Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 29ARALIK1992SALI
12 DIZIYAZI
Ruslar Ameıikalılan, Özal'ın dâhi düşgücünü aşacak derecede idealize ediyorlar
a'da Amerikanrüyası
Yaşlı bir Moskovalı, şehrin merkezindeki Pizza Hut'tan aldığı bir parça piz-
za ve Pepsi-Cola'yla ziyafet çekiyor. (Pipeti tutuşundaki acemiliğe dikkat.)
RUSYA'DA
NELER
OLUYOR?
GÖNÜL PULTAR
-4-
R
usya"da özde yok ol-
maya başlamış komü-
nizm. yerini >avaş
yavaş ıkı olguya bı-
rakmış. Bunlardan bi-
ri. Amerikan hayranlı-
ğı ve bu sajede cırit atabilen Ameri-
kan emperyalızmı.
luslar. Amerikalılan ve dolan
Turgut Özal'ın dâhı düşgücünü aşa-
cak derecede idealize ediyorlar. New
York metrosunun Mosk'ova metro-
sundan daha pis olduğunu, içindekı
halkın daha hırpani göründüğünü an-
latmaya imkân ve ıhtıma! yok. Sözü-
nü etmeyı bile sevgılı Amerikalılanna
karşı hakaret sayıyorlar. Dolara veri-
len önem ve rubleyı hiçe sayma boyu-
tu. bir yerden sonra insana sonsuz
hüzün veriyor. "Bu gidişle Amenkalı-
lann kolonısı olup çıkacaksıntz" de-
yınce. afallıyorlar. Amenka. onlarıçin
zemzem suyuyla yıkanmış. kusursuz
bir "mutlak değerler" iilkesı: dolar da
altın gıbı. belki altından daha çok bir
'mutlak değer.'
x\merikalılann uzun yıllar Mü-
nıh'ten Sovyetler BirliğYne çeşitb yerel
dillerde yayın yapmış ve sanınm Sov-
yetler Birliği'nin yıkılışında hiç de
azımsanmayacak payı olan Radio Li-
berty"si (Özgürlük Radyosu). artık
yaymlannda Amerikan usulü ekono-
mi ve iş idaresi yöntemleri öğreüyor
.rVmenkalı yayıncılar. Rus ya>ın-
cılarla anlaşarak. Amerikan edebiyat
yapıtlannın Rusça çevirilerinin Mos-
kova'da yavımlanmasını sağlıyorlar.
Televizyonda sürekli Amerikan pem-
be dızıleri var. Göstenlen bir çizgi fil-
mi, Amenka'da okumakta olan bü-
yük oğlum hemen tanıdı. Küçük
Amerikah çocuklara dınlerini öğret-
mek için yapılmış. Hınstıvanlıgı anla-
tan bir çizgi filmdı bu. Ruslar. dinlen-
ne dönüşü bile, farkında olmadan
ABD yoluyla vapıyorlar.
"Farkındaysanız. Amenkalılar bu-
rada gayet akıllı bir kültür emperyaliz-
mi politikası güdüyorlar" derseniz.
" Yetmış yıldır öylesıne kültürsüz bıra-
kıldık ki hangi kültür gelirse gelsın.
nasıl gelırse gelsin makbulümıiz" diye
yanıtlıyorlar.
vJerçekten de yetmiş yıldır tü-
müyle kültürsüz bırakılmışlar. Ya-
şamlannda bir tek gaye olmuş: KGB-
ye yakalanmamak Onun ötesinde
hiçbir şeyın önemı >okmuş. Dolayısıy-
la, komünızm ve kurallan. en azından
kağıt üzennde yok olalı. yenne gelen
ikinci olgu da boşluk olmuş. Evet.
yanlış okumadınız; ıçerdıği kavramla
celışırcesine somut bir varlık halini al-
mış olan "boşluk" ya da Frenkçe adıyla
'vakum.' Hangj alanda ısterseniz var.
Kültürel boşluk, etik boşluk, yasal.
Görgü konusunda. değer yargjları ko-
nusunda boşluk.
T
M. ezgâhtar. sabah dükkâna gelen.
dıyelim yırmi tavuğu. kendi satın alı-
yor. Sonra gıdiyor. öğle pavdosunda
kaldınma kurduğu işportada daha pa-
halıya satıyor. "Sizin o yere göğe ko-
yamadığınız ABD'de bövle davranış-
İan engelleyen \asalar var" demeve
Moskova'daki Puşkin Meydanrnda açılan Mc Donald's mağazası Moskovaldarın yeni yılını, yıldız şeklindeki de\
neonla kutladı. Kızıl yıldız, bir zamanlar Sovyetler Birliği'nin en muteber simgelerinden biriydi. Ve başta Kızıl Ordu
askerlerimn serpuşlaruıı olmak üzere. her veri süslerdi. Mc DonaJdYuı yıldızı iseo kadar farklı ki.
başlıvorum. "Nasıl olur" diye ayıpla-
yıp susturuyorlar beni. "Artık ülke-
mizde serbest piyasa var. özel teşebbüs
var" diye.
Özel teşebbüsü 'kişıseJ" teşebbüs
olarak yorumluyorlar.
D,ıyelim ki binsinin eline bir çıft
ayakkabı geçti. Çalmış da olabilir, sa-
tın almış da önemli değıl. Hemen gıdi-
yor, kaldınmda ayakta durup satıyor.
Gerçekten de çok kjsa sürede alıcı bu-
luyor. Elıne geçen para. herhalde bir
aylık memur maaşından fazladır. Or-
talama maaş ıkı bin ruble. Bin dolann
üç yüz ruble olduğunu unutmayalım.
.er şey bu denli saf. bu denli bı-
re>sel değil tabii. Örneğın, Bolşoy Tı-
yatrosu"nun biletlerinın yüzde doksa-
nı karaborsada. dolarla satılıyor
Moskovalılar, yıllaıdır Bolşoy'a gıt-
meyı unutmuşlar. Karaborsa. hemen
mafyayı akla getınyor. İki adımda bir
mafyanın sözü ediliyor, karaborsayı
ve ticareti vönlendiren ağ kurmuş bir
örgütün varlığı gözle görülmüyorsa da
seziliyor. Mafyanın "kara para"sının,
geleceğın önemli Rus servetlerine te-
mel oluşturacağına kımsenin kuşkusu
olmasın.
k3ervet konusunda elde hiç kanıt
olmamakla birlikte, ısrarla yayılmış
bir söylentiye göre partinin bazı eski
yöneticilen, partinin fonlannı arala-
nnda bir güzel bölüşmüş, ellerine ge-
çen rruktarlan 'sermaye' olarak kul-
lanmışlar. Bugün, ekonomı deyişıyle
"yükselen kapitalist' (rising capıtahst)
olma yolundalar Zaten, halen bir
grup çok zengjn insan olduğu açıkça
bılınıyor. Komünist rejimde nerede
para bulunabilir? Olsa olsa partinin
kasasında. "Komünızm son bulup
serbest ekonomi yasallaştığı gün. he-
nüz kimsenin kişısel serveti bulunma-
dığı. tek kaynağın partinin kasası
olabileceği gün gibi apk"' denıyor. Ya-
sal ve etik boşluğun işte bu yöneticilere
yaradığı. neticede yine fazla bir şey de-
ğişmemiş olduğu söyleniyor
olmadığına işaret edıyor Partı kasası-
na el atmanın. ta Brejnev döneminde
başladığına dikkat çekenler var. Ayn-
ca ideolojinın çokian iflas etmış oldu-
ğu Komünist Partı'de. Gorbaçov
döneminde ya da büyük oıasılıkla on-
dan da önce. paravan kuruluşlar yo-
luyla fonlar ışletilmeye başlanmış.
Ticaret yapılmış, sanayı kollannda ya-
tınma gidilmiş. Iktıdardakılerin zaten
pastadan istediklen gibi pa\ alabildik-
len dönemde. amaç kişısel kazanç de-
ğil. sonsuza dek ayakta kalacağını
sandıklan partıye gehr getırmek. par-
tiyı güçlendirmekmiş. Partı 1991'de
kapatılınca ışte bu kârlı işletmeler, on-
ları yönetmekte olan kimselerin elinde
kalıvermiş.
.usya'da Amerikan hayranhğı
ve sınırsız boşluğun sonucu, giıçlünün
daha varhklı, güçsüzün daha yoksul
olmaya doğru gittiği, acımasız. nere-
deyse ılkel denilcbilecek bir kapitalizm
egemen olma yolunda.
Kimı ıse olaylann bu denli basit S Ü R E C E K
BOĞAZÎÇİ ÜNİVERSİTESf REKTÖRLÜĞÜ'NDEN
Boğazıçi Universitesi enstitulerinin asağjda bclirtilen Lisansüstü Ana Bilım Dallanna 1992/1993 öğre-
tûn yıb II. yanyılı için ögrenci alınacaktır. Adaylann 4 Ocak 1993 - 15 Ocak 1993 tanhleri arasında (a)
mezuniyetlerini gösterir belgenin fotokopisi, (b) mezuniyete kadar aünan notlan gösterir belgenin aslı, (c)
mezun olduğu kurumdan disiplin cezası almadığına dair belge ve (d) iki referans mektubu Ue birlikte Bo-
ğaziçi Universitesi Kayıt tşleri Şube Müdttrlüğtl'ne başvurmalan gerekmekledir.
öğrenim dili Jngilizce olup, lisansüstü programlarına başvuran öğrencılenn Dil Yeterlik Sınavı iki aşa-
mah olarak 21 Ocak 1993-23 Ocak 1993 günleri saat 09.30J
da Boğaziçi Ünivositesi Yabancı Diller Yükse-
kokulu'nda yapılacaktır. (Muadil olarak TOEFL en az S50 puaB-writing en az 4.5 puan veya ELTS en az
7 puandır).
Jlgili enstitülerin bilim suıavlan 1 Şubat 1993 - 2 Şubat 1993 tarihlerinde yapılacaktır.
Lisansüstü programlarına öğrenci kabul edecek olan enstitülerin ana bilim dalları. kontenjanlan ve baş-
vuru koşullan aşağıdadır.
YtTCSEK LİSANS DOKTORA
B*fvwn koşalo n BaşTnnı koşulu ve
Koatefljuı mtznııiyel ortalaması KoDtenjan meıuniy« ortaliması
ATATÜRK İLKELERt VE
INKILAP TARİHI ENSTİTÜSÜ
BİYO MEDİKAL MÜHENDİSLİĞ1
ENSTİTÜSÜ
— Biyo-Elektronik Ana Bilım Dab
— Biyo-Mekanik ve Biyo Sibernetik
Ana Bilim Dab
— Protez Malzemeleri ve Yapay Organ-
lar Ana Bilim Dalı
ÇEVRE BİLtMLERl ENSTtTÜSÜ
— Çevre Teknoiojisi Ana Bilim Daiı
— Çevre Bılimleri Ana Bilim Dalı
10
5 2.30/4.00 veya eşdeğeri
5 2.30/4.00 veya eşdeğeri
5 2.30/4.00 veya eşdeğeri
10 2.25/4.00 veya eşdeğeri
5 2.40/4.00 veya eşdeğeri
(Her iki Ana Bilım
Dalına da Fen Bılimleri
veya Mühendislik
mezunlan
bajvurabıürler.)
5
2 3.00/4.00 veya eşdeğeri
2 3.00/4.00 veya eşdeğeri
1 3.00/4.00 veya eşdeğen
3 Ben Bilımlen veya Muhen-
3 dıslik Bûlümleri Yuksek lı-
sans mezunu olmak
FEN BtLlMLERl ENSTtTÜSÜ
— Matematik
-Fizik
— Kımya
— Biyoloji
— Makina Muhendısliği
— Kimya Muhendisliğı
— Elektrik-Elektromk Muhendisliğı
Ana Bilim Dalı
— Sıstem ve Kontrol Muhendisüği
— İnşaat Muhendisüği
Nükleer Mılhendisligi
— Bılgısayar Mühendisliği
— Endustrı Muhendisüği
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
— Siyaset Bılımi ve Uluslararası
tlişkUer
— tngiliz Dil Eğitımı
8 2.00/4.00
10 2.40/4.00
9 2.00/4.00
10 2.00/4.00 veya eşdeğeri
20 2.40/4.00
20 2.25/4.00 veya eşdeğeri
15 2.50/4.00 veya eşdeğeri
15 2.50/4.00 veya eşdeğeri
25 2.25/4.00 veya 65/100
5 2.40/4.00 veya eşdeğeri
15 2.50/4.00
4 2.50/4.00
Sımrlama İngilizce Yeterlik ve
yok Bilım sınavlannda
başarıh olmak.
2 3.00/4.00
5 3.00/4.00
4 3.00/4.00
Kımya Doktora konulan:
Physical Chemistry Com-
putatıonal Chemistry
5 3.00/4.00 veya eşdeğeri
5 3.00/4.00
5 3 00/4.00 veya eşdeğen
6 3.00/4 00 veya eşdeğeri
10 3.25/4 00 veya 85/100
2 3.20/4.00 veya eşdeğeri
5 3.O0/4.00
tngilizce Yeterlik ve Bilim
sınavını basarmış olmak.
KANDÎLÜ RASATHANESf VE
DEPREM ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ
— Jeofizik 5 100 uzerinden en az 65 2
DO( ortalaması
— Jeodezı 3 3
— Deprem Mühendislıği 5 5
Deprera Mühendisliği Ana Bilim Dalı'na başvuru için İnşaat Muhendisüği Bölümii mezunu olmak gerekli-
dir.
4 Ocak 1993-15 Ocak 1993 tarihleri arasında Boğaziçi Üniversıtesi Enstitu, Fakulte ve Yüksekokullanna
yatay geçiş muracaatlan da aljnacaktır. Yatay geçiş ıçin başvuracak ögrenciler, tngilizce bıldiklerini TO-
EFL en az 550 puan - vvrıting en az 4.5 puan veya ELTS en az 7 puan olmak şartıyla başvuru sırasında
belgelemek zorundadırlar. Adaylann notlarını gösterir belgenin aslı ile müracaat etmeleri gerekmektedir.
Ilgili bölümlerin özel başvuru şartlan Boğaziçi Üniversıtesi Kayıt Işleri Şube Mudurluğu panosunda ilan
edilmışlir.
Basın: 48128
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇİ
Sizi Gidi KurnazlarL
DYP-SHP ortaklığının yapacağı ilk işlerden biri, Ata-
türk'ün çarçur edilen kalıtını (mirasını) kurtarmak olma-
lıydı. 12 Eylül'ün unutulmazyavuzluklarının, kötülükleri-
nin başında bu geliyordu.
12 Eylülcüler kurnazdılar. Yaptıkları yavuzluklar, ko-
lay değiştırilıp silinemesin diye bunları anayasalarına
da yerleştirdiler. Onlarınki kurnazlık ise bu oyunu boza-
mamak, "/Ve yapahm anayasada var!" diyerek 'ipe un
sermek' de 12 Eylül sonrası kurnazlığıdır. Şimdiye dek,
kapatılan siyasal partilerin açılması, DlSK'in mallarınm
gerı verilmesı, kamu personelinin sendika kurabilmesi
sağlanmıştır. Bunlar ıyi, güzel şeylerdi. Gelgelelim, Ata-
turk'ün kalıtını yerle bir eden 134. madde bahane edile-
rek 12 Eylül'ün bir zorbalığına el sürülmemektedir.
Dil Derneği Genel Başkanı Prof. Şerafettın Turan, 30
Kasım 1992 günü, Meclıste temsılcisi bulunan tüm parti-
lerin başkanlarına birer mektup göndererek anayasa-
nın 134. maddesınin değiştirilmesi konusunda girişimde
bulunmalarını istedi Kaldı ki Prof. Bahri Savcı'ya göre
Türk Dil ve Tarıh kurumlarının eski durumlarına kavuş-
turulmaları için anayasa değışikliğine de gerek yoktur.
Prof. Şerafettin Turan, parti başkanlarına yazdığı mek-
tupta ozetle şöyle diyordu:
"... 12 Eylül yönetimı, Türk Dil Kurumu ile Türk Tarih
Kurumu'nun günün ihtiyaçlarına göre reorganize edile-
rek devletle olan organik bağlarının tesisi' gibi bir ge-
rekçeyle soz konusu kurumlan 'Başbakanltk'a bağlı
birer devlet dairesine donuşturmüş bulunmaktadır. Bu-
nun ıçin 1982 Anayasası'na konulan 134. madde ile bir
'Atatürk Kültür. Dil ve Tarih Yüksek Kurumu' kurulması
öngörülmüş ve Tahsin Şahinkaya nın önerdiği taslağın
2876 sayı ile yasalaşması ile de Türk Dil Kurumu bu ku-
ruma bağlı '4' birimden biri durumuna getirilmiştir.
17 Ağustos 1983'te yürürlüğe giren bu 2876 sayılı ya-
sanın Turk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu açısından
Turkıye Cumhuriyeti'nde geçerlı genel hukuk kuralları-
na ve Dernekler Yasası'na aykırı olduğu kuşkusuzdur.
Şöyle ki:
1) Dernekler Yasası, derneklerin varlıklarına nasıl son
verileceğını açıkça belirlemiştir. Kesin kararın yargıca
verilmesi zorunludur. Yürürlükteki yasalanmız bir der-
nek olan Türk Dil Kurumu 'nun yeni bir yasa ile kapatıl-
masına ya da 'reorganize' edilmesine olanak tanıma-
maktadır.
2) Yasa ile yapılan sözde bu düzenleme kişi haklarına
da temelden aykırı bulunmaktadır. Türkiye Cumhuri-
yeti'nin kurucusu olmasa da bir TC yurttaşı olan Ata-
türk'ün 'vasıyeti ihlal' edilmiştir. Onun özerk bir dernek
niteliğindeki Türk Dil Kurumu için ongördüğü bağış, ya-
sayla aynı adı taşıyan başka bir kuruluşa aktarılmıştır.
Hiç kuşkusuz, devlet ya da siyasal iktidarlar her alan-
da olduğu gibi dil alanında da gereklı gördükleri orgütle-
ri kurabilirler. Ancak bu'alanda etkinliğini sürdüren bir
özel kuruluşu devletleştirmek elbette söz konusu ola-
maz. Hele hele devletin küçultülmesi. devletkuruluşları-
nın ozelleştirilmesi sloganlannın etkin olduğu son dö-
nemde dil çalışmalarınm devletleştirilmesi açık bir
çelişki oluşturmaktadır.
Butun bu nedenlerle anayasanın 134. maddesınin
tümden kaldırılması ya da Türk Tarih Kurumu ve Türk
Dil Kurumu'na eski statulerini kazandıracak köklü bir
degışikliğin yapılması zorunlu bulunmaktadır.
Bugün işbaşında bulunan koalisycn hukümetinin Tür-
kiye Buyük Mıllet Meclisi'nce de onaylanan programın-
da şu temel ilkeye yer verilmişti:
'Hükümetimiz, 12 Eylül hukuku kalıntıları olarak nite-
lendirilebilecek yasal düzenlemeleri, uygulamaları ve
kısıtlamaları suratle yürürlükten kaldırarak her alanda
tam demokratik bir siyasi ortamı yaratmak gerektiğine
kesinlikle inanmaktadır.' Ne kı anayasa değişikliğini de
içeren bu yoldaki girişimlerin, demokratikleşmeyi ana
hedef olarak seçtiklerıni söyleyen tüm siyasal partileri-
mizce desteklenmesi gerekmektedir...
Bunu Atatürk 'e sevgının ötesinde kişi haklarına saygı-
nın ve bir hukuk devleti olmanın gereği sayıyoruz."
Prof. Şerafettin Turan'ın bu mektubuna hiçbir parti li-
deri yanıt vermedi. Anayasa değişiklikleri konusunda,
DYP ile SHP görüşmelerinde, 134. madde çıkarıldı. Şim-
di yine anayasa değişiklikleri söz konusu. seçmen yaşı,
milletvekili yaşı filan. Asıl üzerinde durulması gereken
134yok,YÖKdeyok!..
Türk Dil ve Tarih kurumlan, Devlet Bakanı Şerif Er-
can'a bağlı. Şerif Ercan, Dil Derneği yöneticilerine bo-
zuk mu? Onların görüşme isteklerine yanıt vermiyor.
Kem küm edıyor, yan çiziyor! Atatürk'ün kalıtı ayaklar
altında, çarçur ediliyormuş, kimin umurunda!
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu'nun başın-
dan Suat llhan ayrılalı beri, yerine Utkan Kocatürk bakı-
yor. Utkan Kocatürk'ün kardeşi Edirne'de eczacı mıy-
mış? Şerif Ercan da Edirne Milletvekili. Utkan Kocatürk,
Şerif Ercan'la senli benli miymiş? Kocatürk, kuruma ge-
lince'
- Şu bizim Şerifi bir arayın! diye kurumlanır mıymış?
BULMACA
SOLDANSAĞA: 1 2 3 4
1/ Şe\ket Sürevya Ayde-
mir'ın Atatürk'ü konu
edınen üç ciltlik yapıtı. 2/
Mavi. beyaz ya da me-
nekşe rengınde çiçekler
açan. Akdeniz >öresıne
özgü ağaççık.. Bir öğre-
nim kurumu. 3/ İleri sü-
rülerek savunulandüşün-
çe... Manda yavrusu. 4/
Üç Sılahşörlerden biri..
Bir nota. 5/ Uğursuzluk. 8
6/ Kobalt elemenlinin 9
Mmgesi... Patıka 7/ Orta
Asya"da yaşayan Şamanist Türk-
ler arasında çeşitli şeylerden anlam
çıkartarak bakılan fal... Dil devn-
mının ılk yıllannda beledive anla-
nıında kullanılan sözcük. 8/ Asur-
iular tarafından kurulan ticaret
kolonilerine verilen ad... Fasıla. 9/
"Küfür" anlamında argo sözcük...
Köpek.
YL KARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Halide Edip Adrvar'ın bir roma-
nı. 2/ Bınek havvanlannın sırtın-
dakı oturmahk... Bir tanm aracı. 3/ Delikanlı... Karakter. 4/
Satrançta bır taş... Atmaca ve doğana benzeyen bir tür yırtıa
kuî- 5/ Martının in bir türüne Güney Akdeniz'de verilen ad...
Su. 6/ Yersız sözler söyleyen kimse. 7/ Balçık... Yîlbik, tutank
gıbı adlar da venlen sınır hastalığı. 8/ Aynca değerli taşlarla süs-
lü olmayan. altın ya da gümüşten yapılmış kuyumculuk işleri.
9/ Borşada bır senedin gerçek değerinin altına düşmesı duru-
mu... Özel gezintı gemısi
RÖNESANS İNGİLTERE'SİNDE TÜRKLER
Nazan Aksoy
20.000 lira (KDV ıçinde)
Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğht-hianbul
Ödemeli gönderümcz.