29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Ocak 1992 dış habeıier Cumhuriyet 11 Major'ın istekleri * AA (Londra) - fngiltere Başbakanı J o h n Major, ıssız b»ir adaya duşse bir Itriket sahası, bir opera ve bir 19. yttzyıl Ingiliz romanı ona yetermiş. Major, konuğu olduğu BBC'nin "Issız Ada Disklcri" programında, ıssız bir adaya duşse yanında buJunmasını istediği uç şey arasında, Londra'run ovaJ kriket sahasını, Donizetti'nın bir operasımn plağını ve bir 19. yüzyıl Ingiliz romanını saydı. Major programda kendisinden söz ederken, bir sirk göstericisinin oğlu olarak dünyaya geldiğini ve geçirdiği zor çocukluk günlerinin görüşlerini katılaştırdığı belirterek, "Büyüklük taslayan insanlardan nefret ederim. Züppelikten hoşlanmam" dedi. AGİK genişletiliyor • AA (Bonn) - Avrupa Güvenlik ve tşbirliği Konferansı (AGİK) yetkilileri, eski SSCB'nin Güney ve Orta Asya cumhuriyetlerinin, radikal Islamcı eğüimlere kapılmasını engellemek için AGlK'e üye olmalannın önemli olduğunu belirttiler. Alman yetkililer, 38 üyeli AGlK'in gelecek hafta Prag'da yapacağı toplantıda, eski SSCB cumhuriyetlerinin AGİK'e üye olmaları konusunun görüşüleceğini, ancak tüm Müslüman cumhuriyetlerin üyeliğe kabul edilmelerinden önce, daha birçok görüşme yapümasırun gerekli olacağını kaydettiler. Reuter ajansının haberinde, Orta Asya cumhuriyetleri ile kuvvetli tarihsel ve kültürel bağları olan Türkiye*nin bu ttlkelerin AGlK'e üye olmalannm önemini ilk kavrayan ve bu konuda AGİK'i uyaran ülke olduğu belirtildi. IRA'ya ağır daıtoe • AA (Bdfast) - lrlanda Cumburiyet Ordusu'nun (IRA) politik kolu olan Sinn Fein'in başkan yarduncısı Martin McGumess'in tutuklandığı bildirildi. Kuzey lrlada'nın başkenti Belfast'ta güvenilir kaynaklardan edinilen bilgiye göre, McGuiness, son günlerde Londonderry kentinde meydana gelen terör olaylan ile ilgili sonışturma çerçevesinde tutuklandı. Londonderry polisi, dün sabah tutuklanan yedi kişinin, halen sorgulandıklarını doğrularken, bunlardan bazılarının Belfast'a sevk edildiğini de belirtti, ancak isim verırtekten kaçındı. Sinn Fein'in sözcüsü ise, herhangi bir yorumda bulunmayı reddetti. Türki Masası kuruldu • AA (Ankara) - Komşu ülkeler ve özellikle dağılan SSCB'de kurulan yeni cumhuriyetlerle ilLşkiIeri yürutmek amacıyla, Dışişleri BakanlığVna bağlı tüzel İcişiliğe sahip yeni bir birim oluşturuldu. Resmi Gazete*nin dünkü sayısında yayımlanan kanun hükmündeki kararnameye göre, "Başta TUrk dilinin konuşulduğu cumhuriyetler ve Türkiye'ye komşu ülkeler olmak üzere", gelişme yolundaki ülkelerin kalkınmalanna yardımcı olmak, bu ülkelerle ekonomik, ticari, teknik, sosyal, kültürel ve eğitim alanlarındaki işbirliğini projeler ve programlar aracılığıyla geliştirmeic, bu yoldan gelişme yolundaki ülkelere yapılacak yardımlarla ilgili işlemleri yürutmek üzere, "Ekonomik, Kültürel, Eğitim ve Teknik tşbirliği Başkanlığı" kuruldu. Çiırtle idamlar • AA (Pekin) - Çin'in batısındaki Sincan eyaletinde 15 kişinin çeşitli suçlardan idam edildikleri bildiriliyor. Sincan Daily gazetesinin haberinde, sanıklann 21 ocakta Urumçi'de düzenlenen gösteri sırasmda yakalandıklan ve cezalannın hemen infaz edildiği kaydedildi. Kongo hükümeti • AA (Brmzzavüle) - Kongo'da Başbakan Andre Milongo, yeni kurduğu hükümeti açıkladı. Bazı komutanlann geçen hafta hükümetin oluşumunu eleştirerek darbe ginşiminde bulunması üzerine yapılan degişiklik çerçevesinde devlet sekreterlikleri kaldırıldı ve bazı bakarüıklar birleştirilerek sayılan 25'ten 18'e indirildi. İsrail yine saldırdı • AA (Sar) - Israil'in, LUbnan'ın gtineyindeki iki kasabayı önceki gün şîödetli topçu ateşine tuttuğu biklirildi. İsrail bombardımanının, îraı yanlısı Hizbullah örgütünce düzenlenen ve bir Israilli astsubayın öldüriilmesine yol açan saldırının aıiından gerçekleştiği belirtiliyor. •osna-Hersek karariı • AA (Zagreb) - Bosna-Hersek Omhurbaşkanı Aliya Izzetbegoviç, Ycgoslavya'ya bağımlılıklannın söz kmusu olmayacağmı yineleyerek "îağımsız ve egemen bir Bosna- Harsek herkesin çıkannadır" dedi. tzetbegoviç, Sırbistan'ın görüşme ça$nsım da reddetti. KATO'ya yeni yönetim • AA (Brüksd) - Brüksel ve Bfcbns'taki kaynaklara göre, halen tsATO başkomutam olan General Jciın Galvin'in halefi Amerikalı son bçkomutan olacak. Böylece NATO'da « yıldır sürdürülen "Amerikalı fcnşkomutan, Avrupah genel sekreter" uğuiaması da sona erecek. Türkiye, Moskova toplantısına yalnızca bölgesel sulann paylaşımı açısından bakmıyor Ankara Ortadoğu içinmasadaCUMHURİYET (Ankara) - Türkiye diplomasi açısından hareketli bir hafta yaşıyor. Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, Moskova ve Prag'da önemli bölgesel sorunları ele alacak. Türkiye Ortadoğu Barış Gö- rüşmeleri'nin üçüncüturunda bugün sahneyeçıkacak. Ankara, Mos- kova'daki toplantıya yalnızca sulann paylaşımı olarak bakmıyor. Bugun başlayacak olan Ortadoğu Barış Konferansf nın "Çok Taraflı Bölgesel İş- birliği Toplantısı" için Moskova'da bulu- nan Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, Avru- pa Güvenlik ve Işbirliği Konferansı (AGİK) Bakanlar Konseyi toplantısı için buradan Çekoslovakya'nın başkenti Prag'a geçecek. Çetin, bu toplantının hemen ardından yi- ne Prag'da düzenlenecek olan ve eski Var- şova Paktı üyeleriyle NATO uyelerini bir araya getiren Kuzey Atlantik Işbirliği Kon- seyi toplantısına katılacak. Türkiye, Ortadoğu Barış Konferansf nın ortak düzenleyicileri sıfatıyla ABD ile eski Sovyetler Birliği'nin bu çerçevedeki yüküm- lülüklerini üstlenen Rusya tarafından Mos- kova toplantısına kısa bir süre önce davet edilmişti. Dışişleri yetkilileri, BM Güvenlik Kon- seyi'nin daimi üyeleri, AT dönem başkanı sıfatıyla Portekiz, Japonya ve Çin Halk Cumhuriyeti'nin de katılacağı iki günlük toplantının bu kez daha çok bir "açılış" ni- teliğinde olacağını belirtiyorlar. Bu baglam- da, çeşitli işbirliği konulannda ileriye yö- nelik çalışmalar için alt komitelerin kuru- lacağını belirten yetkililer, Ankara'nın soz konusu toplantıdan beklentilerini şöyle özetlediler: "Her alanda gerçekleştirilecek olan böl- gesel işbirliği Ortadoğu'da uzun suredir ar- zulanan karşıhklı guven ortamının kurul- masinda buyük onem taşıyor. Türkiye bu açıdan ister ekonomik, ister teknik, ister tu- rizm alanında olsun her turlu projeye ak- tif katkıda bulunmaya hazır. Böylece iliş- kiler ağı genişledıkce çatışmalara yol aça- cak gerginlikleri kontrol etme mekanizma- ları da artmış olur." Öte yandan, Dışişleri çevrelerinin, Mos- kova toplantısının Türkiye için sadece "bölgesel sulann paylaşımı" konusu açı- sından önem taşıdığı yönundeki yorumlar- dan rahatsızlık duydukları da gözleniyor. Bu çevreler, su konusunun "ciddiyetle ele alınması gereken önemli konulardan biri olduğunu" doğrulamalarına karşın, bunun yine de "bölgenin tek konusu olmadığını vurguluyorlar". Ortadoğu'da istenen işbir- liğinin "daha geniş perspektifte değerlen- dirilmesi gereğinden" söz ediyorlar. AGİK Bakanlar Konseyi Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, Mosko- va'dan Prag'a geçerek burada AGİK Ba- kanlar Konseyi toplantısına katılacak. Ba- ğımsız Devletler Topluluğu'na (BDT) üye ülkelerin AGİK'e üyelikleri konusunun ele alınacak olması nedeniyle Türkiye'nin söz konusu toplantıda aktif rol oynaması bek- leniyor. Bu çerçevede Dışişleri Bakanı Çetin'in başta Azerbaycan olmak üzere Orta Asya cumhuriyetlerinin üyelikleri için Türkiye'- nin desteğini dile getireceği belirtiliyor. Çe- tin'in geçen hafta Rus meslektaşı Andrey Kozyrev'le Moskova'da yaptığı görüşme- de eski Sovyetler Birliği'ne bağlı cumhuri- yetlerinin AGİK üyeliği konusunda iki ül- kenin işbirliği yapmalan da kararlaştınlmış- tı. Haftanm en önemli dış gezisi Başbakan Süleyman Demirel'in Davos'a yapacağı zi- yaret olacak. Demirel, tsviçre'nin Davos kentinde her yıl yapılan "Dünya Ekonomik Forumu" için perşembe günu Zürich'e uça- cak. Başbakan Demirel böylece 10 yılı aş- kın bir süredir resmi sıfatla ilk kez yurtdı- şına gitmiş olacak. Başbakan Demirel'in, Davos'ta Yunanis- tan'tan Başbakanı Konstantin Mitsotakis'- in yanı sıra, Bağımsız Devletler Topluluğu'- nda yer alan Azerbaycan, Turkmenistan, özbekistan ve Kırgızistan başkanlanyla - görüşraeler yapacağı öğrenildi. > Ortadoğu'da sorunlann temelinde toprak konusu yatıyor Suriye'den Golan ısrarı Sürgünde, işgal altındaki topraklarda taşla vurutülen mücadelenin hedefi bağımsızlık. (Fotoğraf: AFPJ Dış Haberkr Servisi- Orta- doğu'da banş sağlama çaba- lan, bölge ülkelerinde bazı değışiklikleri de beraberinde getırdi. Suriyeli, Amenkalı zi- yaretçileri gördükçe, batıva açıldıklannı düşünüyor. Ur- dün'de Filıstinli hükümetler dışlanıyor. Israil'de Rus Ya- hudileri parti kurmaya hazır- lanıyor. Filistinliler 'özerklik' sözcüğûnü duymak istemiyor. Golan Tepeleri konusu, Su- riye'de "şeref sorunu" olarak ele alınıyor. Dışişleri Bakanı Faruk El Şara "Itibanmızı kaybetmektense, şimdiki sta- tükoyu tercih ederiz" diyor. The Economist'te yer alan ve Washington Ortad'oğu Politi- kalan Enstitûsü üyelennin bölgeye yaptığı gezinin değer- lendirildıği yazıda, Şam'ın Golan Tepeleri'ni almadan İs- rail ile banş imzalamayacağı- na kesin gözüyle bakıbyor. Ürdün'de Kral Hüseyin, banş yolunda engel diye nite- lediğı Filıstinli Başbakan Ta- hir Mesri'yi görevinden aldı. Başbakanhğa kralın çocukluk arkadaşı Şerif Zaid Bin Şeker atandı. Hükümetteki Filıstinli sayısı yanya indirildi. Kral Hüseyin için Ortadoğu banş görüşmelerinin başlamış olması "altın bir fırsat". Ens- titü yetkilileri Ürdün heyeti- nin Filistinlilerden sürekli yöntem sorunu çıkarmalann- dan rahatsız olduklannı ve Moskova'daki çok taraflı konferansa mutlaka katılmak istediklerini anlatıyorlar. Israilli, Golan Tepeleri'ni bırakmak niyetinde değil. 1981 yılında ilhak edilen tepe- lerle, sınınn iki tarafındaki gûç dengesizliği gideriliyor. israil, Golan Tepeleri için 'Hong Kong' örneği uygula- masını düşünüyor. Kudüs'te siyasi tansiyon yüksek. Rusya'da gelen Ya- hudilerin büyük bölümü işsiz. Rus Yahudilerinin, Israil'- dekilere oranla daha iyi eğitim görmüş olduklan belirtiliyor Moskova'da banş arayışıDış HaberlerServisi-Ortadoğu görüşmeleri Moskova'da başlıyor. Suriye ve Lübnan konferansı boykot ederken, Filistin farklı heyet gönderdi. Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra Moskova ilk kez uluslararası bir olaya sahne oluyor. Madrid ve Washington'un ardından Rusya başkentinde sürdürülen Ortadoğu Banş Konferansı'na bu kez Çin, Japonya, Rusya, ABD, Kanada, Türkiye, AT ve EFTA temsilci- leri, Lıbya hariç tüm Kuzey Afrika ile Körfez tşbirliği Konseyi üyesi ülkeler katıhyor, Iran ve Irak'ın katılmasına VVashington engel oldu. Ortadoğu'da güvenlik, su, silahsızlanma, çevre ve ekonomik işbirliği konulanmn ele alı- nacağı görüşmelere katılacağmı açıklayan ilk Arap ülkesi Ürdün oldu. Ürdün Kralı Hüseyin, Le Figaro gazetesine verdiği ve dün yayımlanan demecinde, Moskova'daki çok taraflı görüşme- lerin banşa katkı sağlayacağına inandığını be- lirtti. Reuter'in haberine göre Kral Hüseyin, üçün- cü turu "şimdiye kadar ele alınamayan konula- nn tartışılabileçeği büyük bir fırsat" şeklinde değerlendirdi. Ürdün Kralı, Suriye'yi konfe- ransa katılmaya ikna etmeye çalıştığını, ancak başaramadıgını da kaydetti. Suriye, "var olan koşullarda" Moskova'daki görüşmelere katılmanın "saçma ve anlamsız" olduğunu savunuyor. El-Baath gazetesinde dün yer alan bir habere göre banş görüşmeleri- nin sürdürülmesi "hem banş şansını azaltacak hem de tsrail'in Araplar aleyhine kazanç sağla- masına yarayacak." Şam, tsrail'in 1967 yılında işgal ettiği Golan tepelerinden çekilmeyi kabul etmedikçe masaya oturmayacağmı açıklamıştı. Lübnan da Moskova'ya gelmedi. Filistin Kurtuluş Örgütü'nün (FKÖ) Ürdün temsilcisi Taib Abdülrahim, dün Filistin heyeti- nin Moskova'daki görüşmelere kaülacağını açıkladı. AFP'nin haberine göre bu heyette iş- gal altındaki topraklarda yaşayanlar dışında Doğu Kudüs ve yurtdışında olan Filistinlilerin temsilcileri de bulunacak. tsrail Başbakanı tzak Şamir'in sözcüsü Ehud Gol, Filistin heyeti üyelerinin değişmesini ka- bul etmiyor. Şamir de yaptığı bir açıklamada, "Yahudi yerleşim merkezleri durdurulmaya- cak. Bunu lütfen aklınızdan çıkann" dedi. THEGUARDIAN Rusya'nm yeni hedefi Rusya'nın nukleer hedefleri neresi? Yeltsin'in fuzeleri, artık Amerikan kentlerine bakmayacak. Zaten karşıhklı topyekûn imha senaryosu, Sovyetler Birliği dagılmadan önce : geçerliliğini yitirmişti. Yeltsin, artık ABD'nin düşman olarak görülmediğini de söylüyor. Rusya'nın bir nukleer saldmya girişmesi ancak basit casus romanlanna konu olabilir. Tabii, Kazakistan ve Ukrayna, kendi nukleer - güçlerini Rusya ile pazarlıkta koz olarak kullanmak isteyecekler. Rusya, savunma bütçesinden muazzam kısıntı yapmadan bu kışı geçiremez. Bu yılki savunma bütçesi geçen yılkinin sadece yedide biri. Ancak Rusya, bütün bu ' nukleer cephaneliği nasıl ortadan kaldıracak? Amerikan Savunma Bakanlığı dahi nukleer silahları dunyanın herhangi bir yerinde herhangi bir olası hedefe karşı harekete hazır halde tutuyordu. Bu da bu tür kafalann nasıl çalıştığının bir göstergesiydi. Aynı şey Rusya için de geçerli. Rusya eğer kendini tümden nukleer silahlardan anndırsa bile şu sırada Ingiltere'nin elinde bulunan nukleer silahlardan 20 kat fazlasına sahip olacaktır. Evet, belki New York, Chicago, Dallas artık birer nukleer hedef değil, ama nereler hedef? (27 oak) Der Spiegel'den SosyalisÜer neden soldu? On yıl önce Fransız sosyalistleri gürbuz ve pespembe bir görünüme sahipti. Bugün ise soluk yüzlü bir haldeler ve herkes vebadan kaçar gibi onlardan kaçıyor. Geçen cumartesi gunü, aşırı sağcı lider Le Pen'e karşı düzenlenen mitinge kenarından köşesinden katılmak için dehşetli bir cesaret örneği vermeleri gerekti. Yürüyüşte yerini alan iktidar partisinin küçük temsilci heyeti, bu partiye karşı ağır sloganlar atan aşın gruptan olabildiğince uzak bir yere yerleşti. Ama ılımlı çoğunluk da yabancı kaçak işçilerin charter'a bindirilip kitle halinde sınır dışı edilişinden, smır dışı edilecekler için oluşturulan transit bölgelerden, hatta cumhurbaşkanının, yabancı sayısıyla ilgili dile getirdiği 'hoşgörü tavanı' deyişlerinden iktidar partisini sorumlu tutuyordu. Cumartesi günkü ırkçılık karşıtı mitingde bulunanlar kendilerini 1986-88 yıllarının sağ hükümet aleyhtarı gösterilerinde sanabilirdi. Gösteri, bir solcu gösterisi idi. Ama gösterinin muhatabı olan hükümet de 'Işe yaramayan' cinsinden bir sol hükümetti.Q7 ocak) BDTye daha çok yardım Dunyanın en zengin 47 ülkesinin Bağımsız Devletler Topluluğu'na bağlı cumhuriyetlere göndermeye söz verdiği gıda ve ilaç yardımı, bu cumhuriyetlerin gereksinimlerinin yanında devede kulak kalır. Ancak asıl önemli olan böyle bir girişimin başlaülmış olması. Ekonomilerinin giderek çöktüğünü gören ve korku içinde olan bu cumhuriyetlerin halklan, en azından Batı'nın kendilerine yardım elini uzatmaya hazır olduğunu görmüş oldular. Batı'nın bu kadar yardım ettikten sonra bunu yeterli görerek yardıma son vermesi, trajik sonuçlara yol açabilir. Eski Sovyet cumhuriyetleri şimdi demokrasiye ve serbest piyasaya doğru tarihi bir yürüyüşte. Bu süreci başanyla aşmalan, onlar için yaşamsal önem taşıdığı kadar Batı'nın güvenliği için de aynı derecede önemli. 06 ook) Fransa'da ortaya çıkan Avrupa tipi İslamiyet, özellikle göçmenler arasında taban buluyor Mfislümanlar, Batıtipiİslamiyet arayışındaDış Haberler Servisi - Avrupa ülkelerindeki Müslüman göçmenler, içinde yaşadıklan Batı toplumlanyla uzlaşma anyorlar. Dinleri nedeniyle toplumun tamamen dışında kalmaktan ve ırkçı saldın- lara hedef olmaktan korkan Müslümanlar, bunun için 'Avrupa tipi İslamiyet' yaratmaya çahşıyorlar. Avrupa tnsani Bilimler Enstitûsü, Batı'- nın yaşam biçimini ve alışkanlıklannı bi- len, çağdaş din adamlan yetiştirerek Batıhlarla Müslümanlan uzlaştırmayı hedefliyor. Enstitünün kuruculan ara- sında yer alan ve yöneticiliğini yapan Irak kökenli Züheyr Mahmud, "Av- rupa'nın Müslümanlan kabullenmesi için önce Müslümanlann Avrupa'yı ka- bullenmesi gerekir" diyor. Mahmud, Avrupalı Müslümanlann yenileşme ha- reketimn sonucunda en çok 20-30 yıl içinde Islamiyetin de Avrupa'da Musevi- lik gibi hoşgörüyle karşılanabileceğine inanıyor. International Herald Tribune gazetesi- nin haberine göre Müslümanlan orta yol arayışına iten, Avrupa ülkelerinde özel- likle Müslümanlara yönelik ırkçı eylem- lerin son zamanlarda yoğunlaşması oldu. Fransa'da Kuzey Afrikah Araplann, Al- manya'da Türklerin ve tngiltere'de Pa- kistanlılann ırkçılara hedef olmasından büyük kaygı duyan bir grup Müslüman, Fransa'da yeni bir hareket başlattı. Şatodan dönme enstitü Paris'in 275 kilometre güneydoğusun- daki bir şatoda bu ayın başında kurulan Enstitünün çağdaş birer din adamı ola- rak eğitmek üzere kabbul ettiği 13 öğren- cisi var. 11 'i Fransa, ikisi de Polonya doğumlu olan bu 13 öğrencinin hepsi de Avrupa dillerini anadilleri olarak öğren- miş, Batılılann geleneklerine aşina ola- rak büyümüş. Dört yıl sürecek olan öğre- tim, İslamiyet, karşılaştırmalı din eğıtımı ve Batı uygarhğı dersîerini kapsıyor. Şu anda Fransa'ya giriş için vize bekleyen 37 kişi de programa katılarak öğrenim göre- cek. Enstitü, toplam olarak 200 öğrenci- ye sahip olmayı ve her yıl 30 mezun vermeyi hedefliyor. Hedef entegrasyon Fransa'daki tslami örgüt Birliği'nin Genel Sekreteri Ahmed Bin Mansur, amaçlannı "Müslüman cemaatinin top- lumla entegrasyonunu sağlamak istiyo- ruz" diye açıkhyor. Araplann, Pakistan- lılann ve Türklerin, Avrupa'daki varhk- lannın artık inkâr edilemeyeceğini söyleyen Bin Mansur, "Ancak Müslü- manlar da Batı'ya sırtlannı dönemez, kendilerini Batı toplumundan soyutlaya- mazlar" diyor. İslam korkııtuyor '1960'larda ve 70'lerde çalışmak üzere Avrupa ülkelerine göç eden ve zaman içinde sayılan milyonlara ulaşan insanla- nn tamamına yakını bu ülkelerde kök saldı ve anayurduna dönmeyi düşünenle- rin sayısı yok denecek kadar az. Ancak bu göçmenlerin büyük çoğunluğu hâlâ topluma tam anlamıyla uyum sağlaya- mamış durumda. Ülkenın yerlilerinin is- temedıği pis ve ağır ışlerde çalışıyor, kendi gettolannda yaşıyor ve Iran'daki tslami devrimden bu yana Avrupahlarda baş gösteren tslamiyet korkusu nedeniy- le toplumun dışına itiliyorlar. Ahmed Bin Mansur'a göre Müslü- manlann bir kenara itihnesi onlan bir kimlik bunahmına sürüklüyor ve kendi- lerini bulmak için dine sarumalanna jıe- den oluyor. Bin Mansur, şimdiye dek Avrupa'daki Müslümanlann dinsel et- kinliklerini Arap ülkelerinden gönderi- len din adamlannın yönlendirdiğini ve Avrupa'yı Batı toplumunu tanımayan din adamlannın bu kimlik bunahmının asılmasında yardımcı olamadığını söylü- yor. "İşte bunun için Avrupah din adam- lannın bir an önce yetiştirilmesi büyük önem taşıyor" diyor Bin Mansur. "Bize gereken modern ve ılımlı bir tslamiyet. Dinimizde toplumsal yaşamı düzenleyen maddeleri kendimize uyarlamak zorun- dayız. Laikliği, tek eşliliği, kadın haklan- m ve bireysel özgürlükleri kabul etmeli, bunlara saygı göstermeliyiz."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear