Catalog

8 ŞUBAT1992 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Başörtüsü içhı imza • UBA (Aakara) -Refah Partisi çalışanlannın oluşturduğu Milli Cenclik Vakfi'mn "başörtüsü" ile ilgili -imza kampanyasında şu ana kadar 1 nailyon 746 bin 3 imza toplandı. Vakıf -Genel Başkanı Nevzat Lâleli düzenlediği basın toplantısında, 1-20 ocak tarihlerini kapsayan "Başörtüsü zulmünü kınıyoruz" isimli imza lcampanyasına, sure bitmesine rağmen halen imza geldiğini söyledi. Kendimi asardım . • CUMHURİYET (Ankara) • "Adalet Bakanı Seyfi Oktay, Eskişehir özel Tip Cezaevi'nin -Icapatılması karannı savunarak - "Dılştinüyorum, o cezaevinde ben olsaydım ne yapardım. Herhalde elime geçireceğin ilk aletle intihar ederdim" dedi. Oktay, Eskişehir f^ezaevi'yle ilgili yargıda 'bulunanların da aynı soruyu '^kendilerine sormalannı istedi. •^Bakanlığm, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'ndaki bütçe -görüşmesinde konuşan Oktay, sCumhurbaskanı özal'ın Eskişehir .Cezaevi'nin boşaltılmasını terördeki .tırmanmaya dayanak gösteren ^zlerini de cumhurbaşkanlığı jnakamına yakışmayacak sözler olarak niteledi. Komisyonda, Adalet ^Bakanlığı ve yüksek yargı "organlannın bütçeleri yapılan 54.4 milyar liralık bir ödenek artışı ile rkabul edikli. DemireTin programı ' • AA (Ankara) - Başbakan Sülcyman Demirel'in 10-15 şubat larihleri arasında ABD'ye yapacağı resmi ziyarete Uişkin program açıklandı. Başbakan Demirel ve beraberindekiler, ABD'ye 10 şubat pazartesi sabahı Ankara Esenboğa Havalimanı'dan hareket edecekler. Başbakan Demirel ve beraberindekileri taşıyan özel uçak aynı gün Washington'daki Andrews Hava Ussü'nde olacak. Demirel, daha sonra helikopterle Beyaz Saray yakınındaki Wa5hington anıtına geçecek. Başbakan Demirel için resmi karşılama töreni de £urada yapılacak. Başbakan Demirel, •bu törenden sonra ikametine aynlan "Blair House" da istirahate çekilecek. Başbakan Demirel, 11 şubat saJı 'sabahı Arlington Mezarhğı'nda Meçhul Asker Anıtı'na çelenk koyarak -saygı duruşunda bulunacak. Yılmaz Almanya'da . • AA (Istanbul) - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, 8-10 şubat tarihleri arasında Münilfte yapılacak,, "Güyejahk Polititalann'da Yeni. v A J Tîbyuuarf 'İcbnulu lilûsiararası b&^'~' *toplantıya katılmak üzere AJmanya'ya gitti. Yılma2, hareketinden önce Atatürk Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, toplantıda Varşova jPaktı'nın dağüması, Sovyetler {Birliği'nin çözülmesi, NATO'nun İyeniden yapılanması ve Avrupa jüvenliğindeki yeni usurların gözden şeçirileceğini söyledi. fasaya iptal • AA (Ankara) -Anayasa Mahkemesi, 1622 sayılı yasanın yargılamaya itirazı le ilgili ek üçüncü maddesini, ınayasanın 2, 36 ve 125. maddelerine lykırı olduğu gerekçesiyle oy birliği ile ptal etti. Anayasa Mahkemesi, idari rargılama usulüne "itiraz" yolunu [etiren ve evrak üzerinde bir ay içinde onuçlandınlmasını zorunlu kılan istemin, anayasanın öngördüğü yargı lenetimini kısıtlayıcı nitelikte olduğuna carar verdi. %ıdonık devrede • CUMHURİYET (Ankara) -TBMM kaşkanı Hüsamettin Cindoruk, ıflgisayar destekli merkezi seçmen fltüğü projesinin uygulanabilmesi için evreye girdi. Cindoruk, TBMM'deki iyasi partilerin yöneticilerine önderdiği yazıda, projenin lygulanması ile büyük tasarruf ağlanacağını belirterek bu amaçla »ütçeye 50 milyar liralık ek ödenek onulmasına yardtmcı olunmasım itedi. 117 yerde seçim | l CUMHURİYET (Ankara) -Geçen ıl kurulan 317 yeni belediye ile anlıurfa ve Van'ın da aralarında ulunduğu, çeşitli nedenlerle boşalan 6 belediye başkanhğı için 7 haziranda »çim yapılması kesinleştL Yüksek eçim Kurulu'nun açıklamasma göre u yerlerle ilgili seçim takvimi 7 isanda başlayacak. Bu arada, Stanbul'da Bakırköy'ün dörde ölünmesi ve Sultanbeyli'nin ilçe lması durumunda buralarda da aym ırihte seçim yapılabileceğj ^elirtiliyor. tev-Sol'da karar h AA (Ankara) -Ankara DGM'de förülen yasadışı Devrimci Sol davası Jonuçlandı. örgütün Ankara gorumlusu ve eylemlerin planlayıcısı »ldugu öne sürülen Semih Genç 15 yıl, «eşitli eylemlere katıdıklan öne sürülen fcrol Şaman 36 yıl 8 ay, Feridun frlmaz ise 33 yıl ağır hapse mahkûm fdildiler. Mahkeme, diğer samklardan Halil Yılmaz'ı 22 yıl 8 ay, Hasan Ozbolat'ı 19 yıl 8 ay, Çoşkun Recep Alıçlı'yı 16 yü 8 ay, Hasan Hulusi Kulak'ı 16 yıl, Ayşe Türk ve Fatma Özyurt'u 8 yıl 4'er ay ağır hapis Çezasına çarptırdı. Üç sanık ise beraat ftti. Mahkeme heyetinin karannı protesto eden tutuklu sanıklar slogan atıp pankart açtılar emirel, Özal için "Çankaya'da herhalde kendine hükü- met kuruyor" demişti. Özal da "Kuruyorum, ne olacak?" der gibi icraatını o gün bugündür sürdürüyor. Dön Çankaya zıyareti sonrasında gördüğümüz ve dinlediğimiz Demirel, Özal'ın "bu icraatına" alışmış gibiydi adeta. Demirel, "Sayınözal, önüne koyduğumuz her kâğıdı Imzalaya- cak değil herhalde" dedi ve ekledi: "Çankaya noter değildir" Cumhurbaşkanı Özal'ın hükümet icraatını "denetJemek, gere- kirse engellemek veya eleştirmek" kararlılıgını Demirel de anlamış durumda. Demirel, Çankaya-Hükümet ilişkilerini tartışma çıkarmadan, kav- ga ediyor jzlenimi vermeden yürütmek zorunda. Çünkü Cumhur- başkanı'nın kaybedecek bir şeyi yok. Ozal, "eski Özal" olmayı sürdürürse, bundan dolayı herhangi bir oy veya prestij kaybına uğraması söz konusu değil. Asıl, "yeni özal" görüntüsü, "değişmiş Özal" imajı, Cumhurbaş- kanı'na zarar verebilir. Özal, eski Ozallığını sürdürdüğü sürece hem toplumun gündeminde hem de siyasetin doruklarında kala- bilir. Özal'ın yaptığı da zaten bu... Oysaki Demirel'in durumu çok daha zor. "Değişime uğramış", kendisini "yenilediği" için 7. kez başbakan olma fırsatı elde etmiş Demirel, yeni ımajına gölge düşürmemek zorunda. Çünkü eski Demirel'i çağnştıracak bir davranış, Demirel'in tükenişi olacaktır. Demirel'in Özal ile cepheden bir savaşı göze alamaması da bu nedenledir. Hatta Demirel, Özal'ın bazı önerilerine sempatiyle bak- BAŞKENTTEN AHMETTAN Destek - Köstek... maya başladı, Özal'ın veto gerekçesinde erken emekliliğin kısa süreli uygulanması önerisını olumlu karşıladı. DYP yöneticilerine uygulamanın üç yıl ile sınırlanması doğruhusunda çalışma yap- maları için talimat verdi. Cumhurbaşkanı Özal ise Demirel'in de ima ettiği gibi "hükü- met içinde hükümet olma" hedefinden çok, hükümeti ciddi ola- rak "marke eden" muhalefet gibi hareket etmekte. Dün erken emeklilik yasasını ikinci defa veto etmesine de bu açıdan bakmak gerek. Anayasaya göre cumhurbaşkanının ikinci vetosu bir sonuç do- ğurmayacağı ve son sözü Meclis söyleyeceği halde, Özal yasayı ikinci kez geri gönderdi. Bu, Özal'ın çok kararlı bir biçimde mu- halefetini sürdüreceğinin bir başka güçlü sinyalidir. Özal ayrıca, tıpkı "gerçek bir muhalefet" gibi doğrudan politika üretiyor. Bunu emrindeki müşavirleriyle, eski yüksek bürokratlarla de- ğil, anayasaya göre doğrudan kendisine bağlı olarak çalışan Devlet Denetleme Kurulu aracılığı ile gerçekleştiriyor. Özal, bundan bir süre önce kuruldan sağlık sigortası konusun- da bir rapor hazırlanmasını istedi. Bu rapor hazırlandı. Birkaç gün önce Cumhurbaşkanı'na su- nuldu. Cumhurbaşkanı da gerektiğinde "politika üretme" ve hü- kümete "ülke yararına öneriler sunma" işlevine (?) uygun olarak bu raporunu Başbakanhk'a, ilgili bakanlık ve kuruluşlara gönder- di. Raporda özetle ortaya konulan öneriler şöyle: — 17 ayrı ülkedeki genel sağlık sigortası uygulamalan incelen- di. Türkiye'ye üçlü model, ikili model ve tasarruf hesabı modelleri en uygun görünüyor. "Üçlü model" kamu ve özel sigorta kuruluşlannın devreye sokul- ması ve oluşturulacak fon idaresinden, sigortalıların, sağlık poli- çesi saün almasıyla gerçekleştirilebilir. Burada sigortalı belli ve basit bir ön havale sistemi ile, dilediği sağlık kuruluşunu ve doktoru se- çebilir. "İkili model", üçlü modeldeki görevin, sigorta kuruluşları yerine fon idaresince üstlenmesi ile gerçekleştirilebilir. "Tasarruf hesabı modeli" ise her sigortalı için bir tasarruf hesabı açılır ve hizmetler için ödemeler buradan yapılabilir. Özal'ın gönderdiği raporda, Türkiye'de halen nüfusun yüzde 45'inin hiçbir sağlık güvencesinde olmadığı vurgulanmakta. Başbakan, Amerıka dönüşü Özal'ın genel sağlık sigortası ra- porunu Sağlık Bakanı Aktuna ile birlikte inceleyip, bir yasa tasa- rısı hazırlatır mı, bilemiyoruz. Ama görünen, hükümetin politika üretmede yeni bir ortak bul- duğu ve bu ortağı iyi değerlendirirse yasaları hiç vetoya uğrama- dan, tıkır tıkır çıkarabıleceğidir. 30 DYP milletvekili, işadamı bakanlann kapsam dışı bırakılmasında ısrarlı. SHP'nin sol kanadı görüşmelere katılmama eğiliminde Koalisyonda vergi affı kriziCUMHURİYET (Ankara) - DYP ve SHP gruplannda, hükümete yönelik ilk tepki, kamuoyunda "vergi affı" olarak nitelenen, bazı kamu alacaklannın tahsilatının hızlandınlması ve matrah artın- mı hakkındaki yasa tasarısında ortaya çıktı. DYP ve SHP milletvekillerinin büyük bir bölümü tasannın görüşmelerine ka- tılmama eğilimine girerken, 30 kadar DYP'li bakanın af kapsamı dışında tu- tulması ve sınır getirilmesi yönünde de- ğişiklik önergesi hazırlıklarına girişti. DYP istanbuJ Milletvekili Coşkun Kırca ile Kastamonu Milletvekili Münif İslamoğlu'nun da aralarında yer aldığı 30 kadar DYP milletvekilinin vergi affı tasansına karşı çıktıklan öğrenildi. DYP içindeki muhalefet grubu, tasan ile baa bakanlann vergi borçlannm gecik- me zammı ve faizlerinin bir bölümünün sılinmesinin partiyi kamuoyu önünde güç duruma sokacağı endişesini dile ge- tirerek, tasanyla ilgili bir dizi değışiklik önergesi hazırladı. Tasanya muhale- fet eden DYP'liler, af için 50 ya da 100 milyon liralık sınır getirilmesi ve bakan- lann af kapsamı dışında tutulmasına yönelik değişiklik önergeleri hazırladı- lar. Değişiklik önergeleri hazırlıklannı bazı DYP yöneticilerine de aktaran mil- letvekillerinin, "Biz niçin işadamı bazı bakanlan kurtarmak için hazırlanan bu tasanya oy verelim" biçiminde konuş- tukJan öğrenildi. DYP grubundaki bu tepkiler Başbakan Süleyman Demirel'e deiletildi. DYP yöneticileri, bakanlann kapsam dışında tutulmasına yönelik değişiklik önergesinin anayasının "eşitlik" ilkesine aykın olacağını belirterek, önergelerin geri alınması için milletvekillerini ikna- ya çalıştılar. Tasanya karşı olan mıllet- vekilleri de TBMM'deki görüşmelere katılmama karan aldılar. DYP grup başkanvekilleri de iktidar grubundaki bu sıkıntıyı gidermek amacıyla Demi- rel'in ABD gezisi dönüşünün beklenme- sini, tasannın Demirerin dönmesinden sonra Meclis'te gönişülmesini uygun buldular. SHP milletvekillerinin büyük bölü- münün de tasanya karşı olduklan öğre- nildi. HEP kökenli ŞHP milletvekilleri ile yenilikçi sol grup önceki gün TBMM genel kurulunda tasannın görüşmeleri- ne katılmamayı yeğlediler. MUP vt RP tııtitiM haziPhiiMla Bu arada ANAP ve RP gruplan, tasa- nnın TBMM'deki görüşmelerini engel- lemek üzere çok sayıda değişiklik öner- gesi hazırladılar. RP gnıbunun 40, ANAP gnıbunun da 7 değişiklik önerge- si hazırladığı bildirildi. ANAP Istanbul Milletvekili ve eski Maliye Bakanı Adnan Kahveci, SHP Gnıp Başkanvekili Aydın Güven Gür- kan ile görüşerek, vergi affının SHP programı ve felsefesine aykın olduğunu söyledi. Kahveci, Gürkan'a "Siz hayali ihracat olayını ANAP'a karşı yıllarca kullandınız. Bu tasan yıllarca DYP'li bazı bakanlar ile DYP'ye yardım eden işverenlerin diyet borcunu ödemek için çıkanhyor. Biz eğer bu tasan yasalaşırsa tıpkı hayali ihracatı sizin bize karşı kul- iandığınız gibi kullanacağız, oy kaybe- dersiniz" uyansında bulundu. ANAP'hlar tarafından değişiklik önergeleri şöyle: Vergi affı tasansı 50 ya da 100 milyon lira ile sınırlandınlsın. - Kendilerinin ve 1. derecede yakınla- nmn yat, kat, uçak, villa yazuk, lüks oto gibi varhklan olanlar kapsam dışında tutulsun. - Aftan yararlanacak olan mükellef ileride yeniden vergi kaçırdığında borç- lan, af öncesi biçimine dönüştürülsün. - Vergi affından yararlanılsa bile tu- tulması zonınlu olan defter ve kayıtlar muhafaza edilsin. -17,18 ve 19. dönem milletvekilleri ile 1. derecede yakınlan kapsam dışında tu- tulsun. Tasan, TBMM genel kurulunda önü- müzdeki hafta çarşamba günü görüşüle- cek. DYP ve ŞHP grup başkanvekilleri, tasannın görüşülmesı sırasında ANAP ve RP'nin engelleme hazırlıklanna giriş- mesf üzerine mılletvekillenni uyararak, tam kadro TBMM genel kurulunda ha- zır olmalannı istediler. Başbakan olmak için ortaya çıkan Demirel'in üç benzeri. (Fotoğraf: ZEKÎ AYIK) Üç başbakan daha bulundu HAKAN AYGÜN (Ankara) - Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile Başba- kan Süleyman Demirel, akşamcılar için her akşam Ankara Kalesi'nde "akşamlık olağan görüşme" yapacaklar. ANAP'ın teknik danışmanı Erkal Zenger, küsk-ln AP'lilerin toplantısı için aradığı Demirel'in benzerlerini buldu. Ancak küskün AP'hler, gaze- telerde çıkan haberlere de küsünce projesini değiştirdi. Şimdi de ilanla Özal'ın benzerlerini anyor. Ardından da Inönü başta gelmek üzere diğer liderlerin ve bakanlann benzerlerini arayacak. Zenger, yeni projesinin amacını şövle açıkladı: "Şimdi Ozal ile Demirel, çok zorlanırlarsa arada bir görüşüyorlar. Zenger Paşa Konağı'nda ise her akşam görüşecekler. Özal'ı en üst kata, pemirel'i orta kata, İnönü'yü de kapıyı açması için alt kata yerleştirece- ğiz. Ecevit ise kapının dışında olacak." Zenger'in gazetelere verdiği ilanlar üzerine "başbakan olmak" için or- taya çıkanlardan üçü dün basına tamtıldı. Demirel benzerlerinden Mev- lüt Ankaya, 56 yaşında ve emekli işçi. Emin özgen, 29 yaşmda ve Kültür Bakanhğı Klasik Türk Müziği korosunda cahşıyor. Halil Dönmezbilek ise 55 yaşında ve Ankara Posta lşleme Merkezi'nden emekli. özgen ve Ankaya, Demirel'e benzemek için bıyıklannı kestinnişler. Özgen dışm- daki Demirel benzerleri, aynı zamanda Demirel hayranı. Bütçeden notlar MOletvekffleri açkabncaFARUK BİLDtRİCİ (Ankara) - Devlet Bakanı Meh- met Ali Yılmaz'ın eleştirileri yanıtlamak adına ön- ceden hazırlanmış kitapçığı okuması hayli uzun zaman aldı. Milletvekilleri, akşam saatlerinde spor konusundaki hedefleri dinlemekten sı- kıldılar. Ikide bir, "Sayın Bakan ar- tık okumasanız, biz okunız, nasıl olsa dağıttımz" diye iti- razlarda bulundular. Ama ba- kan oralı bile olmadı: — Ohnaz. Bu emek ürünü. Ben okuyacağım. Siz dinleye- ceksiniz. Böylece Yılmaz'uı hemen ar- kasında oturan bürokratlar ba- kanlannın emeklerine olan say- gısına tanık oldular! 37 sayfalık kitapçığın okun- ması bitince bakan, sorulan ya- nıtlamak istedi. Bunun üzerine DYP Bolu Milletvekili Necmi Hoşver itiraz etti: — Sayın Bakan, bir de on- lan dinlemeyelim. Cevaplan yazılı olarak gönderin. Yılmaz yine kabul etmedi: — Olmaaaz. Beni bir daha uğraştınnayın. Hazırlanmışken bitirelim. Bunun üzerine yine DYP Milletvekili Alaattin Kurt, "Usul hakkında söz istiyo- Müzisyen Şanar Yurdatapan, düzenlediği basın toplantısında kafasını kazıtü İşkenceyesıfır numaraprotestoCAN KOZANOĞLU (istanbul) - 12 Eylül'den bu yana, eşi Melike Demirağ ile birlikte Almanya'da yaşayan besteci ve müzik ya- pımcısı Şanar Yurdatapan, dün İstanbul'da, Haydar Beltan ad- lı tutukluya yapılan işkenceyi protesto etmek amacıyla "kafa kazıtmalı" bir basın toplantısı düzenledi. "Adı: Haydar Beltan! 1979 ydında po- litik çahşmalanndan ötürü kovuşturmaya uğrayınca yurtdışma çıkmak zorunda kal- rruş... Bizim dönüşümüzün basındaki yan- sımalan onu yarultmış olmalı ki insan hak- lan ile ilgili Devlet Bakanı Mehmet Kah- raman'la telefonlaşıyor ve 3 Ocak 1992 gu- nü Esenboğa'ya iniyor, ama soluğu Em- niyet'te alıyor: Bir hafta işkence..." Haydar Beltan, Tunceli Savalığı'nın tu- tuklama emri uyannca Erzincan Cezaevi'- ne gönderilirken, Beltan'ın başından ge- cenlerle ilgili haberler de Almanya'ya ula- şıyor. Şanar Yurdatapan ve Melike Demi- rağ, gurbet yıllannda dostluk kurduklan Beltan'ın durumuyla ilgileniyorlar, bazı bakanlarla temas kurmaya çalışıyorlar. "Ancak 6 şubatta Mehmet Kahraman'la göruşebildim ve somut önerimi iletebildim. 'Beni onunla telefonla konuşturun. Dev- letin buna olanağı olduğunu biliyorum. İş- kence görüp görmediğini onun ağzından duymaK ve emin olmak istiyorum' de- dim." Yurdatapan, bu taJebi iki gün için- de karşılanamayınca, olayı gazetecilerin önünde kafasını kazıtarak protesto etme- ye karar veriyor. Yurdatapan, dün eski bir dostunun Be- yoğlu'ndaki kuçük dükkânında hem kafa- sını kaattı hem eyleminin gerekçesini açık- ladı. Saçları önce makineyle şöyle bir ah- mp, ardından tıraş köpüğü - ustura ikili- sinin marifetiyle kazınırken kendi eylemi- nin bir başlangıç olduğunu söyledi. Ve iş- kence olaylanmn üzerine gidümezse, ay- nı eylemin kadınlı erkekli bir grup halin- de Strasburg ya da Lahey'de tekrarlanması için çalışacağını vurguladı: ' "Kadınlı erkekli bir kel kafalar grubu olarak gazete sayfalanndaki görüntiimü- zün çirkin olacağı kuşkusuz. Ama bu çir- kinliğin ve ayıbın sorumlusu, işkenceyi ön- lemek için gerekli çabayı göstermeyenler olacaktır. Dilerim, bu işi yapan ilk ve son kişi olarak kalayım." Yurdatapan'ın protesto tıraşını eski berberi yaptı rum" deyince, salondakiler merakla başlannı o tarafa çevir- diler. Ama Kurt'tan eleştiri ye- rine bir yakınma geldi: — Bugün en bonkör bakan- lanmızm bütçelerini görüşüyo- nız. Ama bizi aç bu-aktılar. Bakan da hemen "Merak et- meyin, bir lokantayı sizler için açık tutuyorum" diyerek Kurt'u sevindirdi. Ama bu va- adin lafta kaldığı görüşmelerin sonunda anlaşıldı. Itirazlann dinmesinden son- ra Yıhnaz, yine bürokratlann hazırladığı yamtlan ağır ağır okudu. Milletvekilleri yanıtlar- dan tatmin olmadılar. Ama sa- atin 22.00'ye yaklaştığını gör- dükleri için seslerini çıkarma- dılar. Bakanın, "Bittiiii" söz- leri ile gözler SHP'U Bayan Ba- kan Güler lleri'ye çevrildi. Güler 1leri, arkasmdaki san- dalyede oturan danışmanı Gür- sel Usta'dan aldığı metni oku- maya başladı. Ileri'nin heye- candan sesinin titrediği belli oluyordu. Ileri'nin konuşması eski Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Mü- dürü olan RP Milletvekili Me- lih Gökçek ile düello biçimin- de geçti. Çünkü Gökçek'in He- ri'ye yönelttiği iddialan ağırdı: — Sayın Bakan, babasımn ölüm ilanı için bakanlık örtü- lü ödeneğinden 400 milyon li- ra ödedi. Bakın, bu konuda bir gazete haberi var. Aynca özel kalemdeki görevUlere de yine örtülü ödenekten yılbaşı hedi- yeleri ahmş. Gökçek'in iddialan böyle uzayıp gidiyordu. Ileri'nin de yamtlan ağır oldu: — Sayın Gökçek zamarunda kurum partizanca yönetilmiş- tir. Hizmette gerileme varsa o da kendisinin getirdiği personel nedeniyledir. Döneminde iha- leler hep belli kişilere verilmiş- tir. Sayın Gökçek'in özel kale- me hediye iddiası hayal ürünü- dür. Kaldı ki muhafazakâr ol- duğunu söylemesine rağmen babamdan söz ederken 'rahmetli* bile dememiştir. İlanlann ücretini de ben öde- dim. Işte faturası... Ileri'nin konuşmasından sonra SHP ve DYP milletvekil- leri, derin bir "ohh" çektiler. Gökçek, bir süre sonra kendi- ne gelerek yine sorular yönelt- meye başladı. Ama bu kez ik- tidar kanadı sinirlendi.