23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
27 Ocak 1992 haberler Cumhuriyet5 Mantı günleri • ANKA (Ankara) - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın eşi Berna Yılmaz politika faaliyetini, "mantı" günleriyle başlatıyor. Parti yönetiminin isteği üzerine genei merkez çalışmalarına akctif olarak katılma karan alan ve genel merkeze gelerek incelemelerde bulunan Berna Yılmaz, eski ve yeni milletvekülerinin eşleri ve partili hanımlarla sık sık bir araya gelerek. AJNAP Genel Merkezi'nce pazar gilnleri yapılacak yemekli toplantıların ilkinin "mantı" günü olarak gerçekleştirilmesi düşünülüyor. Genel merkezin pazar günleri açık ve aktif olmasını sağJamak amacıyla milletvekillerinin eşleri ve çocuklanyla genel merkeze gelmeleri, yemekli toplantının düzenlenmesi planlanıyor. Mesut Yılmaz ve eşi Berna Yılmaz'ın da zaman zaman katılacağı bu toplantılar dışında Berna Yılmaz'ın aynca milletvekili eşleri ile çay sohbetleri yapacağı bildirüdi. Belediyecilere gözaltı • CUMHURİYET (Sürt> - Siirt Belediyesi Zabıta Müdürii Salih Kılıçarslan ile SOM (Su, Otobüs, Mezbaha) Işletme Müdürü Halit Oran gözaltına alındılar. Beşir ören adlı kişinin kullandığı otomobille Diyarbakır'a giderken gözaltına alınan 2 belediyecinin, "Sirt'te düzenlenmek istenen yürüyüşe ilçelerden katılımı sağlamak istediği" savlandı. Polisin bu gerekçesine karşın, belediye başkan yardımcısı Neşet Bilek ise "2 arkadaşımız da Diyarbakır'da yapılan belediye memurlan sendikasımn toplantısına bizim bilgimiz dahilinde gidiyordu. Emniyet Müdürluğü, belediyemizi potansiyel suçlu olarak görüyor. Daha önce belediyeye baskın yapan polisler, bazı görevlûeri dövmüşlerdi" dedi. İpek halnJaki Demirel • AA (Isparta) - Ispartalı ünlü portre halıcısı Ahmet Aksakal, Başbakan Süleyman Demirel'in portresini ipek halı üzerine dokudu. Ahmet Aksakal, dokunan portre halının dizaynını bir ayda hazırladığını belirterek halı üzerine 432 bin düğüm atıldığını, 100x120 cm. ebadmdaki halının 2 bayan tarafından 6 ayda tamamlanabildiğini söyledi. Aksakal, ipek halıda 60 ayrı renk kullanıldığını, çevresine de DYP amblemi ile Isparta gülü ve Anadolu'da baharı müjdeleyen çiğdem çiçeklerinin dokunduğunu kaydetti. Haçlı seferieri • AA (Berlin) -Sosyal ve Ekonomık Araştırmalar Merkezi'nin Berlin'de düzenlediği 'Islam ve Diaspora (zorla göç)' adlı konferansın açış onuşmasını yapan RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan, 'Eğer Müslümanlar din özgürhlğüne bu kadar önem vermeseydi, yüzlerce yıl Osmanlılar'ın idaresinde yaşayan Balkanlar'da bir tane bile Hıristiyan kalmazdı' dedi. Yeni siyasi yapılanma • ANKARA (AA) - Kayseri Milletvekili Aykut Edibali, TürkiyeUe muhafazakâr insanlan tüm renkleri ve tonlanyla bir arada barındıracak yeni bir siyasi yapıya ihtiyaç duyulduğunu belirterek "Ittifak lazımdı, ama bu tür bir ittifak olmahydı. Bizim RP çatısı altında seçilmemiz oldu bittiye getirilemez" dedi. IDP'nin yemekli küçük kunıltayı bugün Bulvar Palas Oteli'nde yapüdı. Yemekli kurultaya, il başkanlan ve partinin MYK üyeleri katıldılar. Kurultayda bir konuşma yapan Kayseri MiÛetvekili Aykut Edibali, RP'den istifa etme gerekçelerini anlattı. Mevcut yapı içinde bir ittifakın mümkün olamayacağını ifade eden Edibali, muhafazakâr insanlan tüm renkleri ve tonlanyla banndırabilecek yeni bir siyasi yapılanmaya ihtiyaç bulunduğunu söyledi. Baskı politikası • tSTANBUL (AA) - Halkın Emek Partisi (HEP) Genel Sekreteri Ahmet Karataş, Türkiye'de ne Türk halkının Kürt halkına, ne de Kürt halkının Türk halkına düşman olduğunu söyledi. Ahmet Karakaş, Kâğıthane'de Uzay Düğün Salonu'nda yapılan HEP Istanbul 1. Olağanüstü İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, 800-900 yıldır bir arada yaşayan Türk ve Kürt halklannı, "Kemalist resmi ideolojinin" birbirine düşman ettiğini öne sürdü. Karataş, "Dünyada bloklaşmalar vardı." diye konuştu. Göneydoğu'da plaka • CUMHURİYET (Sürt) -PKK'lılardan ' gelebilecek olası saldınlara hedef olmamak için resmi kunıluşlara ait araçlann üçe ve köylere gjdiş gelişi suasında resmi plaka kullanmamalan kararlaştırıldı. Güvenlik için alınan karar nedeniyle siyah zemin üzerine beyaz yazıh resmi plakalar sökülerek yerine beyaz zemin üzerine siyah yazıh özel plakalar yerleştirildi. ımdi ne olacak? Baykal'ın bu soruya verdiği yanıt, kurultay- severleri yüreklendirici, inönücülerin sevincini ise gölgele- yici. Baykal şöyle diyor: "Bugüne kadar yaptığım gibi, bun- dan sonra da partideki hizmetlerıme devam edeceğim." snucun ilanından sonra, delegelerden yükselen "Baykal-örgüt el ele" temposunda da âdeta yeni kurultayların sınyallerı gizli. Şimdı ne olacak? Lıste pazarlıklarının döndüğü otel lobilerinde. lokantalarda Bay- kalcılar, dün gece de bu soruyu tartıştılar. Delegelerın bir bölümü, bilenmiş denecek kadar inatçı ve kes- kindi. Bunlara göre, "nerede hesap hatası yapıldığını bulup, ilk fırsat- ta yeniden denemek" gerekirdi. Bu görüştekilere itiraz ediliyordu: "Baykal'ın üç defa yenilgi aldıktan sonra artık siyasette topar- lanması, bir daha liderliğe oynaması kolay değil." İtiraza da itiraz vardı: 'Baba'ya bakın. Altı defa başbakanlıktan gitti, yedinciyi denedi ve kazandı." Buna da başka bir itiraz: "Baba bir defa olsun genel başkanlık yanşını kaybetmedi." Bir kurultay daha. Ama ne zaman? BAŞKENTTEN AHMET TAN Kurultaylar Buzdolabına... Bu soruya keskın detegelerın verdiği yanıt şöyle: "Demirel nasıl olsa, SHP'yi ilk virajda terk edecektir. O zaman bir olağanüstü kurultay çağrısı yapılır, seçime öyle gidilir." Genel başkan adaylarının alabildiği oylar. SHP'de cepheleş- menin kemikleştiğini ne yazık ki bir kez daha ortaya koyuyor. Lider seçildi. Partı üst yönetimı belli oldu. Belli olmayan yalnızca bu cepheleşmenin nasıl aşılacağı ve bir kitle partisi olarak SHP'nin kitlelerle. yeniden nasıl iletişım kura- cağı idi. Olağanüstü kurultay çağrısı yapanların hedefi ve iddıası, bu- nun yollarını ve iletışim araçlarını, mekanızmalarını konuşmak, tartışmaktı. Ama bu hedef ve iddıa, öncekı kurultaylarda olduğu gıbi yine ıskalandı. Tüm tartışmalar İnönü ve Baykal'ın adı üzerine kilitle- nip kaldı. Zaten değişim ve yenileşmeyi, üç yıldan beri değişmemiş ve yenıleşmemiş olan bir kurultay delegasyonu nasıl gerçekleştire- bilirdi ki? Gerçekleştirse gerçekleştirse, partinin liderlik makamı için tah- liye karan çıkarabilirdi. Onu da yapmadı. Yalnızca kurultay güç dengelerine göre siyaset yapma alışkan- lığındaki Baykal'a ve Baykalcılara bir kez daha yenilgi getirdi. Baykalcılar, kurultay kararını verirken, siyasal ve toplumsal zo- runlulukların, kitlesel gereksinmelerin rüzgarını ölçmek yerine, hesaplarını yalnızca delege sayısına dayandırdılar. Kurultay profesyoneli Baykal, bir kez daha "profesyonelliğinin" kurbanı oldu. Siyaset amatörü İnönü ise delege hesabıyla değil, "iktidarkar- tı"n\ kullanarak liderliği bir kez daha kazandı. Baykal'ın dün kürsüden övünçle sözünü ettiği "noter tasdikli kurultay çağrısı yapan" 500 küsur delegenin kımisi fikır değiştir- mışti. Baykal'a 486 oy çıkmıştı. Acaba imzacılar arasına İnönücüler mi sızmıştı? Dünkü kurultayın bir yararı oldu. "Usta, bir SHP ver, kurultaysız olsun!" esprisi hıç değilse bir süre için buzdolabına kondu. İnönü, "Genel başkanlığı partiye yararlı olmaz" dediği Baykal'a çok sert çıktı: Baykal,sorumluluktan hep kaçarCUMHURİYET (Ankara) - Erdal İnönü, DenİZ Baykal'dan SOnra Çlktl- karşı çıktığını anlatarak şöyle dedi: ğı kürsüde yaklaşık bir buçuk saat konuştu. Üniversitede ders ve- rir bir üslupla konuşan İnönü, Baykal'a sert eleştiriler yöneltti. Inonü konuşmasında şu konulara değin- di: "Sayın Baykal, 'İnönü beni adaylığa zorladı' şeklinde sözler etti. Kendisinin ge- nel sekreterlikten istifa ettiği dönemde parti Bayrampaşa seçimlerinden yenilgiyle çık- mıştı. Sayın Baykal'ın sorumluluktan kaç- mak diye bir kusufu var. Ne zaman bir be- lirsizlik ortaya geliyor, riskler taşıyan bir nokta ortaya çıkıyor, Sayın Baykal gorün- muyor. Bu yapısal bir mesele. Partide ve ül- kede tehlikeler, sorumluluk almak gereken bir durum görunduğunde ortaya çıkmıyor. Bu bir liderde bulunmaması gereken bir ku- sur. Adaylığını normal karşılıyorum da, ge- nel başkan olmasını partinin gelişmesi için yararlı bulmuyorum. Benim liderlik karak- teri taşımadığımı soyluyorlar. Ben de Sayın Baykal'ın meziyetlerine karşın genel başkan olmasındaki eksikliğini söyluyorum, söyle- mek zorundayım. Artık bu noktadayız!' İnönü, Baykal'ın koalisyon hakkında yaptığı goruşmede, hukumet ortaklığına "Sayın Baykal, SHP'nin hükümete girer- se eriyeceğini, yapılan işlerdeki başarının DYP'ye, başarısızlıkların ise SHP'ye fatu- ra edileceği endişesini dile getirdi. Benim si- yaset anlayışım farklıdır. Ben konuya böy- le yaklaşmadım. Siyaset halka hizmet ara- cıdır. Halk bunu isterse, birtakım hesaplar içine giremezsiniz. Şimdi memnunlukla go- ruyorum ki, Baykal ve arkadaşları da koa- lisyona sahip çıkıyorlar. Ama bunu keşke o zaman yapsalardı." İnönü ve hayalleri Iktidar olarak daha işin başında bulun- duklarını, hukumetin, Turkiye'nin sorunla- rını çözeceğini söyleyen İnönu şöyle devam etti: "Sorunların çözulmesini, hayallerımızın gerçekleşmesini kim yapacak? Hükümet ya- pacak. Hükümette kim var? Biz varız. Şim- di bunları yaparken, bunlar bir şey değil, biz başka ne yapalım diye duşunmeye mi başlayacağız? Ben bu anlayışı hiçbir şekil- de gerçeğe uymayan, bir gölge oyunu diye gorüyorum. İnsanlan gölgelerle oyalamak ve bir başka doğrultulara göturmeye çalış- mak yanlıştır. İktidar demek gerçekle karşı karşıya gel- mek demektir. Hayallerimizi gerçekleştirir- ken bugünkü gerçeği de görüyoruz. Bugün- ku gerçeği hayallerimiz doğrultusunda de- ğıştirmeye çalışıyoruz. Bu bir partinin bü- NOTLAR Kaymakh kadayıf HAKAN AYGÜN (Ankara) - Inönü, kurultay salonuna ilk gelenlerdendi. Saat 09.00 civarıydı ve 1027 delegenin büyük çoğunluğu ortada yoktu. SHP lideri önce boş tribünlerin en ön sırasına oturdu ve ga7eteleri gözden geçir- di. Salon kalabalıklaşınca ise tribünlerin üst sıralarından birine geçerek delegelerin arasına oturdu. Yarunda eski HP Genel Sekreteri ve SHP delegesi Engin Aydm ile lzmir İl Başkanı Turan Karakaş vardı. önünde ise Devlet Bakam Güler 1leri otu- ruyordu. İnönü, oturduğu yerden Baykal'ın ko- nuşmasını, "kuşbakışı" izledi. "Tepeden baktığı" Baykal'ın konuşması süresince notlar aldı. İnönü, konuşmasmda "hayalleri"ni dile getirecek kadar rahattı. Iktidarda gerçek- leştireceklerini anlattı. Kurultayın ilk gü- nü de konuştuğu için, "Baykal'a haksız- hk ohnasın" diyerek konuşmasuu kısa tut- tu. Alkışlar arasmda konuşmasım tamam- ladıktan sonra eski yerine, delegelerin ara- sına döndü. Eline tutuşturulan ilk kâğıt parçası ise Baykal'ın listesi oldu. Çabucak gözden ge- çirip, "Güzel" demekle yetindi. İnönü, salona oylama sırasmda gelen eşi Sevinç İnönü'nün yanına gittiğinde eşi ta- rafından kendisine kek, poğaça ve porta- kal suyu ikram edildi. Bu sırada çevrede- ki sohbet de, "yeme-içme" üzerine oluş- tu: — Efendim, seçimden sonra bir pasta- neye gidip kaymakh ekmek kadayıfı yiye- cekmişiz. — Sevinç Hanım ısmarlayacakmış. Bunun üzerine Sevinç Hanım, "Yok öy- le bir şey" dedi. Çevredekiler ise ısrarla- nm sürdürdüler: — Beklediğimiz sonucu ahrsak, hep be- raber gideriz. Bunun üzerine İnönü, "Genel başkan- lığına yakışır" bir müdahalede bulundu: — Kurultaydan sonra sonuç ne olursa otsun, gidip kaymakh ekmek kadayıfınızı yiyin. Soğuk olan kongre salonunda üşüyen inönü, bir partilinin yardımıyla paltosunu giydi. (Fotoğraf: AA) tun hayatında uğraştığı, gelmek istediği yer- dir. Tek başımıza gelsek daha iyi olurdu. Ama biz tek başımıza nasıl geliriz: Elbet bu- günkü icraatlarımızla halkımıza kendimizi daha iyi tanıtarakr Deniz Baykal'ın KO- nuşmasında partide "Baykalcıhk" olmadı- ğını söylediğini hatııiatan İnönü, bu sözle- rin kendisini destekleyenler tarafından da alkışlanmadığım bildirdi. Baykalcı kesimin bu kez milli takım ku- racaklarını ve her görüşe yer vereceklerini söylediklerini kaydeden tnönü, bu milli ta- kım içinde de arkadaş takımınm çekirdeği oluşturacağını ve her karan grubun vermesi nedeniyle bu çekirdek kadro dışındaki in- sanların fikirlerinin hiçbir değer taşımaya- cağını savundu. PORTRE ERDAL İNÖNÜ 1926 yılında Ankara'da doğdu. Siya- setin tümüyle içinde bir ailede yetişme- sine karşın, babası tsmet İnönu ve an- nesi Mevhibe İnönü'nün sürekli telkin- leriyle olsa gerek, kendisini bilime ada- dı. Ancak, 12 Eylül koşulları, onu is- teksizliğine rağmen pohtikaya sürükle- di. CHP'nin, diğer bütün partiler gibi ka- patılmasınm ardmdan 1983'te yeni bir sosyal demokrat parti olusumu düşünül- duğunde, tabanın ittifakla üzerinde bir- leştiği lider oldu. Eşi Sevinç İnönü'nün de karşı çıkmasına rağmen 1983'ün ni- san ayının son günlerinde bir sabah ken- disini Esenboğa Havaalanı'nda buluver- di. Ailesiyle uzun yıllannı geçirdiği, çe- cukluk ve gençlik anılarıyla dolu Pem- be Köşk'te bir aylık bir çahşma sonucun- da SODEP'i kurdu. Genel başkanlığı, Milli Güvenlik Konseyi'nce veto edihniş- ti. Genel başkanlık görevini bir süre SO- DEP kuruculanndan Cezmi Kartay'a bı- raktı. Milli Güvenlik Konseyi'nin hukuki varhğmm 1983 arâJık ayında sona ermesi üzerine, partinin kurucular kunılu tara- fından yeniden genel başkanhğa getiril- di. SODEP ile Halkçı Parti birleşmesinin Aydın Güven Gürkan ile birükte miman oldu. İki partinin birleşmesiyle oluşan SHP'nin 1986 yüında yapılan olağanüs- tü kurultayında genel başkanhğa seçil- di. Aynı yıl yapılan ara seçimlerde İz- mir Milletvekili olarak Meclis'e girdi. 20 Ekim seçimlerinin ardmdan DYP lideri Süleyman Demirel'in başkanhğın- da koalisyon hükümetinin oluşumunda etkin rol oynadı. Demirel hükümetinde başbakan yardımcüığı görevini ustlendi. Çok iyi İngilizce ve Fransızca biliyor. Inönu, genel başkan adayı BaykaPla, 6. Olağanüstü kurultayda karşı karşıya geldi. 20 Eylül 1990 tarihinde yapılan kurultayda İnönü 504 oy ahrken, Bay- kal ancak 405 oy elde edebildi. İnönü ve Baykal arasında geçen ikinci kurultay- da ise üç tur gerçekleşti. Birinci turda İnönü 510 oy ahrken, Baykal 483 oy ala- bildi. ikinci turda İnönü 511 oyla birin- ciliğini korurken Baykal 479 oy elde et- ti. Kurultayın sonucunu belli eden üçün- cü oylamada ise înönü, Baykal'ın ka- zandığı 451 oya karşın 534 oy alarak ikinci kez yeniden SHP'nin genel baş- kanlığına seçildi. 17Baykalcıyönetimde CUMHURİYET (Ankara) — Baykal, genel başkanhk yanşını 30 oy farkla kay- bederken hstesinden 17 kişi Parti Meclisi'- ne girdi. 44 kişilik Parti Meclisi için yapılan seçim- de, iki listede birden yer alan Mümtaz Soy- sal 726 oyla "en çok oy alan kişi" oldu. Onu, yine iki listede birden bulunan Ab- dülkerim Zilan 634 oyla izledi. Hem înö- nü'nün hem de Baykal'ın listesinde yer alanlardan Ender Karagül de Parti Mecli- si'ne girdi. Seçim sonucunda Seyfı Oktay, Mehmet Moğultay, Emre Kongar, Ercan Karakaş ve Fikri Sağlar İnönü'nün listesinden, Ismail Cem, Ertuğrul Günay, Uluç Gürkan da Baykal'ın listesinden Parti Meclisi'ne gir- diler. Parti Mechsi'ne İnönü listesinden 24 ki- şi girerken Baykal hstesinden 17 kişi liste- yi deldi. Her iki listede yer alan Soysal, Zi- lan ve Karagül de yüksek oylarla PM'ye gir- diler. Genel sekreter adaylığı içüı adı geçen Hasan Fehmi Güneş, Parti Mechsi'ne dör- düncü sırada girerek durumunu güçlendir- di. Baykal listesinde ise en fazla oy alan İs- temihan Talay oldu. Baykal kanadımn önemli isimlerinden Fuat Atalay, Atilla Sav, Erol Tuncer PM'ye giremediler. 9 üyeden oluşan Merkez Disiplin Kuru- lu'na Baykal listesinden Nilüfer Yeğinaltay ve İsmet Camuzoğlu girmeyi başardüar. Her iki listede yer alan Metin Somuncu en ytlksek oyu alırken İnönu listesinden Cen- gizhan Yorulmaz, Nazan Askeran, Kamil Aşan, Feyza Pamuk, Hüseyin Sorgucu ve Hikmet Tepe Merkez Disiplin Kunılu üye- si oldular. Geçen dönem MDK'ya Baykal hstesinden hiçbir isim girememişti. Parti Meclisi SHP Parti Meclisi seçimlerinin sonuçla- n, gece yansı açıklanabildi. Parti Mechsi'ne seçilenler oy sırasına göre şöyle: Mümtaz Soysal (726), Abdülkerim Zilan (634), Ender Karagül (600), Seyfı Oktay (552), Hasan Fehmi Güneş (545), İstemi- han Talay (520), Mehmet Moğultay (519), Ziya Halis (509), Emre Kongar (502), Er- can Karakaş (500), Ertuğrul Günay (500), Ali Dinçer (499), İsmail Cem (498), Fikri Sağlar (495), Mustafa Gazalcı (491), Cev- det Selvi (486), Uluç Gürkan (486), O.Veli Yıldınm (484), Sedat Doğan (483), Algan Hacaloğlu (474), MusUfa Kul (474), Enis Tütüncü (473), Mehmet Kahraman (473), Cumhur Keskin (469), Adnan Keskin (467), Rıza Yılmaz (465), Ahmet İsvan (464), Eş- ref Erdem (463), Birgen Keleş (463), Asu- man Çiğiltepe (461), Veli Aksoy (461), Et- hem Cankurtaran (460), Mehmet Alp (460), Nilgün Süer (459), Erdal Kalkan (455), Ay- tekin Kotü (454), Gülay Gün (454), Türk- ân Akyol (449), Güler Tanyolaç (445), önay Alpago (440), Üstün Küsefoğlu (423), Ayşe Akman (421), Şadan Kaya (420) ve Tülay Ateş (420). SHP merkezinde açlıkgrevibaşladı CUMHURİYET (Ankara) - S H P yö- neticileri dün kurultay heyecanı- nı yaşarken, bir grup öğrenci ge- nel merkeze giderek, açlık grevi- ne başladı. Önceki gün Milli Eğitim Bakanlığı önün- de izinsiz gösteri yaparken yakalanan ar- kadaşlarının serbest bırakıhnamasını pro- testo ederek açhk grevine başlayan Türki- ye Öğrenci Dernekleri Federasyonu'na (TODEF) üye öğrenciler, SHP yöneticile- rinden destek istediler. Arkadaşlarının bırakılmasını sağlamak için önceki gün DYP Genel Merkezi'nde Başbakan Süleyman Demirel'le görüştük- lerini belirten öğrenciler, "Demirel, İçişle- ri Bakanı İsmet Sezgin'i arayarak 'Onları bırakın' dediği halde, arkadaşlarımız bırakılmadı" diye konuştular. Bunun üzerme akşam üzeri tekrar DYP Genel Merkezi'ne gittiklerini söyleyen öğ- renciler, "Burada çıkan olaylarda da 6 ar- kadaşunız gözaltına alındı" dediler. * Söz verümesine rağmen arkadaşlarının bırakılmamasını lunadıklannı söyleyen Tö- DEF'ü öğrencileT, "Arkadaşlanmız bıra- kılana kadar süresiz açlık grevine başhyonız" dediler. Öğrenciler, parti yöneticilerinden ve SHP'h bakanlardan yardım istemek üzere, dün de SHP Genel Merkezi'ne gittiler. TÖDEF'li öğrenciler açhk grevine SHP Genel Merkezi'nde devam ettiler. Öğren- ciler dün öğlen saatlerinde HEP il merke- zinde başlattıklan açhk grevini SHP Genel Merkezi'nde sürdürdüler. Genel başkan se- çimi sonuçlandıktan sonra kunıltay salo- nundan, genel merkeze gelen SHP Genel Sekreteri Cevdet Selvi, İçişleri Bakanı İs- met Sezgini arayarak gözaltındaki öğren- cilerin durumunu sordu. İçişleri Bakanı öğ- rencilerin işlemlerinm tamamlandığıru, ya- nn Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne gönde- rileceklerini bildirdi. Bunun üzerine öğren- ciler, arkadaşları bırakıhncaya kadar SHP Genel Merkezi'nde bekleyeceklerini ve aç- hk grevine son vermeyeceklerini söylediler ve binayı terk etmediler.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear