25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
-AYFA CUMHURÎYET 2 MART1992 PAZARTESİ 10 DUNYADA GEÇEN HAFTA Hollanda peyniri Yunanistan'a girebilecek mi?... JT... V ö.TELYO BERBERAKtS<Atina) - tiinada gecen haftanın güademmin inna maddesıni, İtalya veHollanda ile T unanistan arasındaki sürtüşme <i uşturdu. İtalya ve Hollanda vjnetımlerinin, Yunanistar/ın tüm karşı çkmalanna rağmen Makedonya (lunhunyeü'ni tanıma yönünde tavır amalan, bu cumhunyet üze-rinde hak iı<lia eden ve bu konuda çoc hassas olan ^unan halkını kızdırdı. Yunanlı iadamlan de tükeüciler, bu tavn protesto emek amacıyla. bu ıki ülkeden ithaledilen nallan satın almama kampanyası açular. B r haftadır sürdürülen boykotun. hollanda ve İtalya'da hissedilmeye bışlamasımn uzerine. İtalya ve Hollanda dı Yunanmallannıboykotetme tdidıdinde bulundu. Bu duraım, Yunan hükümeti ile AT'yı karşı karşıya getirirken Yunan hükümeti içinde de çatlaklar yarattı. Bu anlaşmazlığın. Yunanıstan'ın hem ıç hem de dış polıtikasına zarar verdiğıni düşünen Başbakan Konstantin Mitsotakıs. dün bir açıklama yaparak işadamlannın hükümete sormadan başlattıklan bu boykotu hükümetin desteldemediğini anımsatarak boykotun bir an önce son bulmasını istedi. "Bu boykot konusu bitmiştir" diyen Başbakan Mitsotakıs, boykotu sürdürmeye kalkışacak olanlann, Yunanistan'ı yabancı ülkelerin karşısındagüçduruma düşürmüş olacağını söyledi. Boykot nedenıyle Başbakan Mitsotakis ile karşı karşıya gelen ve istifa edeceği söylentileri yayılan Dışışleri Bakaru Andonıs Samaras ise bugün yapılacak olan AT Dışişleri 'YUNANİSTAN Bakanlan toplantısında, boykot konusunda açıklama yapmak zorunda kalacak. Bakalım Yunan halkı Başbakan Mitsotakis'e kulak verip tekrar Hollanda peynirlerine rağbet edecek mi? Geçen hafta içinde halk ve basm. hükümet ve sıyasi parüler, Yunanistan'ın gidişatı üzerindedeepeycekafayordu. Hafta başında parlamentoda Yunanistan'ın dış ilişkileriyle ilgili özel bir oturum düzenlendi. Başbakan veparti başkanlan, Yunanistan'ın Türkiye ile ilişkilerinin nasıl olması gerektiğı konusunda yine görüş birliğj sağlamaya çahştılar. Parti başkanlan, Tûrkiye ile bağlann kopanlmaması konusunda bırleştiler. Ancak muhalefet gereği olsa gerek, muhalefet partileri, hükümetin Türk-Yunan diyalogunu bir an önce başlatmaşma karşı çıktılar. Geçen hafta ortalannda, böyle bir bomba, birpolis otobüsünü hedef aldı. Dördü ağır olmak flzere, 14polisyaralandı. £>lemi,kısa adıyla ELA olarak tarunan Halk Kurtuluş Ordusuile 1 Mayısadlıterörörgütleri üstlendi. Atina savcıhğmın, terörle ilgili bildirilerin yayımlanmasını yasaklaması nedeniyle, Ethnos gazetesıne böyle bir bildirinin iletilmesine karşın, gazete bunu yayımlamadı veeylemin nedenleri öğrenilemedi. Yunanistan'ın Gümülcine bağunaz milletvekili Dr. Sadık Ahmet'in başı yine derde giriyor. Sadık Ahmet'in geçen hafta içinde Ankara'da görüştüğü Süleyman Demirel'e 'başbakanım' şeklinde hıtap etmesi, Batı Trakya'da istimlak karan uygulanırsa kandokuleceğını soylemesı ve Batı Trakyalı Türklerin kalplerinin ve televizyon antenlerinin Türkiye'ye bak tığından söz etmesi. Yunan siyaset dünyasında olumsuz tepkıler yarattı. İktidar partısi ile muhalefet PASOK'un bazı milletvekilleri, Sadık Ahmet'in dokunulmazhğınının kaldınlmasını isteyerek parlamento başkanına bir mektup ilettiler. Parlamento Başkaru Athanasios Tsaldaris, Sadık Ahmet'in 'Yunanistan'a hakaret" olarak nitelenen budavranışlanna bir açıklama getirmesi için parlamentonun huzurunda hesap vereceğini açıkladı. Süper salı heyecanı ABD ŞEBNEM ATtYAS (~New Vork) - Salı günü Colorado, Georgia, Maryland, Minnesota, Idaho, Utah ve Washington'da yapılacak olan ön seçımler, partilerin başkanlık aday adaylan arasında sert atışmalara neden oluyor. Özellikle Demokrat Parti'nin adaylan Vali Bill Clinton ve eski senatör Paul Tsongas hafta içinde kampanyalannda birbirlerini sert sözlerle eleştirdiler. Clinton, Tsongas'ı "soğukkanlı ekonomistlikle" suçlarken Tsongas, Clinton'ın evlilik dışı aşk ilişkileri veaskerlik kayıtlanna atıf yaparak "fazla sıcakkanlı" olduğunu öne sürdü. Cumhuriyetçilerdebu atışmalann dışında kalmadı. Bush "a karşı yoğun kampanyası ile büyük ölçüde başanlı olan Patrick Buchanan, televizyon reklamlannda Bush'un millı sanat akademısı araalığıyla ""pornografik ve yasadışı sanatı" desteklediğini öne sürdü. Demokrat Parti içinde Clinton'ın skandallannın ardından parlayan Yunan asıllı Tsongas ve Cumhuriyetçi Parti adayı aşmmuhafazakâr Buchanan, yeterince imza toplayamadıklan ıçın Nevv York ön seçimlerinden muaf tutulacaklar. Özellikle Yunan azınlık nedeniyle Nevv York'ta en fazla destek sağlaması beklenen Tsongas, yasalan zorlayarak seçim listesıne girmeye uğraşıyor. Ancak Buchanan'ın Nevv York'ta seçim listesine gjrmeyeceği kesinlik kazandı. Nevv York ön seçimleri, 7 nisanda yapılacak. Brezih alıların çtlgın eğlencesi Rio Kamavalı cumartesi günü başladı. Dünyanın dört bir v anından gelen karnav alse\erier, Uk günü geçit törenleri düzenlev ip Rio de Janerio sokaklarmı şenlendirerek geçirdikr. (Fotoğraf: REUTER) Tü kerim çılgmlığının hazinsonuEDİP EMtL ÖYMEN (Londra) - Henüz resmen ilan edilmese bile, 9 nisanda yapılacağı anlaşılan erken seçime hazırlanıyor İngiltere. Parti liderleri ve yönetici ekiplerinin her konuşması, her demeci seçime yönelık. Bu eğilim. geçen hafta daha da arttı. Thatcher yıllannın popüler kapitalizmınin acısını ise şu sıralarda hem seçmen çekiyor hem de iktidar. Birbın ardındanaçıklanan ekonomik göstergeler, vüksek faiz oranlan. hızı kesilen tüİcetici talebi, nefesi İNGİLTERE kesilen üretım. artan işsızlık, artan iflaslann faturası, Thatcher'in vanslerine çıkıyor. Geçen yıla bakışla iflaslar yüzde 45 arttı. Ekonomi komada. Thatcher görevden çekileli çok oldu, ama kurup işlettiği ekonomi çarkı, bir ikı rötuşla hâlâ çalışıyor ve sonuçjan derinden etkiliyor toplumu. Küçük işletme sahipleri. orta boy girişimciler. ev sahıbı orta sınıf aüç durumda. işyerlerini ve satın aldlklBrV ev lennı fınanse etmelen için sağladıklan kredilerin faız ödemeleri yüzünden. Çünkü faiz oranlan vüksek. Thatcher'in iştahlan kabarlüğı "ucuz kredi" artık tarih oldu. Bu nedenle orta boy işletmelerin rekabet güçleri artık iyicezayıf. Alınan kredilerin geri odemeleri, daralan pıyasa nedeniyle gitgide güçleşiyor. Orta sınıfı ıçıne düşürdüğü bu açmazdan ötürü Muhafazakâr Parti. seçim kampanyasında Thatcher'in adını ağzma bile almıyor Sanki toplumu tcmelınden etkileyen bu sosvalsiyasetteonunimzasıyokmuşgibi. Başbakanın tek çaresi. önümüzdeki hafta açıklanacak bütçede. temel vergi oranlannda bir nebze düşüş sağlamak; böylece orta sınıtın harcanabilır gelırinı arttırmak. Bütçede orta sınıfın ağzma çalınacak bir parmak bal, iktidara dördüncü kez iktidar yolunu açacak mı? Çok şüphelı. Ana muhalefet İşçı Partisi'ne miaçacak?Odaşüpheli. Belçika, gerçek birfederasyon olmayolundaSABETAY VAROL (Briiksel) - Belçika, ıkı toplumlu, üç bölgeü gerçek bir federasvon olma yolunda, geçen haftadan itıbaren çok önemü bazı adımlar atü. İki toplumlu. iki dilli bir ülke olmasına rağmen Belçika. şimdiye kadar ne tam federal nede tam merkeziyetçi bir yapıya sahip. Ama bu "belirsiz" anayasal düzene bir son verilmesi ve tarn anlamıyla federal bir krallığa geçilmesi, artık yıl değil sadece av meselesi. Geçen yılın kasım ayında yapılan milletvekili seçimleri sonucunda ortaya çıkan yeni meclis kompozisyonu, hâlâ ülkenın venı koajısyon hükümetını bağnndan üretebilmişdeğil. Hıristiyan demokrat ve sosyalistİer arasındaki hükümet pazarlıklan o zamandan beri sürüyor. Bir ara liberaller de devreye girdi. Ama onlann dahil olacağı bir ışbirliği. çoğunluğu sağlamaya yetmiyor. Öyle anlaşılıyor kı uzun süren müzakereler, bu sefer gerçek bir anayasa reformu ile noktalanacak. KısacasrHjristiyan demokrat-sosyahst pazarlığı çeşitli aşamalardan geçti. Ama önümüzdeki günlerde. sağlam bir yapılanmaya kapı aralanacakgibi. Belçikada Hıristiyan demokratlarla BELÇİKA sosyalistler iktidar koaüsyonlannın ıkı eski yolcusu. Halk arasında bu tür merkez-sol koalisyonlara "Romen-Kızıl" ittifakı deniyor. Romalı anlamına gelen Romen sözcüğü. Hınstiyan demokratlann Katolik kökenlerine atıfta bulunuyor^ Sosyalistlerin kızılhğı da "kendinden menkul".".. Bir ülkedekomünistler yok denecek kadar zayıf olunca. "kızıllık'. siyasi yelpazede klasik sosyal demokrat olan Belçikalı sosyalist partılere kahv or. Burada hem "Romenler" hem de "Kızıllar" iki kol: Flamanca konuşanlarla Fransızca konuşanlar, sizin anlayacağınız ikilı değil, her zamanki gıbi en azından dörtlü bir koalisyon ortaya çıkacak. Federalist bir Flaman partisi olan •"Volksunie", anayasa reform paketi gündemegeldiğinde. "Romen-Kızıl" ittifakına dışandan destek verecek. Bir bötümyeşıllerindeyerri anayasa dönüşümlerini onaylayacağı sanılıyor. Özetle temmuz aymda, yol kazası olmazsa Belçika gerçek anlamda bir federas> on halıne gelecek. Fransızca ve Flamanca konuşan iki topluluk, yönetimi ile "Flemenk ülkesi" " Valonya" ve "Brüksel kenti" yöresel yönetimlennden oluşan bir federasyon. Şimdiki halde milletvekili seçimini andıran bir biçimde. büyük çoğunluğu doğrudan halkoyuyla seçilen senatörler, yeni yapılanmada bundan sonra "federatif bir senatonun üyelerine dönüşecekler. Başka bir deyişle senato, tüm federatif ülkelerde otduğu gibi yöre ve"dilsel topîuTulc"" yönetımlennin üst organı olacak. Bu yeni anayasal sistemin, yıllardan beri ve bir türlü tam anlamıyla gıdenlemeyen Flaman-Valon sürtüşmesine son vereceği umutediliyor. Tırajı 'baba'lar arttınvor ALMANYA DtLEK ZAPTÇIOĞLU(Berujı)- Mahkemeler, Almanya'da gündemi belirlemeye devam ediyor. Eski Demokratik Almanya lideri Erich Honecker, yakalandığı karaciğer kanseri yüzünden Moskova'da hastaneye kaldınldı. Almanya, Honecker'i yargı önüne çıkartmak için iade istemini yinelerken, eski Doğu Alman liderlerden Erich Mielke'ye karşı açılan dava da Berlin'de sürüyor. İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana spektaküler davalara sahne olan Almanya'da dıkkatler, geçen hafta başka bir davanın üzenndeydi. Ünlü tenisyıldızı Steffı Graf ın babasının taraf olduğu davada, yargıçlar iki saruğı çeşitli hapis cezalanna çarpurdılar. Almanya'da 'mafyarun başkenti' olan Frankfurt'ta yeralü dünyasırun önemli isimlerinden Eberhard Thust (Eby), Steffi Grafın babasma şantaj yaparak tam 800 bin mark (yaklaşık 3 milyarTL) sızdırmışü. Şantajın konusu, baba Grafın genç porno yıldıa Nicole Meissner ile Uişkisiydi. Bir dönem boyaü basına tükenmez malzeme sağlayan skandal ilişki, Steffi Grafın tenis kortlanndan uzak kalmasını ve moral bozukluğu yüzünden önemli karşılaşmalara çıkamamasım berabennde getirmişü. Grafın babasının, Eby'nin şantajına boyun eğerek istenen parayı ödemesi, skandal ilişkiyi doğrulayan en büyük kanıt sayılmıştı. Geçen hafta Frankfut Eyalet Mahkemesi'nde sonuçlanan davada. Eby şantaj suçundan üç yıl hapse mahkûm edildi, sevgılisi çıplak model Nicole de hapis cezasıyla ödüllendirildi. Mahkeme salonunun önünde bekleşen gazetecıler, beraat etmesi beklenen Eby'nin suçlu bulunmasırun uzerine, haftanın haberini magazin sayfalanna dev puntolarla yazdırdılar. 44 yaşındaki Eberhard Thust, polisın yabanası değildi. İlk kez 17 yaşındayken tutuklanmış, daha sonra da kadın ticaretinden defalarca hüküm giymişti. Daha sonra bir barda sarhoş haldeyken etrafa ateş etmiş, bir perdenin arkasında oturan müştenyi ağzından vurmuştu. Frankfurt ve cı vanndaki 'sauna kulüp'lerde Filipinli kızlann patronluğunu yapmış ve milyonerliğe terfı etmişti. Thust mahkemede kendisini sabırla dinleyen yargıçlara "Bütün bunlar geçmişte kaldı" diyor, 'artjk namuslu bir hayat sürdüğünü' icîdia ediyordu. Magaidn basını, Eby'nin Frankfurt yakınlanndaki Niederhausen'deki vıllasının fotoğraflanna sayfalar ayırdı. Video kameralanndan geçilmeyen, son sistem güvenük önlemleriyle korunan villanın girişinde, "İmkânlanmın ötesinde yaşıyorum, ama hâlâ hak ettiğim ycre kavuşmuşdeğilim" yazıyordu. Eski kadın tüccannın mahkeme salonunun önüne park ettiği Mercedes 600 de bu vecizeyi doğrular gibiydi. Bütün yeni zenginlergibi Romalılaraözenen Thust, villasını antik sütunlarla, heykellerle, mermer ve alün varaklarla doldurmuştu. Thust, oğluna Flamingo Yolu dizisinin ünlü şerifi Titus'un adını vermiş, v illasının ismini de 'Titus Palace' koymuştu. Thust'ın, adında 'Palace' ibaresi geçen mekânlara zaafı vardı zaten. Bunlardan biri, Las Vegas'taki "Caesar's Palace' idi. "VIP' sıfatıyla bu kumarhanede en çok rağbet gören müşterilerden biri olan Thust, Almanya'nın kaşarlı kumarbazlannın başında geliyordu. Bir gecede en az 35 milyon TL kazanmakla övünen Thust, "Denver Clan'la ünlenen Joan Collins, Silvester Stallone ve hatta Muhammed Ali ileçektırdiği fotoğraflan villasındaki mermer sütunlann arasına büyüterek asmışü. Mahkeme kendisine Frankfurt mafyasının önemli isimleriyle olan ilişkilerini sorduğunda masum gözlerle bakıp "Mafya nasıl yazılır, onu bile bilmem" dıyordu. İngiltere: Askeri müdahale yapılabilir BM 'nin kınamasına lrak'tansertyanıt Dış Haberter Servisi - Irak ile Güvenlik Konseyı arasında gcrgınlik büyüyor. Irak'- ın Scud füzesi yapımında kullandığı malze- melerin ımha edilmesıne izin vermeme karannın BM Güvenlik Konseyi'nce sert biçimde kmanması ardından Bağdat yöne- timi BM'yi ABD güdümünde ikinci bir tu- tum izlemekle suçladı. Irak Dışişleri BakanlıgVnca yapılan açıklamada Güvenlik Konseyi'nin kınama karannın hiçbir haklı gerekçeye dayanma- dığı belirtilerek "Böylece ABD'nin öteden beri bir maşa olarak kullandığı BM'yi em- peryalıst amaçlanna ulaşmak için ucuz poliüka yapmaya şürüklediği açıkça orta- ya çıkmışür" dendi. Açıklamada, Irak'ın Körfez savaşı ar- dından BM ile vanlan ateşkes anlaşması uyannca uzerine düşeni yaparak ölümcül silahlannın çoğunu imha ettiği ve BM'den de sözünde durarak Irak'a karşı uygula- nan ekonomik yaptınmlann kaldınlması için harekete geçmesini beklediğı kaydedil- di. Açıklamada aynca Bağdat yönetiminin kimden gelirse gelsin tehditlere ve yersiz uyanlara boyun eğmeyeceği belirtildi. BM Güvenlik Konsevi, öncekı gün ya- yımladığı bıldiride. BM uzmanlannın Scud füzesi yapımında kullandığı malzemeleri derhal ımha etmeye başlamasına izin ver- mediğı için Irakı sert bir dille kınamış ve en geç iki hafta ıçerisinde BM'ye bir heyet göndererek son karannı iletmesini istemiş- ti. Irak ve BM arasında artan gerginlik yeni bir askeri müdahale olasılığıru da gündeme getırdı. Güvenlik Konseyi'nin son kınama karannda Irak'ın Körfez savaşı anlaşma- lanna uymamayı sürdürmesi durumunda askeri müdahale dahil çok ciddi sonuçlara katlanmak zorunda kalabileceği de belirti- liyor. Askeri Hrâdabale İngiltere de Irak'a karşı askeri müdahale seçeneğinın göz ardı edılmediğmi bildirdi. ingiltere Dışişlen Bakanı Douglas Hurd. televizyona bir demeç vererek yeniden as- keri güç kullanma seçeneği kapısmı açık tuttuklannı belirterek "Ancak henüz o noktaya gelmedik. Ama Irak, askeri po- tansiyelini ortadan kaldırma konusunda, BM Güvenlik Konseyi kararlanna itaat et- mek zorunda olduğunu anlamalıdır" dedi. Irak'a karşı baskırun devamına karar verdiklerini kaydeden Hurd, Irak'ın silah- lannın yok edilmesinin önemli olduğunu söyledi. Bunun için gerekli sürecin başiaüldığını belirten Hurd, ancak Iraklılann bu süreci ertelemeye çalıştıklannı ve her seferinde kendılenne çeşitli hatırlutmalarda bulunul- duğunu ıfade etti. Körfez savaşını soruşturan Uluslararası Savaş Suçlan Mahkemesi, Washington'u ağır bir dille suçladı: ABD, Körfez'de insanhk suçuişlediCUMHURİYET (New York) - "Körfez savaşı sırasında ABD ve mütte- fıkleri Irak'a Hiroşima'ya atılan atom bombasının 7 katı ölçüsünde bomba attı. Doğrudan sivil halkı hedef alan bombardımanlar sonu- cunda 45 bin Iraklı çocuk yaşamını yitirdi" Körfez savaşını soruşturmak amacıyla oluşturulan "Uluslararası Savaş Suçlan Mahkemesi" başta Başkan George Bush olmak üzere ABD yönetimini insanbğa karşı ağır biçimde suç işlemekten sorumlu bulan karannı böyle gerekçetendirdi. Eski ABD Adalet Bakanlanndan Ram- sey Clark'ın öncülüğünde Körfez Savaşı'- nı soruşturmak üzere oluşturulan "Ulus- lararası Savaş Suçlan Mahkemesi"nin aralannda Türkiye'den Dr. Haluk Ger- ger'in de bulunduğu 20 kişilik jûrisi geçen akşam New York'ta binlerce kişinin katıl- dığı bir toplanü sonunda karannı açıkla- dı. Clark'ın öncülüğünde oluşturulan bir soruşturma komisyonu. geçen yıl Körfez savaşının bitiminden sonra başladığı ve bir yıl süreyle 30 ülkede sürdürdüğü ince- lemelennden sonra bir rapor hazırladı. Bush suçlu Rapor. başta ABD Başkaru George Bush olmak üzere ABD yönetiminin üst düzey yetkililerini, dünya banşına, ınsan- Iığa karşı "ağır'" suç işledikleri, Birleşmiş Milletler Yasası. uluslararası hukuk ku- rallan ve ABD anavasasını ıhlal ettiklenni iddia ederek 19 ayn suçu işlemekten so- rumlu buluyor. Türkiye, Tanzanya. Panama, Ürdün, Pakistan, Hindistan. Porto Riko, Mısır. Tunus, Kanada, Japonya, Fransa, İngilte- re, Almanya ve ABD'den gelen toplam 20 kişilik jüri. Nevv York'da komisyonun ha- zırladığı bu raporu ikı gün süreyle incele- dikten sonra karara vardılar. Soruşturma komisyonu, geçen yıl ağus- tos ayında Türkiye'de, Istanbul, Diyarba- kır ve Ankara'da da bir hafta süreyle ince- lemelerde bulunmuştu. Ramsey Clark, toplantıda yaptığı açık- lamada, mahkemenin düzenlenmesinin amaamn, ABD yönetimini Irak'ta sivil halka karşı işlediği suçlardan sorumlu tut- mak, gelecekte işlenecek savaş suçlannı önlemek ve gelecek nesillerin savaşla ilgili gerçekleri öğrenmesini sağlamak olduğu görüşünü savundu. HiP0şima'niB7kjtı Ramsey Clark, soruşturma komisyonu- nun bulgulannı şöyle özetledı: "Körfez savaşı sırasında ABD ve müt- tefiklen Irak'a, Hiroşima'ya atılan atom bombasının 7 katı değerinde bomba attı- lar. Bunlardan sadece yüzde 7'sınin belli bir hedefı vardı. Atılan bombalardan yüz- de 60'ı doğrudan sivil halkı hedef aldı. Nükleer savaş başlığı dışında her türlü si- lah kullanıldı. Bombalama sonucu Irak'ta 51 cami, 28 hastanc ve 687 okul imha edildi ve savaşın sonuçlan nedeniyle kötü beslenme yüzün- den 45 bin Irakiı çocuk öldü. Bütün bun- lan, bir daha başımıza gelmemesi için açıkhyorum...." Genellikle Amerikan Sol gruplanndan oluşan izleyicilerin bulunduğu Martin Luther Kıng kolejinde yapılan toplantıda Ramsey Clark Irak'ta iken gördüğü in- sanhk dışı sahneleri anlattı. Clark savaşın ABD'nin iddia ettiği gıbı "amebyatvari te- mizlikle" gerçekleşmediğini. Irak'ta bir- kaç kuşağın sakat bırakıldığıru, Amerikan askerlerinın genellikle düşman ateşiyle de- ğil. kendı ateşleri alünda öldüğünü, Ame- rikan hükümetinin gerçekleri gizlemeye devam ettiğini söyledi. Clark verdiği ista- tistiklerle Körfez savaşının tam bir başan- sızlık olduğunu, yanı sıra büyük bir insani suç işlendigini dinleyicüere anlattı. Çapptci|iriitil«r Toplantıda video gösteriyle saldın mer- kezlerinin sivil odaklar olduğu karutlandı. Bombardıman alünda öldürülen çocukla- nn cesetleri ve paramparça olmuş insanla- nn hastahanelerdeki feci görüntüleri sa- londaki izleyicileri etkıledi. Ancak konu- şulanlar muhalif grubun dışına çıkamadı. Bellibaşlı yayın organlannda Ramsey Clark'ın suçlamalanna yer verilmedi. Toplantıyla Türkiye'ji temsilen katdan Dr. Haluk Gerger. Kürtlerin durumuyla ilgili bir konuşma yaptı. Gerger konuşma- sında bölgedeki Kürtlerin Amerikan yö- netimince bilinçli olarak kışkırtıldığını, daha sonra desteksiz bırakılarak sıkıştınl- dığını kaydetti. Gerger Türk hükümetinin de destekledıği bu politikayı emperyaliz- mın klasik böl yönet politikası olarak nite- lendirdi. Dr. Gerger 'böl yönet' politika- sıyla ABD'nin Ortadoğu'da etruk çatış- malan kışkırtarak bölgeyi kontrol altında tutmayı hedeflediğini, yeni Türk hüküme- tinin "Kürt gerçeğıni kabul etmesıne rağ- men Doğu'da ınsan haklannın ihlal edU- mesine göz yummaya devam ettiğini" bildirdi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear