14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURIYET 29ARALIK1992SALI OLAYLAR VE GORUŞLER Ihtilalci Özal ve geleceği... Özal. sos>o-külturel \apısallığı, su> un dennlıklerıne ıttı Onun sıyasal mekanızmasmı da bozup ışlemezlığe mahkûm ettı Türkı\ e ortamını. bır \ ahşı kapıtalızmm sözde serbestlığıne bıraktı Prof.BAHRİSAVCI T urkıve ıçın ıhtılal \e ıhtıldLı nedemektır1 Laık bır toplumun bır devlet kurulu^un- da. vasalann elverme- dığı. verle^mış toplum- sal zarafet kurallannın kabul etmedığı bır dldturkalıkla ta- kunvd gı>ıp. dınsel de\ınım gostenlen vapmaktır. laık duzenı ve onun moral guçler demetını hafifseyıp onların yenne. uhrevılığın kunımlaşmasını ge- tırme gosten \e e\lemlcn >apmaktır parlamenier reıım vapımızı hafıfe ala ala ışlemekten alako\up bır ba$- kancılık musveddesı rejımını. evlemsel olarak kurma gınşımıdır Dahası "Kuvav-ı Mıllıvevı amıl, ırade-ı mıllıveyı hakım kılma ılkesı- nın butun devrımlennı tukenmış ve gereksızleşmış sayıp onlan >ok dd ederek bır "ıkıncı cumhumet" varat- macılığına yonelmedır Gelışmecılık durumumuza bır bakalım Turkıve bır çağdaş toplumsal varhk (asn hevet-ı ıçtımaıyel olmak uzere. bır "sıvıl toplum devnmlen' surecı ıçındeıdı Sıvıl toplum da once polıtı- ka >apma-polıtık karar \erme gucu "- nu. partı rekabetıne davalı bır genel se- çımden çıkarma ıdı Sonra da bu gucu. hukuksal mekanızmalan. adeta ta- mamlamak ve etkılıleştırmek uzere ulkedekı butun sıvasal-iosval-kulturel dınamıklenn "ele^tın ve katkılanna " bağlama ıdı Bu. venı bır sosvo-kul- turel yapıldşma" ıdı Onun sıvasal vapılaşma bıçımı de "parlamenta- nzm' dı I$te Ozal. bu sosvo-kulturel >apı sallığı. suvun dennhklenne ıttı Önun sıvasal mekanızmasını da bozup ışle- mezlığe mahkûm ettı Turkıve or- tamını. bır vahşı kapıtalızmın sozde serbestlığıne bıraktı Eikılleşmış (an- tıkleşmış) sentezlere uhrevılık felsefe- sine davalı bır sozde lıberahzm devı- nımlenne kalktı Bunun ıçın de butun hukuksdl-sosval-kulturel-ekonomık guçlenn karar verme-vurutme ıktı- darlan" nı kendı "teklık ıktıdannda toplamıştır Bu sıvıl toplum vapı- sallığı ıçınde "demokratık ıktıdara de- mokratık dınamıklenn katkı ve dene- tımlenne dayalı konsensus demokra- sisinı bır yana ko\up onun \enne ken- dı "tek" lığınde somutlaşan bır oton- tananızn kovmadır Bunun dı baş- langıcını Kenan Ev ren hulvalan(') olu>- turmuştu Evren Pa$a. aslında parla- mentonun da ustunde bır devlet baş- kanlığı duşlen goren bır kadro ıle bır- lıkte merkezde bır kuvvetlı "devlet partısı"' ımgesı ıçındevdı Butun otekı kurum ve yapılar. par- lamentonun kendısı bıle. Evren Pa- şanın peder ve vası nıtelemlı ısienanı gerçeklt^tıren ve de kendısıne meş- ruluk sahıbı olmavı sağlayan ıkıncıl mekanızmalar olacaktı Turkıve nın dennden denne akan tanhsel gelışım akımı. Evren Paşa'ya. bu olanağı vermevecek bır gızemlı ve gızlı dırenç gosterdı Ne var kı. bu ara- da bızım Özal da onun bu ımgelemının (huhasinın) golgesınde asıl kendısı- nın. Turkrve nın sahıbı olma jansını aradı ve buldu Evren otontarvanız- mındenvararlanarak buiahıplığı.ya- vaşvavaşıvıcekorukledı.kenâr'tek"- hğınınotontarvanızmınıkurdu Zaıen ovle uvsal bır ANAP orgutlemesı vapmıştı kı. partısı. ona buıun ıstedık- İennı verme tutkusuna kapılmıştı Onu ta Çankavava çıkarmava ka- dar Bovlece Özal. sıvıl toplumun. ıktı- dan eleştıncı-denetley ıcı-katkılavıcı dınamıklennın etkınlığıne ve etkılevı- cılığıne da>ah parlamenter demokra- sımızı tebdıl v olunu açmış oldu Bu bır ıhtılal değıl de nedır1 Bu JonTurkler-Ittıhatçılar-Kuvayı Mılh\ecıler-1950 Lıberallen-1960 Sosval Hukukçulan çızgısınde gelışen "sıvıl toplum 'un sosyal yapısım. par- lamenter sıvasal mekanızmasmı ıptal duşlen bır ıhtılal değıl de nedır0 \ma Turkıyemız. venı bır uyanıkhk ıçınde- dır.' bovuna kendısını pompalayan Özal'ın sultasına boyuneğmeyecek bır olgunluktadır Özal ın 82 Anayasası- nın ıçınae yapılan hukuk kurmacaları açık anayasa (sadakatsızlıklen) este- tık dışı sıyasal manev ralan dunv adakı demokrasının gelişim çızgısıne ters du- şun (fıkır) ve proje uretıcılığı. bu ol- gunluk kar^ısında. onun ancak zeval çızgısını oluşturur Onun. bır sayıda havarısı olabılır. kıtle ıletışım araçlannda yanlılan da olabılır Acıkoturumlarda onun vız- y on gucunu behrtenler ve savanlar bu- lunabılır Fakaı ona halk desteğı arar- sanız, ! şte bunu bulamazsinız Turk seçmenı. onu. uç vıl oncekı genel yerel seçımlerde reddetmıştı, O o36dan o o21 75'e ındırerek' Bugun ANAF- ın dıkkate değer bır oyu varsa bıle bu Ozal sayesınde değıîdır ANAP'ın. ona karşı ve karşın bır çızgıyı en so- nunda dlgılamış olmasındandır. ANAP'ın da en sonunda kamuoyu- nun demokrası-sıvıl toplum ve sıvıl toplum ıçınde sıyasa olu^turma. onun uygulamalannı denetleme vontemlen konulanndakı duzeyıne enşebılmesin- dendır. Ozal velılığının ve vasilığının. ANAP'a bır yaran olmaM şoyle dur- sun. ANAP'ın. Ozal'ın yukanda an- latılan ıhtılalcılığının sorumluluğuna ortaklıktan kendını kurtarma zorun- luluğunu anlamasındandır "Asasız abasız" vede "halksız" bır başkanlıkçılık kumid ıhtılalcısı Ha- zın değıl mı' ARADABIR SADIK ERAL Av. Çonım Barosu Aleyi Yurttaşların Tedirginlitji Tum dın ve mezhep savaşlarının ana kaynağı ekono- mık sıyasal vesınıfsaldır Turk sıyasal hayatında sureklı olarak var olan ıkıyuz- luluk kendını sıyasal mucadelelerde de gostermıs ozunde ekonomık ve sosyal nedenlerden kaynaklanan sınıfsal ve kıtlesel mucadeleler zaman zaman doğal seyrınde zaman zaman da egemen guçlenn bılınçlı he- def saptırmasıyla mezheplerarası mucadeleler olarak toplumsal pratıge yansımıstır Bu sapmalar da kanlı ve zalım kardeş kavgalarını beraberınde getırmıştır (Os- manlfda padısahların saltanat uğruna coğu kardeslerı ve evlatları olan cocukları bıle katlı vacıptır' dıyerek ol- durttugu duşunulurse, gunumuzde ıktıdar yolunun kar- deş kavgasından gecmesını yadsımamak gerekır) Ne zaman yonetenlenn becerıksızlığı, basıretsızlığı ada- letsızlığı dayanılmaz somuru ve zulmuyle ıktıdarları sar- sılacak duruma gelmısse ıste o zamanlarda oncelıkle ekonomık taleplerde baslayan sınıflar arası catısmalar zamanla sıyasal bır ıçerık kazanmış, yukselen halk mu- halefetının ıktıdar seceneğı olabılme mahıyetı kazanma- sıyla bırlıkte catısmalar dınsel bır kısveye burunmuş ve sonuçta mezhepler arası bır çatışma gorunumü almış- tır Yazık kı Osmanlı nın egemen Sunnı ıdeolojısı buna- lımlardan ve yukselen kıtle mucadelelerınden kurtulu- şu, hak arayan yoksul halkın taleplerınt saztyla sozuyle dınlendıren ve onu orgutlu bır guc halıne getıren Alevı- Bektaşı vatandaslarımızın katledılmesınde gormuştur Sol sıyası guclerın ağır taktık ve stratejı hatalarının da olanak tanımasıyla resmen ABD Ankara Buyukelcılığı - nde gorevlı aslen CIA ajanı olan ve Turkıye'de her gıttığı yerde olaylar cıkan Alexander Peck ve benzerlerının katkısıyla yenı senaryolar uretılmıs fınal bolumunde 12 Eylul askerı darbesının yer aldığı senaryolar gereğı mezhepler arası catısmalar bılınçlı bır şekılde ve devlet katkısıyla koruklenmıştır Anımsayalım Bu sapmalar ve saptırmalar sonucunda Elazığ da Malatya da Sıvas ta, Kahramanmaras ve Corum da Alevı vatandaşlarımız buyuk boyutlarda katledılmıştır 1 Kasım 1992 yerel seçımlerınde Refah Partısı nın al- dığı oylar haklı kaygılarla serıat ve hılafetgerı mı getı- rılmek ıstenıyor tartısmaları başlatmıstır Refah Partısı mılletvekıllerının açıktan saltanatı ve hı- lafetı savunabılmesıne ve Anıtkabır ın yıkılmasını acık- tan ısteme cesaretlerıne bakılırsa gerıcı ve yobaz bır tehlıkenın cok yakınında bulunmaktayız Dınsel temelde sıyaset yapan ve açıktan şerıatı savu- nan RP bu cızgısıyle gelecektekı mezhep kavgalarının da tezgâhlayıcısı olma yolundadır dıyebılırız 'Derdı ce- kene sormak lazımdır Mezhep kavgalarının acısını da en lyı Alevı vatandaşlarımız bılmektedır Cunkü nerede mezhep kavgası varsa orada aynı zamanda Alevı kırımı vardır Yaşanmakta olan gelısmeler karşısında mevcut sıyasal partılerın ve demokratık orgutlerın kayıtsızlığı Alevı vatandaslarımızın tedırgınlığını daha da arttırmak- tadır DYP nın bazı bakanlarının Kuran kurslarını bıtı- renlere ortaokul dıploması verılmesı, Dıyanet Işlerı Baş- kanlığı nın daha da guclendırılmesı yonundekı projelerı Refah Partısı tarafından yurutulen gerıye donus surecı- ne gaz vermek amacına yonelık sayılmalıdır Alevı va- tandaslarımızın yoğun olarak yaşadığı tedırgınlığı gıde- rıcı, yanı laıklığı ve cağdaşlığı bugunden yarına guvence altına alacak toplumsal cıkısların cok cılız olması da tam anlamıyla dehset verıcıdır Cağdaşlığı ve laıklığı savun- mak ıçın kım neyı bekhyor'' OKURLARDAN YÖK'ün hikmeu ve İhsan'ı Çernobıl konusundakı son açıklamalar bazı kışılenn \ anında. bazı kunımlann tutumunu ve durumunu da açıklığa kavuşturmuştur On yıldır aleyhınde o kadar soz soylenen. yazı yazılan ve sıyası partılenn programında kaldınlacağı vaat edılen YÖK'un neden hâlâ ayakta kaldığı anlaşilmıştır Y ÖK'un o donemdekı başkanı Ihsan Doğramacı atom komısyonunun emnnı. bılım ve toplumun sağlığının ustunde tuttuklanru. rady asy on raporlannı ortbasettıklennııtırafetmıştır Bu kadar yaşamsalbır konuda bıle emre ıtaat eden bır kurum. tabııdır kı dığer konularda da emırlere u> acak v e sı> asal partıler ıktıdara gelıncemakbulsavılacaktır Prof.Dr. L ĞLR DERMAN BAŞKENT GÜNLERİ Muşerref Hekimoğlu 20 000 lıra (kDV ıçınde) Çağdaş Yaymları Turkocağı Cad 39-41 Cağaloğlu htanbul Odemelı gondenlmez. YAŞANANLARDAN İZLER-İZLENİMLER Kâzım Yenice 20 (XX) lııv (KDV i(,ınde) ÇaÇdaş Ya\ın(arı Turkocağı Cad 39-41 Cağatoğlu-tstanbul Odemelı gondenlmez. TARTIŞMA Vergi olgusu ve geri kalmışbk U lkemızde butçe açığı 45 trılyonda enfîabV on ıse O o80-901arda dolaşmaktadır Yenı vıl butçesınde katnlyonla tanışacağız İşsızlıkhad safhada kalkınma hızımız 0 o 1 -2 gıbı rakamlarda ^ev retmektedır \ufus artışımızın hesaba katıldığı durumlardd ıse kalkınma hızının sev n olumsu? bır hdl almaktadır Sonuç oldrak her vıl ılerlcmemızgerekırken ddım adım gen gıdenz v e adımız gerı kdlmış ulke ' olarak lıterature geçer Bıze gore butun bu gen kalmışlığın temelınde. cntlasvonun temelınde. buy ume hızının negetıt eğılımlı olmasının temelınde.vergı olgusu yatmaktadır Daha doğrusu dlınmaydn. ahnamayanvergılenlepolıtık çıkarlaruğruna vergılendınlmeyen kazançlar vekaynakldryatdr Vergı denılen kav ramın uç cephesivdr Bunlardanbın devlet (vergıyıalan).dığen mukellel kıtlesı (vergıyı veren). uçuncusu ıse -bu ıkı cephe dnsına sıkışıp kalmış- vergıvı odenebılır hale getıren bız muhasebecıler Kaldı kı bızler hem muhasebecı hem de mukellef olarak boylesıne YvonneBuchanan (ILLLSTRATION AMERICAN SHOWCASE) onemlı bır noktada rol almamıza rağmen, Malıye Bakanlığı tarafından bır vergı paketı hazırlarurken bıle. esnaf ve tacırlenn ust kuruluşlannın goruşlen alınırken. vergı denen olgunun gerçek mekanızması olan bızlere hıçbırzaman danışılmaz Ancak bızler adına bınlerı. bızım rolumuzuustlenırve her turlu değışımde onlar (masa başındd) bırlıkte karar venrler Yerdıklen kararlann bırçoğu dayanlışolur Buvanlışlığın duzeltılmesı uğraşı da bız mukellet vemuhasebecılere duşer Durumboyleoluncadd beklenılen vergı hdsılası bır turlu gerçekleşmez dola\iM\ la ışsızlık veenflasyon önlenemez Bızler demokrasıv e ınanmış v e ona gonul vermıs demokratık bır kıtle orgutuvuz Vleslek mensuplarımızın say ısı 40 bını aşmaktadır Ancak yanımızdakı çalısanlanmız ve stajveroğrencılenmızle bırlıkte topİam say ımız 120 bınlere ulaşır Iştebuçoğunluğun buy uk bır kısmı da bızı derneğımızınvanı Turkıve genelınde hızmet v eren, meslektefikırureten "Malı Muşavırler Muhasebecıler Derneğı' nın uyesıdır Mesleğımızın ıller bazında orgutu olan "Odalar "ımızve tum odalanmızı ıçıne alan bır de "Odalar BırlığY mızvardır Unutmayalım kı kalkınmanın temelınde vergı vergının temehndeiTiuhasebe. myhaseÇenın temelınde ıse muhasebecı vardır Bunun tersını soylemek kanımızca aymazlıktan başka bırşey değıldır S. Ömer Bekar Malı Muşa\ırler Muhasebecıler Bırlığı Derneğı Genel Başkanı Bölgesel banş ve işbirliği Y uzyılınsonuna yaklaştığımızşu yıllarda varolan, varolmaya çalışan mıllı dev letler v e mıllet dınamıklen dunyamızınçeşıtlı bolgelennde demokratık ve polıtık orgutluluklen ve '"devlet kontrolu" dışmddkı sıvıl ınsıvaüflen arka plana ıtmıştır Mıllı medydlarbenzerdıl oyunlanyîa bıreylen toplumlan kışılıksizkştırmektedır Topyekûncu ımajlarla (Turkler, Sırplar vb ) beslenen toplumlar. uzlaşmayı gıtııkçe ımkansız gormekte ve toplumlararası doğrudan ıletışımde patalojık endışeler yaşanmaktadır Butarzbır ıletışım de ıkı kışıden her bınnın kendısiy le konuştuğu ve kendısını ınandırdığı monologlar duzey ınde geçmektedır Boyleceher toplum kendı yaşamındakı problemlen dığer bır toplumun v arlığıy la açıklar olmuştur Polıtık. demokratık ve sıvıl orgutlere y abancılaşma. bu orgutlenn etkısındekı kıtleler bazında ıktıdarsızlık ve berabennde '"bırhkte"' hareket etmeyı ımkansız hale getıren bır sureç oluşturmuştur Bu nedenlerle toplumlararası day anışma her zamankınden daha zor hale gelmıştır Turkıye'de de bu sureç kendını her zaman kınden daha cıddı bır bıçımde hıssettırmektedır Ülkemızın geleneksel kapalılığı nın y anında. "Kurt sorunu" ulkemız coğrafy ası ıçınde de mılletlerarası çatışma ıhtımalını ortay a çıkarmıştır Mıllıvetçılığınhergünartan etkısının y anında Turkıve Cumhunyetı.çevreulkelerde gıtükçeetkınlığını amırmaktadır Buetkınlık artışı. dev leı tekelınde, dev let çıkarlan doğrultusunda ve mıllıyetg temelde vanı yenı çatışmalan kışkırtıcı bır bıçımde gelışmektedır L nıversıtelı gençlık ıçın bu sureç akademık.demokrdtık baskılarla sorunlarlada bırleşerek kınlması karşı konulması ımkansız gıbı gorunen bır kuşatma oluşturmaktadır Boylece toplumsal yenılenmenın v e akademık yaşamın vazgeçılmez oğelennden bın olan gençlık. bır sıyasal aktor olarak da bır sosyolojık aktor olarak da toplumsal yaşamdan sılinmektedır Bu sureç akademık ozgurluklenn kısıtlanmasının y anında. gençlığın dığer tum toplum gruplan gıbı kendını tanımlayamamasından da ' aynaklanmaktadır Kendını tanımlama toplumsal yaşamda somut karşılıklan olan projeler uretmekle mumkun olacaktır Boylelıkle gençlık toplumsal sureçlere yanı kendı yaşamına mudahale etme olanağını bulacaktır Bu bağlamda. bölgesel çapta toplumlararası doğrudan ıleüşımın dev let dışı kurumlaşmasına yonelık çalışmalar yapmak yukarda tanfetmeyeçalıştığım kabuğu kırmada onemlı bır adım olacaktır Özellıkledeyakın temas ıçınde olduğumuz Balkan ve Kafkas ulkelenndekı oğrencılerle çeşıtlı kesışım noktalan aramak (hem bu bölgelerde hem de Turkıye'de boyle gınşımler v ardır). Turkıye"dekı mıllıyetçı tehlıkeye karşı da oğrena gençlığın ıçe kapanması. statukoya teshm olması sorununa karşı da önemh bır noktayıoluşturmaktadır Aynı zamanda boy le çalışmalarla hem katıhmalığın kendı ulkesındekı bırdızı mıllıyetçı kışkırtmaya karşı (kı en fazla gençlığı hedef alan ve ulkenın kendı demokrasısırun onundekı en buyuk engellerden bındır. bu kışkırtma) onlem oluşturacak, toplumlararası ıletışımı dev let v e medy a tekebnden kurtaracaktır Bunun ıçın oncelıkle dıkkatlenmızı bu dev let dışı sınırlarotesı duşuncelere kaydırmamız. bualandaçokça projeuretmeyevetartışmaya ıhtıy acımız olduğunu duşunuyorum Buarayişbır ırade olarak kendını ıfade etmekte gecıktıkçe mılhyetçı çatışmalann yarattığı ve y aydığı nefret dunyası. her şeyı mudahele edılemez. gen donulemez bır surece şokmaktadır L nıversıte gençlığını sınırlar otesı banş v e demokrası bır kez daha hayal olmadan tartışmay a ve harekete geçmeye çağınyorum Tuncav Giirhan Yabancılaşma ve halkbilimialk kulturune karşı duyulan ya da day atılan ılgısızlık. ınsanımızın kendı kulturune Karşı yabancıla^ması sonucunu doğurmaktadır Gunumuzde Mc Donald's kulturunun y av aş va\ aş egemenlığını ılan etmesını. medyanın halk kulturune sırt çevırmesınde aramak gerekır Bunun yamnda.kendılennefolıdor etıketını yapıştırmış dernek. kurum vekuruluşlann gerçekten bu etıkete uygun çalışıp çalışmadıklan araştınldığında, (bırkaçı dışında) karşımıza. bılımsel hıçbırçalışmdsı olmdyan. tamamen pıy asay a y onelık çdlışmalar > apan ve kendılennı deneüeyecek bır organın bulunmamasından yararlanarak.kâramaanı guden tıcarethaneler çıkacaktır Bınlennın bu ınsanlara halkdanslannm folklor olmadığını. folklorun bırçok konusundan yalnızca bın olduğunu anlatması gerekmektedır "İnsannasılınsanoldu9 " sorusunun ce\ abı Anadolu"da yatmaktadır Tekerleğı bulan Sumerler'den başlay ıp, uygarlıklann merkezı durumunda bulunan ve ınsanlığı kurtaracak olan fen kafasının doğduğubu topraklar uzenndekı zengın ve bol damarlı kulturun araşünlması ve yaşatılmasi ıçın çırpınan bır avuç ınsanı say gıy la anıy orum Pekı bızler bu konuda ne y apıy oruz° Y apabıleceğımız o kadar çok şey v ar kı Super guç Amenka'nın uyguladığı kulturemperyalızmı sonucu kuçuk Amenkaolmayolunda hızla ılerledığımızı uzuntuy le ızleyenlerden bın olmak ıstemıyorum Sıvasılenmızı geçtık, bır genç olarak. "Neşe'nın kepek sorunuyla ılgılenmıyorum", ya da 'Mc Donold's'a gıtmıyorum. ay nca Lew ı s kot merakım da yok" demek yeterlı m.9 Hayır Bunun ıçin okumak ve araştırma yapmak gerekır Neden Anadolulu olmaktan utanır olduk 0 Acaba gerçekten ılkel. kaba. barbar bır toplum muy uz kı. "uygar" ulkelere gonderdığımız okumuş gorevlılenmızın enbuvuk öv unç nedenı, kendılennı kımsenın Turk'e benzetmemesı olsun Acaba medya daha duyarh olup. halkı bu konuda bılınçlendırmek ıçın ne yapmaktadır 11 Ü nıv ersıtelenmızın değerlı oğretım uy elen makale y a da bılımsel yayınlarla kultursuzleşmey e suruklenen ınsanımızı av dınlatmak ıçın ne olçude çahşmaktalar'1 Gazetelenmızın koşe yazarlan bu konuy a ne zaman eğılecekler' Hukumet kâğıdı ucuzlatarak ınsanımızın kitap satın alabılmesını sağlamak ıçın daha ne kadar bekleyeçek9 Bız Istanbul Lnıversıtesı Öğrencı Kultur Merkezı Halkbıüm Kulubu'nde bır avuç genç, halkbılımın sınır tanımaz dennlığıne yelken açtık Yeterlı mı° Şuphesız değıl ama. gençınsanbeynını, dınamızmını çoşkusunu, tutkusunu.sevgısını ve ıçtenlığ:nı v enney e gorsun Seydi Çelik İÜ Hukuk Fak PENCERE Miloseyiç "Haberim Yok" Diyebilip mi?.. Nurnberg Almanya'da bır kent Ikıncı Dünya Savaşı - nın suçluları burada yargılandı Insanlık tarıhınde ılk kez bu nıtelıkte bır mahkeme kuruluyordu Hıtler ın sağ kolu Martın Bormann, Mareşal Gorıng, Dısıslerı Bakanı Rıbbentrop RudolfHess vb 1945 yılın- da Nurnberg mahkemesının sıralarına oturdular Go- rıng, Almanya'nın 'Ikıncı Adamı''ıdı Mahkemenın ozellığı neydı9 Doğrudan savaşa katıl- mayan Dısıslerı Bakanı Rıbbentrop ve benzerlerı nıçın yargılandılar? Reıchbank Muduru Schacht, Nurnberg mahkemesının aklanan sanıkları arasındadır Nurnberg mahkemesı, ' savas suçlusu ' kavramına yenı bır anlam yukluyordu • Ne var kı bu anlamı yuklerken hukukun temel ılkelerın- den bırını de gozardı edıyordu Ceza hukukuna gore "kanunsuz suç olmaz '' Nedır bunun anlamı7 Eğer bır 'fııl' daha once çıkarılmıs bır yasada suç sayılmamışsa, yasayı daha sonra yazarak kısıyı yargılayamazsın Daha başka deyışle bır yasanın kesın olarak suc saymadığı bır ışlem ıçın kımseye ceza veremezsın Nurnberg mahkemesınde bu temel ılkeye sırt çevrıldı sanıkların bu yoldakı savunmalarına karşı one surulen belgeler de doyurucu sayılamazdı Bırleşmış Mılletler Orgutu, Nurnberg mahkemesıne gonderme yaparak savaş suçlarına ılışkın uluslararası belgeyı benımsedığınde takvım 1968 ı gosterıyordu Nazı onderlerı çoktan ıdam edılmışlerdı Doğrudan savaşa katılmayan yetkılılerın savaş suçlu- su sayılmaları 1990'larda doğaldır • Nurnberg mahkemelerınde Almanya'nın kullandığı sılahların çoğunu ureten Krupp da suclanmıştır 80'lık Krupp bunamıştı oğlu Albert de yargılandı, hukum gıy- dı Oysa Mareşal Gorıng bıle ınsanlık dışı eylemlerle ılıskısı olmadığını soyluyordu Mılyonlarca Yahudı'yı soykırım cehennemınde yok eden mekanızmanın kuru- cuları aklanabılırler mıydı? Ne var kı sanıkların karşı suçlamalarına da Amerıkalı- lar yanıt bulmakta zorlandılar Bu konuya ılışkın bır kı- tapta okuduğum şu tumcenın altını çızdım 'Yargılayanlar sanıklarla yer değıştırselerdı, bırtakım suclanndan oturu cezalandırılmalan gerekırdı NasıP En çarpıcı ornek Amerıka, Hıroşıma ve Nagazakı'ye attığı atom bombalarıyla ınsanlık suçu ışlemıştır Sıvıl halkı, -çoluk, çocuk kadın, erkek- yok etmek ıçın emır veren Truman'ın Nurnberg benzerı bır mahkemenın sa- nık sıralarında yerı vardı • Amerıka Dısıslerı Bakanı Eagleburger eskı Yugos- lavya da ınceleme yapan uzmanların savaş suçu ışle- yenlerın lıstesını saptadıklarını açıkladı Sırbıstan Devlet Başkanı Slobodan Mılosevıç ve Bos- nalı Sırpların lıderı Kradzıç'ın yargılanmaları ıstendı Turkıye bu konuda susuyor Oysa Nurnberg mahkemelerınden sonra savaş suçlu- larına ılışkın hukuk yazılı belgelere aktarıldı, devletler hukuku ılkelerı olarak benımsendı Bosna-Hersek'te, ınsanlığa karşı suçlar, dunyanın gozlerı onunde ışlenıyor İkınct Dünya Savaşı 1 nda Nazılerın vahşetı kapalı kapı- lar ardında gerçekleşmıştı Bu kez her şey meydandal. Televızyon kameraları, gerçeklerı odalarımıza yansıtı- yor Zulmun gaddarlığın vahşetıntanıkları ortalıktado- laşıyor Soykırımın adı artık "etnık temızlık" o\du Savaş suçlusu olarak yargılanması gereken Mılose- vıç'ın yenı Yugoslavya'da seçım kazanması neyı değış- tirebılır? "Etnık temızlık" yolunda gereklı buyrukları veren kımdır ya da kımlerdır'? Mareşal Gorıng, Nurnberg mahkemesı sanık sırala- rında ayağa kalkarak suçlamalara karşı çıkmıştı "- Benım bunlardan habenm yok 1 ' Mılosevıç habenm yok' dıyebılır mr? Çağımız dunya- sında herkes her şeyden haberlı Kn^in Krkiner'in İkinci Rumanı Çıktı. "ANLATACAK NE KALDI HER YOLU AYNI YERE ÇIKAN HAYATTAN BAŞKA?" ENGİN ERKİNER Güzel Bir ÖlümE Yaymları Klodfarer Cad Iletışım Han No7/2 Cağaloğlu - IST A7R0PA 71 T0HİUK1 Dg YAZIN Ocak 93 Sayısı Çıktı... •E GÖKÇE • S TANİLL1 • F BAYKURT • N BEHRAM • Ş KURDAKUL • V R1ZAEV -C GRAS • E ERKİNER • F GURSES • Z ANADOL • E KARACA • Ö SAVAŞÇI • V SARGIN • M ERENUS • YAZIN DERGÎSI: BaşmusahıpSk 10/6 34410 Cağaloğlu İST Tel (1)522 37 56 CUMHURIYET KİTAP KULÜBÜNDEN ARM AĞANU KİTAPKAMPANY ASI. ÜYE OLAN VE OLMAYAN HERKESE, TÜM OKURLARA... 7-31 ARALIK 1992 %35'e varan indirimler... 150.000.- T.L.'ya kadar armağan kilap Cumhımyet Kıtap Kulubu Taksım Mağazamızda(lstıldal Cad Zambalc Sokak 4/1 Fransız Konsoloiluğıı yanı) dıledığımz lulabı seçın, armağanpakennızı vesürpnz hedıyenızı alın Cumhurlyat Kitap Kuiübü, Çağ Pazarlama A Ş Istıklal Cad Zambak Soıcak No 4/1 TaKsım Tel 252 38 81 82
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear