Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
2 Cumhuriyet haberler 5Şubatl992
Hükümet, umreye tur düzenleme yetkisini yasaya aykın bir şekilde bütün gerçek ve tüzel kişilere tanıdı
Yanlışkarar ıınıreden dönüyorCUMHURtYET (Ankara) - Bakanlar Kurulu, sadece seyahat acente-
lerine tanınmış olan umre turlannı düzenleme yetkisini, yasaya
aykın plarak bütün gerçek ve tüzel kuruluşlara verdi. Ancak Di-
yanet İşleri Başkanhğı, Bakanlar Kurulu karannın yasaya aykın
olduğunun farkına vannca yeni çalışmalara başladı.
Bakanlar Kurulu'nun seyahat acente-
lerinin tepkisine yoi açan karan, Diya-
net İşleri Başkanhğı'ndan sorumlu Dev-
let Bakanı Ekrem Ceyhun'un isteği
üzerine alındı. Diyanet İşleri Başkan-
hğı'nca hazırlanan "Hac seyahati ile il-
gili işlerin Diyanet İşleri Başkanlığı'nca
yürütülmesine ilişkin kararda değişiklik
yapılması hakkında karar" 28 Ocak
1992 tarihli Resmi Gazete'de yayvmla.-
narak yürürlüğe girdi. Yapılan değişik-
lik şöyle:
"Hac seyahati ile ilgili işler 633 sayıb
Diyanet İşleri Başkanhğı Kuruluş ve
Görevleri Hakkındaki Kanun'un 1.
maddesi uyannca hazırlanan bu karar
esaslanna göre Diyanet İşleri Başkan-
lığı'nca yürütülür. Umre ziyaretleri ise
adı geçen başkanhkça düzenlenebileceği
gibi gerçek veya tûzel kişilerce de düzen-
lenebilir veya vatandaşlarca genel hü-
kümlere göre serbest bırakıhr."
Ne var ki Diyanet bu yeni düzenle-
meyle, "Bakanlar Kurulu karan gere-
ğince sadece havayoluyla umre turlan
düzenleyebüen seyahat acentelerine ka-
rayoluyla tur düzenleme olanağının da
sağlanmasmı" amaçlarken yanlışlıkla
1618 sayılı Türkiye Seyahat Acenteleri
Birliği ve Seyahat Acenteleri Kanunu'na
aykın olarak "gerçek ve tüzel kişiler de
tur düzenler" hükmünü getirdi.
Seyahat acenteleri, yurtdışına tur dü-
zenleme ayncalıklannı ortadan kaldıran
hükme tepki gösterdiler. Eski Türkiye
Seyahat Acenteleri, Birliği (TÜRSAB)
Başkam ve ANAP İstanbul Milletvekili
Banattin Yücel, insanlann özgürce iste-
diği yeri gezme hakkı bulunduğunu,
ancak yapılan düzenlemeyle yasayla da-
ha önce seyahat acentelerine tanınan
yurtdışına gezi düzenleme yetkisinin çiğ-
nendiğini söyledi. Bu karardan sonra
seyahat acentesi kurmanm hiçbir avan-
tajı kalmadığını ifade eden Yücel, "Ba-
kanlar Kurulu kararında 'gerçek ve
tüzel kişiler umre turu düzenler denili-
yor. Bu, bakkal da kasap da kalkıp,
gezi düzenleyebıhr demektir" dedi.
Böyle bir düzenlemeyle cemaatlere
destek verilmiş olduğunu savunan Yücel
şöyle devam etti: "Bu düzenlemenin ce-
maatlere ve bazı topluluklara şirin gö-
rünmekten başka bir amacı olamaz."
TÜRSAB'm böyle bir düzenlemeyi ön-
lemek içîn yaptığı girişimlerin de sonuç-
suz kaldıgmı ifade eden Yücel, "Haksız
rekabete yol açan ve yasaya aykın bu
uygulamadan en kısa sürede vazgeçil-
mesini bekliyoruz" diye konuştu.
TURSAB Başkanı Başaran Ulusoy
ise Devlet Bakanı Ekrem Ceyhun'a yaz-
dığı mektupta şöyle dedi:
"Bakanlar Kurulumuzun bu karan ile
1618 sayılı yasa hükümleri ihlal edil-
mekte, bu yasaya aykın bir uygulamaya
yol açılmakta, seyahat acentesi işletme
belgesi sahibi olmadığı halde, kişi ve ku-
ruluşlara yurtdışında tur düzenleme gibi
yasal olmayan bir imkân tanınmakta-
dır.
Herhangi bir gerçek veya tüzel kişinin
hiçbir denetime tabi olmadan binlerce,
hatta onbinlerce Türk vatandaşını 'um-
re ziyaretine'götüreceğim' vaat ve taah-
hüdü ile Suudi Arabistan çöllerinde aç
ve susuz bırakmayacağını gözardı ede-
meyiz. Memleketimizde yaşanmış ban-
kerlik facıalan gibi ileride umre ziyareti-
ne bu gibi yasal olmayan kişi ve kuruluş-
lann düzenleyecekleri turlarla gidecek-
lerin maruz kalacaklan büyük mağduri-
yetlerin görülebileceğini şimdiden ifade
etmemiz kötü ve olumsuz bir kehanet
olarak yorumlanmamalıdır."
Çelebi Turizm Genel Müdürü Turgay
Kuttaş ise her seyahat acentesine umre
seyahati düzenleme izninin verilmemesi
gerektiğini ve bir kota belirlenmesi ge-
rektiğini vurguladı. Kuttaş, şunlan söy-
ledi: "örneğin en az yılda bir milyon
dolar getiren acentelere verilmeli bu
hak. Her seyahat acentesi bu işe kalkışır-
sa sağlıklı sonuç alınamaz."
Diyanet İşleri Başkanhğı, karann ya-
saya aykın olduğunu saptaması üzerine
yeni bir düzenleme için çalışma başlattı.
Çalışmalann sonuçlandınlmasmın ar-
dından yeni bir Bakanlar Kurulu karan
çıkanlarak, yapılan hatanın düzeltilme-
si bekleniyor.
Bebeğe işkence iddiası
Atina'da fılm
skandah büyüyor
AA (Atina) - Yunanistan'da bir fılm
çekimi sırasında, 18 aylık bebeğe iş-
kence yapıldığı iddialanna yönelik tep-
kiler giderek büyüyor.
Yunanistan Kültür Bakanı Anna
Psaruda Benaki, olayı tüm aynntılan
ile araştıracaklannı açıkladı. Bakanlı-
ğın sinema danışmam Apostolos Dok-
siadis, Avrupa Topluluğu'nun (AT) bu
konudaki yasalannın küçük çocukla-
nn kullanıldıgı porno içerikli filmlere
devlet desteği verilmesini yasakladığını
belirtti.
Doksiadis, olay karşısında sanat
çevrelerinin takındığı tutumu protesto
amaayla görevinden de istifa etti.
Söz konusu filmin masraflan devlet
desteğindeki Sinema Demeği tarafın-
dan karşılanmıştı.
Psikologlar küçük çocuğun ruhunda
derin yaralar açan bu deneyimin etki-
sinden uzun süre kurtulamayacağını
söylediler. Atina Çocuk Hastanesi psi-
koloğu Magda Liakopulos, 18 aylık
bebeğin gözü önünde gerçekleştirilen
şiddetli aşk sahnelerinin, çocuğun bey-
nine kazındığını savundu.
Çocuğun annesi Eleni Kamburi (22)
ise gazetecilere yaptığı açıklamada, ço-
cuğun ağlama sahnesinin yalnızca elin-
den oyuncaklan ahnarak sağlandığını
söyledi. Kamburi "Sevişme sahnesine
gelince, 18 aylık bebek bu işlerden ne
anlar. Bu işler onu ilgilendirmez" dedi.
Rejisörlüğünü Frinta Liapas adlı yö-
netmenin yaptığı Büyük Sıcak Günleri
isimli filmin bir sahnesinde, annesi ve
aşığı ateşli bir şekilde sevişirken yanla-
nnda bulunan 18 aylık Vangeliça isimli
bebek, daha sonra aşığı tarafından bı-
çakla öldürülen annesinin kanlannı
yalıyordu.
Filmin kameramanlan bu sahnede
bebeğin ağlamasını ve kan niyetine ye-
re akıtüan "kırmızı renkli sıvıyı" yala-
masını sağlamak için iki gün aç bırakıl-
dığını iddia etmişlerdi.
Iddia üzerine filmin yönetmeni ve se-
naryo yazan ile bebeğin annesi aleyhi-
ne soruşturma açılmıştı.
Hava kirliliğini denetim
Türkiye AT'ye
havadan girdi
AA (Izmir) - Avrupa Topluluğu'na
(AT) üye ülkelerdeki hava kirliliğini
oluşturan atıklann nereden kaynak-
landığınm belirlenmesi ve denetlenme-
si amacıyla başlatılan, "Genemis" adlı
projeye Türkiye de dahil edildi.
Genemis projesinin Türkiye sorum-
luluğuna getirilen Dokuz Eylül Üni-
versitesi Çevre Mühendisligi Bölümü
Başkanı Prof. Dr. Ayşen Müezzinoğlu,
konuyla ilgili olarak çeşitli üniversite-
lerden 25 bilim adamıyla çalışacaklan-
nı söyledi.
Prof. Dr. Müezzinoğlu, Genemis
projesiyle ilgili şu bilgileri verdi: "Av-
rupa Topluluğu ülkelerinin hava kirli-
liği emisyonlannın tümünün nereden
kaynaklandığının araştınlması, denet-
lenmesi için başlatılan projeye Tür-
kiye'nin de dahil edilmesi, ülkemizde
bu bilimsel projeyi yürütebilecek bilim
adamı ve ekipman bulunmasından
kaynaklanmaktadır.
Havadaki kirliliği oluşturan kay-
naklann teker teker araştınlacağı bu
çahşmaya Ankara, İstanbul, İzmir ve
Samsun'daki üniversitelerden yaklaşık
25 bilim adamıyla Türkiye de katıla-
cak. Proje tamamlandığında AT ülke-
lerindeki hava kirliliği standartlannın
oluşturulması ve azaltılması için gere-
ken veriler hazır olacak. Esprili bir
yaklaşımla, yıllardır kapısından gire-
mediğimiz Avrupa Topluluğu'na, bir
anlamda havadan girdik denilebilir."
Türkiye'de beş yıl sürecek çahşmalar
için yaklaşık beş milyar liralık kaynak
gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Ayşen
Müezzinoğlu, "Genemis projesi çerçe-
vesinde yapacağımız çahşmalar, Avru-
pa Topluluğu tarafından finanse edile-
cek" dedi.
Genemis projesinin tamamlanma-
sından sonra Avrupa ülkelerinde, kul-
lanılan eski teknolojiler nedeniyle
havayı fazla kirleten endüstrilerin,
özellikle termik santrallann çalışmala-
nna yönelik bağlayıcı kararlann alına-
bileceği kaydedildi.
İpek gibi tüylerin altında bir ydan avcısı dikiliy or
Gözüpek, muzip, dengeli, müşfik, dayantklı... Artık Terrier cinsinin en gözdesi o. İpek gibi tüyleri var, upuzun. Zaten adı da "İpek Terrier." Ömrünün ilk öç ayında,
büyüyfince nasıl olacağı hakkında pek ipucu vermiyor. Fakat, üç aydan sonra birden tüyleri uzamaya, rengi değişmeye başlıyor. 1900'ûn başlannda Avustraİya'da
ortaya çıkmış. Bölgede yaşayan bir Terrier ile kıtaya dışarıdan getirilen bir Terrier'nin kırması olduğu sanılıyor. Avrupa'ya ilk gelişi 1920 sonlarına rastlıyor. Müşteri-
ler tarafından yoğun bir şekilde 1959'dan sonra talep edilmeye başlanmış. Fakat o sıralar tüm Avrupa'da "Yorkshire Terrier" furyası estiği için bir süre gölgede kal-
mış. Ama artık onu sollamış durumda. Bugüne dek türünde hiçbir yozlaşma saptanmamış. Yorkshire Terrier'sinden birkaç noktada ayrılıyor: Hem daha ağır (4 ile S
kilo) hem daha güçlû bir kafaya, daha geniş bir böğure sahip. Ne korkuyor ne sızlanıyor. Yılan avlamayı çok seviyor. Bir de çamunı.
Banane £ vitamininclen demeyinHaber Merkezi - Saf E vitamini Türkiye'de ilk kez piyasaya çıktı. İnsan
organizmasına canhlık katan E vitamini birçok hastahkta koruyucu
ve tedavi edici yapı maddesi olarak biliniyor.
egzersız ve spor yapanlarda da organizma-
nın en büyük destekleyicilerinden bıri du-
rumunda.
Otuz adet çiğneme drajesi halinde piya-
saya sunulan Türkiye'nin ilk saf E vitamini
'"EphynaT Roche fırması tarafından üreti-
liyor.
İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Geriatri
Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr.
Vecdet Tezcan, E vitamininin özellikleri
Kanser, kalp ve dolaşım sistemi, solunum
sistemi hastalıklannda koruyucu ya da te-
davi edici rolü olan E vitamini hücre yıp-
ranmasını önlediği gibi yaşlanmayı da
yavaşlatıyor.
Vücudun daha uzun süre sağlıklı kalma-
sı ve fonksiyonlannı tam olarak yerine ge-
tirmesi için yeterli miktarda alınması gere-
ken E vitamini. cildi ve gözleri çevre kirlili-
ğinin zararlanna karşı koruyor. E vitamini
hakkında şu açıklamada bulundu:
Yaşlanma sürea, kahum, ıç ve dış fak-
törlerin etkisiyle kişiden kışiye, hatta doku-
dan dokuya farklı bir hızla oluşmaktadır.
Genelde 30-40 yaşlanndan itibaren, organ
ve dokularda yüda yüzde bir oranında ana-
tomik ve fonksiyonel gerilemeler başlar. İş
gören hücrelerin sayısı azahrken bağ doku-
sunda bir artış gözlenir. Bağ dokusunda
gözlenen bu anormal artmarun, yağlann
yakıknası sonucu çıktığı kanıtlanmıştır.
Organizmada meydana gelen oksidasyo-
nun, yani yanmanın kötüetkikri engellene-
bilirse, o zarnan durdurulamayan yaşlan-
mamn geciktirilmesi rnümkün olabilir. A,
C ve E vitaminlerinin oksidan özellikleri ol-
duğu yıllardır bilinen bir gerçektir. Ülke-
mizde A ve C vitaminlerinin özelliklerinin
iyi tanınmasına karşın, E vitamini yeterince
bilinmemektedir.
Erken doğumlarda görülen solunum bo-
zukluklannın tedavisinde kullanılan yük-
sek oranda oksijen, E vitamini takviyesi
yapıbnadığj takdırde kahcı görme bozuk-
luklanna yol açmaktadır.
Yaşlanma nedeniyle dokularda oluşan
çapraz bağlanmalann E vitamini etkisiyle
daha geç meydana geldikleri tespit edilmiş-
tir.
Arnavut Güzeli olmakinatisterHaber Merkezi - Salınedeki spot ışıklan, insan haklan eylemcilerini,
pop şarkıcılarını ve politikacıları aydınlatıyordu. Sunucu gülüm-
seyerek onlara doğru yaklaştı ve mikrofondan şöyle seslendi:
Saygıdeğer jüri üyeleri, hepsi çok güzel değil mi?
Sunucu daha sonra şöyle devam ettr.
Kime oy vereceksiniz? Aldığı yanıt salo-
nun her yanından alkışlar ve kahkahala-
nn yükselmesıne neden oldu: Oylanmız
artık gizli.
Bir zamanlar Arnavutluk Emek PaT-
tisi'nin kongrelerinin yapıldığı salonda-
ki davetliler, "oylanmız artık gizli'
sözünün altında yatan gerçeği anlamış-
lardı.
Miss Arnavutluk 92'yi seçmek için
başkent Tıran'da yapılan ilk güzellik ya-
nşması çok farklı bir göstenydı. 15-23
yaşlan arasındakı 25 güzel kız platform
üzerinde zarif kedi adımlanyla dolaşı-
yordu. Oysa eski Stalinist rejımde bu
türden gosteriler, yoz olarak nitelendi-
rildiği için yasaklanmıştı. Gösterinin
koregrafı Vera Grabocka, bu durumu
şöyle açıklıyordu:
"Geri kalmış ya da garip insanlar ol-
madığımızı, bizım de başkaları gibi nor-
mal insanlar olduğumuzu tüm dünyaya
göstermek için bu tür şovlar yapmak ıs-
tiyoruz."
Oysa ekonomik krizin pençesinde kıv-
ranan Arnavutluk için normal olan o
kadar az şey var ki. "Özellikle kadınlar
açısından" diyordu yanşmaya katılan
genç kızlar, "Arnavutluk'ta hiçbir şey
normal değil."
Örneğin, Miss Arnavutluk finalistle-
rinden Valbona Selimllari 25 yanşmacı
için yalnızca üç ayna olduğundan yakı-
nıyordu. Yanşmanın organizatörleri
tarafından hiçbir kozmetik malzemesi
sağlanmamıştı. Bu nedenle kızlar mak-
yaj malzemeleri alabilmek için "göçmen
pazan" denilen kaçak ya da çalıntı mal-
lann satıldığı tehlikeli bir bölgede alışve-
riş yapmak zorunda kalmışlardı. Giysi-
leri de ulusal televizyonun drama
bölümünden borç ahndığı için oldukça
garip bir görüntü içindeydiler. 19 yaşın-
daki Aiada Hasani şöyle diyordu: "Bu
şov için kadınsı ve çekici görünmem la-
zım. Oysa fınalden sonra 10 gündür
elektriği kesik ve yalnızca günde bir saat
suyu akan bir eve döneceğim."
Miss Arnavutluk unvanı kazanan
adaya 300 lek verilecek. Bir yıllık ortala-
ma ücretın 100 lek olduğu düşünülürse
ödül neredeyse bir servet değerinde. An-
cak işin ilginç yanı, finalistlerden hiçbiri
ödülü kazanmak için yanşmaya katıldı-
ğını söylemiyor. Böylesine cesaret iste-
yen bir işe kalkışmalannın tek nedeni
var: Yurtdışına gidebilmek.
üniversite patladı
• ANKA (Ankara) - Ankara
Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya
Fakültesi'nden 24 profesör ve doçent,
MiUi Eğitim Bakanı'na başvurarak,
üniversite yöneticilerinin, YÖK'te
demokratikleşme gerçekleştikten sonra
en az bir yıl görevlerinden uzak
tutulmalannı istedi. DTCPli 18
profesör ve 6 docentin Milli Egitim
Bakanı Toptan'a verdikleri ortak
imzalı metinde, üniversitelerin esenliğe
kavuşmasının bugünkü yöneticilerden
kurtuhnalarına bağlı olduğu
savunuldu. 24 öğretim Uyesi, Bakan
Toptan'a başvunı metinlerinde, YÖK
yasasının düzeltilmesinin, yeniden
düzenlenmesinden daha zor olduğunu
belirtti. öğretim üyeleri, "Bu durumda
2547 sayılı yasanın tümüyle
yürürlükten kaJdırılması zonınluluğu
doğmaktadır. Böylece ülkemizde
yıkılmakta olan üniversite kavramı
yeniden oluşturulabilecektir" dediler.
öğretim üyeleri, Milli Eğitim
Bakanhğı'nın YÖK değişikliği
konusunda hazırlayacağı ham metinde,
rektör adaylannın üniversite öğretim
elemanları tarafından seçilmesini,
Cumhurbaşkanı'nca atanmasını, dekan
adaylannın öğretim elemanlan
tarafından seçilip YÖK tarafından
atanmasını önerdiler.
İhale mafyası
• ANKA (İzmir) - Üniversitelerin
yönetimleri, açtıklan ihalelere
genellikle kendi aralannda anlaşan,
fazla fıyat kıranlann ise dışlandığı
gruplann katılımlarından rahatsızhk
duyuyorlar. Ege Üniversitesi'nde Hp
Fakültesi bünyesinde gerçekleştirilen
400 yataklı çocuk hastanesi ihalesini
11 milyar liraya Mehmet Nabi
lnciler'in (İnci Baba) kazanması, bu
üniversitede 28% sayılı ihale kanunu
ile ilgili değişiklik istemlerini gündeme
getirdi. Adının açıklanmasım
istemeyen Ege Üniversitesi'nden bir üst
düzey yetküisi "İhale mafyası devlet
yatınmları içinde kol geziyor.
Maalesef üniversitelerimizin önlemeye
gücü yok" derken, aynı üniversitenin
rektörü Prof. Dr. Sermet Akgün ise
"Universitelerimiz, 2896 sayılı ihale
kanunu kapsamından çıkanlmalıdır.
Eğer bu kanun içinde kalacaksa bu
yasa yeniden düzenlenmelidir" dedi.
Öğretmenlere derece
• ANKA (Ankara) - Milli Eğitim
Bakanhğı Müsteşan Prof. Necati
Erşen, öğretmenlere birer derece
verilmesine ilişkin işlemlerin şubat ayı
sonunda tamamlanacağını açıkladı.
Erşen, açıklamastnda, bakanlığa,
öğretmenlere birer derece verilmesiyle
ilgili işlemlerin tamamlanamaması
yuzunden şikâyetler ulaştığını bildirdi.
öğretmenlerden gelen şikâyetlerin
incekndiğini ve terfüerin şubat ayı ,,lr
,
sonuna kadar tamamlanması için
çalışmalann hızlandınlmasına karar
verild^ini belirten Prof. Erşen, "Bir
bölüm öğretmenlerin birer derece terfı
işlemi bu hafta içinde, digerlerinin de
şubat ayı içinde tamamlanacak. Terfi
işlemleri şubat ayı sonunda bitmiş
olacak" dedi. Milli Eğitim Bakanhğı
yetkilileri, bir derece terfi işlemlerinin
sonuçlandınlmasıyla birlikte,
öğretmenlerin 1991 ekim ayından bu
yana biriken alacaklannın toplu
olarak ödeneceğini ve bu ödemenin de
kısa bir vadeye yayılmasına özen
gösterileceğini bildirdiler.
Kamaler hâlâ yok
• CUMHURtYET (Samsun) - İlk ve
orta dereceli okullarda yan yıl tatilinin
sona ermesine az bir süre kalmasuıa
karşın Samsun'daki Kalkanca
İlkokulu'nda ögrencilere karneleri hâlâ
verilmedi. Karnelerin verilmemesine
tepki gösteren öğrenci velileri
"Sorduğumuzda, ya 'karneler hazır
değil' ya da 'müdur imzalamadT
deniyor. Tatil bitti artık vennelerine de
gerek kalmadı" biçiminde
konuşurlarken, Milli Eğitim
Müdürlüğu yetkilileri de aksamanın
bu yıl grip salgını nedeniyle yapılan
erken tatüden kaynaklandığuu
belirtti •
Mersiıfe üniversîte
• AA (Menio) - Mersin
Üniversitesi'ni Kurma ve Geliştirme
Vakfı (MÜGEV), ilk toplantısını yapU.
Vali Muharrem Göktayoğlu
baskanlığında toplanan MÜGEV
Yönetim Kurulu, valilik, Mersin
Belediyesi, Mersin Ticaret ve Sanayi
Odası, İçel Serbest Muhasebeci ve
Mah' Müşavirler Odası, Mersin
Barosu, Mersin İşadamlan ve
Sanayiciler Derneği'nin birer temsilcisi
ile Kaya Mutlu, Hüseyin Atılgan,
Necla özgün, İrfan Solmazer, Mustafa
Yalçın, Mükremin Altmtaş'tan oluştu.
Vali Göktayoğlu, Mersin'de devlet ve
Amerikan Maine ûniversitelerinin
kurulmasında öncülük yapacak •
MÜGEV'in 290 milyon üra nakit
parası, bir dükkân ile bir dairesi
bulunduğunu bildirdi.
Kontrolsuz dernekler
• UBA (Ankara) - Türkiye'de
Emniyet Genel Müdürlügü'ne kayıth
faaliyet gösteren 101 bin dernek
bulunduğu ve bunları 3 emniyet
personelinin kontrol etmeye çalışüğı
beürlendi. Emniyet Genel
Müdürlüğü'nde personel azhğı ve
bilgisayar sistemine tam anlamıyla
geçilmediği için ne derneklerin ihtiyaç
duyduğu hizmet zamanmda
verilebiliyor ne de etkili denetim
yapılabiliyor. Türkiye"deki derneklerin
kayıtlı olduğu Emniyet Genel
Müdürlüğü Dernekler Bürosu'nda
görevli 3 polis 101 bin demegin
kayıtlannı tutma, dernek
faaliyetlerinin yasalara aykın olup
olmadığını kontrol ediyor.
.,-.- U.C.. •