Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
5Şubatl992 haberler Cumhuriyet3
PTT tarafmdan verilen iznin altmda eski Genel Müdür EmirrBaşer'in imzası var
Alo BilgPye 6 aylık tekelhakkıHaber Merkezi- Alo Bilgi adıyla 24 saat özel telefon hatlanyla çalı-
şan firmaya eski PTT Genel Müdürü Emin Başer'in 6 aylık tekel
hakıkı tanıdığı prtaya çıktı. Verilen bu hak 15 martta sona ereçek.
Alo Bilgi'nin İngiliz kurucusu Legion fırmasının hangi şartlar
karşılığı tekel hakkmı aldığını PTT'ciler açıklamıyor.
Ajda Pekkan'dan Emrah'a, Cem
özer'den Haydar Dümen'e kadar 30'u
aşkın sanatçı ve uzmanla anlaşan Alo
Bilgi "yi günde 100 bın kişinin aradığı ve
böylece cironun günde 3 milyar lirayı aş-
tığı belirliliyor.
Alo Bilgi'nin Türk ortaklan arasında
yer alan Hakan Akarcalı, eski ANAP'lı
bakanlardan Bûlent Akarcalı'nın yeğe-
ni. ötekı ortak Oğuz Özerdem'le Hakan
Akarcalı'nın yıllık kazançlan 600 mil-
yon lirayı buluyor.
Evlerde ve işyerlennde telefon fatura-
lannın Alo Bilgi'yi arayanlar yüzünden
kabarması üzerine çoğu işyeri ve evlerde
telefonlar 9'a kapatılmaya başlandı.
Adı: Alo Bilgi Telekomünikasyon
Hizmetleri AŞ. Yaptığı hizmet: özel te-
lefon hatlanyla 24 saat herkese
telefonla özel bilgıler vermek ve eğlen-
dirmek. Bu hizmetler Emrah'tan Ajda
Pekkan'a, Cem özer'den Haydar Dü-
men'e kadar 30'u aşkın sanatçı ve
uzmanı kapsarken, sevdiğıniz takımla-
nn futbolculanyla da telefonda buluşma
ımkânı sağhyor.
Fiyatı: Telefonla her 30 saniyelik gö-
rüşme için 2917 lira. Ancak şunu hemen
belirtmekte yarar var, iş 30 saniye ile bit-
miyor. En küçük konuşma 2-3 dakika.
Daha uzunlan 5, hatta 6 dakikaya kadar
çıkabiliyor. Böylece her 30 saniyede
2917 liralar katlanıyor ve 3 dakikası 17
bin 502 liraya çıkıyor.
"Alo Bilgi" adı ile 16 Eylül 1991'den
itibaren faaliyete geçen fırma Türk-lngi-
liz ortak girişimı sonucu doğdu. İngiliz-
lerin dev Audiotex firması Legion
Telecommunıcation, İngiltere'de işler
kapanınca Türkiye başta olmak üzere
Ortadoğu ülkelerinde kendısine yeni pa-
zarlar aramaya başladı. "Audıotex"
denilen telefonla bilgi verme ve eğlendir-
me servislen kurmak için Türkiye'de ön
araştırmalar yapıldı.
Legion, Türkiye'deki durumu yatınm
için uygun buldu. Ancak, öteki lngılız
fırmalan da Türkiye için çok hevesliydi.
Legion, Sabah gazetesinin Londra'da
çalışan iki genç muhabiriyle anlaştı. Bu
gençlerden birisi eski ANAP'lı bakan-
lardan Bülent Akarcalı'nın yeğeni
Hakan Akarcalı, öteki de Oğuz Özer-
dem'di.
Legion, bu gençlere önemli görevler
verdi. PTT'den '6 aylık tekel alma"
hakkını da bu gençler sağladılar. Böyle-
ce eski PTT Genel Müdürü Emin Başer
ile buluşan Legion'un üst düzey yöneti-
cileri özel anlaşmayı hemen imzaladılar.
öteki İngiliz firmalan ise bu işte geç kal-
dıklan için pastayı Legion'a kaptırdılar.
ANAPMı eski bakanlardan Bülent
Akarcalı'nın bu işteki rolünün ne oldu-
ğugizlikaldı. 16 Eylül 1991'de Alo Bilgi
adıyla resmen faaliyete geçen firma, 15
Mart 1992'de son bulacak "6 aylık te-
kel" hakkını sonuna kadar kullanarak
önde gelen sanatçı ve uzmanlarla özel
anlaşmalar yaptı.
Edindiğimiz bilgiye göre özel anlaş-
malarla kendilerini arayanlann günlük
cirosundan elde edilen rakamın yüzde 7
ile 10'unu alan sanatçı ve uzmanlann
haftalık kazançlan 30 milyon lirayı geçi-
yor. Ancak, bu sanatçı ve uzmanlar özel
anlaşmada şayet Alo Bilgi'den aynlıp bu
alanda çalışacak başka bir firmaya
transfetolurlarsa 2 milyar liralık tazmi-
nat ödemeye mahkûm ediliyorlar.
Gûde 3 nüyıHık cirı
Alo Bilgi'yi şu anda, günde arayanla-
nn sayısımn 100 bin kişiyi bulduğu belir-
tiliyor. Hatta bazı günler bu rekor da
kınlabiliyor. 30 saniyelik aramanın 2917
lira olduğu düşünülerek yapılan asgari
bir hesaplama ile Alo Bilgi'nin günlük
cirosunun 3 milyar lirayı aştığı görülü-
yor. Ayda ise 90 milyar liralık ciro
çoktan geçiliyor.
Alo Bilgi, 6 aylık Tekel hakkını aldığı
PTT ile 7.5 yıllık olarak yaptığı özel söz-
leşme gereği şu anda bu kuruluşa cirosu-
nun yüzde 58'ini veriyor. Ancak bu oran
önümüzdeki yıllarda giderek azalarak
yüzde 42'lere İcadar düşecek.
PTT'citer kMuşmyor
Alo Bılgı'ye PTT'ce 'neden 6 aylık te-
kel hakkı verildiği konusunda, Emin
Başer Genel Müdürlük'ten aynldığı için
onun yardımcısı Veli Bekdemir'i aradık.
Ancak tüm ısrarlanmıza rağmen Bekde-
mir. telefonlanmıza çıkmaktan kaçındı.
Sakıp Sabancı, Japon ortağı Mitsubishi yetkilileri onurıma akşam yemeği verdi
Japon otomobflcfler Ath Köşk'teYAPRAK ÖZER (tstanbul) - Japon
otomotiv şirketi Mitsubishi'yle
ortakhk kuran Sabancılar, ön-
ceki gece fırmanın Genel Başka-
nı Toyoo Tate ile Avrupa
Direktörü Nionia onuruna Ath
Köşk'te yemek verdiler.
Bir haftahk ziyaret için Türkiye'de bu-
lunan Mitsubishi'nin ü£t kademe yetkili-
leri Adana'daki Sabanâ tesislerinde ince-
lemelerde bulunduktan sonra, önceki ge-
ce Sakıp Sabancı'nın Ath Köşkü'ndeki ye-
mekli davete katıldılar.
Türkiye'deki Japon topluluğunun önde
gelen simalanyla Sabancı ailesi ve yetkili-
lerinin, gazete yöneticileri ile bazı bilim
adamlanmn buluştuğu yemekte, Mitsubis-
hi'nin önümüzdeki yıl Adana'daki tesisler-
de üretime geçeceği açıklandı.
2500'ü kamyon, 1500'ü midibüs olmak
üzere yülık 4 bin araç kapasiteli üretüni,
yakın bir zaman sonra ticari vasıta olduk-
lan belirtilen, ancak "sürpriz" olacağı için
daha fazla detay verilmeyen iki yeni ürü-
nün izleyeceği belirtildi. Adana'daki tesis-
lerde Japonlann know-how'ından yarar-
lanılması Öngörülüyor.
Mitsubishi'nin Başkanı Tate yemekte
yaptığı konuşmada, Adana'da yaptığı in-
celemelerden etkilendiğini ve Türk işçisi-
nin Japon işçisi gibi disiplinli olduğunu
gözlediğini ifade etti.
Sabancı, Japonlarlâ ilişkiyi parmağa ta-
kılan bir yüzüğe benzeterek "Bu halkayı
kahnlaştırmalı, yanına da yenilerini ekle-
meliyiz. Nasılolacak bu, gelerek, görerek
olacâk. Dostluk kurarak olacak. Arkadaş-
hk yaparak olacak" dedi.
Sabana, "Japonlar size mi, yoksa Türk-
iye'ye mi geliyor, neredeyse tüm Japon or-
takhklannı siz kurdunuz" yolundaki so-
ruya şu karşılığı verdi:
"Türkiye olmazsa, Sabancı olmaz. Ya-
ni Sabana adıyla olmaz tek başma. Türki-
ye'ye geliyorlar. Orada da Sabancı'yı gö-
rüyorlar. Bu Japonlarlâ daha çok iş yapa-
cağız inşallah."
Sakıp Sabancı, önceki günkü yemekte Japon fînnası Mitsubishi yetkililerine hediye verdi. (Fotoğraf: UĞUR GÜN YÜZ)
Japon firmaları Komatsu, Mitsubishi,
Mitsui, Bridgestone ve Toyota ile Saban-
cı Holding arasında kuvvetü Japon işbir-
liği var. Ortakhklan "Türkiye gibi güçlü"
kuruluşlar olarak nitelendiren Sakıp Sa-
bana, "Bir toplantıda 'Bizim boyle şirket-
lerimiz yok' dediğımde beni yanüş anladı-
lar. Söylemek istediğim her biri bir devlet
gibi güçlü kuruluşumuz yok idi" dedi.
Mitsubishi'nin Türkiye Genel Müdürü
Kinya Nakada, Japon yatınmının Türki-
ye pazarını sevdiğini söyledi.
Sabancı, Japon ortaklıklarının amacını,
üretimi arttırarak Ortadoğu'ya ve Avru-
pa'mn belirli bolgelerine ihracat yapmak
oldugunu söyledi. Kardeşi Özdemir Saban-
a'nın yıllarmı bu ise verdiğini hatırlatan
Sakıp Sabancı, sıcak bir havada geçen ge-
ce boyunca Japon konuklanna çeşitli he-
diyeler verdi, kendisi de Japon kültürünü
simgeleyen hediyeler aldı.
Rosenberg çiftini idama gönderen yargıç, yaşamı boyunca imajını değiştirmek için çabaladı
Yargıç Kaufman, bir suçlu gibi gömüldü
ŞEBNEM ATtYAS (New York) - 81 yaşında önceki gün Nevv York'ta
ölen yargıç Inving Kaufman, yaşamı boyunca imajını değiştir-
mek için çabaladı, durdu. Çünkü ölümünden sonra 'Rosenberg-
leri idam eden adam' olarak anılacağını çok iyi biliyordu. Ama
başaramadı. Ailesi ve yakınlan onu son yolculuğuna, casusluk
suçuyla iki kişiyi ölüme gönderen yargıç olarak uğurladılar.
Ethel ve Julius rosenberg, 2. Dünya Sa-
vaşı sırasında Sovyetler Birliği'ne atom
bombasımn gizli bilgilerini iletmekle yar-
güanıp 1953'te elektrikli sandalyede ölü-
me gönderildiler. Sovyetler Birliği'nin ilk
atom bombası deneyini gerçekleştinnesin-
den iki yıl sonra yargılanan Rosenbergler
ve Morton Sobell, bilgileri Sovyetler'e sız-
dırarak ABD'nin en az 10 yıl sahip olabi-
leceği atom bombası teknolojisindeki üs-
tünlüğünü kaybetmesine yol açmakla suç-
landılar.
Rosenberglerin mahkemesi, 1950'de Se-
natör Joseph McCharty'nin 205 kişilik ko-
münist listesi hanrlaması ve Dışişleri Ba-
kanlıgı'na iletmesinden sonra başladı. Yo-
ğun histerik bir antikomünizm ortamında
devam eden mahkeme, solcu aktivistlerin
yanı sıra siyasi bağlammı ohnayan geniş
bir grubun tepkisine neden oldu. Yargıç
Kaufman'ın kararı büyük bir muhalefet-
le karşılaştı.
Rosenberglerin casus olduğuna dair tek
kanıt Nikita Kruşçev'in anılannın geçen yıl
yayımlanması ile ortaya çıktı. Kruşçev anı-
lannda, Sovyet lideri Joseph Stalin'den ve
Sovyet Dışişleri Bakaru Vyanheslav Molo-
tov'dan "atom bombasımn yapılmasında
Rosenberglerin verdiği bilgilerin son derece
önemli bir rol oynadığını" öğrendiğini
kaydetti. Bu açıklama Sovyetler'de atom
bombasımn üretildiği şehrin yöneticisi Bo-
ris Brokhoviç'in The New York Times ga-
zetesinde yayımlanan ve "Rosenberglerden
hiçbir şey öğrenmedik" dediği röportajdan
bir yıl sonraya rastladı.
Yargıç Kaufman pek çok kez Rosen-
bergleri ölüme gönderen biri yerine, güney
eyaletlerindeki bir kamu okulunda aynm-
cıhğa son veren yargıç olarak anümayı is-
tediğini dile getirdi. Kaufman sık sık Ro-
senbergler davasının unutufanasını talep et-
mesine rağmen dava ile hesaplaşmava biz-
zat devam etti.
Kaufman Rosenberg mahkemesinden 13
sayfalık özgeçmişinin son sayfasında kısa-
ca bahsetmeyi yeğledi. Yanında her zaman
basınm mahkeme hakkında yazdıklannı
içeren gazete parçalan bulunurdu. Kauf-
man, aynca bu ifadeleri kartlara gecirerek
masasında en gorünen yerinde tutardı. Ro-
senbergleri bir keresinde "adam öldürmek-
ten daha vahim bir suç işlemekle" suçla-
yan Kaufman, her karardan önce sinago-
ga gidip dua ederek Tann'dan "Kendisi-
ne yol göstermesini" istemekle tanındı.
Kaufman'uı bu aüşkanlıgını etrafa yayma-
ya çalışması, Rosenberg davasıyla imkân-
sız hale gelen ve hayattaki tek ideali olan,
anayasa mahkemesindeki "Yahudi
koltuğuna" atanmak için kaybettiği libe-
ral Musevi desteği kazanma çabası olarak
yorumlandı.
Kaufman, Rosenberg davasında doğru
karar aldığına kamuyu ikna edebilmek için
çok çabaladı. Federal Soruşturma Büro-
su'nun (FBI) olaydan 20 yıl sonra açıkla-
dığı dokümanlar, yargıç Kaufman'ın Ro-
senbergleri idam karanm tek başına ve.
kimsenin etkisi altında kalmadan verdiği-
ni, yargıcın bu sırada sık sık iddia maka-
mı olan savcıya kapah görüşmeler yaptı-
ğıru ve savcııun tutumunu degiştirmeye ça-
baladığım, aynca sık sık olüm karanmn
kaldınlması için FBI'ı aradığını kanıtladı.
Bu dönemde FBI Başkanı olan Edgar Ho-
over'm Ethel Rosenberg'in idam edilme-
sine karşı çıktığı da dokümanlarda yer al-
dı.
Amerikan Barolar Birliği, Yargıç Kauf-
man için yasa ahlakı anlayışı nedeniyle hiç-
bir zaman yapmadığı bir şeyi yapö ve mah-
keme sırasındaki tutumunu irdeleyen bir
soruşturma sonunda yargıcın tümüyle ya-
sal sınırlar içinde ve olağanüstü bir titiz-
likle çabalayarak karar verdiğini belirten
bir rapor yayınladı.
Doğu'ya gidecek öğretmene güvenlik soruşturması
ANKA (Ankara) - Milli Eğitim Bakanlığı, Doğu ve Güneydoğu
Anadolu'nun 17 iline sınavsız olarak atayacağı 20 bin dolayında-
ki öğretmeni, güvenlik soruşturmasından ve arşiv araştırmasın-
dan geçirdikten sonra bölgeye gönderecek. Bakanlık, 17 ile
atanmak için başvuracak öğretmenlerden 12 ayn belge isteyecek.
Bakanlık başvuru için şu belgeleri iste- örneği.
—Pedagojik formasyon belgesi.
—öğrenimini yabancı ülkelerde yapmış
olanların mezuniyetlerinin denkliğini gös-
terir resmi belge.
—Cumhuriyet savcüıklanndan alınacak
yecek:
—İş talep fonnu (ll milli eğitim müdür-
lüklerinden sağlanacak).
—Nüfus hüviyet cüzdanının onayh ör-
neği (2 adet).
—4.5x6 ebadında vesikahk fotoğraf (6
adet).
—Mezuniyet belgesinin noter tasdikli
sabıka kaydınm olmadığmı gösteren bel-
ge.
—Askerlik durumlarını gösteren terhis
belgesi veya askerlik daire ya da şubelerin-
den alınacak belge (sadece erkek adaylar
için).
—Resmi sağjık kurumundan ahnacak
her bölge ve iklim şartlannda çahşabilece-
ğini belgeleyen 'öğretmen olur' kayıtlı sağ-
lık kurulu raporu.
—Eşi, Adıyaman, Ağn, Bingöl, Biths,
Hakkâri, Kars, Mardin, Muş, Sürt, Tun-
celi, Van, Batman, Şırnak ve il merkezle-
ri hariç Diyarbakır, Erzunım, Sivas, Şan-
hurfa'da çahşanlar için eş durumuna iliş-
kin belgeler.
—Personel güvenlik soruşturması ve ar-
şiv araştırması formu (tl milli eğitim mü-
dürlüklerinden sağlanacak).
—Açıktan ve kurumlararası nakil yoluy-
la atanacaklar için hizmet cetveli.
Miüi Eğitim Bakanlığı yetkilileri, bu il-
lere atamalan yapılanlann bir yıl süre ile
herhangi bir mazerete dayalı nakil isteğin-
de bulunamayacaklannı, atamalan yapı-
hp göreve başlamayanlann, izleyen bir yıl
içinde tekrar öğretmenlik için başvunıla-
nnın kabul edilmeyeceğini bildirdiler. Yet-
kilüer, öğretmenlerin durumlanna göre ba-
zı belgelerin istenmeyeceğini, atama ile il-
gili bilgilerin Milli Eğitim Bakanlığı Per-
sonel Genel Müdurlüğü ile il milli eğitim
müdürlüklerinden edinilebileceğini kaydet-
tiler.
GUMJN
NOTLARI
OSMAN ULAGAY
Enflasyonda Nikaragua Deneyi
B
aran Tuncer, Dünya Banka-
sı'nda görev yapmakta olan
değerli iktisatçılarımızdan biri.
Daha önce Ankara Siyasal Bil-
giler Fakültesi'nde öğretim üyeliği,
DPT'de daire başkanlığı ve kısa bir sü-
re bakanlık yapmış olan Baran Tuncer
rıalen Dünya Bankası'nın Orta Amerika
ülkeleriyle ilgili bölümünün baş ekono-
misti. Geçen hafta Istanbul'da bulunan
Baran Tuncer'le enflasyonla mücade-
lede Nikaragua deneyinden Türkiye'ye
doğru uzanan bir sohbet yapma fırsaö
buldum.
Baran Tuncer'in anlattığına göre
1990 nisanına kadar Nikaragua'yı yö-
neten Sandinistalar arkalarındatam bir
ekonomik enkaz bırakmışlar. Ekonomi
tamamen felç olmuş, sözde kontrol al-
tındaki fiyatların hiçbir anlamı kalma-
mış, servet dışarı kaçarken 1990 so-
nunda enflasyon yüzde 13.500'lük bir
yıllık artış temposuna tırmanmış. Ordu
ve polis içinde etkisini sürdüren güçlü
Sandinista muhalefetine karşın ciddi
bir istikrar ve enflasyonla mücadele
programı uygulamaya karar veren
Chomorro yönetimi Dünya Bankası ve
IMF'den destek istemiş. Baran Tuncer
de bu vesileyle bu programın hazırlan-
masında ve uygulanmasında önemli
bir görev üstlenmiş.
"Türkiye'den çok farklı olan Nikara-
gua'nın şartlannda programı satma,
yani çeşitli kesimlere benimsetme gö-
revi de bize kaldı" diyen Baran Tuncer,
programı uygulamadan önce muhale-
fete ve güçlü sendikalara izah etmek ve
benimsetmek gerektiğini anlatıyor.
Hatta Nikaragua'da çok etkili bir konu-
mu bulunan Kilise'ye bile bu konuda
bilgi verilmiş ve destek istenmiş, "Kar-
dinalle bizzat gidip görüştüm, alınacak
önlemlerin sonuçta toplumun bütün ke-
simlerine yarar sağlayacağını, en yok-
sul kesimlerin de bundan yararlanaca-
ğını anlatıp onu ikna ettim"d\yor Baran
Tuncer.
Sonuçta onların dilinde "konsertas-
yon" denen bir "toplumsal uzlaşma"
sağlanmış, bütün kesimlerden bu arv-
laşmaya uyacakları yolunda vaat alın-
dıktan sonra 1 Mart 1991'de önlemler
paketi açılmış.
Işçi ve memurlara geçmiş kayıplannı
gidermek için bir defalık yüzde 200 zam
yapılmış ama programın enflasyonu
yavaşlatması halinde bir süre yeni zam
istemeyecekleri güvencesi alınmış.
Büyük bir devalüasyon yapılmış, ama
yeni kurun bir süre sabit tutulması ön-
görülmüş. Fiyat kontrolleri büyük ölçü-
de kaldırılmış, Sandinistalann kamu-
laştırdıkları pek çok işletme yeniden
özelleştirilmiş. Ve belki de en önemlisi,
kamu harcamalarının radikal biçimde
kısılması sağlanmış, bütçe açığında
dolar bazında yüzde 50'ye varan bir dü-
şüş kaydedilmiş. Kamu kesiminde çalı-
şan 70 bin kişiden 11 bininin çeşitii
özendirme programlarıyla işlerinden
aynlmaları sağlanmış. Aynca Dünya
Bankası ve IMF'nin de kattosıyla prog-
ram dışarıdan desteklenmiş ve Nikara-
gua önemli borç ödeme kolaylıkları
elde etmiş.
Yüzde 13.500'den yüzde 20ye
Sonuç hayli şaşırtıcı. Program birinci
yılını bir ay sonra dolduracak ve daha
bir yıl önce yüzde 13.500 olan yıllık enf-
lasyon temposu son altı ayın verilerine
göre yüzde 20'lik bir yıllık enflasyon
temposuna düşmüş. Şimdilik başarı
büyük, ama sürekli olması için işi gev-
şetmeden götürmek gerekiyor.
Nikaragua'nm Türkiye'den çok farklı
bir örnek oluşturduğunu tekrar tekrar
vurguluyor Baran Tuncer, ama bu de-
neyden ve diğer enflasyonla mücadele
deneylerinden çıkartılacak önemli
dersler yok mu acaba?
Baran Tuncer öncelikle iki nokta üze-
rinde duruyor:
Birincisi, ciddi erîflasyonla mücadele
programlarının, çeşitli kesimlerin katıl-
dığı bir toplumsa! uzlaşma ortamında
oluşturulmasının ve uygulanmasının
önemi. Ne yazık ki enflasyon üç hatta
bazen dört haneli rakamlara tırmarH
madan bu tür bir uzlaşmanın önemi
pek kavranamıyor. Oysa enflasyon da-
ha yüzde 100'e varmadan boyle bir uz-
laşma ortamı yaratılabilse enflasyonla
mücadele konusunda hükümetin inan-
dıncılığı ve başarı şansı önemli ölçüde
artar gibi geliyor bana.
Ikincisi, enflasyonla mücadele prog-
ramlarının başarı şansıyla devletin
gerçek bir mali disiplin sağlaması
arasındaki ilişki. Mali disiplin temeline
dayanmayan enflasyonla mücadele
programlarının başarısı kalıcı olamı-
yor. Türkiye örneğinde mali disiplinin
sağlanması için genel olarak devlette
ve özel olarak KlT'lerde verimlilik ola-
yının da mutlaka gündeme getirilmesi-
ni zorunlu görüyor Baran Tuncer, bir
yanda vergi önlemleriyle geliri arthrır-
ken diğer yandan tasarruf yapılabile-
cek harcama alanlarının da belirlen-
mesini gerekli buluyor.
TüPkiye enflasyonu ciddiye almalı mı?
Şimdi acaba Türkiye'nin bu tür ders-
lere, bu tür tavsiyelere ihtiyacı var mı?
Enflasyonla mücadele konusunu daha
ciddi düşünmeye, daha radikal yakla-
şımları gündemine almaya ihtiyacı var
mı?
Yoksa hükümetimizin gerekli önlem-
leri zaten aldığını düşünüp enflasyo-
nunvaatedildiğiqibiağustostan itibaren
hızla düşeceğine inanarak bekleme-
memiz yeterli mi? Bütün sorun, biraz
sabırlı olmayı öğrenmekten ibaret mi?
Dün açıklanan ocak ayına ilişkin enf-
lasyon rakamlarının ve bu rakamların
yaratacağı psikolojik havanın, bu soru-
ları yeniden düşünmemizi gerektirece-
ğini sanıyorum. Aylık artışlar yüzde 10
dolayında gerçekleşirken, 12 aylık ar-
tışlar yüzde 80'leri bulurken hemen her
kesime mavi boncuk dağıtmaya devam
eden bir hükümetin yıl sonunda enflas-
yonu yüzde 40'lara indirecegine inan-
mak da giderek güçleşecek herhalde.
Bu inancı yaratabilmek için olayı çok
daha ciddiye almak, olayın ciddi oldu-
ğu inancını topluma yaymak ve her
kesimi üzerine düşeni yapmaya ikna
etmek gerekiyor, daha fazla vakit geçir-
meden.
Bu yola girilmezse yüzde 40'lar şöyle
dursun, enflasyonu yıl sonunda yüzde
60'lara indirmek bile hayal olabilir ve
bu hükümet de ANAP hükümetlerinin
durumuna düşebilir.
Fare istilasma önlem
• AA (Samsun) - Samsun Merkez ilçeye bağlı bazı köylerde 'fare istilası' yaşanrnası
üzerine, çevre sağlığı ekiplerince ilaçlama çahşmalanna başlandı. Samsun Valisi
Yüksel Çavuşoğlu, merkez ilçeye bağlı Toybelen, Uzgur, Kuşçulu, Çatkaya,
Kapaklı, Büyükoymaca, Gölalan, Akalan, Çatmaoluk ve Köseli köylerinde,
vatandaşlann büyük yakınmalanna neden olan farelere karşı etkin mücadelenin
başlatıldığını söyledi.
Rus pazarları askereyasak
• Haber Merkezi- Sarp Sınır Kapısı'mn
açılmasından sonra ülkemize giriş yapan eski
Sovyetler Birliği vatandaşlanmn, beraberlerinde
getirdikleri eşyalann yanı sıra vûcutlannı da
pazarlamalan üzerine askerlenn pazarlara
gırmeleri yasaklandı. Karadenız Bölgesi'nin
Artvin'den başlayarak Samsun'a kadar uzanan
sahil şeridinde beledıyeler tarafından kurulan
pazarlar seks ticaretinin yapıldığı pazariara
dönüşünce bulaşıcı cinsel hastalıklarda
başgösteren
artış birdizi önlemin alınmasına yol açtı.
Belsoğukluğu, frengi gibi bulaşıcı hastalıklann
artması nedeniyle denetimler sıklaşünldı ve
askerlenn bu pazarlara girmeleri yasaklandı. 1991
yılında giriş yapan eski Sovyet vatandaşlanndan
189'u sımrdışı edildi. Artvin Valiliği yetkilileri
Türkiye'de izinsiz çalışan 6, kaçakçılık yapan 19,
hırsızlık suçu işleyen 3, dolandınahk yapan 1,
ikamet süresini geçiren 49, Türk parasına
hakaretten 1, sahte Amerikan Dolan bulunduran
7, sahte vize taşıyan 11 kişinin Sarp Sınır
Kapısı'ndan çıkanldıklanm açıkladı.
Tarihi eser kaçakçılığı
• AA (Antalya) - Antalya Emnıyet
Müdürlüğü'ne bağlı Kaçakçıhk
İstihbarat ve Harekat Şube
Müdurlüğü ekiplerinin geçen yıl
gerçekleştirdiği operasyonlarda, 2 bin
36 tarihi eser ele geçirildi. Antalya
yöresindeki ören yerlerinde yapılan
kaçak kazılarda ortaya çıkanlan tarihi
eserlen, yurtiçi ve yurtdışına
pazarlamaya çalışan 100'ün üzerinde
kişideyakalandı. Elegeçirilen tarihi
eserlerin maddi değeri 2 milyar liranın
üzerinde tarihi eserler, Antalya
Müzesı'neteslimedildi. Emniyet
Müdurlüğü yetkilileri, ele geçirilen
tarihi eserler arasında, Bizans, Roma,
Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine aıt,
heykelcikler, süs eşyalan ve eski ev
eşyalan ile altın, gümüş ve bronz
sikkeler bulunduğunu açıkladılar.
Kaçakçılıkla mücadele şubesi üst
düzey yetkilileri, ülke geneh'nde
koordineli çalışmalar sonucu, tarihi
eser kaçakçılığında belli başlı çetelerin
çökertildiğini, bunlann liderlerinin
büyük bölümünün yakalanıp
tutuklandığını söylediler. Kaçakçılıkla
mücadele ekipleri, geçen yıl içinde
yaptıklan 18 operasyonda, toplam 58
kilo 502 gram eroin. 3 kilo 677 gram
esrar, 115 gram afyon sakızı ele
geçirdiler.