üç başhlaşan dünya koşullannda gelışmekte olan ülke- lenn yerını ekonomik ve siyasi açıdan ele alıyor. Avrupa'da olan değışımlenn kal- kınma sorunlannı nasıl eıkilediği. son bir- kaç yıldır Doğu Avrupa'ya çevrilen dik- katlerle Üçüncü Dünya borç sorunu ya da Afrika'daki açlık sorununun geri plana ıtildiğine dikkat çekiliyor. Bunun yanı sıra yeni dünya düzeninde bildiğiniz gibi bu- gün aktörler değjşti. Arük devletler ulus- lararası ilişkilerde tek söz söyleyen duru- munda değil, devletlerin yanı sıra çokulus- lu şirketler, medya ve hükümet dışı diğer örgütlerin etkinliğini görüyoruz. Birinci ve ikinci ciltte bu sorular inceleniyor." Kırdar. geçen yı! Antalya'da düzenledi- ği 'Yuvarlak Masa* toplantısında verilen teblığlerle başlayan ve geliştinlen kıtaplan açıklarken "Amerika'nın ortaya attığı ye- ni düzende demokrasi ve insan haklannın yanı sıra bir öiçüde de çevre sorunlan mer- kezde, ancak demokrasinin tek tek birey- lerin ekonomik olarak kendilerini ayakta tutabilmesi sorunu gözden kaçıyor'" sözle- nyle açıkladı. Kırdar, "Ekmekten vazge- çilir, demokrasiden vazgeçilmez" felsefesi- ni yeterli olmadığını, kalkınma ile boyut- landınlması gerektiğini vurguladı. Dizinin "pazarda değişim' adlı üçüncü cildinde pazann uluslararasılaşması kav- ramının gerçekte sadece gelişmiş, ılen tek- noloji sahıbi ülkeler için geçerli olduğunu ırdeleyen makaleler yer alıyor. Dördüncü cilt ise toplumsal değişme adıyla 'insan kalkınmasınT inceliyor. Kır- dar'a göre "'Üretkenlik, rekabet gücü ve etkinlik. insan kalkınması açısından en önemli kavramlar. Dolayısıyla eğitim ve teknolojik ımkânlann insanlara bu özel- likleri sağlayıcı biçimde düzenlenmesi ge- rekli. Gelişmekte olan ülkelerde önümüz- deki on yıl içinde işsiz sayısının 1 milyan bulması öngörülüyor. Bu kadar işsizi is- tihdam edecek ortam bir tek gelişmiş ülke- lerde olacak. Hızmet sektörü, diğer sek- törlere göre en hızla büyûyen sektör olduğu göz önüne alınarak gelışmekte olan ülkelerin hizmet sahasında geri kal- mamaya çabalan son derece önemli bir husus." Kitap serisinin son cildinde 'çevre değı- şimi'nce fakirlik ile çev re sorunlan arasın- daki ilişki inceleniyor. Çevrenin fakirliğe etkisi ile fakirliğin çevreye etkisi üzerinde çeşitli görüşler yer alıyor. Pazartesi günü BM'de yapılacak bir öğ- le yemeğinde kitaplardaki makale sahiple- ri bir araya gelerek dizinin piyasaya çıkışı- nı basına açıklayacaklar. Oğle yemeğinde yapılacak panelde The New York Times gasetesinin ekonomı yazan Leonard Silk tanıtıcılık yapacak. 1980"de Ekonomı No- beli'ni alan Prof. Lavvrence Kleın ise açılış konuşmasını üstlenecek. Toplantıya Tür- kiye'den Emre Gönensay kaulacak. SHP Genel Sekreteri: Tahribat lOOgünde kalkamaz CUMHURİYET (Ankara) - SHP Ge- nel Sekreteri Cevdet Selvi, hükümetin 100 gününü doldurması nedeniyle yönel- tilen eleştirileri "4 bin 53 günün tahribaü, 100 günde tamamen ortadan kaldınlamazdı" diye yanıtladı. Selvi, Cumhurbaşkanı'nın engellemelerinin hü- kümetin zaman kaybetmesine neden ol- duğunu savundu. Cevdet Selvi, dün SHP Genel Merke- zi'nde düzenlediği basın toplantısında, ANAP'ın hükümete yönelttiği eleştirile- re karşüık verdi. 12 Eylül döneminde de- mokrasinin silah zoruyla ortadan kaldı- rıldığım vurgulayan Selvi, ekonomi ve demokrasideki tahribatın ANAP döne- minde de sürdüğünü kaydetti. Selvi, söz konusu tahribatın 100 günde ortadan kaldınlamayacağını savunarak şunlan söyledi: "Hükümet bu süre içerisinde Bağ- Kur'luya, SSK'lıya ve çiftçiye verdiği söz- leri yerine getirmede önemli adımlar at- tı. Çalışma banşı ve huzunınun sağlan- ması amacıyla bakanlık tarafından iş gü- vencesi yasa taslağı hazırlandı. Aynca, çalışma yaşamını düzenleyen 2821 ve 2822 sayılı yasaların demokratikleştiril- mesi yönünde de hazırhklar sürüyor. ögretmenlerimizin ve memurlanmızın sendikalaşması ve örgütlenmesi doğrul- tusundaki çalışmalar da hızla sUrdürül- mektedir." SHP'nin anayasanın değistirilmesi ko- nusunda ısrarh olduğunu ammsatan Sel- vi, "Demokratikleşme yolundaki en önemli engel olan 1982 Anayasası'nın çağdaş, demokratik bir yapıya kavuştu- rulması ve bu değişim ile ülkemizde, eko- nomi ve demokraside çağdaş bir oluşu- mun sağlanması gerekmektedir" diye ko- nuştu. Maliye 800 milyon istiyor Cizre belediyesine haciz RAMAZAN tMRAK (Cizre) - Cizre Be- ledıyesı'nın. İller Bankasfndan gönderi- len gelirlerine. vergi borcu gerekçe gösteri- lerek mahye tarafından haciz kondu. Bc!cdı\c Başkanı Haşim Haşimı, terör tedırgınliği yaşavan ilçede zaten güçlükle hizmet verdiklenni belirterek, "Gelirleri yok denecek kadar az olan ve bunu da ça- İışanlanna aktaran Cizre Belediyesi'ne haciz koymak, zaten sorunlu olan beldede halka ikinci bir eziyet değil midir" diye teppi gösterdi. Güneydoğu'da devlet-PKK çatışması- nın ve halk gösterilerinin en yoğun biçim- de yaşandığı Şırnak'ın Cizre ilçesinde be- lediyenin tek gelir kaynağına haciz konması dikkati çekti. Belediyenin Ziraat Bankasfndakı cari hesabında bulunan 488 milyon lira, ilçe mal müdürü Hasan Oduncu tarafından haczedildi. Haciz işle- mine gerekçe olarak belediyenin gelir ve damga vergisinden doğan ve 8% milyon liraya ulaşan borcu gösterildi. Ancak ha- ciz işlemi >apılırken haciz varakasındaki üst yaada somut yasal dayanaktan söz edilmemesi dikkati çekti. Maliye adına hareket eden Cizre Mal Müdürlüğü'nün, başkaca bir geliri bulunmadığı için Cizre Belediyesi'ne ikinci kez haciz işlemi yapa- madığı bildirildi. 'Haciz- Haczedilen gelinn dışında başka hiçbir ge- lirleri bulunmadığını vurgulayan Belediye Başkanı Haşim Haşimi. İller Bankası'- ndan gönderilen payın tamamının, beledi- yede görevli 300 işçi ve memura ücret, maaş olarak dağUıldığını söyledi. Halka sağlıklı su hizmeü veremedikleri için su ge- lirinden de yoksun olduklannı belirten Cizre Belediye Başkanı Haşimi. "Tür- kiye'de yüzlerce t>elediyenin maliye borcu var. neden Cizre'ye haciz konuyor" diye sordu. Haşimi, 1987'den giyim kuşam. 1990'dan sosyal yardım ve 1991 'den de üc- ret olarak çalışanlara halen toplam 1 mil- yar liranın üzerinde borçlu olduklannı da belintı