Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
1 0 Cumhuriyet dış haberier 5Şubatl992
Denktaş memnun
• A.A. (Lefkoşa)
-ICKTC
Cumhurbaşkanı
Rauf Denktaş,
Başbakan
Süleyman Demirel
ile Yunanistan
Başbakanı
Konstantin __ , ^. «^
Mitsotakis'in Davos'ta vaptıklan
görüşmeyi ve sonuçlannı olumlu
karşıladıklannı bildirdi. Denktaş,
yaptığı acıklamada, Türk ve Yunan
hükümetleri arasındaki herhangi bir
yakınlaşmayı olumlu karşıladıklannı
ve karşılayacaklannı belirtti. Rauf
Denktaş, Türkiye ile Yunanistan'ın
işbirliği yapmalanmn ve banş içinde
yaşamalannın kaderleri olduğunu
söyledi.
Türkmenler aday
• AA (New York) - Bağımsız
Devleüer Toplulugu'ndan
Türkmenistan da Birleşmiş Milletler
üyeliği için resmen başvuruda
bulundu. Türkmenistan Devlet
Başkanı Sapannurat Niyazov'un, 20
Ocak 1992 tarihinde Birleşmiş
Milletler Genel Sekreteri Butros
Gali'ye yazdığı mektupta, ülkesinin bu
isteğini dile getirdiği bildirildi.
Birleşmiş Milletler üyeliği için daha
önce başvuran, Bağımsız Devletler
Topluluğu'ndan Kazakistan,
Kırgızistan, Tacikistan, özbekistan ve
Ennenistan'ın üyelikleri geçen
haftalarda Birleşmiş Milletler Güvenlik
Konseyi tarafından resmen
onaylanmıştı.
VenezuelaMa kargaşa
• Dış Haberier Servisi - Venezuela'da
dun hareketli ve kanh bir gün yaşandı.
Devlet Başkanı Carlos Andres Perez'e
karşı ayaklanan askerler darbe
girişiminde bulundular. Askerler
tanklarla başkent Caracas'a harekete
geçerken kent uzerinde sürekli
uçakların uçtuğu bildirildi. Ancak
askerlerin bekledikleri desteği
görmemeleri ve hükümete bağlı
askerlerin zamanında müdahale
etmeleri sonucunda darbe girişimi
başansızlıkla sonuçlandı. Savunma
Bakam Ochoa Attich askerlerin ele
geçirdikleri tüm bölgelerin yeniden
hıikümetin denetimine alındığını ve
isyancı askerlerin çoğunun teslim
olduğunu açıkladı. Isyancılarla
hükümet birlikleri arasında çıkan
çatışmalarda çok sayıda kişinin
öldiiğünü söyleyen Attich, kesin sayı
vermedi. Bu arada Başbakan
Süleyman Demirel'in yanı sıra birçok
ülkenin lideri, Perez'e darbe girişimini
kınayan mesajlar gönderdiler.
IRA'ya saldın
• LONDRA (AA) — Kuzey
trlanda'nın başkenti Belfast'ta Irlanda
Cumhuriyetçi Ordusu IRA'nın siyasi
kolu Sinn Fein bttrosuna dün yapılan
silahh saldında 3 kişi öldiı, 2 kişi de
ağır yaralandı. Serbest trlanda
Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mary
Robinson'ın Kuzey İrlanda'ya yaptığı
bir günlük ziyaretle aynı zamana
rastlayan saldırıyı Protestan terör
örgütleri gerçekleştirdi.
Irak'tan BM'ye rest
• AA (Birleşmiş Milletler) - Irak'ın
petrol satışına izin verilmesi
konusunda, BM ile bugün yapılması
planlanan ikinci tur görüşmelere
Irak'ın katılmayacağı bildirildi. Irak'ın
BM Büyükelçisi Abdül Amir Al-
Anbari, Reuter Ajansı'na yaptığı
açıklamada, "Irak petrol üretimini
kârsız bir yatınm ve Irak petrolünü
pazarlanamaz olarak gören BM
Güvenlik Konseyi'nin 706 sayılı
kararından sonra, artık görüşmelerin
gerekli ve verimli olmadığuıa karar
verdik" dedi.
Otelde elçilik
• AA (Moskova) - ABD'nin Erivan
Büyükelçiliği, kentteki bir otel
odasında resmen faaliyetine başladı.
TASS'ın haberine göre Razdan
Oteli'nin bir odasında çalışmaya
başlayan ABD Büyükelçiliği, uygun
bir yer bulununcaya kadar yerini
konıyacak. Ermenistan'a kimin ABD
büyükelçisi olarak atanacağuun ise
henüz kesinleşmediği bildirildi.
VısüiyParte'te
• AA(P«ris)-Fransa
Cumhurbaşkanı François Mitterrand,
Paris'te bulunan Kıbns Rum yönetimi
lideri Yorgo Vasiliu ile görüştü.
Mitterrand'ın, toplantıda, Rumlann
AT'ye üyelik başvurulannın
incelenmesine destek yerdiği bildirildi.
Cumhurbaşkanhğı Diplomatik fşler
Danışmanı Pierre Morel tarafından
yapılan açıklamaya göre, yanm saat
süren görüşmede Mitterrand, Kıbns
sorununun çözümlenmesini
beklemeksızin AT'nin, Rum
yönetıminin üyelik başvurusunu
incelemesinden yana olduklanm
bildirdi.
Başbakan Demirerden Orta Asya'da istikrann korunması için Baü'ya öneri:
Türki eumİHiriyetlere Marshail yardımıHaber Merkezi - Tirhe dergisinin son sayısında Başbakan Sü-
leyman Demirel'le bir söyleşi yer aldı. "Türk Siyasetinin Anka
Kuşu" başhğını taşıyan yazıda "siyasi yasaklılığı kaldırılarak ye-
niden başbakanlık koltuğuna oturan Demirel'in Türkiye'yi Müs-
lüman dünyaya bir köprü olarak gördüğü" belirtiliyor.
Dergi muhabiri James Wilde'ın Demi-
rel'le söyleşisi, sorulu yanıtlı şöyle:
—Türkiye'nin Batı'dan uzaklaşmakta ol-
duğu yolunda söylentıler var. Batı 'nın güç-
lii bir müttefıki olarak kalmaya devam ede-
cek misiniz?
DEMİREL—Türkiye, Sovyetler Birli-
ği'nden gelecek muhtemel tehlike ve komü-
nizmin yayılmacıhğına karşı 1947'den beri
ABD'nin müttefığidir. Çoğu Kıbrıs konu-
sunda olan bazı görüş ayrılıklarımız oldu
ama bütün bunların üstesinden geldiğimi-
ze inanıyorum.
Türkiye ile ABD arasında askeri ittifak
sürerken bunun aynı zamanda ekonomik
bir ittifak da olması gerekir. Biz ABD'den
lütuf değil, eşit imkânlar istiyoruz. Daha
geçenlerde bir grup Amerikab işadamına,
bize güvenin, Türkiye'de iş yapın, Türki-
ye'ye yatınm yapın, yatınmlarınız güven-
ce altında olacaktır dedik. Biz, laikliği sa-
vunan tek Musluman ülkeyiz. Ustelik Müs-
lümanhğın Batı dunyasının bir parçası ol-
mamıza engel teşkil etmeyeceğine inanıyo-
ruz.
—Türkiye, Batı'yla, eskıSSCB'ye bağlı
yeni Musluman cumhuriyetler arasında bir
köprü oluşturacak mı?
DEMİREL—Eski SSCB'de ne olacağı
henuz hiçbir kesinlik kazanmadığı için
Türkiye'nin durumu eskisinden de önem-
lidir. Türki cumhuriyetlerle birlikte bizim
için de yeni bir imkân perceresi açılmıştır.
Onlar bızim dilimizi konuşuyorlar. Bu
cumhuriyetlere laik kalmalan ve Latin al-
fabesine geçmeleri telkininde bulunuyoruz.
Karadeniz Ekonomik Işbirliği'ni yeniden
canlandırmak ve bu birliğe Balkan ülkele-
riyle Türki cumhuriyetleri dahil etmek is-
tiyoruz. Türki cumhuriyetler hammadde
kaynağı ülkelerdir. Sanayileri hemen hemen
yoktur. Teknik yardım, danışmanlık, ya-
tınm ve hammaddeleri için pazar gereksin-
mektedirler. Benim önerim, uygar dunya-
mn bu Türki cumhuriyetlere, siyasi istik-
rarlarını korumak için Marshail Planı ha-
zırlamasıdır.
—ABD, Saddam'a bir başkaldırıda
Kürtler ve Şıilere yardım etmeli midir?
DEMİREL—Körfez Savaşı bir yıl önce
sona erdi. ABD, Saddam'ın Kürtler ve Şi-
iler tarafından devrilmesini isteseydi bu,
bugüne kadar gerçekleşirdi. Kuzey Irak'ta
isyan sürüyor; Kürt, Türk ve Irak köken-
liler perişan dunımdalar. Burada hüküme-
tin hiçbir denetimi yok. Çoğu Kürt olan aşi-
retler bölgeyi denetim altında tutuyor. Bu
yoksul insanlar Saddam'ı nasıl devirebilir-
ler? Hem hiç kimsenin Şiilerden Saddam'ı
devirmelerini istediğini sanmıyorum. Çun-
kü bu Iran modeli bir rejim anlamına ge-
lir. Irak'ın komşulannın böyle bir rejimden
pek memnun kalacaklannı sanmıyorum.
Saddam'ı Kuveyt'ten çıkaran ama Irak'ta
bırakan müttefık koalisyon şu anda bir çık-
mazla karşı karşıyadır.
— Yani siz Saddam Kürtlere yeni bir sal-
dın başlatırsa seyircı kalmayacağımzı söy-
lüyorsunuz.
DEMÎREL—Saddamlı ya da Saddamsız
bir Irak hükümetinin zehirli gaz kullana-
rak ya da soykırım yoluyla Kürtlere karşı
bir katliam hareketine girdiğini düşünün.
Buna ne Türkiye ne de dünyanın seyirci ka-
labileceklerini sanmıyorum. Üç, dört mil-
yon Kuzey Iraklı hiç kimsenin zorbahğına
bırakılamaz. Irak'ın yeni bir askeri hare-
kâta girişmeyeceğini umanm. Ama böyle
bir şey olursa Türkiye seyirci kalmayacak,
bütün dünyayı harekete geçmeye çağıracak-
tır.
—Ülkenizde Kürt bölücü hareketleri ko-
nusunda ne diyorsunuz?
DEMİREL—Bu Kürtler sömürge halkı
değillerdir, Türklerle eşit haklara sahiptir-
ler. Kürt kökenli Türklere insanhk dışı dav-
ranışlarda bulunuhnasına göz yumamayız.
Ama bölücülükle bir ülke gelişemez, kan
dökulmesi de sorunlara çare değildir. Kan
akıtanlara hiçbir müsamaha göstermeyece-
ğiz. Terörist örgütlerin kullandıklan yön-
temleri kullanamayız. Ama bu sorun bizi
rahatsız ediyor.
Kürtlerin ayn bir etnik grup olarak ta-
nınmasını ulusal bir siyaset konusu haline
getirdim. Bu konuda ulusal bir görüş bir-
liğimiz var. Bu insanlann Türk güvenlik
güçlerince kötü muameleye maruz kalma-
lan hükümetimizin politikası değildir. Ara
sıra, eğitimsizlikten bu tür olaylarla karşı
karşıya gelinebilir. Sanıyorum bu tür olay-
lar şimdi en azına indi. Tekrarlanmaması
için çok dikkat etmeye devam edeceğiz.
—Kıbrıs her zamanki gibi diplomatik
gündeminizin baş sırasında yer almaya de-
vam ediyor.
DEMİREL—Gerçekçi olmamız gereki-
yor. Siyasi bir çözüm yoluna varmayı biz
de istiyoruz. Böylece Kuzey Kıbns'ta silabJı
kuvvetleri tutmamız zoruıiluluğundan kay-
naklanan parasal yük de azalmış olur. Bir
çözüm BM'nin 649 sayılı karanna dayan-
dınhnahdır. Bir erkekle bir kadını zorla ev-
lendirir gibi iki toplumu bir arada yaşama-
ya zorlayamazsımz. Kuzey Kıbrısh liderle-
ri mantıklı davranmaya ikna etmeye çah-
şıyoruz. Bazılan, Kuzey Kıbnslı liderlerin
bir çözume vanlmamasımn sorumlulan ol-
duklanm sanıyorlar. Ama bu liderler de
toplumlanna, aldatılmadıklan, ya da bas-
kı altında tutulmadıklannı anlatmak zorun-
dadırlar.
—Türkiye 'nin A T'ye tam üyeliği ne du-
rumda?
DEMİREL—AT, 1992 sonundan önce
yeni üyelikleri gözden geçireceğini bildirdi.
Kimler mi? Polonya ya da Çekoslovakya
olabilir. Belki de Macaristan. Bu gercekle-
şirse bu koşullar altında Türkiye topluluk
dışında tutuhnah mı? Biz 1%3'te AT'yle
ortaklık anlaşması imzaladık. AT'ye, kısa
zaman içinde tam üye olmamız gerekir. AT
uyeliği Türkiye'yi kalkınmak için daha çok
çaba harcamaya zorlayacaktır. Üyelik için
Türkiye Batı ülkeleri düzeyine erişmelidir.
Bu bizim rüyamız. Bütün insanlanmıza ev-
rensel standartlan uygulayarak evrensel
dünya topluluğunun bir parçası olacağız.
Bu evrensel değerlere ulaştığımızda maddi
düzeye de ulaşmışız demektir.
Tartışma aşamasında
BM, düzenli
ordu istiyor
ŞEBNEM ATtYAS (New York) -
BM Güvenlik Konseyi daimi
üyeleri "banş ve güvenliğin da-
ha etkin sağlanabilmesi açısın-
dan BM emri altında her an gö-
reve çağrılabilecek bir düzenli
ordu oluşturulmasını tartışıyor.
Üye ülkelerin beUi bir miktar as-
keri, her an BM emrine amade
tutmalan ve bu güce destek ola-
cak bir de küçük "BM Çevik
Güç" oluşturmaları isteniyor.
Güvenlik Konseyi daimi üyeleri ordu
fikrinde anlaşsalar bile komutanın kime
verileceği konusunda ciddi görüş aynlık-
lan olduğu gözlendi.
BM Yasası'nın 43. maddesi "özel uyar-
lamalar altında banş ve güvenliğin sağlan-
ması amacıyla üyelerden beUi bir miktar
askeri gücü her an hazır bulundurmalan''
isteniyor. Güvenlik Konseyi diplomatlan
şimdi 43. maddenin Güvenlik Konseyi em-
ri altında uluslararası çatışmalarda kulla-
rulmak uzere "bir çevik kuvvet'' oluşturu-
lası olarak yorumlanabileceğini öne sürü-
yor.
BM'nin reforma tabi tutulmasını uzun
zamandır öneren eski GenelSekreter Yar-
dımcısı Sir Brian Urguhart, yasanın 43.
maddesi uyannca' 'düzenli ve sürekli bir
gucün" Güvenlik Konseyi emri altında ha-
zır bulunması gerekliliğini savunurken,
Körfez savaşından çıkanlacak olan dersin
' 'sadece büyuk guçler tehdit altında kaldığı
durumda uluslararası müdahale yönetimi-
ne başvurulmasının artık kabul görmeye-
ceği"sözleriyleifadeetti. Urguhart'ınbu
açıklaması, Fletcher Uluslararası Yasa ve
Hukuk Okulu öğretim görevlisi Alan Hen-
rikson'ın radikal önerisiyledaha da sivril-
di. Henrikson, yasanın43. maddesi gere-
gince Güvenlik Konseyi'nin, "istikrarsız
ortamlara gerektiğinde hemen müdahale
edebilecek 500.000 kişilik bir gücü ve bu-
na destek olabilecek küçük bir çevik kuv-
veti hazır'' bulundurması gerektiğini öne
sürdü.
Fransa Devlet Başkanı François Mitter-
rand, Güvenlik Konseyi zirvesinde yaptı-
ğı konuşmada Fransa'nın Güvenlik Kon-
seyi emrine her an verebileceği 1000 aske-
rin hazır olduğunu bildirdi. Mitterrand ay-
nca bu gucu gerektiğinde bir hafta içinde
1000 kişilik bir yardımla destekleyebilecek
durumda olduklanm ifade etti. Mitter-
rand, bu sözlerini takiben Güvenlik Kon-
seyi'nin işlevsiz Askeri Komitesi'ni yeni-
den canlandınnasını tavsiye etti. Mitter-
rand'ın Askeri Komite'yi canlandırma
önerisi başta ABD olmak üzere diğer dai-
mi üyeleri rahatsız etti.
Körfez savaşı sırasında -o zamanki
adıyla- Sovyetler Birliği, askeri komitenin
canlandınlması fikrini ortaya attı. Böylece
ABD'nin Körfez koalisyon güçlerine ko-
muta etmesi önlenmeye çalışıldı. 1945'te
oluşturulan Askeri Komite beş daimi üye
ülkenin askeri yetkihlerinden oluşuyor.
Rusya'da sistemin çökmesiyle güvencelerini yitirin yaşlılar zor gıinler yaşıyor. (Fotoğraf: REUTER)
Yeltsin, Rusya ekononıisini kurtarma turunda
Dış Haberler Servisi- Rusya'da tüketim maddeleri fiyatlannın
serbest bırakılmasıyla birlikte yaşam gitgide zorlaşırken, ülke
yöneticileri bozuldukça bozulan ekonomiyi kurtarmak için
çare anyorlar. Paris'e bugün resmi bir ziyaret yapacak
olan Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin ve Ekonomi Bakanı
İgor Gaidar, ülkelerinin ekonomisini düzeltebilmek için
Fransa'dan yardım isteyecekler. Yeltsin ve Gaidar'ın yanı sıra
pek çok Rus şirketinin yöneticilerinin de kaülacağı gezi
sırasında, Yeltsin'in, Rusya'nın gıda maddeleri ithal edebilmek
için ihtiyaç duyduğu ekonomik yardımın bir an önce
yapılmasını isteyeceği bildiriü'yor. Fransız kaynaklara göre,
daha önce eski Sovyet cumhuriyetlerine 2 milyar frank vermeyi
vaat eden Paris yönetimi, buna ek olarak yaklaşık 2 milyar
frank daha ödemeyi kabul edecek.
Devlet Başkanı Yeltsin yurtdışında yardım ararken, geçen
ağustos ayında Moskova'da gerçekleştirilen darbe girişiminin
dosyalan da yeniden açıldı. Rusya Parlamentosu, eski
Sovyetler Birliği'nin Devlet Başkanı Mihail S. Gorbaçov'u
devirmek amacıyla planlanan, ancak başanya ulaşamayan
darbe girişimi hakkında dün genel görüşme açtı. Genel
görüşmenin dün yapılan açılış oturumunda, darbeyi
soruşturmakla görevli komisyonun başkanı olan Rusya
Başsavcısı Sergey Stepaşin, elde ettikleri bulgulan açıklarken,
darbenın büyük ölçü^e KGB tarafından planlandığını söyledi.
AGİK'e kabul edilen Azerbaycan, Avrupa Konseyi'ne de üyelik başvurusunda bulundu
Bakü Avrupa'nın kapısını çalıyorCUMHURtYET (Strasbourg) - AGÎK üyeliği geçen hafta Prag'-
da kabul edilen Azerbaycan Cumhuriyeti, AGlK'ten sonra, Av-
rupa Konseyi'ne de üye olma niyetini resmen bildirdi.
Strasbourg'da bulunan bir Azerbaycan
Cumhuriyeti Dışişleri görevlisi, "Avrupa
Konseyi" Parlamenterler Asamblesi Başka-
nı Geoffrey Finsberg'e, ülkesine "özel
konuk" statüsü tanınması hususunda,
Azerbaycan Parlamento Başkanlığı'nın is-
tek meİctubunu aktardı. Finsberg ise, bir
gün sonra, Azerbaycan Parlamento Başka-
nı Elmıra Gaffarova'ya yazdığı cevabi mek-
tupta, görüşmelerin başlaması için başvu-
runun ilgili komisyonlara aktarıldığını bil-
dirdi.
Prag'da gerçekleşen AGİK üyeliği ve
NATO bunyesinde oluşturulan "KAİK"
(Kuzey Atlanük tşbirliği Konseyi) üyeliğiy-
le Bakü, Avrupa sürecinin bir parçası ol-
ma yolunda önemli bir adı daha atmış ol-
du. Azerbaycan Dışişleri Bakam Hüseyin
Sadıkofun, Avrupa Konseyi Genel Sekre-
teri Bayan Catherine Lalumiere'e yolladı-
ğı mektupta ise Bakü'nün Konsey'e tam
uye olması niyeti ifade edildi. Azerbaycan
Dışişleri Bakanhğı Siyasi Planlama Daire
Başkan Yardımcısı Araz Azimof, gerek
Asamble Başkanı Ingüiz Muhafazakâr par-
lamenter Finsberg, gerekse Avrupa Konseyi
Genel Sekreteri'nin özel Kalem Müdürü
Lend Dawis ile kısa birer görüşme yaptı ve
söz konusu mektupları verdi. özel konuk
statüsü, Azeri Parlamentosu'ndan bir he-
yetin, asamble toplantılanna gözlemci ola-
rak katılmasım öngörüyor.
Ayaz Azimof bu ikili görüşmeler sırasın-
da kendisine ülkesinde çoğulcu demokrasi
ve insan haklanna saygı konulannda çeşitli
sorular sorulduğunu ve büyük ilgi gösteril-
diğini Türk basın mensuplanna belirtti.
Ayaz Azimof, Azeri-Enneni çatışması hak-
kında da sorular yöneltildiğini kaydederek,
Avrupa'da Karabağ anlaşmazlığına ilişkin
haberlerin Avrupa'da tek yanlı olarak yan-
sıdığını saptadığını sözlerine ekledi.
Destek isteği
Azimof, her iki Avrupa Konseyi sonım-
lusu ile yaptığı görüşmelerde, Ülkesinin ço-
ğulcu demokrasi yönündeki çabalannı ak-
tardı ve bu konuda uzman bir kuruluş olan
Avrupa Konseyi'nden hukuki ve siyasi de-
mokrasi konulannda bilimsel destek iste-
diklerini vurguladı. Konsey sorumlulan,
Azeri diplomata bu isteği olumlu karşıla-
dıklannı söylediler ve Bakü'de demokrasi,
insan haklan, yasa üretme gibi alanlarda
seminerler düzenlenebileceğini ifade ettiler.
Ayaz Azimof, Ermenistan'ın daha önce
"özel konuk" statüsü isteğinde bulundu-
ğuna da, gazetecilerle yaptığı sohbette dik-
kat çekerek, Bakü'nün, sorunun banşçı
yoldan çözumü için çaba gösterdiğini tek-
rarladı. Azeri Dışişleri sorumlusu Azimof,
Türkiye'nin de sorunun banşçı yoldan çö-
zümü için taraflara telkinde bulunduğunu
söyledi. Türkiye'nin de desteklediği Azer-
baycan'ın Avnıpa Konseyi üyeliğinin ger-
çekleşmesinin, belli bir vade gerektirmek-
le beraber, geçen günlerde gerçekleşen
AGİK üyeliğinden sonra hemen hemen ke-
sin olduğu ifade edüiyor.
Bakü-Erivan
Karabağ
kordugumu
FATtH M. Y1LMAZ (tstanbul) -
Kafkasya'nın kanayan yarası
Karabağ'da belirsizlik sürer-
ken, Azerbaycan ile Ermenistan
arasındaki görüş ayrüıklannın
derinleştiği görülüyor.
Azerbaycan Dışişleri Bakam Hüseyin
Ağa Sadıkov ile Ermenistan Dışişleri
Bakan Yardımcısı Annand Navasard-
yan, önceki gün Karadeniz Ekonomik
İşbirliği Bölgesi (KEİB) toplantısı nede-
nıyle bulunduklanlstanbul'da taraflann
Karabağ sorununu görüşmek üzere bu
ay ortalannda Moskova'da bir araya
gel melerini kararlaşürdılar.
KEİB toplantısı nedeniyle birbirteri-
nin nabzını yoklama fırsatı bulan Azer-
baycan ve Ermenistan heyeüeri,
Türkiye'nin sorunun çözümüne yönelik
olarak çaba harcaması için zamanın şu
an erken olduğu görüşünde de birleşı-
yorlar. '
özellikle Ermenistan yetküileri,
Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Bo-
ris Yeltsin'in başlatüğı bir görüşme
süreci olduğunu,' bunun dışındaki alter-
natiflerin "şimdilik" kaydıyla düşünüle-
meyeceğini, Türk tarafiyla yaptıklan
resmi görüşmede dile getirdiler. Azer-
baycan'ın da şu anki süreçten bir sonuç
alınamaması durumunda Türkiye'nin
arabuluculuğuna sıcak bakacağı yolun-
dakı düşüncesi Dışişleri cevrelerince not
edılmış bulunuyor.
Sörüş aynlıklan
Moskova'da gerçekleştirilecek görüş-
me öncesinde Azerbaycan ile Ermenis-
tan arasmdaki görüş aynlıklanmn
derinliği, çözüm yolundaki umutlan
frenleyici bır etki yapıyor. KEİB toplan-
tısı nedeniyle görüşme firsau bulduğu-
muz Ermeni ve Azeri yetkililerden
edindigimiz bilgilerin ışığında, taraflar
arasmdaki anlaşmazhk konulan, şu
noktalarda odaklaşıyor.
l)Ermenıstan, Karabağ sorununda
kendısinın doğrudan taraf ohnadığmı
düşünüyor. Buna gerekçe olarak da, Ka-
rabağ'ın bağımsızlığını ilan etmiş ve
BDTye katıfina talebinde bulunmuş bir
statüsü olduğunu, bu cerçeveden hare-
ketle de sorunun Azerbaycan ile Kara-
bağ arasında olduğunu savunuyor.
Ermenistan yetküileri, bu nedenle yapı-
lacak görüşmelerde Dağhk Karabağ'm
da bulunmasını istıyor. Bilindiği gibi,
Azerbaycan'a bağlı olmasına karşm
Dağhk Karabağ Parlamentosu'nun bü-
yük çoğunluğunu Ermeniler oluşturu-
yor. Azerbaycan, Dağhk Karabağ'm
Azeri toprağı olduğunu, bunun sonu-
cunda da yapılacak görüşmelere katıl-
masının söz konusu edilemeyecegi
konusunda ısrarh bir tutum izliyor.
2)Azerbaycan, Karabağ'daki çatış-
malan kendi iç işi olarak görüyor. Bu
noktada, Azerbaycan birliklerinin geçen
hafta Dağhk Karabağ'a karşı giriştigi
hareket de anlam kazanıyor. Ermenistan
ise Karabağ'da bir iç savaş yaşandıgını,
çauşmalann, self determınasyon ve in-
san haklanna karşı Bakü'nün sert
tutumundan kaynaklandığım ileri sürü-
yor. Ermenistan, bir adım da ileri gjde-
rck, AGİK ilkelerini kabul eden bir ülke
olarak Karabağ'da gözü ohnadığmı
Azerbaycan tarafına bildiriyor. Azer-
baycan ise, Karabağ'da son iki yıl içeri-
sinde Ermenistan'la birieşme yolundaki
taleplerin anışını göz ardı etmiyor ve Er-
menistan'a bu konudaki çekincesini üe-
tiyor.
3)Ermenistan, kendisini doğrudan ta-
raf görmemesine karşın, Karabağ'da
yaşayan Ermenilerin durumlanyla ya-
lundan ilgDeneceğini ortaya koymuş
bulunuyor. Erivan aynca, Karabağ'm
Stahn tarafından Azerbaycan'a arma-
ğan edildiğını ileri sürerek, Azerbaycan
tarafına güven vermiyor.