Catalog

SAYFA CUMHURİYET 9 KASIM1992 PAZARTESr 14 HABERLEREV DEVAMI Batı'dan yardım ve Çekiç Güç baskısı Yabancı düşmanlığı HALUKGERAY ANKARA - Birleşmiş Mil- letlerin, Kuzey Irak'taki Kürt- lere yönelık yardıma başlamak- ta gecikmesi. Avrupa ülkelerini kaygılandınvor. İngiltere Dışiş- leri Bakanbğı yetkililerinin de bulunduğu bir heyet, dün Ku- zey Irak"a geçti. Heyetin dönü- şünden sonra, Londra ve Pa- ris'in. BM nezdinde baskıyı artırmalan bekleniyor. Koalisyon prtaklan ABD, Fransa ve İngiltere, Çekiç Güç'ün geleceği ile ilgili dörtlü toplanünın "'en kısa sürede ya- pılması" ıçin geçen hafta Dışiş- leri BakanlığYna başvurdular. Batılılar, dörtlü toplantının, Türkiye, İran. Suriye'nin yapa- cağı zirveden önce yapılmasını isliyorlar. Diplomaük kaynaklardan edinilen bilgiye göre, dün Ha- bur sınır kapısından Kuzey jrak'a geçen Ingiliz heyetinde. İngiliz hükümetinin insani yar- dımla ilgili görevlileri de yer alı- yor. Heyetin, bölgeye yapılacak olan insani yardımla ilgili gö- rüşmelerde bulunacağı, siyasi görüşmeler yapmayacağı ileri sürülüyor. Kaynaklar, heyetin gezisinin, insani yardım konu- sunda çahşmalarda yer alacak olan personelin Kuzey Irak"- taki şartlar konusunda bilgilen- meleri amacına yönelik olduğu- nu ifade ettiler. İngiliz heyetinin, Kuzey Irak"tan dönüş sonrası vereceği raporun ardından Londra'nın BM nezdindeki baskılannm artması bekleniyor. BM'nin Kuzey Irak'a yapılacak yar- dımla ilgili olarak "işleyebilir bir planı" henüz oluşturamadı- 23na dikkat çeken kaynaklar. "zamanın dolmakta olduğuna" ve bölgede kış şartlannın kendi- ni hissetirmeye başladığını vur- guluyorlar. BM ile Irak hükümeti arasın- daki anlayış mutabakatının ge- çen haziran ayında dolmasın- dan sonra, bölgedeki BM yetki- lilerinin büyük bölümü geri çekilmişti. Bu gelişme üzerine, başta ABD olmak üzere Fran- sa ve İngiltere, Bağdat yöneti- minin nzası olmadan Kuzey Irak'a insani yardım ulaştınl- ması ve Çekiç Güç uçaklannın kimı zaman bu operasyonda kullanılabilmesi için geçen eylül ayı'sonunda Türkiye nezdinde girişimde bulunmuşlardı. Türkiye üzerinden Kuzey Irak'a insani yardım kondoru açılması için başvuran bu ülke- lere, Türkiye. insani nedenlerle olumlu yanıt vereceğini açıkla- mışken. BM ile Bağdat yöneti- mi yeni bir anlayış mutabakatı- nın imzalanması için görüşbirli- ğine vardılar. Bunun üzerine. Irak'ın nzası dışında Türkiye üzerinden yapılacak yardım operasyonu askıya alınarak, BM şemsiye içine sokuldu. Ekim ayında Bağdat-BM ara- sındaki imzalanan anlaşmaya göre, yardım bütün Irak'a, Tür- kiye ve Ürdün üzerinden yapı- lacak. Batılı ülkeler, geçmişte BM'- nin yaptığı yardım operasyonu sırasında insani yardımın Bağ- dat'tan ulaşmasında çeşitli ak- saklıklar olduğuna dikkat çeke- rek. Türkiye üzerinden yapıla- cak yardımın daha geniş lutulmasına çabşıyorlar. ABD. Fransa ve İngiltere'nin geçtiğımiz hafta Dışişleri Ba- kanlığı nezdinde yaptıklan giri- şimlerde, Türkiye'nin de katılı- mıyla, Çekiç Güç'ün geleceğj konusunda yapılacak dörtlü toplantının "en kısa sürede ger- çekleşmesi" gerektiğini bildir- diler. Diplomatik kaynaklar, dörtlü toplanünın dışişleri ba- kanlığı ve elçilik görevüleri dü- zeyinde olabileceğini dile getire- rek. Türkiye-Irak-Suriye dışiş- len bakanlannm katıhmıyla 14-15 kasımda yapılacak Irak Zirvesi'nden önce Türkiye- PKKCizre'de PKK'nın 'mağara hastanesi' bulundu saldırdı: 7 ölü DİYARBAKIR(Cumhuri- yet)- Şımak'ın Cizre ilçesinde önceki gece devriyeye çıkan po- lis panzeri PKK militanlannca yerleşıirilen bir mayına çarptı. Güvenlik güçleriyle PKK mili- tanlan arasında çıkan çatışma- da 7 sivil öldü, 5 kişi yaralandı. Olağanüstü Hal Bölee Valiliği yetkilileri. 7 sivilin. PKK'liler tarafmdan atılan roketin bir eve isabet etmesı sonucu öldü- ğünü söylerken HEP Şırnak Milletvekili Orhan Doğan. eve, PKK'lilerce atılan bir roketin değil, tank topunun isabet etti- ğini öne sürdü. Doğan. "Çizre"- dc ikincı bir Şırnak olayı yara- tılmak istendi" dedi. Önceki akşam 19.00 sırala- nnda Çizre'nin Cudi Mahal- lesi'ndeki Endüstri Meslek Li- sesi yakınlannda devriye görevi yapan bir polis panzeri. PKK militanlannca döşenen anti tank mayınına çarptı. Panzerin lastikleri patladı. Ardından çevrede gizlenen PKK militan- lanyla güventik güçleri arasın- da çatışma çıktı. Çatışmanın ılçe merkezinde yaklaşık 4 saaı sürdüğü bildirildi. Olağanüstü Hal Bölge Valiliği yetkilileri. çatışma sırasında atılan bir ro- ketin Hacı Çağırkan adlı yurt- taşa ait eve isabet etıiğini söyle- diler. Evde bulunanlardan Hacı, İsmail. Leyla, Nadire, Bahar ve Sinan Çağırkan ile adı belirlenemeyen bir kişi olay ye- rinde yaşamlannı yitirdi. Çatış- mada 5 kışınin de ağır yaralan- dığı öğrenildi. HEP Şırnak Milletvekili Or- han Doğan. 7 sivilin öldüğü eve PKK'lilerce aülan roketin de- ğil. bir tank topunun isabet etti- ğini öne sürdü. Doğan kendi ev duvannın da bir panzer tarafın- dan yıkıldığını, güvenlik görev- lilerinin ağır silahlarla çevreye ateş açtıklannı, çok sayıda bı- nanın hasar gördüğünü söyle- di. Dört aracın güvenlik güçleri tarafmdan yakıldığını. on ara- cın da kullanılamaz hale getiril- diğini belirten Doğan "Cizre'de ikinci bir Şırnak olayı yaratıl- mak istendi" dedi. Çatışma sırasında Cumhuri- yet ve Sabah gazeteleri muhabi- ri Ramazan Imrağ'a ait işyeri- nin dc bulunduğu çok sayıda binanın tahrip olduğu bildiril- di. Sıkı güvenlik önlemlerinin alındığı ilçede durumun gergin olduğu ve Cizre'ye giriş-çıkışla- nn kontrollü olarak yapıldığı bildirildi. ŞIRNAK - Genelkurmay Başkanlığı, Kuzey Irak'ta 12 ekımden bu yana PKK kamp- lanna yönelik operasyonlara katılan birliklerin geri çekil- mesi konusunda. harekâtı yü- rüten bölgedeki komuta heye- tınden bilgi istedi. Hakkâri Dağ Komando Tugay Komu- tanı Tuğgeneral Utku Güney, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, bölgede bir hafta daha kalaca- ğını açıkladı. 230 PKK milita- nının KDP'yc bağlı peşmerge- lere teslim olduklan öğrenildi. Çumhuriyet muhabirinın cdindiğı bilgiye göre: Genel- kurmay Başkanlığı. önceki gün operasyonlan yürüten 23 Jandarma Sınır Tugay Komu- tanlığı ile Hakkâri Dağ Ko mando Tugay KomutanlığT- ndan bölgedeki son durum ve gelişmelerle ilgili bilgi istedi. Genelkurmav Başkanlığı. ay- nca " Bölgede kış aylannda kalınıp kalınamayacağı" ko- nusunda da bilgi verilmesini önerdi. Genelkurmay Başkan- lığfnın. operasyonu yürüten komuta heyetinden gelecek yanıtlara göre. Kuzey Irak lopraklannda bulunan birlik- lerin ne zaman geri çekileceğı konusunda karar vereceği be- lirtıliyor. 23. Jandarma Sınır Tuga> Komutanlığı'na bağlı birlikle- nn 12 ekimde Düğün Dağı'nı aşarak girdikleri Irak toprak- lanndaki PKK kamplannın tamamen dağıtıldığı ve bura- daki insanlann yüzde 90'ının ölü olarak ele geçirildiği bildi- nldi. Zavita bölgesinden gece- rek 1764 ve 1798 rakımlı tepe- leri ele geçiren ve harekâtta son hedef olarak belirlcnen Haftanin bölgesıne ulaşan bir- likler. şu anda Haftanin Dere- si vc çevresindeki tepelerde konuşlanmış bulunuyorlar. Gece, ısının eksi 10-15 derece- yc kadar düştüğu bölgede ele gcçırdikleri vadilerde çadır- larda kalan askerler. burada yer yer aieş yakarak ısmmaya çalışıyor. Su ile söndürülen atcşin bıraktığı sıcaklıkta su ısıtarak çay içen askerlere. he- likopterlerle yiyecek yardımı yapılıyor. Hakkâri Dağ Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral L'tku Güney. TSK'nın bölge- de bir hafta daha kalacağını sövledi. PKK'nın Şivi kampının, Hakurk ile Haftanin arasında merkezı bir kamp olduğunu belirten Güney. bu bölgenin PKK militanlanndan tama- men temizlendiğini. dünden itibaren de arama ve tarama çalışmalanna geçildiğini bil- dırdı. Güney. bu çalışmalann. yaklaşık bir hafta alacağını belırterek. bölgede kışın kalı- nıp kalınmayacağına Genel- kurmay Başkanlığı'nın karar vereceğini sövledi. Harekâtın yapıldığı bölgenin. kuş uçuşu olarak 15 kilomelre. yaya ola- rak 24 kilometre olduğunu kaydeden Güney, arazinin çok sarp ve dağlık olmasırun komando harekâtını bile güç- leşıirdiğini ifade ederek. PKK militanlanndan temizlenen Şivi'ye peşmergelerin yerleşti- rilıp yerleştirilmeyeceği soru- suna. "Bızim en büyük arzu- muz bu" yanıtını verdi. Harekât sonunda yapılan ara- malar sırasında. 97 teröristin ölü. 1 teröristin ağır yaralı ola- rak ele geçtiğini belirten Gü- ney. silah olarak da 4 adet 120 mm'lik havan. 1 doçka maki- nelı tüfeği. 2 tanc MG-3. 2 tane G-3. 46 adet kalaşinkof. 3 adet BKC makineli tüfeği- nin ele geçirildiğini söyledi. Bunun yanı sıra çok sayıda cephane. yiyecek malzemeleri. hasiane oîarak kullanılan ma- ğara ele geçirildiğini bildiren Güney, "Şimdi artık tabiri ca- iz ise. iğne ile kuyu kazar gibı her tarafı arayıp bütün malze melennı ele gcçireceğız " dedi. PKK'nın hastanc olarak kullandığı mağara. (Fotoğraf: RIZA EZER) Kuzey Irak'ın eııtelektüel dedesi: Hacı Enıin ABD-!ngiltere-Fransa arasın- da yapılması istenen toplantı- nın gerçekleşmesini istiyorlar. Aynı kaynaklar. Ankara'nın konuyu değerlendirmekte ol- duğunu. ancal' kendilerine he- nüz bu konuda bir yanıt veril- mediğjni dile geüriyorlar. Ankara'nın böyle bir toplantı- ya karşı olmadığı. ancak asıl sorunun "zamanlama konusu" olduğu bildiriüyor. Irak Zirvesi'ne davet edilen Suudi Arabistan'ın yanıtının henüz gelmediği öğrenildi. Irak Büyükelçisi Mijwel El-Tıkriti'- nln de geçtiğimiz hafta dışişleri bakanlığına çağnlarak, neden Irak'm yer almasının "zor oldu- ğunun" kendisine acıklandığı bildiriliyo'r. PKK'yakarşı • Baştarafi 1. Sayfada Almanya'daki ctkinliğinin önünc geçilmeye çalışılacak. MGK aynca, bir yayınevi ile anlaşarak, PKK'nın özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesı'- ndeki köy baskınlan ve sivil halka yönelik eylemlerini içeren bol fotoğraflı bir kitap hazırlat- tı. Yaklaşık 100 sayfadan olu- şan bu kitapta, yazıdan çok, özellikle kadınlara ve çocuklara yönelik PKK terörünü içeren fotoğraflar yer abyor. Bu kitap, gerek yurtiçinde, gerekse yurt- dışında ücretsiz dağıtılacak. MGK, TRT ve özel televiz- yonlann Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde en çok izlendiği sa- atleri de araşürdı. Yapılan bu araştırma ÇCTçevesinde, özellik- le TRTnin en çok izlendiği sa- atler arasında, PKK'nın terör eylemlerine ilişkin programlar TRT kanallannda yayınlana- cak. Aynca GAP televizyonun- da da PKK terörü, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki sorun- lar, devletin bu bölgeye yönelik yaünmlan ve tesum olan PKK'lılann durumlanyla ilgili programlar yayınlanacak. TRT yayınlannın bu bölgede ulaşmadığı yöreler için de, Ola- ğanüstü Hal Bölge Valiliği ara- ahgıyla çanak antenler dağıülı- yor. ERGÜN AKSOY ZAHO - Hacı Emin Ali 70 vaşında. Oldukça dinç görü- nümlü. 11 çocuk babası. Müs- tehcen sayılacak esprileri ve yaşama olan tutkusu nedeniylc Zaho kasabasının en popüler kişisı. Emin Dedeyi tanımayan yok gibi Hacı Emin Ali. 1944 yılında Kıbns Ruın kesiminde. İngiliz ordusunda üç buçük yıl paralı askerlik yapmış. "Bizim bura- larda ekonomi o dönem çok kötüydü. İngilizlerin askerlik önerisini kabul ettim. Kıbns'a bizleri gemiyle götürdüler. Fi- listin ve Mısır'da bir ay kaldık" diyen Emin Dede. Kıbns Rum kesiminde Nikosya bölgesinde- ki askerlik görevi süresinde İn- giliz subaylanndan İngilizce'yi öğrenmiş. Emin Dede bu süre içinde Rumcaya da merak sal- mış. Rumlarlailişkiyegiripder- dini anlatacak düzeyde bu dili- de öğrenmiş. Kıbns'taki anıla- nnı anlaünca gözlen parlıyor. Geçirdiğı günleri özlemle anı- yor. "Madam. viski,dans. Kıb- ns'ta yaşam çok güzeldi" diyor. Emin Dede, Molla Mustafa Barzani hayranı. Aacak politi- kayı hiç sevmiyor. Savaşanlan aptallıkla suçluyor. Konuşma- mız sırasında Irak Devlet Baş- kanı Saddam Hüseyin'in adı anılınca okkalı bir küfür savu- ruyor. Saddam'a tepkisini şöyle dile getiriyor. "Bu dünya kimseye kalmadı. Saddam'a da kalmayacak. Na- PKK: Asd yenilen Türk ordusu Haber Merkezi- PKKnın as- keri kanadı olan ARGK Ana Karargah Komutanlığı, Kuzey Irak'ta Türk Ordusu'nun, yü- rüttüğü operasyonlarda yenıl- giye uğradığını, savaşın asıl galibinin PKK olduğunu öne sürdü. Harekat boyunca 87 arka- daşlannın öldüğünü ve 53'- ünün yaralandığını PKK yayın organı Bentvvedan'a açıklayan ARGK Ana Karargah Komu- tanbğı, bu sürede peşmergelerin bini aşkın kayıp verdiklerini, Türk Ordusu'nun kaybının da ilk haftada 500"e ulaştığını, 5 Türk savaş uçağıyla 4 helikop- terin düşürüldüğünü iddia etti. Açıklamada kaybedilen eğitim kamplanna ilişkin olarak, "Bi- zim için bir yerde konumlanma ve orayı savunma diye bir so- run yoktur. Bir yen boşalür, başka bir yere geçeriz. Bizim için Kürdistan baştan başa kamptır" denildi. Açıklamada, PKKnın silah bıraktığı haber- lerinin de gerçeği yansıünadığı belirtildi. Ana Karargah Ko- mutanlığı aynca, son bir ayda Türkiye'de 17 karakolun imha edilip, 563 Türk askerinin öldü- rüldüeünü öne sürdü. sıl olsa bir gün ölecek." Zaho'da halı ticaretiyle uğra- şan Hacı Emin Ah. az da olsa Türkçe biliyor. Nasıl öğrendiği- ni soruyoruz: "Ticaretle uğraştığımız için Türk meslektaşlanmla da iliş- kim var. Bu ilişki sonucu az da olsa Türkçeyi öğrendim. Türk- lerle ticaret alış-verişlerde der- dimi anlatabiliyorum." Emin Dede, konken tutku- nu. Bu oyunu İngiliz askerlerin- den öğrenmiş. Zaho'da günün büyük bir bolümünü konken oynayarak geçiriyor. Çevresin- deki insanlara da öğretmiş. İlk günler herkesi yeniyormuş. An- cak zaman geçtikçe çevresinde- kiler ustalaşmış. Artık kimseyi kolayca mağlup edemiyor. Kürtçe ve Arapçayı da kata- rak 5 dil bilen Hacı Emin Ali, "genç olmayı çok isterdim" di- yor ve konuşmasını şöyle nok- talıyor: "Yaşamak çok güzel. Hep düşünmüşümdür insanlar ne- den intihareder." fi l. Sayfada birprotesto gösterisine dönüş- lü. Berlin'deki büyük yürüyüş cumhurbaşkanının ve siyasi partılenn girişimiyle "İnsan Onuru Zedelenemez" şian al- tında düzenlenmişti. Amaç şid- det eylemlerini kınamak ve bu asgari müşterekte yabancı düş- manlığını protesto etmekti. Gösteri özellikle Almanya'nın yurtdışındaki imajını düzeltme amacını taşıyordu. Ne zaman- dır Neonazi görüntüleriyle bes- lenen dünyava "Almanya'nın yabana düşmanlığına karşı tek vücut olduğu" mesajı verilecek- ti. Batı ve Doğu Berlin'den ha- rekete geçen iki kol kent merke- zinde birleşti. Ancak gösteriye katılan yaklaşık 300 bin kişinin çoğu ellennde iktidan ikıyüzlü- lükle suçlayan pankartlar taşı- yordu. "Dünyamn bütün sah- tekârlan birleşti", "Yangını körükleyenler aramızda". "Irk- çı politikacılar Alman ihracatı için gösteride" gibi pankartlar. polıtikacılann sorumsuz de- meçleriyle Neonazi saldınlannı körüklediğini dile getiriyordu. Başbakan Helmut Kohl gös- teriyi yanda bırakıp gıttikten sonra Cumhurbaşkanı Richard von NVeizsaecker kürsüye çıktı. Kürsünün önünde toplanan gruplar cumhurbaşkanını taş ve çürük yumurta yağmuruna tuttular. Mikrofonun kablolan kesilerek konuşma sabote edil- Denktaş • Baştarafi 1. Sayfada demeçte, ücüncü turun sonun- da ortaya çıkan dunımu değer- lendirdi. Vasiliu'nun bu"tespit" çalış- malannın Lefkoşa'da yapüma- sını neden istemediğinin şimdi anlaşıldığını belirten Denktaş, "Bu çahşma Kıbns'ta yapılsay- dı Vasihu burada gösterdiği kaypakhğı orada gösterecek ve Nevv York görüşmeleri ertele- necekti" dedi. v Denktaş. Vasiliu'nun, Nevv York'a, Gali haritasını kabul etmeyen Türk tarafını sıkıştır- mak için geldiğini, ancak bütün konulan görüşmek zorunda kalınca eşitlik. egemenlik, ga- rantiler gibi genel konularda ne kadar samimiyetsiz olduğunu herkese gösterdiğinı belırtü. Bu denemesinden sonra Gü- venlik Konseyı'nin gerçekleri görerek iki halkı zorla bir araya getirmenin mümkün olmadığı- nı anlayacağını umduğunu kaydeden Denktaş, "Şimdiye kadar eğer zaman kaybedilmiş- se ve hep biz suçlanmışsak bu- nun nedeni Kıbns gerçeklerinin Güvenlik Konseyi'ne gerekli şekilde yansıtılmamasıdır" şek- linde konuştu. *Yeni bir degeriendinne' Denktaş şöyle devam etti: "Üçüncü tur görüşmeleri Rum tarafının pozisyonunun açık olarak ortaya çıkması açı- sından tatmin edici olmuştur. Bu tutumu ile ve bu kaypaklık- la özellikle garantiler konusun- da oynamak istediği oyunu, egemenlikleri reddererek fede- rasyona ancak Kıbns cumhuri- yetinin anayasasıru değiştirerek gidileceği tezini savunduğunu gördükten sonra ben Vasiliu'- dan ümidimı kestim. Şöyle bir durumla kara karşıyayız. Yeni di. Özel timler kalkanlanyla kürsünün önünde duvar oluş- turdular. Cumhurbaşkanı ko- nuşmasına geç başladı ve sesi ıslıklar arasında kaybolduğu için kısa kesti. Bu arada polis göstericileri olağanüstü sert ön- lemlerle geri püskürttü. Copla- narak yere düşenler, yaralanan- lar oldu. Cumhurbaşkanı konuşmasında. "şiddetin kı- nanması gerektiğini" vurgular- ken polis kadın erkek demeden göstericileri copluyor ve pan- kartlan yere atıyordu. Berlin'deki gösterinin tarihi bilinçli olarak secilmişü. 9 ka- sım Nazilerin Yahudilere karşı düzenlediği ve "Kristal Gece" olarak arulan toplu kıyım hare- kâtının 54. yıldönümü. Aradan yanm yüzyıl geçtiklen sonra bugün Almanya'da Yahudilere ait mezarlıklar, soykınm anıtla- n, yabancılar ve siyasi mülteci- ler yeniden saldm hedefi haline geldi. Dünkü gösteriyi eylemle- riyle sabote edenler, Kohl hü- kümetinin yükselen aşın sağa karşı gereken önlemleri almadı- ğına ve hatta sorumsuz demeç- leriyle aşın sağı körüklediğine inanıyor. Siyasi gözlemcilerin ortak kanısına göre eğer Al- manya'da meclis ve politikacı- lar inisiyatifı tekrar ele geçire- mezse ülke şiddet olaylanna sahne olmaya devam edecek. Aşın sağ teröre giderek soldan ve yabancılar tarafmdan şiddet eylemleriyle karşılık verilmeye başlanacak. bir değerlendırme yapma saf- hasına giriyoruz." Genel Sekreter Gali'nin ra- porunu sunmasından sonra ne yapılacağına Güvenlik Kon- seyi'nin karar vereceğini kayde- den Denktaş, bu karann ne yönde olacağının bilinmediğini söyledi. Denktaş, Güvenlik Kon- seyi'nden Türk tarafı aleyhine sert bir karar çıkması halınde, bunun "görüşme sürecinin ka- panmasına" yol acacağıru bil- dirdi. KKTC Cumhurbaşkanı, "Mesele bu kadar açığa çıktık- tan sonra yeniden bizi suclar- larsa, görüşrne süreci artık kapanır" dedi. Vasüiu karşı çık. Rauf Denktaş, BM Genel Sekreteri Gali'nin görüşme tu- tanaklannı taraflara dağıtmak istedigini, ancak Vasibu'nun buna da karşı çıküğını açıkladı. Denktaş, bu konuda şunlan söyledi: "Her şeyin içinde bir oyun var. Kendi söylediklerinin zap- ta nasıl geçirildiğini niçin gör- mek istemiyorsun? Çünkü, yazılı bir zabıt alırsa bunu Rum Ulusal Konseyi'ne göstermek zorunda kalacak. O zaman bu- rada oynadığı oyunlan Rum liderler de göreoek. Çünkü Va- sılliu onlann 'hayır diyeceksin' dedikleri birçok şeye burada 'evet' diyebileceğini ima etmiş- tir. Bunu göreceklerdir. Ama burada da o 'evet'i kaypak bir şekilde ima etmiştir." Rauf Denktaş, Genel Sekıe- ter'in "tespitlenni" gerçekçi ve tarafsız bir şekilde yapması ha- bnde, üçüncü turun yararfa ola- rak nitelenebileceğini bellirtti. Üretici birlikleri borç batağmda: 20 trilyon I Baştarafi I. Sayfada yorlar ve üreticiyi karşılanna almamak için Ziraat Bankası üzerinden ödeme yapıyorlar. İktidar partilerinin birüklere is- tihdam kaynağı gözüyle bak- ması da sorunu katmerleştiri- yor" değerlendirmesı yapülar. Pamuk, soya ve yeriistığını direkt üreticiden alarak sahip olduğu fabrikalarda işleyen Çukobirlik'in 1972 yıhndan bu yana Ziraat Bankası'na olan borcu 6 trilyon liraya ulaştı. Çukorbirlık'in Adana-Mer- sin karayolu üzerindeki merkez entegre tesislerini genişletmek ve pamuğa dayalı mamul ya da yan mamul ürünlerini çeşitlen- dirmek için içte ve dışta yaptığı döviz borçlanmalan. bugünkü sonu haarladı. 1980'lerde kur garantisinin kaldınlmasıyla bü- yüyen borç yükü, kötü yöne- tirnlerin de olumsuz uygulama- lan sonucu bugün 6 trilyon liraya ulaştı. Çukobirlik'in halen devam etmekte olan kütü pamuk ve Nüfuscüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. UFL'KYAIVZ soya alım kampanyasının bu- güne kadar olan bölümünde saün aldığı ürün bedellerinin ancak dörtte birini ödeyebildi. Birlik, 282 bin 255 ton kütlü pa- muk ahrken, 1 trilyon 557 mil- yar lira olan toplam bedelın 370 milyar liralık kısmını ödeyebil- di. Soyada ise 85 milyar 274 milyon lira olan bedelin 16.5 milyan ödendi. Devlet destekleme kapsamı- na abnan ürünlere ödenen pa- ranın akışında bugünlerde bir hızlanma bekleniyor. Çukobir- lik Genel Müdürü Sedat Do- ğan, Ziraat Bankasf ndan akta- nlan ödeneklerin artacağmı ve üreticinin ürün bedellerinin de bu çerçevede hızlandınlarak ödeneceğini bildırdi. Güneydoğu Birlik Genel Müdürü Hasan Öztürkmen, tahkim yasasmın bir an önce uygulanmasını istedi. 20 yıl önce Ziraat Bankası'- ndan alınan 40 milyon lirabk işletme ve tesis kredisinin bu- gün faiziyle birükte 570 milyar lirayı bulduğunu anımsatan Genel Müdür Öztürkmen, "Eğer yasa çıktığı şekliyle uygu- lansaydı birliğin borcu tahkim- İZMİR 7. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİCt'NDEN 1992/163 Davacı Yeter Karabacak tarafından davalı Ahmet Karabacak aley- kine açılan boşanma davasının mahkememizde yapılan yargüama ne- deaiyle; Davalı Ahmet Karabacak adına Metin Sokak No: 24 Gûzdtepe Ali- beykdyU lstanbul, yine Fatih Mah. Gürgen Sokak No: 8 Sultanbeyli tdreslerine çıkanlan tebligatlar iade edilmiş, yaptınlan zabıta araş- armasında da bulunamadıgından dava dilekçesinin ilanen tebliğine karar verilmiştir. Yukanda adı ve adresleri yazılı davalının duruşma gflnü olan .5.12.1992 günü saat 9.30'da mahkememizde hazıf bulunması veya cendisini bir vekilie temsil ettirmesi, belirıilen gün ve saatte mahke- nemizde hazır bulunmadığı takdirde yokluğunda dunışmaya devam slileceği ve hüküm verileceği dava dilekçesi yerine kaim ilan olunur. r7.10.1992 le sibrunış olacaku. Bugün eli' mizde bulunan 200 milyar lira değerindeki ürünler de bize ka- lacaktı. Birlik böylece kendi kendini fınanse etme olanağı bulacaktı" dedi. Bugünkü des- tekleme giderleri için devletten destek beklediklerini belirten öztürkmen, kendi nam ve he- sapianna alım yapmak istedik- lerini belirterek şunlan söyledi: "Bugün devlet destekleme kapsamma ahnmasını istediği- miz bir fasulye bir nohut olayı var. Üretici, ürünlerinin mali- yetin altında satılması nedeniy- le bu ürünleri ekmiyor, yerine tütün ekiyor. Maraş, Malatya ve Adıyaman gibi bölgelerde devlet üreticiden aldığı 75 bin ton tütünü yakıyor. Uygulanan bu politikadakj tutarsızlık ne- deniyle bakliyat ithal eder du- ruma geliyoruz. Biz tahkim yasasından yararlanabilseydik üreticilerin bu ürünlerini deger- lendirecektik. Güneydoğu'nun milyariık konsantre üzüm tesisi atıl bir durumda duruyor. 2.5 milyon dolarhk bir yatınmla bugün para bulsak üç ay sonra portakal, üzüm, kaysı, elma su- yu çıkartabilecek durumdayız. 12 ay boyunca çabşıp 55 bin ton meyve suyu üretebiîecek kapa- sitedeyiz. Çalıştığında 60 işçiye iş imkanı doğacak ancak yeterli kredi>i bulamıyoruz." Antalya Pamuk Tanm Satış Kooperatifleri Birliği'nin (Ant- birlik) 1988 yıhndan bu yana devam eden destekleme alünla- nyla ilgili olarak Ziraat Ban- kası'na olan borcu, ana para ve faizleriyle birlikte 1 trilyon lira- ya ulaştı. 1992-93 dönemi pa- muk destekleme alrmlan de- vam ederken, üreticiden şimdi- ye kadar 17 bin ton pamuk alındı. Hükümet abmlarda pe- şin ödeme yapılacağını açıkla- masına karşın bugüne kadar 16 milyar lira ödenirken, 100 mil- yar lira dolaylannda da borcun bulunduğu bebrtiliyor. Geçen yıllara oranla bu yıl Antbirlik'e getirilen pamuk da rekor bir düzeye ulaştı. Bunun nedeni de başta pamuğa verüen taban fiyatın dünya borsalan- na göre çok yüksek olması "bu nedenle de tüccar devreye gire- miyor" ve hükümetin ahmlar- da peşin ödeme yapacağını açıklaması. Devlet adına pamuk alımla- tLAN GÖLCÜK ASLtYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1991/339 E Davacı S.S. Top. Kon. Yapı Koop. Vekili Av. Selim Selami Çakıcı tarafmdan davalılar Muhsin Kalyon ve aıkadaşları aleyhine açılan ala- cak davasında, DavaJılar Vedat laşkıran, Muhsin Kalyon, Yılmaz Yalçınkaya ve Ga- lip Kurtgil'in adresleri bilinmediğinden, yapılan zabıta tahkikatı ile de adreslerinin tespiti mümkün olmadığından duruşma gününün ve dava mevzuunun ilanen tebliğine karar verümış olmakla duruşma gunü olan 29.12.1992 gunü saat 11.00'de davalılar Vedat Taskıran, Muhsin Kalyon, Yılmaz Yalçınkaya ve Galip Kurtgil'in duruşmada hazır bu- lunmaları hususu teblıgat yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 51174 nnı gerçekleştirdikerini anım- satan Antbirük Genel Müdürü Doç. Dr. Metin Şahin, Ziraat Bankası'na olan borcla ilgili olarak "Tahkim Yasası'nın iş- lerliğe girmesini bekb'yoruz" dedi. Odemelerdeki aksaklıkla- ra karşın, üreticiyi zor durum- da bırakmamak için uğraştıkla- nnı belirten Şahin, ekim ayı için standart 1 pamuğa 6 bin 200 li- ra bedel verdiklerini anımsattı. Şahin, Başbakan Süleyman Denıirerin enflasyonu besleyen deliklerden biri olarak açıkladı- ğı birliklerin gözden geçirilmesi gerektiğini düşündüğünü, Antbırlik olarak dığer birlikle- re oranla en az borcu olan bır kuruluş olduğunu kavdettı. Tariş'te pamuk, üzüm ve in- cir abrnlan sürüyor. Bugüne kadar üreticilerden 347 müyar 292 milyon lira değerinde 50 bin 272 ton üzüm abndı. Buna karşılık üreticiye 242 milyar 607 milyon lira ödeme yapılırken 101 milyar 685 milyon lira borç kaldı. Pamukta ise bugüne kadar 906 milyar 519 milyon lira de- ğerinde 147 bin 280 ton kütlü pamuk ahmı yapıldı. Üreücile- re bunun karşıîığmda toplam 243 milyar 706 milyon lira öde- me yapıldı. Tariş'in üreticiye olan borcu ise 662 milyar 813 milyon lira. Tariş incir ahmında şu ana kadar 11 milyar 434 milyon lira değerindeki bin 855 ton ürün aldı. 11 milyar 434 milyon lira olan bedelli olan incirde Tariş'- in üreticiye borcu kalmadı. Karadeniz Yağlı Tohumlar Tanm Satış Kooperatifleri Bir- liği'nin , ayçiçeği alımlan karşı- bğında üreticiye 56 milyar lira börcu var. Karadenizbirlik Ge- liel Müdürü Aziz Oral, bugüne kadar üreticiden 55 bin 532 ton vayçiçeği, bin 100 ton da soya al- dıklannı ve alımlar karşıbğında üreticiye 87 milyar ödemede bulundukknnı belirterek, sa- dece ayçiçeği alımlanndan 56 milyar lira borçlu olduklannı söyledi. Alınan ürünlerin fabrikalar- da işlenmeye başladığını bildi- ren Oral, şunlan söyledi: "Aldığımız ürünleri anında işleyerek piyasaya sunuyoruz. Çünkü, stoklama sorunumuz ESKİŞEHtR ASLtYE 1. HUKUK MAHKEMESİ Esas: 1991/415 Davacı En-Es Hizmet Mümessillik Ticaret Ltd. Şti. Vek. Av. Halil M. Akçardak tarafmdan davalı Naci Uzunköprü aleyhine açılan taz- minat davası nedeniyle; Bursa ili tnegöl ilçesi, îhsanıye köyünde ikamet etmekte iken bu adresinden aynlan ve yapılan zabıtaca tahkikatta adresi tespit edile- meyen davalı NACİ UZUNKÖPRÜ'nün duruşma günü olan 3.12.1992 günü saat 09.00'da mahkemenüz duruşma salonunda hazır bulunması veya kendisini bir vekil ile temsil ettirmesi, aksi takdirde yokluğunda duruşmaya devam olunarak karar verileceği hususu davalı NACİ UZUNKÖPRÜ'ye meşruhaüı DAVA DİLEKÇESİ ve DAVETlYE TEBLİĞ1 yerine geçmek üzere ilan olunur. Basın: 51252 var. Biz daha çok ham yağ ola- rak fabrikalara saüyoruz. İç piyasada mamul olarak çok az bir paya sahibiz. Türkiye'nin 300-400 bin ton yağ açığı var. Bu ithalata kapaübyor. Sön yıl- lardaki nebati yağlara yönelen talep artışı, bu ürünlere uygula- nan destekleme politikalannı gözden gecirmeyi zorunlu kıb- yor. Fiyat politikalannın ayçi- çeği lehine obnası gerekir. Bu yıl verüen fıyatlar, geçen yıllara göre iyi ancak istenilen üretim seviyesi için yetersiz. Türkiye'- nin açığı kapatması için yıkJa 2.5 milyon ton ayçiçeği üretme-. si gerekir." Eylül ayından itibaren fkn- dıklannı peşin ödeme sözüne güvenerek Fiskobirlik'e teslim eden üreticiler tam bir hayalkı- nkbğına uğradılar. Fiskobirük Karadeniz Bölgesi'nde 135 bin ton fındık aldı. 1 trilyon 259 milyar b'ra tutan ürün bedelinin bugüne kadar ancak 426 milyar brası ödenebildi. Çok sayıda üretici de tüccara olan borcunu ödeyebilmek için taban fiyatı 9 bin olan fındığı 6500 liraya tüc- cara sanyor. Üreticiler "Çaycı- ya 'hacıağa' olanlar fmdığa ge- lince 'zûğurt ağa" oluyorlar. Her yıl olduğu gibi fındık ûrcti- CTSI tüccann ve tefecinin kucağı- na ıtibniştir" diyerek tepkilerini dile getirdiler Trakyabirlik bu kampanya döneminde üreticiden 568 bin ton ayçiçeği aldı. Bugüne kadar üreticiye toplam olarak 1 tril- yon 105 milyar 425 milyon lira ödendi. Trakyabirük'in halen üreticiye 322 milyar 425 milyon lira borcu buhınuyor. Trakya- buiik Genel Müdürü Fuat Er- çetin "Biz birliğin özkaynakla- n, üreticinin borcuna mahsu- ben kesilen paralar ve hüküme- tin gönderdiği parayla 1 trüyon 105 milyar linûık kısmını öde- dik. Şu anda 322 milyar 425 milyon lira borcumuz var. An- cak bu ödemesi geciken ürün bedelleriyle ilgili olarak üretici- nin bir kaybı yok. Biz ayçiçeği alım kampanyaanda kademeli fiyat uyguluyoruz. 2500 liraya açtığımız alım kampanyasında şu anda 2700 lira fiyat veriyo- ruz. ömeğin üretici ürürrûnü 2500 liradan teslim etmiş olsa bile bugün ödeme yaparken 2700 lira üzerinden ödeme ya- pıyoruz" dedi. PERTEK SULH HUKUK HÂKİMLİCt'NDEN 1992/22 Davacı Kazim özer vekili Av. Oğuz Dilek tarafından davalılar Sa- lim Ünalan ve müşterekleri aleyhine mahkememize açmış bulundu- ğu Mecra Hakkı Tesisi davasmın yapılan açık yargüaması sırasında verilen ara karan gereğince: Davalılardan Günan Deli ve Gürpınar Deli'lerin adreslerinin tüm araraalara rağmen bulunamadığı ve kendilerine dava dilekçesi tebliğ edılmediği, dava dilekçesinin ilanen tebliğine, tebliğ tarihinden itiba- ren 8 gün içerisınde Pertek Sulh Hukuk Mahkemesi'ne bizzat baş- vurmalan ve duruşmada hazır bulunmalan veya kendilerini bir vekilie temsil ettirmeleri, ettinnedikleri takdirde yokluklarında duruşmaya devam olunacağı ve karar verileceği hususları ilanen tebliğ olunur. Basın: 51150