23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
20ARALIK1992PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 15 Işçiveişverenliderleri, Cumhuriyefin çahştnayaşanuyla ilgilisorukuvuyatuthuh Bayram Meral •Türk-İş Başkanı Meral, işçiler olarak önlerindeki en büyük engelin, parlamento ve hükümete kadar uzanan sermaye çevreleriyle, onun temsilçisi Cumhurbaşkanı Turgut Özal olduğunu söyledi. GÜNEŞGÜRSON ANKARA - Türk-İş Genel Başkanı Bayram Meral, diyaloğun, demokrasinin temel koşulu olduğunu belirterek, "Ke- simlerin haklanna saygı gösteren, ülke sorunlannın çözümünde ilgih kuruluşla- nn görüşlerine yer veren bir yaklaşım, sos- yal banşın da temelıru oluşturur" dedı. Ulusal gelirin hakça bölüşümünde kay- bedilecek zamanın. sosyal patlamalara neden olacağının gözden uzak tutulma- ması gerektiğine dikkat çeken Meral, hü- kûmette. beklenülerinin yerine getirilmesi ıçin addi bir çaba görmediklerini, ancak biraz daha sabır göstereceklenni söyledi. Cumhunyet'in sorulannı yannlayan Meral, ışciler olarak önlerindeki en büyük engelin, parlamento ve hükümete kadar uzanan sermaye çevreleriyle, pnun temsil- cisi Cumhurbaşkanı Turgut Özal olduğu- nu kaydetti. Meral, Cumhunyet'in sorula- nna şu yanıtlan verdi: - Göreve gelen yeni yöneriminizi 1993 \> lında bekkven öncelikli >e acil sonınlar ne- lerdir? M ERAL - Bİ2, yeni yönetim olarak hıç- bir sorunu bir diğerinden daha az ya da daha çok önemli diye sıruflandırmıyoruz. İşten çıkarmalar, kamu ve özel sefctördeki sözleşmeler, anayasa ve yasa değışiklikle- ri. demokratikleşme sürecinin hızlanması, temel insan haklannın egemen olması. enflasyon, terör ve aklınıza gelebilen her konu aynı önemi taşır. Bunlar içinde bi- zım yapabileceklerimiz olduğu gibi, bizim katkılanmızın olabileceği konular da var- dır. - Anayasa değişikliğinin gündemde bu- lunduğu günümûzde, kesiminiz açısından en önemli bulduğunuz konular hangileridir? Nasıl bir değişiklik öneriyorsunuz? - Anayasanın "Dernek Kurma Özgür- lüğü" başhğını taşıyan 33., "Toplantı ve Gösten Yürüyüşlen"ne ilişkin 34., "Çahş- ma Hak ve Ödevini" düzenleyen 49., işçi- memur aynmı yapılmadan herkese sendi- kal haklann tanınmasına ilişkin 51, 53 ve 54. maddeleri bizım için öncelik taşımak- tadır. Değişiklik taleplerimiz burada belir- tilebilecek kadar bir-iki satırla ifade edile- mez. Dosya halinde çpk önceden hükü- mete ve siyasi partilere göndenlmiştir. - Hükümetin yaptığı ve yapmayı vaat et- tiği çalışma hayatma ilişkin >eni düzenle- meler hakkında ne düşûnüyorsunuz? - Hızmet akdınin feshınde yargı deneti- mi getiren yasa tasansının bir komisyona hükümetçe havale edilmesi. ILO'nun 158 sayılı sözleşmenin kabulüne ilişkin yasa- nın veto edilmesinin dışmda, bizim bek- lentilerimizin yerine getirilmesi için ciddi bir çaba görmüyoruz. Genel kurulda da ifade ettiğim gibi, bıraz daha sabır göstere- ceğiz. - Çalışma döneminizde temsil ettiğiniz keshne ne gibi hedefler göstereceksiniz? Ozalengelüyor Refik Baydur Özalçok haklı MERAL - Işçi sınıfının hedefı bellklir: Ekmek-Banş-özgürlük Bunlan hayata geçirecek stratejileriniz var mı? - İşçi sınıfının hedefı belhdır. "Ekmek- Banş-Özgürlük" olarak üç kelımeden olu- şan bu hedefe ulaşmak için gerekli politi- kalar genel kurulumuz kararlan doğrultu- sunda Başkanlar Kurulumuzda alınacak ve eksiksiz uygulamaya konujacaktır. - Cumhurbaşkanı Turgut Özal'm çalış- ma hayatına ilişkin görüşleri, müdahale ve önerüeri hakkında ne dûşünüyorsunuz? - Sayın Özal. MESS başkanlığından bu yana süregelen bir alışkanlıkla nedense iş- çiyi, memuru, dar ve sabit gelirli kitleleri sevmemekte ve bunu "Ben zengjni seve- nm" diyerek ikrar etmektedir. İşçiler ola- rak, önümüzdekı en büyük engeûn, parla- mento ve hükümete kadar uzanan serma- ye çevreleriyle onun temsilcisi Sayın Özal olduğunun bılınci ıçindeyız. - Sİzce Türkiye'de üretim güçleri ve ser- maye, kendilerine düşen görevi tam olarak yerine getirivor mu? - Üretim gücü, çalışma saatleri içinde elinden geldiğince çalışıp, üretimı artırma çabası içındedır. Üreüm arttınp işveren kânndan pay alınacağının bilincindedir. Fakat sermaye kesimı tatlı kâr ahşkanhğı- nı sürdürmekte. işçiye bir lıra verirse, üret- tiği mal ve hizmete 10 lira zam yapmakta- dır. Kânndan fedakârlık alışkanlığı olmadığı için de. toplusözleşme düzenin- den rahatsız olmaktadırlar - Ulusal gelirin hakça böiünmemesinin ktsa ve uzun dönemde yaratacağı sakınca- lar nelerdir? - Ulusal gelınn hakça bölüşümünde kaybedilecek zaman, zengjnin biraz daha zengin, fakirin biraz daha fakir olmasın- dan başka sonuç getırmez. Bugün örgüt- süz kesunler bile kendiliğinden toplanabi- liyor ve tepkilerini gösterebiliyorlarsa, uzun vadede bu haksız tablonun sosyal patlamalara neden olacağı gözden ırak tu- tulmamabdır. - Sosyal güveniik kurumlannuı daha iş- levsel \e çağdaş hale getirilebilmesi için ne gibi önlemlcr aunmabdır? - Konuya Sosyal Sigortalar Kurumu açısından bakmak ısterim. Özerk olduğu iddia edilen bu kurumun kaynaklan, siya- sal iktidarlann tercihlenne göre heba edil- mektedir Enflasyonun yüzde 70'lerde seyrettığj ülkemizde, SSK'nın parası yüz- de 6 ile 18 faiz arasında devlet tahvillerine yatınlmaktadır. Yönetim tamamen siya- sal iküdann elınde ve hiçbir zaman başan sağlayamayan poliükalaria yürütülmek- tedir. Hükümet bu kuruluştan elini çek- melidir. - Özelleştirme, taşeronluk uygulaması ve işten çıkartmalar için ne dûşünüyorsunuz? - Özelleştirme _ konusunda Türk-İş"in görüşlen açıktır. İşçının yönetime katıldı- ğı bir özerkleşurme isüyoruz. Fakat sıya- sal iküdar, 10-15 milyar dolarbk dövız girdisı olan Türkıye'nin, özelleştirme yo- luyla elde edeceği 3-5 milyar dolarla eîco- nomik sorunlannı çözeceğini sanmakta- dır. Devletin sosyal vasfı bile hiçe sayıla- cak, işsizlere yeni işsizler eklenecektir. Bir yandan sendikalann etkinliği azalührken, bir yandan da işsizler ordusu büyüyecek- tir. Taşeronlaşma da dahıl. 16. genel kuru- lumuzda alınan kararlar doğrultusunda gereği yerine getirilecektir. - Türkiye sorunlannı nasıl bir yaklaşunla ve hangi yöntemlerle daha çabuk ve kolay çözebUir? - Bütün sorunlannçözümüparlamenter demokrasi içinde mümkündür. Bu rejım. tüm anayasal kuruluşlara sorumluluklar yüklemeİctedir. Diyalog ise demokrasinın temel şartıdır. Kesimlerin haklanna saygı gösteren, ülke sorunlannın çözümünde ilgili kuruluşlann görüşlerine yer veren bir yaklaşım, sosyal banşın da temelini oluş- turur. • Türkiye İşveren Sendikalan Konfederasyonu Başkanı Baydur, Özal'm çalışma yaşamına ilişkin görüşlerine katıldığını ve kendisini kutladığını belirterek "Onu daha fazla dinlemeliyiz " dedi. DENİZŞAHtN Türkiye Işveren Sendikalan Konfede- rasyonu Başkanı Refık Baydur, işçi işve- ren kesimlerinin toplusözleşme dönemle- nnde karşı karşıya gelen gruplar olmak- tan çıkarak, kurumsal ilişkiler geliştirilme- sini önerdı. Baydur 1993 yıh içinde bu amaçla işçi ve işveren kesiminin kaühmıy- la teknik bir çalışma grubu kurulmasını ve konfederasyon başkanlannın da iki ayda bir araya gelerek çalışma hayatındaki yeni düzenlemeleri hazırlamasını amaçladıkla- nnı söyledi. Baydur, Cumhurbaşkanı Özal'ın çalışma yaşamına ilişkin görüşleri- ne katıldığıru ve kendisini kutladığını be- lirterek "Onu daha fazla dinlemeb'yiz " dedi. Refik Baydur, çalışma hayaünın sorun- lan, işçi-işveren ilişkileri ve çözüm yollan hakkındaki sorulanmızı şöyle yanıtladı: - 1993 yılmın öncelikli ve acil sorunlan nelerdir? BAYDUR - Önümüzde üç büyük sen- dikamızın sözleşmeleri var. Metal ve teks- tilde grev kararlan abndı, kimyada görüş- meler başladı. 1993'ün hiçbir grev ve lokavt olmadan sonuçlanmasını ve işçi ve işveren kesiminin masada bir araya gelme- sini istiyorum. Sanayide üretim ve istihda- mı artürmarun çarelenni birlikte aramab- yız. İşçi ve işveren ilışkılerinin kurumsal- İaşmasını istiyorum. Bunun için üç aşamab bir program uygulanabilir. önce- likle asgari müştereklerde bir araya gelebi- lınz. Aramızda ihtilaf olmayan, sosyal güveniik, fonlar, vergı sorunu ve istihda- mın arttınlması çareleri üzerinde anlaşa- biliriz. İkinci aşamada zor da olsa çözüm volu bulabileceğımiz yasal düzenlemeler, toplusözleşme düzeni, sosyal ve ekono- mik konsey konulannı ele alabiliriz. Son aşamada da ücret zamlan, sosyal haklar, iş değerlendirme sistemı gibi daha zor an- laşma sağlanabilecek konulan ele alabıli- nz. Bütün bu aşamalarda basın ve üniver- site çevrelerinm hakemlik yapmasını isüyo- ruz. Çalışmalann sürekbbği için işçi ve işveren kesimi ortak bir teknik heyet kur- malı. Konfederasyon başkanlanda her iki ayda bir araya gelerek bu teknik heyetin çalışmalannı değerlendirmeb. Konfede- rasyonlann genel kurullan bittiktensonra en kısa zamanda işçi ve işveren kesiminin bir araya gelmesini istiyorum. BAYDUR - tşveren toplusözleşınede kaldıramayacağı şeyi reddetmdi - Anayasa değişikliğinin gündemde bu- lunduğu bu gunlerde. kesinûniz açısından en önemli bulduğunuz konular hangileridir? Nasıl bir değişiklik öneriyorsunuz? - Bir kere anayasa sadeleştınlmeli. Ana- y asada hürnyetler yer abrken. hürriyetlere tecavüz hali de göz önüne almmalı. Son- suz hürriyetlenn olduğu yerde anarşi do- ğar. Sendikal sıstemın ekonomik tabana dayanmasını arzu ediyoruz. Sendikalar tamamen özgürolsun, ama güçlü sendika- lar öngörülsün. Sendikal barajlar korun- malı hatta arttınhnab. - Hükümetin yaptığı ve yapmayı vaat et- tiği çalışma hayatına ilişkin düzenlemeler hakkında ne dûşünüyorsunuz? - Hukümet öncelıkle tarafsız olmab. Bi- zimle aynı şartlardaki ülkeleri göz önüne almah. Çıkartılan ILO yasalanndan dör- dü bir yığın sorun çıkartacak. 158'in çık- ması halinde çok büyük bir yük olacak. 158 inatlaşma haline getirildi. Hükümet de Meclis de bu konuda yanbş yapü. SSK tasansında da yanbşlar var. İşsizlik sigor- tası konusunda da işçi ve işverene yeni yükler getirilmemesini isüyoruz. İşsizlik sigortasına kademeb ve uzun dönemde ge- çilmesim istiyorvz. Finansmaru çeşitb fon- lar için yapılan kesintiler indirilerek, prim olarak alınarak sağlanmab. Asgari ücret vergi dışı bırakılmalı. Dargebrüler üzenn- deki vergı yükü hafıfletilmeli. - Temsil ettiğiniz kesime ne gibi nedefler göstereceksiniz? - İşverenler.işçi sendikalanyla konsen- süs sağlamab. İşçi ve işveren ilişkileri önce işletmelerde sağlanmab. İşveren işçiyi üre- timde söz sahibi yapmab, işçiye karşı açık olmab. Toplusözleşmelerde kaldıramaya- cağı şeyleri kabul eünemeli, tttiklerini de kimsenin burnunu kanatmadan yerine ge- tirmeli. İmzaladığı her şeyi yerine getirme- lı. - Cumhurbaşkanı Turgut özal'm çalış- ma hayatına ilişkin görüşleri ve müdahale- leri hakkında ne duşünüyorsunuz? - Cumhurbaşkanının görüşlenne kaüb- yorum. Düşündüğünü söylüyor. Yürekü- İığini kutluyorum. Cumhurbaşkanı'mn işçi düşmanı olduğunu düşünmüyorum. Onu daha iyi dinlemek zorundayız. Karşı olduğum tek şey: Partici ohnaması gereki- yor. Ya ANAP'm başma geçmesi lazım ya da ANAP'la fazla uğraşmaması lazım. - Türkiye'de işçi ve işveren kesimi bugüne kadar üzerine düşen sorumluluklan yerine getirdinû? - İki kesim de bunu yapamadı. İşçi ve iş- veren tarafı da trafık memurluğu yapü. Bir araya gebp büyük problemler hakkın- da görüşemedik. Uygar sendikacılık ya- pamadık. - Gelir dağılımmın daha adil olması için ne dûşünüyorsunuz? - Gelır ne kadar yüksekse bunu bölüş- mek de o kadar kolaylaşır. Önce ulusal geliri artürmak lazım. Bugün Almanya bizden 16, İtalya 11 kat daha fazla ulusal gelire sahip. Ulusal gebri arttırmak, enf- lasyonu durdurmak için hükümetler inan- dıncı obnalı. İşçi ve işveren kesimi her türlü külfeti göze almalı. Daha sonra otu- rup geliri hakça bölüşmenin yollan aran- malı. -Sosyal güveniik kurumlannın daha işlev- sel ve çağdaş hale gelmesi için ne gibi ön- lemler alınmalıdır? - Bu hizmetler özelleştinlmeli. Sağlık müesseseleri gibi SSKnın da bazı hizmet- lerinde özel sigortaya gecilmeü. SSK ve Bağ-Kur bakanbğa bağlı halden çıkartıl- mah. Bakan sadece kontrolü sağlamalı, bu kurumlan işçi-ışveren ve hükümet tem- silcisi ortak yönetmeli v e bağımsız obnab. - Özelleştirme. taşeronlaşma ve işten çı- kartmalar konusunda ne dûşünüyorsunuz? - Dünyanın her yennde muteahhıt hiz- metleri var. Bunlar üretımin bir parçası gjbi düşünülmemeli. Eğer sendikalar mü- teahhitb'ği istemiyorsa, iş değerlendırme sistemine riayet etmeli. Hiçbir yerde çab- şan işçiyle. temizbkçimn ücreti aym olma- mah. Bunlar konfederasyonlar arası pren- sipierle sağlanmah. Hızla özeUeştirme yapıbnab, buralardaki işçiler için yeniyol- lar aranmab, işyeri değişikliği gibi. özel şirketlenn çalışma koşullanna göre işçi çı- kartması gayet normaldir. İşletmeler mev- cut kapasiteyi tutturamayan kişiyi işten çıkartacaktır. Metal iskolu Anlaşmazemini sağlanamıyorEkonomi Servisi - Metal sek- töründe işçi sendikalanmn top- lam 105 bin işçi adına aldığı grev kararlanndan sonra sür- dürülen görüşmelerde de anlaş- mazemini bulunamadı. Önceki gün MESS"le bir ara- ya gelen Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek, görüşmelerin taşeronluk mad- desinde tıkandığını belirterek "MESS, işçi sınıfını 300 yıl gen götürmek istiyor" dedi. Mustafa Özbek dün düzenle- diğj basın toplanüsında 75 bin işçi adına sürdürdükleri görüş- melerde MESS'in ucuz işçiükte ısrarb olduğunu savunarak "Ucuz işçıhğin tezgâhı olan ta- şeronluğu başımızda "Damok- lesin kılıcı" gjbi sallamasına izin vermeyeceğiz. Hızla demokra- tikleşen ülkemizde dolayb yol- lar ve emirvakilerle 'sendikasız- laşürmayı' kışkırtanlar şu hususu çok iyi bilmelidir, bu acımasızlıklannın kendilerine çıkacak faturası çok ağır ola- caktır" diye konuştu. Öte yandan toplam 30 bin iş- çi adına grev karan alan Bağımsız Otomobil-İş ve Hak- İş'e bağb Özçebk-İş Sendikalan da önümüzdeki hafta MESS'le Hr araya gelerek görüşmelere £\am edecekler. MESS yöneticileri dün yap- tıklan basın açıklamasında Türk Metal'in işletmelerin var- lığına kasteden maddelerde ıs- rar etmesi nedeniyle görüşmele- nnsonuçsuz kaldığını savundular. MESS'in açıklamasında "Top- lusözleşmeler, işletmeler ayakta kalacaksa bir anlam ifade eder. Aksi halde toplusözleşme yapmanın ne işçiye, ne işverene, ne de memlekete bir yaran var- dır" denildi. İşçi sendikalanmn kapsam maddesinin daraltılarak taşe- ron uygulamalanna son veril- mesi ve iş güvencesine ilişkin maddelerini kabul etmeyen MESS yöneticileri daha önce enflasyon ve alünda getirdikleri ücret önerilerine açıklık getirdi- ler. MESS, Türk Metal'e verdi- ği son teküfte kamu işveren sendikalan gibi birinci alü ay yüzde 30, ikinci alü ay yüzde 20 ücret arüşı önerisi getirdi. Türk Metal Sendikası Başkanlar Ku- rulu'nun önümüzdeki hafta toplanarak grev gününü belir- leyecekleri bildirildi. Kamu sektöründe 60 bin. özel sektörde de Teksifin 45 bin, Türk Metal'in 75 bin ışçi adına aldığı grev kararlannı de- ğerlendiren yeni Türk-İş yöne- üminin grevlenn tümünü ocak ayı içinde uygulamaya koyma- yı düşündüğü bebrtiliyor. Diğer yandan Emsan A.Ş'de çalışan ve 2 milyar ürayı bulan ikramiyeleri ödenmediğı için eyleme başlayan 330 işçi, ışvere- nin önümüzdeki hafta içinde ikramiyelerin ilk taksidini ode- yeceğıni söylemeşi üzerine eyle- me ara verdiler. İki gün süreyle yürüyüş eylemi gerçekleştiren işçiler, işverenin sözünü tutma- sı durumunda eşleri ve çocukla- nyla birbkte dırenişe geçecekle- rini söylediler. Mersin Beledıyesi'nde, eko- nomik kriz gerkçe gösterilerek görevlerine son verilen 999 işçi- ye yeniden ışbaşı yapünbyor. Belediye İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Sobnaz, Mersin Belediye Baş- kanı Kaya Mutlu ile bir görüş- me yapüğını ve çıkarülan tüm işçilerin yeniden görev dönme- leri yolunun açıldığım söyledi. Mutlu, işçilerin yeniden işe baş- layıncaya kadar ücretlı izinlı sayılacaklannı açıkladı. Avrupa'da isgüvencesi ILO olmasa da yasalarvar P a ş a b a h ç e l i b a r d a k e y l e m i n i s ü r d ü r ü y o r S ^ S • ç S S y mi sürüyor. İşverenle görûşmelerden bir sonuç ahnamadığını belirten Tez-Koop İş Sendikası yetkilUeri, ey lemleri surdüreceklerini söyledi. Dün de Paşabahce'nin Bakırköy'deki satış mağazasına giden 65 işçi ve aüeleri, blrer çay bardağı satm alarak kuyruğa gjr- di. Ey lemcilerin yarattığı yoğunluk nedeniyle satış işlemk-ri uzadı. İşten arılan işçiler, yılbaşı öncesi müşterilerin daha fazla olduğu- na dikkat çekerek, 'Çay bardağı satm ahna' eylemlerine devam edeceklerini belirtti. (Fotoğraf: HAYRETTİN SAGANAK) Memur öfkesini Ankara'ya topluyor Ekonomi Servisi - Türkiye genebnde bınlerce memur grevli toplusözleşmeli sen- dikal haklannın tanınması amaayla yann Ankara'da toplanıyor. Memurlann An- kara'da toplanma karan üzerine İçişleri BakanbğVnm bütün illere gönderdiği bir yazıyla "memurlann işyerine gelmemesi ve izinlı veya izinsiz işyerlerini terk etmeîeri- nin engellenmesı için gerekli önlemlerin alınmasını istediği' 1 öne sürüldü. On dört memur sendikasının yer aldığı Kamu Çalışanlan Platformu yöneticileri dün düzenledikleri basın toplanüsında Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü'nün kendilerine yann 12.45'te randevu verdiği- ni belirttiler. Sendikacılar, İçişleri Bakan- bğı'nm son yaasını da "yasa tanımazlık" olarak deâerlendirdiler. Sendikaalar, İçiş- len Bakanbğı'nın işyerlerine dagıtılmak üzere valiliklere gönderdiği yazıyla "me- mur sendikalanna üye memurlann izinli veya izinsiz işyerlenni terk etmelen ve göre- ve gelmemeleri gibi bir durumun meydana gelmemesi ıçin gerekb tedbirlerin alınması, benzeri yasadışı yollara başvuran memur- lar hakkında yasal işlem yapıbnası ve du- rumun ilgililere duyurulmasını" istediğini belirterek şöyle konuştular: "İçişleri Ba- kanbğı bu yazıyla yasa tanımazlığını sür- dürüyor. Sendikalanmız ve üyelerimiz üzerinde baskı kurup. hak alma sürecimizi engellemeye çabşıyor." Türkiye genebnde çeşitli memur sendi- kalanna üye memurlar yann otobüslerle Ankara'ya giderek saat 12.30'da Zafer Çarşısı önünde toplanacaklar. Memurlar topluca Başbakanbğa giderek Başbakan yardıması Erdal İnönüy'le görüşecekler. Kamu Çabşanlan Platformu'ndan yapı- lan acıklamada "Sefalet ücreti değil, ücreti- mizin belirlenmesine sendikalanmızın ta- raf olması ve insanca yaşamak için gerekli ücreti istemek için, tüm antidemokratik uygulamalann kaldınbnası, sürgün edilen- lerin eski görevlerine dönmelen için, işgü- vencesi sağlayacak yasal düzenlemeler ve veto edilen 158 sayüı sözleşmenin bir an once Meclis'ten çıkartılması için. ortak bir demokratik çabşanlar yasası çıkartılması. danışma bürolan değıl, grevlı-toplusözleş- melı bir sendikal düzenleme için, insan haklan ihlallerinin durdurulması için bir kez daha Ankara'dayız" denildi. Ekonomi Servfai - Cumhur- başkanı Turgut Özal'ın "He- nüz Avrupa ülkelerinde dahi itibar görmemiş"' bir sözleşme olarak tanımlayıp geri çevirdiğı 158 sayıb ILO sözleşmesini onaylamayan Avrupa ülkele- nnde de bu sözleşmenin öngör- düğü yargı denetimi. işe iade ve tazminat sisteminin yasal dü- zenlemelerle güvence alünda olduğu bebrtildi. Fransa, İspanya ve İsveç 158 sayıb sözleşmeyi kabul ederken bu sözleşmeyi henüz onayla- mamış olan Almanya, Belçika, İngiltere ve Hollanda'da işgü- vencesi sistemi şöyle: • Almanya: "Feshe karşı koru- ma" adlı özel bir yasa var. Buna göre işçinin iş sözleşmesi "sos- yal bakımdan hakb göriüme- mesi" halinde geçersiz sayılır. Sözleşmesi feshedilecek işçinin seçiminde işveren, sosyal hu- suslan göz önünde bulundur- makla yükümlüdür (işçinin yaşı, çahşma süresi, sağbk du- rumu gibi). Yoksa fesih geçersiz sayıbr. Her fesihten önce işyen kurulunun görüşü ahnmak zo- rundadır. İşçi dava açabibr. İş- veren feshin hakb olduğunu ispatla yükümlüdür. Feshin ge- çersizliğine karar verilirse ışçi tekrar işe alınmasını veya bu- nun yerine tazminat verilmesini isteyebibr. • Belçika: İş sözleşmesi işçi ve- ya işveren tarafından önemb nedenlerin varbğı gerekçesiyle derhal fesih yoluyla bozubnuş- sa. yargıç derhal feshm hukuka uygunluğu hakkında karar ve- rebilir. Önemb nedenlerin bu- lunmadığı ortaya çıkarsa, feshe başvuran taraf tazminat öde- meve mahkûm edilebilir. • İngiltere: İşverenin doğruluk kurabna (iyi niyet) aykın ola- rak sözleşmeyi sona erdirmesı hukuka aykın sayıbyor. Huku- ka aykın olarak sözleşmesi fes- hedilen işçi, eski işinde çabşma- ya devam eüneyi ısteyebilir, bu mümkün değılse mahkeme eski işyerinde kendisine uygun baş- ka bir ış yerilmesini kararlaşü- rabilir. İşveren, karara tam olarak uymaması durumunda tazminat ödemeye mahkûm edilebilir. Karara hiç uyubna- mışsa, yargıç aynca bir tazmi- nata daha hükmedebihr. • Hollanda: İşten çıkarmada neden gösterme zorunluluğu var. İşten çıkarmada tazminat ödenir. Yargıç, iş akdinin feshi- nin haksızbgına karar verirse tazminat yerine işe iade karan alabilir. Bazı hallerde işten ça- karma için Çalışma Dairesi'- nden izin abnması gerekir. Uzmanlar, Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın konuya "çok dar bir açıdan" baküğım beh'r- terek şu değerlendirmeyi yaptı- lar: "Çahşma yaşamında aslo- nan biçimsel düzenlemeler de- ğil, uygulamadır. ILO sözleş- mesinin bazı maddelerini imza- lamayan Avrupa ülkelerinin hemen hemen tümünde çahşma yaşamının kurallan yıllar önce konmuş, bu konudaki pürüzler çoktan gidenbniştir. Ancak bizde hemen hemen her ikü'dar döneminde başta Sendikalar Yasası olmak üzere bu alanda- ki uygulamalann biçim değiş- tirmesi köklü yenilikleri kaçı- mbnaz kıbnışür. Olayın özünde koabsyon hükümetinin yap- mak istediği de budur. ILO söz- leşmesinin 158. maddesını bazı Avrupa ülkelerinin imzalama- dığını öne sürerek geri çevirmek sadece hükümete ve TBMM'ye değil, Türk halkına saygısızbk- tır." Öte yandan veto edilen 158. maddenin ocak ayı içinde yeni- den Meclis'e getirilmesi ve ay- nen onaylanması bekleniyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear