Catalog

-1-4 MART1992 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER DYPyöneticileri J ANKA (Ankara) - D VP, pa-lamentonun oluşması ve hükümetin k ırutmasıyla başkanlık <iivamnda oiuşan boşluğun gideriloıesini Başbakan Süeyman Demirel'den bekliyor. I>emirel'in, genel sekreteri değiştirmeden «iört genel başkan yardınncılığından ikisi için seçim yapüracağı bil dirildi. 20 Ekim sotrası genel başkan yardımcılan Hüsamettin Cindoruk'un TBMM Baskaru.TansuÇiller'in devlet bakanı, Ersin Faralyalı'nın enerp ve tabii kaynaklar bakanı, YaşarTopçu'nun ulaştırma bakanı, genel sekreter Gökberk Ergenekon'un da devlet bakanı olmalanyla doğan boşluklan doldurma konusunda Başbakan Demirel, henüz haarolmadığını söyledi. Demirel"inbir an önce seçim yapılmasını isteyen Teşkilat Başkanı Mehmct Gökhan'a, "Şimdi devleti toparlamaya çalışıyorum. Parti isteristemez aksıyor. Daha dûşünemedim" dediği öğrenildi. TRT'ye baskın davası • ANKA (Ankara) - Körfez krizı döneminde TRT'nin savaş yanlısı yayın yaptığı iddiasıyla TRT G<enel Müdürü Kerim Aydın Erdem'i makamında ziyaret eden ve "baskın" olarak nitelendirilerek haklannda dava açılan SHPmiJletvekilleri hakkmda kovuşturmaya gerek olmadığı karan verildı. Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Savcısı Kemal Ayhan tarafından davacı TRT Genel Müdürü Kerim Aydın Erdem veÖzel Kalem Müdürü Nevzat Balım'ın "Memurun görev yaptığı yerin işgali ile vazifesini gerektiren işin yapılmasına engel olunması" gerekçesiyle yaptığı başvuruya ilişkin incelemesini tamamladı. Yapılan inceleme sonrasında maddesinde tarifi yapılan memurun görev yaptığı yen her ne suretle olursa olsun işgal ederek vazifesine müteallik bir işin yapılmasına mani olma" suçunun davaalar Kerim Aydın Erdem ve Nevzat Balım'ın memursayılmaması nedeniyle işlenmediği görüşü savunuldu. ANAPanketi • ANKA (Ankara) - ANAPa destek veren seçmenin arasında kadın egemenliğısonaerdi. Yapılan araştırmalar partiye destek veren erkeklerin ve orta yaşın üstündeki seçmenin sayısının arttığını gösterdi. ANAP tarafından yaptınlan son araştırma "ANAP seçmeninin profili" konusunda da değişiklikleri ortaya koydu. 20 Ekim seçimlerinde ANAP'ı destekleyenlerden kadınlann oranı yüzde 57 iken bu oran yüzde 50'ye düştü. Erkeklerin oranı ise yüzde 43'ten yüzde 50'ye yükseldi. ANAP seçmeninin yaş'lanna bakıldığında "genç" destekleyicilerin "olgunlaşmaya" başladığı görüldü. 19-28 yaş arasındaki ANAP seçmeninin oranı yüzde 34'ten 30'a düşerken orta ve yukan yaş _seçmenin oranında 4 puan artış oldu. ANAPı desteklemeye devam edeceklerini belirtenler arasında ilk ve ortaokul mezunlannın hâkimiyetinin devam ettiği görüldü. İnsan Hakları Yasası • l BA (Ankara) - İnsan haklan bakanlığının kurulmasıyla ilgjli yasa taslağmın Bakanlar Kurulu'nun imzasına açıldığı ve bir süre sonra TBMM'yegetirileceği belirtildi. İnsan haklan bakanlığının kurulmasıyla ilgili taslak, insan haklan ihlallennin sadece şikâyet olduğunda değil. resen de ele alınabileceğini içeriyor. Aynca insan haklan ihlali iddialannda devletin her türlü bilgi ve belgesinin bakanlığın incelemesine açık olacağı kaydedildi. Koalisyon hükümeti tarafından insan haklannın kurumlaşması amaayla çalışmalan başlatılan bakanlığın görevi, sadece cezaevlerinin denetlenmesiyle smırlı olmayacak. Bakanhk. Türkiye'nin imza attığj insan Haklan Evrensel Bevannamesi. AGİK, Helsinki Senedi gib. uluslararası anlaşmalar çerçevesinde çabşmalannı yüriitecek. Bu anlaşmalann kapsadığı insan haklan konulannı ele alacak. Kadın parlamenterler • İç Politika Senisi - TBM M de grubu buljnan partılenn kadın milletvekjlleri, buçün siyasetteki "yerlerini" laıtşacaklar. Fener'deki Kadın Kürüphanesi'nde düzenlenen "Kadın ve Siviset" konulu panelde, eski bâlanlardan SHP'li Güler İleri ile A>AP'lı İmren Aykut ve D YP MCetvekili Fethiye Özver konuşmacı oteak yer alacak. Panele, SHP İstanbul KaJın Komisyonu'ndan Sabiha Çaycı dataülıyor. "Kadın ve Siyaset" konulu paneli, Doç. Dr. Şirin Tekeli yönetecek. RP Mitingi •CL'MHURİYET (Erzurum) - RP Er-irum İl Örgütü tarafından düsnlenen Ermeni katliamını teün mıuıginde, cuma namazından sonra caraden çıkan halkın katılımı ile yürüyüş yarılaraksloganlaraüldı. Kuklalann darığacına bağlanarak yakıldığı mimgde 'Demokrasiye inanmıyoruz", •Şcat istiyoruz', 'MücahitlerKarabağ'a gjtneye hazırdır', 'Allah Allah' sloganlan atıüı. Gösteriye katılan yaklaşık 500 kişi Cunhuriyet Caddesi'nden Kongre Caldesi'ne yürüdü. Yürüyüş sırasında traik tamamen durdu. Çayıpoglu DYP'de • iNK A (İstanbul) - Başbakan Süeyman Demirel, yann İstanbul'a iörek baa tesislerin açılışını jcsklestirecek ve ANAP'lı Şile Belediye Bfctanı lhsan Çayıroğlu'nun DYP'ye geştörenine katdacak. DYP İstanbul İl 3&anı Muhsin Divan'ın yazılı ıç»amaşına göre Şile Belediye Başkanı \>\P'lı Ihsan Çayıroğlu'nun DYP'ye jes forumunu yann Atatürk i-üalimanTnda Başbakan Süleyman Oaıirel imzalayacak. HEPin Güneydoğu gezisinden değerlendirmeler İstiklal Marşı'nada tepkigösteriyorlarFARUK BİLDİRİCİ (Diyarbakır) - Güneydoğu'da kent girişleri, resmi bina- lann duvarları hatta kimi tepeler hep ay- nı deyişle kaplı; "Ne mutlu Türküm diye- ne"... Yerleşim merkezlerinin isimleri res- mi dilde farklı halk ağzında farklı.. İnsan- lar Kürtçe konuşuyor, ama isimleri Türk- çe. HEP Genel Merkezi'nin düzenlediği dört günlük gezi boyunca bir gazeteci gru- buyla birlikte Diyarbakır - Mardin - Bat- man'ın bazı ilçelerini, köylerini dolaştık ve hep ilk karşılaştığımız altı kalın çizgilerle çizilen sorun "Kürt kimliği" oldu. Hatta Kürt kimliğinin savunulması çabası, kimi yerlerde Türk diline, kültürüne tepkiye dönmüş, örneğin Yardere köyünde oğlu öldürülen baba Şehmuz Kapçak, bizlerle çevirmen aracılığıyla konuştu. Ta ki çevir- mene, "Sorar mısınız, kendisi de daha ön- ce koruculuk yapmış mı" sorusunu yönel- tene kadar, daha bu sonıyu bitirir bitirmez Kapçak, Kürtçeyi bırakıp Türkçe konuş- maya başladı: "— Ben kendisi değilem... Ben korucu- luk yapmam." Sinirlenince Kürtçeyi bıra- kıp Türkçe tepki gösteren Kapçak, yaptı- ğını birden fark etti. Ama iş işten geçmiş- ti. Mecburen konuşmasını Türkçe devam ettirdi. Kapçak'ın Kürtçe konuşmaktaki ıs- rarı, tepkinin dışa vurumuydu... Başka bir yerleşim merkezinde lise öğ- rencilerinin İstiklal Marşı söylemeyi red- dettiklerini öğreniyoruz. Buna kızan özel tim görevlileri de bir gün okulu basmış ve öğrencilere zorla İstiklal Marşı okutmuş- lar, Hem de tek tek dudaklannı kontrol ederek. Yoksa söyletmeleri mümkün de- ğil... Türk kimliğine duyulan tepki, kimi kez uç noktalara vanyor. Bazı gençlerin ağzından duyduğumuz şu söz tepkinin bo- yutunu algılamamıza yardımcı oldu: — Bir Türk dünyaya bedel demişler. Ni- ye öyle olsun? Hiçbir şeye bedel değil. Gü- cü yetmez. Buna karşılık hemen her yerde bize aıı- latılan, herkesüı ağız birliği etmişçesine sa- vunduğu başka bir nokta da "Türk-Kürt kardeşliği". Peki bu kardeşlik nasıl ola- cak? Bunun yanıtı da kafalarda berrak: "Türklerin ve Kürtlerin eşit temelde bera- berliği, aynlmaya gerek yok." Sahi, Türkiye'nin batısında "Ne mutlu Türküm diyene" yazısı bu kadar yoğun bir şekilde göze çarpar mı? Bu ülkede birlik- te yaşamak için bu tür bölge halkınm kış- kırtma olarak algiladığı toplamalara gerek var mı? Köylerin isimleri Kürtçe kalsa Kürtçe isim yasağı kalksa ne olur? Bunu konuştuğumuz HEP kökenli bir milletvekili"; "Dikkat ettiniz mi bölgedeki Atatürk portrelerinin hepsi üniformalıdır. Batıda sivil olan Atatürk, bizim orada as- ker giysisiyle görünüyor" dedi. Bu kimlik koruma çabasının yaygınlaş- ması okullann boşalmasına, televizyon ve gazetelere de tepki gösterilmesine neden oluyor. Nusaybin örneğinde olduğu gibi zaman zaman "Yeni Ülke" dışında tüm gazetelere protestolar geliştiriliyor, kent merkezlerine sokulmalan yasaklanıyor. En sık dile getirilen isteklerden biri de Kürtçe eğitim ve televizyon - radyo yayını... Başbakan Süleyman Demirel ile Başba- kan Yardımcısı Erdal Inönü'nün hüküme- tin kuruluş günlerinde bölgeye yaptıkları geziden geriye umut kınntıları kalmış. O günlerde hükümetten bu istekler yönünde beklenen demokratik adımlarm hâlâ-atı- lamamış olması, bölge halkının koalisyon- dan desteğini çekmesine neden oluyor. Gi- derek bu destek tepkilere dönüşüyor. Ama hâlâ, "Demokratik kararlar alsalar, bazı yenilikler yapsalar olmaz mı" diyenler de var, tabii giderek azahyorlar ve bölgenin yasadışı silahlı gücü PKK'nın radikal yak- laşımı ile devletin demokratikleşme konu- sundaki duyarsızlığı arasında ezilip ufalı- yor... PKK artık, halk tabanında kendine yer edinmiş, bölgede yarı-legal konuma ulaş- mış bir örgüt. PKK'nuı Kürt halkının tem- silc:-:i olduğu ve sorunun çözümü için dev- letin bu örgütle görüşmesi gerektiği kor- kusuzca dile getiriliyor. PKK'nın halkla bütünleşme sürecine gir- mesi, eylemlerinin niteliğinin değişmesine de neden oluyor Birçok yerde yaptıklan eylemlerin yoğunluğunu, o yöredeki hal- kın tepkileri, istekleri, şikâyetleri belirli- yor. Bölgede konuştuğumuz bir kişi, bu nok- ta için "Bu aslında hem devletin hem PKK'nın avantajı. PKK'nın avantajı, çün- kü derinlere kök salıyor. Devletin avantajı çünkü devletin halkı etkileyecek demokratik-radikal kararlar alması PKK'nın konumunu da etkileyecek; en azından duralatacaktır" değerlendirmesini yapıyor. öyle ya silahlann konuştuğu yer- de demokrasi ne kadar olabilir? Silahlar susmadan sorunun çözümü konusunda de- mokratik tartışma süreci başlatılabilir mi? Hele PKK karşısında giderek gerileyen ve farklı çözümlerden yana olan Kürt aydın- ian düşüncelerini serbestçe söyleyebilir mi? Gittiğimiz hemen her yerleşim merkezin- de faili meçhul cinayetlerden, işkenceler- den söz ediliyor. Kim ölmüş, kim gözal- tındaymış? Herkes birbirine bu haberleri aktarıyor. Can güvenliği bölgenin birincil sorunu. Bahar sendromu olanca ağırlığıyla böl- genin üzerine çöküyor. Devlet bu havanın dağılması için ne kadar çaba harcayacak? Şefkat gösterisinde mi bulunacak, yoksa demir yumruk mu? İşte önümüzdeki gün- lerde sorunun hangi yöne kanalize olaca- ğını belirleyecek temel sorunlar bunlar... Her cuma namazı çıkışı slogan atmaya alışnuş dindarlar, meraklılar, gazeteciler diin boşuna bekledi. (Fotoğraf: ALİ ÖZ) Beyazıt'ta polis, gazeteciler ve meraklılar İslamcılan boşuna bekledi 'Olağancumagösterisi 9 bu hafta olmadıRUŞEN ÇAKIR (İstanbul) - Ramazan ayının ikinci cumasında da Beyazıt Camisı çevresi. polisler. gazeteciler. meraklı va- tandaşlar tarafından kuşatılmıştı. "Hafta- lık olağan cuma eylemı"'ni bekliyorlardı. En son geçen hafıa cuma namazından çıkan İslamcılar. Beyazıt Meydanfnda hem Karabağ hem Cezayir hem de Zon- guldak'taki grizu olaylannı protesto et- mışlerdi. Her ne kadar bu hafta protesto edılecck yeni bir olayyaşanmamışsada bir gazetecinin dediği gibi ""olaylarda yeni ge- lişmcler olmu^ıu". pckâlâ bir gösteri ola- bilırdı. Nitekim polisler dün epey hazırlıklıydı. Geçen haftalarda meydanın bir iki bölge- sinde öbeklenen Çevik Kuv\et. bu kez her tarafına dağılmıştı. Terörle Mücadele Şu- besi'ndcn çok sayıda sivil polis ortahktay- dı Polisler, önce İstanbul Üniversitesi'nin merdivenlerinin çevresinde toplanan me- raklı vatandaşlan "Başka işinız yok mu" diyerek dağıttı. Sonra genç sakallı gruplan izlemeyealdı. Bu arada namaz bitti. müminler cami- den çıkmaya başladı. Gazetecıler fotoğraf makinelerini \e kameralannı (Starl. olayı iki kameramanla izliyordu) hazırladılar. Polislerde sinirler iyice gerildi... Ama ne megafonlu birilen çıktı ortaya ne caminin parmaklıklanna pankartlar asıldı ne de bildiri dağıtıldı. Anlaşılan gös- teri olma>acaktı. Camiden çıkan gençler- den bazılan, "Polislere bak, amma da kalabalıklar" ya da "Gazeteciler bu hafta avuçlannı yalayacak" diyerek epey eğlen- diler. Bunlar. bu hafta eylem olmayacağı- nı bilebilecek kadar "tecrübe ve kariyer" sahibi İslamcılardı. Ama onlar kadar tec- rübeli ve kariyerli olmayıp megafonlu bin- nin çıkıp tekbir getirtmesinı bekleyen çok sayıda genç de mcvcuttu. Belli ki Istanbul'un değişik yerlerinden kalkıp Ermenilere. laiklere. Cezayir dar- becilerine, kâfırlere\d. nefretlerini haykır- maya gelmişlerdi. Bir kalabalık psikolojısi içinde caminin kapısındabekleşirkensavı- lan giderek arttı. Kalabalığı gören gazeteciler son kez umutlandı. Tecrübeli polis şefleri ise oraa- nize bir gösterinin olmayacağmı anlamış. ancak kendiliğinden bir arava gelen kala- balığın durduk yere bir şeyler yapmasın- dan endişclenme\e başlamışlardı. Bu yüzden "Namaz kılmnorsunuz. ne işiniz var burada" dıye beklcşenleri dağıtmava girişıiler. Tecrübesizler. polısın bu tavnnı gösterinin gerçekten olacağma yorup meydanı terk etmemek için küçük direnış- ler gösterdiler. Çevik Kuvvet Şube Müdürü Yaşar Keskin. "Buravı her hafta thatrosahnesi- ne çevirdiler. Artık müsamaha gösterme- yeceğiz" diyordu vanındakilere. Belli ki bu kez gösteri>i dağjtmava gelmişlerdi. İslamcılar bu hafta sürpnz >apmak is- temişlerdi. Bakalım hafta\a ne olacak? 256 atama ve görevden alma Özal'ın imzasını bekliyor Vetolukararnameler yine Köşk'teCLMHURİYET (Ankara) - Cumhur- başkanı Turgut ÖzaFın onaylamayarak Başbakanlığa gönderdiği Milli Eğitim Ba- kanlığı'nın vurtdışı teşkiiatına 15 yeni ata- ma >apılmasına ve Halk Bankası Genel Müdürü Mümtaz Pehlivanlfnın göre\in- den alınarak \erine Sezgin Taşkıran'ın atanmasına ilişkin kararnameler. bir üst \ azıv la imza için tckrar Köşk'e gönderildi. Dün göndcrilen yeni kararnamelerle bir- lıkie Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ona- vını bekleyen atama kararnamesi sayısı 256">a çıktı. Bu arada ihracatçılara ithalat kolaylığı tanıyan kararname de Özal'ın is- teği doğrultusunda düzeltilerek yeniden Köşk'e gönderildi. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın Başba- kanlığa geri gönderdiği Milli Eğitim Ba- kanhğı'nın yurtdışı teşkiiatına 15 yeni aiamanın yapılmasına ilişkin kararname önceki gün bir üst şazıyla tekrar Cumhur- başkanlığı'na gönderildi. Halen 256 ata- ma ve görevden a|ma kararnamesi Köşk"- le imza bekli>or. Özal'ın ona>ını bekleyen atama kararnamcleri arasında PTTGenel Müdürlüğü'ne Veli Bettemir'in. Çukobir- lik GenerMüdürlüğü'ne SHP Genel Sck- rcter Yardımcısı Sedat Doğan'ın. Exım- bank Genel Müdürlüğü'ne Selçuk Öğren- dil'ın. Kültür Bakanlığı Müsteşarlığı'na Prof. Dr Emre Kongar'ın. Denizbank Genel Müdürlüğü'ne de Sait Köseoğlu'- nun atanmalarına ilişkin kararnameler de >eralıvor. Cumhurbaşkanlığı'nda onay bekleyen kararnamelerden bazılan şunlar: - Emlak Bankası Genel Müdür Yar- dımcısı Ahmet Paşaoğlu'nun görev inden alınarak verine Ülfet Cinbiş'ın atanması. - PTT Genel Müdür Yardımcılan Mus- tafa Bayram ve Osman Ytlmaz Gözüm'- ün görevlerinden alınarak yerine Hüseyin Bala ve M.Cengiz Bulut'un atanmalan. - Vakıflar Genel Müdürü Şener Ma- çun'un görevinden alınarak \erine Fadıl Ünver'in atanması. - Başbakanlık müşavirliklerine Osman Nejat Güneri ve Murat Uzun'un atanma- lan. - Karayollan Genel Müdür Yardımcı- lan Nurhan Karahan, Ömer Aytaç ve Yalçın Yumrukçallı'nın görevlerinden alı- narak bu göreve Tankut Balkır'ın atan- ması. - Emlak Konut AŞ Genel Müdürü Er- dal Karadoğan'ın görevinden alınarak verine Ergin Okur'un atanması. - Teşvik ve Uygulama Genel Müdür- lüğü'ne Hasan Mollaoğullan'nın atanma- sı. - 23 Bayındırlık ve İskan Müdürü'nün görevinden alınması. Işkenceye altomatif raporİstanbul Haber Senisi - İşkence gö- renlerin durumlannı belgele- mek üzere, bağımsız uzmanla- nn yer alacağı "Alternatif adli tıp kurulu" oluşturuhıyor. İnsan Haklan Derneği İstanbul Şubesi'- nin önerısi üzerine İstanbul Tabip Odası, işkenceyı belgeleyecek bir kurul oluştur- mayı kararlaştırdı. İki kuruluşun dün or- taklaşa düzenlediği basın toplantısında. bu konudaki karann. "AdliTıpkurumla- nnın işkence konusunda verdiği raporla- nn tartışmalı olması" gerekçesiyle ahndığı bildirildı. İHD İstanbul Şubesi Başkanı Ercan Kanar ile İTO Genel Sekreteri Dr. Nüvit Duraker'in açıklamalannda, işkence olaylannda kesin rapor verme yetkisinin Adli Tıp kurumlannda olduğu belirtilerek şöyledenüdi: "Doğaldır ki böylesine önemh yetkilere sahip bir kurumun, siyasi otoriteden ba- ğımsız ve her türlü söylentiden uzak bir çalışma tarzına sahip olması beklenir. Oy- sa, Türkiye'deki Adli Tıp Kurumu'nun bu özclliklere sahip olduğunu söylemek. en hafıf deyimiyle 'oldukça tartışmalı'dır." Ercan Kanar da, Adli Tıp Kurumu ile kuruma bağlı adli tabipliklerin birbirleri ile çelişen raporlar verdiğini belirterek, bu konuda örnekler sundu. İki kuruluşun ortak açıklamasında. Türkiye'de işkencenin tıbben belgelendi- rilmesinin hep tartışmalı bir konu olduğu vurgulanarak, konunun "tartışmalı ku- rumlara" bırakılmayacak kadar önemli olduğu belirtildi. Bu "tartışmayı" ortadan kaldırabilmek amacıyla oluşturulacak kurulda, her dal- dan birkaç uzman hekim yer alacak. - Devlet Hava Meydanlan İşletmesi Ge- nel Müdür Yardımcılığı'na Gürsel Şen- soy'un atanması. - Telsiz Genel Müdürlüğü Gene! Mü- dür Yardımcısı Celadet Kingir'in görevin- den alınarak yerine Ömer Yılmaz'ın atan- ması. - Devlet Arşivleri Genel Müdür Yar- dımcılıklanna Necati GültepeileZeki Di- lek'in atanmalan. - Sağhk Bakanlığı İdan ve Malı İşler Müdürü Talat Ertuğrul. Tedavı Hizmetle- ri Genel Müdür Yardımcısı A.Tekin Çele- bioğlu ve Personel Genel Müdür Yardım- cısı Muhmin Bal'ın görev lennden alınma- ları. - İller Bankası Genel Müdür Yardımcı- lan D.Ali Çodur ile İbrahim Meral'in gö- revlerinden alınmalan. bu göreve Önal Süer'in atanması. - Eski SHPyöneticilerinden Güler Tan- yolaç'ın Turizm Bakanlığı Turizm Eğitımi Genel Müdürlüğii'ne atanması. - Çitosan Genel Müdürü Mehmet Gü- müşburun'un Sanavi Bakanlığı müşavırli- ğıne atanması. - Sosyal Hizmeıler ve Çocuk Esirgenıc Kurumu Genel Müdürlüğü'ne Arslan Kava'nın atanması. - Demıryollan, Lımanlarve Hava Mev- danlan İnşaatı Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı A.Erkan Yazgan'ın görevinden alınması. - İstanbul Gübre Sanayi AŞ Genel Mü- dürlüğü Yönetim Kurulu üve.sı Avhan Ersöz'ün görevinden alınarak yerine Rc- şat Kadayıfçılar'ın atanması. Hıcabi Do- ğan'ın da Genel Müdür Yardımcılığı görevinden alınarak \erıne Avka Kadı- oğlu'nunaianması. - Kültür Bakanlığı müşavırlığıne ga/e- teci Özgen Acar'ın atanması. Bölge Valisi Erkan: Nemız'da yürüyüşe izin yokAA (Cizre) - Olağanüstü Hal Bölge Va- lisi Ünal Erkan, Nevruz'un kutlanacağı- nı, ancak bayrak açıp kanunsuz yürüyüş yapmak isteyenlere izin verilmeyeceğini söyledi. Şırnak'ın Cizre ilçesinde muhtarlar, öğ- retmenler ile kamu kurum ve kuruluşla- nnın temsilcilerinin katıldığı toplantıda konuşan Erkan, bölgedeki tüm devlet memurlarının hizmet için bulunduğunu, devletin hiçbir konuda vatandaşlar ara- sında ayrım yapmadığını söyledi. Bölge Valisi Ünal Erkan, Nevruz'un gönülden kutlanacağını, ancak bazı dış 3üçlerin maşası olanlann bu bayramı amacından saptırmak çabası içerisinde olduğunu belirterek şunlan söyledi: "Bayram, kardeşlik demektir. Sevgi ve saygı demektir. Ancak Nevruz'da sizlerin arasına nifak sokmak isteyenler olacak- tu". Bunlara prim vermeyin. Nevruz elbet- te kutlanacaktır. Ama kutlamalar sırasın- da bayrak açmalar, pankart taşıyarak ka- nunsuz yürüyüş yapmak isteyenlere izin verilmeyecektir. Çocuklann, kadınlann arkasına sığı- nıp kanunsuz yürüyüş yapmak isteyenlere izin vermeyeceğiz. Siz de izin vermeyin. Kardeşlik bağlanmızı koparmak isteyen- lere izin vermeyin." Yûzyıllardır kutlanıyor İçisieri Bakanı İsmet Sezgin, Nevruz kııt- lamaları nedeniyle özel bir önlem alınma- dığını, ancak valiliklere genelge gönderil- diğini ammsatarak, "Yasalar çerçevesinde istedikleri şekilde Nevruz'u coşkuyla, tut- kuyla, heyecanla kutlayabilirler. Biz de yar- dımcı oluruz devlet olarak" dedi. İçişleri Bakanı Sezgin, Bakanlar Kuru- lu'nun dün akşam yapılan toplantısına gi- rerken, hükümetin Nevruz kutlamalan ile ilgili aldığı önlemlerin sorulması üzerine önlem alınmadığını, ancak konuyla ilgili olarak valiliklere "tamim" gönderildiğini anımsattı. Kutlamalann kapalı aJanlarda da yapılabileceğini vurgulayan Sezgin, tek ölçütlerinin yasalara uygunluk olduğunu kaydetıi. Sezgin, "Yasalar çerçevesinde kul- lanıldığmda hiçbir sorun olmadığını belirt- tik. Nerede yaparlarsa yapsınlar, sinema sa- lonunda da olur. Gösteri niteliğine de dö- nüşebilir. Yeter ki yasalara aykırı obnasın. Yasalara aykın olduğu takdirde ona mü- saade edilmesi düşünülemez" dedi. Nevruz kutlamalarının yasalar çerçeve- sinde yapuması halinde devlet olarak ken- dilerinin de yardımcı olacaklannı vurgula- yan Sezgin, "tahrik" olasüığının anımsa- tılması üzerine şunlan söyledi: "Vatandaşlanmızm tahriklere kapüaca- ğım sanmıyorum. Bizim vatandaşımız yüz- yıllardan beri Nevruz'u kutluyor, bir olay olmuyor. Bunu bahane ederek bir PKK ey- lemine dönüşecek birtakım şeyler olursa güvenlik güçleri bunun karşısına çıkacak- tır. Bundan normal bir şey yoktur!' İHDPaneK'ne ıniting muamelesi İç Politika Servisi -İnsan Haklan Der- neği İstanbul Şubesi. "İnsan Haklan ve Kürt Sorunu" konulu bir panel düzenle- di. Ancak İstanbul Valiliği. kapah salon toplantılannın. Toplantı ve Gösteri Yü- rüyüşleri Yasası kapsamına girdiğini iddia ederek yasanın gerektirdiği belgele- ri istedi. Valiliğin konuya ilişkin tebliğine göre panellerin >anı sıra iftar yemekleri için de mitinglerde gerekli belgeler isteni- yor. Bu arada İHD İstanbul Şubesi yetkili- leri, panelin. daha önceden kararlaştın- lacağı gibi yann Mülkiyeliler Birliği'nde yapılacağını belirttiler. "İnsan Haklan ve Kürt Sorunu" konulu panele şu isim- lcr konuşmacı olarak katılacak: Yazar İsmail Beşikçi. HEP Genel Başkanı Feri- dun Yazar, İHD Genel Sekreteri Akın Birdal. SHP İstanbul Milletvekili Ercan Karakaş ile Ragıp Duran. Altan Tan, Arslan Başer Kafaoğlu. Ömer Laçiner, Nurullah Alkut, Recep Maraşlı ve Ibra- hım Eren. Mülkiyeliler Birlıği'nin Kuru- çeşme'dekı lokalınde düzenlenen panel. saat 12.00'debaşlayacak.